Avrupalı Latinler : Brezilya 3 - Şili 0

Dunga, Alves ve Ramires'i ortasahanın içinde oynattığı 4-3-2-1 gibi bir sistem çıkarttı karşımıza. Melo'nun hafif sakatlığı sebebiyle mi, yoksa Şili'nin etkili olabileceği tek noktayı kapatmak amacıyla mı bu hamle geldi? Bilinmez... Ama her ne düşünüldüyse, maya tutmuştu; Kaka ve Robinho'dan defansif olarak önemli katkılar da gelince, turnuvanın kanat organizasyonlarını en iyi yapan takımlarından Şili, iyice kilitlenmiş ve çözüm üretemez oldu... Ponce ve Medel gibi, Şili defansını sürükleyen iki oyuncunun olmadığı maçta, Brezilya pozisyon sıkıntısı çekerken, piyangodan bir duran top golü geldi... Esasında; Şili'nin ve Brezilya'nın boy ortalamalarını karşılaştırırsak, piyago değil de "malumun ilanı" ortaya çıktı da diyebiliriz...
Brezilya, açılış golüyle ve de sonraki oyunuyla tam bir "Avrupalı takım" havasını estirdi, aslında turnuvanın başından hatta ve hatta Copa America 2007'den beridir böyleler... "Defansif ortasaha" kavramını futbolcuyken ortaya çıkaran Dunga, Brezilya'yı "Brezilya lezzetinden" uzaklaştırmış olsa da, tam bir turnuva takımına çevirmiş gözüküyor... Bundan Brezilyalılar rahatsızlık duymazlar heralde... Büyük ihtimalle, bu şablonla Dünya Kupası'nı da kaldırırlar. Ancak, kendilerini "dört sene bir" izleyip, alt kuşağa anlattığımız bir milli takımının "benliğinden çıkması" biz futbolseverler için çok da iyi olmasa gerek... Hoş, Cesar'ın hakkı Cesar'a; attıkları 2. ve 3. golde "Brezilya" koktular... İlk golde Robinho'nun taşıyışı, Kaka'nın önüne bırakması; Kaka'nın tek ve "tam ayarlı" hızda pası ve Fabiano'nun kendine güvenli çalımı... İkinci golde; Ramires'in nefis top taşıyışı, Robinho'nun tek vuruş plasesi... Bunlar tamam da; bu Brezilya bizlere 4-5 sene sonra "ne maç olmuştu ama!" diye hatırlayacağımız bir hikaye yazmayacakmış gibi duruyor... Durağan, gerektiğinde yeteneğini ortaya koyup skoru elde eden, ara ara frene basan mükemmel bir "Avrupa takımı" olmuşlar... Ama biz bunlardan izliyoruz zaten Şampiyonlar Ligi'nde...
Şili bu yüzden değerliydi benim için... Bielsa ile hem farklı birşey ortaya koymuşlardı, hem de oynadıkları futbol Latin Amerika futboluydu. Bugün, Valdivia'nın oyuna dahil olmasıyla yine güzel ataklar sergilediler. Valdivia, bu takımın en önemli isimlerinden biridir esasında... Zaten, orta forvet gibi bir pozisyonda çıktığı Honduras maçında da çok iyi oynamıştı, Şili'nin de en iyi maçı oydu... Latin iştahına sahip Şili, turnuvaya veda etti... Avrupalılaşan latinler ise yollarına devam ediyorlar. Bir tek Arjantin kaldı elde, şayet onları da Almanya geçecek olursa; Dünya Kupası 2014'de "farklı birşeyler görme" olasılığımız düşecek, hemen herkes aynı şeyi oynayacaktır... "Arjantin ortasahasını eleştiren, sen mi diyorsun bunu?" diye sorgulayan olacaktır elbet, önceki yazılarımızı takip edenlerden... Benim Arjantin'in ortasahasını eleştirme nedenim; "ofansif olarak da" hiç bir artısının olmadığı, aksine; şahane forvet oyunculardan daha az verim alındığı içindir... Yoksa Arjantin de "ortasahasını kalabalık tutup, beklesin" demiyorum... Amaç nedir; Pastore - Veron - Mascherano ile sağlıklı pas yapsınlar, Messi şut atmak için 15 metre top sürüp, 5 kişi arasından çıkmak zorunda kalmasın... Final "arzumu" yinelemek gerekirse: Brezilya - Arjantin... Ama tahminim: Brezilya - Almanya...

Hiç yorum yok: