Necip ve Trivela... : Beşiktaş 3 - Viktoria Plzen 0

İlk resmi golünü, triveladan başka bir şekilde atsaydı saymazdım zaten... Yakıştı ve harika oldu... Aslında gole kadar aldığı topların çoğunu eziyordu Quaresma, kaptırıp büyük mücadelesiyle tekrar kazandıkları da dahil olmak üzere. Ama işte Quaresma bu... Sorumluluk alıp, kaptırmadığı zaman da; ya trivelayı tavana vuruyor, ya da boştaki adamın kafasına pası veriyor... Takım belki düz ve basit oynayanların çoğunluğunda olsa, "top ezme" gibi bir durum yaşanmayabilir. Ama; ya gelişi güzel şişirilip rakip stoperin kafasında, ya da zorlama bir şutla sonlanır çoğu ataklar...
Düz takıma şekil veren Quaresma, bu nedenle çok önemliydi... Sorumluluk alıp, ezeceği toplar olacaktır... Ama başarılı olduğunda takımının gol bulma olasılığını arttıracak bir oyuncudur... Aynı şey Delgado için de geçerli aslında; bugün iyi denemezdi kendisine, hatta ilk yarının başlarında hakikaten çok basit toplarda hatalı paslar verdi. Ama O da takımın "dikine" oynayan oyuncuları arasındadır. Ortasahada yan paslar yapılmaktayken, topu alıp "dikine" pası denedi ve o pasla Quaresma'yı bulunca, hanesine asist yazdırdı. Ama en doğrusu," Quaresma Delgado'ya asist, sonra da gol yazdırdı. "demek olur sanırım...

Maçın esas oğlanı ise Necip'ti şüphesiz. Turu getiren etken de: Schuster'in, bir önceki maçta yaptığı Necip hamlesini devam ettirmesiydi. Kendisini "Türk Sir'lerinde" bulunan kapris ve kuru inata sahip olmadığı için kutluyorum... Bir önceki maçta Hakan Arıkan'ı Milli yapan (ki Hiddink izlediyse o maçı, Volkan'ı kesebilir.) Beşiktaş, doğru ortasahayla oynadığında rakibe tek pozisyon vermiş ve toplam 13 gol girişimi yapmıştır... Elbette ki, pozisyonların çoğu rakibin 10 ve sonrasında 9 kişi kaldığı bölümlerde bulundu... Ama sonuçta bu oyuncular evden çağırıldıkları için maçtan çıkmadılar, Beşiktaş'ın baskısı ve özellikle Quaresma'nın futbolu (maçta 5 faul almış ve hepsi Limbersky) karşılığında rakip eksik kalmıştır...
Necip... "Necip önemli bir futbolcu olacak." cümlesindeki "-cak" ekini kaldırmak gerekiyor artık. Bugün için zaten hem Beşiktaş, hatta Milli Takım adına "önemli" bir oyuncudur. Bu kadar oyunun içinde gözüken, "herşeyi yapmaya çalışan" bir yerli oyuncu daha yoktur ülkede bana göre... "Necip çok büyük futbolcu olacak." diyin, canımı yiyin... Ya da yemeyin, ben de göreyim. O kadar dil, yazı, emek döktük arkasından.... Artık Beşiktaş için mevcut kadroda Necip'le başlamak, zorunluluktan öte bir kural olmuştur... Maça 11 kişi çıkmak kadar, kale uzunluğunun 7.32 mt olması kadar, iki sarıdan oyun dışı kalınması kadar bir futbol kuralı...

Bu maçta bana bir trivela, bir de Necip'in futbolu yeter derken; Holosko'dan Dolmabahçe'nin gördüğü en güzel gollerinden biri geldi... Zaten formunda bir Holosko'yu alacak para bulamazsınız... Ama sorun da orada... Holosko formundan gerçekten çok uzakta. Attığı gol, yetenekli bir oyuncunun 15 sene bile futbola ara verip, dönüp atma ihtimali olan bir gol. "Formda bir oyuncunun" atması gereken pozisyonu yakaladı daha sonra. Orada vurduğu topu, eve döndüğüme bizim mahallede buldum... Ama her zamanki gibi, geriye en iyi yardımcı olan "kenar" adamıydı bugün de... Schuster, Holosko'nun formunu yakalamasını bekler mi bilmiyorum. Her iki kararına da saygı duyarım...
Toraman, Sivok'tan sonra mevcut kadronun "önde basan savunma" anlayışına en uygun isimdir. Bugün sakatlana kadarki performansı göz kamaştırıcıydı bana göre. Sırf, dönen topları ortasahanın önünde karşılamasıyla bile bunu söyleyebilirim... Matteo Ferrari, önde basan Genoa savunmasında, 3'lü defansın ortasındayken bile çok önemli bir "toparlayıcı" idi... Ama işte "önde basanı" değil... O nedenle Schuster, Sivok-Toraman'ı daha önde tutuyordu. Ama Toraman'ın sakatlığı sonrası işler iyice değişti. Zapo-Ferrrari savunması biraz gömülü kalabilir. O nedenle "1-2 maç dediğin nedir Gülüm, ben senden Agger çıkarmayı göze almışım." denip, Toraman'ın yokluğunda Ferrari-Ersan tandemi denenebilir... Villareal karşısında görmek lazım mesela. Haksızlık yapmaktan kaçınayım, Zapo'nun da durumu gayet iyi gözüküyor. Ama kontenjan açısından da en mantıklısı; Ferrari - Toraman ya da Ferrari - Ersan...

12 yorum:

chameleonbjk dedi ki...

yine cok iyi bi analiz mustafa kardesim...
"1-2 maç dediğin nedir Gülüm, ben senden Agger çıkarmayı göze almışım" yorumuna da bittim:)

Adsız dedi ki...

"Ama kontenjan açısından da en mantıklısı; Ferrari - Toraman ya da Ferrari - Ersan..."

kesinlikle...

SirEvo dedi ki...

"Necip... "Necip önemli bir futbolcu olacak." cümlesindeki "-cak" ekini kaldırmak gerekiyor artık. Bugün için zaten hem Beşiktaş, hatta Milli Takım adına "önemli" bir oyuncudur."

Hayır, tek maçla olunmuyor o. Oynayacak. Bu sezon %80 oynayacak ve bu performansını devam ettirecek. Geriye düştüğümüz maçlarda da çatır çatır oynayacak. Yenilgiyi kaldıracak. Öyle 9 kişi kalmış takıma karşı oynamayla olunmuyor çok iyi oyuncu. Bekleyelim. Daha 19 yaşında. Hemen çok iyi oyuncu yaparsak 2 maç üst üste kötü oynadığında yerin dibine sokarız biz. Bu sezonki performansıyla Türk futbolundaki yerini belli edecek Necip. Benim de tek beklentim bu cümleyi taşıması, cak ekini kaldırması, çok iyi bir futbolcu olması.

Cartalete dedi ki...

SirEvo ;

İşte bu sezonun en az %80'inde oynaması için -cak ekini kaldırmak gerekiyor... Çünkü o cümleleri tercih edenlerin çocuğu, otursun beklesin biraz daha anlamında kullanıyor, göndermem oraya...

"Hemen çok iyi oyuncu yaparsak 2 maç üst üste kötü oynadığında yerin dibine sokarız biz."

Bu yerin dibine sokma, sadece genç oyuncular için değil zaten. Kendini kabullendirmiş bir adam bile yerin dibine sokulabilir zaman içerisinde bu ülkede...

Ayrıca, Necip'e tavrımın tek maçlık olmadığını da söylemeliyim.;

http://cartalete.blogspot.com/2010/03/imrenmek-yerine-neciple-ovunmeye.html

SirEvo dedi ki...

Maçı izlerken, bu çocuk Milli Takım'ın değişilmez oyuncusu olarak diye 50 kere söyledim. Bizim takımın değişilmez oyuncusu olması gerek önce. Bir olsun, gerisi gelir. Bugün gerçekten çok iyi oynadı. Yaptığı müdahaleler, pasları, hareketleri, şutları, o'su bu'su her şeyi iyiydi.
Ama rakip? İşte sıkıntı orada. UEFA da kupa alsak bile bizim için, Türkiye için en önemlisi hep Süper Lig oldu. E zaten kupa falan alamayacağımız için, ligteki takımlara karşı da bu mücadelesini, bu müdahalelerini sergilesin, tadından yenmez. :)

Gökhan dedi ki...

benim de en çok hoşuma giden şeylerden biri schuster'in inat etmeyip ernst'in yanına bir orta saha daha koyması oldu. necip de hakkaten 'oldu' artık heralde.

yine de sivok sakatken bir de ferrari yedek kalırsa geri dörtlü baya pimi çekilmiş bomba gibi kalacak, oradan tehlikeler doğabilir gibi.

Adsız dedi ki...

Bu arada dün u-20 milli takımı açıklandı.Ali kuçik ve Onur Bayramoğlu(birde Orhan gülle) var.Onur uzun bir aradan sonra seçildi.Necip ve İsmail in olmaması A milli takıma seçileceklerini gösteriyor sanırım.Bence necip şuanki oyunuyla emre,nuri ve selçuk inanla beraber a milli takımın ortasahası olmalıdır.Taraftarımız artık murat ceylan ve ceyhun gülselam sevdasından vazgeçmelidir.Umarım Onur Bayramoğlu da necip in gelişim hızına biraz yaklaşırda(Gutinin nura çok fazla katkısı olabilir.)seneye aynı sözleri onun için söyleriz ve belkide dünyanın en iyi ortasahalarından birine(üstelik yerli) sahip oluruz.

ederlezi12 dedi ki...

Necip ' in futbol kişiliği dışında karakter kişiliğinde de insan da soyadı gibi uysal , ağırbaşlı , kendini bilen özelliklere sahip olduğu hissini uyandırıyor. Batuhan gibi ne dediğini bilmeyen , kafası hep başka yerde duran bir adam değil .Açıkçası dengesiz bir adam değil. Fiziksel olarak kendini iyi geliştirmiş. Ernst ve Guti den öğrenecekleriyle özellikle Defansif , pasör özelliklerini daha da geliştirebilir. Evet artık o Çok önemli bir oyuncudur. Uzun zaman sonra Beşiktaşlılar için de Avrupa ya gönderebileceğimiz potansiyelde bir adamdır Necip .Ve bununla gurur duymalıyız.Hatalarıyla eksikleriyle Necipe her zaman destek olmalıyız.

Tabi Q7 nin trivelasını da es geçmeyelim :) İnönü de böyle hareketler görmek ne güzel .Toramanın 3 haftalık kaybı da Sivoktan sonra çok can sıkıcı bir kayıp.

kveldsmork dedi ki...

'delgadoya iyi denemez gerçi'
delgado forvet arkası ya da 4-2-3-1 in 3lüsünde oynadığında etkili olacağını gösterdi bence.1 yıl resmi maç yapmayan bir adam olarak yapabileceğinin en iyisiysi bence.zaten bu duru tabata değişikliğinde çok net görüldü.
umarım tek gidiş biletlerinden biri onun değildir.
holosko gol atınca çocuklar gibi sevindim.hocasının gözlerinin içine baktı'beni bırakma'dercesine
tabata dün akşam antipatiklik sıralamsında zaponun da önüne geçti.
necip; inşallah guti jr. olur

Cartalete dedi ki...

Necip'in 19 yaşında, yerli ve alt yapıdan çıkmış bir oyuncu olduğunu unutalım, diyelim ki Independiente'den 30 yaşında bir Arjantin'li alındı hatta 4-5 milyon da bonservis verildi...

Dün izlediğimiz adam, Necip değildi de, kapalı kutu olan Arjantinliydi diyelim... Sanıyorum çoğu insan "süper transfer" derdi...

Tekrar hatırlayalım şimdi; 19 yaşında ve "yerli"... İşte bu nedenle alt yapı çok önemli gerçekten.

--

Delgado'ya iyi denemez, ama kötü de denemez... Hatta Delgado'ya kötü diyen mantık, dolaylı yoldan O'nu daha da yüceltiyor. Ne büyük topçuymuş ki bu arkadaş, kötü olduğu maçı 1 asist 1 golle bitiriyor :)

Şuan bence maceraya gerek yok; Tabata'yı versinler bir yere kiraya, donan Fink'i çözsünler tekrar 10 oluyor.
Zapo-Ferro-Hilbert-Ernst-Fink-Delgado-Quaresma-Bobo-Holosko-Guti...

Holosko'yu da şuan değerini bulmadan elden çıkartacağıma, tekrar formunu yakalamasını yeğlerim. Yekten takasla Sercan'ı verirlerse ne ala tabi..

ederlezi12 dedi ki...

Evet ben de Tabata nın kiralık verilmesini Fink in de - bu adamı çok seviyorum ben nedense - kalması gerektiği kanaatindeyim.
Taraftarımız dün iyi bir gönderme yaptı '' Burası Şeref Bey Hastane değil '' .Lakin bence Stad ismine sponsorluğa karşı isek Başkan ın hisselerinin çoğunluğuna sahip olduğu bir şirketin Robinho için 30 milyon euro ya yaklaşan sponsorluğuna da Beşiktaş dengelerine uymadığı için karşı olmalıyız. Keza ben şu an için kaliteli bir sağ bek in bize daha çok lazım olduğunu düşünüyorum. Üzülmez ve Köy Başı sezonu götürebilecek beklerdir.Lakin Sivok un yerine Toraman ın geçmesi , Toramanın da 3 haftalık sakatlığı endeşe verici bence.

Cartalete dedi ki...

Hilbert'i daha sağbekte görmedik. Ama o transferde acele edilmese, Ilsinho gibi bir adam bonservisini eline almıştı...
Hem canavar gibi bir sağbek, hem de gerekirse ofansif kanat oyuncusu.

Sponsor illa bişey alacaksa, gitsin Gökhan Inler'i getirsin. Elbette, Robinho'nun transferi kadar reklamı olmaz. Ama uzun vadede çok daha ses getirecek bir oluşum olur.

Ilsinho Ferrari Ersan İsmail
........Inler...Necip
..Quaresma...Guti...Delgado
............Bobo

Mesela...