Sidnei Raporu

Beşiktaş için alışılmışın dışında transferler oluyor bu sene. Genellikle genç ve gelecek vadeden oyuncular toplandı, özellikle yerli akımı böyle oldu… Derken beklenen stoper transferi de aslında “beklenenin” aksine, genç ve zamanında gelecek vadeden stoperler arasında gösterilen bir oyuncu ile gerçekleşti: Sidnei.

Ben de dâhil olmak üzere Beşiktaşlıların hakkında çok fikir sahibi olduğu bir oyuncu değildi Sidnei, aslında transferi yapan Beşiktaşlı yöneticilerin de çok fazla takip ettiğini sanmıyorum. Mendes yakınlaşmasının bir ürünü oldu bu transfer de… Merak bu ya, ben de oynadığı son “ciddi” 90 dakikayı edinip (Stuttgart – Benfica, Avrupa Ligi Son 16 rövanş maçı) izledim. Aslında maçı izlemedim, direkt Sidnei’yi mercek altına aldım diyebilirim. Hücum oyuncularını 1-2 maçla izlemek yanıltıcı olabilir. Fakat stoperlerin belli bir standardı vardır, tek maçla bile genel oyun karakteri hakkında fikir sahibi olunabilir. Ben de Sidnei konusunda birçok soruyu cevapladım kafamda, sizlerle paylaşayım dedim…İlk intiba olarak (fiziğinden olsa gerek) sanki çabukluk sıkıntısı çekebilecek fakat kuvvetiyle rakibi yıldıran bir oyuncuymuş gibi izlenim veriyordu. Ama aslında tam tersiymiş denebilir… Kuvvetli görünmesine rağmen, fiziğini rakibi için caydırıcı şekilde kullanamıyor. Ancak vasatın üzerinde sürate sahip… Savunma arkasına atılan uzun ve derin topların hemen hemen hepsini yakaladı…

Genelde rakibinden önce topa ulaştı ve risk almaktan kaçınarak; garanti pas seçeneği görünmüyorsa topları taca gönderdi… Fakat “topa yetişen ilk isim” kendisi olmazsa, hamle konusuna çaresiz kalabiliyor… Birebir savunmada iki seçenek vardır: Ya rakibine iyi şut, iyi pas açısı vermeden, pozisyonunu kaybetmesini sağlarsın; ya da “tackle” denilen, temiz bir hamleyle topu rakibin ayağından alırsın… Sidnei iki konuda da pek iyi değil gibiydi. Kendisinden ağır olmasına rağmen Ferrari oturur, Sidnei’ye 2 yıl ders verir yani bu konuda… Birkaç pozisyonda hareketli haldeyken kolay çalım yedi ve etkili pozisyonların kalesinde yaşanmasını sağladı… Top aldırmama konusunda başarılı, hem sürat hem de önsezi bakımından. Ancak topu rakip ondan önce "kontrol" ederse, sıkıntı yaşıyor ciddi şekilde...

Ancak pozisyon alışları ve önsezileri yerinde bir oyuncu gibi görünüyor. Özellikle Benfica’nın savunması nadir de olsa öne çıktığında, dönen topları alan isim Sidnei oluyordu. Bunlardan birinde topla kendisi çıktı, ikili oyunlara girip atak başlattı. Aslında derinde oynayan bir savunmanın içinde olmasa, bunları daha sık yapabilirmiş izlenimini sundu. Benfica formasıyla attığı son gol de böyle olmuş. (Yazının sonunda gol paylaşılmış durumda, izleyebilirsiniz...) Topla ilişkileri ve kendini boşa çıkarıp pas opsiyonu oluşturması güzel özellik. Hem bu tarzı, hem de çabukluğuyla; yeri geldiği vakit Pepe gibi ortasahanın süpürücüsü olarak kullanılabilir…Eksilerini ve artılarını tarttığımda ortaya şu sonuç çıkıyor: Geçtiğimiz sezonun ilk yarısındaki, savunmaya öne atmış bir 4-3-3 Beşiktaş’ı için çok güzel transfer. Ancak, özellikle Tayfur Hoca ile birlikte savunmasını geriye atmış, ortasahasıyla defansın kopukluk yaşadığı, stoperlerin sık sık rakip hücumcularla birebir kaldığı sistem için ise muallâk bir transfer… Böyle bir kurgu, Sidnei’nin önemli özelliklerini yok sayar, zaaflarını ise daha belirgin gösterebilir. Nitekim daha çok derinde savunmayı tercih eden Benfica’nın, bir zaman sonra Sidnei yerine ondan daha geniş, uzun ve kuvvetli bir oyuncu olan Jardel’e dönmesi normal karşılanabilir. Bu durum Sidnei’nin Avrupa futboluna uyumsuzluğundan öte, sistemin ona uyumsuzluğu olarak gösterilebilir…

Guti ve Fernandes gibi oyunculardan daha iyi verim alabilmek; kanat oyuncularının geriye koşu yapacağı mesafeyi daraltmak; özellikle hücum bölgesine yapılan genç ve yerli transferlerin derinliğinden daha iyi faydalanabilmek; son olarak da geçen sezonu tamamen “çöpe atmamak” için gönlüm, savunmayı biraz öne çıkararak top aldırmayan, hatların birbirine yakın olduğu ve topa sahip olmayı öncelikli hedef belirleyen bir sistemden yana…

Eğer öyle olursa Sidnei kendini çabuk kabullendirir, “bu adamı alın!” kampanyası başlattırır. Aksi halde Sivok’u falan geçtim, Sezer bile derindeki savunmada daha makul seçim kabul edilebilir… Genelde yedekte kalır, sene sonunda sessiz sakin Benfica’ya döner gibi geliyor. Kötü oyuncu olduğundan değil, yine çok sırıtmaz ama ortaya bir fark koyamaz. Uğruna para harcamaya değecek bir oyuncu profili çizmez… Gerçi artıları, eksilerinden daha önemli "kazanılması zor" özellikler. Eksileri tecrübeyle kapatilabilir şeyler, ancak o zamana ulaşması için kendini biraz önce kabullendirmesi gerekecek Beşiktaş'ta...

Hayırlı olsun.

15 yorum:

lucarelli dedi ki...

tayfur hoca savunmayı derinde kurar gibime geliyor ama bakalım. ersan da kalmış deniyor. aslında geçen seneden daha uygun bir yapısı var savunmanın da tayfur hoca nasıl oynatmayı seçecek benim için tam bir muamma. savunmayı ileride kurmayı risk olarak görmesi yüksek ihtimal.

rivaldo dedi ki...

Ersanında kalmasıyla beraber 6 stoperimiz oldu.Söylenenlere göre Atınçda kiralanayacak.Ferrari giderse elimizde sidnei-sivok-ersan-toraman-egemen-atınç kalıyor.Acaba Tayfur hoca sivok ya da sidneiyi süpürücü ortasaha toramanıda sağbek olarak mı düşünüyor.

1)toraman-sivok-ersan-ismail
--------sidnei-----------
2)ekrem-sivok-ersan-egemen
---------sidnei----------
3)toraman-ersan-egemen-ismail
----------sivok-----------

Ve bunlara stoperde atınç ile sağ ve solbek alternatifi tanju eklenecek.Ayrıca süprücü ortasaha alternatifi olarak belki furkan kadroda kalır.

Bu durumlarda takım ismail-q7-necip-fernandes-simao-almeida 6 sı ile hücum edecek ve muhtelen iki oyuncu geride çakılı oynayacak.Aslında böyle bir oyun tarzında Necip hücumda daha aktif olur ve böylece bir önceki başlıkta tartışılan konuda cevabını bulur.Hücuma katılacak bir bek oyuncusunun ters kanadında fernandes ya da necip ikilisinden biri kayabilir.

Muhtemelen sağbek yerine bir forbvet oyuncusu daha opsiyonlu kiralanacak ya da almedanın durumuna göre daha hazır bir oyuncu alınacak.Aslında adaylarda belli diego costa ve vela.Tayfur hoca hücumda daha fazla alternatifle daha fazla hamle yapma şansı istiyor olabilir.

tearkan dedi ki...

tayfur hoca için ideal adam mevcut kadroda var aslında da işte geçen sezondan sonra kimse ona güvenip de yola çıkmaz artık. sakatlık sorunları olmasa, ferrari tam tayfur hoca'nın isteyeceği, bizim de ihtiyaç duyacağımız tipte bir oyuncu. (üstüne kontratı nedeniyle göndermekte yaşayacağımız sıkıntı da cabası)

toraman, ferrari, ersan, ismail mesela.

sidnei ile alakasız bir yorum oldu farkındayım; ama benim beklediğim, istediğim bir transfer değildi zaten. daha bi ferrari'nin sakatlanmayanından yanaydı benim gönlüm. mendes sağolsun. bekleyelim görelim.

Cartalete dedi ki...

Ersan da kalesine yakın savunduğunda saçmalama potansiyeline sahip bir oyuncu aslında. En kötü maçı Samiyen deplasmanıydı, sanırım o dönemde savunmanın en derinde kaldığı maç da oydu...

Oysaki o da süratli, topla yetenekli ve çizgi savunmada çok başarılı bir isim. Sidnei'in sağ ayaklı olması avantaj, ideal bir tandem olabilirler.

Hem ortasahadaki rotasyon hem de savunma anlamında; geçen sezonun ilk yarısındaki sisteme dönmek elzem oldu. Zaten o dönem alternatifsizlikten patlamıştık, oyun anlamında pek sıkıntı yoktu.

borasahin dedi ki...

Evet Ersan da geldi, hayirli olsun. Fekat ayni zamanda muthis yonetimimiz sayesinde nur topu gibi yeni bir sorunumuz oldu :)

Ferrari gidecek diyelim:

Sidnei
Sivok
Ersan
Egemen
Toraman
Furkan/Sezer/Atinc

Cik isin icinden. Egemen'i daha sonra yorumlayacagim demistim. Su anda gereksiz, siskinlik yaratan bir transfer haline geldi, sol beke alternatif olabilir diyenler var ama kritik bir konu degil, olmasa da olur hatta daha iyi bile olur. Bir de ustelik sol ayakli olmasi isleri karistiriyor. Egemen'i takasta kullansinlar, NBA'deki gibi, oynamadan gitsin :)

Onde Necip'i kesecek oyuncu yok, Mustafa'nin da orta vadede formayi almasini bekliyorum, bu durumda savunmada 2 yabanci oynatabilecegiz gibi bir ongorum var. Hala ideal savunma duzenimiz bence Hilbert-Sivok-Ersan-Ismail, yedekler: Toraman, Egemen, 18 disi: Sidnei ya da ikinci ihtimal Toraman-Sivok-Sidnei-Ismail, yedekler: Egemen, Ersan, 18 disi: Hilbert.

Gereksiz bir kalabalik yarattik. Bu durumda Sezer ve Atinc'in Super Lig'de oynayabilecekleri bir takima kiralik gitmeleri daha iyi olur gibi gorunuyor. Ayrica Ersan transferi uzun vadede bu iki oyuncudan birini disarida birakacak diye tahmin ediyorum. Furkan da fiziksel kapasite kurbani yoksa stopere ilk sirada yazacagin oyuncu, tecrubeli bir oyuncuymus gibi oynuyor, orta sahaya devsirmeyi dusunmuyorlarsa (siklikla 18 kisilik kadroya almak gibi) bence o da kiralik gidebilir.

Artik bu saatten sonra Hilbert kalmali, sag bek icin arayisa gerek yok. Hilbert bu pozisyon icin kotu bir oyuncu degil. Antep bosuna pesinde kosmuyor. Bu arada adamlar Almanya'dan 93'lu Taskin Calis diye gelecek vaat eden bir orta saha oyuncusu almislar, vay kardesim, nedir bunlar yaw! Tolunay butun prospect'leri kadrosuna toplamaya basladi. Cenk'i 7/8 milyon EUR'ya kitlese, gerisinde Muhammet var.

Bobo gidiyorsa Costa gelmesin, iste Holosko kalsin, su transfer isinde orta sahayi bir el atin artik yaw :)

enorton dedi ki...

Geçen sene ilk yarıda onca sakatlığa rağmen yine de iyi bir yarı geçirmiştik. Takım defansın arkasına atılan toplarla çok tehlike yemesine rağmen Guti ve Ernst'in iyi oyunlarıyla top bizde kalıyordu, oyunu rakip ceza alanına yığıyorduk vs.

Ne olduysa ikinci devre oldu, 3 lü ortasahadan 2 liye döndük ve bu ikili de Orelyo Guti olunca biranda darmadağın olduk. Velhasıl bence ikinci devre alternatifsizlikten değil hocanın saçma tercihlerinden dağıldık... Sadece bir ekleme yapayım dedim...

Bu arada Ferrari de artık gönderilsin, Nobre ve Erhandan sonra onu da Mersin'e verebiliriz :)

borasahin dedi ki...

Rivaldo,

Ben Tayfur hocanin birsey istedigini sanmiyorum ya da ne istedigini bildigini de... Iste yonetim transfer yapiyor, o da bizim gibi bakiyor, gorevi onlari oynatmak, yeri gelirse yonetimin tavsiyelerini emirmis gibi algilamak filan...

Ersan ve Pektemek harici transferler bos, ya tutarsa mantigiyla yapilmis ki Ersan bile aslinda Sezer / Atinc'a bagli ama iste Atinc / Sezer'den farkli bir alternatif getiriyor diye cokta muhalif olmak istemiyorum :)

Cartalete dedi ki...

Ersan transferinin yatması durumunda, kendimi "Atınç, Sezer var..." şeklinde motive ediyordum. Ancak şuan kısa vade için önemli bir hamle oldu Ersan. Zaten ileride sol ayaklı stoper şişkinliği "iyi senaryoda" geçerli olur. Hani Ersan iyice yardırır, bununla beraber Atınç ve Sezer de aşama kaydeder gibi bir senaryo...

Bu durumda Ersan'a gelen teklifler değerlendirilir, ki Avrupa için de cazip bir adam olur. Yeri de doldurulur hemen içeriden. Olacaksa böyle şişlik olsun :)

enorton,

Ben ikinci yarıyı saymıyorum. Çelik yeleksiz taarruza geçtik zaten o dönemde, ilk kurşunda devrilecektik; İBB'de devrildik. Ama ondan önce asıl ilk yarıdaki alternatifsizlikten dolayı giden maçlar zirveden uzaklaştırdı Beşiktaş'ı. Mesela en kritik deplasmanlardan biri olan Kayseri'de, Onur sahte 9, ıskartaya ayrılmış Fink ortasaha falan oynadı mecburiyetten...

Şimdi alternatif bol, savunmada da bol hücumda da.

İdeal savunma, duruma göre değişir. Bence önde kurulacak bir hat olacaksa;

Hilbert Sidnei Ersan İsmail, iyidir.

Sivok da güçlü bir alternatif olur. Rivaldo'nun dediği gibi, süpürücü ortasaha olarak da düşünülür yeri gelirse.

Eğer 4-3-3'e dönülürse ortasahadaki alternatifsizlik de tolere edilebilir. Ama 4-2-3-1'de bir çok alternatifsiz oyuncu göze çarpar. Guti'nin ıskartaya çıkması falan da cabası.

Feridun Bitir dedi ki...

keske schuster bu sene gelseydi takimin basina!

Adsız dedi ki...

Futbolun en görünmeyen,gölgede kalan oyuncularıdır stoperler daha doğrusu oyuncularıydı...Kaleci ve forvet gibi kahramanlaşma şansları yoktur,bekler gibi çizgiden akıp trübünleri heyecanlandırmazlar, ince çalımlarla gözlere şenlik sunmazlar...Bilmiyorum neden -belki de bu gölgede kalmışlıklarından - benim için stoperlerin yeri bir ayrıdır...Çocukluğumun efsanesi Baressi nin de bu takınhımda payı olsa gerek...İşte bu yüzden Pigue, Xavi kadar değerlidir benim için...

Eğer futbolu bir nevi şenliğe çevirecek, demokratik bir oyun olarak hayal ediyorsak iyi bir stoper olmazsa olmazdır...Sadece savunma koordinasyonundaki sorumluluğuyla değil, oyunu kuran ,yönlendiren, deyim yerindeyse okuyan , takımın aklıdır çünkü onlar...Nedenleri ayrı bir tartışma konusu ama bu topraklar stoper fakiridir,dünyanının en çorak iklimidir bu konuda...Ne yazık ki ,hep bir efsane olma ihtimali olarak kalan fb li Abdülkerim dışında dişe dokunur bir soluk çıkmamıştır... popesku'nun öğrencisi Bülent Korkmaz baş altı kategorisinde zikredilebilir belki...Beşiktaşta da ise zago...

Uzun yıllar sonra bu konudaki tek ümidim Ersandı...İlk izlediğimde istenilen ,aranan efsafta bir kumaşı olduğunu düşündüm...Bir Pique olamazdı belki ama pekala bir bidic, olabilirdi...Çok çalışarak tabii..onun gözden çıkarılması tabata skadalından bile daha büyük bir fiyoskoldu benim için...Neyse ki bu fiyaskonun dişlerini kıracağını yönetim fark etmiş görünüyor...Yanlışdan döndü anlaşılan..

Sindei yi hiç izlemedeğimi itiraf etmeliyim , ama okuyabildiğim yabancı kaynaklardan edindiğim izlenim pek iç acacı değil....Bir ümit alınmış ama isteneni veremeyen ,vasatlığı aşamayan bir oyuncu olarak tarif ediyorlar...Ne yazık ki galiba mendez/in güzel bir golü olarak hatırlanacak...Tamam kimse company yi transfer etmemizi beklemiyor ama ,iyi araştırılmış, sivok u ,toramanı banko klubede dinlendirecek bir stoper özlemek de hakkımız değil mi....Siyah beyaz ölüm yaşam

borasahin dedi ki...

