Artık Seni Seviyoruz ‘Duran Top’

Geçen yıl şöyle bir cümle kurduğumu hatırlıyorum: “artık rakip oyuncular kornere giden topu taca atmak için değil, taca giden topu kornere atmak için depar atarsa şaşırmayın…” Durum öyleydi çünkü; hatta Beşiktaş korner atarken, kontrayla kendisi pozisyon yiyordu. Gerçi o hastalık hala devam etmekte, bakınız yenen gol…

Ama artık duran topları seviyoruz, 5. resmi maç ve 4. duran top golü. Hatta duran top devamında oluştuğu için Egemen’in golünü de sayabiliriz sanki. Bugün de yine topun içeri gireceği benzemeyen dakikalarda, iki duran top golüyle sonuca gidildi. Öncelikle okura saygı açısından şunu belirteyim; maçın bir bölümünü elektrik kesintisi sebebiyle seyredemedim mesela 2. golü radyodan dinledim. Spiker “Egemen ve gool!” efekti verince sevindim, “yakışır” dedim içimden. Sonra “Edu attıea!” diye çevrildi o ses, bu kez daha çok sevindim. Çünkü ilk yarıda güzel pozisyonlar yakalamış, iyi de vurmasına rağmen golü bulamamıştı. Ama meğer o da değilmiş “arkadaşım uyarıyor, Sidnei golün sahibi” dedi aynı ses. E bu kez çok daha fazla sevindim, malum adam için “gol atacağını hissediyorum” dedik, direk maçı aldı. Evet, bunu söylemek için gelmiştim. Sizleri bir dakikalık saygı duruşuna bekliyorum, iyi akşamlar…Yok, yine de bir şeyler yazayım… Zaten kaçırdığım bölümleri de özet halinde izledim. Aslında değişen az şey vardı… O az şeyin büyük bölümünü, takımın biraz daha iyi top dolaştırması oluşturuyordu. Egemen’le başlanan ve topun oyuna küfür gibi sokulmaması olayı, Sidnei ile daha da keyifli hale geldi. Mesela Edu’nun ön direkte vurup, kalecinin yukarıdan çıkarttığı pozisyonu hatırlayın, Simao’ya topu çapraz şekilde gönderen isim Sidnei’ydi. Sidnei demişken, artık kornerler öncesinde kameraların odaklanacağı bir oyuncumuz var sanki… Golü atacağını da histen ziyade, hem takımın duran toplarda iyi organize olmasından hem de Sidnei’in sıçrama yeteneğinden dolayı tahmin ettim. Mesela Atletico Madrid’e Ernst golü atarken, Sidnei’in geriye bir sıçrayışı var; ben bu forma altında o şekilde top indiren adamı en son Pascal Nouma’yla gördüm. Dinamo Kiev maçında özellikle, olağan üstü bir top indirişi vardı o şekilde… Muazzam aşırtmasından ziyade, o görüntü aklımda daha belirgin.

Olumsuz olarak değişen bir şey yok, takımın cezasahası içi etkinsizliği devam ediyor. Bunun kısa yoldan çözümü basit, bugün emareleri de verildi aslında. Edu ve Pektemek beraber oynarlar, bu kadar basit. Edu’nun yaptığı koşular, etrafına servisler gayet iyi. Ama onun çabasının, Quaresma ya da Simao’nun etkili ortalarının sonuç alması için; bir de Chicharito gerekli. Chicharito’nun da benim için Türkçesi minik bezelye değil, Mustafa Pektemek’tir… Tabi bunun için Simao ya da Quaresma’dan biri oturacak maçına göre. Benim bu aralar adını zarfın içine koyup, sandığa atacağım isim Simao… Nedenlerim belli; kişisel bir problemim yok ama mantık çerçevesinde birini yazmam gerekliydi… Simao bu aralar yıprandı, dinlendirmek gerek. Ada şartlarına uymuyor… Zaten duran toplara da Fernandes vurmaya başladı, ki iyi de kullanıyor direk vuruşlar hariç. Tabi durum gerektirirse, bugünün ikinci yarısında olduğu gibi 4-2-4 vari birşeyler de denenebilir; kimse de kesik yememiş olur... Ama ben "ortasaha tahliyesine" karşıyımdır, baskı da ortasahayla oluşturulur bir yerde...Zorla kazanılmış, 3 puana rağmen umutsuz olunacak bir maç gibi görünüyor ama bence öyle değil. Zor kazanıldı, çünkü bu haftalar zordur zaten. Sonunda rekor puanla şampiyon olacak 100. yıl takımı, 2. hafta Kocaeli maçını nasıl kazandı hatırlarız… Sonuçta takım öyle veya böyle 17 şut atmış, 2 tane yemiş biri gol olmuş. Orada da çok ciddi bir kaleci hatası var maalesef. Kadroyu görmeden, direk o anı görsem kalede Rüştü var derdim. Kendisi bu konuda diploma sahibidir, hatta İngiltere maçıyla masterını tamamlamıştır… O yüzden “Rüştü varken ne Cenk’i” diye düşülecek muhtemel yazılar, mürekkep kaybıdır.

Takım zamanla iyi olacak izlenimi veriyor bana en azından. Duran topların tehlikeli hale gelmesi çok önemli bir artıdır. Bir de şu Pektemek – Edu olayı başlasa, Hilbert de zaman zaman bekte düşünülse hayat daha güzel olacak, dolar düşecek, işsizlik oranı 5 puan daha gerileyecek gibi sanki…

Fotoğraflar: DHA

26 yorum:

Hüseyin Akartuna dedi ki...

Hakkını teslim ettim abi :)

http://hsynakartuna.blogspot.com/2011/09/sevgiliye-kavusmak.html

Adsız dedi ki...

1- İlk aklıma gelen: Yardımlaşmalı, görerek iştahlı futbol.. Bu iyi haber. Ama Bursa deplasmanı daha da stratejik maç ve esas kriterim o maçtır. Duran toplarımızın tehlikeli olmaya başladığını bu kadar ardarda gördüm ya ölsem gam yemem. Futbol takımları 2-3 canavar hariç birbirine benzemey başladı. Bu anlamda farkı böyle detaylar yaratacak.. Cidden "Artık bizim de duran toplarımız var" hissi bile yeterlidir benim için.

Edu, Almeida'dan daha oturaklı, oyunu okuyor. Ağır olabilir ama oyunu okuyarak oynaması bu eksisini kapatıyor. Bu takımı Hilbertli görmek lazım evet. Ancak Bursa maçında topyekün hücum değil de onları üzerimize çeken bir anlayışla oynamalıyız. Bu anahtar cümledir. Duran toptan bir gol atılır ve sonrasında ver elini kontra. O zaman fark bile olabilir . Bunu bir kenara yazın. Aurelio böyle oynarsa zaten vazgeçilmez olur. Ah bir de Bebemiz oynayabilseydi :(
Kazanma azmimize 10 puan.. Gerisi teferruattır..

Alper Sarıkaya

tearkan dedi ki...

hocanın bu zorda kalınca orta sahayı boşaltışları direk daum'u hatırlatıyor bana ve hiç hoşuma gitmiyor. eskişehir'de tutmadı. burada tuttu ki zaten ankaragücü'nün basmaya niyeti de yoktu. hani biraz da onların yardımıyla tuttu sanki.

forveti ikilerken 4-2-4'e dönmek, fm tabiriyle gung ho hiç bize göre değil. hele ki deplasmanda. umarım hocayı yanıltmaz bu galibiyet.

abi en azından bu maçtaki pozisyon açısından rüştü'ye biraz haksızlık etmişsin sanki. ben önünde iki stoper varken rüştü'nün öyle topa çıkacağını hiç sanmıyorum. üstelik pozisyonu kale arkasından gösterdiklerinde cenk'in asıl hatası ortaya çıkıyor. ankaragücü topu uzaklaştırırken cenk bir hayli önde. bizim yarısahanın ortasında neredeyse. zaten o yüzden topa yakınım deyip çıkıveriyor. yediği golden hemen sonra yine bir pozisyonda cezasahası üzerinde defans oyuncusu varken gereksiz bir şekilde topa çıkıp ayağıyla müdahale etti. hatasından ders almayışı düşündürücüydü. ciddi anlamda konsantrasyon eksikliği sezinliyorum ben cenk'te. kalecide kendine güven iyidir; fakat bu güven aşırı olunca ve tecrübesizlikle birleşince böyle sonuçlar çıkabiliyor ortaya. bence abartılı olmamakla birlikte uyarılmalı.

bu arada q7'yi alkışlatmak için hilbert'in 92'de oyuna alınması 'kibar tabirle' ayıptı.

Delsolar dedi ki...

Fernandes ne bicim top kesiyor öyle, biz bu adami 2 milyona nasil aldik

tearkan dedi ki...

eklemeyi unutmuşum; ben direk vuruşlarda simao varken fernandes'in topun başına geçmesini çok yadırgıyorum. hele maccabi maçında ilk yarının sonlarında tam simao'luk bir pozisyon olmuştu. geçen sezon belediye'ye attığı goldeki gibi bir vuruş beklerken fernandes'in kalenin ortasına yaptığı vuruşu seyretmek zorunda kalmak hayal kırıklığı olmuştu kendi adıma.

Ilyas dedi ki...

Mactan önce böyle futbol izleyecegimi zannetmezdim, tam benim sevdigim futbol, rahat ve topa sahip bir Besiktas gördük dün aksam.
Sadece golu yedikten sonra bir takim 10 dakika gibi toparlanamadi. Ama sonlara dogru hele hele 90 da Quaresma pasinda Simaonun kacirdigi bir gol vardiki, yazik oldu. Bir de Mustafanin golündeki Veli'nin Quaresmaya attigi pas tek kelimeyle mükemmeldi.
Dedigin gibi Mustafa tam yerli Chicharito, kosulari süper.
Edu bekledigimden daha etkiliydi, geleli 3 hafta oldugunu unutmamak gerekir, ona göre süper oynadi.
Necip önceki sezona göre daha ofansif oynuyor, ki böyle daha güzel.
Ismail yavas yavas esas kimligine kavusuyor, spiker ortalarini elestiriyor, ama cok sevdigimiz Deli Ibo'nunda 3 ortadan birisi iyi geliyordu, o yüzden problem yok.
Sidnei topu cok rahat kullaniyor.

Giderek iyiye gidiyor takim, Egemenin mactan sonra dedigi gibi 4-5 hafta sonra daha fazla güven veren bir Besiktas izleyebiliriz. Es-es maci arasinda daglar kadar fark var.
Uzun lafin kisasi ben cok memnunum, Medyada cok zorlandik deniyor, ama bence öyle degil.

Bursa ve Antalya macinin arasinda sadece 3 gün olmasi ile ve bazi oyunculari Stoke macina riske sokmamak icin, hafta sonu Mehmet Akyüz ve Tanjuyu en azindan 18 kadroda görebiliriz, onlarin yakalayabilecegi olasi bir yüksek form grafigi Takimi dahada rahatlatir ve bizi sevindirir.

delsolar dedi ki...

@tearken

bu konu gercekten ele alinmali, oralardan simao´nun yüzde 70 gol atabilecek sansi varken topa vurdurulmuyor

Cartalete dedi ki...

tearkan,

Benim aslında amacım Rüştü'ye sallamak değil. Bir genç oyuncunun kötü hareketinde, direk kenardaki tecrübeli oyuncunun şıh ilan edilmesinden rahatsızlığım. İsmail de Üzülmez'den çok çekti bu konuda. Hani sanki çocuk Ashley Cole'u kesmişti.
Cenk'e de hem maç spikerleri salladı hem de TrtSpor'da dinlediğim, eski muhabir bir yorumcu. Cenk eleştirilsin ama "Rüştü varken.." lafı eklenmesin parafa. Oynayarak atlatılacak şeyler bunlar.

ceyhun dedi ki...

quaresma'yı ve fernandes'i elemeden söylemek haksızlık olur mükemmeldiler ama takımın çehresini değiştiren şey edu'nun topu kontrol edip basit dokunuşlarla oyunu açmasıydı bence. almeida bunları yapamadı şu ana kadar. top orada kaldı hep. edu ise sıkışık bir çok pozisyonda oyunu açtı, ceza sahası içinde birinci hamleyle adamı geçip şutunu öyle attı vs... bu performansı devam ederse hiç değişmeden devam etmeli derim. mustafa da edu kadar fizikli olmadığı için bunları yapmakta zorlanır gibime geliyor, ona ikinci forvetlik daha çok yakışıyor...

sidnei hamlelerini ileriye dönük düşündüğünden olumlu etki yaptı, sivok'un bi ayağı hep geride sidnei öyle değil. goller dışında da çok iyiydi bence. egemenle beraber olunca topun oyuna doğru girişi orta sahayı rahatlatıyor, onlar da daha doğru top kullanabiliyorlar. quaresma ve edu da topları ezmeyince ceza sahasına çabuk ulaşıyoruz.

