Üçgen

Üç dakika dahi olsa fazla uyumanın değerli olduğu bir zaman sabah kalkarsınız. Hava aydınlanmamıştır bile… Üstelik bulutlar “çık dışarı da yutayım seni” der gibi sarmıştır her bir tarafı. Silkmede 230 kilonun altına girmiş halterci gibi ağırlık çöker üstüne ve okula gitmemeye karar verirsin.  Ebeveynleri ikna turunda da başarılı olduktan sonra tekrar uyumak istersin, olmaz… 19.5 günden birini boşu boşuna harcadığını anlaman pek uzun sürmez. Ertesi gün sınıfa adım attığında “olum Tarihçi sınav yaptı lan” sesleriyle başından kaynar sular boşalır. Bir an boşluğa düşmüş hissedersin, Marty McFly’ın 1955’deki hali gibi sersem sersem bakarsın etrafa, sanki geçmiş zamanda kalmışsındır… Bir zamanlar liseli olan herkes, bu duyguyu tatmıştır.

Hemen hemen aynı hisleri bir hazırlık maçı da olsa, “bugün Beşiktaş’ın maçı vardı?” cümlesini duyunca da yaşıyorum. Tıpkı geçen gün olduğu gibi… Yeterince ajitasyon yaptığıma göre sadete gelebilirim: Kayserispor maçını kaçırdım, faso fiso işlerle uğraşırken aklımdan çıkmış. Ama geniş özeti izledim, haliyle burada da özet geçeceğim.

Hafif İlhan, Sergen, Pancu üçgenine benzer şekilde atılmış golle başlayalım. Zira bu tarz golleri en son o dönemde yoğun görüyorduk, o nedenle çok değerlidir aslında. Oğuzhan topla kat ederek pasını çıkarıyor ve koşuya devam edip biraz sonra golü yapacak olan Olcay’ın önünü iyice açıyor. Asisti yapan Almeida ise o boşluğu net görüp, topu gevelemeden direkt ekstra pası çıkarıyor ve Olcay’dan nefis bir plase. Hem sert, hem de bilinçli olarak köşeden toz kaldırma amaçlı… 

Olcay, Oğuzhan, Fernandes, Pektemek, Almeida… Hepsi, bu tarz üçgenlere yatkın oyunculardır. Zira bilhassa Pektemek, maçın genelinde hemen her pozisyonda var olmuş gözüküyordu. “Şekillenen Beşiktaş” yazısında ideal 11’e yazdığımız bu 5’li, ikinci yarının belli süresinde birlikte oynamış ve ortaya leziz ataklar çıkmış. Topla yeteneklisi var, uzunu var, “tilki golcü”sü var, geriden gol bölgesine akanı var… Beşiktaş hem yetenekli, hem her şeyi yapan, hem de birlikte oynamayı becerebilen bir hücum yapısına sahip olabilecekmiş gibi gözüküyor.

Geleneksel “Hilbert sağbek oynasın!” tedirginliği dışında (Carvalhal de anca Stoke City maçında onu keşfetmişti) Samet Hoca’nın saha görüşü, üzerinde durduğu sistem ideale yaklaşıyor. Hilbert’in yerine değil “alternatifine” adam arayışlarıdır diye umuyorum hem Akgün hem de Toraman denemelerini. Toraman; alana veya adama değil de topa odaklı oluşu sebebiyle defansın her bölgesinde tehlikelidir, stoper ya da sağ bek fark etmez. Ancak enerjisi, çabukluğu, iyi kesiciliğiyle 4-1-3-2’nin 1’i için de en uygunu gözüküyor. Tabii bir cesaretle Hasan Türk tercihi olsa orada, hafiften Boğazın Barcelonası kıvamına gelinebilir. Belki enerji sorunu olur ama top %60 üzerinde Beşiktaş’ta kalabilir öyle bir orta saha ile. Haliyle daha az enerji gerektirir. Hafif sıkletli maçlarda denemek lazım…

Yalnız forvet bölgesinde gereksizce bir şişkinliğe doğru gidiliyor. Holosko 1.1 milyona inip, 3 yıl daha uzattı. Burada Holosko mu, Beşiktaş mı FEDA dedi pek anlayamadık. Süre biraz uzun gibi ama Holosko’nun kalışına itirazım olmaz, her şeye rağmen sevdiğim bir oyuncudur. Bir tarafa Erkan Kaş, diğer tarafa Holosko’nun atılmasıyla Beşiktaş iyi bir kontra takımına dönebilir maç içinde. Ayrıca forvet bölgesinde de alternatif olur. Ama üzerine yine bir forvet transferi fazlalıkmış gibi gözüküyor. Planda Almeida’nın satılması varsa ayrı tabi…

Velhasıl artık lig başlıyor. "Geçen seneden güçlü takım" iddiam sürmekte. Hem güçlü hem de daha çekici benim için. Belli bir adamın değil, iyisiyle kötüsüyle takımın ön plana çıkacağı maçlar bizi bekliyor.  Zira atılan o üçgen golü, nazarımda slalom tipi gollerden bile çok daha değerlidir. Biri sadece jeneriğe girer, diğeri gelecek umutlarına…

11 yorum:

Unknown dedi ki...