Bugun Cartalete birader ile pek anlasamayacagiz anlasilan :) Neyse yarini bekleyip, oyle gonderiyorum :)

Dogru iyimser senaryoya gore ama bu oyuncular da su anda U-16'da degiller. U-19 bazi seyleri anlamak icin kotu bir level degil.

Sislik yeni kurulan bir takim icin iyi degildir, ne kadar cok bilesen o kadar cok sorun demektir diye dusunuyorum. O yuzden Mourinho bu sene belirli bir kadro uzerinden gitti. ManU filan bizim ornegimiz olamaz, 25 yildir ayni takimi calistiran, mutlak otoritesi olan, yillar icinde cozum kumesi genisletilen bir takimdan bahsediyoruz.

Neyse stopere gelirsek bence bunlarin icinde Ali oynadiginda niye Veli oynamadi diye soracagimiz oyuncular var, an itibariyle diyelim. Normalde bence bir takimin stoper rotasyonu soyle olur:

- Stoper pozisyonunda degerlendirebilecegin mumkunse 5 farkli oyuncun olur, 3 minumumdur. Chelsea Luiz oncesi 3 kisiydi.

- 2 tane birbirini tamamlayan, takimi tamamlayan tandem oyuncusu olur. Bu oyuncular surekli oynarlar, oyle zirt pirt sakatlanmazlar. Genelde her basarili takimin boyle bir ikilisi olur.

- 1 tane ikilinin kalitesinin hemen altinda fakat yukaridaki ikiliden biri sakatlandiginda, ceza aldiginda veya dinlendirilmek istendiginde gozun kapali koyabilecegin oyuncudur.

- Kalan 2 oyuncunun profili biraz da yukaridaki 3'luye bagli. Mesela 1 tanesi farkli pozisyonlarda oynayabilmeli. Atiyorum Ramos gibi, savunmanin her yerinde oynar. Mesela ManU'daki John O'Shea gibi. Bir digeri genc bir yetenek olabilir.

Bence bizim yukaridakine benzer bir hiyerarsimiz yok.

Sidnei
Sivok
Ersan
Egemen
Toraman

Hangisi takimin ideal tandem ikilisi? Onumuzdeki sene bu bolgede zirt pirt oyuncu degisikligi olacak gibime geliyor. Umarim dogruyu bulana kadar cok zaman gecmez, bu bolge oyle Ali yapamadi, Veli gelsin bir yer degil.

Bu arada TV'da Atinc'in kalacagini soylemisler, demek ki Atinc teknik kadronun bir sekilde aklinda, guzel... :)

Cartalete dedi ki...

Aslında anlaşamamazlık gibi bir durum yok da, ufak nüansların etrafında dönüp duruyoruz. :)

Şişkinliği Egemen yaratmış gibi gözüküyor. Ersan olmasa bir nebze ama Ersan'dan sonra iyice anlamsız oldu transfer. Neyse, en azından belli bir standardı olan ve hazır bir oyuncu. Yeri geldiği vakit takasta da önemli bir koz olabilir, ligde adı güçlü bir adam sonuçta.

Atınç twitterda da "gitmek kolay, zor olan kalıp mücadele içinde olmak" diye buyurdu. Hadi bakalım :)

siyahBeyaz dedi ki...

ersan'ın gelişi ilhan'ın gelişine benzedi az-biraz. ilhan efsane oldu beşiktaş'ta, benzer bir yoldan geçen mondragon da gaassaray efsanesi oldu, ondan sonra kaleci bulamadılar doğru düzgün.

ersan da efsane olacak umarım. iki günde efsane yapıyorsunuz diyorlar ya hani, olmadı tabi henüz ama ileride olmaması için hiçbir sebep yok.

Ilyas dedi ki...

Hakikaten bir siskinlik oldu gibi, malesef Atinc ve Sezer'in isi iyice zorlandi, ama vardir bir hayir diyelim, belli mi olur gecen sezon Sivok'un oldugu gibi birisi ciddi bir sakatlik gecirirse, ozaman bu siskinlik avantajimiz olabilir.

matiasemilio dedi ki...

sidnei gelmeseydi ben de 'ferrarinin sakatlanmayanı'nı tercih ederdim ama şuanda malesef fazlalık kendisi..zagoyu ayrı tutuyorum,bu formayla izlediğim en iyi savunmacı ferrari..
neyse..hayırlı olsun diyelim,izleyip göreceğiz..