A2 Marmara Şampiyonu Beşiktaş ve 10.5 Orhan Gülle

Güneş ve sokaklar yaz modunu açmış gözüküyor, stada iki adım yol yürümemiz, kanten içinde kalmamıza yetiyordu, ama neyseki bu kez insaf edilmiş, kapalı üst tribün açılmıştı. Fakat sahadaki oyuncular aynı şansa sahip değillerdi, maçı temposuz oynama hakları vardı ve öyle de oldu...
Beşiktaş A2 takımı kalesini Rasım koruyordu, stoperlerde klasikleşen tandem Furkan - Sezer, sağ ve sol beklerde yine devamlılığı olan oyuncular Oğuz ve Caner vardı. Ortasahada, defansif toparlayıcı rolünde her zamanki 6 numarasını giyen Emir, hemen yamacında Samet, 10.5 numara rolünde ise Orhan Gülle vardı. Üç numaraya vurduğu saçlarıyla bizlere "O mu değil mi?" tartışmaları yaratan Onur Bayramoğlu, Batuhan'dan boşalan 9 numarayla önce sol forvet, daha sonra sağ forvet oynadı. Erkan Kaş da yine ileri ucun kanatlarında şans bulan isimdi, forvet de ise 11 numaralı formasıyla Alper sahne alıyordu...
Rasim, yer tutuşuyla ve de fiziğiyle iyi bir kaleci görüntüsü veriyordu. Kasımpaşa maçta pozisyonlar bulsa da, O'nun reflekslerini test edeceğimiz bir şut göremedik. Zaten genel olarak maçta bol bol "yalan" şutlar atıldı. Bunun da nedeni sıcak hava olabilirdi tabi ki... Sağbek Oğuz ve solbek Caner, yine standart oyunlarını oynadılar. İkisi de kadro oyuncusu olabilir ileride. Furkan-Sezer çok uyumluydular, zaten kendileri A2 dışında, U17 Milli Takımı'nın da tandemini oluşturuyorlar. Bugün gol de atan Furkan'ı daha önceleri uzun uzun değerlendirdiğimize göre, bu kez Sezer Özmen üzerine birşeyler yazmak gerek... İyi pozisyon alan, topu oyuna sokmada fena olmayan bir oyuncu. Gözünü sakınmadan "topa sert" giriyor pozisyonlarda. İleride fizik olarak daha da güçlenirse (ki vücut yapısı buna musait) rakip oyuncuların çok çekindiği bir stoper olabilir. Gerek kullandığı ayağı, gerek stili, gerekse de tipiyle kendisini Pascal Cygan'a benzetiyorum fena halde...

Ortasahada yine Abdurrahman Emir Alagöz'ün güzel ve realist bir oyun vardı... Takımda basit oyunu en güzel gerçekleştiren oyuncu konumunda. Basit oynarken, arada inceleri de yapıyor tabi ki... 2. golde Ömer Karancı'ya uzun pası yollayan isimdi. Keşke boyu da biraz uzun olsaydı, muazzam bir modern ortasaha adayı olurdu... Samet ise, basit oyunu en kötü uygulayanlarından. Hani PES oynarken, top teknik ve de süratli bir adama gelir de, pas veremeye kıyamaz, içeriye dalmayı denersin hep... Samet tipi oyuncular da PES sanallığından çıkıp, sahaya çıkan insanlar gibi. Yeteneklisiniz eyvallah da, bunu ayağınıza aldığınız her topta göstermenize gerek yok. %70 basit oynayın, gerekli yerde %30 bölümde bireysel yeteneklerinizi konuşturun. Büyük oyuncular böyle yapıyor...

Gelelim öz kaynak bünyesindeki 10.5 numaraya: Orhan Gülle... Paf takımıyla oynamaya başladığında, yaşı sahadaki bir çok oyuncudan küçük olmasına rağmen, aksi paralelde fizik olarak en güçlü oyuncular arasındaydı... Bugün de değişen bir şey yok, A Takım'a en hazır oyuncular arasında ve kesinlikle çok farklı bir oyuncu. Topla yetenekler konusunda, A Takım'a transfer edilen 10.5 numaralardan pek farkı yok. Hatta olumlu yönde bazı farklılıkları var: Topsuz oyunu ve güçlü fiziği... Maçta en çok top kazanan oyuncuydu belki de, ve bunu kendini heba ederek değil, fundemental özellikleriyle yapıyordu; doğru pozisyon alarak... Tek eksik yönünün şut olduğu kanısındayım. Bu özelliğini geliştirmek için çok çalışmalı. Pozisyon bilgisiyle ters yerlerde top kapıyor, rahat adam eksiltiyor, önünü kolaylıkla boşaltabiliyor... Bu özelliklerine şutu da katarsa, yap-boz tamamlanmış olur. Tıpkı Gerrard gibi, ortasaha olmasına rağmen takımının en golcü isimlerinden olan oyuncular kategorisine girebilir...
Onur Bayramoğlu, sakatlıktan çıkmanın etkisini atlatamamışa benziyor. Çekingen oynamaya devam etse de, oyun zekasına sahip bir oyuncu olduğu belli oluyor. Bugün topsuz oyunda daha çok ön plandaydı. Maç boyu kenar forvet pozisyonunda oynayan Onur, bazı pozisyonlarda önde kalan beklerinin pozisyonunu alarak kıymetli kademeler gerçekleştirdi... Takımın Orhan Gülle ile beraber en sivrilen ve de A Takım'a yakın gözüken oyuncularından Erkan Kaş, bugün çok fazla ön plana çıkmasa da, iki pozisyonda klasını gözler önüne serdi. İlk yarıda sağ kanattan ters bir çalımla rakibini geçen Erkan, sol ayaklı olmasına rağmen, sağ ayağıyla isabetli ve sert bir orta çıkardı ön direkte bekleyen Alper'e... O güzel hareketi asiste dönüşmedi, ama 3. golde Ömer Karancı'nın önüne tam zamanında bıraktığı topla asist hanesine bir artı koydurdu.... İkinci yarıda oyuna girip, Bojan vari 2 golle yıldızlaşan Ömer Karancı en çok alkışı hak eden oyuncuydu... Özellikle kendisinin ikinci, takımının üçüncü golünü atarken yaptıklarıyla... Erkan'ın önüne attığı topla hareketlenen Ömer, topa basan stoperin sağından atıp solundan geçince, "atağın sonucu ne olursa olsun" alkışlamak için ayağa kalkmış bulundum... Fakat Ömer, bir sonraki çalımı kaleciye atıp, topu boş kaleye yollayınca, o alkışlar belki de bu sezon İnönü çimlerinin gördüğü en güzel gol için geldi... Harikaydı. Sene başında Ümit Milli Takımı ile oynanan hazırlık maçında A Takım'da forma şansı bulmuş ve bir de gol atmış... O maçı izlemiş olan "futbol bilgisine güvendiğim" bir arkadaşım, Ömer'in o zaman da iyi bir oyun çıkardığını ve nefis bir gol attığını belirtti... Hadi bakalım, acaba hareketli oyun santraforu mu geliyor bir adet?

Bu sonuçla Beşiktaş A2 Takımı, Marmara Grubu şampiyonu oldu. A Takımla idmanlara çıkmaya başlayan Ali Kuçik, Cumali ve Atınç "sivil" kıyafetleriyle kupa töreninde arkadaşlarını yanlız bırakmadılar. Güneş altında 90 dakika boyunca sahada kalıp, her zaman birşeyler yapma çabasında olan ve adeta "biten" Orhan Gülle, son düdükle soyunma odasına gitme zorunluluğu hissetti. Sahaya döndü, ama madalya törenini kaçırmıştı. Neyse, kısmet Türkiye şampiyonluğuna...
A2 Takımı bundan sonra 8 takımlı Playoff maçları oynayacak. 8 takım, 2'ye bölünüp 4'erli grup oluşturacaklar. İki grubun lideri bu kez finalde karşılaşıp, Türkiye şampiyonunu belirleyecekler... Maçlar Çorum ve Yozgat'ta oynanacakmış. Buralarda ikamet eden ve de fırsatı olan Beşiktaşlılar, bu fırsatı kaçırmasın derim. Kesinlikle A Takım'dan daha eğlenceli bir oyun oynuyorlar...

Beşiktaş A2: 3 Kasımpaşa A2:1 A2 Ligi Marmara Grubu

6 yorum:

Furkan Elkatmış dedi ki...

Orhan Gülle tamda günümüz orta saha oyuncularında aranan hem hucumda hemde defansta aktif görev alabilen bir oyuncu... milli takımla katıldığı bir turnuvada turnuvanın en iyi orta saha oyuncusu seçilmiş benim gözümde çok değerli bir oyuncudur.. orhan konusunda tek sıkıntı kendisi ile hala profesyonel sözleşme yapılmamış olması..
şahsi görüşüm seneye sözleşme yapılıp oyanatılacağı bir anadolu takımına kiralanması çok faydalı olacaktır..

Cartalete dedi ki...

Keza, Erkan Kaş, Furkan Şeker, Sezer Özmen, Ömer Karancı gibi bir çok isim de hala amatör sözleşmesi içersinde gözüküyorlar...

Belki de imzalanmıştır, tff'de geç güncelleniyordur. Özellikle Orhan'ın hayatını bağlamak lazım... Sınır sanırım 5 yıl TFF kurallarına göre. 2015'e kadar sözleşme yapılmalı.

shibby dedi ki...

hadi hayırlı olsun

http://fanatik.ekolay.net/Genc-Orhan-Gaziantepsporda_3_Detail_33_183346.htm

Cartalete dedi ki...

Umarım orada Lampard'a bağlar da, bir daha böyle "uyuma" durumu gerçekleşmez alt yapı konusunda...
Takımın tek ümit milli oyuncusuyla, "alacaklı kapıya dayanana kadar" sözleşme yapmayan yönetim kadar, Orhan Gülle'ye de kızgınım.

Teknik heyet değişmişken ve Beşiktaş'tan geç de olsa prof sözleşme teklifi gelmişken imzalaması gerekirdi. Ve bugün Erkan Kaş'la beraber kampta olmalıydı...

shibby dedi ki...

Emin ol alt yapıdaki futbolcuların bir çoğu "kaçmak için" yer arıyorlar (tanıdıklarım var :D). Bence Beşiktaş için kötü oldu ama kendisi için iyi oldu. Umarım başarılı olur. Sonra biz de onu 8.5 milyon euro verip geri alırız :P

Cartalete dedi ki...

Teknik olarak; 8.5 hatta daha fazla bir değere kavuşmasının, hiç bir gerçekdışılık tarafı yok zaten.
Muhtemelen, Tolunay Hoca kendisine A takım vaadinde bulunmuştur ki; Murat - Kurtuluş - Orhan, hiç de fena olmaz yani.