Yakıştı! : Beşiktaş 1 - CSKA Sofya 0

Football Manager'da olsa, Ernst'in kondisyon durumu maç öncesi 60'larda seyrederdi muhtemelen... Maçın başlarında da, kelinin üstünde yeşil artı işareti çıkardı. Mâlum, Vikingur'a karşı da dahil olmak üzere her daim sahada gördük kendisini. Adam maç oynamaktan sakal traşı olamamıştı... Neyse o da yakışmış, tıpkı bugün attığı gol gibi... "Golle taçlandırdı" lafı çok sık kullanılır. Ama o sözü hakeden azdır, Ernst haketmiştir... Golün bir başka sevindirici tarafı da, "sabırla" beklenilmesi ve sonuç alınmasıydı. Avrupalı'da en çok kıskandığım noktadır; son dakikalar yaklaşsa dahi, pas yapmaktan vazgeçmeden, telaşa kapılmadan, "ittire ittire" golü aramak... Bugün Beşiktaş da öyleydi, sahada Bobo ve Nobre varken, bir kez bile top "şişmedi". Ki; şişirmek de tek çare gibiydi, takımda geriden top alacak adam sayısı azalmıştı ve pas yapılamıyordu. Neyseki Nobre, 88. dakika ortasahaya yanaşıp, pas opsiyonu oluşturdu ve takım ayağa oynamanın semeresini aldı: Quaresma, cezasahasına yakın yerde topu aldı, indirildi, sonrasında gol.

Aslında bu "ayağa oynamak" Tabata sonrası biraz sancılı bir hâl aldı, bütün iş Guti'ye kaldı bir bakıma. Tabata iyi-kötü de olsa, cezasahası ile ortasaha arasında önemli pas opsiyonları oluşturuyor, Guti ve Ernst'in kolay top dolaştırmasını sağlıyor, en önemlisi de; hücumla bir bağlantı görevi yapabiliyordu. Tabi, baskı altındayken pas hataları olmuştur, zaten onları da yapsa hakikatan 8.75 milyon Euro edecek... Bobo'yla çift santrafora dönmek, rakibi daha da zorlamak anlamına gelebilirdi. Fakat aynı değişiklik ,ortasahada olumlu pas ortalamasını da düşürmek demekti... Ben takımın sağlıklı atak girişimlerini sonlandırmaktansa, çift santrafora dönmemeyi tercih ederdim. Zaten önde oynayan bir takımda, defans 4'lüsü hariç herkes forvettir bir bakıma...Yani, Tabata çıkmamalıydı. Hatta, ikinci yarıya başlanırken Aurelio - Hilbert değişikliği; 4-3-1-2'ye dönmek olabilir, takımın ortasahada pas yapma şansı yükselir, Holosko da ikinci forvet pozisyonunda daha efektif olabilirdi. Quaresma'sız, böyle oynamıştı Beşiktaş Ankaragücü maçında, iyi de olmuştu. Nitekim, Quaresma'sız yine 4-3-3 harici bir plan bulmak gerekecek ilerleyen zamanlarda, O'nsuz bu sistem hiç çekilmiyor... Bugün İbrahim Üzülmez, Holosko ve Hilbert'ten daha fazla adam eksiltti. 4-3-3 oynuyorsan, kenarlarda oynayan oyunculardan en azından biri "adam eksiltmek" zorundadır... Bir de Holosko'nun kronikleşen "sol forvet olamama" sorunu var, ama her gelen O'nu önce orada bir dener...
Maça başlanan 11, aslında itiraz edebileceğim bir 11'di. Ancak, dinlendirilmesi gerekilen oyuncular göz önüne alındığında, bu maçlık mazur görülebilir. İlk 10 dakikada, Hilbert'in sağiç; Holosko'nun ise ikinci forvet oynadığı bir baklava düzeni var gibiydi sahada, ama pek üzerinde durulmadı, kısa süre sonra yeniden 4-3-3 halini aldı takım. Aslında, o dakikalarda Holosko 2 iyi pozisyon bulmuştu, ısrar edilebilirdi... Sonuç olarak; galibiyet güzeldi. O galibiyetin 90'da gelmesi ve taraftarın hiç bir şekilde "homurdanmaması" güzeldi. Demek ki insanlar takıma güvenince, negatif elektrik yaymamaya başlıyor. Üstüne üstlük, maçta kötü oynayan Hilbert'in, son dakikalar yaklaşılırken, attığı şutun eski açığa gitmesinde bile "alkış sesi" baskın oldu. Taraftar bu şekilde davranırsa, daha çok maç 90'da döner... Ancak, gol sonrası üçlü ve hemen sonrası gelen Fener'e küfür tezahuratı, 3'lüden daha coşkuluydu, kötüydü... Objektif olmaya kasmıyorum; aksine maçın en sevindirici anında neden akla Fenerbahçe düşer, onu anlamıyorum... Beşiktaş orada abicim Beşiktaş...

16 yorum:

NONAME dedi ki...

güzel yazı olmuş.

Gökhan dedi ki...

dediğin gibi taraftarın takıma güvenmesi güzel bir şey. 75-80'de bile gol gelecek diye hissediyordum, eminim ki çok kişi de aynı durumdadır.

bobo girdikten sonra nobre'nin geriye gelip pas opsiyonu oluşturmasının faydalı olduğunu söylemişsin, ama ben bobo-nobre aynı anda sahadaysa çift santrafor oynamak şart diye düşünüyorum. hani illa çift santrafor olsun demem ama nobre geri gelcekse, tabata yerine nobre çıksın zaten bobo girince derim.

ernst'in yerine başkası osa çok endişelenirdim ama ernst olunca o kadar da problem etmiyorum yorgunluğunu.

Cartalete dedi ki...

Gökhan;

Ben de Nobre ve Bobo'nun aynı anda sahada olmasına karşı çıkmam, ama bu ortamın oluşması için ortasahadan bir oyuncu eksiliyorsa, canım sıkılır...

Yoksa, Nobre ve Kuyt tartışması yaptık bir maç önce bu blog yorumlarında. Hani, Bobo orta, Nobre sağ forvet olur mu diyerekten.

Quaresmasız da baklava düzenine dönülüp; Bobo-Nobre olabilir mesela. Ama mümkünse, salt 4-4-2'ye dönülmesin, beceremiyoruz...

NONAME teşekkür ederiz..

borasahin dedi ki...

Aslinda dunku mac bence hem pozitif hem de negatif anlamda bazi gerceklerin su yuzune cikmasi bakimindan cok iyi oldu.

1. Takimin 75, 80. dakikalara gelindiginde hala gol aramasi ve bunu sabirla yapmaya calismasi cok guzel, ayni sizlerin ve Schuster'inde belirttigi gibi... Maci seyrederken bundan hic suphe duymadim. Bir sekilde gol atacagimizi dusunuyordum. Takimin bu guveni bizlere asilamis olmasi guzel. CSKA'nin da oldukca iyi savunma yaptigini unutmamak gerek...

2. Sevgili Cartalete sana katiliyorum. Q7 olmadan uclu forvetin kenarlarinda eldeki mevcutlardan hangisini kullanirsak kullanalim 4-3-3 veya turevleriyle etkili olmamiz cok zor. Ne Hilbert, ne Holosko, ne de Nihat ile bu is olacak gibi degil. Hani ice kat edip beklere alan acsalar diyorum ama bu oyun yapilari ile bekleri oyuna dahil edecek sekilde hareket ettiklerini simdiye kadar gormedik. Mesela Holosko solda oynadiginda bunu yapmak neredeyse imkansiz. Digerleri hakkinda bu kadar kesin konusmak istemiyorum ama dedigim gibi o yonde ciddi bir kanaat edindim. Simdi gel de Delgado'yu arama! Eger o olsaydi bence Q7'ye iyi bir alternatif olmus olurdu. Sizlerden okudugum kadariyla Ali Kucik de boyle bir oyuncu degil. Belki Erkan Kas Q7'yi oyun plani degismeden yedekleyebilirdi. O da su an kadroda yok. O zaman aynen senin de belirttigin gibi esnek kurgulanmis, orta sahada dogru oyuncularin tercih edildigi baklavali 4-4-2 bence B plani olmali. Burada forvetlerin hareketli oynamalari gerekiyor ki bizim forvetlerde mobil oyuncular. Diger bir kritik nokta bekleri oyuna dogru zamanda sokmak. Oyun planin dogasi geregi beklerin onu acik. Bence bu oyun duzeninde Ismail solda alternatifsiz. Sadece dalis yapmamali ayni zamanda sonucu da almali, Ankaragucu macinda oldugu gibi. Yani Q7 oynamadiginda Ismail oynamali, bir baska deyisle uygun sartlar altinda Ismail Q7'nin alternatifidir :) Rotasyon da buna gore ayarlanmali. Sagbekte oyunu genisletmek konusunda soldaki gibi bir oyuncumuz yok. Ona bir sonraki madde de degineyim.

Cartalete dedi ki...

Delgado'nun kadroda tutulması, bugünler için istiyordum işte ben de Bora...

İçe kateden, adam eksilten, şut atan "kenar forvet" bir o vardı elde, Quaresma'dan sonra. Ancak kendisinden merkez ortasaha yaratılmak istenildiği için, tabiri caizse maymun edildi ve gönderildi.

Fatih Tekke biraz kendini bulursa; Bobo - Tekke ikilisi güzel olur Quaresma'sız günlerde. Tabii, bu günlerin çok fazla olmamasını dileyerek sarfediyorum bu sözleri.

Tekke de, tıpkı Bobo gibi; etrafını da oynatan bir forvettir. Bunun dışında, gereki zamanda net bir santrafordur.

Şu bizim meşur "oyunu tutan" ortasaha ve önünde Tekke Bobo'lu bir baklava düzeni, Quaresmasız B Planları içinde en mantıklısı.

Necip Aurelio Ernst
Guti
Tekke Bobo

İç maçlarda, Guti ortasahanın arkasında, Tabata forvet arkasında da olabilir..

borasahin dedi ki...

Cartalete sana %100 katiliyorum. Q7 yoksa macin nerede oynandigina; ic saha, deplasman; ve kimle oynadigimiza bagli olarak oyuncu tercihi yapilabilir.

Ornegin zor bir deplasmana gidiyoruz, Kayseri ve Q7 yok belki rotasyonda :) Ernst - Aurelio - Necip oyunu tutmak icin kullanilabilir. Yine ayni oyuncularla rakibe onde baski yapmak ve onlarin sahasinda top oynamakta mumkun. Zaten birinci amac da bunu yapmak aslinda. Orta sahayi domine ederiz diye dusunuyorum.

Ornegin ic saha da kolay bir mac: Antalya. Guti biraz daha geride pozisyon alirken "begenmedigim Tabata" onde oynayabilir veyahutta baska biri.

Ornegin ic saha da zorlu bir mac: Gaziantep. Ernst - Aurelio - Necip ile surekli ve hep onde baski yaparak rakibi bogabiliriz.

TR'de bu oyun duzenini rakiplerin kirabilmesi icin oyunu enine genisletmeleri lazim; cunku kanatta 1 tane daimi oyuncumuz var. Orta saha da biz kalabalik oldugumuz icin top kontrolu genelde bizde olur. Dolayisiyla bunu kirabilmelerinin yolu oyunu bekten kurabilme ve genisletebilme yeteneklerinde yatiyor. TR'de kac tane takim bunu yapabilir ki?

Birinci sorunumuz sikisan oyunda bekleri oyuna sokamamak olur. Orada isi bitirecek oyuncunun yani sira takiminda ona o pozisyonlari saglamasi gerekiyor. Hali hazirda bunu yapabilecek en onemli oyuncu Ismail. Sagda boyle bir oyuncu yok. Belki Ridvan gelir ve o isi becerirse sistem daha da oturur. 1 kez top kesisini gordum ama bu oyuncu da orta yapma yetenegi var diye dusunuyorum.

Ikincisi rakibin beklerden bizim baskiyi asamamasi icin forvetlerin kesinlikle beklere baski yapmasi gerekir. Takim genel olarak bunun kordinasyonunu bir butun olarak saglayabilirse sorunlar oldukca azalir.

Ucuncusu orta saha adamlarinin one dogru kosu ve skor yapmalari. Necip bu sekildeki bir duzende kendini cok fazla gelistirme imkani bulabilir.

Bu ucunun disinda buyuk bir sikinti goremiyorum. Gerisi artik biraz da takimin capina kaliyor. Hatta dedigim gibi Q7 varken bile dusunulebilir.

Sevgiler, saygilar...

Cartalete dedi ki...

Sağbek ile alakalı, bugün güzel bir fotoğraf vardı resmi sitede;

http://www.bjk.com.tr/tryonetim/medya.php?adi=17eylul_iddman2&tipi=B

Rıdvan, topla çalışmalara da başlamış... Fiziğine bakılırsa, bu dönemde adele çalışması yapmış, boş durmamış sanırım. Özellikle üst kısımda.

Bahsettiğimiz sistem için bir diğer bekte Rıdvan da çok önemli, Ekrem şimdilik kotarsa da..

Benim zaten, sıkı Avrupa maçlarındaki arzuladığım sistem yine budur, Quaresma'nın da ikinci forvet olacağı; asimetrik bir 4-3-3. Ernst Aurelio Necip / Guti Bobo Quaresma

borasahin dedi ki...

Dunku macin yorumlarina devam edelim...

3. Ekrem iyi bir oyuncu, kosu kapasitesi de cok iyi. Tukenmeden iki hat arasinda mekik dokuyabilir, dunyadaki standart bu konuda neyse onu yakalayabilecek kapasitesi var. Ayrica oldukca guclu de. Ama gel gor ki yetenekleri ve futbol akli yeterli degil. Kendi etrafinda donerek attigi calimdan baska bir imza hareketi yok. Ne bir zamanlamali kosu, ne top kesme beceresi... Ozellikle sagbekte o oldugunda oyunu genisletmekte sikinti yasiyoruz. Defansif olarak en buyuk artisi gelisen bir atakta cabukluguyla rakibe iyi baski yapip ya atagin sonumlenmesine ya da oldukca zayiflamasini saglamasi. Bundan baska defansif olarak guvenilebilecek bir goruntu cizmiyor. Ne kademe anlayisi, ne pozisyon bilgisi, ne de teke tek savunmasi yeterli. Belki TR liginin geneli icin olmasa da bir sagbek sikintimiz var. Alternatiflere bakiyorum, kim var: Ridvan, Oguz ve Erkam. Bence Erhan Guven kadrodan elenmistir. Hele ki Ridvan geldikten sonra sanmiyorumki forma sansi bulsun. Bir de Toraman var. Erhan buyuk ihtimal devre arasi gider. Konuya donersek, acaba bunu icimizden cozebiliyor miyiz? Umarim Ridvan gelip bu eksigi kapatir. Yoksa seneye bu bolgeye transfer ihtiyaci gozukuyor. 1 sene uzun bir zaman. Haydi Ridvan!

4. Ekrem ve Nobre. Bu elemanlari yaptiklari en iyi isi yapmalarini saglayacak sekilde kullanmanin yolunu bulmak lazim. Ekrem icin bence en uygun rol: Denizli'nin gecen sene kullandigi gibi savunmaci forvet veya baklanin kenarlarindaki rollerden biri. Nobre bence dunku macta Bobo oyuna girdikten sonra neredeyse orta saha uclusunun sagina girmis gibiydi. Acaba Schuster de onu bizim gordugumuz gibi mi goruyor? O yonde kuvvetli bir izlenim var. Nobre su an icin benim acimdan, Q7'nin solda oynadigi pozisyonda, sag kenarda Hilbert, Holosko ve Nihat'dan onde. Cakma Kuyt hadisesi :) Daha versatil bir oyun tarzi var. Mucadele olarak orta sahaya yardim edebilir, topa basip pas yapabilir; duran toplarda tehlike yaratir, bize karsi duran top oldugunda yardimci olur; ceza sahasina kosu yapar, skor yapabilir... Bence su an icin digerlerinde onde gibi. Ayrica Q7 ve Guti'nin oldugu bir takimda ondeki dortlunun cok caliskan olmasi lazim.

Saygilar, sevgiler...

Cartalete dedi ki...

Bora dostum, hiç katılmadığım bir nokta olmadığı için aslında dönüş yapmıyorum :)
Ama teşekkür ederim, özellikle Ekrem analizin, net bir Ekrem tarifidir...

Daha önce bloga ziyaretlerin varmıydı bilmiyorum, ama benim neredeyse 1. yabancı tercihim sağbekti... Ilsinho dedim, adam boşa da çıktı, Brezilya'ya gitti, kimse yüzüne bakmadı...
İyi bir sağbek, bu takımı çok değiştirir. Toraman iyi idare eder, Ekrem kotarır, Rıdvan'ın zamanı var... "Sağbeki alır gider" diyeceğimiz bir oyuncu şuan yok malesef. Böyle giderse devre arası seçenekler düşünülmeli.
Ben td olsam, şimdiden scout ekibine (ki öyle bir ekip var mı biliyorum :)) sağdan sondan sağbek bakının, şöyle bir iskandinavya, orta avrupa turu yapın derdim...

borasahin dedi ki...

Sevgili Cartalete yorumlar icin tesekkurler, oldukca benzer dusundugumuz asikar :)

Ekrem icin daha soyut olarak soylenebilecek sey, "kosuya bagli dayanikliligin" on plana ciktigi defansif aksiyonlarda en cok verimi vermesidir desek sanirim pek yanlis olmaz.

Aslinda bek konusundan soz acilmisken bence su anda takimin 4 bolgede sikintisi var gibi gorunuyor: Sagbek, stoper bolgesi, orta saha ve Q7'nin ters kanadi.

Sagbek konusunda %100 hem fikirim ama devre arasindan emin degilim. Evet varsa dedigin gibi scouting ekibi harekete gecmeli, hic suphe yok. Ama hadi Oguz ve Erkam'i devre disi biraktim, Ridvan bence sans verilmeyi hak ediyor. Zaten sakat olmasa tahminimce su ana kadar kesin sans bulmustu.

TR'den gorebildigim kadariyla alabilecegimiz hazir iyi bir yerli bek yok. Varsa devre arasinda bu alternatif degerlendirilebilir.

Yabanciya gelirsek, bizim alacagimiz oyunucunun o bolgede alternatif yaratmasi degil, nokta atisi olmasi lazim. Yani o oynamadiginda eksikligi aranacak biri alinmali, gerektiginde hem defansif hem de ofansif olarak tek basina kendi koridorunu kullanip domine edebilmeli. Hani takimin iyi bir beki vardir, kadroda yabanci sikintisi yoktur, yerli de alternatif olmadigindan yabanci alirsiniz. Ama bizim durumumuzda o bolgede istihdam edecek oyuncu sikintimiz yok, derinlik iyi ama hicbiri o isi layikiyla yapamiyor. Tabii gencleri tenzih ederek bunu soyledim. O yuzden Ridvan'a yeterince sans verilmeli, eger onun bu isi yapamayacagi ya da en azindan simdilik yapamayacagi kanaatine varilirsa bir yabanci transferi ciddi olarak dusunulebilir. Bu sekilde yabanci bir bek aliyorsaniz onu surekli oynatmaniz lazim. Bu da bir yabanci hakki demektir. Bizim de bu konuda bazi sikintilarimizin oldugu bir gercek. Bugun Barca Alves'i rotasyona soktugunda o olmadan zorluk derecesi yuksek maclarda sikinti yasiyor. Bek gibi onemli bir pozisyonda cok rotasyona gidilmesi taraftari degilim. En azindan bir tanesinin gorece surekli oynamasi ve guvenilirligi kanitlanmis olmasi gerek. Biz de su anda ikisi de yok.

O yuzden beke yapilacak transferin nicel degil nitel bir degisiklik getirmesi kanaatindeyim. Bu ise de bizim gencler, ozellikle de Ridvan, denendikten ve kadronun geneli ele alindiginda o bolgeye transfer edilecek oyuncunun surekli oynayabilecegi sekilde bir planlama yapildiktan sonra girisilmesi fikrindeyim. Nokta atisi olmali :)

borasahin dedi ki...

Bek konusunda son olarak...

Ridvan'dan sonra ikinci sans verilecek oyuncu Hilbert olabilir ama bana genel anlamda defansif olarak pek guven vermedi. Bir de oynarken gormek lazim...

borasahin dedi ki...

Dort bolgede sikinti gorundugunden bahsetmistim ama sadece sagbek mevkisine degindim, digerleriyle ilgili olarakta bir iki kelam edeyim...

Stoper bolgesi: Bence takimin pres organizasyonu oturduktan sonra daha dogru bir degerlendirme yapmak mumkun olur. Sezon sonu diyorum.

Orta saha. Tabata ve Fink gibi nicel cogunluk yaratmak yerine bir tane, daha nitel katki yapan bir oyuncu almak gerekli gorunuyor. Ayrica Guti ve Aurelio yaslari ilerlemis oyuncular. Ernst de cok genc sayilmaz. Hem Fink ve Tabata yerine daha kaliteli nispeten genc bir yabanci hem de yerli genc oyuncular lazim. Onur, altyapidan ilk akla gelen isim. Takip edilecek diger genc oyuncular; Orhan Gulle, Okay Yokuslu, yeniden on liberoya donen Serdar Kurtulus ve digerleri... Sezon icinde bir iki genc oyuncu alinabilir. Sanirim Okay'in gelmesi en kolayi olur. Yabanci icin genel degerlendirme sezon sonu yapilir ve alinmali diyorum. Bence bu bolgede "sanki" daha atletik bir oyuncuya ihtiyacimiz var. Siyahi olabilir mi? :) Aklimdaki isim bu sezon basi Kevin Prince Boateng idi, onumuzdeki yil Sulley Muntari olabilir :)

Q7'nin ters kanadi. Bu bolgede oynayabilecek cok oyuncu var. Bir cirpida sayarsak,

Holosko, Nihat -> hucumcu kanat oyunculari

Ekrem -> defansif forvet

Hilbert -> usttekilerin bir ortalamasi

Nobre, Tabata -> Forvet ve orta sahadan devsirme daha pas yapmaya meyilli oyuncular

Gencten Ali Kucik. Holosko / Nihat grubundan.

Simdi bakiyorum cok adam var ama iclerinden bu isi gercek anlamiyla cozecek biri var mi? Bence Hilbert ve Holosko'dan biri fazla ya da ikisi birden gonderilip bu isi layikiyla yapacak biri alinmali. Sezon sonu degerlendirilebilir.

Saygilar ve sevgiler...

Cartalete dedi ki...

İşte ben de, B planı açısından alternatifler hazır olsun diye bek arayışı yapardım derdim. Tabii Rıdvan damga vurursa, gerek kalmaz. Ancak aksi bir durumda b planının hazır olması gerekir.

"Haydi bize adam lazım, gidip bulalım": dediğimizde, Gordon falan geliyor :) O yüzden, şu tarz bir sistemi oturtmalıyız.

Eğer "tartışmasız bir sağbek" isteniyorsa, sene sonunda Dario Srna'nın sözleşmesi bitiyormuş, onu söyleyeyim...

borasahin dedi ki...

O yuzden senin de dedigin gibi varsa bir komite arastirmaya girismesi lazim, o konuda %101 haklisin.

