Bebe’nin De Adı Güzel

Biraz ara, dedik ama sağ olsun transfer harekâtı mola aldırmıyor. Forvet transferi için Mendes’in torbasından Bebe çıktı son olarak. Geçen yıl 7.4 milyon Sterlin'e Manchester yolunu tutan oyuncu için, satış opsiyonu olarak 2-3 milyon civarı bir şeyin belirlendiği söyleniyor İngiliz basınında. Beşiktaş bu pastanın, zamanında lezzetli diye sunulmuş ancak tadının tam farkına varılmamış dilimlerinin peşinde anladığım kadarıyla. Bakalım… Zamanla hem Sidnei hem de Bebe’nin gerçekten tatsız potansiyeller mi olduğu, yoksa farkına varılmamış lezzetler mi barındırığı soruları cevap bulacaktır. Gerçi Bebe için durum daha farklıydı. Çok kalabalıklaşmış bir bölgeye dahil oldu Manchester'da, takıma girebilmesi için mucizeler yaratması gerekiyordu. Daha ilk andan itibaren Manchester forumlarında "her tarafımız striker oldu yahu" gibi bir eleştri söz konusuydu...

Benim Bebe hakkındaki ilk hislerim olumlu, heyecan verici… "Doğru dürüst oynatılmayan bir adamı nerede gördün de heyecanlandın ve iyi hisler uyandırdın?” diye sorabilirsiniz tabi. Ne bileyim, mavi hissediyorum işte… Sahi, kapalı kutu ve içindeki para konu başlıklı yarışmada gayet yorum falan düşülüyor, saatlerce beyin fırtınası kopuyordu. Ve reyting patlaması yapıyordu yani… Benim en azından elimde somut verilerim var Bebe’ye karşı. Tablo güzel…

Öncelikle 1.90 boyuna karşılık, gayet atletik ve hızlı bir oyuncu. Uzun olmasına rağmen adımlarını çabuk atıyor, Karayip genleri olabilir kendisinde. Bu özelliğini sezinlemek için 10 maçını izlemeye gerek yok, Bursaspor maçındaki görüntüsü ve kısa kısa videolarından bunu kolaylıkla sezinleyebiliriz. Aynı zamanda gol bölgelerine koşu yapması da dikkat çekici, Bursa maçında attığı gol de öyleydi. Portekiz’deyken santrafor oynuyormuş zaten… Süratli yapısıyla kanat, fiziksel yapısıyla santrafor oynayabilen bir oyuncu. Birleşimi, buralarda her zaman söz ettiğimiz “uzak forvet” tanımlamasını karşılıyor sanırım.

Yine kısa kısa görüntülerden gördüğüm kadarıyla, şutları da fena değil gibi. Tekniği de normalin biraz üstü… En beğenilmeyen özelliği “orta yapamaması”, hakkında ti’ye alınmış videolar genelde bu tarz içerikli. Lakin Beşiktaş’ta orta yapma sıkıntısı yoktu zaten son dönemde. Ayağının içiyle, dışıyla, burnuyla, üstüyle, aşil tendonuyla orta yapabilecek isimler mevcuttur. Ancak bu pasları karşılayacak birileri yoktu, sadece santrafor vurabiliyorsa vuruyordu. Bebe, bu konuda çözüm olabilir…

Çok yetenekli bir oyuncu olmayabilir, ama olabilir de. Ancak asıl önemli olan, uzak forvet yapısıyla takımda önemli bir eksiği giderebilecek olmasıdır. En azından ilk izlenimlerde öyle görünüyor. Herkes yetenekli olacak diye bir şey söz konusu değil zaten futbolda, bazen tamamlayıcı oyunculara da ihtiyaç vardır. Bebe’nin orta yapmasına gerek yok, ancak arka direkte çabukluğuyla ve 1.90’lık boyuyla bitiverirse, takımın skor yükünü çok hafifletebilir.

Bebe ideal bir 4-3-3’ün sol kenarında oynar gibi duruyor. İçe hareketlenip şut atar, sağdan gelecek ortalara & paslara cevap oluşturur, otomatikman cezasahasındaki forvet sayısını ikiler… Kendisi atak geliştirir de sıkışırsa, orta açmak yerine bekini kaçırmaya çalışır ya da ortasahaya topu aktarır. Zaten bilinçli yapılmadıkça, “orta ve top kaybı” aynı anlamı taşıyor bir bakıma…Oyuncu profillerine göre, Beşiktaş için en ideal takım şekli böyledir bence. Pektemek sadece yerli oluşuyla değil, bütünleşik hareket eden takımda Almeida’dan daha yatkın bir orta forvet oluşuyla 11’e girmiştir. Aslında Schuster’in geçen sene arzuladığı, “hareketli, bitirici, topla yetenekli” forvet tanımlamasının karşılığıdır o da… Böyle esnek bir hücum hattı arkasında, Guti’nin oyun zekasından daha iyi faydalanılır. Guti; boşa hareketlenen adamı hem görüp, hem de atabilecek 3 adamdan biridir (Guti, Xavi, Pirlo). Ancak kanatların cezasahasından uzakta kaldığı bir 4-2-3-1 sisteminde, ancak taç çizgisi dolaylarına oyuncuları kaçırabiliyor. Böyle bir yapıda, hem Bebe’yi hem de Pektemek’i kaleciyle birebir bırakabilir sıklıkla. Pektemek tercihiyle, Hilbert’e de bek yolu açılıyor otomatikman.

Zamanında bir Bobo vardı hatırlarsanız… O da çok yetenekli değildi ama var olan özelliklerine sahip bir başka forvet daha takımda yoktu. Carew gitmiş, yeri Youla, Ailton gibi oyuncularla doldurulmuştu… Bobo, sırf fiziği ve sırtı dönük oynayabilmesi sebebiyle bile Beşiktaş’ta birçok şeyi değiştirebilirdi. O günlerde, ona da çok olumlu hissiyat beslemiş, hatta "Somos todos Bobo" başlıklı bir koruma yazısı yazmıştım. Beklediğimden de fazlasını değiştirdi…

Bebe transferi de birçok konuda Bobo’ya benziyor. İzlenmemiş, ya olursa diye transfer edilmiş... Henüz 20 yaşında ve ilginç özellikleri var. Beşiktaş’ın kaybedecek pek şeyi yok bu transferde ama olumlu ihtimalde çok şey kazanabilir… Ayrıca Sergen’in o günlerde Bobo için söylediği gibi: Bebe’nin de adı güzel! Umuyorum futbolculuğunu da Bobo gibi güzel yansıtır.

61 yorum:

borasahin dedi ki...

4.3.3 kadronu begendim, ama iki tane degisiklik yapma hakki istiyorum :)

1. Sidnei yerine Sivok'u koyuyorum; cunku Sidnei hakkinda bir fikrim yok.

2. Guti yerine Toraman'i supurucu orta saha yapar, Necip ve Fernandes'i ic olarak kullanirim. Boylelikle takim daha cok dinamizm ve mucadele gucu kazanmis olur. Bu durumda Necip'in gecen sene kazandigi ozguven uzerine kendini biraz daha gelistirmesi gerekecek. Eger bunu da yapabilirse bence milli takim kapilari ona acilacak. Fernandes'den de gece seneki performansinin biraz uzerini bekliyorum. Ozellikle skorerlik anlaminda. Ayni sey Necip icin de gecerli.

3. Bebbe'yi her iki kanatta birden ama daha cok sagda dusunurdum. Bursa macinda da sagda oynadi yanilmiyorsam. Hem Simao da solda daha efektif ama bekte Hilbert ve Ismail oldugu icin Simao, Bebbe hatta Mustafa ve Bebbe zaman zaman yer degistirebilirler. Q7'yi takim oyununa uyumsuz oldugu icin ben de yedek birakiyorum.

Bu arada 3 olmus :)

Cartalete dedi ki...

Bu değişikliklere itiraz edemem :)

Savunmayı geçen sezondaki gibi önde görmek isterim biraz. Bu bağlamda Sidnei, Sivok'a nazaran daha uygun gibi. Bu da biraz hissetme paralelinde bir düşünce. En başından Sivok'la başlayıp riske girmemek mantıklı tabi.

2. değişikliğini ise ben maçın 55-60 dk civarı yapardım, skor olarak Beşiktaş avantajlıysa Guti çıkar Toraman süpürücü ortasaha olarak girerdi. Skor halen gelmediyse o dakkada, Guti çıkar kenarda oturan Simao-Quaresma her kimse o girer, Bebe de Almeida ile değişir 4-4-2 halini alırdı takım.
Gol olursa Pektemek - Toraman hamlesiyle yine arkası sigortaya alınır.

3. değişiklikte ise, Bebe'nin orta yapma hevesini kırmak ve daha çok içe katetmesine yönlendirmek amacıyla sola koydum. Ama farketmez, sağ da uyar. İsmail'in bindirmeleri daha kıymete biner, doğrudur.

ozan dedi ki...

hala içimde golcü transferi yapamayıp bobo'yla tekrar anlaşmak gibi bir his vardı. geçmiş olsun bitti. uğur meleke'nin birkaç sene sonra bayern'e milan'a gider dediği bobo'yu sildik. ah porto maçında orta sahadan vurduğun o top girecekti bobo, o zaman göndertmezdi seni taraftar. ersan'da fernandes'te yaptığı ısrarı sende de yapardı.
bebe'ye gelince, potansiyelini bilmiyorum ama eğer varsa aklını kullanıp bizde köreltmesin...

borasahin dedi ki...

Bebe'yi kenarda dusunurken Simao ile benzer bir pozisyonun icinde dusunmedim, yani Simao biraz daha cizgiye dogru kaleden uzakta pozisyon alir, Bebe ise orta forvete daha yakin olur. Ister sol, ister sag taraf farketmez. Aslinda Holosko'nun bizdeki sorunlarindan biri de buydu, kaleden cok uzakta pozisyon aliyordu. O zaman araya kacma sansi da olmuyordu, adam resmen beki alip kovaliyordu. Uzak forvetin bek kovalama isini abartmamasi lazim, tabii ki savunmaya yardim etmeli, topsuz oyunda olmali. Onde pozisyon olarak alinan risk, o kisinin skorerligi ve takimin onun eksigini kapatmasi ile dengelenmeli. Bu yuzden de ortada Toraman'in olmasi onde basarken onemli. Uzak forvete biraz daha ileride kalma sansi tanir. Toraman ile uzak forvet arasindaki iliskiyi boyle goruyorum.

Guti benim icin her kosulda B plani :)

borasahin dedi ki...

Ikinci bir arguman sunasim geldi :)

Guti'yi oynatiyorsan amacin belli: Possession temelli bir oyun oynaman lazim. Guti pozisyonu olmayan bir oyun kurucu. Iste ligin ilk yarisinda oldugu gibi stoperden, bekten, on liberodan ilk toplari alir, oyun kurar, tempoyu dikte eder vs.

Savunmayi ileri cikariyorsan o zaman hem topu iyi dolastirman hem de topsuz oyunda pres yapman lazim, dogru mu? Guti'nin kalitesi top dolastirma icin mukemmel ama temposu yetersiz, topsuz oyun basarimi ise daha da kotu. Bu durumda rakiplerin kolaylikla savunma arkasina sarkma ihtimali yuksekeliyor ve bunun getirdigi tahribat daha da kotu. Olay sadece savunmayi derine kurdum da ne oldu verdigim pozisyon sayisi artti / eksildi ile bitmiyor. Savunmayi toplu oyun kaliten ve pres gucun olmadan orta saha cizgisine kadar cikarman bana cok anlamsiz geliyor. Neyse...

Guti ve Fernandes'i koysan da uzak forvetini tehlikeli bolgeye sokma sansin yukselmiyor diye dusunuyorum. (Ortalamadan bahsediyorum) Toplu oyun kaliten sadece bu iki oyuncudan mutevvellit degil ki. Takimin butunu uzerinden ancak degerledirebilirsin. Ustelik bir de topsuz oyun belasini basina sariyorsun. Guti yerine Toraman'i koyarsan toplu oyun kalitesinden buyuk bir odun vermeden topsuz oyun kaliteni arttiriyorsun. Rakibi daha fazla geri itme sansin var, bu durumda o golleri atacak adamlarni aradiklari pozisyonu yaratmak daha kolay olacaktir. Ozetle possession based bir oyundan ziyade topsuz oyun kalitesini arttirmayi daha onde tutuyorum.

Bu yuzden de Guti ve Fernandes'i birbirine benzer tipte oyuncular olarak gorerek tercihimi Fernandes yonunde kullaniyorum. Fernandes ve Guti birbirlerini yedeklerler. Guti maca baslarsa ilk 45 dakika oynar, hadi bilemedin 55 - 60 gibi cikar. Fernandes oyuna baslarsa Guti son yarim saat dusunulebilir. Boylelikle bu oyunculara hic dusunmeden maksimum tempoyu yap deme sansin var. Necip ve Toraman da takimin steam engine'i olur, sirasiyla Fernandes ve Guti'yi tasirlar. Ayrica boyle bir duzenekte Necip ve Toraman'i Ernst ile yedekleme sansin var. 5 yabanci kullandim :)

borasahin dedi ki...

Biraz daha devam ettireyim, guzel gidiyor :)

Boyle bir oyunda gecen seneden bildigimiz 4 tane ilk topa basabilecek oyuncun var: Ismail, Necip, Toraman ve Ersan. Ismail'in onde basma isini ne kadar iyi yaptigina gecen sene sahidiz, o bunu yaptikca daha da iyi oynamaya basliyor. Ismail'in klasik bir bekin yapmasi gerekenleri ortalama bir seviyede yapabilmesi, Ismail'in normal bir bekten daha iyi yaptiklarinin sayisini saha icinde cogaltmaktan geciyor, kendine guveni ancak oyle gelir. Ondan sonrasi kolay. Forvet hattinin arkasindan ilk topa baski yapan kisiler Necip ve Ismail olur, Toraman ve Ersan arkalarindan gelir.

Bu durumda sag bek ve sag stoper denge unsuru olacaklar. Zaten Hilbert ilk toplara basmada Ismail kadar iyi degil. Sivok da en arkayi toplayacak. Bir diger denge unsuru Simao. Simao da tackle yapan bir oyuncu degil, ama pozisyonunu korumaya calisiyor, ozellikle ondan pas arasi ve takima denge getirmesini bekliyoruz.

Geriye kaliyor Fernandes, Bebe ve Mustafa. Takimin topsuz oyun kalitesi icin mutlaka bu oyuncularin pres isine katki vermeleri gerekiyor. Fernandes kesinlikle orta sahada baski yapmali hatta yonetmeli. Pektemek ve Bebe'yi bu konuda pek tanimiyorum. Pektemek'in baskiya katilmasi onemli, ilk baslatan oyunculardan olmali. Aslinda bu anlamda Holosko'nun work-rate'i onemliydi, top kapma yonu yok ama kosu kapasitesi iyiydi, aci kapatma durumlarina yardimci olurdu.

Boylelikle rakip takimi yari sahasina hapsettik Cartalete birader, artik araya kosu yaparsin :)

Guti ve Fernandes orta sahasi bana seffaf gorunuyor :)

enorton dedi ki...

http://www.youtube.com/watch?v=sHyeRiIEK0M

Ortalarına bayıldım gerçekten :)

Cartalete dedi ki...

Aslında görüşlerim paralel, ben de her zaman ortasaha direncini öncelikli arzulamış ve aslında ofansif anlamda da dirençli ortasahanın takıma büyük katkı vereceğini düşünmüşümdür. Malum, dönen toplar kendi takımında ne kadar kalırsa, o kadar çok hücum şansı demek.

Aslında Guti'nin olmadığı bir maçta, dirençli ortasaha + önde baskılı bir takım izlemiştik Antalya maçında. Ernst'in ara paslarıyla Gutileştiği maç... O maç tezin için iyi referans olabilir.

Lakin Guti gibi oyuncular belli konularda futbolun doğrusunun dışına çıkarabiliyor insanı. Ben ideal 4-3-3'de Guti'nin çok iyi maçlar çıkarttığını hatırlıyorum. Asistlerinden ziyade, gol öncesi pas olayını çok iyi yapıyordu. Ortada bir durum yokken, bir anda pozisyon buluyorduk.

Ernst - Necip ortasahası koşu devamlılığı sağlıyor, Guti'nin direnç eksiğini tolere ettiriyordu. Ancak Aurelio dahil olduktan sonra aynı şey söz konusu olmadı. Aurelio da daha çok alanını koruyor, Guti de. Bu durum enerji eksiklğini getirmişti. O yüzden ben Necip - Fernandes ortasahalı 4-3-3'de Guti'yi merak ediyorum. Aslında finalde böyle bir ortasaha vardı fakan takımın boyu çok uzundu, Guti bitikti vesaire.

Ben elde Guti varken, onun içinde var olacağı bir sistemi denemye değer görüyorum. Aksi halde dediğin varyasyonlarla b planı hazır zaten.

Cartalete dedi ki...

Şutları sağlam ama :)
http://www.youtube.com/watch?v=ZT4FLuPPs8w&feature=related

borasahin dedi ki...

Zaten futboldaki en onemli durumlardan biri gol oncesi pas. Ben bu durumlara eskiden "girisim oncesi organizasyon" derdim :) Rol olarak 10 numaranin modernlesmis versiyonu olarak da dusunulebilir.

Trabzon ile ic saha macinda da Necip, Fernandes onlerinde de Guti vardi, ilk yarida en azindan. Belki Necip yerine Aurelio da olabilir, tam hatirlamiyorum.

Guti'ye yine forma veriyorum ama Fernandes'le birlikte degil :) Onlar mutually exclusive ;)

Cartalete dedi ki...

Gol öncesi pas asist oluyor gerçi yine, "asist öncesi pas" demek istemiştim yalnış olmuş. Seni de yanıltmışım :)

İşte bir alttaki konuda bahsettiğim üzere, bu takımın %60 üzerinde topa sahip olacağını varsayaraktan, Fernandes gibi bir tercihin daha doğru olacağını düşündüm. Hani topsuz oyun süresi, toplu oyundan fazla olacağı öngörüsüne dayanarak...

Aslında Fernandes'in son görüntüsünde oldukça riskli gözüküyor. Lakin, "bu takımın oyuncususun" sıfatıyla ben Fernandes'in daha disiplinli oynayabileceğini düşünüyorum. Aslında kadro temel olarak temenni ve hissiyat odaklı :)

borasahin dedi ki...

Evet ben de kelime anlamini kacirmisim, ama varmak istedigin noktayi yakalamisim, o yuzden sorun olmamis :)

Gecen sene Schuster ayrilana kadar takimin ortalama topa sahip olma orani bence onemli bir veri olabilir, su an dedigin gibi biraz afaki kaliyor. Bizim takim yuzde kac topa sahip oluyordu?

"Hani topsuz oyun süresi, toplu oyundan fazla olacağı öngörüsüne dayanarak..."

Bunu tam anlamadim :)

Girisim oncesi organizasyonu yapan bir oyuncuyu tutuyorum. Ikinci boyle bir oyuncu takimin geneli ile degerlendirdigimde luks ve efektif gelmiyor. Farkli bir rol icra edebilirse tekrar dusunulebilir ama yine de kirilgan 2 oyuncu fazla geliyor. Barca'nin yaptigi aslinda oyunu basitlestirmek, bireysel beceriden toplu beceriye gecerek bireysel beklenti duzeyini dusurmek. Bugun bir Xavi'nin fiziksel olarak buyuk bir ozelligi yok. Baska bir takima koysaniz siritabilir. Iki tane bu tarz oyuncu kullanmak bizim takimin toplam kollektivitesi dusunuldugunde marjinal katkiyi yapamayacak gibi geliyor. Guti bile su anda yadirganiyor; cunku Ispanya futbol ekolundeki gibi herkesin paslastigi, hizli hareket ettigi bir oyun burada yok.

Tabii dedigin gibi hissiyat, test edip gormek lazim, belki de baska seyler ortaya cikacak :)

Cartalete dedi ki...

Evet o cümleyi de yalnış kurmuşum :)
Toplu oyun süresi, topsuz oyundan fazla olacak demek istemiştim. Tersini yazmışız.

Bu bağlamda Fernandes'in top saklama, tutma yetisi de önemli. Ancak abartıyor normalde, bu özelliğini disipline edebilirse önemli bir artı olur. Pas oyununda ya çok hareketli bir şekilde oyuncuların yer değiştirmesi gerek, ya da ortasahadaki oyuncuların baskı altında da topu ayağında tutabilmesi gerekiyor.

Fernandes'in oyun mizacı değişmezse, yazdığım ortasaha zor evet. Ama ben psikolojik sebeplere bağladım onu biraz. Mesela bir yerde stajyer olarak, 2 ay sonra gideceğini bilerek çalışmak başka, 2 yıllık sözleşme imzaladıktan sonra çalışmak başkadır diye düşünüyorum kendini vermek adına :)

Bunları zaman gösterir elbet. Senin çıkarımın daha realist. Aslında Petkovic gibi bir ortasaha olsaydı 3'lünün ortasında, mesele her şekilde çözülüyordu. Necip de soliçe geçerdi. Hep pas, hem dinamizm, hem fizik. Herşey yerinde olurdu. :)

Cartalete dedi ki...

Bir de Fernandes'in asıl tav olduğum özelliği top sürebilmesi. 3'lü ortasahanın kenarlarında oynayan bir oyuncu aynı zamanda dripling kabiliyeti varsa oldukça delici oluyor. Çünkü rakip için hiç hesapta olmayan bir şey... Edgar Davids Juve'de bu tarz yadırıyordu mesela. Fernandes de EsEs'e attığı gol tadında bir çok girişim yapabilir gibi duruyor. Pozisyon olarak da önünün boşalacağı anlar çok olur maç içinde.

Ilyas dedi ki...

Siz ikinizi böyle görünce sasiyorum :)
Sizin kafani yordugunuz kadar teknik heyet ve yönetim bile yormuyordur maalesef, daha iyi haitrliyorum, devre arasinda Simao ve ekibi geldiginde yönetim, gelecek sezonun Takimini kuruyoruz diyordu, bakiyoruz, bu transfer sezonunda yine tam 9 transfer yapilmis :D, biraz gidiyor ama neyse...

Fernandes konusunda katiliyorum, Guti'den bir adim ilerde görüyorum

Kalten dedi ki...

Bu resimde Bebe'nin aklı futboldan başka bir yerde gibi duruyor, rezalet :)

Adsız dedi ki...

@borasahin

Öncelikle bir blog okuyucusu olarak yaptığın yorumları takdir ettiğimi belirtmek isterim.

Konuya gelecek olursak... yorumlarına katılıyorum, gayet doğru argümanlar. Ama derinde oynayacak orta saha konusunda Furkan Şeker'in Toraman'dan çok daha iyi bir "fit" olacağını düşünüyorum. Sebeplerine gelecek olursak:

1) Savunma fundamentali olarak(pozisyon alma, çevre kontrolü, hamle zamanlaması vs.) Toraman'dan çok önde:
"...Forvet hattinin arkasindan ilk topa baski yapan kisiler Necip ve Ismail olur, Toraman ve Ersan arkalarindan gelir." demişsin. Burada pozisyon bilgisi ve hamle zamanlamasını Toramandan daha iyi ayarlayan Furkan daha olumlu olur.

2) Topla ilişkileri Toraman'dan daha iyi: Dediğin gibi ilk baskıdan geçen topları kazandığında, topu daha olumlu kullanacaktır. Böylece Guti olmayınca azalan toplu oyun becerimiz, Toramanlı bir orta sahaya nazaran daha ileride olur.

Toraman fiziksel anlamda daha güçlü bir oyuncu olabilir, evet. Ama Furkan'da neticede fizik olarak zayıf bir oyuncu değil ve bu ekstra özellikleriyle o çok fazla olmayan fiziksel eksikliğini hissettirmeyecektir.

Kerem

enorton dedi ki...

Selçuk'tan sonra Ceyhun da GS'ye imza attı... Koca sezon Necip Ernst Fernandes üçlüsüyle geçmez bence... Bu konuda çok geride kaldık. Aldığımız yerli oyuncular savunmaya, kanatlara ve hücuma oldu.

Ortasahaya mutlaka yerli aleternatif btransfer etmemiz gerekirdi...

borasahin dedi ki...

@Kerem

Oncelikle yorumlarin icin tesekkurler.

Furkan ile ilgili ayni seyleri dusunuyorum, Toraman'dan onde olabilir, aslinda bunu daha onceden belirtmistim, buradaki yorumlarin icinde yok mu? :) Yoksa daha onceki yorumlarda var.

Bugune kadar ki verilerden benim cikardigim sonuc, Toraman'in Furkan'dan onde geldigi tek pozisyon bence top kazanma ve tackle becerisi olabilir. Bir stoper olarak bu konuda yetersiz ama orta sahaya gelince is degisiyor, daha dar alanlarda duruma cok cabuk adapte oluyor. Zaten kendisi uclu savunmadan gelme. Adam adama markaj yapilan yillarda parlamis bir oyuncu, arkasinda birilerinin onun yaptigini supurmesine alisik, ona su adami bitir denmis, o da bitirmeye calismis.

Toraman ismini soylememin tek sebebi hani direk insanlarin gozunun onunde olmasindan dolayi, yoksa ben de Furkan'in orada basarili olmasini isterim, o sansi da dedigin gibi hak ediyor.

borasahin dedi ki...

Ek yapayim... :)

Furkan'i simdiye kadar 4 kere (1 U17, 3 U19) 90 dakika seyrettim, onun disinda Schuster'in sans verdigi bir iki mac vardi, bir de altyapida bir iki macin cok az bir bolumunu seyrettim. Orta sahadaki supurucu pozisyonuna uyum saglayabilirse Ceyhun gibi oyunculara hic gerek yok bence. Zaten futbolda her zaman zeki oyuncuya yatirim yapman lazim. Bugun Xavi, Iniesta ve Busquets tamamen futbolu bildigi icin tereyagindan kil ceker gibi adamdan topu caliyorlar; cunku rakibin ne yapacagini kestirebiliyor. Bugun Q7 pres yapsa bircok oyuncudan topu alir, zaten aliyor da, onun sorunu bunu meleke olarak edinmemesi. Arda'ya bakiyorsun zeki adam, normalde fiziksel bir ustunlugu yok, zaten kendisi bir roportajinda cok cesur bir sekilde ifade etmisti, kocaman kafam var diyordu :) Sen istersen 1.60 boyunda ol, 1.90'lik oyuncudan o topu saklamasini bileceksin, seni delip gececek degil ya. Bizim sorunumuz fiziksel yetenek ile akli birlestirememek, o yuzden bizdeki iyi oyuncular hep zeki ama fiziksel olarak noksan cikiyorlar ya da fiziksel olarak iyi ama adam futbol zekasi yoksunu. Furkan da zeki birine benziyor, eger oyleyse ona yatirim yapmanin tam zamani. Ben olsam direk 11'e de koyarim. Buradaki yorumlarda dile getirmistim, Furkan her zaman benim kadromda orta saha oyuncusu olarak yer alir, o yuzden vasat adama gerek yok diye, gelecegi olan bir genc oyuncu alinsa yeter, Antep Taskin Calis'i almis, biz de Okay'i alirsak islem tamamdir :)

Adsız dedi ki...

@borasahin

Doğrudur Furkan hakkında vardı galiba buna benzer yorumların, aklımdan çıkmış :)

Toraman'ın tek artısı tackling, onun dışında neredeyse her konuda Furkan daha önde. Ve o dediğin zeki oyuncu tanımına da uyan bir oyuncu. Sen de izlediğin maçlarda illa farketmişsindir stoper için eksik fiziğine rağmen zekası ve çabukluğu ile yaptığı önemli müdahaleleri. Birçok "pas arası" yapıyor. Ve bu bir orta saha için, hele önde oynuyorsan takım halinde, en az tackling kadar önemli bir özellik...

Toraman'ın enerjisi var, gücü var, ve evet dar alanda duruma daha çabuk adapte olabiliyor, ama tabir-i caizse "atlangoç"luğu ve sahaya giren kediye bile çift dalma potansiyeli beni biraz Toraman-Orta saha olayından soğutan unsurlar :) Orası çok kritik bir pozisyon malum, ve biraz saatli bomba kıvamındaki bir oyuncu orası için yüksek risk taşır. O bölge için daha sakin, derli toplu bir oyuncu gerekli, (bkz. Busquets, Porto'dan Fernando, Alex Song... gibi)ve bence elimizde Furkan, Neciple beraber o işi en iyi yapacak adamdır. Biraz iddialı bir tabir, evet ama 1-2 maç şans bulunca bir "Necip Uysal Effect" de Furkan yapacaktır :)

Ayrıyeten, topla pek iyi olmayan Toraman yerine topla ilişkileri gayet iyi olan Furkan (bkz: http://cartalete.blogspot.com/2011/03/bir-stoperden-marseille-roulette.html) orta sahadaki pas trafiğinin sekteye uğramasını da önleyecektir.

(Toraman'ı karalamış gibi göründük biraz :) ama Toraman ruhtur, candır.)

Not: Konuyu Bebe'den iyice saptırdık gibi, Mustafa abi kusura bakma :)

Kerem

borasahin dedi ki...

Dediklerine katiliyorum, aslinda Lucescu'nun ki yanilmiyorsam Toraman'i Shaktar'a da almak istemisti, elinde yetismis olsa "atlangac"oglu olmayabilirdi. Pozisyonunu korumak isteyen bir anlayis icin bolgenin kendisi oyuncudan onemlidir fakat pres yapan bir takimda, arkanizda toplaniyorsa biraz daha tolere edilebilir, cunku top kazanmayi pozisyonunuzu koruyarak rakip hucum alaninda duzenli olarak yapmaniz zor, bulundugunuz pozisyondan ayrilmak zorundasiniz, tabii bu durumun eksi sonucu rakip sizden hizli davranirsa yarattiginiz bos alan yol, su, elektrik olarak size geri donebilir... :)

Neticede ben de Furkan'a sans verilmesini isterim, ayrica buna hazir oldugunu da dusunuyorum ama karar merci degiliz. Belki de orta sahaya transfer yapmamalarinin sebebi altyapidan bir oyuncuyu, mesela Furkan, yerlestirmeyi dusunuyorlardir... Hayirlisi... :)

Adsız dedi ki...

Haklısın, oyuncunun üstüne koymasında çevresindeki şartlar da çok önemli. Belki Shakhtar'da Luce'nin ellerinde çok farklı bir oyuncu olacaktı.

Bir de yazının konusu, Bebé'miz hakkında bir iki kelam edeyim:

Gerçekten çok merak ediyorum. Hakkında elimizde çok az veri var, 1-2 video, oyuna girdiği 1-2 maça denk gelmişsek eğer onlar... onun dışında hiçbişey yok. O yüzden ne methiye dizilebilir ne de peşinen "cami avlusuna bırakak bu bebeyi" denilebilir.

Şu elimizdekile bakınca eğer rolü, görevleri net çizilirse uzak forvet olarak katkı yapacak bir oyuncu gibi. (Yazıda zaten yeterince bahsediliyor zaten bundan.) Ki bu tip bir oyuncu olan Burak Yılmaz'ın Trabzonspora nasıl bir katkı yaptığı ortada, o farkı yaratabilir.

Kerem

Ilyas dedi ki...

enorton,

bence fazla problem yok o bölgede, daha Furkan Seker, Cumali Bisi, Boranin yazdigi gibi Toraman, Aurelio ve en kötü ihtimal Sivok var ;)
Benim gönlüm genclerden yana

ozy dedi ki...

Fernandes'in bonservisinin alınmadığı 3 yıl için kiralandığı gibi saçma haberler çıkıyor. 3 yıllık bir kiralık sözleşme daha önce hiç duymamıştım. Bjk yönetimi yine şapkadan tavşan çıkarmış sanki..
Fernandes kiralık gelecekse hiç gelmesin..

ozy dedi ki...

Bu arada transfer politikasından genel olarak memmun olmadığımı belirtmek istiyorum. Kaliteli yerli oyuncu eksiği giderilemediği gibi kadronun şişmesine neden olacak transferler yapıdı. Tanju'nun Dogukan'dan, Veli'nin Erkan Kaş'dan yetenekli olduğunu düşünmüyorum. Doğrudan ilk 11 oynayacak yerli oyunculara ihtiyaç vardı.Pektemek hariç yapılan tüm transferler gereksiz bence.. Kimler alınabilirdi peki sorusuna net cevabım öncelikle Alper Potuk ve Cenk İşler olurdu. Maliyetli olurdu ama yedek olacak 8 adama 1 lira vermektense direk oynayacak 2 adama 10 lira vermeyi tercih ederim

Adsız dedi ki...

@ ozy

Cenk İşler çok genç daha, beşiktaş'ı kaldıramaz. onun yerine daha tecrübeli olan Cafer Aydın'ı alalım :)

Cartalete dedi ki...

Fernandes yatarsa da, Yılmaz Özlem'i alıp transferi kapayalım :)
Cenk Tosun sanırım bahsi geçen oyuncu. Olur öyle sürçmeler...

Ben aslında Pektemek'le, Cenk arasında pek fark görmüyorum. Cenk daha hazır görünüyor ancak potansiyellere baktığımızda Pektemek'in ucu daha açık bile olabilir...
Şuan Pektemek'i almak daha kolaydı. Tabata'yı 8'e kitlemiş bir kulüp, Cenk'le ne yapardı kim bilir...

Ben aslında transferlerden memnun sayılırım. Bekletinin zirve yapmaması olumlu birşey. Zaten kadro anlamında kalite yoksunluğu pek yoktu, darlık vardı. O biraz aşıldı gibi, hatta şişkinlik bile yaratılmış olabilir stoper anlamında...

Tanju'nun Hulk'a karşı mücadelesini klip yapmışlar, geçen gün o videoya denk geldim. Oldukça atletik ve taktik savunmada başarılı bir beke benziyor. Bu bağlamda Doğukan'dan ayrılıyor... Doğukan'ın da tıpkı Furkan, Rıdvan gibi, savunmadan ziyade ön alanda pozisyon alması geleceğini daha olumlu etkiler. Mesela boş alanı hızlıca kat etme özelliği İsmail'den bile daha iyidir. Savunmaya yönelik bir 4-5-1'e dönüldüğünde, solda takımının taşıyıcı gücü olabilecek nitelikte.

Veli - Erkan biraz daha yakın model, Tanju - Doğukan karşılaştırmasına nazaran. Erkan'ın da fundemental eksiklikleri var. Son Rize maçlarında bunu sezinledim. Yani İnönü'de yapsa, küfür kafir yeme olasılığı artacak kadar bireysel zorlamalara giriyor.
Veli şu ortamda daha hazır bir alternatif niteliği taşır. Yüksek maliyetle gelseydi, ben de onun yerine alttan çıkan bir oyuncuyla devam edelim derdim ama maliyeti de düşük.
Erkan'ın futbolu olgunlaşana kadar kiralanması daha iyi...

Bir diğer sorun "hücumda çoğalamama" olayıydı. Bir tek Almeida ile hücum ediyorduk son dönemde. O da, rakip savunmayı uyutarak arkaya kaçan, boşta pozisyon alan bir oyuncu tipi değil. Çok statik kalınıyordu, yanına yardıma gelen de yoktu.
Bebe ve Pektemek doğru kullanıldığı takdirde bu sorunun üstesinden gelebilirler.

Adsız dedi ki...

Tanju ile Hulk'un videosunu merak ettim doğrusu. Tanju'nun videosunu cok aramıstım fikir sahibi olmak için ama bulamamıştım. Linki paylaşırsan sevinirim:) (MTG)

ozy dedi ki...

cenk tosun olacaktı tabii ki :)

Cartalete dedi ki...

http://www.videoface.gen.tr/tanju-vs-hulk-hq.html

Klibi de, Hulk'un oyundan çıkış görüntüsüyle bitirmişler. "Bastı ağzına, yolladı" hesabı :)

siyahBeyaz dedi ki...

pektemek'in çok fazla süre almasını istediğimden forlan/klose tarzı bir transfere sıcak bakmıyordum.

almedia-pektemek-akyüz'ün yanına bebe gibi nispeten düşük profilli birinin gelmesine sevindim. hücumun her yerinde oynama potansiyeli var bebe'nin, 2.5 milyon ileri satın alma bedeli ile kiralandı deniyor. ersan ve fernandes gibi parlaması halinde kelepir transfer olur bence.

hee bebe'nin yerine sözleşmesi devam eden holosko da tutulabilirdi bence, tercih meselesi.

sidnei transferini anlamadım sadece bu sene. ileri satın alma bedeli 14 milyon deniyor! sözleşmesi süren sivok varken, gerek var mıydı tartışılır?

ozy dedi ki...

Bu klipten yola çıkarak Tanju konusunda bir şey söylemek iyimserlik olur. Pozisyonların hiçbirinde ayakta kalamaması ilginç olmus.

Ayrıca sağ ayaklı bir solbek oynatıp sol ayaklı iki stoperle oynarsak (egemen, ersan) dünyada bir ilk olur sanırım!

Adsız dedi ki...

tanju'nun bu videodaki performansı sonrası ben direk türk milli takımının sol bekine koyardım kendisini :) balta'dan, çağlar'dan, ismail'den 5 maçta filan bu kadar başarılı tackle görürüz ancak, sezgileri zamanlamaları da iyi gibi.
Müfit

Ilyas dedi ki...

Tanju hakkinda bu video'u görene dek bir fikrim yoktu.
Video'daki perfomansi göz doldurdu acikcasi, Topa müdahale zamanlamalari süper! Fizik gücünü iyi kullanmis.
Hulk gibi Besiktas taraftarinin sevdigi bir forveti adeta pes ettirip iyice kizdirmis :)
Tabiiki bu konuda istikrar cok önemli, Videoda sadece bir mac var, bir istisnami yoksa cogu zaman böyle mi oynuyor bilmiyorum... ama sayet istikrarliysa, yabanci kontenjanini göz önünde bulundurarak kendisine ilk 11 sansi veririm, defandif anlamda Hilbert, Ekrem ve Ridvandan daha iyidir herhalde! Siz nedersiniz?
En azindan posizyonunu tutan birisine benziyor.
Bir de caliskan birisine benziyor, böyleleri Besiktas taraftarinin gönlüne ayri bir taht kurmustur herzaman :)

M.A.F dedi ki...

bu bebe forvet olarak 3 mac arka arkaya cıksın kimse tutamaz tum turkiye bu adamı konusur ozellikle fener, gs gibi zorluk derecesi yuksek maclarda forvette cok etkili olur
fizikli, hızlı, ve teknik bir oyuncu teknik derken orta yapmaktan bahsetmiorum Q7 gibi teknigi dunya capında olan bi adam bile cok fazla isabetsiz orta yapabiliyor, ayaklarına hakim oyle topu ezmiyor ve dripling ozelligi var
bursa macında izlemistim attıgı gol tam gutinin simao nun istedigi tarzda bi forvet niteligi tasıyor yani kendine bos alan yaratıp araya kacan tarzda
ayrıca o macta izledigimde bu adam cok iyi futbolcu demistim
bi adam tek macta da olsa kumasını belli eder..

Veysel dedi ki...

Haber1903'te cıkan bı haberde Muhammed Demircinin %55'lık bı kısmı fona devredilmiş ve karsılıgında 2 mılyon avro alınmıs eger 2 yıl ıcınde fon yanı Mendes dısarıya 10 mılyon avroya satarsa bız ek olarak 4.5 mılyon avro alacakmısız satamassada 2 mılyon avroyu faizi ile birlikte vererek Muhammed'i tamamen alabılcekmısız tamamen sacmalık yapmıslar yeter valla bu kadar rezillik Muhammed'in buyuk bı potansıyelı var nasıl yapılır boyle bıse ama tahmınde etmıstım daha once yazmıstım R.Petrviç baslıgı altında yorum olarak yazmıstım daha uzerınden 1 ay bıle gecmeden yapıldı offf bedavaya gıdecek resmen elımızden !!!!

Cartalete dedi ki...

O nasıl iş ya? Muhammed'in potansiyeli hayata geçtiği takdirde her zaman için en aşşağı 10 milyon Euro eder zaten. Kolu fona kaptırmak niye?
Ben inanmam böyle işe, resmi olarak açıklanmadan.

Adsız dedi ki...

@cartalete,

abi rica ediyorum sizlerden, herkeste resmi açıklama beklentisi var inanmak için. böyle bakmayın olaya. bu fon olaylarında yapılmıyor borsaya açıklama. almeida'da olmamıştı.

resmen vermişler abi %55'ini 2 milyon euro karşılığında. bebe ve sidnei'nin yıllık ücretleri toplamı bu kadar yahu!

gerekirse devam et sivok ve holosko'ya, ama mami'yi ticarette kullanmak nedir ya!!

çok ağır konuşasım var yönetimle ilgili. YD tarihin en kötü başkanı. futbol komitesi yöneticileri mendes'in güdümünde zaten.

bu %55 işinin bozulması için sesimizi çıkaralım, bloglar, forumlar, mailler. nereden olursa.

ulan YD ulan YD!!!!

mami geleceğimizdir! yedirtmeyiz.

Cartalete dedi ki...

Almeida'nın ne koşulda geldiği, detaylı bir şekilde bildirilmişti. Muhammed için de mutlaka resmi bir açıklama gelecektir.

Aksi halde, konuşsak da para etmiyor zaten. Quaresma'yı satmamakla yeterince göz boyandı, araya bir de yıldız sıkışır tamam... Kimse 16 yaşındaki çocuğun hesabını sormaz, istediğimiz kadar bu bloglarda ağlayalım.

Adsız dedi ki...

@cartalete

şimdi baktım da, yıllık ücret ve bonservis ücretinin bildirimin de değil, ayrıyeten başka bir bildirimde açıklanmış abi haklısın. o benim gözümden kaçmış. YD'nin %100 futbol'daki açıklamasıyla sınırlı sanıyordum bu konu.

mami profesyonel anlaşmalı olduğuna göre, bir açıklama yapılmalı evet. resmi açıklamanın çok farklı olacağını sanmıyorum.

16 yaşındaki taraftarın gözbebeği bir oyuncu üzerinden böyle bir anlaşma yapılması, bırak Q7'yi Q7777 olsa kabul edilemez bence.

paradan daha önemli şeyler var.

Ilyas dedi ki...

yönetim bir yandan iyi is yapip, bir yandanda garip garip isler yapiyor, sadece Muhammed konusunda degil, bizim alt yapimizda nice pirlantalar var, bugün bir haberde Ahmet Türk'ün profesyonel mükavelesi olmadigi icin Tottenham gitmek üzere oldugunu okudum, size soruyorum, A2 takiminda oynayan ve gelecek vaad eden futbolcuyu neden profesyonel yapmiyorsunuz, gecen sene ayni hatayi Orhan Gülle ile yaptilar, is isten gectikten sonra düzeltmeye calistilar, insallah Tottenhame gitmez ve bizde basarilar yasar!

Adsız dedi ki...

bu arada konuyla alakasız ama bugun sabahta bir haber cıktı Hasan Türk'ü fulham istiyomuş.Fulham'ın deneme antremanlarına katılmış.

Haberin linki:http://www.sabah.com.tr/SabahSpor/Spor/2011/06/15/genc-kartallara-hucum

Cartalete dedi ki...

Hasan Türk, daha önce de dediğim gibi Orhan Gülle 2 olma yolundaydı zaten. Zamanında sözleşme yapılmadı, artık kendisi imzalamıyor. Heryerden teklif gelir bu çocuğa, gayet doğal kendini düşünmesi...

Muhammed olayı da yalanlanmış, rahatladım.

http://www.bjk.com.tr/tr/haberler.php?h_no=20868

Adsız dedi ki...

cartalete cok büyük bir kayib olur mu hasan türk?

Cartalete dedi ki...

Öyle olağan üstü bir yetenek olmasa da (Muhammed gibi) yerli bir oyuncu oluşuyla çok ciddi bir kayıp olur bence.

Geleceğinden en umutlu olduğum oyunculardan biriydi.

Ilyas dedi ki...

Ben bir Hasan Türk ve Erkut Sentürk'den cok umutluyum, umarim o'da elden kacmaz, ERkut'un profesyonel sözlesmesi var mi acaba?

Cartalete dedi ki...

Erkut, Mustafa Denizli zamanında profesyonel olmuştu. 2012 yılına kadar sözleşmesi sürüyor, önümüzdeki yıl bitecek yani. Ona da el atmak gerek.

Ilyas dedi ki...

aman allahim,
Bébé'nin satin alma opsiyonu 2,5 milyon degilde 11 milyon €'mus. (Kaynak: Haber1903)
Ne kadar sacma bir sey! Bu transfer tamamen Manchester United'in isine geliyor, hem 1 milyon'luk kira bedeli hem, Bébé'nin kazanacagi tecrübe, yani iyi olsa bile Sidnei'deki gibi yüksek bonservis bedelinin yüzünden satin alamiyacaz, resmen ikinci Ferdinand vakasi!

tannhauser dedi ki...

@cartelete: bense resmi sitede yalanlama görünce iyice rahatsızlandım. son dönemdeki tecrübeler malum.

Cartalete dedi ki...

tannhauser,

Aslında açıklama çok da geç geldi.
Dün neredeyse sabah saatlerinde haber hortladı, ses çıkmadı. Bugün de öğleden sonra yalanlandı.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz mevzusu var sanırım.

Feridun Bitir dedi ki...

O kadar sag bek eksigi var iken ki hala var daha Oguz'u izleyemedi bu gözler, biz ne desek her sey bos. Hic umutlanmayalim, 10 senede bir Necip cikar agzima bir parmak bal misali. Su cocuklar baska takimlarda olsa 1-2 milyon verip almak icin 10 takla atarlar,yazik!

tannhauser dedi ki...

ya muhtemelen mami'nin fona devredilmesi resmen gerçekleşmemiştir ama bu konuda görüşmeler vardır. eğer böyleyse iki ihtimal beliriyor: (1) seyit ateş mendes'ten tırstığı ve mami'yi elinden kaçırmak istemediği için bu haberi sızdırmış kamuoyu oluşturmak için çabalamıştır, (2) yönetim bu konuda kamuoyu yoklaması yapmış, akşama kadar tepkileri değerlendirip, açıklamayı gerçekleştirmiştir. olayın olumlu yönlerini vurgulayan yazılarla kamuoyu tam olarak hazır hale getirildikten sonra mami'nin haklarının bir bölümünün fona devri gerçekleşecektir.

zaten seyit ateş de haber1903'ün haberini yalanlamış, öyle bir şey söylemedim, demiş. site de yaptıkları görüşmenin kaydını yayınlamış. bu tutum da yukarıdaki iki ihitmali de işaret ediyor.

mami hakkındaki en iyimser hayalim: beşiktaş'ı taşır, beşiktaş onun etrafında bir kadro kurar. ben beşiktaş'ın futbolcusuyum der. bırakana kadar beşiktaş'a büyük başarılar yaşatır ve jübilesini bizde yapar.

daha az iyimser hayalim: bizde üç dört sene oynar, avrupa'da sağladığı başarılardan sonra yüksek bonservisle transfer olur.

eh iştesi: fon'a devredilir. çok iyi top oyanamasına rağmen, beşiktaş'a bir kaç milyon euro kazandırır. kısa süre sonra bize gelir, göbeklenir.

kötüsü: bizde oynar, sözleşme bitiminde seyit ateş'e kalır. fener'e gider. çocukken fenerbahçeliydim der. bırakınca yorumcu olur. tüm faal futbolcuları kıskanır...

Cartalete dedi ki...

"Daha az iyimser hayal" olan seçenek en gerçekçisi, ki bence öyle olmalı.

Muhammed net bir şekilde Avrupa hedefine ve bunun için yeterli güvene sahip. Ancak bunu şimdi dillendirmenin zamanı değildi. Elbet bir gün Avrupa yolu açılır ona, bu tip bir oyuncunun gelişimine devam etmesi durumunda bu ülkede kalması tuhaf olur zaten.

Ama 16 yaşında ve daha İnönü'ye çıkmamış, 6 senedir yolu gözlenen bir çocuğa şimdiden "acaba nasıl daha pahalıya kitleriz?" gibi bir düşünceyle fonla ilişki kurmak; hem Muhammed'in aidiyet duygusunu, hem de bizlerin hevesini kırardı. Ki bu söylentiler bile bir nebze kırdı...

Dün ağır bir post girme hazırlığındaydım ki, yalanlandı haber neyseki. :)

tannhauser dedi ki...

bence hazırlıkların saklı kalsın, bu işte bir bit yeniği var mutlaka. resmi açıklama bu, boru mu :)

Feridun Bitir dedi ki...

@tannhauser

katiliyorum, bu is kesinlikle agiz yoklama!

tannhauser dedi ki...

"ben demiştim" diyerek öngörülü olduğumu kendi kendime hatırlatmak hoşuma gidiyor. böbürlenmeyi seviyorum. ama bu sefer, allah böyle işin belasını varsin...

metin keçeli'nin ht'ye yaptığı açıklamar şu linkte: http://www.htspor.com/besiktas/haber/640307-fernandeste-sorun-yok

hit yaptırmayalım derseniz, konuyla ilgili bölümleri buraya kopyalıyorum:

"Muhammed için teklif gelmişti. Fonu kalkıpta IMF gibi bilmem ne gibi düşünmemek lazım. Bu da futbol dünyası içerisinde bir kaç menajerin oluşturduğu bir kuruluştur. Bu kuruluş bu tip yatırımları yapar. Muhammed için böyle bir teklif geldiğinde benim fikrim soruldu. Ben de buna en çok Muhammed'in geleceği için sevindiğimi söyledim. Şimdi Nuri Şahin, Almanya'da oynuyor olmasa bugün bu konumlara gelemezdi. Hamit de öyle"

tannhauser dedi ki...

ve devamı:
"ürkiye'deki 16-17 yaşındaki bir oyuncunun Avrupalıların dikkatini çekmesi için yılların geçmesi gerektiğini vurgulayan Keçeli, "Ama bu menajer fonu buna şu anda yatırım yapmaya çalışıyorsa, bu oyuncuyu alıp Avrupa'ya sürükleyecektir. Onlar Beşiktaş'ı yatırım yapma konusunda seçmişlerse o Beşiktaş için iyi bir şey. Dünya futbolunun parasal etkileşimler içerisinde olduğu bir ortamda fon da gayet normal bir şey. Menajer grupları, Almeida'yı Beşiktaş'ta oynatarak O'nu Avrupa'ya daha rahat pazar yapmaya çalışıyorlarsa, Muhammed'in de Avrupa'da önünü açmaları gayet normaldir. Ben olumlu gördüm. En önce sevindiren taraf Muhammet'in Avrupa'da önünün açılmasıdır. İnşallah o da Avrupa'da bunu kanıtlar. Onları da, bizi de yanlış çıkarmaz. O şekilde Muhammet'in Avrupa ayağı açılmış olur. Toshcak olmasaydı, Nihat bugün İspanya'da bütün futbolseverlerin ezbere bildiği birisi olamayacaktı" şeklinde konuştu."

ne diyeceğiz şimdi?

siyahBeyaz dedi ki...

sinan bolat diyorlar! ya yemin ediyorum, futboldan anlamıyor bizim yöneticiler. tayfur'a güveniyorum, bozsun şu işi ne olur. cenk'e güven verip bu takımın birinci kalecisi sensin demek lazım. sakatlığında rüştü var. o yoksa sal umut'u en son ihtimal. rüştü bırakınca bonservisi elinde bir yedek alınır. CENK CENK CENK. kalede rekabet olmaz

Cartalete dedi ki...

Bu fonun o kadar forsu varsa, Holosko'yu falan (yani elde kalıp da, aslında kötü oyuncu olmayan yabancıları) okutsun...

Muhammed'i pazarlamak yetenek istemiyor ki zaten, bir çift futbol gözü yeter buna.
Nitekim daha yeni yeni varlığından haberdar olunan Hasan Türk de, muhtemelen genç milli takımlardaki görüntüsüyle Premier League takımlarının gözlemi altına girmiştir.

Muhammed'in Beşiktaş'ta oynamasına bile gerek yok, genç milli şampiyonalarından herhangi birine katılsın, min 5 milyon Euro'ya alıcı bulur.

Şu duruma oturup seviniliyorsa , hakikaten rezalet. Ayrıca herşey para da değildir. Bu mantıkla Muhammed'den gelecek para 15 milyon bürüt olsun, yine de içime sinmez. Kaldı ki, o paraya da yine fon çöker. Bir yabancıyı kitler 10 milyon Euro'ya falan...

Daha önce de dediğim gibi: 16 yaşında bir çocuk, yıllardır beklenen bir çocuk, daha Beşiktaş formasını terletmeden pazarlanılması konuşuluyorsa hakikaten kapatalım kulübü. Mendes'in pilot takımı olalım olsun bitsin.
Hadi transfer yapmayı bilmiyorsun, Mendes'in 20-30 isimlik listesine takılmış kalmışsın, eyvallah.. Ama bu kadarı çok fazla.

Bukan dedi ki...

Bizim klüp öyle birşey ki ben çözemedim. Tamam diyorsun adamlar iyi işler yapmaya başlıyor mu ne diyorsun sonra sen git Sergen'den sonra gelmiş en büyük yeteneği belkide Sergen'i geçebilecek bir yeteneği 2 milyon euroya fona veriyorsun.Bu zihniyet ile düşünüyorlarsa demek ki Necip de gider 1 2 sene içinde fon ayağına. Büyük takımlar bayrak oyuncuları sayesinde istikrarını devam ettirirler sürekli oyuncu al sat ile olmaz. Beşiktaş tarihinin en başarılı kadrosunda toplasan 14 kişi vardı senelerce aynı kişiler oynadı. Galatasaray 4 sene üst üste oldu keza öyle Fener'e bakıyorsun son 4 5 senede hep belli isimlerle oynuyorlar. Biz de diyorduk Necip Muhammed Onur Cenk İsmail gibi genç oyuncularla senelerin takımı kurulacak diye ama nerde. Bizim başkan Nobre Nihat Ferrari gibi oyunculara verilen boş paraların acısını demek ki bu şekilde gençlerden çıkarıcağız gözüken o