Maçın Bitmesine Üzülmek…

Kadro açıklandı, bir garip oldum açıkçası… Ne bileyim, gidip Carvalhal’i omzuma alasım geldi. Normalde yeni bir hocanın 28. haftada ancak bulabileceği hamleleri (ki biz buna alışmıştık), daha ilk resmi maçında gördük. Sivok – Egemen tandemiyle birlikte Toraman’ı heba etmek yerine sağbekte değerlendirmek mesela… En son şampiyonluk maçında soluyla köşeyi bulmuştu, o gün bugündür bekte göremiyorduk kendisini. Kendi adıma bir diğer sevindirici düşünce, Mustafa Pektemek’in uzak forvette değerlendiriliyor oluşuydu… Zaten onu da gördüm, o anda “Guardiola’yla takas yapalım?” deseler değişmezdim Carvalhal’i. Ki halen o ruh halim sürüyor…

Pektemek uzun zamandır antrenmanlara çıkmamasına rağmen, oldukça umut vadeden bir görüntü içersindeydi. Zaten topu alışıyla futbolcu olduğunu belli ediyor, asıl artısı oyun içindeki hareketli haliydi. İki kez uzak forvet tanımına uygun atak girişiminde bulundu, özellikle göğsüyle alıp uzak direğe gönderdiği top çok şıktı… Topsuz oyunda da sürekli geri koşular yaptı, kesinlikle burada ön gördüğümüz şekilde etkili bir uzak forvet çıkabilir kendisinden…Toraman da, özellikle ikinci yarıdaki performansıyla; gelecekte de sağbekteki yerini sağlama aldı diyebiliriz. Harika bir takım oyunuyla atılan son golde, hak payı olarak %30’luk bir kısmı hak etti… Kademe alıp, atağı başlatan Sivok’a %15, gol bölgesine koşuşu ve net son dokunuşuyla Almeida’ya %15, Toraman’ın önüne bıraktığı harika topla Holosko %40 verebiliriz. Holosko’ya kıyak geçmiş olabilirim, olsun ayağı alışsın… Bebe’nin sakatlığı sonrası onun moraline ve bu şekildeki B Planı katkılarına ihtiyaç olacak. Bu mevkide alternatifler çoğaldı, Veli de çok önemli mesajlar verdi diyebiliriz… Esasında Bebe bu mevkide çok önemli bir güç olacaktı, yazık oldu. Aynı zamanda Almeida’yı da yedekliyordu. Şimdi yine aynen bu tarzda bir oyuncu bulmak gerek sanki… Çünkü Almeida dışında merkezde oynayabilecek forvet kalmadı, biraz Pektemek işte…

Ortasahada da, Ernst’in önünde Fernandes ve Guti ikilisini deneyip, görmek lazımdı. Her ne kadar Guti ara-ara oyundan düşüyor gibi görünse de, bana göre genel anlamda iyi bir bütünleşme vardı. Çoğu İnönü maçında bunu denemek gerek… Guti’nin pozisyonu budur çünkü, kullanılacaksa böyle kullanılmalı. Bu konuda da Carvalhal’in Kara Murat’ı olabilirim… Daha dişli oyunlarda ise, Necip’in dahil olacağı yer Guti’nin pozisyonu olur. Zaten Fernandes, topu ortasahadan doğru çıkarma konusunda Guti’yi aratmamaya başladı. Umut edildiği gibi, kafasından soru işaretlerini atmış bir Fernandes, önümüzdeki seneye damga vuracakmış gibi durdu. Topla yetenekleri zaten sabitti, ancak geçen seneye nazaran formayı daha bir sahiplenmiş gördüm kendisini. Özellikle defansif anlamda…Egemen çoğu kez kendine güveniyle ciddi hatalardan dönse de, Ersan sonrası iyice belirginleşen “topun defanstan küfür eder gibi çıkma” sorununa el atacakmış gibi göründü… Sivok – Egemen tandemi alışkanlık sağlar, sağbekte Ekoko yerine Toraman gibi bir destekleyici, önlerinde de dirençli bir ortasaha bulduğu takdirde zor gol yer. Sadece kademe alışları ve fizikleri bile yetebilir savunma yapmalarına…

En çok keyif aldığım an 3. goldü. En çok haz aldığım anlar ise, Guti'nin üst ağlardan "şlak!" sesini çıkartan penaltısı sonrası (ki o sese hastayımdır), bayrağı samimiyetle öpüşüydü... Beşiktaş’ı, futbolu, teknik direktörün hamlelerine “helal olsun” çekmeyi, en çok da bir maçın bitmesine üzülmeyi özlemişim… Taa Buca maçından bu yana, bir gol daha atalım mahiyetiyle “kaç dakika uzadı?” diye merak etmemiştim sanırım. Elbette her şey dört dörtlük değildi, rakip de çok ideal değildi. Ancak ben görmek istediğim birçok şeyi, fazlasıyla gördüm. Gelecekten umutluyum, çünkü geliştirilebilir bir sistemin üzerinde duruyor Carvalhal. Böyle devam et, seni Sir ilan edeyim kendimce hocam…

45 yorum:

Batistuta35 dedi ki...

Maç bittiğinden beri yazını bekliyordum abi:)

Maça gelirsek Pektemeği çok beğendim ,göğsüyle alıp tek vuruş yapması çok şıktı 2 bek de güzel oynadı. İsmail baya bindirmeler yaptı,penaltı şaibeli olsada gelişimi çok şıktı.Toraman da akdroda sağ bek oyununu en iyi oynayan adamdır bence.Umarım Sidnei için sivok harcanmaz, bugün çok iyiydi, gerçi guti hariç herkesi beğendim ben, Takımı çok özlemekten mi yoksa harbiden mi herkes iyiydi bilemedim:D Tabi simao çıkınca biraz bocaladık, o anları da es geçmemek lazım.

Ilyas dedi ki...

Abi, bütün düsüncelerimi yazmisin ;)
Sivok bu gidisle bu sezon daha cok can yakacak, benden söylemesi ;), zaten hazirlik maclarindada bunun sinyalini vermisti, baya bir gol atacak gibi duruyor.
Takim duran toplari cok süper kullaniyor bu sene, hazirlik maclarindada görmüstüm, hemen hemen her korner ve serbest vurus tehlike yaratiyor.
Pektemeki gördügümde biraz sasirdim acikcasi, daha sakatliktan yeni cikip dogru dürüst hazirlik maci yapmadi, ama bu haliyle bile gözüme girmeyi basardi, fizik olarak hazir hale geldiginde cok can yakacakdir.
Ben sahsen Tanjuyada görmek isterdim, cok ciddi bir alternatif.
Mehmet Akyüz de masallah girer girmez ne kostu at gibi, rövans macinda ayni Veli gibi daha fazla zaman alabilir.
Carvalhal zaten Forvet alabileceklerini söyledi, sence ne tür forvet gelmeli?
Pizzi adi geciyor, bir iki videosuna rastladim, son vuruslari saglam :)

fkerim dedi ki...

abi hocanin golerden sonra sevinci bile guzeldi tayfuru direk satmak gibi olmasin ama sirf heyecanindan dolayi bile kalmasini isterim carvalhalin...:)

ihsan dedi ki...

