Heyecan

Gaziantep’te tüm beklenenler oldu; Beşiktaş ilk skora rağmen, Antalya’daki morali perçinlemek için “rölantiye almadan” kazanmaya oynadı ve kazandı. Bununla beraber 4 A2 oyuncusunu sahada gördük, biri 90 dakika oyunda kaldı. Köyiçi’nin Messi’si ilk resmi maçına çıktı vesaire…

Schuster’in gençleri kullanımı da doğruydu bence, hepsini birden sahaya sürmektense, birer birer takıma ekledi. Gerçi oyunun ikinci yarısında rakibin de tamamen gardı düşünce genç oyuncu sayısı, neredeyse takımın yarısına eşit olmuştu…

Genç oyuncu kazanımı, ilk yarıda Atınç üzerinde yapıldığı gibi olur. İdeal takıma yakın bir düzenin içersinde, bir veya iki genç oyuncu kullanmak daha sağlıklıdır. Böylelikle, bireysel olarak bu çocukların takım içersinde ne yaptığı daha net görülür… Aksi halde; çoğunluğu gençlerden oluşan bir takımın genel görüntüsü “heyecan” olup dengesi bozulabilir, sorumlulukları artabilir ve sonucunda belki yapabileceği şeyleri göremeden, onları anlayamaya biliriz…

Atınç’ın fiziki görüntüsünden dolayı, çizgi savunmada sırıtacağına dair ön görüler vardı. Ancak A2 takımı da, özellikle bu sene başından itibaren çizgi defans oynuyor ve ortasahanın bir iki metre gerisine kadar çıkıyordu… Atınç da, iyi bir “set savunması yapan”, boş alan vermeyen bu takımda gayet başarılı oynuyordu sene başından bu yana. Yanındaki sol bekin çok fazla yerini kaybetmemesi ve ortasahanın topsuz oyunda savunmaya yakın şekilde set uygulaması takdirinde, Atınç gibi oyuncular gayet başarıyla oynarlar bu savunma düzeneğinde de…

Zaten aksi halde; yapılacak savunma ancak ve ancak rakibi ofsayda düşürmeye çalışmakla olur. Eğer başarısız olunursa, değil Atınç; Usain Bolt da olunsa, rakipten önce kaleye geri dönmek çok zorlaşır… O nedenle başarılı bir çizgi savunmanın ana nedenleri; topsuz oyunu bilen tempolu bir ortasaha ve iyi bir alan savunmasıdır.

Elbette eksikleri çok ama 93 doğumlu bir oyuncuya göre pozisyon bilgisi bakımından bir hayli yol almış durumda Atınç Nukan. Geçen sene yine bu zamanlar maçını izlemiş biri olarak, bu konuda ciddi yol aldığını söyleyebilirim. Çabukluk onun en büyük dezavantajı olacaktır tabi ki, ancak fiziki avantajıyla bir denklem kurulursa o konuda da eşitlik sağlanır… Bugün için Sezer Özmen onun önünde gibi duruyor, aynı zamanda Ersan da olacaktır diye umuyoruz seneye. A Takım’da sık şans bulma şansı bu aralar düşük, ama gelişimine devam etmesi ve sabırsız davranmaması gerekiyor…

Driplinge kalktığında, topu ayağından açmadan ve aynı zamanda süratle gidebilen adamlardan korkacaksın. Doğukan Pala da onlardan biri… İkinci yarıda oyuna giren bu oyuncudan güzel bindirmeler gördük, çoğunda da içeriyi kontrol ederek bilinçli şekilde ortaladı. Ancak her bindirmede “orta yapılır” diye bir kural yok; taşıdığı toplar sonrası içerideki adamı bulmak zor görünüyorsa, hemen ceza yayı önünde bekleyen oyuncuya kısa pas yapmak da çok olumlu bir ofansif getiridir… Genç ve ilk maçına çıkıyor olması; kanını kaynatmış olabilir, doğaldır… Zamanla taktik futbolu olgunlaşır. Zaten birkaç ay evveline kadar A2 takımda bile düşünülmüyordu. Caner Turp’un sakatlığı sonrası önce A2, sonra da buralar… Harika bir yükseliştir bu. Umarım devam eder ve İsmail’in alternatifi uzaklarda aranmaz.Çevre kontrolünü iyi yapan, ayağı düzgün ve de taktik savunması başarılı stoperler, süpürücü ortasaha rolünde de oynuyor rahatlıkla günümüz futbolda… Bu tip bir çok oyuncunun, zaruri durumlarda ortasahanın derininde kullanıldığı görülmüştür. Dün Schuster’in Furkan Şeker’le yaptığı gibi… Hem Aurelio’nun stoper performansı, hem de Furkan’ın ortasaha meziyetlerini gördük. Açık söylemek gerekirse, özkaynak manyağı biri olarak; performansıyla beni bile şaşırttı Furkan. Oynayan genç oyuncular arasında en olgunuydu… Bir çok seken topu aldı, topla münasebetleri de iyi göründü. Verdi, tekrar boşa hareketlendi vesaire… Hani bazen Muhammed’le bile karıştırdım diyebilirim. Bu etkileyici performansı; onu hem stoper hem de süpürücü ortasaha mevkisinde alternatif kılıyor. Mutlaka gelecek sezonun planlarında olmalı…

Ve Tanrı Muhammed’i yarattı… O da dün itibariyle ilk maçına çıktı. Tabi o sırada bizler, TRT Radyo 1 kafası yaşıyorduk; mikrofonlarımız İstanbul’daydı malum… İkinci yarı itibariyle izlemeye başladık Fulya’nın yıldızını. Muhammed’i ilk kez resmi maçta oynadığına tanık olan bizler kadar bile heyecanlı gözükmüyordu Mami, bu iyi bir şey… Aslında, yaşına göre oldukça fazla bir görev alacağı bir mevkideydi; sol iç… Bir nevi Guti’ydi yani.

Fazla ince işlere girmedi, etkili driplinglerine kalkmadı. Zaten o mevkide pek yapmaması gerekirdi ve de sakatlıktan çıkmıştı. O yüzden bu maçta, fazlaca topla yeteneklerini göstermemesi normaldi… Ancak o fiziğine rağmen ortasahada hiç sırıtmadı, topsuz oyundaki taktik futbolunu da geliştirmiş. Yani “ben yetenekliyim, her türlü oynarım” havasında değil… Galiba ilerleyen dönemde “çok yetenekliydi ama işte kendini futbola verseydi…” listesine eklenmeyecek… O cümlenin sonunda gelen “orada oynardı” denecek kulüplerde göreceğiz Muhammed’i…

Bu maçta pek de seçenek yoktu, o yüzden ortasahanın içinde oynamış olabilir… Ancak; topla bu kadar yetenekli, ince işleri harika yapan, rahat adam geçen ve de etkili driplingler yapabilen bir oyuncu, mutlaka kaleye yakın oynamalıdır diye düşünüyorum. Aksi durumda Messi – Dünya Kupası 2010 Arjantin’i meselesine benzer iş. Oynar oynamasına da, daha fazla fayda alınacak bölgeden uzak kalmış olur…Bir de A Takım’a ait bir adamdan bahsedelim bari… Fernandes’i artık Ernst’in önünde düşünmeli bir müddet, duygusal bakmamak gerek. Bugün gayet Guti pasları attı, duran topları da iyi kullandığını gösterdi. Ayrıca bir ortasahaya göre çok teknik ve hareketli. Gelecek planlarında bulundurmalı mutlaka…

Sonuçta hafif tempoda ve önemde bir maçtı. Genç oyuncular için uygun ortamdı, hepsinin iyi görünmesinde etkili olmuştur bu durum elbette… Kalan lig maçlarında devamının olması gerek. Hem daha sert rakiplere karşı ne yaptıkları görülür, hem de bizler için manasız gelen maçlar bir anda “heyecan” verici hale gelir… Ayrıca dün olmayan sağ bek Oğuz Ceylan’ın, kenar forvet ya da forvet arkası diyebileceğimiz Erkut Şentürk’ün ve de (henüz profesyonel olmasa da) ortasaha, kenar forvet ya da net kanat oyuncusu Hasan Türk’ün de aynı tatları vereceğine eminim…

Şöyle düşünmek lazım; diyelim dün oynayan oyunculardan Atınç Gaziantep’ten, Doğukan Gençlerbirliği’nden, Furkan Schalke 04’den, Muhammed de Argentinos Juniors’dan transferdi… Maliyetleri de neredeyse 10 milyon Euro’ya vurmuştu toplamda (en iyi ihtimalle) ve ilk maçına çıkmışlardı… Eminim herkes mutluydu, kimse giden paranın hesabını sormayacaktı bu performanslar sonrası. Yine mutluyuz ve 10 milyon Euro da cebimizde. O yüzden alt yapı…

13 yorum:

Adsız dedi ki...

çok mutluyum...

uzun zaman sonra bu kadar gencimizi bir arada izlediğimiz bir maç hatırlamıyorum. çok şükür. inanıyorum herşey çok daha güzel olacak. dürüst olmak gerekirse doğukan ve atınç' ı bu kadar iyi beklemiyordum. 41 kere maaşallah. Türk futbolcusunun yetenekleri var ama birçoğu mental konularda sınıfta kalıp kaybolup gidiyor. Maalesef bu işi Almanlar bizden iyi yapıyor. İşte bir tarafta nuri şahin diğer tarafta emre örneklemek gerekirse.

herşeye rağmen beni bir süre götürecek bu mutluluk ve birçok şeyi unutturdu diyebilirim. saygılar.

shuffy

WiLdHoney dedi ki...

Beni şaşırtacak kadar iyi performans gösterme sıralamasına koyacak olursam, Atınç'ı liste başı yaparım ve hemen ardına Doğukan'ı koyarım, Furkan ve küçük bücür MAMI :)
Dün gece bu 4 çocukta, kendilerine güvendiklerini ve bizimde onlara güvendiğimiz zaman en geç 1-2 yıl içinde A takım kadrosunda olmayı hakettiklerini gösterdiler.
Tek rahatsız olduğum malesef hala Erhan, Nobre ve Aurelio fetişizmi.

tearkan dedi ki...

Onur sakatlanmasaydı da keşke ikinci yarı Mami'yi öndeki üçlüden birinin yerine izleyebilseydik keşke. Aklımda hep bu vardı; fakat bu kadar güzellik bu sezonda bize fazlaydı zaten. Sakatlığının ciddi olduğu söyleniyor. Geçmiş olsun.
Mami ortasahada fiziğinin ve sakatlıktan çıkmanın etkisiyle fazla ön plana çıkmadı; ama yine de topu aldığında hemen farkettirdi kendisini. Sol çizgide bir de bel kırmaya teşebbüs izledik kendisinden. Nazar değmesin.

Ben Doğukan'ı topla çok beğendim; fakat defansif anlamda pozisyon eksiklikleri sırıtmadı değil.

Furkan da Konya Şeker maçında stoper oynamıştı bu maçta ise Aurelio görevindeydi ve ciddi anlamda hiç sırıtmadı. Schuster cidden takip ediyor sanırım bu oyuncuları. Hepsi hakkında bir fikri var gibi gözüküyor.

Atınç ise yerden çok zayıf ve yumuşak gözüktü gözüme. Bazı pozisyonlarda dan dun vurmayım derken işi biraz fazla abarttı ve bu şekilde çok top kaptırdı. Tamam her pozisyonda Servet olmasın tabi ki; ama yine de her topu da olumlu kullanmaya çalışmamak lazım. Lucio değilsin en nihayetinde.

borasahin dedi ki...

Cartalete, genc oyuncu kazanma yontemi konusunda soyledigine %100 katiliyorum.

Gencler'in performansi Manolo Ruiz'in dedigi gibi bugun itibariyle beni de tatmin etti.

Furkan, Atinc, Mami ve Dogukan icerisinde bence su anda A takima en hazir goruneni Furkan ama stoper olarak degil, on libero ya da bir baska deyisle savunma onu oyuncusu olarak. Aslinda Furkan, Atinc ve Sezer'i karsilastirdigimda stoper olarak "su an icin" en haziri Sezer gibime geliyor, ama tabii gormeden birsey soylemekte zor. Keske burada olsaydi, belki Ersan sonrasinda formayi bile kapabilirdi. Furkan'in fiziksel gelisimi de buyuk oranda tamamlanmis gibi fakat o bolgeyi bizim olcegimizde bir takim icin su an itibariyle kotarabilecegini sanmiyorum, hele ki bugunku takim savunmasini dusunursek iyice zor. Amma velakin on libero mevkisinde ki ben de o pozisyonu dusunuyordum sans vermek lazim, hatta bundan sonra lig maclarinda 18 icinde ve kadroda denemek gerekiyor. Aurelio'nun miyadi artik dolmak uzere, hatta dolmus. Bu bolgeye bir transfer yapmak lazim mi degil mi gormek gerek. Bunun icin de Cumali ve Furkan'a sans verip piyasadaki muadilleri -Mahmut Tekdemir, Yigit Incedemir- ile karsilastirmak gerekli. Bir transfere gerek var mi, yoksa yok mu gibisinden. Furkan'in bu bolgeye alismasi icin biraz zamana ihtiyaci var, ama kotarabilir gibime geldi.

Atinc Premier Lig savunmacilarini animsatan bir fizige sahip hatta aklima Rio Ferdinand geldi. Bazi hatalari oldu ama pozisyon savunmasinda gercekten basariliydi. Agirligi bir sorun ama hareketli olmamasi bence daha buyuk bir sorun gibi. Fizik olarak daha henuz gelisimini tamamlamamis. Bence en cok hareketlilik, cabukluk ve manevra yetenegi kazandiracak idmanlar yapmali. Mutlaka bu konuda bir eksisi olacak ama bu tip seyler akilli oyuncular icin bir sanstir, bir eksigin varsa baska bir tarafin ile kapatirsin. Mac sonu konusmasini dinledim, ne soyledigini biliyor, duzgun cumleler kurabildi, bence bu fiziki zaafini akli ile kapatabilir. Eger bunu yapabilirse onu acik diye dusunuyorum. Oldukca sakin. Top kontrolu ve paslari iyi, topla kavga etmiyor, hatta ayagina geldiginde rahatliyorsunuz, bence pas becerisi de iyi. Sol ayakli, biraz sikistirildiginda agirligindan ve tecrubesizliginden dolayi hata yaptigi oldu ama bunlari asabilir. Sahsen kendisini begendim, hatta Furkan stoper olarak an itibariyle Atinc'dan ustun degil gibime geliyor, ustelik Atinc gelisimini henuz tamamlamamis bir oyuncu. Gelisimini yakindan takip etmek lazim. Hatta ligde gorece kolay bir macta yine sans verilebilir. Bence eger bir birinci lig takimi talip olmayacak ve de sans vermeyecekse kiraya vermeye gerek yok, en azindan onumuzdeki yil devre arasi transfer donemine kadar elde tutulmali.

Netice itibariyle Furkan ve Atinc bizde olmasa bile zaman icerisinde birinci ligde oynayabilecek potansiyelde gozuktuler. Hocanin en yakin zamanda ve uygun bir macta dogru takimla Atinc ve Furkan'i sirasiyla 1 macta stoperde test etmesi iyi olur. Furkan'a on liberoda sans vermeye Trabzon macindan sonra baslayabilir, hatta Onur'un sakatliginda ilk 18'e yerlesmesi bile gerekebilir.

borasahin dedi ki...

Dogukan ve Mami'ye gelirsek...

Dogukan topla yetenekli bir oyuncuya benziyor ama genel anlamda fizik olarak henuz hazir degil. Cole, Evra, Marcelo fizigindeki oyuncularin genel manada basarili olabilmeleri icin mutlaka guclu, cabuk ve bir anda hizlanabilen, uzun mesafede de suratli ve cigerli olmasi gerekiyor. Ayrica pozisyon savunmasi ve hamle zamanlamasi diger onemli konular. Dogukan cabuk hizlanabiliyor gorundu, topla iliskisi iyi fakat yeterince guclu degil. Digerlerini henuz goremedik. Hamle ve pozisyon konusunda yeterli bir izlenim vermedi. Pas konusunda ise ortalama. Yine de sol bekte bir alternatifin olmadigini dusunursek bu oyuncuya lig maclarinda yavas yavas yavas sans verip durumunu gormek gerekli. Aksi takdirde bu bolgeye bir transfer yapilmasi kacinilmaz gorunuyor.

Mami ise yetenegini belli etti. Hem mental hem de teknik olarak. Bence su anda kadroya giremeyecekse tamamen fiziksel gelisiminin tamamlanmamis olmasindan dolayidir. Messi top onune atildiginda da hizli bir oyuncu, yetisemiyorsun. Mami bu noktada zayif gibi gorundu. Dar alanda bir cabukluktan soz edilebilir ama uzun mesafede bilemiyorum, ne kadar gelistirilebilir emin degilim. Ozetle Mami'nin ne kadar bir oyuncu olacaginda en buyuk belirleyici fiziksel olur gibime geliyor.

Adsız dedi ki...

Morfin adli yazinda Necipi begendigini söylemistin. Yorumlarin ilkinde bende ayni fikirde oldugumu fakat Necipin kendine daha cok güvenerek, daha cok inisyatif alarak topu verdikden sonra bos alana kosup topu istemesi gerekdigini yazmistim. Dünki macta aslen Stoper olan bir Furkanin bu top alis verislerini gördükden sonra bayagi bir sevindim. yani stoperde ilerlemis bir oyuncumuz bunu bu kadar güzel bir sekilde yapabiliyorsa Necipinde bunu cok güzel bir sekilde yapabilecegine inaniyorum.
Genclerin performanslarindan memnun kaldim. Dogukanin acikcasi bu kadar teknik oldugunu bilmiyordum. Furkanda neden 80 defanin üzerinde milli oldugunu gösterdi. Futbol bilgisi, oyun zekasi cok üst düzey ve teknigide bir stoper icin cok iyi. Schusterin libero olarak oynatmasida fiziki acidan biraz zayif olmasindan kaynaklaniyor olsa gerek. Stil olarak Sivoka benziyor.
Dogukanin bu kadar üst düzey teknigi oldugunu bilmiyordum.Ridvan tarzi bir oyuncu. Schuster Dogukani begeniyor ise neden Ridvani sildi bende soru isareti birakti.
Atincda henüz 17 yasinda olmasina ragmen cok olumlu bir sekilde siritdi diye biliriz. Gercekten memnun kaldim performansindan. Seneye ilk onbirde oynama imkani olan bir süperlig takimina kiralanabillir. bu tüm oyuncular icin gecerli. fakat ben bank asyaya kiralanmalarina ve ilk on bir oynamadiklari takimlara kirlanmalarina karsiyim.
keske bank asyada barca 2 gibi bir pivot takimimiz olsa.

ozzie dedi ki...

@ Cartalete

Kadroyu gorunce inan ki hem takim hem de senin adina sevindim. Bu altyapi sevdan, heyecaninla hem baska turlu ulasamayacagimiz bilgileri sunuyorsun hem de bizleri de heyecanlandiriyorsun. Ayrica dedigin gibi bu klubun maddi cikisinin da geleceginin de tek yolu altyapi. Herneyse, bir donum noktasi olmasini umdugum bu mac dolayisiyla bu bulasici altyapi sevdandan oturu sana bir kere daha tesekkur etmek istedim.

Bu arada, TRT'nin Ipad app'ine guvendim ve maalesef maci dogru duzgun seyredemedim. Acaba macin linkini her hangi bir yerde bilen goren var mi?

rivaldo dedi ki...

2013 ü Türkiyeye verdiler.Erkut, Atınç, Muhammed,Kadir,Cumali belki hasan o takımda olurlar.Okay,beykan,artun,taşkın çalış gibi sağlam bir jenerasyonda var.Olası bir başarıda izlemeye doyamadan gidebilir bu oyuncular.O yüzden fazla bekletmesinler bizi.

rivaldo dedi ki...

Bu arada 2009 daki u-17 kadrosunda milli takım kalesinde olan Sercan Hacıoğlu diye bir oyuncu vardı.42 kere milli olmuş ve şuan Beşiktaşın oyuncusu olarak görünüyor ama bu sene hiç maça çıkmamış.Bir bilginiz var mı?

Adsız dedi ki...

Önümüzdeki sezon planlarında Furkan Şeker, Sezer Özmen ve de Rıdvan Şimşek kesinlikle olmalıdır.

Açıkçası Cumali'yi de bu maçta görmek isterdim çok.Eğer ona şans verilseydi ve beklediğim seviyede oynasaydı 34lük Aurelio'yu direkt defterden silmeye hazırdım.

Açıkçası Fernandes kalırsa Aurelio'ya pek de gerek yok zaten. Ernst, Fernandes, Necip, Furkan ya da Cumali hatta Sivok bu bölge için yeterli olur.

Bu arada benim de en heyecanla beklediğim genç M.Erkut Şentürk. Bu blogta daha önce de defalarca yazmıştım. Mami'nin gölgesinde kaldığı için daha da sağlam gelecek inş.

Sezon sonunda yabancılardan mümkün olduğunca kurtulup (ilk etapta Ferrari,Nobre,Aurelio gibi) genç yerlilerin kadroya dahil edilmesini diliyorum.

Not: Tunay Torun'u kaçırmasınlar!

Toprak

Cartalete dedi ki...

Teşekkürler arkadaşlar...

Ben Trabzon maçı kadrosunda da, bu gençlerden bir iki isim görebileceğimizi düşünüyorum. Duyum değil, sadece tahmin...

Furkan olabilir mesela, hem stoper hem de ortasaha oynayabiliyor oluşuyla.

Maç önü yazısında daha çok değerleme yaparız.

Bu arada rivado, dediğin oyuncu hakkında pek bilgim yok maalesef.

U18 takımı yine 4-0 kazanmış, bu da çok iyi takım. Fevzi Can 3 gol atmış, geçen maçta pek fırsat bulamamıştı. 95 doğumlu, harika fiziği var onun da...

Adsız dedi ki...

Bence bu sistem çok iyi olmuş altyapımız adına.Avrupada 17 yaşında futbolcular a takıma çıkarken bizde 17-18 yaşında a2 takımına 20 li yaşlarda a takıma çoıkıyorlar.O yüzden yetenekleri ve fizikleri yeterli oldukça basamakları hızlı çıkmaları daha doğru olur.Sonuçta A takımla idmana çıkmak bile oyuncuya çok şey katabilir.

Sinan vardar a2 liginin en geç kadrosuyla oynuyoruz demiş.Bugün baktımda lider gs ile aramızda sadece 4 puan var ve onların hücum oyuncuları bizimkilerde 3-4 yaş büyük.Demekki a2 takımında ciddi bir potansiyel var.

enorton dedi ki...

Ben bu Onur'u anlamıyorum arkadaş, ya çok şanssız ya da başka bir şey var. Bu adam 2 senedir sürekli sakat, iyileşiyor bir maç oynuyor yine sakat. :(