Serie A'yı Kesss!

Farklı bir ligi takip etmede bağlayıcı unsurdur; "merak"... Serie A'nın altı, üstü, ortası merak uyandırıyor son haftalarda. Siena'nın ligte kalma çabası sonuç verecek mi? Palermo tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi şansı yakalayacak mı? "7 kız kardeş"den Lazio küme düşebilir mi? Ve tabi ki şampiyon Inter mi Milan mı? Yoksa en dış kulvardan Roma mı? Sorularını soruyoruz...

Bu hafta hem Inter'in hem de Milan'ın maçlarını izleme şansı bulduk. Milan, liderlik fırsatını yakaladığı maçta Napoli'den 1 puan aldı diyebilirim aslında. Leonardo tanıdık yüzlerle çıkmıştı maça. Favalli, Zambrotta, Oddo, Inzaghi gibi, baskıyı kaldıracak oyuncularla riskten uzak kaçmaya çalıştı. Ama bu oyunculardan özellikle bek oynayan Zambrotta ve Oddo "maçsızlık" sebebiyle Napoli'nin temposuna ayak uyduramadı. Oddo maç boyunca hiç gözükmezken, yenilen golde de "görünmez" bir şekilde baş rol oynadı. Önce ofsaytı bozdu, ardından Abbiati'yi...
Süper Pippo Inzaghi ise, klasik gollerinden birini atarak görevini yaptı. Milan şayet şampiyonluk yarışında varoluşunu sürdürecekse, bu Ronaldinho'nun hırs ve formunun devamına bağlı olacak... Çünkü Milan'ın oynadığı sistemin iyi işlemesi için, beklerin ofansa çok fazla katkı yapması gerekiyor. Fakat gelin görün ki, varlık içinde yokluk çekilen bek bölgesinde, defansif olarak bile fayda sağlanılmıyor.

Milan'ın kalan maçları;

Parma (D)
Lazio
Cagliari (D)
Catania
Sampdoria (D)
Palermo (D)
Fiorentina
Genoa (D)
Juventus (D)

"Şu maçtan kesin 3 puan alır" diyebileceğimiz bir eşleşme yok. Puan durumu arap saçı olduğundan, gittiği her deplasmanda iddiası olan takımları bulacaklar. Kalabalık fakat geniş olmayan kadrosuyla bu yarışı pek fazla götüremeyeceklerini tahmin ediyorum.

Inter ise bu hafta yine Sicilya'daydı. Ve yine puan kaybıyla döndü. Chesela'yi elemenin gururu ve mutluluğun içersindeki Inter, esasında 1 puana pek itiraz etmeyecek bir oyun ortaya koydu. Maç uzun süre 1-1 gitmesine rağmen, tam bir İtalyan 4-3-1-2'si oynayan Palermo'ya mağlup olmamak için temkinli oynayıp, galibiyet golünü "oluruna" bıraktılar. Aynı durum Palermo için de geçerliydi, bu hafta 4.lük için kapışan iki rakibinin karşılıklı maç yapmasıyla, en azından puan farkında pek oynama olmayacağını bilen Rosanero, lider karşısında giden 2 puanı kayıp görmedi. Palermo oynadığı sisteme uygun olarak bir çok ortasaha oyuncusu bulunduruyor elinde. Forvet arkası olarak da, henüz Serie A'da ilk yılı olmasına rağmen "Yeni Kaka" umutlarını pek boşa çıkartmayan Pastore fark yaratıyor. Zaten kendisi Kaka'nın boşluğunda ilk transfer adayı Milan için...

Inter'in kalan maçları;

Livorno
Roma (D)
Bologna
Fiorentina (D)
Juventus
Atalanta
Lazio (D)
Chievo
Siena (D)

Inter'in iç sahada oynayacağı maçlar, Milan'ınkilere göre daha kolay geçecek türden. Ama deplasman maçları aynı zorlukta Milan'la... Özellikle Roma maçı çok enterasan. Inter o maçı alırsa, büyük ihtimalle işi bitirir. Roma alırsa, Roma da iyice potaya girer. Berabere kalır da, Milan maçlarını kazanırsa bu lig "arena"da biter...

Bekleyip görelim.

Hiç yorum yok: