Ortasahadaki Derinlik...

Dün bir adam ayak bastı El Madrigal'in çimlerine. Uğur İnceman olduğunu iddia ediyor... Biz O'nu, ara ara Cisse ile oynadığı dönemlerde, en azından "topa basan" adam olarak tanıyor; hatta bazen verdiği ekstra paslarla -fiziki benzerliğinden de olsa gerek- "Delgado ne pas attı lan gördün mü?" dedirtiği günlerini hatırlıyorduk. Oysaki dün gece, Cani'ye orta gelmeden önce rakibine basarken "ya ben presimi yapayım da, sen yine de geçme be abi..." dercesine lakayıt bir markaj yapıyordu... Bunu 11'deki yeri garanti adamın yapmasını anlarım, "doğru yapmış" demesem de... Ama forma mücadelesi vermesi gereken adamların başını çekerken bu haller.. Heleki paslarını hiç sormayın...

Güzel Türkçemiz'de "saygı" belirten bazı farklı eklentiler vardır tabirlerde... Sıradan bir adamın yaptığı resme "vay güzel resim..." dersin, ama o resmi gerçek bir ressam yapmışsa saygıdan, güzel "eser" dersin... Şimdi bu Guti denen zâtın, "kendisinde bulunan topu, takım arkadaşına aktarma" eylemine "pas" diyorsak: Uğur İnceman'la gördüğümüz, eskiden mahalle maçlarında "pas ver! pas ver!" diye kafasını şişirdiğimiz abilerimizin, "al ulan" der gibi; topu dizimize abanmasına benzer "top depmelerine" de pas dersek, sanki bir kavram karmaşası yaşatırız gibime geliyor...

Fink'e baktık bir de... Sözleşmesinin dondurucuya atılmasından mıdır bilinmez; ortasahadaki direnci, pozisyon savunması, fizik gücü taze kalmış gibi gözüküyordu. Zaten Schuster; ister 4-1-4-1 olsun, ister 4-3-3 veya 4-2-3-1 olsun, mutlaka takımında bir "Diarra" görmek istiyor sanki.. Hani öyle hücum aksiyonlarda pek etliye sütlüye karışmasını beklemediği, diğer ortasahalara nazaran biraz geride pozisyon aldırdığı, yeri geldi mi ön stoper gibi "ilk karşılayan adam" görevini verdiği bir defansif ortasaha... Bakıyoruz kadroda buna en uygun isim Fink... Ernst ve Necip piston gibi kullanıldığında değerlidir...

Yani diyorum ki; en azından Uğur'un şu görüntüsü bile, Fink'in donan sözleşmesini şimdiden oda sıcaklığına bırakılmasını gerektirir. Yoksa hızla gelişim kaydeden Necip'e, Tigana dönemindeki Serdar Kurtuluş kadar yük binecek bir anda... Bizim çırak pasör Bayramoğlu, Uğur'un önündedir; ama O'ndan şu durumda 10 maç çıkartmasını beklemek, fazla iyimserlik olur... Maceraya gerek yok. Olası derinlik sorunu için Fink bu takımda kalmalıdır, bir süpriz olup Gökhan İnler gelmedikçe... Yoksa korkarım ki, Tayfur Hoca futbolayakkabısını sadece antremanlarda giymeyecek... Zaten Guti'ye yakın markajda bulunarak "hocam hazırım" mesajını veriyor... Hoş; FM2006'yı oynarken bir çılgınlık yapıp, Conferance Ligi'inden Stafford Rangers'ı almıştım. Conferance Ligleri'ni aşıp, League 1'a geldiğimde Hasselbaink'le yaptığım "oyuncu & koç" anlaşmasıyla, 15 yıl sonra Şampiyonlar Ligi'ni kazanacak yapının temelleri atmıştım... Nitekim Hasselbaink'e o ligler hafif gelmiş, 47 gol atmıştı bir sezonda...

Ama ne burası Conferance, ne de Beşiktaş bir Stafford... Ne diyorduk? Heh, "baktın sıkışıyorsun at Fink'e!"...

13 yorum:

Serkan İncekara dedi ki...

Konuyla pek alakası yok ama :) Eskişehir Genoa'dan Diego Angelo'yu transfer etmiş.

Cartalete dedi ki...

24 yaşında, Naval'da uzun süredir banko oynuyormuş. Genoa bu sezon transfer etmişti. Muhtemelen kiralıktır, güzel...

ASVALTTAICENLER dedi ki...

HATIRLIYORUMDA uGUR INCEMAN UMIT MILLI takimlarda gelecegin en buyuk yildiz adaylarindan biriydi, attigi paslar, frikikler olaganustu guzellikteydi, bir futbolcuya ne olurda bu kadar amatorlesebilir, kosmayi unutmus, topu kirar gibi vuruyor.. Burasi besiktssa bu tur amator adamlari takimda tutulmamali.. ondan once gidecek cok adam var tabii..

kartalist dedi ki...

