İzlediği ilk Dünya Kupası, Amerika 94 olan futbolseverler
için kaçınılmaz bir şey vardır: İflah olmaz şekilde Baggio hayranlığı. Elbette
topla olan ayrı estetiği, benzersiz imajı da bunda etkendir ancak o turnuvada
asıl farkını “tek adamlık” gösterisiyle yaratmıştı Roberto Baggio. İtalya’nın
finale yürüyüşündeki hikayenin neredeyse tamamında o vardı, özellikle grup
aşamasından sonra finale kadar atılan 6 golün 5’ini bizzat kendisi atarken…
Aslında Brezilya’yla oynanan finalde kaçırdığı penaltı
kadar, sonrasında sarf ettiği sözüyle de damga vurmuştu: “Penaltıyı, ancak onu
atmaya cesaret edebilenler kaçırır.” Evet, Roberto Baggio takımının en kritik penaltı
atışında topun başına geçebildiği için, öncesindeki o muhteşem hikayeyi
yazmıştı. Bundan 24 yıl sonra, aynı sorumluğu alan ve aldıkça daha da büyüyen
başka bir oyuncu izledik. Ve galiba devamını getirecek ve 2000’lerde doğan
çocuklar, gençlerin gözünde daha da silinmez bir kahraman olacak: Cristiano
Ronaldo.
İspanya – Portekiz maçı, muhtemelen 2018 Dünya Kupası’nın en
iyi üç maçı arasına girdi bile. Dereyi geçerken teknik direktör değiştirse dahi
İspanya, bu kupanın en büyük favorilerinden biriydi. Cristiano’nun bireysel performansının
arkasında sıkı duran bir takım oyunuyla Avrupa Şampiyonu olan Portekiz de,
favoriler arasında görülmese de maçları her zaman merak uyandıran takımlardan.
İki takım da beklentilere karşılık verince, ortaya muhteşem bir maç çıktı.
Cristiano Ronaldo'yla gezgin forvet tarifi
Cristiano, yaş aldıkça daha da santrforlaşmaya başlamıştı. Ancak
dün akşam daha farklı bir rolde izledik. Yanındaki forvet partneri Guedes’in
gezgin oynaması beklenirken, bizzat o görevi Cristiano üstlendi. 5 başarılı
dripling girişimi yaptı, attığı 38 pastan sadece birisi isabetsizdi. O
paslardan birçoğu, kilit pastı. Özellikle Guedes’e ilk yarıda tek pasla
bıraktığı top, lezizdi. Yani, attığı 3 golün dışında da oyunun hep içindeydi
Cristiano. O nedenle “yahu gollerden biri penaltı, biri De Gea ikramı” deyip
geçmemek lazım.
Del Piero usulü ölü yaprak vuruşu
Cristiano Ronaldo'nun kullandığı frikiklerin gol olma ortalaması, son yıllarda
oldukça düşmüştü. Hatta bunun istatistiki bir gerçeği var:
Ronaldo, Real Madrid formasıyla kullandığı 407 frikikten 30’unu gol
yapabilmişti. Yani ortaya frikiklerinin gol olma oranı %7.3 çıkıyor ki bu veri
gayet düşük. Yine de o dakikada topun başına geçmek ve kendisine has bir tarzla
ağları bulmak, tam 1994 model Roberto Baggio işiydi. Aslında tam ölü yaprak
vuruşu değil, ayağının üstüyle değil de baş parmağının solunda kalan kısmıyla
vurdu. Alessandro Del Piero dokunuşuydu daha çok…
İspanya’nın orta 4’lüsü
Elbette bu maç Cristiano üzerinden yazılır, ancak İspanya’nın
Diego Costa’nın ardında gezgin oynayan Isco, Iniesta, Koke ve David Silva
dörtlüsüne de ayrı parantez. Yani öyle bir oluşum ki, top kimin ayağına gelse
sürprizli bir şey çıkıyor ve içinden hep “bu atak sakat…” diyorsun. Gerçekten
de her atağı etkili şekilde resmedebiliyorlar. Bu maçta Ronaldo duvarına
toslamaları bir şeyi değiştirmez, sahaya koydukları “net futbolla” hala kupanın
en büyük favorisiler bana göre.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür, hakaret, sadece başkasının yorumunu yermek için yazmayın lütfen demiyorum, çünkü zaten yapmayacağını biliyorum! (Ooo iyi taktik ama.)