Kalp ve hayal kırıklığı eşliğinde maç yazısına başlamış bulunuyorum. Biraz da "ortasahası boş bir takım" edasında olacak bu yazı, zira yine sonlara doğru bazı ataklar, umutlar ortaya koyacağım ama sonuç verir mi? Ondan emin olamayacağım... Maç öncesi yazısında değerlendirdik; Zapo - Bobo yoktu, hatta 18 dışıydı... Zapo? Eyvallah, Ferrari-Ersan tandemini denemek lazımdı. 18'de başka bir yabancı stoperi bulundurmamak?.. Eh olabilir, her ne kadar Delgado-Tabata'dan birinin yerine Zapo'nun olması gerektiğin düşünsem de... Bobo? Hatta !?!? Neyse, dinlendirmek lazımdır, olabilir... Biraz dinlendirmek, biraz da Holosko'yu orta forvette "görmek" istiyorsun... Eyvallah.. Bobo'yu 18'e almamak? Gerek kalmaz, en kötü Nobre oturuyor diyorsun... Ahlar, vahlar, "eh işteler" arasında ona da eyvallah...
Sonuçta bu hamleler "başka bir fikri" görmek çabasındandır. Ama, bu Ernst-Delgado ortasahasını daha önce görmemiş miydik sevgili hocam? Plazen Hakan'ı milli yapmamış mıydı yarım devrede? Necip hamlesiyle ortaya siyah-beyaz farkı çıkmamış mıydı? O hatadan dönen takım, sonraki 315 dakika boyunca gol yemeden, istediğini alan bir takıma dönmemiş miydi? Maç temposunu yakalamaya çalışan Guti'ye, yeşil yelek hiç yakışmış mıydı?...
Sonunu bildiğim bir filmi izler gibi izledim maçı. İlki 50. saniyede Quaresma'yla bulunan pozisyonlardan biri gol olsaydı, belki senaryonun aynı seyredeceği film, sonuç olarak mutlu sonla bitebilirdi... Ama bu, filmin kötü bir senaryo olduğu gerçeğini değiştirmeyecekti; 5-2 gibi bir mutlu sonla da bitse; Ernst'i 200 metre kare alanda yalnız bırakan bir Beşiktaş'ın hiç bir skoru beni mutlu etmeyecekti...
Necip'in suçu büyüktür; çünkü iki yönlüdür... Belki savunması biraz kötü olsa, "ofansif ortasaha" gözüyle bakılacak; Tabata'dan daha iyi olduğu pas, dribling yeteneklerini de göstermesine imkan sağlanacak... Bugün sahaya giremedi bile, 11 başlaması "futbol kurallarına" dahil edilmesi gereken Necip. Üstelik yerine giren Tabata olunca; az biraz uzak forvet koşuları yapabilecek, fiziğiyle daha bir tehdit olacak Hilbert dışarı alındı, bunları yapamayan-yapamayacak olan Nihat sahada kaldı... Bu sistem Delgado'yu yuhalatarak Arabistan'a uğurladı; bana "Nobre'yi alması lazım artık" cümlesini kurdurttu... Oyuncu seçimleriyle takımı ikiye bölen bu sistem; Schuster'e olan güvenimi zedeledi, moral yakalamış bir takımı sendeletti, 3 puandan etti...
Kendisinden umudu kesenlere "babamda atar" dedirten Plazen maçı golünde olduğu gibi, bu maçta forvete yakın oynasaydı Delgado, yine o "ikinci forvet" koşularını yapabilirdi... Nihat'ın heder edip, baş parmağıyla "iyiydi be" hareketini yaptığı pozisyonlarda, Delgado daha bitirici olabilecek bir oyuncuydu. Ama asla bir ortasha değildi... "Necip ortada, Delgado önde" gibi ufacık bir hamle, çok şeyi değiştirirdi...
Buradan "Nihat suçludur" sonucu çıkmasın. "O olsa daha iyi olurdu" demek, birini suçlu çıkartmak değildir elbet... Zaten bu düzen içerisinde hiç bir oyuncuyu eleştirmem, kurban seçmem... Ama, "Ersan'a yazık oldu" diyebilirim... Bugün hakkında uzun uzadıya methiyeler dizebilirdik Ersan hakkında... Ama bu şablon, O'nun nefis oyununu törpüledi... Bu takımın tandemi Zapo-Ersan olacak gibi duruyor, sağbeki de Toraman... İsmail'de ısrarcıyım, ama şu maçtan sonra İbrahim'i kesmeyen adama birşey diyemem... "Bir müsibet, bin nasihat" demekten başka çare yok... Plazen'in atakları, Hakan'ın performansı sayesinde "nasihat" kalmıştı; İskender'in müthiş trivelası ile de, bu durum müsibete döndü... Umarım bu fantaziyi gördüğümüz son rüya olur da, başka kabuslar yaşamayız... Zaten Delgado da ayrılıyormuş son haberlere göre; sayısalı iyi ama sözeli berbat bir öğrenciye "hukuk fakültesini kazan!" beklentisi gibi bitirildi Delgado... Delgado gider, ortaya Tabata gelirse; bir yuhalanacak adam daha kazanır, ses tellerini açarız. Başka bir şey değişmez... Guti olursa, bir dakikaya kadar dayanır; ismi, ara pasları kredisini bitirmez, ama yine de "tam randımanlı" faydalanılmaz, yazık edilir...
En azından artık bu düzene dönülmeyecek olması bile, Delgado'nun ayrılmasını hayırlı kılar... Tabata'nın da gideceğine dair söylentiler var... Üzerine bir de Fink kalırsa, baya bir hayırlı olur...
Olmayacağını anlamak için bu kadar meşakete, 3 puanı teslim etmeye, heyecanla maça gelmiş adamı üzmeye gerek yoktu be Schuster... Plazen maçıyla belli olmuştu. Neyse, son olduysa canın sağolsun...
20 yorum:
söyleyecek bir şey bulamıyorum ya, dediğin gibi zapo-bobo olmaz eyvallah da hem guti, hem necip'in olmaması, orada delgado'nun oynaması nedir yani?
biz ernst-necip-guti oynasın derken sadece ernst oynadı, hem de ibb gibi en olmayacak takıma karşı. tayfur hoca ile hiç mi iletişimleri yok, hiç mi maçtan önce ibb'yi seyretmedi diyeceğim de, aslında rakip ibb değil vikingur bile olsa çıkmamalı böyle bir 11.
bütün yazıda katılmadığım bir tek nokta yok, ersan'a suç bulacak biri çıkacağını da sanmıyorum, ben de adamı gayet beğendim.
bir daha böyle bir şey yapmayacağını ummaktan başka söyleyecek bir şey de yok gibi bu maç üzerine sanki.
Ersan'a ben de bayıldım. Üzerinde durduğun için teşekkürler, bakalım yarın kaç spor yazarı bundan bahsedecek, ya da bunu görebilmiş olacak?
Gökhan ;
Ben de "Tayfur Hoca hiç mi çıtlatmadı?" diye sorguladım kendi kendime...
İBB, böyle bir ortasahayla karşılarına çıkılacak en son takım. Zaten böyle saçma 11'lerle çıktığımız 4. İBB maçı oldu bu, hep aynı şarkı...
1 galibiyet var; o da Gökhan Zan 90+5de kafa vurdu yeni açığa çıktı kaleye indi falan öyle acayip bir golle.
Geçen sene alınan diğer galibiyette de Ernst-Necip ortasahası mevcuttu zaten...
bezgin ;
Özellikle topla ilişkileri muazzam, sol beke koy sırıtmaz. Pozsiyon alışları, kademeleri de gayet iyiydi.
Adam akıllı bir takımın arkasında tekrar görmek dileğiyle.
Gün boyunca aklımda hep şu vardı: Ernst - Necip - Guti ortasaha ortası üçlüsünün önünde Hilbert- Nihat - Holosko gol fırsatları yakalayabilir. Malumunuz defansif ortasaha özelliği bence 1.sınıf avrupa takımı düzeyinde Ernst , Yerli oyuncular arasında son yıllarda iki yönlü ortasaha oyuncusu Necip , kalitesi tartışılmaz ortasahanın her bölgesinde oynamış bir adam Guti ile sağlam bir üçlü oluşturulmuştu.
Heyecanla maçı bekledim , dedim Belediye ters takım lakin bu üçlü ile 2-3 fark atabiliriz. Ehh malumunuz Delgado - Ernst görünce , ortasaha ortası tek bir adam kalınca böyle bir senaryo ben de bekliyordum .Ne tuhaf ki ligimizi az çok bilen , Belediye ' yi az çok tanıyan akl-ı selim herkes de bekliyordu. Daha dün Plazen maçı ilk yarısı dururken tek ortasaha 5 kenar forvet ile çıkmak maçı Belediye'ye verdi.Tayfur Hoca'ya sitem edenler haklıdırlar sanırım.
Yine de Scuhuster eğer kafasında yine denemeler olsa da çok yanlış bir maç seçti.
Delgado'nun Arabistana gideceği duyumlarını da bu sabah öğreniyorum. Ben bu adamı hep sevmiştim. Belki biz de pek başarılı da olamadı. Yolu açık olsun ama neden o saç tipini , uğruna verilen parayı , kendisini pek sevemediğim Tabata gitmiyor ?
Nihat'ın ıslıklanması hoş değildi . Delgado'nun da öyle. Ersan da gayet iyi oynadı üstünde durulması gereken bir stoper.
Sanki Allah bizi sınıyor bu hocalarla bu hocalarda denizli dahil bir kurt var sanırım ancak bir insanın gerizekalı olması lazım işleyen kadroyu bozması için.Bu şekilde saçmalıklar yapılacaksa şampiyonluk hayal şunu bir beceremiyoruz içerde oynanan maçların en azından 14 15 tanesini almalıyız ki potada kalalım daha ilk maç mağlubiyet
ernst-delgado ikilisinin olmayacağını daha önceden de görmüştük ama beni asıl hayal kırıklığına uğratan schusterin tepkisizliği,yani ne ernst ne delgado defanstan top alıp pas trafiğini yönetebiliyor,stoperler sürekli uzun oynuyorlar,yani delgado ve ernst verilen görevi yapmaya teşebbüs dahi etmiyorlar.peki kenardan uyarı almıyorlarmı bu oyuncular anlamadım gitti.schusterin oyuncuları görmesi için helsinki maçındaki dizilişi de değiştirmesi gereklimiydi yani.peki fink'in bileti neden hemen kesildi ve hiçbir resmi maçta oynatılmadı.bence büyük bi takımda oynayan hiçbir ortasaha oyuncusunun ben ileriden top çıkaramam deme lüksü yok,fink gitsin mi,gitsin ama yerine ernsti bile gölgede bırakabilecek iyi bir ortasah alınması kaydıyla. "robinho yu istiyorum,sercan da alınsın"..bi zahmet bi tane de orta saha sıkıştırıver araya sayın schuster...(Hidayet)
Ederlezi;
Ernst-Necip-Guti ortasahasının önünde, Holosko da pekala pozisyonlar bulabilirdi orta forvette, esnek bir hücum hattına sahip olunabilirdi.
Ama dünkü ortasahanın önünde oynayabilecek tek santrafor Nobre idi 18 içinde... Çünkü o takım 4 pas yapması mucizeydi, toplar havalanacaktı...
Nobre 11 başlasa, o hamlelerden biri gol olabilir, maç daha farklı bitebilirdi.
Ama öyle bir hayrdansa, dünkü şerri tercih ederim.
Bukan;
Ben de hiç bir mantıklı gerekçe bulamıyorum dünkü tercihler konusunda... Hala düşünüyorum, yine bulamıyorum.
Hidayet;
Stoperler ortasahaya oynayabilirdi de, bu kez şişiren Ernst falan oluyordu. Çünkü zaten 1 adet olan ortasaha, stoperlerine yaklaştığında yine çözüm aynı oluyordu "şişirmek"...
Fink'in kalması ve Sercan transferiyle bile, işler Robinho'ya kalmaz...
Quaresma Bobo Sercan gayet iyi bir 3'lü olabilir.
Kontenjan açılırsa ben sağbekte ısrarcıyım.
Katılıyorum Mustafa Abi , sağ bek kesinlikle şart. Young Boysdaki Degen ya onun benzeri bir adam alabilseydik .Ama bizim transfer komitesinden hiç böyle bir hamle , bir söylenti bile duyamadık. Eğer az çok dünya futbolunu takip ediyorlarsa bek oyuncuların hücum futboluna katkısı daha doğrusu takım olma durumuna olan katkıları göz ardı edilemez.
Senin önerilerin kim olabilir abi Sağ Bek konusunda ?
Eğer düzgün işleyen bir scout ekibimiz , 6+2+2 gibi saçma bir kural olmasa idi Başkan'ın dediği gibi Avrupai görünüme doha modernist çağa uygun şekilde ilerleyebilirdik. Ama sadece borçlanıp Robinho getirmekle olmuyor Avrupalılık .
Şahsen beni Seri B , Championship gibi liglerden keşfedilen yeni genç yetenekler daha fazla heyecanlandırır. Hep bu tarz hamleleri beklemiştim Beşiktaştan.
Son yıllarda da başarılı transferler var Ferrari ,Sivok , Ernst , Hilbert gibi orta sınıf Avrupa takım transferleri yapımıza uygun bence.Biz de hala orta sınıf bir Avrupa takımıyız .
Eğer eksik bölgelere de nokta transferler yapılır Scuhuster'in anlayışı da takıma oturursa işe o zaman tam bir takım olabiliriz.Guti , Q7 de sistemi oturmuş bir takımda
daha da yıldızlaşabilir.
rıdvan şimşek bireysel çalışmalara başlamış.6-7 haftaiçinde takımla çalışacakmış.Yani ligin 11-12. haftası oynamaya başlar.O zamana kadar ben ekremin orayı idare edebileceğini düşünüyorum.Ama ekrem olmalı erhan güven değil.(Oyunculuğundan çok özgüveni hiç yok)
Sağ bek transferi rıdvanın önünü kapar.İsmailin oynaması zor görünüyor bari rıdvan oynasın.Zaten rıdvan bence bek olmaya ismailden daha uygun.
ederlerzi;
Liverpoollu Degen kiralana bilinirdi satın alma opsiyonlu. Ya da Ilsinho boşa çıkmış sanırım.
Ya da üst düzey sağbek alınacaksa; Genoa'dan önce Rafinha'ya yapışışabilirdi, Tabata'dan ucuza gitti..
Sözleşmesi biten Srna için de fazla bonservis ücreti istenmez diye tahmin ediyorum.
Adsız;
Rıdvan'ın salonda çalışmaya başlaması mutluluk verici. Ama bu sezon ancak kendini bulacaktır, çok ciddi bir sakatlık geçirdi.
Ben iyi bir sağbekle çalıştığında, aksine gelişiminde faydalı olacağını düşünüyorum.
Güle güle matias emilio delgado...
Hocaların fantezileri yıllardır İBB maçlarına denk geliyor.Guti ve Necip ile başlasak eminim çok rahat bir galibiyet kazanırdık.Plazen maçı Schusteri ikna etmemiş umarım bu maç ikna etmiştir.Ortasahayı bomboş bırakıp,ihalenin "Ferrari ağır ya" diyerekten Ferrari yıkılmaya çalışılmasıda ayrıca komik.Hazır Delgado gitmişken(bir arap klubünün bile bonservisis vermiyor oluşu düşündürücü) holosko ve tabata'nın da gödnerilmesi gerektiğini düşünüyorum.Üstüne birde Fink kalırsa yaşadığım hayal kırıklığını atlatabilirim zira dünden beri tadım tuuzm yok.
Benim anlamadığım Plazen'in emektar futbolcusu 34lük Horwat için bile, önlem almalıyız diyen bi hoca aynı özeni bu maç için niye göstermez.Bence hoca bu ligi fazla hafife alıyor.Her türlü kazanırım en kötü İki yer dört atarım diye düşünüyor olmalı.Bu lig kalite olarak diğer avrupa liglerinin gerisinde olabilir ama fizik,mücadele olarak onlara yakın düzeyde.Burda en çok iş ise Tayfur düşüyor..
Ze1903;
Bu İBB ve sınırsız fantaziler serisi; Ertuğrul Sağlam'ın tek Serdar Özkan ortasahalı (evet yanlış duymadınız) sistemiyle başladı, günümüze kadar devam etmekte.
İlgiyle takip ediyoruz.
Ferrari meselesinde de haklısın... Tamam çok çabuk bir adam değil de, o kadar da ağırlığına dem vurmamak gerek.
Zaten önde kurulu savunmada asıl mesele, mental özellik; yani kademe ve çizgiye sadık kalma.
Çizgiyi bozup, adamı arkaya kaçırırsan, Usain Bolt olsan da geçmiş ola...
M.A.F;
Evet, "Nasıl olsa alırız." gibi lakayıt bir öngörüden başka, hiç bir mantıklı açıklaması yoktu o kadronun...
İsabetli bir yazı olmuş...
Herkes söz birliği etmişçesine Ernst-Necip-Guti üçlüsü banko oynamalı diyor. Yüzde yüz katılıyorum da bu üçlünün alternatifi kimdir? Biri olmadı mı kimi koyacaksın? Ersnt-Necip pozisyonunda oynayan oyuncular lig içinde mutlaka sarı kart cezası, kırmızı kart cezası, sakatlık filan yaşarlar. O poziyonun olmazsa olmazı bu. Peki diyelim ki Ersnt 1 ay sakatlandı, Necip sarı kart cezalısı kimi oynatacaksın Allah aşkına? Ben Fink'i aman aman beğenmem, hatta Cisse'den bir gömlek düşük oyuncu olduğunu düşündüm hep. Ama, şu an Fink Hilbert'den de Tabata'dan da Robinho'dan da daha gerekli bir futbolcu.
İkinci konu, Guti'nin halini gördün mü? Bu adam mümkün değil Türkiye ligi'nde orta ikiliden beklenen korakor mücadeleye giremez. Delgado'dan pek farklı olmaz akıbeti.
Üçüncü konu, geçen sene Cisse'den Fink'e attan inip eşeğe bindik. Bu sene aynı olay Hilbert-Tello olayında yaşandı. Sağ ayaklı Q7 solda, Hilbert sağda oynuyor. Bu sene Hilbert hiç alınmasaydı da, Tello solda Q7 sağda oynasaydı. Çok daha verimli olurdu. Hilbert'i beğenenleri şaşırıyorum, bence baya baya dümdüz bir düz oyuncu. Adam koşuyor moşuyor tamam, ya onu geçen sene alasıyla Ekrem de yapıyordu. Ne gerek var yabancı transferini böyle düz topçulara kullanmaya??
Hele Holosko'yla adamı karşılaştıranlara şaşırıyorum. Holosko'yu Hilbert'le karşılaştıranı Allah çarpar.
Holosko'nun herkesin aksine ben Bursa tarzı, hareketli 3'lü hücum için merkezde olabileceğini düşünüyorum. Örneğin devamlı alan değiştiren Holosko-Robinho-Q7 üçlüsü bence oldukça modern ve etkili bir hücum hattı olur. Holosko Bobo'nun alternatifi olarak düşünülebilir, düşünülmeli de. Maçta da bence baya etkili işler yaptı. Biraz fazla isteğinin kurbanı oldu -Baros gibi. Tekrar güven kazanması lazım. Bunun için de 2-3 gol atması, asist yapması lazım.
Nihat olayına hiç girmemişsin. Bu sistem Nihat için biçilmiş kaftandı. Ama bence esas mesele Nihat'ın sağ forvet ya da ikinci forvet oynaması değil, Nihat'ın bu fizik-kondisyon yapısıyla hiçbir şey oynayamaması.
turkkant;
Paragraf sıranla gideyim; ortasahadaki derinlik sorununa dem vurmakta kesinlikle haklısın. Ne Ernst'in, ne de Necip'in tam anlamıyla bir alternatifi yok takımda. Fink kalırsa, hem Ernst'i yedekler, hem de Necip'i.. Necip'i yedeklemesi dolaylı yoldan olur; Ernst'in görevini alır, Ernst de her zamanki iki taraflı çalışacağı bölge olan ortasahaya geçer duruma göre...
Bununla birlikte yerli alternatif de gereki duruyor. Serdar Kurtuluş'u dün izledim, içim gitti. Tekrar ortasaha oynuyor ve Tigana dönemlerini andırıyordu...
Hiç olmadı Altay'ın 94 doğumlu çocuğu Okay Yokuşlu alınsın, bu yaşta 10 maç çıkarır hiç abartsızı. Çok güçlü bir fiziğe ve oyun zekasına sahip.
Ben Hilbert'i Tello'nun önünde görürüm, 433 kenar forvetleri için. Neden diyecek olursan; uzak forvet koşuları daha etkili, cezasahasında yerini daha hızlı alabiliyor, bununla birlikte geri dönüşleri önemli. Tello, toplara vurma konusunda belki daha iyi olsa, Quaresma'nın ters kanadı için Hilbert'in özellikleri daha gerekli..
Ama bildiğimiz Holosko, bu takımın en iyi kenar forvetidir. Orada yüzde yüz katılıyorum...
Hatta bu maçın öncesinde orta forvet konusunda da iyimserdim.
Önde basan bir savunmada, ortasaha da kalabalıksa; çok ani toplar kazanılabiliyor, ve bu toplar da bir şekilde Guti'yi bulursa, Holosko biçilmiş kaftan olabilirdi...
Hatta Delgado'yu da önde kullansan; Delgado Holosko Q7, çok esnek ve "ters" bir 3'lü olurdu..
Tabi adam akıllı bir ortasahanın önünde...
Delgado gidiyormuş, Tabata'ya da gerek yok. Fink ve bir ortasahayı yedekleyecek adam daha (şu Helsinki'li Medo'yu bir görmek lazım...) eklentisiyle, bu takıma "gayet derin bir kadro" derim...
Bursa'dan Volkan ya da Sercan transferi bal-kaymak olur tabi.
Nihat'ın formsuzluğunun yanında, "kendini gösterme çabasıyla" bir çok atağı, duran topu yalan etmesi de, bir başka zarar noktası oluşturuyor gerçekten...
orta saha derinliği şart bencede Okay ı rıdvan şimşek misali 1 milyon lira gibi bir ücrete alabiliriz aslında.Ama gelirse a2 de oynar o yüzden şimdilik opsiyonu alınsa süper olur.Bizde klasik murat ceylan sevdası yine depreşir galiba.Dün 90 dakika yedekmiş murat ceylan.Onun yerine sonrada Orhan Gülle girmiş oyuna.Bilmiyorum nasıl oynadı ama benim izlediğim orhan gülle beşiktaşta 10 maçlık bir süreyi bulurdu bu sezon.Ernst-Fink-Guti-Necip-Onur-Orhan çok iyi olurdu bence.Şimdiyse Orhanın misyonunu Okay yada okay ayarındaki cumali ve ya Hüseyin Cankurt Atasoy alabilir.Hüseyin şimdilik dikkat çekmesede 2-3 yıl sonra yeni necip olarak tanınabilir bundan eminim.
U16 şampiyonluk maçında izledim ben de Cankurt'u. Hatta şöyle bir üzerinde durmuştum;
http://cartalete.blogspot.com/2010/05/coca-cola-akademi-u16-ligi-sampiyonu.html
Az bulunan tarzda, umut vaadeden bir çocuk gerçekten. Muhammed kadar bekliyor, merak ediyorum geleceğini.
Aurelio'nun gelisi Ernst ve Necip'e alternatif olmasi kadar Schusterin de tek ortasaha inatciligini yapmayacagini gostermesi acisindan cok onemli bir gelisme.
Ulas
Adam Fink'in yarı fiyatına anlaşmış neredeyse. 750 bin Euro garanti + 25 bin maç başı.
Sakatlığı falan yoksa, inanılmaz bir başarıdır bu transfer.
Yorum Gönder