Topu Evlerine Götüren Adamlar

90’ların sonuna doğru; mahallede, okul bahçesinde, yaş olarak yavaş yavaş geçiş yapılan halı sahalarda forma giymek moda haline gelmişti. Ben de geri kalmadım tabi… Çubuklu Atletico Madrid formasına bir ayrı tutulacak ve edindiğim ilk futbol takımı forması bu olacaktı... Madrid’de yaşayan amcam, Atletico Madrid’in bir antrenman ziyareti sonucunda Kiko’nun formasını kapmış ve bana… Yok yahu, direk Tahtakale’den almıştım çakmasını. Ama o zamanlar çakma formalar bile süperdi, orijinaliyle ayırt edemezdiniz. Yoktu çünkü piyasada orijinal forma falan… Açık bilet fiyatının, yarım döner ekmekle aynı olduğu zamandan bahsediyoruz, kim ne yapsın orijinal formayı?

Çok fazla La Liga takipçisi sayılmasam da, Atletico Madrid sevgim vardır yani ezelden beri. Sayelerinde küme düşme stresini de yaşamıştık. Hasselbaink ve Santiago Solari reyislerine rağmen 2. lig yolu görülmüştü… Bu yıl Arda ile birlikte yeniden Atletico Madrid sempatim alevlendi diyebilirim. Ama bu durum, dünkü maçta hezimiyet beklentimdeki gerçekçiliği değiştiremedi…

İlk 11’inde stoper orijinli hiçbir oyuncu olmadan maça çıkan futbol takımı var mıdır acaba daha önce? Barcelona son dönemdeki 3-4-3’üyle böyle yapıyor da… Belli ki aylar önce bizler “Bu Barcelona neden kalitesine yakışır stoper derinliği oluşturacak birilerini almaz?” diye düşünürken, Guardiola da “Bizim takımda stopere ihtiyaç var mı ki ?” fikri üzerinde duruyormuş…

Barcelona’nın topu rakibine vermeden bitirdiği, “Ne zaman 5 olacak?” sorusuyla izlediğimiz maçları yeni bir şey değil. Ama bunu çoğunlukla 4-3-3 üzerinde yapıyorlardı… Bence Pep, tahtaya takımını ve bu 4-3-3 sistemini yazmış. “Oyun tamamen benim kontrolüme nasıl geçer?” sorusunu sormuş ve 4’lü savunmadaki iki stoperin üzerini eliyle kapamış, çözüm bulunmuş…
Eski sistemde savunma önünde oynayan oyuncular Busquets ya da Mascherano, iki stoperin arasına giriyordu zaten. Onda değişiklik yok, ama bu kez etrafında stoper yerine bek&stoper karışımı oyuncular var. Çabukluğu dolayısıyla Mascherano burada öncelikli seçim… Rakip akınlarda top kanatlara açılırsa, Busquets Macherano’nun yamacına girip savunmayı 4’lüyor zaten. Ama öncelikli defans taktiği, rakibin yüzünü hiç döndürmemek. Sürekli hareketli ve pres halinde olup, sarf edilen eforu da pas yaparak “aktif dinlenme” şeklinde tolere etmek…

Top Barcelona’da olunca neler olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım… Böyle bir 3-4-3’de, herkes ortasaha özellikli olduğundan, topun rengi bile bordo-maviye dönüşüyor artık… Fabregas gibi bir oyuncu, Xavi – Busquets – Iniesta ahengini bozmadan, üstelik hücumcu sayısını da düşürmeden takıma girebiliyor… Bu durumda da, stoperin meali olan “durdurucu” oyuncu çok anlamsız kalıyor. Kimi durduracaklar ki? İlk yarıda Barça’nın topa sahip olma oranı &74. Arda’nın girişiyle, maç sonunda bu oran ancak %68’e düşmüş… Ki rakip de, son dönemde gayet formda olan Atletico Madrid yani…