fernandes yine mükemmeldi tamam da quaresma sonunda takım için oynamaya başladı, simao'ya o pası vermesi beni şoke etti mesela, bir çok pozisyonda zorlamadan pas yaptı. çok ilginçti, çok şaşırdım:))


olumsuz nokta ankara takımı:) çok kötüydü hiçbir şey yapmadı, yaptıkları birkaç dakikada da biz topu almakta çok zorlandık.

keşke bursa maçı diğer hafta inönü'de olsaydı, şimdi çok zor olacak.

fitbol dedi ki...

yazi super, yalniz eger biraz dikkat edersek 100 unci yildaki sampiyonluktan sonra ilk kez boyle koydumu oturtan saglam iri yari adamlarimiz var fiziksel acidan edu almeida sidnei egemen ernst fernandes. keske lugano gitmeseydi de ona sunlardan biri ferrari'nin cezasini guzek bir kesseydi. artik onlar dusunsun :)

Adsız dedi ki...

Quaresma takim icin oyniyor gibi bunu siz de fark etiniz mi yoksa ben kendi kendimi mi kandiriyorum ?

Cartalete dedi ki...

Evet Quaresma'da farklılık vardı gerçekten, yorumlarda da haklı olarak hemen herkes bundan bahsetmiş.

Özellikle fark 2'ye çıktıktan sonra bile, Simao'ya pas atması beni şaşırttı. Ama güzel bir şaşırmaydı bu. Umarım tek maçlık değildir.

forma-aşkı dedi ki...

İlk önce başlık tam oturmuş..Dün ailece maçı izlerken,en çok değindiğimiz nokta buydu..Gelelim maça aslında diğer arkadaşlara oranla pek de iyi şeyler söyleyemeyeceğim maalesef..
Cenk:Bu tip golleri arada bir yiyor,dün bu golün etkisiyle biraz tedirgindi,yine de Cenk ile yola devam diyorum.
Ekrem:Aslında kesinlikle Beşiktaş'ımın sağ beki değil ama eğer Hilbert oynamıyorsa içerdeki maçlarda sağ bek olarak Toraman'dan 5 adım önde..
Egemen:16 numaralı forma olayları,Bursa'da oynayışı falan hep soğuk bakıyorum bu adama böyle oynasın,kafaya tekme atsın varsın ben utanayım..
Sidnei:Biraz ağır ama ayakları hem Sivok'a,hem de Toraman'a göre çok iyi,biraz form tutarsa,bu senenin sabit stoperi olur..
İsmail Köybaşı:Bir iyi,bir kötü hem de aynı maç içinde..Elde ki kadroda alternatifi yok-Tanju'yu da görsek artık-
Aurelio:2 maçtır güven veriyor..Fenerbahçe'de oynadığı futbola yakın oynuyor ama ben her zaman Ernst diyorum..
Necip:Dün biraz tutuktu,ama yine istekli ve saldırgan..Her zaman ilk 11 oynar şu takımda..Dün Carvalhal yaerinde ben olsam ben de daha tecrübeli,daha iyi yer tutan,alan kapatan Aurelio'yu tutar,Necip'i çıkarırdım.
Fernandes:Zurnanın zırt dediği yer benim için..Bakıyorum gazatelere,forumlara,bloglara el üstünde yine..Demek benim futbola bakışım farklı diyorum..Ne yapıyor bu adam sahada anlayan varsa beri gelsin..Tamam top kaptırmaz,tamam çok kuvvetli,tamam iyi kesiyor falan ee daha ne olsun diyeceksiniz..Biraz daha bekleyin hep beraber görelim derim..Uzun vadede faydamı sağlıyor yoksa zarar mı verecek inşallah yanılan ben olurum..
Querasma:İnönü'de Necip'den sonra yazacağım ikinci isim..Çok farklı oynuyor,çok daha istekli..Deplasmanda hem rakip taraftarın kışkırtmalarına geliyor,hem de zaten deplasmanda kopuk oynayan takımda iyice siliniyor,..Yine de başka bir adam bu:)
Simao:Son maçlara göre en iyi maçını dün akşam çıkardı ama biraz yedekte de kalmalı,hem dinlendirmeli hem de yedek kulübesinde de kuvvetli bir koz olabilir..
Edu:İlk maçta herkes atıp tuttu ama ben beğenmiştim,dünkü maçta da çok iyiydi..Özelllikle Almeida'nın ilk maçlarını hatırlıyorum,ondan daha da etkili..Almeida ile ya da Pektemek ile kullanırsak çok daha başarılı olur..
Pektemek:Sadece gole onun kadar sevindiğimi yazsam yeterli olur sanırım..Biraz daha kuvvetlenmesi lazım,sezon başı kampı eksikliği hissediliyor.
Veli Kavlak:Çok açık söylüyorum Beşiktaş'ın oyuncusu değil.Hele yedekten girecek,maç kurtaracak bir misyonla uzaktan yakından alakası yok..
Gazete yazısı gibi oldu kısa kesmek için cümleler bazı yerlerde devrik ya da anlamsız olmuş olabilir..Şimdiden affola:)

isaac newton dedi ki...

blog aleminde en keyifle okuduğum bloglardan biri senindir abi o ayrı da şu olanları dönen dolapları görünce bütün keyfimin içine s..çıyo bu adam. evet tabi ki yıldıran demirörenden bahsediyorum. maçtan uzak bi yorum oldu kusura bakmayasın

Cartalete dedi ki...

Aynı dertten ben de müzdaribim. Ama bir çözüm buldum ben, sadece maç izliyorum. Genelde ne spor haberi bakarım ne de spor programı. Takımdan haberler de resimlerle birlikte sitede var zaten.

O yüzden sadece Beşiktaş futbol takımını görüyorum, Beşiktaş denince aklıma o geliyor. O yüzden blogda da futbol çizgisinden uzaklaşmıyorum. Yoksa ötesi, zaten bilindik... Düşündükçe herşeyden soğuyor insan. O yüzden biz yine de maç ve Beşiktaş odaklı olalım.

tannhauser dedi ki...

dünkü maçı izlerken, tam sidnei iyiymiş, ayakları da çok ağır değil, hem mutedil eleman, toraman da sivok da egemen de agresif, onları dengeler filan diye düşündüm. sidnei'yi beğendiğimi söyleyeyim, aksini iddia edenlerle tartışırım derken golü yazdı. planlarım bozuldu. zira millet, golü attığı için beğendiğini söylüyorsun diyecektı. ama ben vazgeçmedim, ne de olsa iki üç tane daha gol atarız, sidnei gol atmamış gibi olur diye düşündüm. ne var ki ikinci yarıda, olağan beşiktaş krizlerinden birini daha yaşarken sidnei tekrar hayat verdi. planlarımın suya düşmesine hiç üzülmedim. zira düşünce silsilesini anlatarak yine de amacıma ulaştım sanırım.

edu'nun hastası oldum, gitti. gayri kendisine, gol kısırı, bu adamın beşiktaş'ta ne işi var, bu kadar yeteneksiz adam ve bilumum eleştirileri getirecek olanlar savulsun. belki nobre de benzer bir özveriyle oynamıştı ama ah o fenerbahçe geçmişi olmayaydı.

taraftar tarafımızın lumpen yanını, seksizmimizin boyutlarını da göstermek adına, kızkardeşlerden birisi tamam, perşembeye diğeri gelsin.

Kartal dedi ki...

Ben Q7'den hazetmez olmaya başladım (89 dakika kan kusturmasıda cabası)...
Artık daha çok pas düşüncesiyle oynamalı ve ceza sahası içine girişleri denemeli hep standart kenar beklemeleri her takımın rahat hareket etmesine sebep oluyor...
Q7'ye gösterilen imtiyazı İsmail ve diğer futbolcularımızda hak etmiyormu?
Takım acaba ne zaman fark edip taç kullanma çalışacak anlamış değilim yıllardır kullanılan her taç atışı zulüm gibi(dikkatinizi çekerim)...

Ilyas dedi ki...

Fb macini izlediniz mi bilmem. Belkide yakin türk futbol tarihinde ilk ve tek küfürsüz mac oldu, cok hosdu, hele hele bizim Besiktasli kizi görünce bir hos oldum, iste Besiktaslilik, aslinda TFF böyle ayda bir kere Kadinlar Haftasi yapsa iyi olur :D

Manisa süper Futbol oynuyor, bir tek kale önü tehlikesi yok, bizim gibi. Teknik direktörleri Kemal Özdes cok hosuma gitti, zaten önceden U19 Milli Takimi calistirmis, severim yani.
Manisa gecen sene 10uncu olmus, böyle oynarlarsa ilk 6ya girerler, benden söylemesi, daha cok can yakarlar.
Manisada Joshua Simpson dikkatimi cekti, süper adam, bizde bile is yapar. Mehmet Güven ve Yigit Gökoglan'da fena degillerdi.

Gökhan Gönül seneye Avrupaya giderse, Orhan Sam yerini rahatlikla doldurur, ilk dokunuslarinda ve yüksek toplari indirisinde kumasini gösterdi. Bizim sag beke ilac gibi gelirdi...

Cartalete dedi ki...

Manisa'nın hocası çok sağlam gerçekten. U19 maçlarında da taktisyenliğini sevmiştim. Genç oyuncularla bile müthiş alan savunması yaptırmıştı, şimdi da Manisa'da yapıyor. Zaten 10 kişiyle hem Trabzon hem de Fener'den puan almak rastlantı değil.

Fener uzun şut ve ortadan başka çare bulamadı.

enorton dedi ki...

Şuanda en iyi yaptığımız iş duran topları etkili kullanmaksa bence bunun üstüne yoğunlaşmalıyız. Ceza sahası çevresinde Q7 ve Simao ile faul almaya oynayabiliriz. Çünkü gerçekten çok etkili kullanıyoruz, ama bunun kıymetini pek bilmiyoruz gibi hissediyorum. Özellikle Q7 bu işi çok iyi yapabilir, ceza sahası çevresinde sürekli faul almaya çalışarak oynamalı bence...

Cartalete dedi ki...

Şimdi sen böyle diyince aklıma, Appiah'ın çok net orta pozisyonundayken topu kornerin gidişini izlemesi ve sonucunda Nobre'nin kafa golünün gelmesini hatırladım. bkz. 2-2'lik Kadıköy deplasmanı. Sergen'in 2 gol attığı Tiganalı sezon, 101. yıl değil.

Ve haklısın, bunu kullanmak şart. Quaresma'nın kişisel zorlaması ancak bu şekilde tolere edilebilir.

Adsız dedi ki...

Maç Öncesi: Bursaspor-Beşiktaş

-----------Rüştü-----------
İbrahim-Sivok-Sidnei-İsmail
------Ernst-----Aurelio----
---------Fernandes---------
Quaresma--------------Simao
-----------Mustafa---------

Favorim Cenk'i -son maçtaki büyük hatasından ziyade- bu konsantrasyonuyla böyle gergin bir maçta oynatmak pek akılcı olmaz.

Savumada İbrahim ve Sivok'tan sonra dinlenme sırası Egemen'e geldi. Aslında iyi de oldu, denk geldi: Bursaspor maçı olması, Sidnei'in son performansı gibi nedenlerden dolayı. Düşündüğüm savunma hattındaki İbrahim-Sivok-Sidnei gibi bir üçlü hava toplarında çok can yakar, savunma yönleri de üst düzey.

Orta alanda Aurelio ile Fernandes banko ama Necip ile Ernst arasında kaldım ve Ernst'in yaratıcı özellikleri daha fazla olduğu için tercih ettim. Ama Necip daha hazırsa Necip oynatılır, farketmez.

İlerde de Q7&Simao'nun ortasındaki isim için tercihim Mustafa Pektemek, Edu değil.

Böylece fizik ve savunma yönü çok kuvvetli ve ilerde 3 hızlı adamı ile gol arayan gayet sağlam bir deplasman 11'i çıktı kanımca...

Not: Cartalete sizin fikirlerinizi önceden etkilemek değil niyetim, sadece sizden daha sabırsızım bilesiniz! :)

balticman

Pamukk dedi ki...

bi de taç kullanıp topu kaybetmesek

q7 deki farkı biraz uslanmş sinirleniyo ama bişi yapmıyo olarka gördüm

bide sivok nerdeydi?

Adsız dedi ki...

Toraman ve Guti kadroya alınmamış. Enteresan! Sağbekte Ekrem oynayacak yine demekki.

balticman

enorton dedi ki...

Toraman sağ dizinden sakatmış, hilbert de kadroda yok... Ankaragücü maçındaki 11 aynen sahada olacaktır diye düşünüyorum.

BJK4EVER dedi ki...

Bizde nedense 'forveti alip kanada koyma ve yeterince gol atamayinca kufur etme' hastaligi var. Nihat, Holosko, bir ara Bobo, simdi de Pektemek. Koyun cocugu forvete iste, ceza alaninda nasil etkili oluyor belli iste. Yok illa o kanada gececek, Simao ortaya gececek vs, bir abukluk olacak. Gec cift forvete mis gibi 4-4-2 oyna iste, bu cocuga da yazik olacak yoksa.