Burak'ın taç çizgisinde dahi olsa kaleye şut düşünmesi, Umut'un her zamanki bitirememe hastalığı, Alanzinho'nun halısaha futbolu sebepleriyle, Trabzon'un bu oyunu belli bir noktaya kadar heba oldu. 55. dakikada Fenerbahçe rakip cezasahasında ilk kez bir oyuncusunu topla buluşturdu. Bu adam Alex olunca, yine taştan ekmek çıktı, mükemmel bir gol geldi...
Trabzon telaş yapmadan, bilindik oyununa devam etti. Önce Colman'ın şutu direkten döndü. Daha sonra "maçın adamı" Colman, kendi kazandığı serberst vuruşu müthiş kullandı, Umut'un golü geldi... Bir kaç dakika sonra Daum, anlaşılmaz bir şekilde Emre - Deivid değişikliği yaparak (heralde sarı kartı düşünerek Ankaragücü maçını riske sokmak istemedi Daum) , Özer'i ortasahaya çekme kararı aldı ve ipler tamamen Trabzon'un eline geçti. Rakibi 5'e, 2'lerle yakalamaya başlayan Trabzon'da önce Burak yarım metreden fileleri göremedi, bir sonraki gelişen atakta Engin Baytar'ın güzel golü geldi... Colman, müthiş futbolunu golle süsleyince, Fenerbahçe'nin cılız hamleleri de son bulmuş oldu...
Sonuç olarak iyi olan taraf kazandı. Colman bugün Türkiye'de "3'lü ortasahanın içlerinde" oynayabilecek en iyi futbolcudur dersem abartmış olmam... Kendisine bir kez daha hayran kalırken, Trabzon'un önde basmasına karşılık veremeyen Fenerbahçe'yi gördükçe, Kadıköy'de hebâ olan ilk yarıya yandım, ara ara Denizli'nin kulağını çınlattım...
Trabzonspor 3 - Fenerbahçe 1
Ziraat Türkiye Kupası Finali 2010
Ziraat Türkiye Kupası Finali 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder