"4-2-3-1 Budur !" Almanya 4 - Avustralya 0

Nihayet!.. Maçın başından, sonuna kadar "kazanmaya oynayan" bir takım izledik... Almanya, şuana kadar hücumsal anlamda istediğini alma, ileride çoğalma, pas yapma konusunda izlediklerimiz içerisinde en iyisi. Hoş, Arjantin de maçın başında kazanmaya oynadığını belli etmiş, hemen Messi ile yüklenmeye başlamıştı. Ancak Almanya daha bir takım gibi yüklendi rakip yarı sahaya, topu ayağında tutan her Alman oyuncu, etrafında mutlaka boşa çıkan arkadaşlarına rastladı. Kim ne derse desin; Almanya sadece bu hücumcu kimliğiyle bile en az yarı finale kadar yüreyecektir. Bu pozitif oyunu benimseyenleri yüreklendirmek için de, "yürümelidir!"... Umarım, Almanya ve benzeri mentaldeki takımları görürüz üst finallerde...
Atılan gollerden en güzeli; Bayern Münih'i şampiyonluk ve şampiyonlar ligi yolunda sırtında taşıyanlardan biri olan, yükselen değer Müller'in beceri kokan golüydü bana göre... O topu rakibi eksiltecek hızda çekmek ayrı yetenek, sonrasında gol vuruşunu yapacak "dengeyi bulabilmek" apayrı bir yetenek... Türk alt yapısından çıkan genç oyuncuların "geliştiremediği" noktalardan biridir, en başıdır hatta... Topla yetenek konusunda sorun yok, Müller'in çekmesini yapabiliyorlar. Ama sonunu getirecek denge, güç bizimkilerde olamıyor malesef... Avustralya Wilkshire'in etkili duran topları haricinde hiç etkin olamadı. Aslında, maçın başında "önde baskıyı" iyi uyguluyorlardı, fakat Almanya'nın pas yüzdesi ve hızlı çoğalabiliyor olmaları onlara göre fazla iyiydi... Cahill'in gördüğü kırmızı kart genel kesimce "ağır" bulunsa da, ben gayet yerinde buluyorum... İlk "başarısız çelmesiyle" niyetini belli etti; "kötüydü..." İkinci hamlesi ayak kırabilirdi, bir faulun "hunharca" denmesi için ille de tabanla girilmiş olması gerekmez... Kırılan ayaklara sebebiyet veren hamleler, genellikle rakibin "diziyle" bastığı anlarda oluyor, unutmamak gerek...
Almanya'nın oynadığı 4-2-3-1'de, 10 numaradaki pozisyonuyla göz dolduran Mesut'a gelsin son sözüm: Sizin gibi; "gol kaçırdıktan sonra Türkçe küfreden gençleri", kırmızı beyaz milli forma altında görmek isterdik... İçim gitmedi değil...

1 yorum:

ederlezi12 dedi ki...

Düşünürdüm de Turnuva Takımı olmak nasıl bir şeydir diye ? Dün gece bunu gördüm .

4-2-3-1 düzenini şahane bir şekilde tam saha olarak uygulayan Almanya , istekli hareketli takım uyumu gösteren disiplinli oyuncuları ile harika bir zafer elde ettiler ! Ben de iddaa yönünden artık hangi maç üst bitebilir diye düşünürken canım Almanya perişan etti Avustralya yı.

Mesut da bir Zidane gibiydi dün akşam kendisi bence bizden çok Almanya milli takımına yakışıyor. Avustralya , renkleriniz hoşuma gidiyor , Kewell'e sempatim de var lakin şimdiden güle güle..

Bugün sınavımdan dolayı Portakalları seyredemiceğim lakin İtalya maçını akşama koyan FİFA ya teşekkürlerimi sunar Canım Gattuso ' ya en içten dileklerimle başarılar dilerim :)