Golden Uzakta Üç Santrfor

 Bugünlerde Barcelona’nın başında 7 golle siftah yapan Gerardo Martino, 2010 Dünya Kupası’nda Paraguay’ı çalıştırmaktaydı. Takımı turnuvanın en sıkı takımlarından biriydi. Öyle ki çeyrek finale kadar yükselmiş ve şampiyon İspanya’ya 83’de yedikleri golle elenmişlerdi. Hatta maç 0-0 giderken Oscar Cardozo’nun kaçırdığı penaltı gol olsa, İspanya’nın geri dönüşü çok da mümkün olmayacaktı.

O Paraguay’ın eksik olduğu tek şey, hücumda rakiplerini tehdit edememesiydi. Hatta sahaya bazı maçlar üç santrforla çıkmalarına rağmen, görüntüde gole çok yakın dursalar da aslında bir o kadar uzaklardı… Oscar Cardozo, Lucas Barrios ve Dortmund günlerinden sonra dünya gezintisine çıkan, şu an hangi ülkede top oynadığından muhtemelen annesinin bile farkında olmayan Valdez… Bol santrforla oynamanın, “hücumcu takım” demek olmadığının en güzel kanıtıydı o Paraguay. Sahadaki tek santrforun dahi anlamlı olabilmesi için, evvela o topu rakip kaleye taşıyacak adamların olması gerekirdi. O Paraguay, Dünya Kupası 2002’deki genç yeteneği Nelson Cuevas’ı bile çok aramıştı.

Fenerbahçe - Arsenal maçı ışığında, 4-3-3'de oyuncu tercihleri üzerine...

Futbol Burada'dan: Golden Uzakta Üç Santrfor

Ayrıca yine ilginizi çekeceğini düşündüğüm, Önder Özen'in "örnek alacağız" dediği Milan'ın atletik departmanı üzerine bir araştırma yazısı;

Futbol Burada'dan: Milan Lab Ne İşe Yarar?

Hiç yorum yok: