Geçen sezonu 5. bitiren Palermo; son 3-4 yılda izlediği stratejiye devam ederek, "satılma zamanı geldi" düşüncesiyle bir kaç önemli oyuncusu ile yollarını ayırdı ve hemen aynı maliyetlerle takıma yeni ve genç yüzler kattı... Geçen sezon genellikle takımın ilk 11'de yer almış; Kjaer, Cavani ve Simplicio gibi isimler artık Sicilya'da değiller... Sözleşmesi biten Simplicio, Roma ile imzaladı. Her ne kadar, son dönemde fazla forma şansı bulamasa da; Bresciano da bonservisini alıp gidenlerden oldu... Kjaer ve Cavani'den "şimdilik" 17 milyon Euro gibi bir gelir elde ettiler... Şayet sezon sonunda Napoli, Cavani'nin bonservisini de almaya karar verirse, bu rakama 13 milyon Euro daha eklenecek...
Çok iyi gözlemcilere (scoutlara) sahip olan Palermo, her sezon olduğu gibi bu yaz da bazı genç oyuncuları kadrosuna kattı... Kjaer'den boşalan bölgeye, 5 milyon Euro gibi bir bedelle 20 yaşındaki Munoz'u transfer ettiler... Boca Juniors alt yapısı olan oyuncu, Arjantin'in genç yaş kategorisinde bir çok geç milli olduğu ve önemli bir potansiyeli olduğu söyleniyor... Güney Amerika transferlerinde kolay kolay yaş tahtaya basmayan Palermo gözlemcilerine güvenerek, ben de Munoz'un Kjaer'i aratmayacağına inanıyor, daha doğrusu hissediyorum... Bununla birlikte Polonya Milli Takımı'na da yükselmeye başlayan Kamil Glik adında genç bir stoper daha aldılar. Ve son olarak da, Rosario Central'den bir Arjantinli'nin daha geleceği söyleniyor... Bu oyuncu Santigao Garcia, 1.90 boyunda hem solbek, hem de stoper oynayabiliyormuş...
Tabi bu isimler bizim için karakutu... Sezon içinde gördükçe, daha anlamlı değerlendirmeler yapacağız.
Yapılan asıl "kadro" transferleri ise; Maccarone ve Pinilla... Bu oyuncuların ortak özellikleri; Maccarone'nin Serie B'ye düşen bir takımda, Pinilla'nın ise Serie B'den çıkamamış bir takımda olması... Yani 2 "Serie B" patentli oyuncuya yaklaşık 10 milyon Euro ödeyerek sahip oldular, üstelik "sinekten yağ çıkartan" stratejilerine rağmen... Burada da, Palermo transfer komitesinin; "Serie B'den adam mı alınır?" gibi basit bir durum değerlendirmesi yapmadığını, yapılan planlamaya uygun olan her oyuncunun değerli gördüğünü anlıyoruz...
Zaten oyuncu performanslarına bakacak olursak; Maccarone, küme düşen Siena'da ayakta kalan, şanslarının son haftalara kalmasında attığı goller, yaptığı asistlerle büyük katkıda bulunmuş bir isimdi. Takımını kümede tutamasa da, o performansıyla en azından 4.2 milyon Euro'luk bir transfer getirisi sağlamış oldu...
Mauricio Pinilla ise, Avrupa'ya ilk çıkışını genç yaşta Inter'e transfer olarak yapmış; bir çok ülke, takım, belde gezmesine rağmen yeterince patlama gösterememiş; fakat geçen sezon Grosetto formasıyla tam 24 gol atarak "zamanım geldi" sinyalini vermiş; güçlü fiziği ve muazzam kafa golleriyle tanınan, "komple forvet" tabirine uyan bir oyuncudur... Sicilyalılar, Cavani'nin alternatifi olarak görüp, "henüz Cavani satılmadan önce" 5.5 milyon Euro'luk bir bedelle, Pinilla'ya inandılar ve aldılar... Ama hemen yamacında, Abel Hernandez gibi bir kaç sezon önce "yatırım" amacıyla alınmış, ancak geçtiğimiz sezon bulduğu kısa süreli fırsatlarla bile çok iş yapmış, kendisine nazaran daha hareketli, teknik ve hızlı bir rakibi var... Delio Rossi'nin formayı kime vereceğini, her ne kadar kilometrelerce uzak olsam da, en az Sicilyalılar kadar ben de merak ediyorum... Ancak Pinilla, Valencia ile oynanan hazırlık maçında, önce bireysel çabasıyla yaptığı korner ve sonrasında attığı harika bir kafa golüyle önemli bir "başlangıç" kredisi kazanmış gözüküyor...
Son haftalara kadar mücadelesini verdiği, fakat Sampdoria tarafından yüzlerine kapandığı Şampiyonlar Ligi kapısı, onlara başka bir kulvar açtı... Bugün Avrupa Ligi'yla sezonu açıyor, ilk resmi maçlarına çıkıyorlar Renzo Barbera'da... Rakip Maribor. Rossi'nin bu maçta Maccarone - Abel ikilisine şans vereceği söylense de; yine sezon boyunca asıl "gezgin forvetin" Miccoli kalacağını, önündeki ismin Pinilla olacağını tahmin ediyorum. Çoğunlukla çıkacakları sistem ve oyuncu seçimleri şekildeki gibi olacaktır... Maccarone, her ne kadar gezgin olarak, 2'li forvet oyununu da becerse de, asıl patlamaları daha bir kanatta oynadığı zaman gerçekleştirmiştir. Rossi, 4-3-1-2'sini değiştirir de, Pastore'yi daha bir ortasaha yapar, Maccarone Pinilla Miccoli gibi bir forvet üçlemesiyle; 4-3-3'e döner mi bilemem... Ama bazı maçlarda ihtiyacı olacaktır, geçen sezon gerekli dönemlerde "oyunu kenarlara yıkacak" bir isimleri yoktu, sadece beklerinin ayağına bakıyorlardı... O nedenle Maccarone transferi önemli. Asıl kadro sorunu ise; Bresciano, özellikle de Simplicio'dan boşalan ortasaha derinliği olacaktır... Bana göre, Liverani'nin bölgesine ayağı iyi olan bir defansif ortasaha bulmaları gerekecektir...
4 yorum:
Acaba diyorum Robinho yerine Palermo Scout ekibini mi transfer etsek :) :)
Aslında Ekşi Beşiktaş'ta Jessie 'nin de belirttiği gibi Beşiktaş Sivok , Ernst , Hilbert , Ferrari gibi oyuncular talip olmalıdır. Baktığımız da verim aldığımız futbolcular bunlar. Bence bu tarz transferlere Bobo'yu da eklemeliyiz. Devamının gelmesi gerekir hem kulüp yapısı hem mali açıdan bizim gibi ortalama bir Avrupa takımı için. Yukardaki isimler ne kadar başarılı transferler ise Robinho transferi bir o kadar yanlış bir hamle olur diye düşünüyorum. Uzun vadede kulüp mali yapısı buna uygun değildir.
Benim mantığım ; 6+4 kontenjanında;
3-4 tane yaş, maaş ayırtetmeksizin "direkt" takıma etki edebilecek yabancıyla; kalan kısıma da scout sistemiyle 23-24 yaş altı oyuncularla kullanmak.
İlerleyen dönemde bu sistem iyice Porto, Palermo gibi oturursa; tamamen ara-bul ağırlıklı transferler yapılabilir.
Ama bunu gerçekleştirme hayali, en az CL finali kadar ütopya tabi.. :)
http://hakanbaysal.blogspot.com/2010/08/cimbom-sarmaynca-fmye.html
Jordi Metal;
Yakışır :) Ben CM4'de almıştım Palermo'yu. Serie B'den yukarı çıkartıp tozunu atmıştım ortalığın.
Brienza ve Santana çok fenaydı o oyunda..
Yorum Gönder