Abi Sivok'u bu kadar kısa cümle ile anlatmana şaştım doğrusu. Çok temiz ve yararlı bir maç çıkarttı. Benim gözümde sahanın en iyisiydi. Pektemek bu kondisyon eksikliği haliyle bile çok iyi. O zor pozisyondaki dengeli vuruşu yapabilecek Türk pasaportlu bir oyuncu yok sanırım. Necip dönünce kimi kesecek ?, o soruyu sordum hep kendime. Guti sanırım en yakın seçenek. Fernandes sırf duran toplar için bile ilk 11 oynar. Bu sene çok gol bulacağız kornerlerden.

Cartalete dedi ki...

Pizzi çok yetenekli bir çocuğa benziyor gerçekten. Hem şut, hem de plase vuruş yapabiliyor. Aynı zamanda çabuk, adam eksilten bir model. Doğru yatırım olabilir. Ama işte yatırım mı olacak yoksa yine elalemin malını mı pazarlayacağız onu bilemiyoruz. Gelecekte Beşiktaş'ın kar edeceği bir şekilde gelse iyi olur, kuru kuru kiralama olmaz.

Sivok'a haksızlık etmiş olabilirim gerçekten harika maç çıkarttı. Ama Ernst ve İsmail de çok iyiydi, onlardan pek bahsetmedim. Genelde yeniliklerden ve mevkisel olarak görmek istediğim ögelere değinmişim sanırım. :)

aquila dedi ki...

maçı izleyemedim ama toramanın sağbek olarak oynaması bana 08/09 daki şampiyonluğu hatırlattı. o sezon toramanın sağ bek/ ön libero oynadığı maç sayısı, tandemde oynadığının 2 katı belki daha fazlasıydı. başarıya giden yolda önemli bir detay olabilir:)

Adsız dedi ki...

Güzel başladık, moral veren net bir galibiyet.

Karşımızda fizik olarak iyi ve yanlış hatırlamıyorsam liglerinde 21. haftayı oynayan bir takım vardı. Biz de hazırlık sürecindeyiz halen, o yüzden bu aşamada bi kaza olmaması sevindirici. Takımın formunun aşama aşama yükselmesi hızlı başlayıp sonra çakılmaktan daha iyidir.

Her ne kadar stoperden bozma beklere karşı olsam da, Toraman saf bir sağ bek gelmediği sürece orayı götürecek adam. Enerjisi ve çabukluğu orada stoperde oynadığından daha çok yarar sağlar.

Bu geri dörtlü güzel oldu, hem de İsmail'in çıkışlarını rahatlattı. Toraman ters kanatta dengeler, Egemen de sol bekin kademesini rahatlıkla kapatacak atletikliğe sahip. Sivok'da geçen sezon geçirdiği sakatlık sonrasındaki sıkıntılı dönemini atlatmış gibi. Dediğin gibi hem zor gol yiyecek hemde düzgün top çıkartan savunma hattı, çok fazla artı getirir.

Daha Necip gelecek. Bence de direk sağ/sol iç pozisyonuna yerleşmeli. Bu hem hücum hem savunma olarak bize katkı sağlar. Hem topla yeteneklerini daha rahat sergiler, hem de pas arasından daha çok direk adama basarak top kazanması (bkz: http://noatsamisa.blogspot.com/2011/07/besiktasa-gecen-sezonun-miras-ya-da.html) ön alandaki presin gücüne güç katar. Derinde toparlayıcı olarak oynayacak adamlar elde mevcut zaten...

Hücum hattı için, sadece "sonunda uzak forvet" diyorum.

Takım oturdukça çok daha iyi olacağız. İnşallah hep böyle "pozitif" maç yazıları yazacağın bir sezon geçirir, Carvalhal'i de Sir ilan ederiz abi :)

Kerem

Adsız dedi ki...

Eklemek istediğim birkaç şey daha var.

1) Takım, savuna hattı Schuster dayının dönemine göre biraz daha derinde kurulsa da, bütünleşik bir görüntü sergiledi. Oyunun merkezi biraz daha geride ve rakip savunmaya direk basmasak da, 11 kişi topun arkasına geçerek dar bir alanda savunma yapmaya çalışıyoruz. Bu iyiye işaret çünkü açıkçası önde pres yapmayı pek beceremiyoruz, hem de savunma hattı ileri çıkınca patlayabilecek oyunculara sahip.

*Geçen sezonun son haftalarındaki bir sorun da takımın boyunun uzun kalmasıydı. Tayfur hoca savunmayı biraz geriye çekmişti ve ileri 3lü (bazen 4lü) geri gelip takımın boyunu kısaltmıyordu. Ki bu da günümüz futbolunun dinamiklerine direk ters bir olay.

Bir "high-line" fanı olsam bile, takımın boyunun kısa olduğu sürece normal derinlikte bir savunma hattına itiraz etmem. Ki gerektiğinde savunma hattını önde de kuracağını düşünüyorum Carvalhal'in. (O zaman tandem Sivok-Sidnei olur.)

2) Neredeyse herkesin düşündüğü gibi, duran toplar. Elde Almeida, Sivok, Toraman, Egemen, oynadığı zaman Sidnei, ve dönen toplarda yapıştırabilecek Fernandes, Simao (hangisi duran topu kullanmıyorsa artık) hatta İsmail de olunca, iyi organizasyonlarla müthiş bir tehdit yaratmamız işten bile değil.

Duran top savunması konusu da çok önemli. (bkz. Kiev maçları) Elimizde havadan geçit vermeyecek adamlar var, ama önemli olan oradaki yerleşim. Bunu da ileride daha net göreceğiz.

3)Bekler ve kenar forvetler. Kenar forvetler toplu oyunda içeri kat ediyor ve beklere çıkış için alan açıyor. İsmail de bunu fazlasıyla kullandı. Ve içe daha yakın olmaları da uzak forvet oyununu rahatlatabilecek bir unsur.

Genel olarak bakıldığında, Villas-Boas'ın Porto ve şimdi Chelsea'de uyguladığı modeli andıran bir 4-3-3 oynatacak gibi Carvalhal. Andırıyor dememin ana sebebi de bizde oyunun merkezi biraz daha geride. (detay isteyen olursa bkz. http://www.zonalmarking.net/2011/08/14/stoke-0-0-chelsea-villas-boas-tactics/)

Yanlız "eklemek istediğim" dedim, önceki post kadar yazdım neredeyse :).

Kerem

Adsız dedi ki...

Son olarak, tabi ilk maçtan net taktiksel çıkarımlar yapmak yanlış olur. Ama yine de iyi kötü 1-2 fikir verir.

Bide ben de hem ortada hemde kanatta uzak forvet gibi oynayabilen birini isterim (bkz. Pizzi). Elde net olarak sadece Pektemek var o rolde, ki bu da bir ihtiyacı ortaya koyuyor.

Abi böyle 3 taksitte yolladım. (biraz da uzun tuttuk yazıları :)) kusura bakma.

Kerem

tannhauser dedi ki...

o şlak sesi sivok'un golünde de çıktı sanki. sarıyı yemiş de olsa, korner direği tekmeleyen topçu özlemişim :)

Pamukk dedi ki...

toraman sağ bek oynamayı sevmiyor ve istemiyormuş imza:ömer güvenç

maç eksiğimiz çok lig başlayana kadar habire maç yapmamız lazım

Adsız dedi ki...

İlk maç olmasına rağmen takımı beğendim.Ancak burada size katılmadığım bazı noktalar var.Ben Toramanı hiç beğenmedim bunu derken eldeki beklerle kıyaslamıyorum şüphesiz hilbert ve ekremden iyidir.Ama orada Tanju'yu denemek gerekir.Guti bence en büyük sorun olur bu haliyle eğer eşitlik ve adalet olacaksa takımda yedek beklemesi gerekir.Holosko baya hırslıydı belliki kendini göstermek istiyor ancak uzak forvet yetenekleri daha gelişmiş olan Burak Kaplan'ın hazırlık maçları dahil hiç denenmemesi bana ilginç geldi.Veli Kavlak çok doğru bir transfer olmuş hem oyun disiplini ve taktiğine bağlı hemde yetenekli.Bu sene bence baya katkısı olacak.Pektemek transfer edildiği günde söylemiştim bu senenin en iyi transferi ondan hiç şüphem yok inş.sakatlık yaşamaz.Belki abartıyorum ama elimizde bulunan ortasaha oyuncuları birçok elit takımın ortasahasına denk.Bizim bu ortasahayı daha iyi kullanmamız gerekiyor.Dünya çapında hoca peşinde koşmakda anlamsızmış.Dersini iyi çalışan tercihimdir.Sadece hücumda değil savunmada da yan top çalışmış bu takım.Sadece bu bile bana yeter.

Cartalete dedi ki...

Kerem,

Bunun kusuru mu olur yahu, eline sağlık :)

Zaten bizim defansın derinde tutulması derdimizi tam olarak açıklamıyordu. Mesele, bunu becerememek ve üstlüne üstlük gereksiz baskı yiyor oluşumuzdu. Ancak dünkü takımda kenar forvetler topsuz oyunda ortsahayı 5'ledi, herkes yerini biliyordu. Böylece bütünleşik yapı bozulmadı... Zaten bu birlikte hareket etme sorunu halledilirse, defansı derinde ya da önde tutmak çok daha kolaylaşır. Ama buna kolayından, yani derin yapıdan başlamak lazımdı tabi...

Aslında duran toplardaki başarıda da sebep bu: herkes koşacağı yeri biliyordu... Böylece, herkes eşit şekilde bir tarafa dağıldı, topa ilk hamlede vurulamasa da karambola döndü. İlk gol tesadüf değil yani.

Adsız,

Aslında Toraman'dan öte sağbek yok gibi bir iddiam yok. Ancak bu hamleyi ilk maçta görmek, hocanın ezberci değil çözümcü bir karakterde olduğunu gösterdi. O nedenle sevindim daha çok.. Yoksa, kontenjan el verirse Hilbert de olabilir, Tanju da. Ama Toraman'ı o bölgede alternatifler içinde görmek sevindiriciydi.

Adsız dedi ki...

Maçtaydım. Maça Simao sol forvet Pektemek sağ forvet başladı. Aslında ben kadro açıklandığında, tam tersinin olacağını düşünüyordum. Pektemek soldan D.Villa gol vuruşları yapar, Simao da sağdan ortalar şeklinde. Holosko oyuna girince Pektemek sola geçti, Holosko sağa.

Siz taktik dizilişlerde Fernandes'i sol iç gibi gösteriyorsunuz fakat gördüğüm kadarıyla Fernandes sağ iç ve Guti sol iç (merkez ofansif ortasahaya kaçan bir oyun yapısı ile) oynuyor. Sağ iç hiç değil ama.

Egemen bana biraz canlı bomba gibi geldi. Korkuttu bir kaç pozisyonda. Tehlikeli rakip olsa sayesinde 2 gol yiyebilirdik. İlk maç diye eleştirmek istemem ama keşke Ersan sağlam olsaydı. Ya da Avrupa maçlarında Toraman-Sivok-Sidnei-İsmail ligde Tanju-Sivok-Toraman-İsmail olabilir.

Pektemek hazır olmasa da topu kontrolleri ve futbolu bilen hareketleriyle kumaşını belli etti bence. Bebe yerine golcü aramaları çok mantıklı değil. Pektemek yeter. Zaten Quaresma da dönünce ileri 3'lü için alternatif bir hayli fazla olacak. Ama beklere transfer düşünülmeli.

Taraftarlar tribünde en çok İsmail'i eleştiriyor. Umarım ilerleyen zamanlarda baskı altında kalıp kaybolmaz. Ama ben açıkçası Guti'nin 90 dk sahada kalmasına şaşırdım. Çok kısa bir alanda oynuyor ve diri de değil. Yerine Necip'i düşünüyorum. Fernandes-Ernst-Necip üçlüsü yani. Kavlak da bu üçlüye çok iyi bir alternatif olacağının sinyallerini verdi dinamik oyunu ve topa hakimiyetiyle.

balticman

Adsız dedi ki...

Şunu da eklemek isterim ki dün sahada iyi bir futbol yoktu. Ben bunu rakibin oyunu çirkinleştirmesinden başka Beşiktaş takımının pas trafiğindeki sıkıntıya da bağlıyorum.

Maçın adamları da Sivok ile Ernst'ti. Fernandes dün biraz durağan oynadı. Arap atı gibi sonrada açılır ilerleyen maçlarda şüphem yok.

balticman

Cartalete dedi ki...

Mevcut bir şablondan dizilişi girdiğim için, Guti sağiçte kalmış. Haklısınız, Guti solda oynadı. Hatta Nobre'ye Galatasaray maçında yaptığı asistin benzerini Holosko'ya yapıyordu o bölgeden.

Ben de, takım savunmasını birinci planda tutan Carvalhal'in, Guti'yi alıştıra alıştıra kenara geçeceğini düşünüyorum. Necip elzemdir...

selo dedi ki...

Dediklerine harfiyen katılıyorum. Harika yazmışsın. Ezberci hoca zihniyetinden ise Birşeyleri deniyor olması bile güzel. Ayrıca 2 sene üzerine ilk defa İsmaili beğendim. Bu fizikli Rus takımına karşı çok iyi 2li mücadelelerde bulundu ve hepsini kazandı nerdeyse.

Adsız dedi ki...

"Zaten bu birlikte hareket etme sorunu halledilirse, defansı derinde ya da önde tutmak çok daha kolaylaşır. Ama buna kolayından, yani derin yapıdan başlamak lazımdı tabi..."

O zaman bu düşünceyi Carvalhal'in ilk geldiğinde söylediği "hücum kolay, zor olan savunma" temelindeki sözle bağdaştırırsak:

Öncelikle takım savunmasını oturtarak beraber hareket etmeyi ve bütünleşik yapıyı pekiştirecek, ve kendi tabiriyle "zor kısmını", ve açıkçası bizim zayıf karnımız olan kısmı çözecek. Kendi tabiriyle zor olan kısmı aradan çıkartırken, bir yandan da zor, ve çok önemli, bir başka işi de kolay yoldan halledecek. (Beraber hareket etmeyi ve bütünleşik yapı)

Bunlar oturunca, hücum varyasyonları üzerinde çalışmak daha kolay olacak, çünkü takım halinde hareket etmeyi ögrenmiş olacağız. Zaten elimizde fazlasıyla yetenekli ayak mevcut. Bunun yanında takım halinde hücum etmeyi de oturttuğumuz vakit, çok daha ciddi bir hücum tehdidi oluruz.

Kısacası: Takım savunması -> Beraber hareket etme -> Bütünleşik yapı -> Takım halinde hücum

Tabi yine önemli olan, sabır. Bu bir süreç, 1-2 ayda olacak şey değil. Aşama aşama olacak işler. İlk zamanlarda deli gibi hücum edip 20 şut 14ü isabetli yada %60 topa sahip olma oranlarını göremeyebiliriz. Ama hocanın kafasında ilk olarak defansı oturtmak olması, ilk başlardaki olası kötü sonuçları minimuma indirecek diye düşünüyorum. Ki lige hızlı bir başlangıç, hem taraftarı hem oyuncuları motive edecektir ve bu gelişim sürecini olumlu yönde etkileyip daha sağlıklı ilerlemesini sağlayacaktır.

Kerem

rivaldo dedi ki...

İbrahim Toraman eldeki sağbekler içerisinde en uygunu.Ama benim düşüncem Toramanın ortasaha çizgisini pek geçmeyen, Abidal model defansif bir bek olmasıydı.Dün sıkça ileri çıktı.Birkaç kere çalım atmayı ve sıfıra inmeyi denedi, top kaybetti.Onun yerine daha defansif oynayıp İsmailin hücümlara daha aktif katılmasını sağlaybilirdi.Tabi bu durumda hücum anında sizin geçen sene belirttiğiniz gibi fernandes sahte 7 oynamalı.Böylelikle hem toramanın kendini zorlamasına gerek kalmaz, hemde fernandesin ara sıra yaptığı top kayıpları daha az tehlikeli olur.Benim fikrim Neciple beraber böyle bir düzenin daha iyi olabileceği.Tabi Guti varken biraz daha zor.

Almeida oyun içinde yeteri kadar aktif bir forvet değil.Hava toplarında çok çabuk siniyor,genelde gol bölgesinden uzakta topla buluşuyor.(pas yeteneği fena değil ama).Bence önümüzdeki sezon ilk 11 oyuncusu olarak kullanılmamalı.Sağlıklı bir Pektemeği her zaman ileri uca yazarım.Bu durumda da yine q7-simao kanatlarına kalırız.O yüzden Bebenin yerine o özellikte bir oyuncu alınması gerek.Ama gerçek planda Simao veya quaresma sağlıklı oldukça ilk 11 e yazılacağından, yeni transferin pırpır bir forvet olması benim için yeterli.Pizzi uygun olabilir.

Adsız dedi ki...

Elinize sağlık.

Eğer kesinlike bir forvet transferi olacaksa mutlaka Carlos Vela diyordum fakat o R.Sociedad'a gidince biraz tadım kaçtı açıkçası.

Benim futbol görüşüme göre Beşiktaş'a bir forvet alınacaksa bu forvet Bebe gibi öncelikle sağ kenar forvet ve striker pozisyonlarında aynı verimde oynayabilmeli. Tercihim "solak", hızlı, teknik ve yaratıcı olması. Çok uzun boylu olması mühim değil. Alacağımız forvet ileri üçlüde Simao, Q7, Almeida, Pektemek (hatta Holosko) gibi adamlar varken yedeğe de çekilebilecek yüksek maliyetli olmayan bir genç adam olmalı.

İşte Carlos Vela tam olarak biçilmiş kaftandı... Artık Vela gittiğine göre 2. adayım Benfica'dan R.Madrid altyapılı Rodrigo. Opsiyonlu olarak kiralanmalı. Buraya yazayım bari içimde kalmasın dedim.

Name: Rodrigo Moreno Machado
Position: Forward
Date of Birth: 06-03-1991
Height (Mts): 1.80
Weight (Kg): 74
Nacionality: Spanish-Brasilian

balticman

Cartalete dedi ki...

Pizzi Atletico Madrid'le anlaşmış sanırım. Falcao'nun yedeği olarak ona kitlenmişler... Yetenekli bir çocuğa benziyordu zaten.

Önümüzdeki sezon Braga gibi, sıkı alan savunması ve hızlı ataklara bağlı bir takıma bürünebiliriz. Bu durumda Almeida'nın bölgesinde de bahsettiğiniz gibi hızlı bir forvet daha anlamlı olurdu. Lima da o tip bir oyuncu gibi, ancak yaşları sebebiyle Pizzi'yi tercih ederdim.

Almeida'nın da bonservisinin alınması konuşuluyor. Alınacaksa 2.5'ken, hiç fon karıştırılmadan alınmalıydı. Ama bence, yeni takım düzenini de düşünürsek Almeida'ya gelen teklifleri değerlendirmek gerek...

Muhammed'i, Necip'i, Atınç'ı gözü kapalı ver, 28 yaşında ve açığı daha kolay tolere edilir yabancıyı zararına tekrar satın al. Olacak iş mi şimdi.

Ilyas dedi ki...

Pizziyi zaten alabilirmiydik baska bir konu, yanlis hatirlamiyorsam, Braga Rusya'dan 15 mio. € teklifi reddetmisti.
Lima'yi tanimam etmem, ama icime sinmedi, hem yasindan hem kariyerine baktigimiz zaman göze carpan bir özelligi ve basarisi yok, tabiki Avrupa Liginde final oynamis o baska bir sey, ama taraftar olarak Lima gibilerini yutmam artik, sadece Mendesin oyuncusu diye alinimirmi hic? Adamin oyuncagi olduk resmen. Bir de 3 ile 5 mio € arasi bir bonservis bedeli konusuluyor http://www.haber1903.com/futbol/lima-pazarligi-suruyor-h3261.html, olacak is mi, Almeidaya verecek 2,5 milyonun yok gidip Lima denilen oyuncuya 3 milyonun var.
Bana kalirsa zaten Almeidada baska isler döndü, ama bonservisi alinmasindan yanayim, hem o sayede dedikodulara son verilmis olur, hem de satilmasi durumunda daha fazla para etme imkanimiz olur, yanlis hatirlamiyorsam satis fiyatinin sadece 40% alabilyoruz, ama rusyadan 20 milyonluk bir teklif varmis herhalde, bonsevisi bizde oldugunu düsünürsek cok yüklü bir miktar!

Bana kalirsa Limaya veya baska birine para verilmesindense git Kadir Ariya imkan tani, sonucta gelecek adam alternatif olarak gelmeyecekmi? Zaten ilk 11'e düsünülen bir isim olmayacak ve ona göre cok da fazla forma sansi bulamayacak. Bence en ekonomik cözüm Kadir'dir, Almeida ve Pektemeki rahatlatmak adinada yeterlidir, biraz daha gücsüz takimlara karsi sans tanilabilir.

Hic olmazsa Federico Macheda gelsin diyecem, ama onuda kulübü vermez herhalde, gerci iddialara göre Manchester United Bébénin sakatligindan dolayi baska bir genc kiraliyabilirsiniz demis. Cocuk iyi olur ama Mendes oyuncusu olmadigi icin biraz zor gözüküyor!

nedimvarol dedi ki...

sence necip-ernst ve fernandesli bir orta sahada yaratıcılık problemi çekilmez mi cartalete sonuçta 3 oyuncuda temel prensip olarak savunmayı düşünen oyuncular

Veysel dedi ki...

Aslında Gonzalo Higuain R.Madrıd'de sakatlıktan cıktıktan sonra eskısı gıbı sans bulamadı 1 yıllığına kıralayıp faydalansak cok guzel olabılır malum baskanın Jorge Mendez ıle olan dostlugu var Jorge'nınde Mourınho ıle dostlugu var olabılır satılık olarak vermezler ama 1 yıllık kıralık verırler belkı

Adsız dedi ki...

Öncelikle bu konuya uymiyor ama tatıildeyim diye altyapıyla ilgili yazı bekliyecek zamanım yok.

Altyapı takımımız Fransada bir turnuvaya katıldı bende ilginizi ceker diye kücük bir rapor hazırladım.

rakipler SC Bastia ve LB Châteauroux oldu.

ilk mac SC Bastia karsıdı.

İlk 11 böyleydi

---------hamdi özdemir-------
erim y.-okan d.-sercan u.- fırat k.
-----------mertcan--hasan------
-------------sahin uysal-----
------güven---kadir----erkut-----

Sonuc: Besiktas 6-2 SC Bastia

Goller: Gürsoy (2.), Ari (7.), Erkut (25., 79. ve 89.), Türk (68.)

Dedisikler: 76:Mertcan Aktas Uysal icin, 85: Recep Akkemik Ari icin

Cok iyi bır mac cıkardı takım çzelıkle erkut cok ıyı oynadı topla yapdıgı hareketler inanilmaz dı.
Hemen pres yapmaya basladı takı8mımız ve golü erken bulduk. Uysal cok güzel bir pas kadir ariye atı onun sutu kalecıde geri cevirince güven gol atı.
2 gol erkutun fikikinden sonra kadir kafasıyle atı.
sonra gol yedik bastia diye bır oyuncudan senegalden bırt oyuncu ve emenıke gıbı oynıyor.
25 dakada erkut arkalardan süper bır gol atı.cok hızlı ve güclü bır şutu.
ondan sonra mac yavas olmaya basladı hasan ve erkut bir kac dribblıng yapdı.

Okan dan iyi bir stoper olabilirt ama sercan cok kötüydü.
Sag bek Erim cok yetenekli bir oyuncu. cok hızlı hem offansıy hem defensıv süper oynadı. Ama fırat cok kötü bir oyuncu erhan güvenin kardesi gibi.
Özelikle 6. gol süperdi erkut topu alıp bir kac oyuncu calım atıp gol atı.


Macın Notları :


Hamdi (3):

Erim (2+): Cok hızlı ve yası ıcın cok gğclü ve iyi dibbling yapıyor.

Okan (2): Ibrahım Toraman cok benziyor.

Sercan (4): A takımı yükselmesi cok zor

Firat (6): No Comment

Mertcan (3+): Sven Bender oyun tarzı olarak cok benziyor

Hasan (2-): Cok güzel paslar atı ama daha gücenlenmesi lazım

Uysal (2): Aynı Guti gibi oyniyor pasları cok güzel. Simdiden Volkan Ekicinden daha iyi bir oyuncu.

Güven (3): Normal bir oyun.

Ari (2): Hizlı bır forvet cok ıyı drıbblıng yapızor ama son vurusu ıyı degıl.

Erkut (1+): İNANILMAZ bir yetenek!!!! Muhammed bilene Erkut kadar yetenekli degıl!

Adsız dedi ki...

Selamlar,

yazilarinizi buyuk bir keyifle okuyorum ve faydalaniyorum.

Alania macinin benim icin en goze batan noktalari soyle;

-Butun futbolcularimizi sarilip kucakliyorum bu anlamli galibiyetten dolayi. holoskoda dahil. Hepsi muhtesemlerdi.

-Ismail,savunma ozelliklerini gelistirmis ve seriligini ofansif anlamda daha yararli kullanmaya baslamis.Bu cok onemli cunku bence Ismail Besiktasin gizli yildizi olabilecek kapasitede.

-Sivok hirsiyla bize cok katki sagliyor,saglayacak gibi de duruyor.(eskiden tam tersiydi)

-Carvalhal anlatan bir teknik adam. Futbolcularin saha icinde rahat gozukmelerinin sebeplerinden birisi bu olsa gerek. karsilasmayi onceden kafalarinda tecrube etmisler gibi bir guven vardi 90 dakika boyunca Besiktasli futbolcularda. Rakiplerini iyi analiz etmisler.

-Savunma zaaflari denen seyin azalmasi icin daha cok birlikte oynamaya ihtiyaclari var savunmacilarimizin.

