Maç Öncesi: İBBSpor – Beşiktaş

Atatürk Olimpiyat Stadı… Beşiktaş’ın, tarihinde bu kadar maç oynatıp da kazanamadığı tek deplasman (rakip İBB'yken) orasıdır herhalde. Bu durum İBBSpor’un Beşiktaş’a ters gelmesiyle açıklansa da; bana göre genelde Beşiktaş çıkarttığı kadrolarla “gel bana ters gel” dedi rakibine. Özellikle orta saha anlamında doğru çıkılan tek bir İBB maçı vardı; 2-0 kazanılmıştı. Ernst’in yokluğunda, Necip’in yavaş yavaş takıma girip Fink ile ikili olduğu dönemler… Zaten kupa finalini saymazsak Beşiktaş’ın 2 galibiyeti var İBB’ye karşı, birisi de o. Tek “rahat” kazanılan maç da denebilir…Yarın yine Beşiktaş adına özellikle “orta saha” anlamında doğru çıkılan bir maç olsun, gerisi gelir… Zaten minimum 3 adet orta saha etiketli oyuncunun sahada olacağını biliyoruz. Ancak, bazen bu sayı Veli’yi farklı bir rolde (daha önde) kullanmakla dörde çıkabiliyor… Eğer İsmail sakat olmasaydı; nadiren bir arada görebildiğimiz, sağlamcı ve genelde kazanan yapıya dönülebilirdi. Lakin solda yeniden bir Ekrem Dağ gerçeğiyle tanışmamak için, bence Veli’yi beke kaydırmak mantıklı. Önünde Quaresma ve Salvio yokken, pekala orayı kaldırabilir. Hatta, İsmail ve Tanju’dan sonra en idealidir de denebilir…

Hasan Türk kardeşimiz Carlos tarafından fark edilmiş olsaydı, Veli’nin beke kaydırılmasını pek dert etmezdik. Çünkü önünde hem onu savunma anlamında iyi kollayan, hem de hücumda onun kadar hatta daha fazla dinamizm katacak bir oyuncuya sahip olunabilirdi. Ama o tarz bir oyucunun “elde varken” yokluğunu çekiyoruz… O nedenle, 3’lü bir forvet yapısına dönmek mantıklı. Quaresma ve Almeida ağrıları nedeniyle antrenmanı yarım bırakmışlar. Yarın 11’de olmamaları muhtemel. Sol forvet denince benim aklıma ister istemez Edu gelir. Özellikle de Pektemek’le birlikte hücumda olduklarında, iyi işler yapabiliyorlar…Simao da zaten, AVM'lerdeki süs havuzu gibi. Ne işe yaradığı belli değil ama gelenek olmuş, "mutlaka 11'de olması lazım hissi" uyandırıyor. Ben de uyandırmasa da, Carlos açısından öyle en azından... Neyse, 3 ayda bir attığı ve gol olan şutlarından biriyle karşılaşırız belki.Bu hafta aklım bu maçtayken, kulağım CSKA – Lokomotiv karşılaşmasındaydı… Nedenini, “Bu sene sensin ikinci!” adlı başlıkta açıklamıştık. Lokomotiv deplasmanda kazandı ve fikstür avantajları da daha anlamlı hale geldi… Ligi 2. bitirme ihtimalleri yüksek. Bu durumda, Beşiktaş Play-off’lar sonucunda ikinci olursa; Şampiyonlar Ligi 3. elemelerine seri başı olarak katılır… Pek fark edilmeyen, çok önemli bir detay aslında… O nedenle bu maç kritik. Olimpiyat geleneği bozulursa; haftaya kümede kalmak için kazanmak zorunda olan Samsun ve son hafta da eleğini asmış bir Karabük, Bşeiktaş’ın rakibi olacak. 3 haftada 9 puan demek, 2. Fenerbahçe ile play-off’lara en kötü ihtimalle 4 puan farkla gitmek demek olacak. Liderle de 7… O da kapanmayacak fark değil ama 2.’yi geçmeden, 1.’yi geçemezsin nihayetinde…

