Arjantin 2 - 1 Portekiz

Adı hazırlık maçıydı, fakat bu daha çok Portekiz Teknik Direktörü Bento için geçerli bir şeydi sanki… İkinci yarının başında kaleciyi değiştirdi. 60 dakikada ise hücum üçlüsünün tamamını. Bizim merdivenle ancak varabileceğimiz noktaya "göğüs kontrolü" için kalan adam Ronaldo 60. dakikada oyundan çıkıyordu Nani ile birlikte. Aslında iyi de oynuyor ve maçı Portekiz'e daha yakın tutuyorladı. Ancak Bento'nun kararı böyleydi, çünkü farklı şeyler de “denenecekti” Portekiz adına. Zaten bizim için de hava hoştu, çünkü oyuna girenlerden biri Quaresma'ydı...Arjantin’in Teknik Direktörü Batista ise “kazanmaya” yönelik hareketler yapıyordu, takımına da bu hissi aşılamıştı. Oyuncu değişiklikleri genelde yorulan adamların üzerine yapıldı, aslında onlar da birer kazanma hamlesiydi. Nitekim Zanetti dökülmeye başlamıştı, neredeyse 28 senedir bozulmayan saçı dağılacaktı biraz daha sahada kalsaydı... Dünya Kupası öncesi Maradona tarafından aforoz edilen birçok isim geri dönmüş, aslında “eski” olanlar gözümüze yeni gibi geliyordu, bunlara bahsi geçen Zanetti Kaptan da dâhil…

Brezilya ile oynanan hazırlık maçında da sadece 2 oyuncu değişikliği yapıp, Messi’yi 90 dakika sahada tutmuştu Batista. Arjantin, o maçı Messi’nin son dakika golüyle kazanmıştı ve bugün de benzer bir senaryo oldu. Maçın son anlarında gol bulacaksa Arjantin bulacak gibiydi ve Coentrao saniyede iki penaltılık müdahale yaparak, sonucu belirledi… Takımlar tam kadroyken Portekiz daha baskın bir oyun oynuyordu; ancak “sonucu” isteyen takım kazandı… Hakkıdır da, Almanya maçının hezeyanını atlatması adına, bu ülkenin Brezilya’dan sonra sıkı bir maçı daha kazanması gerekiyordu belki de...

İlerleyen zamanda hücum hattının Pastore – Aguero – Messi olmasıyla, oldukça lezzetli bir takım haline gelebilir Arjantin… Messi'ye sahip bir takımın "yavan" görünmesi, pek normal bir şey değil...

Messi’nin ilk goldeki asisti inanılmazdı… Son dönemde bunu sıkça yapıyor zaten. Çok kısa mesafelerde, şaka gibi ara pasları atıyor. Burada da, Di Maria’ya topu aktarırken topun dibine öylesine girdi ki; sektikten sonra bir anda yavaşladı ve kaleciden ziyade Di Maria’ya avantaj sağladı. Geçen günler, Messi’yi daha da durdurulmaz hale getiriyor. Bilimsel bir araştırmaya göre; futbolcunun fizik olarak en verimli olacağı dönem 25-27 yaş arasında tekabül ediyormuş. Düşünüp, kariyerini başından sona bildiğim “büyük futbolcuların” en iyi dönemlerini hatırladım ve bu tezi doğruladım kendimce… Yani; şöyle 20 yıl sonra sunulacak bir Messi belgeselinin, şuan sadece “ortalarındayız” belki de… Malum, hala 23 yaşında kendisi.

Neyse, Beşiktaşlılar için Portekiz maçlarını daha da çekici hale getiren nedenlere gelelim. Almeida ideal bir 4-3-3’ün ortasındaydı ve aslında kötü bir maç oynamıyordu… Beşiktaş'ta da yaptığı, taktiksel olarak "ofsaytta" bilinçli olarak kaldığı anlar oldu ama arkadaşları pek uyanamadı. O nedenlerle ofsaytlarla maça başladı biraz. Daha sonra anlaşma sağlandı nispeten ama bu kez de önemli goller kaçırdı hatta birine kaçırdı da denemez, resmen ters kademe yaptı...

İlk golde katkısı büyüktü. Burdisso çizgiyi bozma uğruna, Almeida’yı markaja kalktı ve ortalık karıştı, ofsayt bozuldu, Alemida aşırdı, Ronaldo yetişti… Almeida’nın takıma en büyük artısı, topsuz oyundaki mücadelesiyle oluyor aslında. Tıpkı son dönemin Beşiktaş'ında olduğu gibi... Arjantin’in rakip ceza sahasına kümelendiği anlar oluyor ve dönen toplarda ilerde tek kalan Almeida’nın stoperlere baskısı, atakların “tazelenmemesini” sağlıyordu. Fatih Tekke, güç bela 2-1 biten Sivasspor maçında bunu yapamamış ve Schuster’in hakaretlerine maruz kalmıştı. Sonrasında ipler koptu bilindiği gibi…

Quaresma; bir pozisyonda sağdan aktı gitti yine tereyağ gibi, onun dışında ise pek anlayamadık. Çok fazla kendini gösterme fırsatı bulamadı… Ronaldo ve Nani varken, en fazla 18 oyuncusu olur Portekiz'de, bu bir gerçek… Veya, Ronaldo Dünya Kupası’nda olduğu gibi santrafor bölgesine geçer; Nani – Ronaldo – Quaresma olur. Bu düşük ihtimal tabii, daha güçlü olan ihtimalde ise Almeida 11’de devam eder…Fernandes, Portekiz 4-3-3’ünde ortasaha alternatiflerinden biri olarak düşünülecektir ilerleyen zamanda. Ancak asıl sorun, o 3’lünün derininde oynayan oyuncuda yatıyor gibi; orada net bir adam yok. Genelde Martins oynuyor, duruma göre Meirelles'le pozisyon değiştiriyorlar… Fernandes de pek serseri topları kovalamayı seven bir oyuncu değil gibi duruyor. Top kendi takımındayken, doğru yerlerde pozisyon alıp, dinamik oynayarak takımın olumlu pas ortalamasını yükseltiyor ama; mesele biraz da seken topları almakta… Karabük maçında bu çare Necip olmuştu, Fernandes’in yerine dâhil olarak. Portekiz vatandaşı yapalım bari Necip’i gitsin oynasın, hep biz mi devşireceğiz?

Şuan farkında değiliz ama; sahadaki bazı isimlerin ışığında şunu söyleyebilirim ki, ileride özellikle Beşiktaşlılar için "anı" olacak bir maçtı...

8 yorum:

orion dedi ki...

Üstad, foto maç öncesi seremonisi galiba. Deplasman takımı olarak Arjantin, Portekiz'in elini sıkıyor; Ronaldo, maçtan sonra Messi'nin yanına gitmiş değil.

Cartalete dedi ki...

Öyle sanırım evet, eşofmanlı olması yanılttı beni.

Cartalete dedi ki...

http://www.youtube.com/watch?v=MNQbi4N0hQo

Sivok'un golünü de paylaşalım madem.

Adsız dedi ki...

Abi aslında Necip şakasını ben biraz ciddiye alıyorum. Keşke elinde olsa böyle birşey. Dün G.Kore maçındaki Sabri'den çok mu eksiği vardı. Sağ beki bile becerememiş adamları orta alanda oynatmak, Necip gibilerine hakaret değil midir ? Abi birde Mehmet Ekici'yi nasıl buldun ?

İhsan

Cartalete dedi ki...

Ciddilik payı vardı zaten.

Mehmet Ekici'yi beğendim ben, gerçi maçı pür dikkat izlemedim biraz göz ucuyla baktım.
Hücumca çabuk çoğalan, daha aktif bir takımda çok daha farklı gözükebilir.
Yalnız pas zamanlaması ve tercihlerde eksiklikleri var gibiydi. Ama topu alışıyla, sürüşüyle direk futbolcu olduğunu belgeliyordu.

Adsız dedi ki...

Keşke Bento Almeida yı almasaydı oyundan Quaresma ile beraber izleseydik maçın geri kalanında bride maçı izlerken şu takımda Fernandez ve Simao da olsaydı beaa dedim . Bu Dörtlüyü bir arada izleyebiliyor olmakta bi ayrı güzelmiş :)

Mustafa Kaya

tannhauser dedi ki...

Ben ikilemdeydim maçı izlerken, "Quaresma girsin de izleyelim. Yok girmesin ya sakatlanırsa" şeklinde düşündüm durdum. Ama onu izlemek için açmıştım maçı. Girmesine sevindim. İyi oynayamadığı için üzüldüm. Çok fazla kasmadığı için sevindim. Kötü oyununda, kötü zeminin etkisini de es geçmemek lazım. o tarz oynayan bir adam için zemin çok fenaydı. Hele de onun atak yaptığı kanat.

Almeida'nın takım oyununa katkısı yadsınamaz ama gol atmadığı sürece büyük oyuncu olması imkansız. Şu şirket vasıtasıyla alma işi, elimize yüzümüze bulaşmasa iyi olur.

Adsız dedi ki...

Bugünlerde Almeida Real Madrid haberleri dolaşıyor basında , Ayrıca Almeida nın bonservisini ödeyen şirket gelcek vadeden ileride yüksek bonservis bedelleriyle satışı gerçekleşebilecek oyunculara yatırım yapıyor yaş tahtaya pek basmazlar kanımca. Ayrıca bu şirket bize gelecek vadeden başka oyuncularıda önerebilir çalışılmaya devam edilirse .

Mustafa Kaya