Almeida ve Mustafa yı cok seviyorum ama gol atabilen bir forvet transferi gerekli gibi geliyor bana.İki Forvetimizin minimum 25-30 gol atması gerek ama o ışık yok gibi.Olcay da bekledigimden iyi çıktı.Artık pek kalmayan koşan 10 numarayı izletti.Mustafa Denizli 10 bucuk numarası tanımı Olcay bence.

Adsız dedi ki...

Hocam Lazoviç ile anlaşılacağı yönünde haberler var. Bu oyuncu hakkında ne düşünüyosun? İnternetteki videolarında hep ceza sahası içinde son vuruşları yaparak attığı goller var. Hani topu alıp, çalım atıp dribling yaptığı, ekstra performans gösterip attığı goller yok.

helldoradotcom dedi ki...

Gecenin bir diger guzel hareketi de mustafa'nin topu bir anda terse atip olcay'i kaleci ile karsi kariya birakmasidir. ben sahsen saga almeida'nin onu atmasini beklerken hepimizi ters kose yapti. gol olmayi hakeden bir pasti ama direkten dondu. saglik olsun, lig'de girsin. takim gercekten amator ruhla mucadele ediyor ve garip bir sekilde hizli oynamaya calisiyor. bu sezonla ilgili olarak kaygim fernades'in cok fazla topla oynuyor olusu. surekli bir eveleme geveleme ataga zaman kaybettirme hali var umarim bana oyle geliyordur.

BJK4EVER dedi ki...

Quaresma ve Simao dururken bence forvet gelmemeli, Holosko da dondu zaten. Almeida Pektemek Holosko Akyuz Kadir, 5 forvet zaten var, 6 forvet sadece ligde olan bir takim icin luks kacar. Elimizde forvet cikarmadan bence forvet almak mantiksiz olur, hele ki Quaresma'nin donme ihtimali varsa.

box2boxMC dedi ki...

mcgregor
(cenk)

Hilbert-Sivok-Escude-U.Boral
(M.Akgün)-(?)-(Ersan)-(E.Özkan)

Toraman
(H.Türk)

Oğuzhan-Fernandes-Olcay
(Necip)-(?)-Veli

Almeida-Pektemek
(Holosko)-(Muhammed)

Bu mudur? Budur.. Hiçte fena değil..

Sivok ve Fernandes'in yerine yedek bulamadım. Toraman'ı defansın önüne sabitlediğim için defans alternatifi olarak görmüyorum. Sezer kalsaydı en kötü 2. yedek olurdu defansta.
Fernandes'in yerine kimse yok ama.

CDiS dedi ki...

geçen seneden daha güçlü mü onu bilemem ama geçen seneden kötü bir takım değil beşiktaş. üstelik çok daha ekonomik bir takım. egoların daha aşağılarda olduğu bir takım. özellikle avrupa mücadelesi vermeyecek olması burada avantaj gibi gözüküyor, zira yeni kurulan bir takım avrupa 'da kolay yıpranırdı.
takım olarak iyi oynayan bir beşiktaş izliyoruz yıllardan sonra. bunun yanısıra, almeida 'nın duvar santrafor rolüyle daha verimli, hatta fark yaratacak oyuncu olma ışığını görüyorum. olcay'ın ise, yetenek olarak olmasa bile, golü koklama ve takip etme anlamında sergen 'in yıllardır dolmayan rolüne güçlü bir aday olduğunu söyleyebiliriz.. tabi ki şu sistemde, üzerine büyük yük binen fernandes 'in sezon içindeki form durumu takımı ciddi anlamda etkileyecektir.
özellikle, son 2 yıldır, ciddi anlamda sorun olan, sakatlık problemleri bu sene yaşanmazsa, şampiyonluğu son haftalara kadar kovalayacak, çok renkli, gösterişli olmasa bile heyecan veren bir takım olacaktır beşiktaş..

yilmaz dedi ki...

eğer ki biz bu sene bişeyler yapabileceksek, bunu olcay-oğuzhan-fernandes üçlüsüyle yapacakmışız gibi gözüküyor. bu üçlünün hiç bozulmaması gerekiyor. 4. artık yerine göre toroman, hasan, veli, necip, hatta sivok olabilir. ama orta "üçlü" müz bu olmalı.


forvet transferi bence de gereksiz şişkinlik yapacak. almeida çıkarılsaydı elden gerekli olabilirdi ama bence gereksiz şu saatten sonra yapılacak transfer. holosko ve m. akyüz yedek forvet olarak hiç de yabana atılacak adamlar değil lig için.

bekteki uğur boral, hilbertle beraber inönüdeki düşük profilli maçlarda çok çok etkili olur gibime geliyor.

Cartalete dedi ki...

Lazovic çok izlediğim bir oyuncu değil ama Yugoslav topraklarından çıkmış topçuları severim. Lakin dediğim gibi, kim olursa olsun; Almeida kaldıktan sonra bir forvet daha anlamsız olur. 5 forvet, tek kulvar için hem fazla hem de gereksiz mali açıdan gereksiz.

Quaresma'nın olası af edilme durumunda ise, ben faydadan çok zarar getireceğine inanıyorum. Mevcut takım yapısıyla hiç uyuşmaz gözüküyor. Hani geçen senenin belli bölümünde olduğu gibi, testudo misali takımca kapanıp, anlık patlamalarla hücuma kalkan bir takım olsak Quaresma yine fark yaratırdı ama; takım halinde paslı, çabuk oynayan ve kalabalık çoğalan bir hal alma yolundayken, Quaresma o yola konmuş taş olabilir.

box2boxMC dedi ki...

süper kupa maçlarından sonra ister istemez FB ve GS ile karşılaştırdım BJK yi. Her 3 takımıda 4-1-3-2 şablonuyla yazıp alt alta futbolcuları yazdım, şöyle bişi çıktı..

Mc Gregor
Volkan
Muslera

Hilbert- Sivok - Escude - İsmail
G.Gönül- Ujfa - Semih - H.Balta
Eboue - Yobo - Egemen - H.Ali

Toraman
M.Topal
Melo

Oğuzhan-Fernandes-Olcay
M.Topuz-Baroni -Selçuk
Hamit -Selçuk -E.Çolak

Almeida-Pektemek
Kuyt -Alex
Burak -Elmander

Böyle karşılaştırmalar yapmak doğru değil ama pozisyon pozisyon bakınca GS nin kadro epey iyi gözüküyor. Tabi GS'de 3 aşağı 5 yukarı bu taktikle oynadığı için kadro tam oturdu. FB daha farklı oynadığı için Stoch, Krasic ve Sow atıl kaldı.

Bölge bölge bakarsak, defans ve kalede çok büyük farklar olmaz bence, defans önünde Toraman tabiki cok zayıf ama defansif olarak diğer ikisinden dahi iyi diyebiliriz.
Ortasahada olay bizim yeniler Oguzhan ve Olcayda bitiyor. Nerdeyse bu sezon ki bütün kaderimiz bu ikilinin üzerinde olacak gibi. FB nin ortasahaya adam alması şart. GS için söyleyecek bişi yok ama dünkü maçta Selçuk'un Hamit önünden topu alışını gördükten sonra çok farklı şeylerin olabileceğini düşünüyorum sene içinde GS de.

Forvette yine GS açık ara önde. Adamların düşünmediği Baros bile bizde rahat oynar. Aslında bakınca Almeida ve Pektemek fiziksel olarak birbirlerini tamamlayacak tipteler ama ikisininde kafa başka yerlerde gibi.

kıssadan hisse, FB'de Aykut-Alex çatışması olursa, GS'de herbiri ayrı ayrı oynadığı takımın yıldızı olabilecek adımların anlaşamaması baş gösterirse, BJK'de de Oğuzhan,Olcay patlama yaparsa :) Almeida-Pektemek uyumlu olursa bu sene en azından keyifli ve heyecanlı maçlar izleriz...

BJK4EVER dedi ki...

En buyuk korkum yine sezon ortasinda ezelden beri hastaligimiz olan tek forvet/433 e gecis yapmamiz. Cift forvet oynadigimiz surece sansimiz olur bence. Sistem duruma gore 4-1-3-2, bazen 4-4-2 olabilir ama cift forvetten vazgecmeliyiz. En kotu ihtimalle Kayseri macindaki gibi Pektemek'in Almeida'ya cok yakin oldugu bir 4-2-3-1 de olur, ancak yeter ki Carvalhal donemindeki gibi Pektemek cizgiye yapismasin. Fernandes'in 10 numara'da oynama sorunsali da var bence, orada hic faydali olamiyor, zaten mevkisi degil. Savunma onunde Toraman, ortada Fernandes, Fernandes'e yardimci sagda Oguzhan, solda da forvete yardimci Olcay en mantikli kadro gibi gozukuyor. Veli, Necip ve Hasan da sonradan girip dinamikligi saglayacak, belki ortayi besletecek oyuncular olur. Holosko da sonradan girip yipranmis defanslara karsi is yapar, hele ki onde oldugumuz maclarda. Yeter ki o da kendi mevkisinde (forvette) oynasin, sag kanada hapsedilmesin.

Bjk_KnightS dedi ki...

tek forvete geçemeyiz çünkü o zaman bu kadar forvet kotu olur. Batuhan gelmiş. Bana göre Batuhan'a bir tane psikolog tutsunlar. Almeida'dan iyi oynar. Son vurusları ondan gayet iyi. Batuhan transferinden sonra Akyüz boşa çıkıyor ama bazı maclarda forvet degil de biraz daha geride oynatılmıstı. O sekilde ender de olsa denenebilir. Yarar saglar mı bilmem. Lazovic transferi de bitmek üzereymiş. Bu kadar forvet varken o forvet arkası oynarmıs gibi. Ve asıl eksikte orada zaten. Ama tabii lazovic'te gelirse demirci pek sure alamaz. Ayrıca ucuz ucuz sürüsüyle transfer yapmıs ve kadroyu sisirmis olacaz. Hala anlamadıgım almeida niye hala duruyor. Satılmalıydı hazır euro 12'de de oynamısken.