Bu arada Olimpiyat deplasmanlarında Beşiktaş’ın en golcü ismi Holosko… Bu maçlarda ne fantastik işler döndüğü buradan da belli aslında. Fikret Başkan da hayırlı olsun. En azından borcun 500 milyonlara yürümeyeceğini biliyoruz, o tarz bir politika izleyeceği belli. Vaad ettikleri, %50 oranında hayata geçsin; her konuda toparlanma olur. Bakalım, umutluyum.

18 yorum:

box2boxMC dedi ki...

madrid faciasından sonra veli'yi solda, bolu faciasından sonrada necip'i ortada oynatacağını düşünmüyorum... şöyle bi 4-4-2 olsa fena olmaz.

cenk

hilbert-sivok-egemen-ersan

simao-ernst-fernandes-veli

pektemek-edu

Cartalete dedi ki...

Ersan'la da Trabzon faciası var. :) Hepsi ideal bek değil, ama Veli daha uygun. Sakatlıktan önceki Ersan o işi kaldırabilirdi.

Necip'le ortasahayı yeterince dolduramıyoruz. O girene kadar Manisa maçı da sıkıntıda seyretti ki İBB hep bu özelliğiyle öne çıkan bir takım. Bolu maçının pek Necip'le alakası yok bence.

Bebe maç kadrosundaymış.

Melih Kazdağ dedi ki...

Aslında Beşiktaş kadrosu çok dengeli bir kadro olmasa da farklı rakiplere karşı farklı taktiklerle oynayabilecek yeterlilikte. İBB maçlarında herzamanki kadrolarıyla,aynı taktiklerle,aynı oyuncu kadrosuyla oynamak hiç mantıklı değil.İBB nin ne oynayabildiği ve ne oynayamadığı bellidir. Bu maçlarda ya Onların dayanamayacağı kadar tempolu oynayacaksın ya da maç sonuna kadar sakin kalacaksın,pas yapacaksın,güçlü,disiplinli oyuncularla oynayacaksın.Hasan Türk 'den 2010 yılından beri bahsediyorsun.O yıldan beri süre gelen gelişmesini nasıl buluyosun? Biliyorsun Türkiye'de 17-18 yaşında ''geleceğin yıldızı'',20-21 yaşında ise ''gelişimini tamamlayamamış'' diye bahsedilir.

kapgan dedi ki...

defans dörtlüsünü egemen-ersan-sivok-hilbertle oluştursa egemeni sol beke ersanı ortaya çekse olmaz mı? bence olurda neyse. inşallah alırız önümüzdeki 3 maçıda almak zorundayız.

Cartalete dedi ki...

Hasan Türk, günden güne gelişim kaydediyor. Zaten onda ısrarcı olma sebebim de budur aslında. Mesela Samet Bülbül vardı, Hasan daha yeni yeni takıma çıkarken; o çok daha önde tutuluyordu. Ama Samet sadece "yetenekli çocuk" izlenimi veriyordu bana, Hasan'ın ucu daha açıktı. Hangi pozisyona koysan oynuyordu ve birçok pozisyonu kaldırmanın ötesinde net oynayacak özelliklere sahipti.
Bugün de, o açık olan potansiyelini kullandığını görüyoruz. Mesela kanattan orta sahaya devşirildi ve 1 senede nefis bir ortasahaya dönüştü. Fizik olarak da yaşlarına nazaran çok gelişmiş.

Olağan üstü bir durum olmazsa; Hasan Türk ve Ali İhsan, bağlasan durmaz potansiyeldedirler. Yeter ki biraz güven verilsin.

box2boxMC dedi ki...

Gerçektende beşiktaş'ın elinde çok değişik özelliklerde futbolcular var, insanın ister istemez aklına Mustafa Denizli geliyor, her maça ayrı kadro, ayrı futbolcular, tam MD'lik kadroymuş bu sene.