-Devamlilik en buyuk soru isaretimiz? gelen genclerin bu seneki performaslari cok onemli. VELi-PEKTEMEK-MEHMET-TANJU-BURAK.Bu isimler gelecek yil Besiktasin basarisini devamli kilabilecek isimler.

-En buyuk hayalim Mustafa Pektemek'i Besiktasta gormekti. suan havalarda ucuyorum.hic onemli degil ne yapmis ne etmis saniyorum herkes icinde biraz oyleydi bu macta cunku her halinden ben Besiktasin futbolcusuyum diyordu cocuk. bide tum bunlara ragmen kasini gozunu patlatti,formasina kan bulastirdi vs..yani kan meraklisi degiliz ama Pektemek bana duygulu anlar yasatti.

saygilar

Erkan H.

Adsız dedi ki...

@balticman

Rodrigo ile geçen sezon da bir ara adımız geçmişti. Çok yakın zamanda oynanan U20 Dünya şampiyonasında İspanya'nın etkili oyuncularından biriydi. Temiz gol vuruşları var, hızlı ve hareketli. Önemli potansiyel vaadeden bir oyuncu. İleri 3lü de ortada veya uzak forvet olarak önemli katkı yapar. Benfica'dan satış opsiyonlu kiralanabilir. Güzel de olur.

Kerem

Adsız dedi ki...

@Kerem (öncelike yorumunuz için teşekkürler)

Rodrigo konusunda 2 sıkıntı var:

1. Jorge Mendes'in oyuncusu değil: zaten en büyük sıkıntımız da bu artık yabancı transferi konusunda. Şu ana kadar hep iyi adamlar getirdi lafım yok ama bizim yönetimi de bağımlı hale getirdi gibi.

2. Benim bildiğim Benfica ona 20 milyon €'dan aşağı opsiyon koymaz: sadece 1 sezon faydalanabiliriz yani. Bu süreçte de Bebé'nin bonservisini cüzzi bir rakama (ağır sakatlığından dolayı en fazla 3-4 milyon € gibi) bağlamaya çalışmak daha mantıklı olur. Ama sonuçta kiralık bir Rodrigo ile 1 senelik işimiz görülmüş olur.

Rodrigo, tam günümüzün modern forvet tipi (İngilizlerin tabiriyle "versatile") ve gerçekten de son vuruşları çok net olan bir oyuncu. 1-2 seneye İspanya A milli takımında oynar bence. Ve de tam bizlik bir etnik yapısı ve futbol kültürü var. Brezilya ve İspanyol pasaportlu ve Portekiz'de oynuyor. Bu da beni cezbeden ayrı bir ayrıntıydı.

http://www.youtube.com/watch?v=dI3XakSTq38

balticman

Cartalete dedi ki...

Ilyas,

Ben de ilk başta Almeida’nın bonservisinin alınmasından yanaydım. Bir oyuncunun fiyatı 2.5 oluyor da ve sen onu fonla alıyorsan, o oyuncudan sadece para kazanmaya baktığını gösterir. Şimdi gerçekten 12 milyonluk teklif varsa, zaten fonun kar etme hakkı var. Yani onların kar edeceği 6 milyonu vermek zorundasın Almeida’nın tam hakkını almak için. Aksi halde, yine 4 milyon Euro’yla alınıyor. Yani sonuç olarak ilk kaleme göre yine zararlı bir alış.
Kaldı ki ben Almeida’nın bir yıl sonra bu değeri bulamayacağını ve Beşiktaş’ın kötü bir senaryosunda iyice değersizleşeceğini tahmin ediyorum. Bence kasadan 4 çıkması yerine, 6 girmesi iyidir şuanda.
Zaten hocanın kafasında biraz kontraya, hızlı hücumlara yönelik takım var. Simao – Pektemek – Quaresma birincil hücum seçeneği olabilir. Alternatif olarak da genç bir yetenek alınsın işte.

Ama bu konuda da, bahsi geçen Rodrigo’yu tutsam da; gelecekte Beşiktaş’ın da kazanacağı bir genç yatırımı yeğlerim. Öyle bir genç transferi daha çok heyecanlandırırdı beni, 1 yıl sonra gideceği kesin olan birine göre.


Nedim Varol,

Zaten yazıda da bahsettim, savunmasından çıkmaya pek tenezzül etmeyen takımlara karşı Fernandes – Guti de oynar, arkasına Ernst ya da Necip’in olması şartıyla. Aksi halde, hücumu düşünen ve savunma önü çok kalabalık olmayan takımlara karşı dirençli ortasaha daha uygundur. Sadece savunma değil, hücum namına da böyledir… Çünkü ne kadar çok kapılan top = o kadar çok ani atak şansı.

Cartalete dedi ki...

Almanya’dan katılan adsız :),

Öncelikle yazdığın yorum konu dahilinde. Konu Beşiktaş ve Beşiktaşla ilgili konularda, ucu Beşiktaş’a dayanan her şeyi konuşabiliriz. Benim yukarıdaki konu ayrımından kastım, Avrupa – Beşiktaş – özel oyuncu başlıkları gibi konuları ayrı tutmaktı.

Maç raporu için de çok teşekkürler, baya yeni isimler varmış. Heyecanla beklemeye başladım… Erkut için yazılanları okudukça tuhaf duygular hissettim. Çünkü artık genç oyuncular üzerinde tam olarak aidiyet duygusunu alamıyoruz, malum… “Erkut harika, ama kalacak mı ki bizle gelecekte?” bu içlenmeden nefret ediyorum. Bizi ne duruma getirdiler. Beşiktaş’ın bir genç oyuncusu harika işler yapıyor ama bizim içimiz sızlıyor bir yandan.

Bunu Atınç, Necip ve Muhammed’le de yaşayacağız sık sık.

Erkan H.,

Öncelikle teşekkür ederim. Maç yorumlarınıza da tamamen katılıyorum. Özellikle İsmail’in defansif olarak yinelenmesi bu sene de devam ediyor. Geçen yıl son haftalarda düzeltmeye başlamıştı, özellikle son Antep maçında çok şık ters kademeler almıştı…

Kerem & Balticman,

Aslında yukarıda da belirttim. Rodrigo’yu isterim, ama tapusunun bir ucundan da tutmak isterim. :) Biraz Mendes dışına çıkılsa, gayet maliyetsiz yetenekler bulunur aslında koca dünyada. Hele de yeni yabancı kontenjanı kuralıyla… Karabük bile Emenike buluyor, çevresinin pek geniş olmamasına rağmen. Ama Beşiktaş sadece Mendes havuzuna bağımlı…


Cevap gecikti biraz kusura bakmayın. Yorumlar ve katkılar için herkese teşekkürler.

Veysel dedi ki...

Rodrigo'yu opsıyonsuz olarak kıralayabılırız sadece yanı Benfıca Rodrıgo'yu opsıyonlu olarak veremez cunku Real Madrid Rodrigo'yu satarken Benfica'ya ozel maddeler koydurdu nedır bu maddeler bıldıgım kadarıyla satılmadan once Real'e danısacaklar Real onay verırse transferden yuzde alcak Real yok onay vermez ıse 6 mılyon avroya gerı alma opsıyonu var Real'ın Rodrıgo ıcın yanı Benfıca satmak ıstese en az 10 mılyon avro ıstıcek cunku kar etmek ısteyecek 6 mılyona aldı yanlıs hatırlamıyorsam Rodrıgo'yu Real onay verırsekı verır bır bolumunu verıcek Real Madrıd'e onlarada kar kalmalıkı satsın yanı Rodrıgo'yu satın almak cok zor olur bızım yonetım ugrasmaz boyle ıslerle gıderler 28 yasındakı Limayı veya 34 yasındakı Raul hıc bırı olmazsa lıgden bı cakma Brezılyalı bulur alır gelır :D:D

Adsız dedi ki...

Carlos Vela transferi (opsiyonlu kiralama şeklinde) Rodrigo'ya göre daha kolay olabilirdi, bu kesin.

Benim Rodrigo'yu düşünme nedenim zaten öncelikle 1 senelik işimizi görmesi içindi. Güzel bir opsiyon koyabilmemizin neredeyse imkansız olduğunun farkındayım.. Kulübü Benfica Sidnei için bile 14 milyon € opsiyon koyan bir "tüccar" iken..

Genç ve potansiyeli çok yüksek olduğu için başarıya aç yapısının yanı sıra Q7-Almeida-Simao gibi yıldızlar varken yedek bekletebileceğimiz maliyette olması aynı zamanda etnik+futbol kültürü bakımından bizim takıma uygun olması nedeniyle çok aklıma yatmıştı Rodrigo ismi.

Benim aklımda zaten BEBE'nin bonservisinin alınması vardı. Yani "kiralık katil" olarak düşünmüştüm Rodrigo'yu, realist olmak gerekirse.

1 senelik bir Rodrigo, transferi muhtemel bir Raul veya Lima transferinden çok yararlı ve ucuz olur diye düşünüyorum...

Bu arada medya ManU'nun bize başka bir genç forvetini kiralayabileceğini yazıyor. Hatta geçen isim Macheda. Cartalete'nin İtalyan bir santrfora hayır diyemeyeceğinden emin olsam da :) ben diğer bir genç forveti Senegalli Mame Biram Diouf'u bize en uygun forvet olarak görüyorum.

http://www.transfermarkt.de/de/mame-biram-diouf/profil/spieler_62049.html

balticman

BJK4EVER dedi ki...

Rodrigo gecen sene bizim gundemimize gelmemismiydi? Sanki transfer doneminde Tekke gelmeden evvel yine gec ve sanirim Ispanyol bir oyuncu ile ilgilenmistik? Rodrigo degilmiydi o?

Cartalete dedi ki...

Evet o Rodrigo. Geçen sene kovaladılar da, ütopya olduğunu gördüler sanırım.

balticman, dediğin gibi net fayda alınmak isteniyorsa 1 yıllık kiralana bilir. Tabi yaşlı bir golcüye ( ama Raul olsaydı söz konusu, bir durum düşünürdüm:) ) bir-iki yıl için tonla para ödeceğine, böyle geleceğini düşünen oyunculara yönelmek mantıklı. Sonuçta satın alma opsiyonu olmasa da kendi için oynar bu çocuklar. Bebe de öyleydi mesela...

Ama işte ne bileyim, bir tane de biz bulalım tam hakkına sahip olacağımız genç bir yetenek yahu.

Gerçi Ilyas'in dediği gibi, elde yerli olacak da geleceği olan forvetler var. Ama yeteneğine çok güvenilecek bir genç bulunursa neden olmasın, bu sınırsız sözleşme hakkını doğru kullanan kulüp iyi bir gelir kapısı açar kendine.

Macheda'ya gelince. Tabi Beşiktaş'a İtalyan forvet isterim. Hatta Pizzi'nin adı italyan koktuğu için ısındım biraz da sanırım :)
Ama klasik italyan golcüler daha işe yarardı şu sıralar. Macheda özellik olarak Bobo'yu andırıyor, herşeyden biraz var. Ama yeri geldi mi uzak forvet de oynauacak bir isim o da.

Bir de Amauri söylentisi var. Juve'nin transfer oburluğunda araya kaynamış bir isim. Geçen sene Parma'da boş adam olmadığını kanıtlamıştı. Onu daha çok isterim mesela. Yaşı da 31 falan sanırım, çok geç değil. Palermo'daki günlerini hatırlatırsak epey faydası olur.

tannhauser dedi ki...

abi şu almeida'nın fonla alınması konusunda bence çok önemli ve basit bir nokta atlanıyor. fon ortaklığı olmasaydı, beşiktaş almeida'yı o paraya alamayacaktı. hatta hiç alamayacaktı. yani geçen sene 2 ver(e)mediğin oyuncuya şimdi 4 veriyorsun, durumu yok ortada. fon beşiktaş'ı bir ara kulüp, bir vitrin olarak kullanıyor. beşiktaş bu görevi ifa ederken, kaliteli, gelecek vaad eden genç oyuncuları kadrosunda kısa bir süre bulunduruyor, bunlardan faydalanıyor. ayrıca fonun portföyünde bulunan yaşlı ve fakat isimli oyuncuları da kadrosunda bulundurma şansına sahip oluyor. dahası bahsedilen genç oyuncuların satışları üzerinden de belirli bir para elde ediyor. bunun yanında her yatırım ortaklığında olduğu gibi bu işin de riskleri var, bu risklerin hepsini beşiktaş üstleniyor. fon finansal açıdan her şekilde kar ediyor. bu sistem benim gönlümdeki beşiktaş'ın büyüklüğüne yakışmıyor. orası ayrı konu.

Cartalete dedi ki...

Ancak o dönemde başkanın söylemi şuydu: "Biz Almeida'yı zaten alacaktık. Ama fon geldi, bu parayı biz verelim sizinle gelecek yıllarda ortaklık kuralım dedi. Biz de danıştık, kabul ettik."

Ki bence de, Simao'yu da sözleşmesi bitiyor diye Mendes'siz 750 bin bonservis ödeyen adam, sözleşmesi biten Almeida'yı da 2.5'a alabilirdi. Sonuçta Werder Bremen'i ilgilendiren bir konu yok, işin içine fon girdi diye ucuza vermezler sanırım.

Ama gelecekte bir ilişki sağlansın diye, pek cazip gelmese de Almeida ile ortaklık kabul edildi. Benim tahminim bu. Ki sonra gelecekteki planlarını da gördük. Sadece alım değil, satımda da "biz bu işi bilmiyoruz, alın siz halledin transferi işte..." durumu var maalesef.

Belki geçmiş döneme göre daha az zarar, hatta kar edebilir kulüp. Ama dediğin gibi, Beşiktaş'ı bu konumda görmek can sıkıyor.

rivaldo dedi ki...

@adsız

Öncelikle analiziniz gerçekten güzel olmuş.,En azından takım hakkında fikir verdi.Sercan Uzsoy,Erim Yüksel u17, Okan demirel ve Fırat Kılıç u16 takımından gelen oyuncular.Muhtemelen asıl planda Sercanın yerine partneri Burak Yılmaz, Okanın yerinede Cankurt olacaktır.Solbekde de yine 95 li olmasına rağmen geçen sene u17 de oynayan Ümit Karaal olabilir.Birde bu tip turnuvalarda yaş gruplarına sınır konulabiliyor.O yüzden birkaç 93 lü oyuncu daha listeye eklenecektir.Zaten cuma günkü A takım antremanında olan oyuncular 93 lü.Anlattığın kadarıyla Erkut bu sene A takıma tıpkı Necip gibi kalıcı olarak çıkabilir.Hazır bu konuda önyargısız olacağına inandığım bir hocamızda var.

Para için takımın en potansiyelli oyncularını satmak ve bunun karşılığında bence vasat bir forvet olan Almeidanın bonservisini almak çok büyük bir hata.Benim için muhammed,necip,atınç zaten tek başlarına almeidadan daha potansiyelli isimler, hatta necip şuan için daha iyi.Bunun önüne geçebilecek tek etken taraftar tepkisi olabilir.Ancak şuanki taraftarın tepki göstereceği tekşey muhtemel lima yada isimsiz başka birinin transferi olur.

Macheda benim için ideal bir oyuncu.Tabi welbeck daha iyi olur.Birde madem real madridle aramız iyi, bizde tıpkı Benficanın rodrigoya yaptığı gibi u19 Avrupa şampiyonusun gol kralı Alvaro Moratoyu alalım.

rivaldo dedi ki...

Birde son antreman fotoğraflarında dikkatimi çekti.Hasan çok iyi geliştirmiş vücüdunu.Quaresmanın iki katı gibi duruyor.Carvalhal alıcı gözle bir izlese bari.

Ilyas dedi ki...

dediklerine katiliyorum.
Erkut antrenmanlara katildi mi? Katildiysa kalitesini göstermistir herhalde :)
Bu arada bu fotodaki http://www.bjk.com.tr/tr/medya.php?rn=35904 Hasan mi?

Bende Machedadan yanayim, benim icin isimli isimsiz farketmez, ama Machedanin, Welbeckin ve Bébénin kaliteleri ve potansiyalleri belli, Lima denilen futbolcu 28 yasinda ve Bragada oynuyor, bundan önce hicbir büyük takimda oynamamis, kariyerinin 85% Brezilyada gecirmis, benim kizdigim konu bu, bu fotbolcuya 5 milyon vermek dogru olmaz, tam bir Tabata faciasi yasariz. Ya cok genc bir yetenek alinsin, yada kumasi belli olan birisi alinsin, ama ne oldugu belli olmayan birisi olmasin, bu adam bana Diatta, Higuain, Seric ve Schildenfeldli zamanlari hatirlatiyor.

A2 takimindakilerin A Takimla idmanlara cikmasi bile positif bir gelisme, cocuklar bu firsatin degerini bilirler ve iyide kullanirlardir.

Adsız dedi ki...

@rivaldo

Hasan Türk ile hala(!) daha profesyonel sözleşme imzalanmamış olmasına rağmen, Orhan Gülle gibi kaçmamış olması gerçekten şaşırtıcı..

Bu çocuk ilk fırsatta A takıma çıkartılıp Guti'nin yedeğinin yedeği bile olsa en azından 1 sezon denenmeli bence de. Böyle modern bir ortasaha oyuncusunu, fiziği ve tekniği de iyiyken görmezden gelmek olacak iş değil doğrusu. Mesela bu sene fiziği elverişsiz Muhammed'in A takıma çıkartılmasını ise ben biraz şov olarak değerlendiriyorum tabi fon ile de kesin alakası vardır bu hamlenin.

Ayrıca, Erkut'u da bu sezon en azından bir kaç maçta yedek kulübesinde görmek isterim. Erkut Şentürk benim için "next Özil"dir diyebilirim.

Bu arada U16 milli takımına seçilen Ümit Karaal'ı tanıyan arkadaşlar varsa nasıl bir oyuncu olduğunu öğrenmek isterim. Ben sol-bek olduğunu tahmin ediyorum ama emin değilim. Herhalde bu sezon A2 takımında düşünülebilecek bir oyuncudur. Şimdiden teşekkürler.

balticman

Adsız dedi ki...

Düzeltme: U17 milli takımına Muhammed Demirci ile birlikte çağırılan ÜMİT KARAAL. Daha önce U16'da oynuyordu.

http://www.tff.org/default.aspx?pageID=276&ftxtID=13201

http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=30&kisiId=1046434

balticman

Cartalete dedi ki...

Hasan Türk iyi olan fiziğini daha da geliştirmiş gözüküyor gerçekten. Sihirli cümleyi onun için de kurayım; Hasan Türk'e yönelmek gelecek adına değil, bugünün de ihtiyacıdır. Hele ki 4-3-3 oynayan bir takım için, hem iç hem de kanat oynayabilen bir oyuncu nefis bir derinlik yaratır.

Hasan'a zaten prof sözleşme önermişlerdi, ancak Avrupa'dan teklifler olduğu için bekledi sanırım. Ancak şuan kalmış gözüküyor, umarım iş resmiyete dökülür.

Cartalete dedi ki...

Bu arada futbolcuya kısa saçı çok yakıştırırım. Hasan da kafayı 3'e vurup, tam bir İngiliz olmuş :)
Herhalde oraya denenmeye giderken göz boyamak için böyle bir işe girişti. İyi olmuş ama.

Ilyas dedi ki...

Fotolari görünce düsünmüstüm kim bu oyuncu diye :D, baya bir degismis, ama yakismis

rivaldo dedi ki...

@balticman
Evet Ümit Karaal solbek.Geçen sene milli takımda u16 ligde u17 akademi takımında oynuyordu.Ben İspanya maçında çok beğenmiştim.Akademi ligi finalinde pek göze batmadı.

Bu arada bizim bir ara ilgilendiğimiz Brezilyalı Henrique u20 dünya kupasında hem gol kralı hem de en değerli oyuncu seçilmiş.