Palermo’nun izlenesi, takip edilesi bir takım oluşu benim için her zaman geçerli bir şeydir. Ancak bu sene; her futbolsever için Palermo’yu izlemek zaruri bir durum olmalıdır, aksi halde çok şey kaçırılır diye düşünmüyor da değilim…“Tatsız” diye adı çıkmış Serie A, bu sezon birçok ligin üstünde bana göre. Her sıralamada bir bilinmezlik, hemen her denk geldiğim maçlarında “heyecan” var. İşin görsellik kısmını da Palermo hallediyor çoğunlukla… Maçlarında pozisyon, hatta gol adına asla fakirlik çekilmiyor. Bununla birlikte “varyete sahibi” kardeşlerimiz de var, Pastore başta olmak üzere… Her an sıra dışı bir gol, pas ya da slalom görebilirsiniz…
Palermo’nun maçları genelde eksantrik geçer… Keza bugün Lecce – Palermo maçının ilk 20 dakikasını izleyip, dışarı çıkan adam; akşam livescore’a bakarken “Lecce 4 yapmıştır herhalde…” diye düşünür, ama tam tersi bir skorla karşılaşır…
Neyse ki bana öyle olmadı, çünkü maçın başından sonuna kadar izledim. Maçın başlarında Lecce, rakip kale alanı önüne kamp kurmuş; her orta pozisyon oluyor, top birçok kez direkten, çizgiden çıkıyor ve ancak bir tanesi gol oluyordu. Genelde ilk yarının seyri de böyle geçti… İlk yarı biterken, son günlerde sırtına binen ağır yük ve maç temposuyla bitap düşmüş Ilicic’in “dinlendirilmesi” sonucu forma bulan 18’lik Kasami, maçtaki tek olumlu hareketini yapıyor; Zidane Roulette ile rakibini geçecekken yere indiriliyordu.
Vuruş açısı, sağ çaprazdı. Yani sağ ayaklı frikik üstatlarının pek sevmeyeceği yerden… Ancak Miccoli, bir diğer İtalyan üstadımız Del Piero gibi açı maçı dinlemedi; kalecinin kapattığı çatala topu gönderdi… Ben bir adet uzak diyarların Palermo sempatizanı olaraktan, Miccoli’den fazla sevindim gole. Malum, Miccoli orada doğmuş, büyümüş ve halen evini memleketinden ayırmamış bir Lecceli’ydi. Kupona 2 yazmam da, sevincimi tetikleyen bir başka etkendi tabii, yalan yok.Kjaer’i gönderdikten sonra, Palermo defansta yeniden “potansiyel” gözüken bir isme yöneldi: Munoz. Sokakta gösterseler ve “sence ne iş yapıyor bu arkadaş” diye sorsalar; ilk tahminim “dönerci?” olurdu, sonra sıralardım. Muhtemelen bakarlardı olmayacak, bir ip ucu verirlerdi; “sporcu lan sporcu, ama hangi dal?” gibi. Ben de halter, güreş falan der susardım. Neyse çok uzattım, adamın futbolculukla uzaktan yakından alakası yok gibiydi… Ama yine Palermo’nun scout ekibine güvendik, “bir bakalım…” dedik mecburen. Ama günler geçtikçe; bu kez Palermo scoutları değil, Munoz’un hantalımsı vücut yapısı haklı çıkacak gibi gözüküyordu… Keza, kontrol etmesi gereken adamı “rahatsız bile edemiyor” bazı pozisyonlarda ve bu şekilde yenen gollerin sayısı hiç de az değil. Geçen hafta Pazzini’nin ilk golü, bu hafta Lecce’nin 2. golü…Neyse ki sahada Pastore vardı ve çok geçmeden Ilicic de Kasami’den formasını geri almıştı 55 dakikada… Bir de ikinci yarı başlarken, frikik dışında gözükmeyen Miccoli’nin yerine Abel girmişti. Palermo yeniden ideal 4-3-2-1’ine döndü; yakın oyun ve baskılı futbolla birlikte tabii… 5 dakika yetti, skor bir birine çok benzeyen gollerle 2-4 oldu anında.
Pastore görsel, Ilicic işe gerçekçi futbol oynuyor. Birbirilerini çok iyi tamamlıyorlar… Ilicic, yeri geldiği zaman harika bir pasör, yeri geldiği zaman ikinci forvet oluyor. Zaten son vuruş becerisi ve 1.88’lik boyu da kendisine bu konuda oldukça yardımcı oluyor. Gerçekçi oynuyor dedik ama; Ilicic denen kardeşimiz bazen öyle hareketler yapıyor ki, hani reklamlarda görsek “ip var lan orda” dedirtecek cinsten… (-> bkz: Chievo maçındaki inanılmaz pası) Pek tabii, Gladyatör Migliaccio’yu da unutmamak gerek…
Pastore’nin kontratına “100’lüğü veren alır kardeşim!” gibi bir madde eklenmiş. Haklılar da… Her geçen gün büyüyor futbolculuğu. Zaten bu sıralar Cavani nedeniyle, Sicilya’da kafayı vuracak taş bırakmadılar… Zaten formayı öperken de yakaladım, daha sonra hakkında delil olarak kullanırız. Gerçi arma yok orada ama olsun… Palermo’dan artık öyle kolay adam alınamayacak sanırım, artık “Transfer Şampiyonluğu”ndan öte; Serie A Şampiyonluğu için de plan yapmalılar. Ki bu hiç de hayal değil, bu sene iyi fırsattı aslında… Fazla değil, sadece savunma bölgesinde daha “net” adamlara yönelsinler yeter… Yine diğer mevkilerde “potansiyel genç” etiketli oyunculara yönelebilirler, sorun yok.Neyse; birkaç sezondur kıyısından dönülen Şampiyonlar Ligi kapısı, bu kez suratlarına kapanmayacak diye tahmin ve umut ediyorum… Sizi bilemem ama; artık bana “Sicilya” denince aklıma Don Corleone’den ziyade, Ilicic ve Pastore geliyor… Kupona ne mi oldu? Palermo'ya birlikte Inter'e de çok güveniyordum. Fakat voltranı tamamlamak için bir maça daha ihtiyaç vardı, iddaanın malum 3 maç sınırı... Fantastik La Liga maçlarının birine üst yazdık, maçta toplam 3 pozisyon olmadı, bırak golü… (Sevilla – Malaga)
Beşiktaş maçı sebebiyle kaçırdığıma üzüldüğüm, Pastore’nin hat trick yaptığı Sicilya derbisinden bir video ile yazıyı sonlandırayım. “Tribün çekimi goller” her zaman ilgimi geçer, belgesel havası oluyor bu tip videolarda… Oyuncu ve tribünler arasındaki duygu yoğunluğu daha net hissediliyor. -> Bu da onlardan biri...
Son bir hatırlatma. Pastore, Messi,… ve bizim Portekiz Çetesi: Çarşamba 22:00’de, Tv8 yayınlayacakmış… İzlemeyene Tabata muamelesi yaparlar.
5 yorum:
Bu pastore hakketen süper adam ya,inter maçında da iyiydi ama penaltı kaçırdıydı 2-1 öndeyken:)fifa managerda 4 sezon beni peşinden koşturdu ama sonunda aldıydım beşiktaşa hem de sadece 3m imza parasıyla:)
son olarak kasami geçen maçta da penaltı yaptıran adamdı,herifin işlevi sanırım sadece duran top kazandırmak:D
Bir de Udinese yi izlemeni tavsiye ederim.
Batistuta35;
Bende FM2011'de neredeyse getiriyordum Beşiktaş'a, ama 50 milyon Euro bonservis ve 9 milyonluk yıllık maaş biraz ağır kaçtı :)
memmo03;
Kesinlikle Udinese de izlenesi takımlardan. Sene başındaki cazip teklifleri reddetip, "Udineseli Di Natale" ile kariyerini noktalama kararı alan büyük insan da var orada...
Bir de onlar da Palermo modeli, potansiyel bul, oynat, sat...
Ama Palermo'ya nazaran daha sabırlı görünüyorlar bu konuda. Alexis Sanchez hala kadroda örneğin.
İtalya pazzini,miccoli,cavani gibi forvetleri izlemek gerçekten çok keyifli.Bunun yanında di natale, totti, del piero gibi sembol isimlerde var tabi.
Palermo gerçekten heyecan verici bir kulüp olabilir yakın zamanda.Tüm dünyaya scouting nasıl yapılır gösteriyorlar.İlicicin de transferi çok garipmiş.Bu anlayışla devam ederlerse gerçekten çok parlak bir gelecekleri var.Sicilya oldum olası ilgimi çekmiştir zaten.
Udinese biraz farklı bir model uyguluyor galiba.Güney amerika, balkanlar ve Afrikada bir tarama yapıp oyuncuları öncelikle pilot kulüplerde değerlendiriyorlar.Transferlerine bakılırsa alt yaş gruplarındaki büyük çaplı turnuvaları takip ettikleri anlaşılıyor.Genelde buralarda parlayan gençleri ilk kapan kulüp oluyorlar.Bizim kulüplerimizden kaç tanesi acaba hemen yanı başlarındaki ege kupasını izlemeye gitmiştir.
ben pastoreyi 2015 66 milyon euro verip beşiktaşa getirmiştim.:)
ama tabi fm2011 de elimde gelecek vaad eden ve satılmak üzere bekleyen 15 yabancım vardı...
Yorum Gönder