Necip için ayrı bir paragraf;
Bolu maçının ilk yarısını gece 02:30 tekrar izledim ve özellikle kötü oynadığı söylenen M.Aurelio ve Necip'i izledim. Necip klasik rakibin arkasına saklanan, arkadaşlarına pas opsiyonu sağlamayan, bütün futbol mantalitesini top rakipteyken kudurmuş gibi saldırma üzerine kurmuş bi görüntü verdi. Orta sahadaki pas opsiyonu bir tane azalıncada M.Aurelio'nun saçmalaması normaldi o sahada.

Zamanında Yasin'den de çok şey beklemiştik ki Yasin ilk çıktığı zamanlarda daha iyiydi Necip'ten. Sonra silindi gitti tabi.
Bence daha yol yakınken Necip'i sağ kanada çekip bu enerjisini orda harcamasını sağlamak gerekir. Bu sezon bir kaç maç orda oynadı ve bence yararlıydı. Dribling yaparken kestiği ortalar filan tatmin etmişti beni. Arkasında hücumcu bir bek ile FB'de ki M.Topuz-G.Gönül işlerliği çıkarabilir.

Son olarak İBB düş yakamızdan...

BJK4EVER dedi ki...

Tam kanserlik mac. Tam umutlarimiz yesermek uzere, rakip IBB, stat Olimpiyat, takimin solbekinde Veli oynayacak muhtemelen, yine 3 onlibero tek forvet cikacagiz, tek eksik ideal stoperlerin kadroda olmasi, onlardan biri eksik olsa tamamlanirdi tablo!

forma-aşkı dedi ki...

Ligin geri kalanı ve play-off lar için -şampiyon olursak,iade-i itibar isterim-.

Cenk'in golü ile 1-0 kazanırız.

Cartalete dedi ki...

Burak 11'de, çok güzel oldu. Nihayet 46. resmi maçta 11 çıkarıldı Quaresma'nın yokluğunda... Ancak yine ceza sahasında az adamla kalma durumu söz konusu.

Bir de Toraman durumu var. Umarım orta sahada süpürücü rol için 11'dedir.

rivaldo dedi ki...

Burak Kaplan ilk 11 de.Carvalhal Fikret Ormanı mı izledi acaba?

İbb de Doka yok galiba.Hilbert Viscayla başa çıkabilir.Asıl korkutan Webo-Toraman eşlesmesi olacak.Eğer stoper oynamazsa bu maçı alırız.

Cartalete dedi ki...

Bolu 2. yarısında, Simao'yu forvet arkası yapıp 4-2-3-1'e geçmişti. Belki Toraman'ı beke çekip, Hilbert'i öne atma planı da vardır. Ama buna da gerek yok. En kötüsü de Toraman'ın stopere geçmesi olur...

Toraman süpürücü olursa, pek sıkıntı yok. Tek sıkınıt Peko'nun yalnız kalması olur. Ama stoperleri Metin ve Can olunca, elbet önde baskıyla ters ve eksik yakalarız diye düşünüyorum.

Kritik nokta bence de Toraman'ın pozisyonu. Süpürücü olursa, alırız maçı.

ELpiR dedi ki...

Toraman stoper çıkıyor kaybettik diyorsunuz yani :)

Cartalete dedi ki...

Hem, ortasaha yeterince dirençli olmaz o durumda. Hem de tandem dengesi şaşar. Webo - Holmen bağlantısı sağlanır, pek iyi olmaz.

Çeksin ortasahaya; arada bir önde baskıyla Metin Depe - Can falan, elbet gedik verir. Burak sağa çeker vurur falan... Klasik İBB maçı olmasın da orta sahadaki düşüklük anlamında.

enorton dedi ki...

