A2 takımı kazanmaya, kazanırken futbolun doğrusunu oynamaya devam ediyor. Yine modern, önde baskılı, bol paslı ve hareketli bir futbol; yine net bir galibiyet… İlk yarıdaki Beşiktaş’ta net bir forvet yoktu sahada; 4 defans, önlerinde Cumali ve onun önünde, sürekli hareketli oynayan, en uçtaki ismi duruma göre değiştiren; Muhammed, Hasan Türk, Rıdvan, Volkan ve Güven 5’lisi…
Maçın başlarında Rıdvan 2. forvet, sonra en uçtaki isim gibi göründü. İlk yarının genelinde ise Rıdvan solda, Hasan en uçtaydı... Muhammed ve Volkan ortasaha gibi oynadılar, Güven de sağ kanattan pek ayrılmadı. İBB A2 takımı da defansını önde tutunca, ortaya seyirlik bir maç çıktı… İki takım da defansın arkasına attığı toplarla pozisyon buldu. Bunlardan birinde Muhammed, açılan kalecinin üzerinden harika bir aşırtma vuruş çıkartarak golünü buldu fakat ofsayt gerekçesiyle iptal edildi.Eski iş yerimiz Bakırköy’de olduğu için bol bol Veli Efendi Hipodrom’una gider, bir altılı yapar ve yüksek ihtimalle kafadan yatar, “madem geldik” diyerek kalan koşuları zevkine izlerdik. Hatta böyle bir günde Bold Pilot’un yarışını canlı izledik ki; bu durum futbolda Roberto Baggio’yu sahada görmekle eş anlamlı sayılabilir…
Neyse… Orada, elinde kuponuyla tam da bitiş noktasında durum değerlendirmesi yapan müdavim ağabeyler vardı. Tecrübeden dolayı gözleri foto-finiş çeker hale gelmiş; en kritik sonlarda bile “5 numara rahat aldı yæe…” gibi bir tahmin yaparlar ve her zaman haklı çıkarlardı…
Benim gözler de ofsayt konusunda o mertebeye ulaştı diyebilirim. Tekrarını görmeye gerek duymadan, ofsayt olup olmadığını sezebiliyorum oyun akışı sırasında. Muhammed’in pozisyonu ve onun dışında bir iki defansın arkasına atılan topta daha ofsayt çalındı ve bana göre çok şüpheli bayraklardı…
Her neyse, A Takım maçlarında bile hakemlere pek kilitlenmeyen biri olarak, A2 maçında hakem muhabbeti yapmak tuhaf kaçar… Ama Muhammed’in golü dahil, bir çok pozisyona yazık edilmiş gibi hissettim. Bu maçta tipik bir 4-6-0 vardı, özellikle ilk yarıda. Ve o 6’lının ortasında oynayan Muhammed – Volkan ve Cumali derin top bırakma konusuna oldukça başarılıydı. Hele Cumali’nin bu konuda ilerleme kaydetmesi güzel ve şaşırtıcı…
Genel olarak beklere çıkış izni yoktu taktiksel anlamda. Biraz da mecburiyettendi bu… Ancak bir pozisyonda Oğuz, zincirlerini kırarak savunma arkasına taa bek bölgesinden koşu yaparak, Alves kaçışı gerçekleştirdi. Karşı karşıya kaldığı pozisyonda, topu paralel sürerek önce kaleciyi geçti, soluyla tamamlamak üzereyken Güven araya girdi, dengesiz bir vuruşla boş kaleye golü yapamadı…
Güven ve Rıdvan, savunma önü 6’lısından vasatı aşamayan iki oyuncuydu. Güven’i kanat bölgesi için Malatyalardan bulup getirmek tamam da, eldeki Hasan Türk hala nasıl amatör sözleşmeyle dolanıyor anlamış değilim. Yarın, Orhan Gülle gibi alır başını giderse hiç kızamam kendisine… İzlediğim her maçında iyiydi Hasan. Bu da performansının tesadüf değil, devamlı olduğunu gösterir… Güçlü, kaliteli ve istikrarlı bir oyuncu.
Rıdvan konusunda ise biraz acımasız olacağım. Güven’in sadece performans kötülüğü, ama Rıdvan’da başka sorunlar da var gibi. Hani, Schuster’in gidişiyle ikinci şans yakalamış bir genç değil de; A2’ye gönderilmiş 33’lük “doymuş” bir topçu gibi görünüyor… Nasıl desem? Belçika’ya trivela yapmadan, Quaresma olmuş…
A2’de bek oynamıyor; zaten taktik savuma yeteneği ve fiziki durumu buna pek müsait değil, önde oynaması daha uygun olur. Ancak üzerinde ciddi bir lakaytlık var; %10 isabetli pas ortalamasıyla oynadı herhalde, topu alıp sonsuza sürmeler, sonra sinirlenip vurmalar, sarı görmeler falan… İkinci devreye çıkartmadı zaten hocası da.Schuster’in gözünden düşme sebebi teknik değildi, o teknik olmayan sorunlar hala devam ediyor gibi. Galiba ders çıkartmamış. Kaldı ki; teknik olarak hem bek, hem de kanat bölgesinde onun önünde olan oyuncular var. Bekte Oğuz varken, kanatta Hasan Türk hatta Volkan Ekici varken A Takım’da şans bulması zor ve adaletsiz bir durum olurdu.
Volkan da stil olarak Hasan Türk gibi; hem kanat, hem forvet hem de ortasaha oynayabiliyor. Bu maçta ortasahadaydı, nefis derin toplar attı. Hatta ilk golün asisti de ondan geldi… Volkan’ın ara pasına hareketlenip, temiz ve soğukkanlı bir vuruşla golü yapan Ömer Faruk da ilginç bir oyuncu. Hızlı ve çok atletik… Zaten golden sonra Emenike’ye bağlayıp; parende ve takla eşliğinde gol sevincini yaşadı. Top tekniği ileri seviyede değil gibi gözüküyor ancak Tuncay Şanlı gibi “top çarpsa gol atacak” oyun tarzı, savunmayı güç duruma düşürecek enerjisi ve atletik yapısıyla önemli bir taktik forvet görevi üstlenebilir ileride…
Muhammed de Rıdvan’la beraber oyundan çıkan bir diğer oyuncuydu ikinci yarıya başlanırken. Ancak kötü oynadığından değil, herhalde bu seviyede 45 dakikadan fazlası riskli görülüyor olabilir. Oyuna diren bir diğer oyuncu Kemal Akbaba ise takımın en tecrübeli oyuncusu, 87 doğumlu. Sırtı dönük oyunu, topa kontrolü ve pasları fena değil ancak hareketsiz… Bu durum da onu, Beşiktaş A2 takımının stiline biraz ters düşürüyor. Hani bu öyle bir takım ki; bir tek kaleciden çabuk ve gezgin oynaması beklenmiyor olabilir…Yazı başlığının kahramanına gelecek olursak; maçın skorunu gördüğümde “herhalde duran top sonrası karamboldan falan atmıştır” diye tahmin yürüttüm. Duran top devamı olduğu tamamdı da; kafamda canlandırdığım gol biraz sıradandı, gerçeği ise harika… Zidane dönüşü ile rakibinden kurtarıp, sol ayağıyla temiz bir gol vuruşu yaptı. Ersan’la bir stoperden Marseille Roulette görmüştük bu sezon, ancak Furkan devamında bir de gol yaparak, o hareketi daha anlamlı kıldı…
A Takım’da ortasaha oynayarak devam etmesi birçok konuda avantajına olur. Stoperde olunca fiziği ve boyu dezavantaj olabilir üst düzey futbolda, ancak ortasahanın süpürücüsü rolünde iken bu durum daha az sorun olur… Aynı zamanda topla olan yetenekleri, oyun görüşü, soğukkanlılığı gibi özellikleri, ortasahada iken daha anlam kazanır. Kısacası; A Takım’a daha bir kestirmeden yükselir diyebiliriz…
Bir diğer stoper Ömer Arslan da rabona ile rakibe çarptırarak, topun auta gitmesini sağlamıştı… Neyse ki kaleci Anıl’dan trivelamsı bir aut atışı görmeden maç bitti. Takım kazanmaya, üzerinde umut bağladığım oyuncular (başta Hasan Türk olmak üzere) mest etmeye devam etti…
9 yorum:
Cartalete;
A2 maçı hakkındaki yazınız için çok teşekkürler. Merak ettiğim bir kaç şey var:
Güven Gürsoy sadece sağ kanat oyuncusu mu yoksa sağbek, önlibero falan da oynayabiliyor mu?
Anıl, Ömer A. ve Ö.Faruk'ta ışık gördünüz mü? Ben sadece Ö.Faruk biraz iyidir diye tahmin ediyorum çünkü diğerleri pek şans bulan isimler değil.
Cebrail Serçek, Cenk İmsak ve Semih Beyaz da pek oynatılmıyor. Gurbetçi olarak Cenk ve Semih transfer edilmiş ve oynatılmıyorsa ben buna gereksiz transferler derim.
Hele ki A2 takımda 22-23 yaşındaki Kemal Akbaba'nın transfer edilip oynatılmasını hiç tasvip etmiyorum. Böyle saçmalık olmaz...
Aslında hala daha A2 takımına kulüp tarafından tam önem verilmediğini düşünüyorum. 1. gerekçem ise kendi gençlerimizden daha kaliteli olmayan boştaki gençleri öylesine transfer etmeleri..
Tekrar teşekkürler, selamlar.
Toprak
yine cok güzel bir alt yapi acilimi olmus mustafa abi. bu yazilar sayesinde bloglar tadindan yinmiyor :)
bu arada bu macta milli takima cagirildiklari icin cagirilmayan M.Erkut Sentürk ve Kadir Ari'yi carsamba günü almanya ile oynanacak karsilasmada izleme imkani bulucam. Erkut, Kadir ve Beykan, Recep gibi hem besiktasimizin hem milli takimimizin cok önemli genc yeteneklerini, bu aralar dünyanin en iyi alt yapi oyuncularini yetistiren ve cok iyi jenerasyon yakalayan almanya ile oynanan karsilasmada kaliterinin seviyesini görme imkanim olacak.
Ayrica almanyadada 8 tane cok önemli türk oyuncu oyicak olmasi bu maci cok lezzetli kiliyor. Emre Can ve Samed Yesil ileride en cok isimlerini duyuracak isimler herhalde.
Bakalim bizim genc yeteneklerimiz dünya standartlarinda ne durumda.
Saygilarimla adsiz1
Toprak;
Güven bir önceki maç sağbek oynadı. Dönem dönem 3'lünün sağiçi gibi göründüğü anlar da oluyor. Ancak önlibero olması biraz zor gibi sanki.
Ömer Faruk'ta ışık var. Stoper Ömer Arslan'ın ise fiziği yapısı dikkatimi çekti. Hani tip olarak stopere en çok yakışan oyuncu, diğer oyuncular arasında. Güçlü ama atletik bir yapısı var gibi. Ancak değerlendirmek için erken. Keza Anıl da, bir iki iyi şut çıkardı ama zamanla daha gerçekçi fikirler edinilir.
Ben teşekkür ederim.
Adsız1;
Teşekkürler. İnşallah o turnuvayı Eurosport falan verir de biz de izleriz. Senin için çok güzel bir olmuş; artık bu yorum sayfalarında maç izlenimlerini alırız :)
--
Kayserispor maç önü yazısı yarın öğlene kaldı. Şuan heves var ama yorgunluk da var. Öyle bir bilgi vereyim dedim.
Uzun süredir bu kadar uzun ve iştahlı bir maç yazısı yazmıyordunuz.Demekki iyiye giden ve umutlandıran birşeyler var:)
Geçen haftalarda bir yorumumda altyapılardaki sistemsizlikden bahsetmiştim.Ama a2 takımı beni şaşırtmaya devam ediyor.Dediğiniz gibi çok modern bir sistemle oynamaya çalışıyorlar ve bu sistemi giderek daha iyi uyguluyorlar.Rıdvan ve güvenin yerine erkut ve kadir olsa dün barcelonaya bağlayabilirlerdi.
İlk yarıda sol tarafta hasan ve volkan arasındaki uyum iyiydi.İkisinin de teknik yetenekleri ve fizikleri süper ligi kaldırabilir rahatlıkla.Hasanın tek handikapı sol ayağına bağlı oluşu.Topu sürekli sol ayağında tutmak istiyor ve bu bazen oyununu yavaşlatıyor.En azından pas alıp verecek kadar sağ ayağını geliştirmesi lazım.Erkan kaş iyiydi mesela bu konuda.
A2 takımının modern oyun tarzı modern oyuncuların olmasından kaynaklanıyor birazda.Hiçbir oyuncu tek yönlü değil ve her oyuncunun yapabildiği farklı birşeyler var.En güzeli hareketsiz duran bir pivot santrafor yok.Erkut,muhammed, kadir ideal kanat-forvet, hasan-volkan-emir ideal iç oyuncusu, Caner ve oğuz fiziği iyi iki yönlü sağbek,furkan teknik ömer güçlü ve mücadeleci stoper mevkilerinin birebir özeliklerini taşıyorlar.
Marseille roulette hareketini maç içindede bir kaçkere cumali ,kemal akbaba da yapmaya çalıştı.Herhalde Fernandesi biraz fazla izliyorlar:).Ben cumalininde kendini çok geliştirdiğini gördüm.Standart bir defansif ortasahadan fazlasını yapabiliyor artık.Oğuzun pozisyonunda ben oğuzdan çok dönerek topu alıp o bir rakibinide geçtikten sonra o pası atan oyuncuya hayran kaldım.(Cumaliydi değilmi:)).
Güven,kemal gibi oyuncuların ortak yönleri bundan 2-3 sene önce çok büyük gelecek vaad etmeleri.Biri 34 kere milli olmuş diğeri bank asyanın en genç golcülerinden biri.Tahminim bu oyuncular befamın takip ettiği oyunculardı ve sinan vardar geri dönünce bu oyuncuların uygun maliyetlere alınabileceğini gördü ve belki o patlamayı yaparlar umuduyla transfer etti.Bu ne kadar doğru bir politika tartışılır.Ama a2 ligi böyle oyuncuların güven kazanması içinde iyi bir ortam bence.
Rıdvanın devre arasında taraftarlada sorunları olmuş.Şuan için oğuz,volkan,hasan,cumali ,furkan beklerken A takıma alınması göz boyamak olur en fazla.O çocukların hakkı yenir.Birazda bu açıdan düşünmek lazım.
Son olarak ben doğukanın potansiyelini daha fazla görsemde kısa vadede caner A takıma daha uygunmuş gibi geldi bana.Hem fiziği çok iyi hemde hücum savunma dengesini iyi kuruyor.Ortalarını ve sol ayağını son iki maçta pek göremesekte kalitesini biliyoruz.Siz ne düşünürsünüz bu konuda?
Rivaldo;
Caner konusunda haklısın, zaten sakalık yaşamasa bugün Doğukan'ın yerinde o olurdu.
Bloga giriş yapamadım, kullandığım dns patladı. Anca şimdi hallettik... Maç önü yazısı olmadı, maçtan sonra konuşmak daha sağlıklı zaten. Tayfur Hoca'nın tarzını biraz okuyabiliriz.
Futbolcuyken, dilini ısırtan hırsını umarım takımına da yansıtır. Görünen o ki; arzuladığı ortasaha oyuncuların da kendi hırsından birşeyler arıyor.
Sene başındaki dinamik Ernst - Necip ortasahası yeniden sahada. Farklı olarak Guti forvet arkası olarak sanırım; yani 4-3-3 değil de 4-2-3-1.
Sivok yerine Ferrari tercihi de olumlu bence mevcut formlarla. Galiba savunma çizgisi de abartı olarak öne çıkmayacak bu kez. Ferrari tercihi bunu da gösteriyor...
Sonuç olarak iyi bir kadro. Beraberinde iyi bir skoru da getirir umarım.
İyi maçlar.
Almanya U17 - Türkiye U17 mac izlenimleri;
Öncellikle bu karsilasmanin yakin bir statta oynanilacagini duydugumda cok sevinmistim.
Iki ülkenin bana göre en yetenekli jenerasyonlari olmasi ve ayrica Alman Milli Takimin'da 8 tane Türk oyuncu bulunmasi bu macin havasini cok farkli kiliyordu.
Böylelikle hem Türk Milli Takimimizin yeteneklerini, dünya standartlarinda yeteneklerle kiyaslama imkanim ve Gurbetci Türk asilli futbolcularimizi izleme firsatim oldu.
Ve bu blogu takip edenlerin alt yapi hakkindaki ilgilerinden dolayi buraya bir nacizane mac izlenimi sunmak istedim.
Mac KFC Uerdingenin 30.000 kislik stadinda oynandi. Yaklasik 10.000-15.000 kisi vardi ve bunlarin yarisi Türk idi. Maci izleyenlerin arasinda iki ülkenin Alt yapi sorumlulari Ersun Yanal ve Matthias sammer'da vardi.
Milli Takimimiz'da iki oyuncumuz cezalarinin bulunmasindan dolayi kadro'da yok idiler. Bunlardan biri ismini cok duydugumuz, büyük bir yetenegimiz Beykan Simsek. Malesef bu yüzden onu izleme firsati bulamadik.
Abdullah Ercan ve Stephen Freund takimlarini sahaya 4-2-3-1 dizilisi ile cikardilar.
----------Sercan Sen1------------
-Florence2-Calik5-Velioglu4-Güler3-
------Cagatay18-Yokuslu(C)8----------
-Ari7------Sentürk11------Deniz16-
---------Yilmaz9-------------
-----------Oddiseas1------------
-Weiser2--Koray4--Perrey5--Röcker3-
---------Yalcin6-Can(C)8--------
-Ducksch7---Aycicek10---Weirauch11-
------------Yesil9----------------
Maca fiziki acidan her oyuncusunun, bizim oyuncularimizdan üstün olan Alman Milli Takimi 1-0 önde basliyordu sanki. Oyuncularin cogu yapi olarak ben futbolcuyum diyordu.
Türkiyedeki oyuncularimiza pek fazla süt icirmiyoruz herhalde. Bunun bir örnegide Besiktasimizin Paf Takiminda Almanyadan gelen Volkana baktigimizda görüyoruz.
Bu güclü Alman oyuncularina fiziki acidan kafa tutmasi mümkün olan tek oyuncumuz Okay Yokuslu gibi duruyordu.
Maca defansiv baslayan Türkiye'yi Samed Yesil ilk dakikalarda cok zorladi; dk 2: kaleden 30 metre uzaklikda top ile bulustu.iki oyuncumuzun arasindan siyrilip güzel bir sut cekti fakat defans oyuncularimizdan biri araya girmeyi basardi.
dk 5: Leven Aycicek araya güzel bir pas birakti.samed kaleci ile bas basa kaldi fakat hakem ofsayt caldi.
ve bu ataklarin sonucunda defansdan topu cikaramayan Türkiye golu aglarinda buldu. Leventin sag kanat'dan ortasina güzel bir kafa vuran Samed takimini öne gecirdi.
Samed Yesil Almanlarin forvet hattinda cok sey bekledigi yeteneklerden biri. Bu sene Bayer Leverkusenin B takiminda basladi ve 14 macta 22 gol attiktan sonra A takima cikarildi.U17 seviyesindede 9 macta 8 golü var.
Cenk Tosunun dünya capindaki modeli diyebiliriz. Teknik olarak cok üst düzey olmamasina ragmen son vuruslarinda ve kafa toplarinda cok etkili.Taktik anlaysida tüm alman takimindaki oyuncular gibi harikulade.
Fakat akrabasi ile tanisdim, agazini aradim ve Türk Milli takimi secmesi imkansiz gibi oldugunu anladim.
Leven Aycicek ise oyunu cok iyi okuyabilen, teknik kapasitesi cok iyi olan bir modern 10 nr.
Maca fiziki acidan her oyuncusunun, bizim oyuncularimizdan üstün olan Alman Milli Takimi 1-0 önde basliyordu sanki. Oyuncularin cogu yapi olarak ben futbolcuyum diyordu.
Türkiyedeki oyuncularimiza pek fazla süt icirmiyoruz herhalde. Bunun bir örnegide Besiktasimizin Paf Takiminda Almanyadan gelen Volkana baktigimizda görüyoruz.
Bu güclü Alman oyuncularina fiziki acidan kafa tutmasi mümkün olan tek oyuncumuz Okay Yokuslu gibi duruyordu.
Maca defansiv baslayan Türkiye'yi Samed Yesil ilk dakikalarda cok zorladi; dk 2: kaleden 30 metre uzaklikda top ile bulustu.iki oyuncumuzun arasindan siyrilip güzel bir sut cekti fakat defans oyuncularimizdan biri araya girmeyi basardi.
dk 5: Leven Aycicek araya güzel bir pas birakti.samed kaleci ile bas basa kaldi fakat hakem ofsayt caldi.
ve bu ataklarin sonucunda defansdan topu cikaramayan Türkiye golu aglarinda buldu. Leventin sag kanat'dan ortasina güzel bir kafa vuran Samed takimini öne gecirdi.
Samed Yesil Almanlarin forvet hattinda cok sey bekledigi yeteneklerden biri. Bu sene Bayer Leverkusenin B takiminda basladi ve 14 macta 22 gol attiktan sonra A takima cikarildi.U17 seviyesindede 9 macta 8 golü var.
Cenk Tosunun dünya capindaki modeli diyebiliriz. Teknik olarak cok üst düzey olmamasina ragmen son vuruslarinda ve kafa toplarinda cok etkili.Taktik anlaysida tüm alman takimindaki oyuncular gibi harikulade.
Fakat akrabasi ile tanisdim, agazini aradim ve Türk Milli takimi secmesi imkansiz gibi oldugunu anladim.
Leven Aycicek ise oyunu cok iyi okuyabilen, teknik kapasitesi cok iyi olan bir modern 10 nr.
Golden sonra o ana kadar kendini fazla göstermeyen ve tribündeki abilerin "oynasana lan Kaptan, Artist" diye cikistiklari Okay Yokuslu kendini bulmaya basladi. Okayin kendine olan güveni gercekten cok üst düzey,fakat biraz maci umursamaz
tavirlari vardi. Macin genelinde Milli Takimimizin en cok göze batan ismi yinede kendisi idi. Uzun boyuna ragmen teknik anlayisi cok üst düzey. Oyunun iki tarzini oynayabilen ve kale önündede sut kabiliyeti ve kafa toplarindaki üstünlükleri sayesinde
cok tehlikeli olabiliyor. Fiziki acidan Almanyanin 8nrsi ve Kaptani Emre Can'a cok benziyor. Emre Bayernin ve Almanyanin gözbebeklerinden birisi. Her iki takimdada kaptanlik yapiyor. Fakat Okay bu oyuncudan daha iyi bir futbolcu olma potansiyeli var.
Suan itibari ile Emrenin artilari sadece oyun anlayisi, oyun disziplini ve defansif acidan ikili mücadelerde daha basarili olmasi.
Eger character olarak bir Batuhan gibi degilse, kesinlikle Besiktas'a kazandirilmali diye düsünüyorum.
Golden sonra top daha cok orta sahada gecti. Besiktasimizin yetenekleri Kadir ve Mehmet Erkut takimin tek mücadele eden oyunculari gibi duruyordu sahada. Erkut 8 nr gibi heryerde kosturmasindan dolayi ofansif anlamda pek etkili olamiyordu.
Kadir ise Cartaletenin son yazilarinda belirtdigi gibi son vuruslarda etkisiz oldugunu göster. Alman Korayin oyunu kurarken topu kaptirmasinin ardindan Okay topu Yilmaza atti. Kadirinin önüne yolladigi topu ile Kadir kaleci ile karsi karsiya kaldigi pozisyonda
Kalecinin bacaklarinin arasindan atmak istedigi topu kaleci kurtardi. Orada bir asirtma vurusu denese idi daha dogru tercih olurdu herhalde.
Ilk yari bitiyor derken Milli Takimimiz ard arda pozisyonlar bulmaya baslamisdi. Önce Erkutun frikiginde Okay topu indirdi Yilmaz topa vurdu ama yakin mesafeden disari cikti.
Ardindan Okay 20 metreden sol köseyi buldu fakat kaleci güzel cikardi. Neticesindeki korneri Kadir Erkuta kisa kullandi. Erkut güzel bir ara pasi atti fakat Yilmaz bu topu degerlendiremedi.
Topu defansindan bir türlü cikaramaya ve dönen toplari kazanan Türkiye ikitane sut sansi daha buldu. Deniz ve Erkut 20 metreden güzel sutlar cektiler fakat kaleci bu toplarida cikarmasini bildi.
Ilk yarinin son dakkikalarinda önde oynayan Milli Takimizda Erkut hünerlerini daha cok gösterme firsati buldu. Bir kreatif oyuncu icin mücadele gücü yüksek olmasi artilarindan birtanesi. Teknik acidan cok üst düzey
ve serbest vuruslarida cok etkili. Eger fizigini gelistirir ise ve son vuruslarinda daha sansli olur ise cok ileri yerlere gelebilir. Muhammed ve Erkut ikilisi biraz bana Sifo Mehmet ve Sergeni hatirlatiyor. Muhammed daha yetenekli
ve daha ön planda. Erkut Mehmet gibi biraz geriplanda kaliyor.
Ikinci yariya Abdullah Hoca Erkut - Recep Niyaz degisikligi ile basladi. Recepde bildigimiz gibi medyanin yakindan takip etdigi bir oyuncu idi.Ben sahsen mac boyunca Erkutu daha üstün buldum. Recep biraz GS'deki Emre Colaki animsatiyor.
Topla cok iyi anlasmasina ragmen fiziki acidan kendini gelistirmesi zor gözüküyor. Nitekim mac boyunca pek olumlu islerde yapmis bulunmadi.
Dk 57.de Abdullah Hoca cok kosan ve cok yorulan Kadiri oyundan aldi. Kadir mac boyunca cok kosdu ve istedigi toplarla bulusamadi. Deniz ile sIK sIk kanat degistirdiler. Teknigi bir Serdar Özkan ayarinda degil ama hizli ve adam eksiltmesini bilen bir yetenek.
Bu bölgede sikintimiz oldugu icin ileride ilac gibi gelebilir. Hele birde son vuruslarini gelistirir ise avrupda düzeyinde bir oyunucu olur. Yöneticilerde bunun bilincinde ve profesyonel kontrati izmalatmislar.
Kendini fazla zorlamayan ve kendine olan güveni ile, büyük takim oldugunu gösteren Almanya bir türk yapimi gol ile durumu 2:0 yapti.
Orta Sahada topu kazanan Emre topu Samede aktardi. Oda Leventin önüne güzel yuvarladi. Sol ayagina alip, Talhayada bir calim atan Leven Kadirinin yapamadigi plase ile topu aglara gönderdi.
Golden sonra Milli Takim Okay ile iki firsati daha vardi. Birinde araya kacan Okay topu ortaya gönderemedi ve birindede sagdan gelen ortaya güzel bir kafa vurusu yapmasina ragmen topu aglarla bulusduramadi.
Macin öne cikan oyunculari Almanya acisindan Samed Yesil, Emre Can, Levent Aycicek ve Robin Yalcin idi.
Milli Takimimizda takimin üstünde olan bir Okay vardi ve Besiktasimizin genc yetenekleri Kadir Ari ve Mehmet Erkutda üst düzey yetenek olduklarini gösterdiler.
Firsat bulur isem Cumartesi Isvicre ile oynanan macada gidip ordada milli takimimizin biraz daha üstün oldugu ve kendilerine daha cok güvendikleri maci izlemeye gidecegim.
Vaktim oldugumdan ve okuyanlari ilgilendirecegini düsündügüm icin böyle bir yazi yazdim.Ilk yazim oldugundan ve almanyali türk olup, türkcem cok gelismis olmadigindan hatalarin coklgunu görmemezlikten gelmenizi isterim. :)
umarim begenmissinizdir.
Saygilarim ile Enes.
Enes çok teşekkürler, harika bir maç raporu olmuş :)
UEFA.com'daki istatistiklerle maçı kafamda canlandırdım, burada okuduklarımla teyit ettim diyebilirim.
Türkiye klasik; yetenekleriyle top oynamaya çalışa hücumda iştahlı ama kolay gol yiyen taraf. Almanya ise az ama öz atak yapmayı bilen, teknik oldukları kadar fiziki olarak üstün olan ve son vuruşlarda daha soğukkanlı olan taraf...
Skoru da bunlar belirlemiş sanırım.
Okay mental olarak arıza bir tip çıkmazsa çok önemli yerlere gelecek, geçen yıl oynanan şampiyonada da belli etmişti kendini. Zaten bu yaşına rağmen neredeyse 1.5 yıldır profesyonel düzeyde oynuyor.
Beşiktaş'a istediğim oyuncuların başını çekiyor diyebilirim.
Almanya'daki Türkler'den de bir iki tane kazansak güzel olurdu ancak bırakmaları zor gibi gözüküyor...
Almanya bu yaş grubunun en iyi takımlarından biri. İsviçre karşısında daha iyi sonuç alırız gibi geliyor. İzleme fırsatın olursa yine detayları alırız senden.
Tekrar teşekkürler.
Yorum Gönder