Barcelona’nın bu yapısına, “basıp giden” forvetler etkili olabilir. Çünkü kaleden bir hayli uzakta ve spontane şekilde pres yapıyor gerideki 3’lü. Bu durumda Pato’nun yaptığı gibi, topla seri giden forvetler dert açabilir. Mesela genel olarak La Liga’da daha domine edici bir takım olabilir Barcelona ama bu sistemle El Clasicolarda sorun yaşayabilir. Çözümü kolay ama: Pique girer ve anında 4-3-3 görüntüsü oluşur… Ama şu sıralar Pique’nin, Puyol’un oynamıyor oluşu, hazır olmamalarından ziyade taktiksel seçim bence. Bir başka tahminim de, bu sistemin daha iyi işleyişi adına Guardiola’nın sene sonunda Criscito’ya sulanacağı… Zaten ilk ismi de uygun Barça'ya gayet: "Domenico"

“Savunmada Barcelona nasıl durdurulur?” sorusunu cevaplayan adam, zaten Pazartesi 20 milyon Euro’luk kontratla Real Madrid’de başlar… O biraz zor zanaat. Ama en ideali, cezasahası önünde oluşturulacak sıkı bir alan savunması gibi duruyor. Tabii, her zaman Nesta – Tiago Silva gibi maç boyu full konsantre olacak bir adet tandeme sahip olunur mu bilenmez…Bireysel performanslara hiç girmedim, çünkü övgü sözlerinden başka bir şey denmiyor ve bu artık sıkıcı gözükebilir… Ama her maç, çok üst düzey işler görüyoruz Barça maçlarında. Messi’ye gelmeden, David Villa’nın ilk golü bile sanat eseri bana göre futbol adına. Orada “kontrol – adam eksiltme – son vuruş” esnasında o kadar çok ve farklı seçenek var ki, Villa en uygunlarını o dar zamanda seçip, uyguluyor…

Messi zaten gittikçe daha da ürkütücü bir hal alıyor. Kuvvet kazandığından bu yana, driplingleri çok daha etkili… Yine kuvvete bağlı olarak, evinden stada kadar topla koşsa yine son vuruşlarını güçlü yapacak kapasitede. Bir de son dönemde iyice geliştirdiği bir özellik var ki, kaleyi göremese bile tabelayı kolayca değiştiriyor artık dolaylı yoldan. Dar alanda, derin pas özelliği… Topta mıknatıs mı var, zaman ayarı mı var anlamıyorum bazen. 3 metre öteye derin top atıyor ve kaçan oyuncunun önünde duruyor yahu. Valencia maçının sonlarında, Villa’ya attığı pas mesela zirvedir. Portekiz maçında Di Maria’ya yaptığı asist de öyle…

Bir de Iniesta’nın sakatlığıyla sol ortasaha & kanat & forvet gibi bir bölgeye yerleşmiş Alcantara adında çocuk var. Ben ona Tiago denmesine karşıyım. Tiago nedir yahu? Palmeiras’dan gelme sıradan bir topçu gibi… Alcantara daha özel gösterir onu, ki öyle çünkü… Xavi – Iniesta karşımı bir çocuk, onlardan en büyük farkı teknik özelliği sanırım. Xavi’nin Alcantara dönemlerini biliriz, kendisinin 5-0’lık maçta Beşiktaş’a frikikten bir golü de var Şampiyonlar Ligi’nde. Bu kadar parlak değildi sanki… Alcantara daha bir ışıldırıyor… Ağabeylerine göre şöyle bir eksiği var, bir kez karar veriyor. O kararı hayata geçmeyince topu kaptırıyor. Xavi ise, şut atmak için gelir, topa da onun için vurmuş sanırsın ama bir bakmışsın ki Pedro karşı karşıya… Zaten adamda öyle bir çevre kontrolü yeteneği var ki, E-5’e bıraksan İncirli’den Topkapı’ya kadar yürüyerek gider kazasız belasız.

Futbol yapıları dışında şöyle de bir şey var: Rakibin hiçbir şey yapamadığı belli, maç 3-0’dan sonra 3-1’e gelmesi bile bir olay… Ama Messi 4-0’ı yapınca, Valdes’de bir sevinmeler, Allah’a dualar falan… Dersin ki maç 0-0, 90+8’de gol olmuş. Adamlar çok iyi ama hala aç. En çözümsüz özellikleri de bu bence. Manyak mısınız kardeşim?

6 yorum:

Bjk_KnightS dedi ki...

yaa adamlar artık üst düzey bir futbol oynuyor cidden. rakipleri artık kendi futbolunu oynamaya falan calısmıyor. onların futbolunu bozmaya calısıyor ve genelde de basarılı olamıyor. ama ben sunu da eklemek istiyorum. dişlinin çarkları şu anda çok uygun ama ordan messi'yi çeksen ne olur onu merak ediyorum. city falan alsa da birde oyle gorsek bu takımı.

Adsız dedi ki...

Barça artık olayı iyice aşmış... Barcelona taraftarı olmayan insanları komplekse sokan bir futbol oynuyorlar.

Yalnız bu kadar övgünün yanında bir çamur atma ihtiyacı hissettim yine de.:) Abidal'ı bu takıma yakıştıramıyorum, sanki Beşiktaş'taki B.Mercimek gibi sırıtıyor. Oraya bir Giorgio Chiellini takviyesi nasıl olurdu ama?... Ben olsam Thiago Alcantara varken Cesc'i alacağıma Chiellini'yi alırdım. Neyse fazla uzatmayayım, çarpılırım... :)

balticman

Ilyas dedi ki...

son cümle yikti beni :D
Bu maca kadar Atletico kendine rakiplerine dün Barcanin yaptigi gibi ezici üstünlük sagliyordu, onun icin Atletico'nun ciddi bir sansi var diye düsünüyordum, megersem bizim Barca hala baska bir galakside oynuyormus!
Dün Diego ortalikta yoktu nedense, Arda girdikten sonra kendini biraz olsada gösterdi.

Valencia- Barcelona macini izledin mi bilmem ama, orada mesela Soldado zoru basarip iki kere topu disari atmasa Valencianin ciddi bir kazanma sansi vardi. Barcelonaya karsi bence en iyi Taktik önde pres yapmak, cünkü Barca bir ritmini bulursa durdurmasi zor, adamlar resmen bas döndürüyor.

Fabregasin nasil adapte olacagi merak konusuydu, ama görülen oki Arsenaldakinden bir kat daha üste artik.
Arsenal demisken onlarda yavas yavas eski sihirini göstermeye basliyor, su Van Persie bizde olsa va... bir de Song muhtesem. Oguzhan Özyakupta ilk defa A Takim macina cikti, dahada cok göreriz insallah

BJK4EVER dedi ki...

Bence Barca'ya karsi en etkili silah ceza alani onunde alan savunmasi yapmak degil, Valencia'nin yaptigi gibi onde pres yapip oyun kurmayi ilk asamada onlemek. Cunku top artik Xavi-Fabregas-Iniesta uclusune geldi mi sictin artik, o zaman yapacak birsey kalmiyor. En etkili olay topun defanstan kaliteli cikmasini engelleyip Xavi ve diger orta alan oyuncularina top aldirmamak. Ki defansta abuk subuk top kaybi yaptiklari oluyor ve sisirdikleri zaman 1.45 boy ortalamasi ile topu alamiyorlar zaten. Ki Valencia bu sekilde baya tehlikeli koplar kapip etkili oldu.
Barca'ya karsi en etkili formul 3-6-1 oynayip onde basmak. 3 kisi onde basar, 2 kisi orta alanda Xavi ve Fabregas'a adam markaji uygular, 2 kisi kanatlari kapatir, diger 3 stoperden 1'i Messi'yle 1'e bir oynar, 2 kisi de iceri kacan forvetleri karsilar. Zaten Barca gibi surekli oyunu ortada sikistiran takima karsi 4'lu oynamak cok sacma geliyor bana.

---------Cenk--------

----Sivok---Egemen---

Hilbert--Toraman---Ismail

----Aurelio---Necip------

----Fernandes--Ernst-----

----------Edu------------------

Cartalete dedi ki...

Evet, haklısınız onu yazıda belirtmeyi unuttum.
Topu Barça'yı verdikten sonra, Nesta - Thiago Silva olmak gerek. Ama topu Barça'ya aldırmamak daha bir çözüm sanki.

Real Madrid yazın oynanan kupa maçlarında bunu yapmıştı mesela. Sykoya bağlamadan, tekmesiz girmeye başlasalar çözümü de buldular aslında...

Hatta, Pato , Cristiano gibi akıp gidecek forvet olmadıkça, ben forvetsiz de çıkarım Barça'ya. Full ortasaha ile, direk önde basarım.

