Neresinden bakarsanız bakın kötü bir durum... Manevi açıdan; yeniden Çek Milli Takımı için düşünülmeye de başlanmışken, bir savunmacı için en ideal zamanında futbolun kanserine (çapraz bağların yırtılması) yakalanmasına mı yanayım? Teknik açıdan; Schuster'in Tigana döneminden bu yana yeniden ısıtıp, önümüze koymaya başladığı ve modern futbolun gereksinimi olan "önde basan savunma" anlayışına en hakim stoperin, en iyi ihtimalle yarım lig sezonu ve Avrupa Ligi grup maçlarında olmamasına mı yanayım? Yoksa maddi açıdan; hem bir oyuncunun maaşını ödemeye devam edip, öte yandan ondan 1-2 gömlek aşağı bir oyuncudan para kazanma eşiğindeyken (Zapo), yine yeniden "mecburiyetten" kadroda tutulacak olmasına mı yanayım?
Hoş; normal şartlarda Ferrar-Sivok varken de, "Zapo kalıyor" düşüncesine karşı çıkmazdım alternatif açısından. Ama Eskişehir'in 1.75 milyon Euro teklifi doğruysa, elde Gülüm - Toraman alternatifleri varken, taraftar iyiden iyiye kendisine "kıl kapmışken" (ki bana göre biraz haksızlık yapılıyor) ve de açılması gereken bir kontenjan varken göndermek daha makul seçenekti. Şimdi Zapo'yu tutmak bir seçenek değil, zaruret olmuştur...
Ancak Ferrari'nin önde sindiren değil, önde basan tandem arkadaşının bir iki adım gerisinde ,daha çok "toplayıcı" olarak rol aldığını; Zapo'nun Metalist ve Kadıköy deplasmanlarında, yaveri Gökhan Zan'la birlikte "gömük savunma" anlayışı sebebiyle, bedavadan goller hediye ettiğini hatırlarsak (bkz: Guiza'nın golü), Sivok'lu ve Sivok'suz bir savunmanın arasında önemli bir fark olabileceğini düşünüyorum. Eldekilerden en mantıklı seçenek Ferrari-Toraman olarak gözüküyor. Ancak, ben de Toraman'ı o bölgede bir çok kez izleyip, en sonunda "sağbek oynadığı zaman" kendisinden mutluluk duyan insanlardanım...
Bana göre en çıkar yol; Gülüm'ün "söylenildiği kadar" önde basan, pozisyon savunmasını bilen bir stoper olarak karşımıza çıkması olacak. Bu durum tam bir piyango vurgunu etkisi yaratır... Ferrari-Ersan Gülüm tandemiyle savunma önde kurulmaya devam eder, Toraman sağbekine geçer, kontenjan da ferahlar...
Stadyuma bir "hastane" adının sponsor olma haberleriyle, ben anlamıştım aslında başımıza gelecekleri... Geçmiş olsun, Allah yardımcın olsun Tomas... Ah be abi... 5'e 2 çalışmada bir insan nasıl bağlarını yırtar ki? Amerika kampında Edson Buddle çarpıyor, burnun bile kanamadan kalkıyorsun, kalkıp antrenmanda sakatlanıyorsun. Zamanında İbrahim Üzülmez'in, duş alırken kendini kesmesinden sonra ikinci enterasan sakatlık oldu bu...
2 yorum:
Çok üzüldüm sakatlanmasına . Zamansız ve amansız bir durumda yakalandık bu duruma. Umarım kalan dönemi pek sancılı geçirmeliyiz . İlk başta 1 ay sahalardan uzak kaldı denilince tamamdı ama sonra ne oldu ya 5-6 aya çıktı ?
Asıl; Ferrari falan olaki gönderildikten sonra olsaydı bu sakatlık, alelacele bir stoper transferiyle yeni bir Gordon olayı yaşanabilirdi.
Yorum Gönder