Bugün rezalet bir maç oynadık arkadaşlar, karşımızdaki takımın ibb olduğunu bilmesem istanbulda üst seviye bir avrupa takımıyla maç yapıyoruz sanırdım. Cenk 5-6 tane net pozisyon çıkardı, bizim salak velinin kaçırdığı gol dışında başka pozisyonumuz yok. toraman, Egemen hatta hilbert bile saçmalayıp durdu rakip ataklar karşısında. Burak fena değildi, aylarca oynatılmayan adam ancak bu kadar oynar. Simao asist dışında yine var mı yok mu belli değildi.

Pektemek çok istekliydi, ilk yarıda çok kaybı yaptı ama son 20 dk onun yerine giren Edu ne yaptı hiç anlamadım. Maçın zaten son 20 dk sı ileri üçlümüz evlere şenlikti. Carlos da bazı adamları ya hiç oynatmıyor ya hepsi birarada. Kim ne yapacağını bilmiyordu.

Ernst artık bu yükü kaldıramıyor. Egemen sol bekte hiç ileri çıkmadı, savunmada da yediğimiz 2.gol onun eseri. Artık herşeyden sıkıldım. Şu son 4 maçı da kazanalım dedim ama onu da beceremedi bu takım. Son 2 maçı da alamaz zaten hiç sanmıyorum.

Bir sözüm de Q7 ve Almeidaya... Arkadaş bu Alex onca tekme yer senede 1 maç bilemedin 2 maç oynamaz. bizimkiler 2 maç oynuyor 3 maç yok.

Bu sezon bitti gitti, play-off lardan en küçük umudum yok. Bence play off sonucu ilk 4 takım sıralaması bozulmaz.

tannhauser dedi ki...

enorton +1

ihsan dedi ki...

enorton haklı beyler.

(sadece 2 gol için söyleyeceğim birşey var. oradan orta yaptırırsan golü yersin. sol taraf çok aksadı)

Cartalete dedi ki...

O değil de, Mustafa Pektemek niye çıktı?

Başka sorum yok. Belki yarın yazarım maçı. İyi geceler.

borasahin dedi ki...

Macin 40. dk'sından baslayarak TRT'de genis ozetine denk geldim. Verilen pozisyonlar icler acisi. Masallah rakipler bizim defans ile orta saha boslugu arasinda cirit atıyorlar, Ernst ve Veli sadece eskorluk yapiyorlar. Daha once de demistim, Besiktas'ta su anda tek on libero isini goturebilecek bir oyuncu gorunmuyor. Bu isin kralini Aurelio yapardi, ama artik yaslanmis durumda. Ernst'i Almanya gunlerinden hatirliyorum, cok kosan bir isimdi, ama vakt-i zamaninda Aurelio kadar iyi olup olmadigini tespit edebilecek kadar seyretmedim. Geriye kaliyor Toraman vs. O yuzden bu takim double pivot gibi oynayip onlerine Fernandes'i yerlestirmeli. Amac rakiplerin "the hole"a sizmasini onlemek. Bunun icin de bence Necip kesinlikle oynamali. Veli'ye ortada yer bulamiyorum. Necip-Ernst ile orta sahadan oyun kurmak zor olur, o yuzden bu takimin baski yapmasi gerekir. İki kenar (Veli ve Simao) biraz daha orta sahaya yanasir ve sikarlar, bu durumda genisligi Hilbert ve İsmail ile saglayabiliriz. En ucta Pektemek, Bebe, Almeida ya da Q7'den biri olur ve macina gore oynarlar. Evet belki bu takim yeterince yaratici olamayabilir ama en azından rakibe yapacagi baski ile on alanda top kazanip, tek ayak ustune yakalama sansi olur. Tabii bazi takimlara karsi yemeyecektir, bu durumda taktik disiplin on plana cikar. Netice de cap belli.

Supurucu orta saha Cisse biraz onunde Ernst, onun da biraz onunde Fernandes olsaydi, iste en ideal BJK orta sahasi o olurmus!