Futbolseverlere "ninni söylenmesi" muhtemel bir maçta, Robben'i kadroda görmek heyecanlandırdı elbette... Hollanda, belki de "Robbesizlik"ten golü oluruna bırakan bir tempoya sahipti, Robben'le yeniden tempolu ve bambaşka bir hal alabilirlerdi... Ancak, pek de öyle olmadı... Hollanda yine temposuzdu, sakatlıktan çıkan Robben tam olarak fit değildi. Ama yine de, sahada "biraz Robben" vardı, o Robben'in "birazı" yine Hollanda'nın her atağında başrol oynadı... Sneijder'in 80 metrelik harika pasını, klasik "cepheye çekme ve son vuruş" gollerinden birini atarak değerli kıldı. Ben o pastan sonra, garibim Kleberson'u bir kez daha anma gereği duydum... O'nun attığı uzun isabetli paslar; İbrahim Akın'ın, Üzülmez'in, son döneminde de Burak'ın önüne gitmiş, ve sonuç olarak bu ülkeden "2 metre öteye pas atamıyor!" sıfatıyla afaroz edilmişti...
Robben bugün fizik olarak hazır değildi ama teknik becerileri "fark yaratmaya" yetti. Dünya Kupası'nda şuandan itibaren bir hikaye yazacaksa, bu performansı hikayenin "önsözü" gibiydi... Enerjisine tekrar sahip olduğu taktirde, çeyrek finalden itibaren damga vurabilir kesinlikle... Bugün oyundan çıkarken , yokluğunda çekilen "yaratıcı kanat" eksikliğini bir nebze de olsa dolduran genç Elia'ya bıraktı yerini. Maçı rolantiye almış Hollanda, Elia ile yeniden "neşelenmeye" başladı... Acaba Kuyt'ın orta forvette, solda Elia, sağda da Robben'in olacağı bir Hollanda "nasıl olurdu?" diye düşündüm maçı izlerken... Macaristan'la oynanan hazırlık maçında, Elia'nın 68'de oyuna girmesiyle buna benzer birşey denenmiş, maç 3'ken 6'ya gitmişti... Hollanda'nın çok efektif bir takım olabileceğini düşünüyorum, Elia ve Robben'in kenarları paylaşacağı 4-2-3-1'le...
Slovakya, Hollanda'nın gereksizce tempo düşürmeye kalktığı anlarda bir kaza golü bulabilirdi. Van der Wiel'in ofsaytı bozduğu iki pozisyonda, Vittek çok net gol fırsatları yakaladı, ama olmadı... Gerçi maç 1-1 olsa da, Hollanda'nın küçük bir vites arttırımıyla yeniden öne geçerdi diye düşünüyorum. Sonuç olarak, penaltıdan da olsa Vittek, turnuvaya bir gol atarak veda etti ve 4 golle ülkesinin tarihine geçti. Ankaragücü, sözleşmeye "satış opsiyonu" koydurttuğu için şanslı, hem de çok makul bir fiyata...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder