Eyvah Diyoruz!

Çok fazla “oynayın, yenileceksek öyle yenilelim!” gibi bir iddiam yoktur. Becerebildikten sonra, iyi savunma yapan takım da güzeldir. En azından kendi taraftarı için… Rakibin kuru-sıkı havasındaki ataklarını, çaresizliğini, zorlama yalan şutlarını görmek, en az kendi takımının organize şekilde atak geliştirmesi kadar zevk verebilir. Ama dediğim gibi, bunu “becerebilmek” lazım öncelikle. Kontrollü oyunla, pısırık oyunu birbirinden ayırmak lazım…

Bana göre hem Almanya deplasmanında, hem de Belçika karşısında kontrollü değil; pısırık oynadı milli takım. Öyle ki, özellikle bu maçta Ercan Taner’in sesi bile Tansu Polatkan’mış gibi gelmeye başladı. Çocukluğumun milli takımına döndüm…Atıl alanda yalandan paslaşmalar, baskı görünce hemen uzun top ve top kaybı… Sonrasında rakibin dibine kadar sokulmasını izle, sonra başara sar; yalandan pas, baskıyı görünce Kazım’a şişir… Sonra yine “yememeyi” bekle…

En başta çıkan kadro bu futbolun habercisiydi aslında. Zamanında Emre Aşık gibi, kulüp takımlarında oynamasa bile milli takım bazında kendini kanıtlamış ve her maçında belli standardını koruyan oyuncuların “ayrı tutulmasını” anlarım. Ancak Çağlar Birinci böyle bir seçim değildi; hem kendi takımında oynamıyor, futbolu soğuyordu son dönem de, hem de milli takımlar bazında da yeterli referansı yoktu. Tamamen bir kumardı, tutmadı… Rakip daha kafadan okeyi vurdu…

Bazı klişeler vardır bizim ülke futbolunda. Topla yeteneksiz bir ortasaha oyuncusu “ama defansif olarak kuvvetli” damgasını yer otomatikman. Ama halbuki çoğunda o da yoktur, en çarpıcı örnek Mustafa Sarp olarak verilebilir… Aynı durum, topla yetenekli bazı bek oyuncularının "ama defansif olarak kötü" damgası yemesinde de görülür. Zamanında Gökhan Gönül de kesik yiyip, yerini İbrahim Kaş’a devretmişti bir Norveç maçında. Aynı maksatla “daha defansif” manasında Çağlar, İsmail’e tercih ediliyordu. Ancak ben aralarında defansif özellikleri açısından bile çok farklarının olduğuna inanmıyorum. Belki Çağlar, ters kademelerde daha fizikli bir oyuncudur. Ama zaten o bölgede daha çok Hazard ve Mertens gibi uzak direk koşuşu yapan adamlar değil de, kendi pozisyonunu yaratan adamlar oynadı…Bir de 4-3-3 içersinde “iki Selçuk” seçimi var ki; bu durum da kaleye uzak kalmak demektir… Her ikisi de derinde oynar, 3’lünün kenarları için gerekli tempoya ve koşu iştahına sahip oyuncu değillerdir. Bu durumda tek hücum desteği Emre’nin omuzlarına kaldı ortasahada…

Bence Kazım seçimi de daha çok defansif bir hamleydi. Semih’e nazaran topsuz oyunda rakibini daha rahatsız eden bir oyuncu diye tercih edilmiş olabilir… Sonuç olarak, hemen her hamle “gol yememe” orantılıydı. Becerebildik mi? Hayır… Sonuna kadar “eyvah diyoruz!” kafasında maç izledik.

Neyse ki, eli yüzü düzgün iki ataktan birinde; Arda rakibini çocukluğuna kadar gönderdi, sonrasında Burak’ın harika uzak forvet koşuşu ve son dakikalardaki Seedorf-1997 dejavusu; 1 puan… En iyi 2. olma ihtimali zor, İsveç bizden 2 puan yukarıda ve bir maçı eksik. Kalan maçlarına baktım da, en iyi 2. olmuşlar bile aslında… Almanya ve Avusturya karşısında da beraberlik yetebilir, diğer iki maç kazanıldığı takdirde baraj maçlarına kalırız… Ama böylesine maçlar takıma güvensizlik getirir. Keza Almanya maçı sonrası Azerbaycan’a kaybedilmişti… Bugünkü beraberlikle sanki direk baraj maçlarına kaldık gibi bir görüntü çizilse de, gelecek maçlarda yine aynı güvensizlikle ters skorlar alınmasından çekinmiyor değilim…

Tuttuğum takımdan giden oyuncu adedi ile milli takım desteğimi orantılamam. Yani her zaman ikisini birbirinden ayırmışımdır ancak; şu Necip milli takıma alınmıyorsa yabancı kontenjanını kaldırın bir zahmet.

25 yorum:

borasahin dedi ki...

Sonucu aldik mi dersek aldik ama genel goruntuyu ben de hic begenmedim. 60. dakika civar resmen ceza sahasina otobusu cektik.

Tansu Polatkan iyidir yaw, yapma, keske onun gibi mac anlatan ciksa, genelde kendisi Besiktas maclarini anlatirdi, ozellikle radyoda filan, o yuzden Tansu Polatkan benim en sevdigim spikerdir diyebilirim :)

Selcuk Sahin bir zamanlar onemli yetenekti ki umit milli takim yillarinda kendisini cok begenir ve 1. transfer edilecek oyuncu olarak gorurdum, simdi sadece fizigiyle savunma onunde is yapan bir adama donmus, gerci bu isi iyi yapiyor simdi, ama enteresan...

Serdar Kesimal her gecen gun koftiden bir oyuncu olmadigini gosteriyor. Bu oyuncuyu kacirmak bizim takim icin cok kotu oldu.

Sana katiliyorum, Caglar Birinci'yi niye oynattilar hic anlamadim, bare Egemen oynasaydi. Cagdas kac kere GS'da oynadi? Ismail bu ortamda bile bek pozisyonunu alamiyorsa sapkayi onune koyup dusunmeli. Onumuzdeki sezon benim acimdan Ismail icin son sans. Bir farklilik yaratamazsa, bu pozisyona baska bir oyuncu dusunmeliyiz.

Umut Bulut varken Kazim'in niye oynadigini da anlamadim. Kazim kotu oynamamis olabilir ama Umut surekli oynayan bir oyuncu, Kazim'in ondan ne ustunlugu var ki? Biraz daha janjanli o kadar, isin efektiflik tarafina bakarsak Umut en azindan skora daha yakin. Kosuysa kosu, gorev anlayisi ise gorev anlayisi. Kazim kotu oyuncudur diye soylemiyorum, aslinda "yipratici" olarak kullanilirsa faydali, fekat boyle adamlarin kendi taraftarini da yipratma potansiyeline yuksek, yoksa Kazim'dan yaraticilik beklemeyeceksin. Bu baglamda yipratici oldugunu, baska birsey olmadigini kabullenmis adam daha iyidir. Kazim'a onu da begendiremeyebilirsin. Bizim takimda da yipratici karakterli bir adam olsa fena olmaz.

Cartalete dedi ki...

Bir yanlış anlaşılmayı düzelteyim; Tansu Polatkan gibi gelmeye başladı derken, sanki 90lı yıllarında başındayız gibi hissettim kendimi yani... Yoksa Tansu Abi'yi ben de çok severim. "Vuruuş yandan dışaraaa" :)

Bence de madem savunma hamlesi yapılacak; son dönemde bekte oynayan ve daha futbola sıcak olan Egemen tercih edilebilirdi. Çağlar tam arada birşey oldu yani...

Bu arada bence İsmail son dönemde gayet geliştirdi bek oyununu, ama nedense kabullendiremiyor.

borasahin dedi ki...

Ismail'in son gunlerdeki performansina cok dikkat etmedim, o yuzden birsey diyemeyecegim ama fizik olarak bir gelisim yok, onu soyleyebilirim.

Emre-Selcuk S-Selcuk I orta sahasi ile kolay kolay ucuncu bolgeye gecemezsin. Hangisi hucuma katilacak? Bu oyuncular belirli bir yere gelir orada dururlar, broken bir takim havasi yaratirlar, ancak bekten katki gelmesi lazim ki o goruntu bir nebze dagilsin. Ne geriden bir kosucu, ne bir dripling yapan ne de verkaca giren cikar, olsa olsa belki bir dereceye kadar Emre yapabilir ama onun da yeterliligi tartismali, ayrica skor yapabilecek biri de yok.

Selcuk gencliginde baklavanin tepesinde oynardi, fakat o pozisyon icin yeterli yaraticiligi bence yoktu. Genc milli iken Av. Sam. finale ciktiklari turnuvada birkac macini seyrettim, mesela o zaman bu oyuncuyu transfer edelim diye dusunmedim, dikkatimi ceken yonu kosu kapasitesi oldu fakat bir hucuma donuk orta saha oyuncusu icin yeterli yaraticiligi yoktu. Senol Gunes ondan deep lying playmaker yaratmayi basardi. Neyi dusundu? Selcuk'un temposundan faydanlanmak istedi, bu surecte Selcuk da bu bolgenin istedigi defansif gelismeyi gostermeyi basardi. Selcuk'un bundan baska bir pozisyonda verimli olabilecegini dusunmuyorum. Mesela uclu orta sahanin kenarlarinda bence is yapmaz, bugunku rolu gibi, forvet arkasi da is yapmaz. Hurser Tekinoktay, kendisini kesfeden ve calistiran hocalardan biri yanilmiyorsam, forvet arkasi oynamasi gerektigini iddia ediyormus, bence o bolgenin hic adami degil :) Ilk Belcika macinda da boyle bir sag ic rolu vardi ve islevsiz kalmisti, o zaman gorev bolgesine oldukca sagdikti mesela sag bolgenin disina cikmadiydi, bugun daha gezgin bir rol sergiledi, bu da biraz kendine guvenden insanlarin onu kabul etmelerinden kaynaklaniyor diye dusunuyorum yoksa Emre varken o kadar cok topu gormeyebilirdi.

Ozetle Selcuk bir deep lying oyun kurucu olarak gercekten onemli bir oyuncu. Orta sahada ikili olacaksa partnerinin yapisi onemli; cunku Selcuk TS'da tempoyu belirleyen adamdi, her topa ayagini sokuyordu, bu durumda partnerinin taca cikmamasi lazim. Mesela bizde de Tayfur gelene kadar Guti ayni seyi yapiyordu ama arkasinda bir koruyucusu vardi, Selcuk da o yoktu, hatirladigim kadariyla Colman daha onde pozisyon alip ilk toplara basiyordu. Uclu orta saha dusunuluyorsa iki tane ic oyuncusu dusunulebilir, sirayla hucumu forse eden ya da Barca tarzi bir yapilanma ama oyle orta saha oyuncularini nereden bulacaksin. Yani aslinda GS'in da Selcuk'tan faydalanmak istiyorsa orta saha yapisi uzerinde iyi dusunmesi gerekir.

borasahin dedi ki...

Bi' GS kadrosu yapasim geldi :)

Arda---Yabanci----Yabanci
--Kalstrom------Yekta----
----------Selcuk---------
Yabanci-------------Sabri
-----Yerli---Yabanci-----
------Yabanci Kaleci-----

Selcuk ortada Kalstrom solunda Yekta saginda iyi bir orta saha olabilir gibi bir tahminim var. Oyunculari bir sezon takip etmisligim yok ama sanki edindigin izlenim boyle bir orta saha kurgusunun etkili olabilecegi yonunde.

Eger bu orta saha kurgusunu olusturabilir ve diger bilesenler de ona gore secilip dusundugum gibi cikar da is yapmasi saglanabilirse bence fena bir takim olabilirler.

Sol beke kesin transfer yaparim. Yerli stopere Ersan gelirse Servet'le forma rekabetine girerler, yine de 5 tane yabanci lazim, az degil :)

Cartalete dedi ki...

Selçuk konusunda aynen katılıyorum. İlk Belçika maçında da sağiç oynamıştı, baya atıl alanda kalmıştı Selçuk verimliliği de düşmüştü. Sonra 4-2-3-1'e geçince maçı çevirdik. Aslında milli takım 2'li ortasahaya çok yatkın, şu 4-3-3'ü hiç bir zaman beceremedik gitti. Bir tek Almanya ile oynanan yarı final maçında iyiydi takım. Ama orada en azından daha ideal tercihler vardı.

Elmander'den sonra Galatasaray'ın da 4-2-3-1 oynayabileceğini düşünüyorum ben. Kallström soliç oynaması kadar ikili ortasahanın Scholes'u olarak da kullanılır bence. Selçuk'la iyi bir ikili olabilirler...

..........Yabancı
Sabri Yabancı Yerli H.Balta
......Selçuk Kallstörm
..Kazım ..Elmander. Arda
..........Yabancı

Şu halde 5 yabancı var. Arda bence gider, oraya da yabancı almak elzem olur :)

borasahin dedi ki...

Benim Selcuk'un partnerinin kim olacagi ve pozisyonu konusunda suphelerim var acikcasi. O yuzden Selcuk'un Besiktas'a transferinden tam emin olamiyordum, rolunden dolayi degil, pozisyonundan / mevkisinden dolayi.

Mesela Dortmund'da Nuri ve Bender ikilisi var, Nuri direk savunmanin onunde degil, arkasinda Bender ile oynuyor. Yanlis miyim? Seyretmedim ama okuduklarim bu yonde.

Selcuk TS'de oynarken kendisi en arkada onunde Colman var, yanlis miyim? Bir nevi Roma'daki Rossi gibi ya da Milan'daki Pirlo gibi, geriden oyun kurucu.

Bir onceki Avusturma milli maca bakiyorum, orta saha Nuri - Selcuk, macin yildizi Selcuk, Nuri silik kalmis (Avusturya macinda gordugum kadariyla Nuri yeteri kadar topla bulusamadi, biraz atil kalinca tabii isin mucadele tarafinda siritti). Simdi Nuri oyun kurucu tarzinda bir oyuncu, yani pas dagitim merkezi, ee Selcuk da ayni sekilde, ikisi de topu istiyor. Simdi nasil olacak? Bence burada bir dilemma yatiyor olabilir, yani Selcuk ve Nuri ikilisi sanki bana dogru bir ikili olmayabilirmis gibime geliyor.

Buradan Kalstrom'e gelirsek Kalstrom'un gerisinde yanilmiyorsam Tulalan vardi. Tulalan tam bir oyun kurucu degil. Aslinda organizator Kalstrom yani bir diger anlamiyla oyun kurucu. Yine de bu oyunculari tam tanimamakla birlikte sanki Kalstrom daha baska isleri de kovalayabilir, Nuri kadar sik pas yapan bir oyuncu degil, yani sahada topla bulusma orani o kadar yuksek olmayabilir, o yuzden Kalstrom - Selcuk sanki Nuri - Selcuk'dan daha iyi olabilirmis gibime geliyor fakat yine de burada bir soru isareti birakiyorum.

Selcuk'un bizim takima transferinde mesela Necip'le daha iyi bir ikili olabilir hissim vardi, tabii daha kotu olma sansi da var, ama Necip Selcuk'un bir mactaki topla bulusma sayisinda dusum yaratmaz, yani Nuri ya da Kalstrom gibi onun toplarina sahip cikmaz, sadece futbolu su an icin yeterli olmayabilirdi. Necip simdi kendini savunma onune atti. Selcuk'ta oraya geliyor. Kendini biraz ileri atsa nasil olacak? Ya da Selcuk kendini biraz ileri atsa ne olacak? Teorik olarak daha uygun gorunuyor ama pratik olarak bazi suphelerim var, fakat yine de muthis bir transfer olurdu tabii. Pektemek haricindekiler ya tutarsa mantigiyla yapilmis adamlar :)

Cartalete dedi ki...

Selçuk Beşiktaş'a gelseydi, 4-3-3 anlamında çok güzel olurdu aslında. Selçuk Busquets gibi savunma ile ortasaha arasındaki pas bağlatısını sağlardı. Fernandes ya da Guti de, işin forvet aktarımını yapardı. Kademeli şekilde ayağa oynayan ve sağbekinde de, hücum üçlüsünde de yabancı oynatma lüksüne sahip olurdu takım.

Neyse ben şu Sidnei raporunu hazırlayayım :)

Bukan dedi ki...

Necip konusunda yorum yapayım sadece bende. Bir örnekleme ile şu an yurt dışında çok önemli bir firmada bölge müdürlüğü yapan akrabam üniversitede okurken staj döneminde tanıdık bir firmanın Ceo'su ile işle ilgili sohbet ediyorlar. İşte adama soruyor üniversite bitiyor ne yapmalıyım nereye iş başvursunda bulunayım. Ceo'nun söylediği ise şu kurumsal yabancı bir firmada işe başla veya yurt dışına açıl.Türk firmalarının en kurumsalında bile ahbap çavuş ilişkisi önemlidir. Asla istediğin yere gelemezsin. Ve o adamın sözünü dinleyip yurt dışına gitti ve şu an bir kaç sene içinde Türkiye'nin sayılı firmalarından birinde isterse direkt Ceo olarak başlayabilir. Mesela örnek Mehmet Topal. Ama burdan Necip'in Türkiye'de kalmasını isterim bir Rıza Çalımbay misali ama giderse de kırılmam. Ayrıca Necip Milli takımda oynamasada Beşiktaş'ta bizim milli takımımız sorun yok Mustafa :)

Cartalete dedi ki...

Bukan,

Aslında çok sorun etmiyorum zaten oynayıp oynamamasını. Sadece kendi motivasyonu açısından üzülüyorum.

Zaten benim o cümlede asıl anlatmak istediğim, bu yabancı sınırı milli takıma oyuncu çıksın diye konulmuyor mu? E Necip gibisi çıkıyor da, kadroya bile alınmıyorsa ben niye sağbekte Erhan Güven'i, Ekrem'i falan izliyorum :)

borasahin dedi ki...

Bence Necip ve mill takim konusunu abartmamak lazim. Su anda o pozisyonda cok fazla sayida oyuncu var ve Necip'te henuz kendini tam olarak tum Turkiye'ye ispatlamis degil, ayrica futbolu da hala gelisme asamasinda, dolayisiyla su anda cagirilmamasini normal karsiliyorum. Caglar Birinci gibi hata yapmasini istemeyiz, daha erken...

Selcuk'u 'Busquets'vari bir oyuncudan ziyade daha oyun kurucu karakterde goruyorum mesela Roma'daki Rossi gibi. Enisonu Selcuk'la ikili orta saha yapmak uclu yapmaya gore daha kolay bence.

Bu arada U19'larin son Macar macini tam seyredemedim ama hoca bizi duymus ki Orhan'i yedege cekmisti, bence Macar macinda sonradan oyuna girince daha iyiydi. Orhan yerine o bolgeye fiziksel bir sahsiyet koymustu. Servan Tastan iyi bir oyuncuya benziyor. Bu elemani takip etmek lazim. Ernst yerine mesela olabilir. Orhan kadar yumusak gorunmedi ama daha enerjik ve fiziksel olarak varligini hissettiriyor. 92 jenerasyonu gercekten iyi bir jenerasyona benziyor, Gokhan Tore de olsa belki yaraticilik konusunda da sikintisi olmayacak.

Cartalete dedi ki...

Bence 4-3-3'de, denge unsuru oluşturacak bir sağiç aranıyorsa, Necip bu konuda diğer opsiyon oluşturan oyuncuların hepsinden öndedir.
Topal ve Selçuklar daha çok derinde oynadığı zaman fayda sağlayacak tipte oyuncular. Necip'in bölgesinde ise Hamit ve Topuz varmış gibi gözüküyor. Rakibe göre Hamit daha iyi tercih. Ancak mesele dengeli ve mücadeleci bir 4-3-3'se Necip bugünden düşünülür. Bazen öyle pozisyonlarda bir oyuncu hızlı yükselir ki, daha fazla gelişmesini bekleyemezsin. Serdar Kesimal de öyleydi mesela, sezon başında buralarda adından sıkça bahsettik. Çok geçmeden değişilmez oyuncu oldu milli takımda.

Ama herşeyin dışında, Necip - milli takımın sık dillendirilmesini ben de istemem aslında. O yüzden bir cümleyle geçtim ben de :) Necip üzerinde gereksiz baskı oluşturmaya gerek yok. Sessiz, derinden ve yavaş yavaş yükselmesi hayrına olur.

92 jenarasonundan asıl kaçan adam Nadir Çiftçi'ymiş. Son maçta Bekdemir oynadı forvet arkasında. Yetenekli oyuncu ama takım oyununu sekteye uğrattı. Nadir o bölgede çok etkili isim. Bence Almanya karşısında Bekdemir oynayacaksa kenarlarda oynamalı, Nadir forvet arkası pozisyonuna dönmeeli...

Bukan dedi ki...

Doğru diyorsun.Yabancı sınırlaması gereksiz çünkü yerli futbolcularda iyi olan değil amcası dayısı hocası olan oynuyor.Milli takım açıklanıyor kadroya bile bakmaya gerek duymuyorum çünkü hep aynı kişiler iyi de olsa kötü de olsa kadroda yeri garanti böyle bir şey olamaz.
Türkiye'de şöyle bir durum var geçen Hakan Şükür güzel özetledi hemen doyuma ulaşıyorlar ve tıkanıyorlar. Fenerin alt yapısında oynayan bir tanıdık vardı Van Hooijdonk döneminde herkes antremanı bitirir giderdi o antremandan sonra 1 1.5 saat frikik çalışırdı. Hatta şöyle diyim sana 90lı yıllarda Hollanda milli takım antrenmanına izledim Fulya'da ve o zamana kadar bir çok Beşiktaş antrenmanına giderdim. antrenmanını biter kimse özel çalışmaz hemen soyunma odasına giderdi.15 16 sene önce bile Hollandalı topçular antrenman bittikten sonra 1 saat özel idman yapan topçular vardı. Hem milli takımlarda ahbap çavuş ilişkisi var hemde iş disiplini yok o yüzden sürekli başarı gelmiyor. Bu arada Sidnei izledin mi nasılmış ?

Cartalete dedi ki...

Yazıyorum şuanda Sidnei konusunu.

borasahin dedi ki...

Haklisin ama Serdar'la Necip'in pozisyonlari tam olarak ayni degil. Serdar'in pozisyonu stoper ve kabul edersin ki su anda o bolgede buyuk bir eksiklik var. Yillardir 2 tane adam cikmadi, dolayisiyla bu pozisyonda kim yukselirse kendisini milli takimda bulmasi mumkun. Serdar'a da bir sans geldi ve iyi kullandi, mesela Ersan Hollanda macindan once sakatlanmasaydi belki de Servet'ten formayi almisti ya da Serdar yerine bugun o oynuyor olabilirdi. Su an goruntu itibariyle iyi cikis yapan bir oyuncu milli takimdaki stoper formalarindan birini alma sansina sahip, en kotu yedek olarak gelir.

Necip'in durumu ise farkli. Bu ulkeden orta saha oyuncusu rahat cikiyor. Mesela defans oyuncusu bulmakta sikinti cekiyoruz, su anda bir tane sol bek olsa formayi alacak. Daha once de sag bek bulamiyorduk, simdi 2, 3 tane var. Necip'in onunde de oyuncular var, savunma onu desen daha henuz yeterli degil, sag ic pozisyonu olabilir ama bence Topuz su anda daha onde, daha tecrubeli, keza Hamit var diyorsun, sakatlanip oynamayacagini bilmiyorlardi, o yuzden cagirmamalari normal. Necip bu bolgede formanin aslanin agzinda oldugunu bilip daha cok calismasi lazim, bu onun icin arti yonde bir motivasyon, daha erken. Ayrica hoca direnc koymak degil pas yapmak istemis, Selcuk tercihi bunu gosteriyor, ne derece basardi, basaramadi o ayri bir konu.

tannhauser dedi ki...

hepsi bir yana, spor kamuoyunu on yıldır meşgul eden sorunun zaten malum olan cevabı da deneysel olarak ortaya konmuş oldu: "milli takıma o kadar hoca geldi geçti, hiçbiri i.üzülmez'den vazgeçemedi. niye abi yea?"

Cartalete dedi ki...

Daha önceleri Necip ve milli takım konusunda bir yazı yazmıştım. Hiddink'in kafasında 4-2-3-1 vardı o dönemler ve Necip'in alınmaması normaldi, yazının temelinde de bu vardı.

Ancak A Planı 4-3-3'e döndüyse, Necip gibi o 3'lünün her bölgesinde oynayabilecek; "bana göre" sağiçte Hamit'ten sonra 2. seçenek olabilecek bir oyuncu kadroda tutulmalı. Necip tam olarak halen gösteremese de, iç oyuncusu anlamında çok acayip özelliklere sahip. Sadece Türkiye değil, bence birçok kalbürüstü milli takıma da girer yani. İtalya, Portekiz'e falan girer mesela. Arjantin de olabilir :)

Ama dediğim gibi, çok da takmıyorum aslında.

Solbek konusunda da İsmail kabullendiremiyor ama cidden gelişti. Son Antep maçında Cenk Tosun, Popov arasında ters kademe bile alıyordu. Bir de oyun zekası yönünden de kademe atladı. Mesela top uzak bölgedeyken kendini solda boşa çıkarabiliyor. Eskiden sadece yakınındakiyle 2'ye 1 yapıp bindirme yapıyordu.

borasahin dedi ki...

Hocanin kafasinda belirli bir plan oldugunu sanmiyorum, macina gore dusunuyor. Bu mac kendine gore top yapmayi dusundu, ona gore oyuncular secti, zaten Emre ve Selcuk formaya en yakin oyuncular, daha onceden oynamisliklari ve kendini kabul ettirmislikleri var, bir de kafa topu tehlikesine karsilik uzun boylu bir savunma onu oyuncusu yerlestirmeyi dusunmus.

Necip'in boyle yetenekleri olabilir ama su anda bunlari gosteremedikten sonra bir anlami yok diye dusunuyorum, zaten onlari gosterdiginde kendini milli takima sectirecektir. Altyapidaki Necip'i bilmiyorum, benim bildigim Necip gecen seneden biraz aklimda kalanlar ve bu seneki Necip. Bunun uzerinden yorum yapiyorum. Evet bazi sinyaller verdi ama su anda Necip icin cok muhtesem bir ic oyuncusu diyemem, ayrica bir ic pozisyonu dusunursem onu da solic yaparim :) Potansiyel olarak olabilir ama her zaman realitedir gecerli olan, su anda kendi adima Necip niye secilmemistir diyemem.