Anadolu'dan dünyanın parasını vererek bazen rakiplerinle de kapışarak yerli oyuncuları topluyorsun.Bir sezon oynatıyorsun ama olmuyor.Uymuyor adam takıma.Gönderiyorsun bir sezon sonra.Bazılarını elinde tutmak zorunda kalıyorsun.Bazen adama vermeyi taahhüt ettğin para elini bağlıyor bazen de adamın oynadığı mevkide alternatif olmayaışından.Sonuçta neresinden bakarsanız bakın her anlamda geri dönüşü olmayan bir zarara giriyorsunuz.

Oysa başka türlüsü mümkün.Sizin iyi bir altyapınız var.İyi oyuncular da çıkarıyorsunuz.Üstelik çıkardığınız oyunculara öyle astronomik paralar vermenize de gerek yok.Canımız ciğerimiz Necip senede 400 bin lira artı maç başına 15 bin liraya oynuyor.Necip'in olmadığını ve yerine Anadolu'dan bir yerli oyuncu aldığınızı düşünün.Cebinizden ne kadar para çıkar?

Madem ki her koşulda riske gireceksiniz ki-altyapıdan takıma koyduğunuz bir futbolcuyla transfer ettiğiniz bir futbolcu arasında risk farkı yoktur,e o zaman yazık değil mi bunca paraya.Erkan,Sezer,Barış,Cumali,Caner,Ali,Furkan,Ömer,Orhan ve diğerleri.Uğur İnceman'dan,Ekrem Dağ'dan,Erkan Zengin'den,Erhan Güven'den ne eksikleri var.Adamlara ödediğin para dışında.

Beşiktaş'ın hocası değişti.Görülüyor ki tam olmasada yönetim anlayışı da değişiyor.Ben böyle bir ortam da bir Beşiktaş yöneticisinin çıkıp Beşiktaş'ın altyapı politikası nedir,hedeflenen nedir,izlenecek yol nedir açıklamasını bekliyorum.Sadece birini izleme şansım olsa yemin ederim dünya kupası finalini bırakır o yöneticiyi izlerim.

Cartalete dedi ki...

Öyle bir yara deştin ki kartalist, pansuman para etmez şuanda.

Beşiktaş'ta 2 şey hayalim;
1- Önce altyapısına bakıp, ondan sonra yerli transferine dönen
2- Scout sistemiyle, oyuncu havuzu oluşturan; ihtiyaç durumunda o havuzdan transfer yapan bir anlayış...

Mesela Bursa'dan bir yerli kanat oyuncusu isteniyor dimi?

Ozan İpek - Erkan Kaş?
Erkan'ın tek eksiği düzenli bir sezon geçirmemesi...

Ali Kuçik - Volkan ?
Aslında Ali son dönemde forvet bölgesinde oynadı. Ama olası Volkan transferi olsa farzedelim, O'nun Beşiktaş'ın oynayacağı düzende, pekala Ali de oynayabilir..

Bir tek Sercan farklı, topla hızlanma gibi çok önemli bir özelliği var. Ama o fark da, aradaki maliyet marjını karşılar mı? Ondan da emin değilim...

kartalist dedi ki...

Para ile yeteneği satın alabilirsiniz ama ruhu asla.Hele ki Nihat'ın,Necip'in herşeye rağmen Serdar'ın hırsını gördükten sonra..Siyahla beyaz kadar farkediyor gözü görebilene.

Gelen hocanın zihniyeti de buna uygun olacak tabii.Toschak ve Tigana böyle adamlardı.Mustafa hoca değildi ama.Sergen'in giderken söyledikleri sözlerin insanın üstünden tren gibi geçmesini beklerdim.Benim oyuncumu boktan bir kupa maçında bile oynatmayacaksan benim burda durmamım ne anlamı var demişti.Yerine gelen Gökhan Keskin'de söyledi benzer şeyleri.Ama ne yazık ki havaya söylenmiş sözler olarak kaldı bunlar.Ne Mustafa hoca ne de yönetim tınlamadı.

Schuster'in Getafe'sine veya aykırı karakterine bakıp umutlanabiliriz.İlk Plzen maçına tek libero Ernst'le başlayıp risk alan adam pekala Delgado'nun yerine Onur'u oynatıp bir risk daha alabilir.Ne kaybeder ki?Çok çok bir maçı.Peki kim kızar ona böyle yaptı diye.Medyada ki birkaç andaval dışında.

Sercan'ı isterim bu takımda.Volkan'ı,Ozan'ı da.Ama kendi içinde belki de aynı randımanı verecek çocuklara bir şans bile vermeden satıp kiralarken,dışarıdan gözü kapalı transfer yapmana da karşı çıkarım.Sercan ve Volkan Bursa altyapısından,Ozan da pilot takımdan gelmiş oyuncular.Adamlar bulmuş,yetiştirmiş,oynatmış.Sen niye yapmıyorsun peki.Bursalı akıllı da sen gerizekalımısın.

