Onur, Fink, Yusuf verilen listede yoklar. Normal şartlarda 18 tamamlanamıyor, fakat 21 yaşın altında, 2 senedir kulübün bünyesinde var olmuş oyuncular eklenebiliyor bu durumda. Furkan ve Caner şu sıralar Galler’de, U19 Milli Takımı ile eleme maçı oynuyorlar. Zaten onlar da defansif isimlerdi, elde kalan diğer profesyonel yapılmış gençler de savunma ağırlıklı. Hücum anlamında bir derinlik sorunu çekilebilir, bu da Ali Kuçik ile giderilecek sanırım. Ancak ortasahada hiç derinlik yok… Emir Alagöz kriterlere uyuyor, fakat profesyonel yapıldığı haberi doğru mu, yanlış mı hala ortaya çıkmadı…
Schuster de açıklamasında “son 11’de tek bir değişiklik yapacağım” demiş Porto maçı için. Kimin çıkacağı belli: Fink… Kimin Fink’in yerine dahil olacağı ve nasıl bir 11’le çıkılacağı konusunda olasılıkları “yüksekten, düşüğe göre” sıralayalım;En büyük olasılık bu bence, Schuster’in daha önceki 11’lerine yabancı değil… Tabata’yı ortasahada da düşündüğünü biliyoruz, Nobre – Bobo – Holosko üçlüsünü sevdiğini de… Büyük ihtimalle Ernst Fink’in görevini alır, Tabata içe çekilir; 4-3-3 tadında bir takım sahaya sürülür. Bir de böyle bir ihtimal var ki; bana göre çok daha makul… Ortasaha daha dirençli, savunma daha “bilinçli”… Zapo – Ersan tandemini herkes gibi ben de merak ediyor ve iyi olacağını tahmin ediyorum. Ancak hem bu tandem, hem de Toraman’ın defansif ortasaha olması fazla yenilik olur Schuster için… O nedenle bu olasılık biraz düşük.Son şekilde görülen olasılık durumu; “Hoca Mustafa Denizli’ye telefon etmiş” dedirtebilir… İlk kadroya benzer bir durum, fakat bu oyuncularla 4-2-3-1 oynamak daha elverişli. Sofya maçında kısa bir süre buna benzer bir dizilişe dönüldü, Manisa karşısında 10 kişi kalan takım yine böyle bir hal almıştı zaruri durumlardan… Schuster, Nobre’yi ufak ufak “kenar forvet” olarak görmeye başladı. O nedenle bu 11’in de olasılığı düşük olsa da, ihtimal dahilinde…
Bütün tahminler Schuster’in “1 değişiklik yapacağım” sözü üzerinde gerçekleşmiştir, onu belirteyim… Hangisi daha iyi derseniz; ben ikincisini seçerdim... Sonuç olarak Porto’nun kazanması normaldir. Hele de, rotasyonu daha sağlıklı gerçekleştirmiş ve İstanbul’a gücünde gelmiş bir Porto’nun, 18 çıkaramayacak duruma düşmüş Beşiktaş’ı yenmesi daha da normaldir… Schuster beraberlik demiş, iyi olur bu ortamda. Kazanırsak, harika olur… Beni futbola daha da sıkı sıkıya bağlar öyle bir sonuç.Ama en azından Beşiktaş’ın silik kalmayacağını biliyorum. Skor beni mutsuz etmez, Beşiktaş’ı silik ve plansız görmek mutsuz eder… Bu takım her ne koşulda olursa olsun reaksiyon gösterir. Bugün yenilir, yarın yenilmez, öteki gün yener… Sonuçta 1 günde olacak işler değil bunlar; karşı taraftaki Porto, Beşiktaş’ın bu sene edinmeye çalıştığı felsefenin üzerinde yıllarca duruyor. Hem de daha doğru, “ince eleyip, sık dokuyarak” bulunmuş oyuncularla…
Beşiktaş’ın amacı bu kategoriye girmektir. Bugün, bu kategori takımlarının el altındadır, yarın yükselmeye başlar. Bir Barcelona olamaz ama bu felsefeyle Porto, Lyon mertebesine erişebilir Beşiktaş… Schuster ve büyük takım felsefesi inadımız bundandır…
Kısa olacak dedim, uzun oldu galiba yine. Demek ki neymiş; konu Beşiktaş ve futbol olunca, muhabbet ister istemez uzarmış…
23 yorum:
emir de profesyonel yapıldı abi. a2'de çoğu önemli gencimiz yapıldı zaten.
Muhammed'in sözleşmesi hemen tffye düştü, Emir'in sözleşme durumu gözükmüyor hala. Ondan biraz tereddüt ettim.
Ama bu Orhan Gülle'nin kaçırılışı, ciddi bir ders olmuş belliki...
Acilisi yapalim :)
Oncelikle sunu sormak istiyorum: Sizce aynen daha onceki maclardaki gibi savunmayi one cikarip rakip on alanda baskiyla mi baslamaliyiz, yoksa savunma merkezini biraz geriye cekip, topu daha fazla rakibe birakarak kontra ataga yatkin mi?
Bence ikisinin arası en iyisi. Manisa'nın dönem dönem bize karşı yaptığı gibi; savunma derinde değil ama önpresi biraz geriye çekmek...
Yani ortasahaya kadar topu Porto'ya verip, ortasahada set baskı uygulamak en makulu gibi duruyor.
Ben Nobrenin defansif ortasaha olarak cok iyi bir oyuncu olacagini dusunuyorum, uzerinde durulmali, bu kesinlikle ironi falan degil.
sen ne dusunursun bilmem..
Nobre; hava toplarında iyidir, rakiple top arasına girer, nispeten kısa paslarda fena değildir, tackle denilen müdahalelerde başarılıdır.
Bunlar bir santraforda olunca, adama defansif forvet derler işte :)
Ama haklısın, 4-3-3'ün defansif ortasahası olarak iş görebilir.
Oyun Plani...
Cartalete;
Aynen katiliyorum. Bizim oyun planimiz daha onceki maclarimizdaki gibi olmamali, yoksa savunmayi bu orta saha kurgusu ile one cikarmak intihar olur, Manisa macindan daha beter bir duruma dusme olasiligimiz yuksek...
Simdi bir quotation yapayim: "Sir Alex Ferguson always argues that control is achievable only through success."
Link: http://www.guardian.co.uk/football/blog/2010/oct/18/wayne-rooney-sir-alex-ferguson
Valery Karpin konusuyor:
"He accepts, though, that his side will have to modify their approach. "I'd like my team to play with a high percentage of ball possession, just like Barcelona," he said. "I'd like them to occupy the opponents' half of a pitch. I'm not a big fan of the permanent pressing and counter-attacks. But sometimes you just have to give the ball away and wait for your chance to score, just like we did in Marseille. And I think that we should try it with Chelsea as well. It would be very strange to play like Barcelona against Chelsea, and strange is really a polite word for it."
Link: http://www.guardian.co.uk/football/blog/2010/oct/19/valery-karpin-spartak-moscow
Bir ana fikrinizin olmasi guzel, ama eldeki malzeme sakatliklar yuzunden 18 kuramayacak hale gelmisken, Samuray'liga ozenip her durum, sart ve kosulda bildigim yoldan donmem arkadas demek, harakiri yapmaniz ile es anlamli olur. Bugun Rijkard'in en buyuk problemi bence futbolcularin inancinin kalmamasidir. Schuster'inde bence ana iskelet gelene kadar biraz daha esnek dusunmesi gerekiyor hem medya baskisi hem de futbolcularda olmayacak galiba hissiyatinin olusmamasi icin, en azindan tohumlari aklin bir kenarina ekilmesin. Manisa macinda Necip atesi yakarak durumu kurtarmisti, her zaman oyle olmayabilir...
Oyun planina devam...
Maci bence bir "kosu yarisina" cevirmeliyiz, en azindan 90 dakika olmasa da tempo yaptigimiz, oyunu dikte etmeye calistigimiz bolumlerinde. Bizim takimda bunun bayraktarligini yapacak adamlar var, kim derseniz Hilbert, Ibrahim, Ismail, Nobre, Necip, Ernst, gerekirse Toraman, gerekirse Holosko ilk aklima gelenler. Eger bunu yapmayi basarabilirsek taraftardan da cok buyuk destek gelecektir...
Hani diger oyuncular grubundan makul dereceye kadar defansif bir kadro yaratilabilir ama bu takim savunmaya yaslanip kaptigi toplarla kontra atak yapsa desek defansif olarak stoper bolgesinde sikintisi var. Ayrica duran top zaafiyeti de ortada. Butun bunlari dusunursek biraz geriye cekilmis savunma hatti, oyunu kosu yarisina cevirmek icin defans ile ileri uc arasindaki mesafenin belki az biraz daha arttigi, surekli Porto orta saha oyuncularina yapilan baski ve bunlarin sonucunda kaptigimiz toplarla hizla atak yapabilirsek maci kazanma olasiligimiz var diyorum...
Taktiksel olarak nasil icra edilecegine gelirsek, bence Porto'nun iki bekini, ne kadar etkililer bilemiyorum ama Manisa'nin beklerinden daha iyi olduklari kesin, Manisa macindaki gibi onleri bos birakirsak bu oyun plani bir ise yaramaz. Bir sekilde etrafindan donerek daha tehlikeli gelirler. Ayrica orta sahada 1-2 gibi yerlesiyorlarsa bizim de 2-1 gibi yerlesmemiz lazim ya da 2-1 ise bizim 1-2 gibi olmamiz iyi olur...
Yukaridaki oyun plani dahilinde, mac berabere gidiyorken, ozellikle de ikinci yari basladiktan sonra, bizi one gecirme olasiligi en muhtemel kadronun asagidakiler gibi oldugunu tahmin ediyorum:
1-2 gibi yerlesiyorlarsa:
Hilbert Zapo Ersan İbrahim
......Toraman Ernst
........... Necip Ismail
Holosko
...............Bobo
2-1 gibi yerlesiyorlarsa:
Hilbert Zapo Ersan İbrahim
............Toraman
..........Ernst Necip Ismail
Holosko
...............Bobo
Dolayisiyla Holosko yerine Nobre ile baslayip, biraz daha oyunu dikte etmeye calismak suretiyle skor bulamadikca oyunu kitler ve sonrasinda berabere gidiyorken Holosko ile bir kontra atak tehdidi yaratabiliriz.
Bence bu duzenekte Holosko ve Nobre birbirlerinin alternatifi olurlar. Ersan, Zapo, Toraman duran top tehlikesine karsi varlar. Orta sahalarini bire bir match edersek bence yukaridaki uclu biraz daha geriye yaslanmis savunma ile Porto takimina karsi ikili mucadelelerde eger yakalarlarsa(!) (buyuk) ustunluk saglarlar, ne kadar cok yakalarsak maci kazanma ihitimalimiz o kadar artar diye dusunuyorum, yeter ki onlerindeki diger oyuncular adamlarini cok kacirmasinlar, ayrica winger'larina karsi anlamsiz, hicbir halta yaramayan ikili sikistirmalar yapmadikca bir sikinti olacagini sanmiyorum, eger ikili sikistirma yapiyorsan onu etkisiz kilacaksin yoksa diger oyunculari bosta birakarak basina daha buyuk dert aliyorsundur. Zaten Porto bunu gececek kadar hizli top ceviriyor ise yapacak pek birsey de yok...
Bir takım ne kadar güçlü olursa olsun, sıkıntı yaşayacağı en temel defansif konular: kanat akınları ve uzun şutlar...
İkisi de bilinmezlik söz konusu. Ne kadar iyi alan savunması, fizik mücadelesi yaparsan yap, bu iki durum başa bela olabiliyor.
Nitekim, dün o silik Bursa iki kere kaleyi zorlayabildi. Birinde derin bir topla Sercan kenardan hareketlendi, diğerinde Svensson uzaydan vurdu.
Bence de yarın Beşiktaş'ın top rakibe vermesi ve özellikle kanatlardan hızlı çıkması gerekiyor. Bu rakibe tam bir bilinmezlik hissi uyandırabilir, Porto'nun hücum iştahını zayıflata bilir...
Ntvspor taktik çalışmasındaki 11'i vermiş; o isimlerle şu şekilde dizileceğini sanıyorum
...........Cenk
Hilbert Zapo Toraman Üzülmez
........Necip Ernst
....Tabata Nihat İsmail
...........Bobo
İhtimaller arasına koyduğum bir plan bu. Ancak burada 2 değişiklik daha var; Nihat ve Cenk...
Nihat burada milli takımda da başarılı olduğu pozisyonda. Gezgin forvet, ya da forvet arkası konumunda... Nihat ile uzun şut bilinmezliği kullanılabilir.
Ancak bence de sağda Holosko çok daha uygun seçenek olurdu Tabata'ya.
Porto'nun etkili alan savunması ve ortasahasına karşılık, Tabata'nın verebileceği bir etki yok...
Yarin :)
Kafamdakini ne kadar yaziya dokebildim bilemiyorum ama oyun plani konusunda buyuk oranda mutabik oldugumuzu tahmin ediyorum...
Biraz tabii kendi fantazi kadro tercihlerimden hocanin gercekci kadro tercihlerine gelmek lazim...
ntvspor taktik kadrosu -> Hmm...
Sol kanat icin hem fikirim. Eger Tor bu macta da stoperde baslayacaksa, demek ki hoca onu orta saha icin pek dusunmuyor ya da en son care olarak bakiyor. Isin diger boyutu ise Ersan. Belki onu riskli buluyor ya da Tor - Ersan degisimini on alandaki oyuncularin performanslari ile karsilastirdiginda daha geride goruyor. Yalniz Ntvspor kadrosu cikarsa bence hocanin oyun plani bizim beklentimiz yonunde olmayabilir, dolayisiyla oyuncu tercihleri de onun uzerinden sekilleniyor olabilir.
Tabata tercihini anlamadim. Tabata pas atabilir deyip Nihat'in yerinde oynasin desen daha ne bir yaratici pas ne de sut gorduk, sonuc SIFIR. Bence bu kadronun yetenek ve taktik degeri en dusuk yabancisi hic tartismasiz Tabata'dir. O parayla 8 tane Tabata alirdin.
Dedigin gibi o pozisyonda Tabata yerine Nihat tercihi "proven past records" kabilinden anlamli o bizdeki performansi bunun tam tersini soyluyor. Yalniz bu tercihle Porto'nun orta sahasina rahat top yapma imkani verebiliriz. Rakibe gore oynuyor isek bence orta saha tercihi onun direk simetrisi olsa daha iyiydi.
Tabata bence hic oynamamasi gereken bir oyuncu. O bolgede Nobre ya da Holosko olsa daha iyiydi. Porto'nun solbeki kimdir? Onu takip edebilecek mi cok merak ediyorum? Yine bir araba dolusu top kaybi yapacak sanirim.
Fucile var Porto'nun solbekinde normalde. Kendisine DK'da hayran kalmış ve hakkında post açmıştım blogta.
Harika bir fullbacktir kendisi. O kategori için hücum katkıları da standart üstüdür. Tabata'yı yer yani kısacası. Nobreye de ters kademelerle göz açtırmaya bilir. Aa Holosko biraz ters gelebilir.
Holosko / Nobre tercihini yapmak zor aslinda. Simdi Holosko ile maca baslasan oyun icerisinde ileride degisiklik yapma imkanini kaybetmis olabilirsin. Mesela ilk yari sifir sifir bitti, ikinci yariya geldin, bu durumda Holosko daha etkili olabilir, fresh olarak girecek diye dusun. Simdi o durumda Nobre olsa acik oyunda neyi degistirebilir? Obur taraftan Holosko baslamayip oyunu tutayim desen rakip gol atarsa Holosko'nun yapabileceklerini azaltmis oluyorsun. Yani bir dilemma var ortada. O yuzden Holosko ilerleyen surecte oynatilabilir fikrini ileri surmustum...
Bu arada dun Evra Volkan Sen'i yedi bitirdi :) Bize de onu tanimak icin daha iyi bir ortam sunmus oldu...
Ben her zaman söylüyorum; Volkan yetenekli ama domestic çerçevede iş görür nitelikte. Ve daha fazla ileriye gideceğini sanmıyorum.
Erkan Kaş teknik ve sürat olarak Volkan'a yakın. Tek dezavantajı O'nun kadar şans bulamamış olması.
Yoksa 4 yaş küçük olmasına rağmen, şu haliyle bile fizik olarak daha güçlü. Ve gelecekte gelişim kaydetme şansı daha fazla...
Holosko kesin olarak oynayamayacakmış. Resmi sitede Cumartesi koşulara başlayabileceği ancak Kayseri maçında oynayabileceği yazıyor. Muhtemelen Ntvspor'un kadrosu gibi Tabata oynayacak onun yerine.
Bu arada Ali Kuçik de kadroya alınmış. Yedeklere baktığımda ikinci yarı oyuna girmesi muhtemel gözüküyor. Umarım şansını iyi değerlendirir de A2'ye geri yollanmaz.
Cenk-Hilbert, İbrahim Toraman, Zapotocny, İbrahim Üzülmez-Ernst,Necip-Tabata, Nihat, Bobo - Nobre
demiş NTVspor, kesit kadroymuş galiba...
Ankaragücü'ne benzer bir baklavamsı olacak. Nihat forvet arkası, Bobo - Nobre ikili forvet, Tabata içe falan...
Pek hayırlı görünmüyor ama bakalım, belli olmaz.
Strateji;
Holosko'nun olmaması, Kuçik ihtimalini kuvvetlendirdi. Her türlü gelişmede bugün süre alabilir. Skor lehimize ise, Nobre'nin yerine girip, kontra silahı olur. Aleyhimize ise; topu kenarlara yaymak adına "sağ açık" olarak dahil olur... Bakalım
Strateji;
Dediginiz gibi Holosko'nun olmamasi Ali Kucik icin buyuk bir sans, umarim forma sansi bulur ve o da Onur gibi o aralikta iyi sinyaller vererek bir daha A2'ye donmez. En azindan A takimla idmana ciksin, kadroya giremeyince A2 ile mac yapsin, simdilik bu da yeter...
asvalttaicenler;
Nobre'nin defansif ozelliklerinden faydalanim teorim yandas bulmaya devam ediyor :) Bence sagda oynayan bir ic oyuncusu olarak dusunulebilir ama simdilik sag on bolge bence yeni rolune isinmasi icin en ideal yer. Forvet Nobre adama nobran getirir ve en kisa surede gonderilmesi icap olunur ama defansif ozellikleri on plana cikartilan bir Nobre uzerinde bence yeniden dusunulebilir...
Cartalete;
Alex Ferguson Rooney hakkinda konusuyor:
"Some players like to think there's a better world somewhere else but it never really works. They look in a field and see a cow and they think it's a better cow than the one in their own field, and it never really works out that way."
Simdi bunu aynen elimizdeki degerlere uygula, ne guzel de uyuyor :)
Volkan Sen bence Serdar Ozkan'in bir boy buyugu. Serdar kadar esnek degil, ama daha guclu ve gittigi yonde daha kararli, uzun mesafede yeterince hizli olmayan yani raw speed ile oyuncu eksiltemeyecek, trickery bir calim tarzi olmayan ki hangi Turk oyuncusunun var(!), hareketli oyunda ani yon degistirerek ve siklikla bacak arasi calim yapmayi deneyen, Serdar'dan farkli olarak topa vurmasini bilen, dolayisiyla da daha iyi sut atan ve top kesebilen bir oyuncu, bu da direk olarak daha sonuca yonelik bir oyuncu profili karsimiza cikartiyor, ayrica karsisindaki oyuncuyu net bir sekilde gecmeden topu kesmesine de imkan taniyor. Yalniz dun defansif olarak yetersiz kaldi bence. Park o kadar kotuydu ki sanki Evra hucumda Ali Tandogan, savunma da Volkan'in karsisinda oynuyor gibiydi...
Erkan sut, orta ozellikleri nasil? Topu net ve keskin sekilde tepikliyor yoksa sarsak, daha az net bir sekilde mi?
Cenk-Hilbert, İbrahim Toraman, Zapotocny, İbrahim Üzülmez-Ernst,Necip-Tabata, Nihat, Bobo - Nobre
Dedigin gibi pek ic acici degil. Anladigim kadariyla bildigimiz oyunu oynamaya calisacak.
Baklava olabilir de bir soyle olmaz mi: Nihat solda, Nobre sagda, Tabata ikilinin onunde. Sanki daha iyi olur gibi. Bu kadar pas hatasi yapacak adamlarla, bir de beklerin onunu acik birakmak cok tehlikeli olur gibime geliyor...
Bence Cenk klasik futbolu oynayacagimizin bir habercisi sanki...
beyler bu kadar konuşmaya gerek yok. Eğer Schuster bu maçta da defansı önde orta sahaya yakın çizgi halinde tutarsa facia olur.
Ki dediklerinden aynı sistemi oynatacağı çıkıyor. Bu durumda Tabata mı oynar İsmail mi farketmez. Messi, Xavi yi koysan değişmez, defansından Puyol, Pique gibi adamlar olmadıktan sonra...
Tahminim 3-1 Porto alır
Erkan'ın şutlarını test etme imkanı bulamadım. İzlediğim maçlarında çizgiye çok yakın kalıyordu. Yani bir 433'ün kenarında nasıl bir şut olanağı sağlar bilemiyorum ama topa vuruşları düzgün.
Uzun pas ve ortalarından bunu sezinleyebildim. Ortaları kesme de yapıyor, gerekirse sıfıra inip yerden bırakıyor. Mrkela tarzı :)
Zaten hakkında yazdığım yazıda "Sıfıra inen bir Beşiktaşlı" diye başlık atmıştım ki, bu tip bir oyuncuya ciddi anlamda açlığımız vardı.
Maça dair toparlayacak olursak. Geçiş döneminde olan ve oldukça eksik kalan bu takımdan, Porto'yu yenmesini bekleyemem. Ha, yenebilir, çok da seviniriz. ama beklentim bu değil şuan. Ne çıkarsa bahtıma konumundayım.
Ama iyi bir strateji ile puan alınabilirdi. Ancak öyle bir strateji yok sanki kadroya bakılırsa.
Çıkıp topumuzu oynayalım, ne olacaksa olsun havası var.
3 yildir elestirdigim Hakan'dan da, Schuster'in anlamsiz taktiginden de su macta verdigim 3-1 lik skor da bile hakli cikmaktan da biktim usandim..
taktiksel acidan Schuster Denizli'nin Lucescunun cok cok gerisinde
Bence bizim takim ikinci golu yiyene kadar bu kadro ile Porto'ya karsi oynanabilecek defansif olmayan en iyi oyunu oynadi. Taktik sahaserdi diye dusunuyorum :)
Biraz alinti yapayim:
Mola... Trabzonspor 1: Besiktas 0
"Baklavamsi orta saha ve cift forvet tercihi konusunda bir iki sey daha soyleyerek konuyu kapatayim. Burada bunu ifade ederken klasik anlamda baklava orta saha ve cift forvet demek istemiyorum. On alanda yogun presin yapildigi, ondeki cift forvetin statik kalmadiklari saga ve sola beklerin ve stoperlerin arasina, derinlere cekilebildigi, tercihen ikiliden birinin sirayla en ondeki hedef oyuncu pozisyonuna geldigi, hucumsal sorumluluklari kadar defansif olarakta roller ustlenebildikleri, baklavanin tepesindeki oyuncunun "gizlenmis sahte dokuz" rolu oynadigi bir oyun kurgusundan bahsediyorum..."
Reaksiyon: Rapid Wien 1- Besiktas 2
"Ankaragucu macinda Bobo'nun sola, Nobre'nin saga dogru bekler ile stoperler arasi bir bolgeye kaymalari, zaman zaman daha derine cekilmeleri, Nobre ozelinde (Bobo'ya gore daha geri gelmesinin sebebi bence biraz gerisinde oynayan Guti'nin defansif zaaflarini ortmekle de ilgili diye dusunuyorum) bekin daha siki takibi ve arkalarinda "gizlenmis sahte dokuz" rolu ustlenen Nihat ile bence 4.3.3'e daha cok yaklasan bir dagilim vardi."
Bu yorumlari sevgili Cartalete'nin blog'undaki mac sonu yorumlari bolumunde yapmistim. Porto maci oncesinde rakibin beklerinin onunu acik birakmak tehlikeli olabilir demistim ve Schuster buna yukarida yaptigim alintilara cok benzer bir taktik planla cevap verdi. Bobo solda en onde kalan oyuncuydu, beki almadiginda Necip o bolgeye geldi, orta sahadan eksilen isme karsilikta "sahte dokuz" rolu oynayan Nobre geriye yardim yapiyordu, Nihat Bobo'ya gore daha cok beki kovalayan bir tarzdaydi ama o da cogu zaman Nobre'den onde idi, kimi zaman Bobo ile yer degistiler. Bence plan cok iyi isledi. 5 dakikadaki gol pozisyonu bunun ornegi. Eger Bobo ve Nihat daha suratli oyuncular olsaydi, ornegin 9 yil onceki Nihat, ayni oyun plani ve kadroyla daha fazla gol pozisyonu yaratabilirdik. Porto'nun stopleri gercekten acik alanda da oldukca hizliydi, gerek sagda oynayan, ismi Ronaldo'muydu neydi, gerekse de solda oynayan, Macion, sprint olarak oldukca iyiler, bu da eski hizini kaybetmis Nihat ve orta karar hizi olan Bobo icin isleri biraz zorlastirdi.
Yorum Gönder