Kazanan Oyun

Milli Takım iyi oynadığında beni hep bir korku sarmıştır ezelden beri. Güzel oynayıp da, kazandığımız maçı hatırlamıyorum. 6-4’lük Galler maçı örnek olabilir belki… Genelde, özellikle de “tarihi zafer” denilecek galibiyetlerde, her zaman rakipler daha üstün oynamış; ya da maç çok muallâk gitmiş ama sonunda Türkiye kazanmıştır. 1-4’lük sansasyonel Yunanistan maçı da bunlara dahil aslında. Vurduğumuz girmişti…

Dün Avusturya maçındaki oyun pek iç açıcı olmayabilirdi. Ancak maçın hiçbir anında “kaybederiz” hissine kapılmadım. Rakip zayıf, eksik olabilir ancak Belçika’ya deplasmanda 4 atmış bir takımdı nihayetinde. Buna rağmen penaltı pozisyonu dışında gollük akın yapamadılar. Oyun sürekli dengede gitti; “ezber bozan” oyuncular hangi taraftaysa o kazanacaktı, bu da Türkiye’ydi…“Arda olmasaydı işimiz çok zordu” gibi bir kanı oluştu maçtan sonra. Ancak Arda gibi oyuncuların anlamı, zaten böyle maçlarda ortaya çıkar. 3-2, 4-4 gibi skorlarla bitecek, topun sürekli kale değiştirdiği maçlarda "yaratıcı oyuncuların" yapacağı etki; kontrollü giden, tek golün bile çok şeyi değiştireceği maçlarda yapacakları etkiye göre çok daha azdır. Keza bu aralar Alex'in Fenerbahçe'ye yaptığı katkı, yine bu mantığın ürünüdür. Zaten Arda’nın bireysel olarak tabela değiştirme şansı, bu maçın taktiğinde direkt olarak düşünülmüştür Hiddink tarafından.

Mustafa Denizli milli takımın başındayken, “keşke Sergen kulüp takımında kötü oynasa da, hemen alıp onu Milli Takım’da oynatsam; kendini orada gösterme çabasında bulunsa” diye düşünürmüş. Bunu kendisi açıkladı… Aynı durum, dün Arda için geçerliydi sanki. Kendini biran önce ispat çabasında olacaktı; o nedenle Hiddink maç eksiğine rağmen ona ilk 11 şansı verdi ve plan tuttu… Attığı gol şahane; boşa hareketlenme, ters çalım ve son vuruş.

Hakan Balta’nın İsmail’e tercihini yanlış bulmuştum maçın öncesinde. Ancak maç anında hem Avusturya’nın oyun stilini, hem de genel oyun akışını gördüğümde; bu seçim daha anlaşılır hale geldi kendi adıma… Çoğunlukla set oyunu oynanıyordu; beklerden gelecek ofansif katkı öncelik değildi. Zaten amaçlardan biri; ceza sahasına isabetli orta olsaydı, Burak yerine Semih tercihini de görebilirdik. Hakan tercihi tamamen topsuz oyun sebebiyleydi. Uzun topa dayalı oynayan Avusturya’ya karşı fiziki bir önlemdi…Mehmet Ekici teknik olarak direk futbolcu, topu alışıyla bile belli ediyor bunu. Ancak gördüğüm kadarıyla öne çıkan net bir özelliği yok. Ama Hiddink nedense seviyor böyle oyuncuları; Özer de bu tip bir oyuncuydu, onda bulamadığını bu aralar Ekici’de arıyor.

Lakin; ben Mehmet Ekici’nin uğruna Nuri’yi arkada oynatmazdım. Ya da; uzak forvetli oyundan vazgeçmezdim… Dün Hamit, burada sıkça tabirini kullandığım tipik bir “sahte 7” görevi üstlenmişti. Görevi sağ kanattı ancak asıl desteği ortasahaya verdi, kanat değil forvet arkası gibi oynadı zamanla. Ekici ise Burak’ın arkasında serbest oyuncu gibiydi; yeri geliyor ortasahayı üçlüyordu.

Bence gelecek planında; Nuri buradaki Mehmet Ekici görevini alabilir, böylelikle ortasahaya Mehmet Topal, Necip gibi eklentilerle daha da enerjik bir takım haline gelinebilir. Ya da Hamit – Selçuk – Nuri ortasahası bozulmaz; Semih yeniden orta forvet, Burak – Tuncay gibi isimler de sağda uzak forvet rolünü görür. Bu iki seçim de; Mehmet Ekici’li düzenden daha uygun geliyor bana.Dün sahada gurbetçi oyuncu çoktu ama Türkiye sınırları içersinde futbolcu olmuş isimlerle sonuç geldi diyebiliriz. Gerçi Gökhan Gönül konusunda dayanamayıp “yahu gurbetçi olmadığına emin misin?” dercesine girip baktım wikipedia’dan. Bafra doğumluymuş gerçekten… Futbolu Alman olan oyuncular arasında, şu an için en değerli kazanç Serdar Kesimal'dir bana göre. Çok önemli bir boşluğu doldurdu... Yani sağ stoper aranırken, sıra her an Semih Yuvakuran'a falan gelebilirdi.

Konu Milli Takım olunca benim için tek dayanak "kazanmaktır". Kazanırken iyi oynamak ve sahadaki genç oyuncuların fazlalığı ekstra mutluluklar oluyor elbette. Ancak 2 senede bir büyük turnuvaya katılma durumundan, senede 4-5 resmi maç oynayan bir takımdan bahsediyoruz. O yüzden milli takım konusunda, özellikle bizim ülke için kazanmak öncelikli olmalı. Dün iyi oyun yoktu ama “kazanan oyun” vardı. Belçika maçı için de umutlandırdı… Her zaman rakiplerin bize uyguladığı şeyi, Hiddink Türkiye’ye getirmeye çalışıyor anladığım kadarıyla. O yüzden Belçika maçında da, “hiçbir şey oynamıyoruz” derken bir bakmışsınız ki; grup ikinciliğini garantileyip dönmüşüz. Ama o zaman da hedef bitmez, bu kez en iyi ikincilik maçlarına çıkılır Almanya karşısında vesaire… Çünkü diğer grup ikincileri arasında da arayı 3. ile fazlaca açan birileri yok…

5 yorum:

ttarlabasi dedi ki...

Bu milli takım 11'inde;

Servet yerine E.Gülüm,
maçına göre solbeke İ.Köybaşı,
önliberoda Selçuk yerine M.Topal,
santrforda Burak yerine C.Tosun

monte edildiğinde bence daha dinamik ve kaliteli bir takım olur.

Orta üçlü Topal-Hamit-Nuri yapılarak solda Arda sağda ise sahte 7 değil de, kenar forvet özellikleri olan bir oyuncu kullanılarak daha ofansif bir takım da yapılabilir. Bunun için de adayım Tunay Torun. 1-2 yıl içerisinde de Gökhan Töre olabilir. Ya da iyi bir Sercan (kendisinden pek ümidim yok gerçi).


ofansif 11'im (4-3-3):
_______________Volkan______________
G.Gönül___Serdar_____Ersan___İsmail
_______________M.Topal_____________
__________Hamit_______Nuri_________
______Tunay_____Cenk_____Arda______


defansif 11'im (4-1-4-1):
_______________Volkan______________
G.Gönül___Serdar____Ersan___H.Balta
_______________M.Topal_____________
Hamit____M.Ekici______Nuri_____Arda
_________________Cenk______________

tearkan dedi ki...

Nuri'nin önde Mehmet'in yerinde oynamasını tercih ederdim ben de. Mehmet'in kumaşının kaliteli olduğu belli; fakat öne çıkan bir özelliği yok. Her şeyden biraz biraz var. FM tabiriyle her özelliği 13-14 civarında. 17-17 olan, göze batan bir özelliği yok yani.

Maça çıkan kadroda Mehmet-Hamit ikilisinin önünde Nuri'nin oynaması daha verimli olur. (Mehmet yerine Selçuk da olabilir) Hamit'ten boşalan sağ kanada da Burak geçip sağ forvet igib oynar. En uca da Semih yada maçına göre Cenk Tosun'u koyabiliriz.

Volkan

Gökhan-Servet-Serdar-İsmail

Hamit-Selçuk

Burak-Nuri-Arda

Semih/Cenk

rivaldo dedi ki...

Ben milli takım konusunda yeteri kadar iyimser değilim.Ciddi bir koordinasyon problemi var takım içinde.Avusturya çok vasat bir takımdı, takımın tamamı sıradan oyunculardan kurulu.Biraz daha baskılı bir takım bizi oldukça zorlardı.Dün kötü oynasada kazanan bbüyük takımı oynadık.Ama belçika ve Almanya maçlarında öyle bir üstünlğümüz söz konusu değil.Bu takım bu şekilde şampiyonaya katılabilir.Ancak bu seviyede bir oyun devam ederse euro 2008 ruhu bile başarı getirmez.

Takımda oturması gereken çok şey var.Ama bireysel olarak oyuncuları düşündüğümüzde kalitel bir takımız ve çok fazla seçeneğimiz var.Uzun vadede emre-nuri tercihi çok önemli bence.Emrenin artık 1. adam olmaktan çıkması gerek.Nuri şuan takımda yüksek verim alınması gereken oyunculardan biri ve bu tercihler onun verimini azaltıyor.Biraz daha fazla sorumluluk verilmesi, daha çok öne doğru oynaması gerekli.
Sonuçta nasıl olursa olsun kazanmamız gereken bir maçtı ve 2. için avantajlı olan biziz artık.Kritik maç belçika maçı olacaktır.Bir Almanya galibiyeti çok iyi olurdu tabi.


Ek: Bir güzel haber daha
http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=30&kisiId=1196056

Cartalete dedi ki...

Ben zaten turnuvaya katılmayı yeterli görürüm şu durumda. Zaten turnuvada garip garip işler dönüyor, gerisi futbol maçlarından ziyade film senaryosu gibi işliyor. Yeterki kafayı oraya atalım, gerekirse grup sonuncusu olarak dönülsün.

Caner Turp'a da sevindim. Almanya kökenli olduğundan, oradaki yetiştirme bedeli yüksek bir rakamdı duyduğum kadarıyla. Sorun halledilmiş demek ki.. Solbeke transfer yapmaya gerek yok bence.

ttarlabasi dedi ki...

Tayfur Hoca, Hilbert'i yine ilk 18'e almamış. Anlaşılan Hilbert sezon sonu gönderilip yerine daha kaliteli (en azından iyi orta yapabilen) ve orijinal bir sağbek alınabilir. -Bosingwa bir gelse!-

Açıklanan 18 kişilik kadroya göre bence en mantıklı 11 ve diziliş şöyle olur:

________________Cenk_______________
Ekrem_____Sivok____Toraman___İsmail
_______________Aurelio_____________
_________Ernst_________Fernandes___
___Quaresma________________Simao___
_______________Almeida_____________