Valla sanirim aramizda bir telepati var. Su anda aklimdan gecen ilk isim Dario Srna idi :) Bence "Ridvan bu isi cozemeyecekse ve yerli bir stoper ile gitmek mumkun olursa" hemen alinmasi lazim. Bence Shaktar'daki misyonu bitmis olabilir, sozlesme uzatmadigina gore. Tamamen bir tahmin ve temenni tabi :) Hatta yerli bir stoperle gitsek devre arasinda isin bitirilmesi lazim derim ama Toraman'a da guvenmek kolay degil ki! Burada biraz Ersan Gulum'e bagliyiz.

Saygilar, sevgiler...

Cartalete dedi ki...

Sevgili Bora; diğer eksikler konusunda da haklısın.

Beşiktaş için, Avrupa'da ortasınıfın bir üstü takımı olması adına bir fırsatı var. Kadro derinliği, bu konunu da tetikleyici unsur. Ancak "as 11'i" kalitelileştirmek gerek.

Bu konuda eksikler bence de;
sağbek, stoper ve sağ forvet...

Ortasaha nistepen şimdilik kotarılır, ancak gelecekte ihtiyaç doğacaz. O nedenle Okay alınmalı, Emre Alagöz'ün, Onur'un üstüne durulmalıdır...

Ortasahada Sapara'yı çok beğeniyorum. Tabata'ya gelene kadar O'nu almalıydık...

Ferrari yavaş yavaş İtalya yolculuğuna başlayacak sanırım. Serie A'da derinde oynayan bir savunma içine, ya da Genoa'da olduğu gibi; önde basan falat "kademli bir 3'lü savunmanın" ortasına dahil olduğu vakit, yeniden kral olacaktır...

Burada önerim var yine; sözleşmesi bitecek olan Mexes... Siena'da geçen sene iyi performans göstermişti "Roma'nın çocuğu" Rosi, ve Mexes'i kesmeye başladı. Mexes sakarlıklar yapıyor arada, ama "derin" savunmada oluyor bu genelde. Bizim yapımıza uygun bir stoper olacağını düşünüyorum.

Sağbek Srna dedik; sağ forvet için de, Benitez'in mundar edeceğini ve sene sonunda makul bir değere düşeceğini tahmin ettiğim Biabiany'e sarkılabilinir...

borasahin dedi ki...

Aynen katiliyorum. Yillar sonra uzun vadeli olabilecek iyi bir kadro kurma sansi yakaladik.

Su takimin 1 gomlek daha atlamasi icin bahsettigimiz eksikliklerin mevcut kadro korunup bir iki genc oyuncu rotasyona dahil edilerek %50'si onumuzdeki transfer sezonunda tamamlansa bence yeterli olur. Sanirim bu bahsettigimiz 4 bolge icinde sag forvet ve stoper bolgesi su an hali hazirda goz onunde...

Ferrari konusunda hala bekle gor politikasi taraftariyim. Popescu da TR'ye geldiginde cok agir olarak dusunuluyordu. Hatta Ferrari'den bile agirdi. Ama bir sekilde orada oynamayi basariyordu. O yuzden pres organizasyonu oturmadan Ferrari hakkinda fikir yurutmek pek kolay degil ama goruntuye bakarsak yol gorunmus gibi...

2012 yilini hem UEFA kriterleri hem de Muhammet'in gelmesinden dolayi :) milat olarak kabul ediyorum. En az 10 tane olmak uzere 20 yas ortalamasi olan bir genc iskelet ortaya cikarabilirsek yillar yili zirveye oynayabiliriz.

Zaten su anda Cenk, Necip ve Ismail rotasyondalar. Ersan'in da bunlara katilmasi cok uzun surmez. Geriye kaliyor Ridvan. Bence sakatliktan sonra kesin sans bulacaktir. 5 yaptik. Bunlarin disinda Ali Kucik, Onur, Emir vs.'den bir ya da ikisini rotasyona dahil edebilirsek super olur. Acikcasi kupa maclarinda boyle bir islem bekliyorum :)