Ismail kendini gelistirmis olabilir, bilemiyorum, son maclarini cok ciddi gozle takip etmedim. Bu durumda Hiddink gibi bir hoca niye sans vermiyor sorusunu sormak lazim?

Ilyas dedi ki...

Uzun zamandir milli takimimizin gördügüm en kötü maciydi, hareketlilik yok, hic bir kreatif güc yok, gerci Mehmet Ekici oyuna girdikten sonra bunu degistirmeye calisti. Takim hucumu da felaket kötüydü, topu aldigimiz anda öne kosan yoktu, bununla beraber tabiiki pas yapabilecek oyuncu olmuyordu, anliyacaginiz topu alan ayvayi yiyordu. Ne kadar dua etsek azdir, allah bizi dün felaket kurtardi.

Kadro secimine bakarsak zaten tam bir fiyasko. Sanki Besiktas ligde Galatasaray'dan daha kötü durumdaymis gibi bir tablo vardi.
Kazimin, Caglarin ve Sabri'nin bu takimda yeri yok bana göre, sonradan birde Buraki cikararak adeta yüzüne tükürmüs gibi oldu (bu arada kendisini cok gelistirmis, defans oyunu cok iyiydi), Kazim kamerala ilk sari Kart yedikten sonra göründü, oda 37'nci dakikadaydi, gerisini siz düsünün.

Bora,
Selcuku pas yapmak icin oynatmis diyorsun, neticeye ulasmadik sürece, yani ileri gidemiyince, ne isime yarar pas yapmak, tamamen kendi yari alanimizda paslasadurduk.
Necip'in yerinde cok fazla oyuncu var diyorsun, hic biri Necip kadar kosmuyor, bana göre Necip dün aksam fark yaratirdi.

Hiddink'e gelince sanki bilerek provoke ediyor, kadro secimiyle, konusmalariyla vesaire... coktan Chelsea gitmis akliyla, ama en azindan Gökhan Töre'nin isine yarar, kendisine A takim kapisi acilmis olur o sayede.
Bir Nuri Sahin etkili kullanamayan bir adama söyliyecek söz bulamiyorum!

Selcuk Inan konusunda, fizik gücü olan bir oyuncu, ve oyun kurmayi seviyor. Zaten Nuri ile ikisi ondan uyusmadi bana göre, ikisi de pas trafigini yönlendirmek isteyen oyuncular. Dortmunda Bender - Nuri ikilisindede öyleydi, Bender genelde pis isi yapar, yani toplari kapar, Nuri'ye aktarirdi. Real Madridede Khedira - Alonso ikiliside öyle, Alonso daha teknik ve pas trafigini kontrol eden, Khedira'da top kapan. Bizdede Necip - Fernandes örnegi verilir sanirim, sizce?


Son olarak,
bana sahsen u19 milli takimimizi izlemek cok daha fazla zevk veriyor ;)

Cartalete dedi ki...

Bora,

Aslında Almanya maçında da istediği şey topa sahip olmaktı, tutmadı. Burada da aynı heves doğmuş olabilir, ama yine tutmadı :)

Sağbekin Sabri'ye kalması ile birlikte, en azından diğer bekin stoperimsi olmasını istemiş olabilir. Ama bu bağlamda da Çağlar yine yanlış seçim bence Egemen varken.

Aslında Hiddink İsmail'i ısrarla alarak, bizimkilerden daha çok değer veriyor bile denebilir zaten. 2 ay önce yuhladık yani adamı...

Ortasaha ve hücum kurgusu da;

Necip-Selçuk-Emre
Burak-Semih-Arda

olsaydı daha tehditkar bir takım olabilirdik. Topa sahip olunmak isteniyorsa, Burak tek forvet arkasında; Arda - Ekici de olabilirdi...


İlyas,

Ben provoke ediyor diyemem aslında, başından beri ilginç kadrolar görebiliyoruz. Azerbaycan mağlubiyeti sonrası farklı bir arayışa girmişti zaten. Şuana kadar ne denli bir çözüm bulundu bilinmez. İstediğini alma konusunda son 2 maç olumlu olsa da, genel gidişatı ben de beğenmiyorum.

U19 takımı çok güzel evet, Almanya maçını daha çok merak ediyorum ben de zaten :)

borasahin dedi ki...

Ilyas ve diger arkadalar,

1. Ben futbola objektif olarak bakmaya calisiyorum, evet Besiktas'liyim ama benim icin once gelen futboldur, o yuzden GS kadrosu da yapabilirim, FB ve Tavsanli Linyitspor da... :)

2. GS'nin yerli kadrosu bizim kadrodan daha iyi diye dusunuyorum, o yuzden daha cok oyuncu cagirilmasi normal. Sabri keske bizde olsa, mesela... Buyuk ihtimal sen Ekrem'i tercih ediyorsundur? ;) Bir baska ornek, Kazim'i Nobre'ye tercih ederim. Ayrica Kazim'in oynamasini da elestirdim.

3. Ben bu orta saha kurgusu dogru demedim, biraz daha yukarilari incelersen gorecegini umuyorum.

4. Necip'in senin soylediklerinin aksine cok kosan bir oyuncu oldugunu dusunmuyorum. Buna dair elinde veri var mi? Mesela mac basina kac km kosmus? Ben o istatistiklerde hep baskalarini onde goruyorum. Mesela begenilmeyen Onur her zaman en tepelerde cikiyor. Oyun icinde de hic durdugunu gormedim adamin. Mesela cok kosmak veya kosmamak degil. Tabii ki onemli bir kriter ama en onemlisi ne kadar is yaptigin.

5. Necip kotu oyuncudur hicbir zaman demedim, ama TR'de bir suru iyi orta saha oyuncusu var, senin onlardan farkli birsey yapman lazim. Necip daha 20'li yaslarinin basinda, onunde uzun bir yolu var, yavas yavas sindire sindire yapsin daha iyi. Ne bu siddet bu celal? Batuhan'i 16 / 17 yasinda milli takima koydular da ne oldu? Nuri Sahin 17 yasinda milli oldu, bir de ustune Almanya'ya gol atti, sonrasi ne oldu, ondan sonra kac sene kendine gelemedi, aceleye ne gerek var?

6. Takim taraftarligi ile bakmak iyi sonuclar vermiyor, yok ondan o geldi, bundan bu geldi, bunlarla bir yere varamayiz, kimsenin Besiktas dusmani oldugunu sanmiyorum. Bu takimdan zaten cagirilabilecek 3 tane oyuncu var: Cenk, Ismail ve Necip.

Cartalete dedi ki...

Alt milli takımlarda kayırma olabilir belki. Ya da yeterince araştırmamazlık, ezbercilik söz konusu olabilir... Ama ben de A Milli takımda öyle bir şeyin olacağını düşünmedim hiç. Necip'in de olmama nedenini, ben de sadece futbol normlarına bağlıyorum.

Aksini iddia etsem de, Bora sana da bu konuda çok haksızsın diyemem aslında. Sonuç olarak tıpkı Aurelio'nun oynatılıp, Necip'in buhranlı dönemden uzak kalması yararına olduğu gibi, milli takıma da her anlamda eli güçlenmişken gitmesi daha faydasına olur.

Ama işte, Orhan Gülle'nin bile düşünüldüğü Hollanda maçına bile alınmamıştı. Yani böylesi bir oyuncuya milli takım umudu verilmedikten sonra, yabancı kontenjanıyla Türk oyunculara bağımlı kalınmasının manası yok. Zaten gurbetçi oyuncular ve kalıplaşmış oyuncular arasında gidip geliyoruz, milli takıma oyuncu vermek zor.
Benim cümlem buna bağlanıyordu aslında, tartışma öyle çıktı :)

Yeterki Beşiktaş'la A planında kalsın, gelişime devam etsin. Gerisi kolay, gerilime gerek yok :)

borasahin dedi ki...

Beyler :)

1. Sabri varken boylesine kritik bir macta Ismail'i tercih etmemesini ben de anlayisla karsiliyorum. Ama Caglar Birinci'nin niye oynadigini bilemiyorum, evde surekli kendisini elestirdik, bilmiyorum kayit mi yapmamiz lazimdi :), ilk pozisyonda hata yapmasini bekliyorduk ki yapti, ben de Egemen'i oynatmasini beklerdim. Bunu da soyledigimi hatirliyorum. Acaba Hazard karsisinda cabukluk sikintisi mi yasar diye dusundu? O zaman niye Ismail'i oynatmadi diye sorulabilir? Sanki Caglar cok mu bire birde basarili? Caglar yerine Ismail'i her halukarda dusunurdum. Belki de bir hata yapip yipranmasini istemiyor cunku onu gelecegin sol beki olarak goruyor vs. Bazi hatalar var, yillar boyu demoklesin kilici gibi tepende dolasir. Mesela Fevzi'nin GS macinda yaptigi gibi. Oynamamasi daha iyi bile olmustur, bosverin :)

2. Kazim tercihinin sebebi daha yipratici bir oyuncu ile oynamak istemis olmasi diye dusunuyorum, Semih kaleden uzakta rakibi yipratan bir oyuncu degil, pres gucu olan bir oyuncu da degil. Ben Umut'u dusunurdum.

3. Hiddink'in top yapma plani ise yaradi demedim, oyle birseyler dusunmus olmali dedim.

4. Takimin oynadigi oyunu ben de hic begenmedim ve bunu da dile getirdim. "Sonucu aldik mi dersek aldik ama genel goruntuyu ben de hic begenmedim. 60. dakika civar resmen ceza sahasina otobusu cektik." Yorum 1 yaw :)

5. Ramshackle orta saha kurgularini ben de hic tasvip etmiyorum. Bence milli takimda M. United gibi her mac farkli bir yapi denemek yerine belirli bir sablon uzerinden gitsek daha iyi olur. Burasi bir kulup takimi degil, Hiddink'in takima o kadar hakim olmasi da mumkun degil. Selcuk S ortaya geciyor, Selcuk I baska yere filan derken takimin ekseni bir anda kayiyor. Ben de senin orta saha kurgunda Necip yerine Topuz ya da Ekici'den birini dusunebilirdi diyeyim. Veya ikili orta saha yapacaksa Emre'yi oynatmayabilirdi vs. vs. 2002 yili dunya kupasi sirasinda bir not almistim, tam hatirlamiyorum, ama suna yonelik birseydi: Bazi (milli) takimlarda ayni pozisyonda oynayan birden fazla iyi oyuncu oluyor, teknik direktorlerde birini oynatmamazlik yapmamak icin boyle kendilerine gore icatlar yapiyorlar. Radikal olmazsan... Selcuk - Emre bana onu hatirlatti.

6. Alt milli takimlarda zaten boyle birsey var. 88 dogumlular Av. Sam. oldu, Nuri disinda hangi oyuncu su anda var? Mustafa Pektemek de 88 dogumlu. Ya da 85 dogumlu Gokhan G. adam bir kere milli olmamis, Orhan Sam o kadronun direk sag stoperiydi. Alt milli takimlarda sana katiliyorum.

7. Aynen oyle, Necip iyi ki korundu. Ben bazen Ismail / Uzulmez konusunda da Denizli'nin benzer birsey yaptigini dusunuyorum. Ismail'i ben de begeniyorum, hatta kisilik olarak zerre tanimamama ragmen aldigim elektrik cok pozitif.

8. Orhan'a umut verilme hadisesinde Necip'in seni zaten biliyoruz dedikleri soyleniyordu? Eger oyle degilse yanlis yapmislar. Simdi soyle birsey var: Necip'in albenisi olan bir oyuncu degil. Orhan Gulle'yi bakiyorsun top kontrolu, bileklerine hakimiyeti, paslari filan insanlarin bir orta sahadan gormeyi hemen bekledikleri seyler. Bazi oyuncular daha yavas gelisirler ama daha saglam gelirler. Ben Orhan'i 2 sene once seyrettim ve Besiktas'ta ilk 11 baslatirim dedim, ama gecen zamanda onun buyuk bir ilerleme kaydettigini dusunmuyorum, kendini cok teknik filan zannediyor, yuz ifadelerinden belli, o kadar bir oyuncu degilsin, o fizik gucunu kullanmanin yolunu bulmasi lazim yoksa siradanlasir.

9. Necip bence iyi gidiyor, hic acelesi yok, onumuzdeki senede cagirmasalar sorun degil :)

Ilyas dedi ki...

Bora,

öncelikle söylediklerine saygi duyuyorum, tabiiki herkesin baska bakis acisi vardir :)

Bende mesela Ekrem karisiyim, hatta kontrat uzatmalirini hata olarak görüyorum, ama Sabriyide istemem acikcasi, Besiktas'in ve türkiyenin sag bek problemli olmasi bir gercek, ama mesela Orhan Sam'i oynatabilirdi dün, Kazim'in yerinede Ibrahim Akini oynatirdim. Kazim'in Nobreden kat ve kat daha iyi oldugunu kabul ediyorum, ama söylemek istedigim, o formayi perfomansiyla giymeyi hak eden cok daha fazla oyuncu var.

Besiktas'in yerli kalitesinin de malesef Galatasaray'dan cok daha kötü oldugunu kabul ediyorum, zaten ben Besiktas'tan su su alinsin demiyorum, hak eden giysin diyorum, bana görede Servet, Sabri, Kazim ve Caglar hak etmiyorlar, cünkü perfomanslari ortada, Servet'i yinede anlarim fazla alternatif yok.

Necip konusunda sana katilmiyorum, ben hemen hemen her maci izlemeye calisiyorum, ve Necip'in herkesden daha fazla calistigini ve kostugunu düsünüyorum, kac kilometre kosdugunu maalesef bilmiyorum, acikca dikkat'da etmiyorum, ama netice olarak cogu oyuncudan, ve özellike dünkü kadrodan cogu kisiden daha etkili olcagini düsünüyorum. Ama Cartalete'nin dedigi gibi Besiktas'a faydali olsun daha iyi, en azindan olasi sakatliklar gecirmez Milli Takimda :)

Nuri konusunda bence genc yasta oynamasi hic de kötü degildi, zaten ilk onbirde oynayan birisi degildi (hem kulübunde hem milli takimda), genellikle sonradan giren ve daha fazla tecrübe edinendi, ondan sonra Milli takima davet edilmedi, o'da Teknik Direktörün takdiri ve karari.

borasahin dedi ki...

Ilyas,

Tesekkurler, senin de yorumlarina saygi duyuyorum.

Yalniz son paragraf icin birsey diyecegim. Nuri'yi o zaman oyle bir lanse ettileri ki: "the next big thing" seklinde... Sanirim Fatih Terim vardi basta, iste artik takimi Nuri uzerine kuracagim filan, yani oyle sonradan oyuna girecek gibi durmuyordu...

Bir de Sifo Mehmet'i hatirlar misiniz? O da gerektigi kadar milli olmamistir. Onun tam isindigi sirada bir mac oynadik Almanya ile, Sifo da cok iyi oynuyordu, sakatlandi, sonra bir daha da duzgun bir sekilde oynayamadi. Mehmet hic tartismasiz ligin en iyi oyuncularindan biriydi ama Oguz Cetin daha onde goruluyordu.

Bence Alex gibi skor anlaminda ligin en iyi orta sahasiydi. Alex 5, 6 gol daha fazla atiyor. Mehmet de daha cok oyunda gorunurdu. Benim nazarimda Sergen ve Oguz da dahil olmak uzere en iyisi Sifoydu.

Ilyas dedi ki...

Sana Nuri konusunda hak veriyorum, takim onun üzerine biraz erken kurmaya baslamislar zamaninda :D, ama ne mutlu su aralar "The next big thing" olmaya somut adimlarla ilerliyor. Malesef bu son senelerde nice sunu bunu yapacam deyip arkasinda durmayanlar gördük (Terim vs vs)