Cartalete dedi ki...

kartalist;
Geçen yaz başlarında "alt yapı futbolcusu - Anadolu takımı futbolcusu" arasındaki farkları konu alan bir yazı yazmıştım.
Kendimi tekrar etmemek açısından direk link vereyim;
http://cartalete.blogspot.com/2009/07/oz-besiktas.html

Adsız dedi ki...

bir de şöyle bir durum var.
Beşiktaş altyapısına yoldan geçen herkes giremiyor.Hatta seçmelerle seçilenlerden çok azı a2 takımına kadar ilerleyebiliyor.Geri kalanlarsa İstanbulda ya da çevre illerdeki turnuvalarda göze batan oyuncular olarak transfer ediliyor.Hatta Beşiktaşın bu konudaki scoutları(Başta Muharrem Önen) işlerini oldukça iyi yapan hocalar.Mesela erkan kaş, cumali bişi ,orhan gülle hatta necip uysal bu sistemle gelmiş oyuncular.Burda fark yaratansa mesela galatasaray oyuncuda topla teteneğe önem verirken beşiktaş fizik ve mental özelliklerini ön planda değerlendiriyor.Bu yüzden onlardan emre çolak bizden necip uysal yetişiyor.Bizim a2 takımımız onlara göre çok daha düz oyuncudan olmasına rağmen onların önünde tamaladı ligi.Burda anlatmak istediğim aslında A2 takımımızdaki oyuncuların zaten kendi jenerasyonlarının en iyileri olarak seçilmişler.
Yani eğer sen altyapındaki x oyuncusuna şans vermezken ondan daha kötü olduğu halde anadolu takımında şans bulan y oyuncusuna milyon eurolar veriyorsan orda bir sorun var demektir.En güzel örneği İlha parlakla milli takımdaki yedeği mevlüt erdinç.İlhan fenerbahçe yerine gençlerbirliğinde olsaydı bugün kimbilir nerde olurdu.
Birde kiralık gönderme olayını pek sevmiyorum ben.Mesela takımla kampa giden erkam reşmen.Eğer oyuncunun yeteneklerine güveniyorsan ona a takımda şans vermelisin.en azından takmımdaki üst düzey oyunculardan birşeyler öğrenebilmesini sağlamalısın.' sene çorumspora göndererek oyuncunun kendini ne kadar geliştirmesini bekleyebilirsinki.En azından bu yıl bank asyada.
Birde bu yıl a2 takımına 1 tanesi B.Dortmund altyapılı 4 gurbetçi ve yine türkiyeden de birkaç oyuncu transfer edildi.Hatta içlerinde 21 yaşında süperligde oynamış olanı bile var.

Adsız dedi ki...

Birde son yıllardaüç büyüklerin altyapısında bir çok oyuncu ya sözleşmesi bittiği için ya da yetiştirme bedelile bank asya ya da süper lig takımlarına transfer oldu.Ben birkaç yıl içinde bu oyunculardan bir kaçının üç büyükleri peşinden koşturacağına eminim.Kenan özer, anıl karaer, emre incemollaoğlu,özgür çek, koray şanlı ve emre özkan favorilerim.(orhan gülle için pek olumlu düşünmüyorum altyapı hocalarıda bunun farkında onun bazı mental problemleri var sanırım.)

Cartalete dedi ki...

Zaten asıl üzüldüğüm nokta o, Arsenal modeli sadece teknik olarak değil, fizik olarakta harmanlı oyuncuları buluyorlar fakan sonuca bağlayamıyorlar.
Koray Şanlı gibi bir stoperin kaybolması mesela... Schuster'in önde kurulu defansına çok yakışırdı, Schuster buradayken Koray'ın takımda olmasını isterdim.
Kenan Özer'i 3-4 yıldır takip ediyorum, en sonunda kendini gösterebileceği yere gitti. 4-3-3'ün kenar forvetlerinde onun kadar oynayabilecek yerli oyuncu çok az var..

Neyse; en azından bu sene Necip 11 oyuncusu olsun, Onur rotasyonda falan girsin o da birşeydir.

Serkan İncekara dedi ki...

Ayrı bir gözle takip edeceğin Cesena, Appiah ile anlaşmış 1+1 yıllığına...

Cartalete dedi ki...

Evet, ortasahaya ve defansa Serie A tecrübesi olan adamlar aldılar, bosman kuralıyla...

Ama net bir santrafor transferi bekliyorum, o da gerçekleşince haklarında bir sezon öncesi yazısı asacağım.

Adsız dedi ki...

Hakan-Cenk(Rustu), I.Toraman-Ersan, Ismail-I.Uzulmez, Ekrem-Erhan, Necip-??. Necipe alternatif buldugumuz an bu sene yerli rotasyonunu saglar, yabancı kontejyanı sıkıntısı yasamayız diye dusunuyorum.