Roberto Hilbert'le Beşiktaş

Roberto Hilbert hakkında az biraz bilgiye sahip olsam da, adının Beşiktaş'la anılmasıyla birlikte "daha fazlasını öğrenmek" adına derin araştırmalara girip, Stutgart'ın Hilbert'i banko gördüğü dönemlerden bir kaç geniş özetli maç görüntülerine denk geldim. Hazır borsaya da bildirilmişken, bunları dillendirmenin zamanı gelmiştir diye düşünüyorum.
Kendisini daha uzun süredir takip etmiş olan Borges'in değerlendirmelerini okuduktan sonra, oradaki her bilginin de, benim izleyip-edindiğim özellikler ile kesiştiğini söyleyebilirim. Hilbert'in genel özellikleri şunlardır: İstikrarlı bir "çizgi" oyuncusudur. Temposu olan, iyi koşular yapan, topsuz oyunda hiç kaybolmayan, bir sağbek kadar pozisyon savunmasında başarılı olabilen bir kanat adamıdır... O'ndan tam randıman almak isteyen, çizgiye yakın oynatmalıdır. Aksi taktirde, 4-3-3'ün sağ veya sol forveti yaparsanız, dar alanda kaldığında belki de tek olumsuz yanı baş gösterir: adam eksiltme & yaratıcılık özelliklerinin olmayışı...
Nihat ve Bobo'nun ileri ikiliyi paylaştığı bir 4-4-2'nin sağında veya orta üçlünün ortasında Delgado'nun olduğu bir 4-2-3-1'de gayet başarılı oynayabilecek stili vardır. Gerek topsuz oyunda ortasahayı 5'leyecek geri koşuları, gerekse maç boyunca iki taraflı oyunu oynama "çabasıyla"... Oyunun ofansif yönündeki çabası genellikle "gol öncesi paslarda" hayat buluyor. Stutgart'ın şampiyon olduğu sezonda atılan "en iyi hazırlanmış goller" videosuna denk geldim, yine Hilbert araştırmalarını yaparken... Bahsi geçen 10 golün, 5'inde Hilbert'in parmağı var... Birisini kendisi gol yapmış, diğerlerinde "gol öncesi pas" katkısında bulunmuş... Hücumlarda bir güzel artısı da, forvet koşuları yapabilmesidir... Ani çıkılan ataklarda, (ki genellikle burada ilk topu da kazanan O oluyormuş, pozisyon savunmasıyla) topa sahip olan arkadaşına pas opsiyonu sağlamak için, rakip defansın dengesiz bıraktığı alanlara koşu yapıyor... Yani sadece kendi kanadından değil, gerekirse sola hareketlenip, defansın dengesini iyice dağıtıyor. Burada, kendisine pas gelmese bile, rakip defansın savunmasını daha da genişletmesini sağlayarak, ayağında topu tutan arkadaşına daha rahat hareket imkanı sağlıyor...

Dikkat edilirse önemli özelliklernini ana dayanağı "mental" sebepler... Zaten fizik olarak da, 1.82 boyuyla göz dolduruyor. "Arzu" konusunda da, kesinlikle Beşiktaş formasına uygun bir oyuncudur. Werder Bremen'den 4 yedikleri bir maç vardı, skora en çok isyan eden Hilbert'i, soluyla çektiği bir şut direkte patlamış, top çizgiyi geçti-geçmedi tartışması olmuştu... Tek negatif özelliği ise, teknik olarak "bir kanat forvet" olamayacak kadar eksik olması... Beşiktaş'ın, çoğunlukla gömülen, 35. dakika itibariyle sakatlanmaya! başlayan , kenarları ikişer adamla kapatan rakiplerle karşılaşacağını düşünürsek; o "tek" negatif özelliklik, tek ama "büyük" bir sorun olarak karşımıza çıkabilir... Ama işte burada da Hilbert'in "sağ bek oynayabilme" opsiyonunu gözden geçirmek gerekiyor... Daha önceleri "Beklemeyen Bek" ve "Beşiktaş'ın 2011 Planları" yazılarından da bahsettiğim üzere, Beşiktaş'ın sağbek bölgesinde gerektiği zaman "ofansif katkılar" yapabilecek bir oyuncu eksikliğine dem vuruyorduk... İşte burada, belki ön tarafta yeterince yaratıcı olamayan Hilbert, gerekli zamanda bir arkaya çekilerek, daha "demarke" haldeyken yakaladığı topları iyi değerlendirebilir, hep yaptığı "gol öncesi pas" imkanlarına daha fazla sahip olabilir... Kendisi sağbeke geçerek, oyuna daha ofansif, forveti 3'leyecek ya da 4'leyecek bir oyuncunun (örneğin Nihat) dahil olmasını sağlar... Böylelikle Beşiktaş, sağ taraftan iki ofansif kanat oyuncusu ile birlikte "ultimatom" vermiş olur... Zaten topsuz oyundaki "pozisyon savunmasıyla" ve de 1.82'lik boyuyla, standart bir beke yakın stile sahiptir. Hatta, O'nun oynayabileceği kadar bir sağbek görüntüsüne sahip, hiç bir oyuncu da yoktur Beşiktaş kadrosunda...

Beşiktaş'ın gerçek bir "kanat oyuncusu" açlığı vardı. Hilbert'le bir nebze çözüm oluşabilir... Ayrıca ben Hilbert'in hem stil, hem de maliyet açısından, Quaresma ve benzeri transferlerin "önünü kapayacak" bir hamle olduğunu düşünmüyorum... Quaresma ve benzeri "yaratıcı" kanat oyuncusuna hala ihtiyacı var Beşiktaş'ın... Burada Hilbert, zaten eldeki bir çok ofansif oyuncudan (Tabata, Tello, Holosko) daha sağlıklı, hazır bir kadro oyuncusu olacaktır.

Hayırlı olsun bakalım...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Eger 4-3-3 sistemiyle devam edilecekse, Hilbert’in orta uclude sag icte de oynayabilecegine inaniyorum. Hatta Ernst – Fink – Hilbert ya da yabanci sinirina takilindiginda Necip – Ernst – Hilbert uclusuyle cok rahat iki yonlu oynayabilecek, gercekten direncli ve saglam bir orta sahamiz olacagini dusunuyorum, dusununce de mutlu oluyorum :)

Ayrica 4-4-2nin sag acigi yerine, Hilbert bu bolgede oynarsa, sol forvet bolgesinde defansif ozellikleri daha dusuk (Quaresma, Delgado vs), yaratici oyuncu kullanma sansimiz da olusur. Cunku Delgado, Quaresma gibi oyuncularin 4-4-2 ya da 4-2-3-1de kanat oynayabilecek fizik guc ve tempolari olduguna kesinlikle inanmiyorum ve buyuk bir luks olacagini dusunuyorum. Hele ki arkalarinda savunma ozellikleri tam gelismemis Ismail’in oynayacagini dusunursek.

Guzel yazilarin icin tesekkur ederken, turkce karakter kullanamadigim icin ozur dilerim.

Ulas

Cartalete dedi ki...

Bu alternatifi ben de düşünmedim değil aslında; 4-3-3'ün sağ içi olmasını. Ama aslında Schuster'in 4-4-2'si de, 4-3-3 görünümlü oluyor, biri ortasaha ve defansif özellikli kanat, diğeri iste topla yetenekli bir isim oluyor.
Hilbert'i bu nedenle istemiş olabilir.

Bakalım zaten şunun şurasında 15 Temmuz'a ne kaldı :)