Beşiktaş’ın yeni transferlerinden Umut Nayir’in adını sıkça
duyuyorduk, tabii en çok alt lig haberlerinden. Süper Lig’de pek fazla forma
giymedi, alt liglerde ise 70’in üzerinde gole sahip. Aslında kağıt üzerinde “golcü”
gözüken bir oyuncu ancak imza attığı takımda kendisini hissettirebilmesi için
çok daha ekstra özellikler gerekiyor. Peki Umut Nayir o özelliklere sahip mi?
İnceleyelim.
Nasıl bir oyuncu?
Şayet yerli bir golcü, büyük takımlardan birine imza
atıyorsa referans alınacak iki oyuncu var: Cenk Tosun ve Burak Yılmaz. Son
dönemde sadece onlar formanın yükünü kaldırabilen yerli santrforlar. Cenk
farklı bir oyuncu olduğunu, daha 20 yaşında geldiği Gaziantep’te iki ayağını
eşit derecede iyi kullandığı gol vuruşlarıyla belli etmişti. Umut’un tarzı daha
çok Burak’ın başlangıç yıllarına benziyor. Burak da uzun boylu bir santrfordu
ama aslında 25’inden sonra tam olarak “santrfor” oldu. Önceki dönemlerinde sağ
kanat, sağ forvet olarak rol alıyordu. Ancak Burak, topa net vuruşlarıyla (orta
sahadan bile golü vardı) daha Beşiktaş’taki 20’lik günlerinde bile, “aslında
gelecekte iyi bir santrfor olabilir” hissini veriyordu.
Umut Nayir da uzun bir oyuncu olmasına rağmen çabuk ve hatta
hızıyla rakibini eksiltebilen bir oyuncu. Bu sebeple Ankaragücü’nde sağ forvet
olarak da rol aldığı olmuştu. Ancak dediğim gibi, rakibini tekniğiyle değil
hızıyla geçebilen bir oyuncu ve öyle anları Beşiktaş formasıyla pek fazla
bulamayacaktır. Lens bile kapalı savunmaya karşı kanatlarda zorluk çekmişken…
Öne çıkan özellikleri
Santrfor olarak da en belirgin özelliği, fiziğinin doğal
getirisi olarak hava topları. Ancak hemen hemen her topa kafayı dokunsa da “kafa
vuruş kalitesi” çok etkili değil. Gol vuruşları da keza öyle, toplar ayağından
bitirici bir golcüden çıkmış gibi durmuyor. Sırtı dönük oyunda başarılı
sayılır, en azından gezgin bir role sahip ve kendine güveni olan bir oyuncu
gibi gözüküyor. Özetle bir santrforda olması gereken özellikten her şey biraz
var ama en fazla 10 üzerinden 5 en iyi ihtimalle 6 olacak kadar var.
Takımındaki rolü ne olur?
Belki 20 yaşında bir oyuncu olsaydı, o “her şeyden biraz”
özelliklerini geliştirebilir diyebilirdik. Ancak bunun için geç kalmış gibi.
Yine de 25’inden sonra bir anda parıldayan ve başka bir oyuncuya evirilen
oyuncuların sayısı pek az değil. Ama gerçekçi olmak gerekirse, Beşiktaş’ta şans
bulamama ihtimali daha kuvvetli görünüyor. Eldeki özellikleriyle ancak sıkışan
maçlarda ikinci forvet ya da kenar forvet olarak oyuna girip, uzun toplarla ve
şuursuzca rakibin üstüne gidilen maçlarda topları indirip, karambol yaratacak
bir oyuncu olarak rol alabilir. Çünkü benzer özelliklerin daha iyilerine sahip
olmasına rağmen Ömer Şişmanoğlu bile çok az süre alabildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür, hakaret, sadece başkasının yorumunu yermek için yazmayın lütfen demiyorum, çünkü zaten yapmayacağını biliyorum! (Ooo iyi taktik ama.)