Alessandro MATRI

Nedendir bilinmez... İtalyan forvetlerin patlama yaşı 24-25'leri buluyor çoğunlukla. Bir nedeni, İtalyanların da tıpkı biz bir diğer Akdeniz ülkesi Türkler gibi, futbolda yeniliğe açık olmaması, çok farklı bir yetenek ortaya çıkmadıkça bilindik oyuncularla yola devam etme alışkanlığından olabilir...

Alessandro Matri'yi de bu kategoriye koyabiliriz aslında. Milan'ın alt yapısından ülke futboluna sunulmasına rağmen, ilk şanslarını Prato, Lumezzane gibi eski adıyla Serie C, yeni adıyla Lega Pro 1 liginin takımlarında yakalamıştır. 2006/2007 sezonunda ise, Serie B'nin ilk 3'ünü en ciddi şekilde zorladığı sezonunu yaşayan Rimini formasını giymiş, etkileyici bir performans göstermiştir... Belki de o yıl Rimini'nin ilk 3'e girememesindeki en büyük şansızlığı, o sezon Serie B'de Juventus'un ve artık Serie A'ya geri dönebilmek için, Serie B'nin çok üzerinde kadro kuran Napoli ve Genoa'nın olmasıydı...



Alessandro Matri, Rimini'deki performansından sonra Serie A'nın scout sistemi en iyi çalışan kulüplerden biri olan Cagliari'nin yolunu tutmuştur. Bu yıl Cagliari'de 3. sezonunu yaşayan 84 doğumlu Alessandro Matri, "patlama" diyebileceğimiz bir performans gösteriyor. Son yılların istikrarlı "ortasıra" takımı Cagliari, bu sezon UEFA'ya katılmayı hedefliyor. Bu hedefinde ciddi şekilde yürüyen Cagliari'de, Alessandro Matri 11 golle ciddi katkı yapmıştır şuana kadar. Krallık listesinde Barreto ve Gilardinho'yla birlikte 5. sırada olan Matri, attığı 11 golün 6'sını "ilk gol" oluşturuyor.
Forvetin gol sayısında önemli bir istatistiktir "ilk gol"... Rakibin "ya herro ya merro" dediği anlarda, maçı 2-0'ken 3-0'a getirmek var bir de, maç 0-1 aleyhteyken 1-1'e ya da 0-0 giden bir maçın dengesini bozan golü atmak var... Alessandro Matri attığı 11 golde bunu 6 kez başarmış gözüküyor. Ve bu 6 ilk golün, 4'ü deplasmanda ve takımın tek golünü oluşturuyor. Bu 4 gol sonucunda takımı deplasmanlarda 7 ekstra puan kazanmış...

Tüm bu istatisiki bilgilerden sonra oyucunun futbolcu yapısına girelim. 183 boyuyla ortama bir santrafor fiziğine sahip. Fakat çok uzun olmamasına rağmen, attığı kafa golleri hiç de küçümsenecek tarzda değil. Bu özelliğini Filippo İnzaghi'ye benzetiyorum, tıpkı bazı gol sevinçlerinde olduğu gibi...



Attığı gollerin dışında, yaratıcı asistlere de sahip. Özellikle tehlikeli bölgede adam eksiltip, ciddi gol pası ve ya gol öncesi pas çıkarabiliyor.

İtalya'da "varlık içinde yokluk" çekilen forvet bölgesinde, milli takım için de iyi bir alternatif olabileceği düşüncesindeyim...


Hiç yorum yok: