Öncelikle saçımı tekrar uzatırdım, ayrı bir havası vardı… Neyse, farz edelim 1 Şubat “Dünya Futbolseverler Bayramı” olarak kabul görmüş vakti zamanında. Ve beni de, 1 günlüğüne Schuster’in koltuğuna oturmuşlar. Ortam karışık; tam moda girilmişken gelen mağlubiyet, elde hazır yabancılar, bununla beraber yabancı sınırlaması, patlayan ve tekrar 3’lü ortasahaya dönülmesi arzulanan bir sistem.
Empati kurunca, şu ortamda nasıl ideal bir 11 oluşurdu diye düşünüyorum. Defanstan başlamak gerek; Ersan sonrası en az bir stoperin yabancı ve adının da sağlıklı olduğu sürece “Sivok” olacağı kesin gibi. Bununla beraber, savunma hattında Toraman ve yeni yeni toparlayan İsmail’in olduğunu varsayarsak; sağbekin de “pozisyon bilgisinden” haberdar biri olmalıdır diye düşünüyorum. Bu da Hilbert’dir… Hilbert, CV’sinde hücumcu yazmasına rağmen, takıma savunma anlamında da büyük katkılar yapan bir oyuncudur. Oynadığı maçlarda; aldığı kademeler ve son hamleleri toplasan, standart bir stoperden daha fazla savunma işi yaptığı görülür…
Toraman mecburiyetten 11’de artık… İsmail – Üzülmez tartışmasını her zamanki gibi yapmıyorum bile. Benim için İsmail, bu takımın değişmezidir sahada ne yaparsa yapsın. Çünkü orada ciddi şekilde “muhalefet” sorunu var… Savunma böyle çıktı: Hilbert – Sivok – Toraman – İsmail.
Quaresma ve Simao, sağlıklı olduğu sürece bu takımda var olacaklar. Simao’nun olmaması, futbola da ihanet olurdu zaten. Az biraz mantık zorlanılsa, belki Quaresma’nın kesilmesi akla düşebilir. Ancak, daha önce de belirttiğim gibi; “futbol sadece futbol değildir” lafı Quaresma’nın her zerresine işleyecek bir şeydir. Heyecandır, değerdir… Onu bir şekilde kullanmak gerekir… Nobre, bu takımda “yardımcı santrafor” rolünü üstlenebilir. Bazı maçlarda; 4-3-3’ün kenarlarında ve yine karşımıza çıkması muhtemel 4-4-2 türevlerinde “ikinci forvet” oynayabilir. Ama Nobre ve “en uçtaki santrafor” birleşimi sonrası patlama yaşadığım, Hababam Sınıfı’ndaki kimyacıya büründüğüm bir gerçektir… Beni maçtan soğutan etmenlerden biri oluyor bu. O yüzden; Bobo Almeida arasında seçim yapılacaktır, aksi pek düşünülmeyecektir…Benim burada da Bobo ısrarım sürüyor. Nedenim ise; Bobo’nun daha bir “takım oyuncusu” sıfatını taşıması, sahanın her yerinde bütünlüğe dâhil olabilmesi, takım boyunu uzatmaması… Hani daha da detaylandıracak olursak: Bobo, en uçtaki santrafor olarak oynayabildiği gibi, yeri geldiği vakit ortasahaya yanaşarak “sahte 9” rolünü de alabiliyor, etrafını oynatabiliyor… Hep Rapid Wien deplasmanı örneğini veririm. Çünkü Bobo’yu en son, “sağlıklı bir takım içersinde” orta forvet oynarken orada gördük ve harikaydı… Oradaki tek santrafor oyununu, geriye yanaşıp aldığı topları kullanışını, Holosko’nun pas vermeyerek mundar ettiği atakları nasıl başlattığını tekrar izleyin, hatırlayın derim…
Beni Bobo tercihine iten bir diğer etken; daha “tilki” golcü olması. Guti’yi daha iyi kullanma potansiyeli var yapacağı koşularla. Aynı zamanda gol vuruşunu da çok fazla geliştirdi, özellikle bu sene çok önemli goller attı bu şekilde… Almeida’nın Bobo’ya göre “fazlası” vardır elbette, ancak seçim Bobo ve parantezi de “sadece Bobo’nun özellikleriyle” açtım yazıyı uzatmamak adına…
Quaresma – Bobo – Simao oldu ileri üçlü de; kaldı ortasahaya yalnızca 1 adet yabancı kullanım hakkı… Koşu süresini arttırmak için her duran topa koşan, kalecisinden pas alan adam; 30’luk wonderkid; next Edmundo feat. Shinji Ono; büyük yıldız Tabata artık Katar’da olduğuna göre, bu isim Guti olacaktır elbet…
Ortasahaya iki yerli isim gerekli; ortasahayı atakta tutacak, pas oyununda etkin rol oynayacak, en önemlisi Guti’yi mümkün mertebe diri tutacak iki isim… Birisi Aurelio olacak şüphesiz, diğerini düşünüp bulmak da çok zor olmasa gerek: Necip.
Bu senaryoyu hatırladım ben. Plazen maçı sonrası da 4-2-4 fantezisinden dönülmüş, Necip’le hayat bayram olmuştu bir müddet. Sakatlıklar takımı vuruna kadar… Bugün yine kurtuluşta aynı isim yatıyor gibi. “Back to Future” filmine benzedi bu iş… Orada hangi zamana gidilirse gidilsin, düşman değişmiyordu. Genç, orta yaşlı, ihtiyar hali fark etmez. Biff denen arkadaş her bölümde ızdırap olmuştu doktorla bizim McFly’a… Burada da düşman değil ama kurtarıcımız aynı isim oluyor.Cenk en az 2 ay boyunca kalede olamayacak, o nedenle Hakan’ı yazdım 11’e. Yeni saç stili, ona yeni bir şans da getirir umarım. Son hatalı gollerinden bu yana uzun zaman geçti. Gerçi oynamamıştı zaten ama sonuçta unutturdu kendini, inşallah kendisi de unutup iyileşmiştir Cenk kardeşinin yaptığı gibi.
Gönlümden, aklımdan, futbol mantığımdan geçen takım budur. Yine hücum ekseni sol kanat olur gibi duruyor. Necip’in de soliçte oynadığı vakit, takıma kazandırdığı ivme hiç de yadsınamaz. Özellikle Porto maçında o bölgede oynarken, iki taraflı çok iyi oynadı. Hem savuma, hem hücum anlamında… Simao’nun bol bol yapacağı üzere, onun da İsmail’i kaçırma yeteneği vardır. Guti, her zaman ki gibi atacağı paralel paslarla, bu güçlü sol kulvara fazlasıyla atak girişimi şansını verecektir… Quaresma, ikinci forvet gibi Bobo’ya yakın oynayacak; Hilbert ise, hücuma İsmail’e nazaran daha az çıkarak, hem Quaresma hem de Guti’nin olduğu bölgede, sigorta görevi yapacaktır. Bursa maçında yaptığı asistte olduğu gibi; hücum presi yapılırken iyi yerde pozisyon alarak, yine önemli ofansif katkılarda yer alabilir…
Böyle bir takımın sahada kalma ömrü uzar, skoru ilk 15’te de, son 15’te de yakalama şansı bulunur diye düşünüyorum. Dk 60 gibi; skordaki duruma göre fizik olarak düşen Guti’nin yerine Fernandes girebilir. Daha sonra Quaresma’nın yerine girecek olan Ernst; rakibin hamle şanslarını azaltır. Takım rahatlıkla topun arkasına geçebilir… Bu durumda; Bobo – Ali Kuçik değişimi de gelebilir kontrataklar adına…
Tabi takımın skoru yakalamış olma ihtimaline göre gelen önerilerdi bunlar. Aksi bir durum yaşanırsa; (ki Beşiktaş, bu takımla dengi ve dengi altı rakiplerine karşı; kötü senaryoda berabere, en kötü senaryoda ise en fazla 1 farklı yenik durumda maçı götürür diye düşünüyorum) yine 4-2-4 tipine dönülebilir gol bulma adına. Aslında bana kalsa; son ana kadar yine santrafor sayısını arttırmaz, Fernandes – Guti değişimini yapar ve gol arayışını sabra, yeteneklere bırakırdım. Bırakmayacağım şey, takımın ortasaha dengesi olurdu… Şayet Almeida – Bobo yapılacaksa, yine çıkan isim Guti olurdu 60-70 sonralarından bahsediyorsak… Çünkü, bu dakikalarda Guti zaten vereceğini vermiş oluyor… Ya da; Necip sağbeke geçer Hilbert çıkardı, Almeida Bobo’nun yanına çekilirdi… Madem adrenalin lazım, buyrun size risk.Bu da Avrupa 11’idir. Zaten yeni Portekizlilerden yalnızca Almeida oynayabilecek (Fernandes değil de Almeida tercih edilecek haberleri var)… Sanlı Kaptan Bobo'yu sola koydum diye kusura bakmasın; başka çare yok gibi. Porto maçlarındaki sisteme benzer bir diziliş. Nobre yerine Almeida var, Bobo sol forvet; Uruguay'daki Cavani gibi... Kiev deplasman ve City maçlarında; kanatlardan biri Necip olabilir topsuz oyun güvenliği açısından. Bakalım zaman bize ne gösterecek. Schuster’in koltuğundan iniyor ve tekrar blogger & vatandaş moduna geçerek, merakla G.Antep BLD ve Karabük maçlarını beklemeye koyuluyorum.
45 yorum:
2 11'e de katiliyorum, ama ben yine de Almeida'yi tercih ederim tek santrfor oynama ozelliginden dolayi. Uclu orta sahada Bobo'yu Almeida'nin yerine koyabilecek sistem de olusuyor, o konuda haklisin. Sadece 1 gariplik cok dikkatimi cekti: Kalede niye Rustu yerine Hakan var?
ilk kadro güzel ama şimdi kupa maçında aurelio olmayacak böyle bir ortamda da yabancı sınırı nedeniyle yine nobre oynayacaktır. tek ön liberoluk işi de necip'e kaldı demek oluyor bu. ya da yine hilbert'ten fedakarlık edilip ernst hamlesi gelecektir.
simao avrupa da oynayabiliyor mu?
O kadar okuyoruz bir kere de yorum bırakalım değil mi abi? :)
Bobo ve Almeida arasında seçim yapmak gerçekten zor. İkisi de takıma farklı şekilde katkı yapabilecek oyuncular.
Dediğin gibi Bobo'nun takımın pas trafiğine katkısı Almeida'dan önde. Derine gelip de oynayabiliyor. Almeida'nın da Bobo kadar olmasa da bu oyuna katkısı var, direk ilerde bekleyen odun terk santraforlardan değil. Almeida da ileride getirdiği fizik üstünlüğü,hava hakimiyeti,yaptığı topsuz koşular açısından Bobo'dan önde bence. Cidden şanslı bir takımız, elimizde iki tane böyle santrafor var,illa bir seçim derdimiz olacaksa böyle olsun :)
Avrupa içinse benim kafamda ikisini birden kullanmak var. Madem Simao oynayamıyor, klasik bir 4-3-3 ü zorlamanın anlamı yok. Bence, Bobo'nun sahte 9 özelliklerinden yararlanırken Almeida'yı da kullanabilmenin en verimli yolu 4-3-1-2 sisteminden geçiyor. Şöyle:
Hilbert-Ferrari-Sivok-İsmail
--Guti-Ernst-Necip
--------Bobo
Quaresma----Almeida
Bu dizilişte Guti'yi de 4-2-4 den daha sağlıklı bir şekilde kullanmış oluruz. Zaten Dayı bu sistemi B planı olarak kullanıyor, ilk yarıda gördük.
Kerem
Hislere tercüman olmak bu oluyor işte.Çok güzel yazmışsın her zaman ki gibi.Bence schusterin 4 2 4 de ısrar etmesinin tek sebebi yabancı sınırlaması. O da görüyor eksiklikleri ama eli kolu bağlanıyor insanın bu durumlarda.Ben asıl Beşiktaşı avrupada izleyeceğimizi düşünüyorum.Daha az pozisyon verip daha iyi oynuyoruz.Bende antep belediye ve karabük(gündüz maçı çok güzel oldu hep gündüz oynasak keşke kışın) maçlarını bekliyorum. 17de 17 geyiğide bitti daha bir rahat olurlar umarım.
BJK4EVER;
Rüştü de 1 maç oynuyor, 2 ay yok bu aralar. O yüzden artık kaleye sıcak değil, Hakan'la aynı ölçüde güvenemiyorum. Yine de Hakan kumarını oynamayı yeğlerim.
DeX;
Aurelio hem kupanın ilk maçında hem de haftasonu yok gibi evet. Bu durumda; Fernandes'i ya da Ernst'i defansın önüne koyar, Hilbert'i oturturdum ben olsam, ortasahayı yine 2'li bırakmak yerine...
Metin;
Oynayamıyor, unutmuşum onu şablonda; düzelttim :)
Kerem;
Avrupa'da aynı şekilde düşünüyoruz. Ama ben Sanlı Kaptan'a rağmen, Bobo'yu sola yazıp, Almeida'yı ortada kullandım. Farketmez gerçi, maç içinde esneklik görünebilir.
Bence Man City maçları ve Kiev deplasmanında ise; Necip sol forvet oynamalı.
Selo;
Teşekkürler. El kol bağlanma durumu Avrupa'da da yaşanacak gibi. Simao oynayabilseydi keşke... Şimdi Holosko da yok, mecbur iki santraforundan bir düzenek çıkartacağa benzer. Ama ne şekil kadro çıkarsa çıksın, Avrupa'da iyi oynuyoruz cidden.
Cartalete; orta sahayı 2 leyip gutiyi öne attığımızda daha kolay marke edilebilir ve oyundan çabuk düşürürler görüşü var buna ne diyorsunu. bende orta sahayı sağlam tutmamız gerektiğini düşünüyorum. schuster neden 4-3-3 lü(guti olduğunda 4-2-3-1 gibi gözüküyor.) düzene geri dönmüyor anlamak zor. çünkü merkez orta saha oyunlarımızın hepsi 2 yönlü aurelio hariç. schuster in istediği oyunu 3 lü orta saha ile de oynayabiliyorduk aslında.
Eğer rakip ciddi şekilde kapanıyor ve alan savunması uyguluyorsa; bu görüşü sunanlar haklı çıkabilir. Çünkü Guti, direkt olarak rakip defansif ortasaha ve stoperlerin arasında kalır.
Bu gibi durumda, daha geriden top alması hem kendi hem de takımı adına daha iyi olur. Zaten, Guti'nin yanında iki ortasaha olduğu zamanlar; Beşiktaş çok nadir 4-2-3-1'e döndü. Genelde yine 4-3-3'dü ve Guti yine ortasahadan biriydi.
Ancak; Galatasaray maçında olduğu gibi, rakip artık gol bulmak için açılmak zorundaysa ve Beşiktaş savunma çizgisini biraz geri çektiyse, bu durumda Guti forvete yakın, ortasahanın önünde oynayabilir diye düşünüyorum.
Transfer trafiğinin herkesi esir aldığı, neredeyse ayrı bir yarışa dönüştüğü futbol kültürümüzde ne yazık ki azınlıkta kalmaya mahkumuz cartalete...Belki oyuncu tercihlerimiz farklı olur ama çok benzer bir futbol aklını paylaştığımızı görünce yanlız olmadığımı
düşünüp teselli oluyorum..züürt tesellisi.işte..Ben özellikle Avrupa ve belli bir pas trafiğini gerçekleştiren rakiplere karşı ,pek çoklarının fazlasıyla muhafazakar bulacağını düşündüğüm bir diziliş düşünüyorum...hilbert-toroman-sivok-ismail önlerinde marco-(ernst ya da necip )sonra bir üçlü q7 guti fernandez tek forvet olarak da bobo...bu maçın ritmine göre 4-2-3-1 ile 4-33 arasında geciş yapılabilecek bir esneklik getiriyor..Böylece Gutiyi diri tutmak ,ribounları almak, rakibi sürekli baskı altında tutmak, bol, bezdirici bir pas trafiğini gerçekleştirmek, daha bütün oynamak mümkün sanki...Bunun hem taraftarın hem de yönetimin baskısı sonucu asla gerçekleşmiyeceğini de biliyorum ...Yine de bana futbolun doğrusu bu gibi geliyor...Çünkü çok sayıda hucumcuyla oynamanın , illaki bol ,etkili ,verimli hucum demek olmadığını; eldeki en meziyetli ayakları oynatarak her zaman takım dengesinin sağlanamayacağını düşünürüm...Bu örnek kabak tadı verdi belki ama yine de tekrarlayacağım..Bakınız Arjantin..Simao iyi oyuncu kuşkusuz ama q7 ile iki yumuşak kanat bu günün fizik futbolunda çok sırıtıyor...Almeida ise asla bir Bobo değil...Ben iflah olmaz bir pas delisiyim aslında...Possesion takıntılıyım...Kimileri gibi pas futbolu bitti önemli olan iki topta gol atmak diyenlerden değilim yani...tercihlerimi de bu öncelik belirliyor kuşkusuz..sağlıcakla kal...Siyah beyaz ölüm yaşam
http://img88.imageshack.us/img88/8727/17944850077133760425463.jpg
bu linkten 19.Hafta takım istatistikleri.Herşeyi açıklıyor aslında.
İlk kadroya katılmamak elde değil. Zaten Almeida'nın adı geçmeye başladığından beri gelmesin diye dua ediyordum; fakat geldi, üstüne de Bobo'nun kenara atılmasına sebep oldu. Rapid deplasmanında Holosko'ya rağmen attı, pozisyon hazırladı; artık böylesi yetenekli iki kanat oyuncusu varken kesik yemese keşke. Ben iki orta sahanın önünde oynadığı zaman Guti defansın markajında kalır düşüncesine çok da katılmıyorum. Guti zeki bir futbolcu. Hatta bizim ligimize göre haddinden fazla zeki bir futbolcu. Kendini geriye çekmesini, defansın kucağında kalmamayı bilecektir diye düşünüyorum. Tek sorun Madrid'de de hiç bu mevkide oynamamış, hep geriden top alarak oyun kuran bir oyuncu olmuş olması. Fakat bu yaşta ve tecrübede bir oyuncu o role de adapte olacaktır. Hele ki arkasında iki tane destekçi varken.
Bu arada Ali Kuçik Buca'ya kiralanmış. Yolu açık olsun.
Abi defans sıkıntısından bahsetmişken Rıdvan ne alemde? Sen suçun büyüğünün Rıdvan'da olduğu bir sorundan bahsetmiştin detayına inmeden. Var mı bir gelişme?
Son olarak da Guti kupa maçında oynamayacakmış. Reyisin yokluğunda nasıl bir kadro çıkacak, orta sahada kimler olacak merak ediyorum açıkcası.
Sağ bek ya da stoperde genç bir alternatif oyuncu denenecekse bu maç olmalı.Stoper de bu maç hatayı kaldırmayabili çünkü eleme sistemi var.Ama sağ bekde oğuz şans bulabilir.Nobrede yok galiba.Antremana katılmamış bugün.Ortasahada Ernst-Necip-Fernandes üçlüsünü görmek isterdi.Benim kadrom;
hakan
oğuz sivok toraman ismail
fernandes
ernst necip
quaresma simao
bobo
Onurda fiziki olarak gelişmiş haliye 30 dakika oynasa yeterli benim için.
Ali ve Samet'in oynayacağı maçlarda, Buca analizini bloga asmak gerekiyor sanırım artık... Heyecanla bekleyeceğim maçlarını.
Henüz Samet konusu açılmışken, Buca'nın "ara koşuları yapacak" forvet eksikliğinden ve öyle bir hücumcuyla, Samet'in daha etkin rol oynayacağından bahsetmiştim.
Şimdi A2'deki arkadaşı orada olacak... Samet - Ali Kuçik işbirliğini Süper Lig'de izlemek harika olacak...
Aslında Uefa listesine Almeida yerine Fernandesi bildirmek bana daha mantıklı geliyor. Forvette oynayabilecek bir Bobo var Fernandes gerek orta sahada gerek se sağ forvet rolünde oynayabilecek yapıya sahip olduğundan Hilbertin önünde oynayabilir bence .
ben olsam
--------HAKAN---------------
HILBERT--SIVOK--FERRARI--ISMAIL
-------AURELLO---------------
-----ERNST------GUTI-------
FERNANDES---------------Q7
---------BOBO----------
şeklinde çıkardım Dinamo maçlarına
Aradaki Fener maçında Simao,Toraman,Deli,Almeida,Necip,Nobre,Ekrem dinlenmiş olarak oynayabilecek isimler olarak elde kalırdı hem .
ama Almeida bir röportajında Uefada oynabileceğimden geldim diyordu . Bu yüzden o bildirilir tahminim .
Mustafa Kaya
Mustafa Kaya;
İyi oldu hatırlattığın. Bana göre de Fernandes kadroya dahil edilmeli Almeida'nın yerine. Ama Schuster'in santrafor fetişisti olduğu bir gerçek. Almeida yüksek ihtimalle kadroya girer, Fernandes dışarıda kalır.
Bu arada Gaziantep BLD maç öncesi yazısını da ayrı tutmaya gerek yok, yorumlarda o maçın öncesini yaşayalım madem.
Bu maçta kampa giden iki beki de görmek isterim. (Doğukan da prof oldu)
Quaresma, Guti ve Nobre'de sıkıntı varmış. Simao oynasın... Şu Bobo - Almeida'lı varyasyonlarını, Kiev öncesi denemek gerekiyor.
.........Hakan
Oğuz Sivok Toraman Doğukan
..Fernandes Ernst Necip
....Simao Almeida Bobo
11'im böyle...
Keza bugün 2 Şubat, yani UEFA'ya son liste bildiriliyor. Almeida'nın tercih edildiği haberleri var.
Aslında çok da mantıksız sayılmaz; Bobo'nun sakatlık nüksü sonucu, tamamen santraforsuz kalabilirdi Beşiktaş.
Ancak bu kez da ciddi bir kanat sorunu oluştu. Bakalım neler olacak.
Acil bir şekilde, yerli bir orta forvet alternatifi bulunulmalı bu takıma. Mustafa Pektemek düzeldiyse düşünülmeli örneğin...
Eğer bu turu atlarsak 1 tane daha portekizliyi listeye yazdırabiliyor muyuz?
Yazıya katılıyorum, Schuster'in yapmayacağı şeyler de değil, bir yeri hariç: Öyle skoru yakalayalım da Guti, Q7'yi çıkarıp Fernandes, Ernst'i oyuna sokalım falan, dayıyı bozar bu işler :) Yaptıklarını az çok anlayabiliyorum (bir kısmını onaylamasam da) ama ibb maçında Guti'yi çıkarmamasını aklım almıyor. Tamam Guti.Haz, her an her şeyi yapabilir ama yürürken bile zorlanıyodu yahu adam, yaş zaten 33... Dedim artık herhalde böyle bir değişikliği futbol felsefesine ihanet olarak görüyor. Cins işte. Ama yine de seviyorum kendisini :)
Kuçik'in de yolu açık olsun, kadroda görmek güzeldi ama ihtiyacı olan yola girdi bence. Bekleriz biz kendisini.
Son olarak Boboooo Boboooooo :)
Stoper transferi ilginç oldu biraz.)92 li bir oyuncu almışız.)2 li bir oyuncu kulübünde ilk 11 de oynadığına göre muhtemelen bizim gençlerimize göre fizik olarak daha hazır olduğu içindir.Son yıllarda Beşiktaş genç oyuncu transferlerinde oldukça iyi.O yüzden oyuncu izleyen ekibimize güveniyorum ben.
Her harfine dahi katıldığım,güzel ve mantıklı olmuş.Tabi bunları okurken,her noktada durup yabancı sınırlamasına küfrümü basıyorum.Ali'nin Buca'ya gitmesine sevindim.Ona ihtiyaç olunan bir sisteme ve onu işleyebilecek bir hocaya emanet gidiyor.Samet ve Ali'den çok şeyler bekliyorum.Gözüm Buca maçlarında olacak.Güven Gürsoy transferi bana kalırsa tamamen Serdal Adalı ürünü.Bonservisini bile kendi karşılayacakmış.Acaba kendi özel scoutları felan mı var Serdal Başkanın.Sadece Ersan transferi referanstır benim için bu transfer.Umarım Serdal Başkan yine nokta atışı yapmıştır.Kaldı ki 92 doğumlu bir genç.Elbet oluru vardır.Tabi Cartalete'den bir bilgi sahibi oluruz gibi geliyor, demi abi ?
Sevgilerle
İhsan
Güven hakkında hiç bir fikrim ya da bilgim yok maalesef.
3 sezondur resmi maç oynuyor olması çok ilginç. 16 yaşında başlamış bu serüvene... Gerçi Malatyaspor artık terkedilmiş bir kasaba gibi. Bütün destek Yeni Malatyaspor'a olacak artık.
Çıksın, bir iki maç oynasın fikrimiz oluşur. Ama ben de umutluyum çünkü oldukça perde arkasından yapılan bir transfer olmuş. Elbet bir "izleme" olayı yaşanmış belli ki.
Oğuz dünkü a2 maçında oynamamış.Kadroda bir süprizle karşılaşabiliriz belki tabi sakat değilse.Alınan oyuncuda stoper değil galiba.Kanat gibi duruyor.A2 takımına bir takviye olduğunu düşünüyorum ben.16 yaşında bank asyada 2 golü var.Bu iyi bir referans bence.Tabi yaşı küçültülmediyse.
Herşeyden önce umarım Schuster son haftalardaki hatasını anlamış olduğunu gösterir bize yarın.Bu ortasahayla gaziantep,ibb,bursa gibi takımlara puan kaybetmemiz zor olmaz.
Süper Lig'de Beşiktaş: 4-3-3
---------------Rüştü---------------
Ekrem----Sivok----Toraman----İsmail
-------------Fernandes-------------
--------Necip----------Guti--------
--Quaresma---------------Simao-----
--------------Almeida--------------
Avrupa'da Beşiktaş: 4-3-3
---------------Rüştü---------------
Toraman---Sivok----Ferrari---İsmail
---------------Aurelio-------------
--------Ernst----------Guti--------
--Hilbert----------------Quaresma--
--------------Almeida--------------
Ne dersiniz Cartalete? Bu arada Bobo'nun Türk vatandaşlığına geçme durumu nedir?
Toprak
güven gürsoy için sağ açık diyorlar forumlarda, stoper değil sanırım.
ki stoperde atınç, furkan ve sezer gibi adamlar varken; yersiz olurdu bu transfer.
Ben de, alternatif yerli stoper adına alınan bir isim sandım.
O zaman daha çok A2 transferidir bu Rivaldo'nun dediği gibi.
Toprak;
Fernandes - Aurelio değişimi adına, Hilbert'i kesmeyi pek düşünmezdim uzun vadede. Ama Aurelio'nun cezalı olacağı Karabük maçı için iyi öneri.
Avrupa 4-3-3'ünü de sevdim; Toraman'ı beke çekip, Hilbert'i öne atmak da seçimler arasında elbette.
Bobo'nun Türk statüsünde oynama işi biraz sakat galiba son yasalara göre. Bildiğim kadarıyla 5 yıl boyunca Türkiye'de ikamet eden Türk vatandaşı oluyor. Ancak Türk "statüsünde" oynamak için bu yetmiyor, bir 5 yıl da öyle geçmesi lazımmış.
Hocam bu konuda kesin birseyler soyleyebilirim. Senin de dedigin gibi vatandaslik ile statu ayri, vatandaslik icin ya 5 sene ikamet edeceksin ya da ozel bakanlar kurulu karari cikacak. Vatandaslik ciktiktan sonra ya 5 sene daha bekleyeceksin ya da Turk milli takimini tercih edip o sekilde Turk statusune gireceksin. Mesela Yattara hala Turk statusunde degil, ama Bebbe gecmisti ama Kamerun milli takiminda oynayinca sonradan cikartildi. Bobo 5 yillik sureyi doldurdu, Turk milli takimini tercih ederse seneye Turk statustunde olur, is Bobo'da bitiyor. Bu arada Schuster'in Toraman'i sagbek olarak dusunecegini zannetmem.
Aurelio'yu da Turkiye'de her daim oynatirim.
O zaman hala bir umudumuz var :)
4-4-2 dergisi için milli formayla poz da vermişti. Sanırım sözleşme imzalandıktan sonra, işin milli takım boyutu da çözülür.
Teşekkürler Cartalete.
Bu arada BJK Balıkesir'den KERİM ALICI'yı da transfer etmiş. Medyada pek çıkmadı ama TFF sitesinde bulabilirsiniz.
http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=30&kisiId=849501
Toprak
Kerim alıcı adlı oyuncuyu zaten balıkesir bırakmış aynı şekilde güvende öyle galiba.Sene başında kemal akbaba ve birçok takımla denemeye çıkan cenk imsakda böyle gelmişti.Bu oyuncular kendi kulüpleri tarafından istenmeyen oyunculardı zaten.Böyle transferler yaparak oyuncu kazanmaktan çok cankurt,kadir,erkut gibi oyuncuların önünü kapatıyorz.Çok iyi ya da yetenekli olmadıkça 16-17 yaşından büyük oyuncunun a2 transferi gereksiz bence.Zaten o yaşlardan sonra iyi oyuncular kendi kulüplerinde profesyonel olarak oynuyorlar.Yada bu oyuncular sinan vardarın 2006-2007 li yıllardaki befam çalışmalarından kalma.
lig'de bütün sorunların, sıkıntıların temelinde bu yabancı kontenjanı yatıyor ne yazık ki. o yüzden lig'de, schuster'in düşlediği takımı zor görürüz gibi görünüyor artık. ersan sakatlanmadan vardı o fırsatı, onu da neden kullanmadı, anlamak güç. nobre'nin formundan dolayı oynattı diyeceğim de, nobre'ye o şansı vermesi bile hataydı bence. sen 5 yabancıyla sahaya çıkarsan, şimdi kontenjan sorunu var diye ağlarsın.
avrupa için, öncelik kesinlikle fernandes'de olmalı(ydı); çünkü burada asıl amaç gol yememek olmalı, bilhassa bu 2 maçlık elimininasyon sisteminde. üstelik ben, almeida'nın bize maç kazandırabilecek tipte bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. ancak o tarz / kalitede bir futbolcuda göz yumulabilirdi bence. simao'suz bir 4-3-3'ün temiz işlemeyeceği gibi, defansif olarak da aksaklıklar doğurur. en mantıklı dizilişin, tabata döneminde de sık sık denendiği gibi, 4-3-1-2 düzeni olurdu diye düşünüyorum:
hilbert sivok ferrari ismail
..fernandes aurelio ernst
..........guti
.......bobo quaresma
SAMET BÜLBÜL VE ALİ KUÇİK'IN AYNI TAKIMDA OYNAYACAĞINDAN ÇOK MEMNUNUM..SAMET BÜLBÜL BUCA-KASIMPAŞA MAÇINDA MÜTHİŞ TOP OYNADI..DURAN TOPLARI O KULLANDI,PASLARI KESKİN VE DÜZGÜNDÜ..İNŞALLAH ALİ KUÇİK'E ÇOK GOLLER ATTIRACAK..İLERDE SAMET BÜLBÜL GUTİ'NİN BÖLGESİNDE OYNAYABİLİR..
BU ARAD BUGÜNKÜ TARİH İTİBARIYLA A2 TAKIMINDAN MERTCAN DEMİRER VE TEVFİK DOĞUKAN PALA PROFOSYONEL YAPILMIŞTIR...MERTCAN DEMİRER BUGÜN A TAKIMLA ÇALIŞTI..YARIN KUPA MAÇINDA İLK 18'DE KENDİSİNİ GÖREBİLİRİZ
@burakartal: almeida'nın alınma şeklini de hatırlamak lazım. hani şirket vasıtasıyla aldık, on milyon euro'ya satılma muhabbetleri filan var. bu yüzden almeida'yı vitrine çıkarmak şart. bu konuda kesin bir düşünce vardır.
Schuster bi Cartalete degil :)
Aslında Almeida'yı bir de, daha sağlıklı bir takımın içinde görmek lazım. Bu 4-2-4'de, belki de görev icabı bu kadar uçta ve takımdan uzakta görünüyordu. Portekiz'in, Tiago - Mendes - Meireles 3'lü ortasahasının önünde; Simao ve Ronaldo'nun ortasında oynarken bu kadar kopuk kalmıyordu.
Bobo'nun 4-3-3'e daha uygun olacağını biliyoruz, Almeida'da da daha iyi olacağını tahmin ediyorum. Ancak yine de kesin bir yargı için, Almeida'yı da bi izlemek lazım 4-3-3'de.
Bora: Teveccühünüz efendim :)
@tannhauser
orası öyle de, fakat neticede almeida bir kaç yıllığına bizim oyuncumuz artık. en geç önümüzdeki sezon vitrine çıkardı. yani o açıdan bakacak olursak bile, fernandes'in alınması bana daha mantıklı geliyordu; zira onun yapabileceği maç sayısı şu an için kısıtlı, ve bu şekilde bir kaç maç ekstradan izleme fırsatımız olurdu. bir fon da fernandes'e bulurduk belki hani... :)
@cartalete
abi, son yorumumda yazdığım gibi; avrupa maçlarında, senin o bahsettiğin 'sağlıklı' takımı (4-3-3) oluşturabileceğimize inanmıyorum, ki kadro el vermiyor maalesef. şu an bizde ne o bahsettiğin simao var, ne de ronaldo; en azından bu yılki avrupa maceramızın devamında. quaresma da malum zaten, sen de çokca paylaştın burada. o yüzden, fernandes'in de dahil olacağı, bir kaç yorum üstte yazdığım b planı, avrupa arenası için çok güzel bir alternatif olur diye düşünüyorum.
@cartelete: onur bayramoğlu'yla ilgili bir gelişme var mı? upper body egzersizleri haricinde :) ne yapar ne eder? ne yer ne içer? eleman ağzımıza bir parmak bal çaldı gitti. ya da en azından benim ağzıma. onun da beğenmeyeni çok. beşiktaş her sene altyapısından iki messi, bir puyol yetiştiriyor, alt liglerden de dört tane kaka getiriyor beleşe.
not: son yazdıklarımı düşündüm de, altyapıdan puyol çıkarmak, messi çıkarmaktan daha zor be abi.
Buca macinin ozetini gordum, 3 tane soldan kesme yaptilar (serbest vurus), yanilmiyorsam ikisi gol oldu, biri de direkte patladi, bu ortalari yapan Samet Bulbul'mudur? O ise topa vuruslari oldukca basariliydi.
Bu arada Buca da Musa diye aralara kacan cok iyi bir eleman var, bize de tiklamisligi vardir.
Ali Kucik'in gitmesi bence hayirli olmus, bu takimin kenarlarinda oynayacak fiziki yeterliliklere henuz sahip degildi. Ustelik Samet Aybaba'nin takimina gitmesi daha da iyi olmus.
Bence A2'nin umut vaat eden oyuncularini mumkunse birinci lig takimlarina vermek daha anlamli, daha fazla goz onunde bulunuyorlar. Sezer ve Erkan su an gozden cok uzaklarda, o yuzden onlarin Schuster'in scope'una girmesi pek kolay degil, hatta tren kacmis bile olabilir.
Btw, Tolunay birer birer genc yetenekleri goturuyor. Cenk Tosun muydu o geldi, Muhammet Demir'i almis, bir de ustune Ingiltere'den bir kaleci getirmis, caktirmadan mali goturuyor :)
Cartalete kadro tahminin tutmayacak bu akşam oğuz uzun süreli bir sakatlık geçirmiş.Çabuk döner umarım.
Kimse kusura bakmasın "ben hala Onur'da bir ışık göremiyorum". 21 yaşında ve sadece 2 kez U19 ve 2 kez U20 milli formayı giymiş ve golü yok. Milli takım ve kulüp istatistiklerinde de kayda değer bir görüntü yok. Geldiğinden beri kendini kanıtlayacak tek bir hareket yapamadı. Bugün şansını da iyi kullanamadığını düşünüyorum. Fiziği çok zayıf. Defansif yönü yok gibi. Hücum olarak da pas yüzdesi bu kadar kolay bir ortamda bile çok düşüktü. BJK'de uzun yıllar kalabileceğini sanmıyorum. Keşke o da Ali gibi kiralansaydı. Belki daha küçük bir takımda kendini kanıtlayabilirdi.
Toprak
Güzel oyun, bol gol... daha ne olsun? Hilbert ve Fernandes özellikle çok iyiydi. Ama yabancı kontenjanından dolayı Hilbertin kesik yiyecek olması biraz can sıkıcı, ama Guti-Necip-Fernandes orta sahası için değer gibi sanki:) Hem Ekrem de daha rahat oynayacaktır böyle bir orta saha varken.
Ha tabi Onur'u sahada görmek bu güzel galibiyeti daha da güzel yaptı :) En son yanlış hatırlamıyorsam Kayseri maçında oynamıştı araya sakatlıklar falan da girdi. Devre arasında kamptan bir fotoğrafta da üst vücudunu bayağı geliştirdiği dikkatimi çekmişti. İyi saha görüşü ve top tekniğini olduğunu biliyoruz, süre aldıkça güveni daha da gelecek ve performansı artacaktır. Zaten de bugün, asıl pozisyonunda oynamamasına rağmen, toplu ve topsuz oyunda ufak "kıvılcımlar" gösterdi bence.
Kerem
Toprak olan Adsiz,
Yekta Kurtulus'u nasil bilirsin? CV'sinde genc milli takimlar yok eger millilik bir olcu ise...
borasin olan Adlı
Yekta hakkında henüz bilenecek birşey olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca ben burda sadece Cartelete ile diyaloğa girmek için yazıyorum. O yüzden sana cevap vermicem. Toprak
Arkadaşlar, beni zor durumda bırakıyorsunuz. Konuyu kapatalım isterseniz. Yani şu konudan tartışma çıkacak neredeyse.
Onur ile ilgili görüşlerimi, şuan yazmakta olduğum maç yazısında belirtiyorum bir nebze.
Oradan devam edelim "maç muhabbeti" yapalım mümkünse, lütfen.
Toprak olan Adsiz -> Sadece kime istinaden yazdigimi belirtmek icin kullandim. Birden fazla Adsiz var. Alindiysan kusura bakma, baska bir niyetim yoktu. En azindan adini dogru yazmisim.
Yorum Gönder