Tabi, bu sistemde Barcelona'Da demarke vaziyette çok oyuncu oluyor. Zamanla bu da pek çözüm olmayabilir. Ama, geride beklesen de 5 oluyor zaten en az, o yüzden denemeye değer :)

Adsız dedi ki...

Valencia o maçta cidden muhteşem bir pres yaptı. Topu aldıklarında da özellikle Banega'nın müthiş oyunu ile etkili oldular.

Ama gözden kaçmaması gereken şey, Barcelona o maçta 3-4-3 değil, asimetrik bir 4-3-3 oynadı. Alves çok öndeydi. Sağ forvet de iyice Messi'ye yakın oynadı. Valencia da Alves'in orada tek kalmasıyla oluşan alanı Jordi Alba-Mathieu ikilisiyle çok iyi kullandı. Sürekli oradan geldiler. Sonra Guardiola hamleleri geldi ve diagramdaki 3-4-3 ü döndü, hatta tek fark Pedro yerine Adriano vardı ki gayet mantıklı çünkü oradan kötü geliyordu Valencia, beraberlik geldi. Hatta galibiyeti getirecek kadar da pozisyona girdi Barça ondan sonra.

"Barça'ya karşı savunma" konusuna gelecek olursak, adamlar topa ve alana o kadar hakim ki, her savunma taktiğine karşı çözüm üretebilecek durumdalar. Ki bu Fabregas Xavi Busquets Iniesta/Thiago gibi akıl almaz bir 4lü ile öncekinden bile daha fazla ele geçirdiler kontrolü. Sürekli birden fazla pas opsiyonu var adamların.

Aslında şu ana kadarki en iyi savunma yöntemi de Mourinho'dan geldi. Kral kupasında 2. maçta karma bir savunma anlayışı vardı, burada yorumlarda da bahsetmiştim. Aynen kopyalayayım:

“Realin sol beki rakip sağ forvetle, sağ beki rakip sol forvetle, ve stoperlerden biri (önce Carvalho, sonra Pepe) Messi ile adam adama oynadı. Burada Messi'nin sahte 9 oyununa kontra yapmak için bir stoperi "ön stoper" gibi oynatıp partnerini süpürücü gibi kullandı, kenar forvetlerin içeri kat etmelerini de bekler takip etti.”

Öndeki 6 oyuncu da önde sağlam bir pres yaptı. Burada tabi o zaman Barça’nın Real’den fizik olarak baya bi geride olmasının da etkisi vardı. Real’in fişini çeken şeyler, çözümü olmayan şeylerdi (uzaylılar, kuran kursu hocası kılıklı orta saha oyuncuları, Türkiye de santrafor oynasa 15 gol 10 asisti cepte olan stoperler vs.)

İşte ne yaparsan yap, önde pres olsun, daha derinde alan savunması olsun, böyle daha ekstrem taktikler olsun, adamlar seni indiriyor. Her yerde playmaker, her yerde poacher, her yerde döner bıçaklarıyla dalan orta saha, her yerde tehlike var adamlarda. Sacchi’nin “universality” (sahadaki her oyuncunun her işi yapabilecek olması, bir nevi Total Futbol’un zirve yapacağı nokta) ütopyasına ulaşmaya çok yakınlar. (sezon başında goal.com da bununla ilgili güzel bir yazı çıkmıştı, okumak isteyenler için link: http://www.goal.com/en/news/1717/editorial/2011/08/16/2617774/with-the-signing-of-arsenals-cesc-fabregas-barcelona-could-begin-) Bu kadar topa hakim, pozisyon bilgisi, alan kontrolü, pas yüzdesi, fizik kapasitesi yüksek adamları bir araya getirdiğin zaman, topu da alanı da tamamen domine etmeleri kaçınılmaz oluyor.

Hani 3lü savunmaya karşı patlayıcı santraforlar sorun yaratacaktır, ama onun için de dediğin gibi Pique reyis devreye giriyor... Her şeye karşı bir çözümleri var adamların. Durdurmak neredeyse imkansız, elindeki malzemeye göre mantıklı olan taktiği koyup onu en iyi şekilde uygulamak ve Barça’nın kötü bir gününde olmasını dilemekten başka yapacak birşey yok.

Kerem