Havanın güzelliği ve maçın oynanacağı sahanın da bulunduğum civara yakın olması, Beşiktaş A2 takımını izlemem için yeterli sebeplerdi. Bir de bu sezon kendilerini hiç izleyememiş olmam da etkenlerden biriydi tabi… Şansıma; U19 milli oyuncuları takıma dönmüş ve Onur ile Ali Kuçik gibi A Takım klâsındaki isimler de tekrar A2’ye devredilmişti. Yani ideal bir kadroyu izleme fırsatı doğmuştu maçı izleyenler adına… Ancak aynı şans, saha koşullarında yoktu maalesef. Korkunç bir zemin vardı… Zaten tam olarak “çim” denemezdi sahaya, yer yer çimler vardı; tıpkı 80’lerde olduğu gibi. Buna yağmurla birlikte, toprağın yumuşaması da eklenince; depar atmak bile çok zorlaşıyordu genç oyuncular için. Diz döner, bilek burkulur; her türlü tehlikeye açık bir saha… Zaten Caner Turp, ikinci yarıya çıkamadı dizindeki sakatlık sebebiyle. Daha önceden mi bir şey vardı, zeminden mi gitti bilemiyorum.İlk yarıya biraz geciktim, stadın girişini bir türlü bulamadım… Uzaktan görünüyor ama nereden giriş var belli değildi, neyse tecrübelendik artık. Tribünde bir yer beğenip, oturdum. daha sonra farkına vardım ki; Raşit Çetiner de aynı mekanı beğenmiş, bir koltuk önümde maçı takip ediyordu… “Onur’u iyi izle hoceaaa!” gibi bir apaçilik yapmadım, merak etmeyin… İyi ki de yapmamışım zaten, Onur forma giydiği 45 dakika boyunca “sakınarak” oynadı. Ali Kuçik’e attığı bir derin pas haricinde sahada yoktu. Ümit Milli Takım Hocası tribündeyken doğru mu yaptı, yanlış mı bilemiyoruz. Ama galiba doğruyu yaptı… Zaten artık A Takım’da düşünülen bir oyuncu, bu sahada kendini heder etmesi pek mantıklı olmazdı.
Bir altyapı takımını ilk kez bu kadar “A Takım’a benzer” anlayışta gördüm. Defans epey önde oynuyor, takım topsuz oyunda 4-5-1 halini alıyor ve alan kapatıyordu. Bununla beraber bazı bireysel taktikler de A Takım’la örtüşür özellikteydi; Samet, tıpkı Tabata modeli bir görev almış, içe hareketlenip sağbekine (Oğuz) alan bırakan bir kenar oyuncusu gibiydi. Ali Kuçik ise solda görünse de, hücumda mutlaka forveti ikiliyordu. Onur da, Hasan – Emir ikilisinin hemen önündeydi, bu da son Sivas maçındaki A Takım ortasahası mantığıydı.
Zemin dolayısıyla maçta pozisyon sıkıntısı yaşanıyordu genel olarak, zaten bir oyucunun driplinge kalktığını göremeden maçı bitirdik… İki takım da uzun top yolunu seçmişti mecbur sebeplerle. Bu bağlamda Atınç, 1.96’lık boyuyla Beşiktaş savunmasında sigorta gibiydi. Beşiktaş adına bulunan iki güzel pozisyon vardı, ikisi de duran toptu. Caner, yine beklediğimiz üzere harika kesmeler yaptı. Kafaları vuran Ali Kuçik’ti; birinde top az farkla auta gitti, diğerinde ise direkten döndü. Ancak direkten dönen pozisyonda bayrak kalktı, yine de Caner’in ortası ve Ali’nin kafası hatıra kayda değer gördüğüm bir pozisyondu.Bursaspor’un ise hızlı çıkarak yakaladığı iki net pozisyonu vardı. Birisinde top direkten döndü, diğerinde Emir hızlı geriye dönerek atağı sonlandırdı. Bursaspor’un Eren ve Muhammed’den boşalan 11 – 9 numaraları, gayet iyi çocuklara devredilmiş… Bugün o formayı giyen iki oyuncu da çok etkiliydi. Raşit Hoca’nın elindeki oyuncu listesinden kopya çektim; 11 numara Emre Pehlivan’mış. Zaten hali hazırda birçok genç milli takım forması giymiş, ancak ayağı kırıldığı için son dönemde piyasada yokmuş. Bir kenar oyuncusuna nazaran gayet iyi bir boya sahip (sanırım 1.85 civarıydı) ve maç içinde devamlılığı var. 9 numaraları ise Okan Deniz. 94 doğumlu olmasına rağmen gayet güçlü bir santrafor gibi duruyordu bu yaş kategorisinde…
İkinci yarıya başlamadan önce, Beşiktaş’ın hücum edeceği kaleye daha yakın olmak için yerimi değiştirdim. Totem yapmadım ama sonucunda 3 gol geldi, neyse… Mailleşme yoluyla da olsa küçük bir tanışıklığımız olan Oğuz Ceylan’ın ağabeyi hemen yanımdaydı, ilginç bir tesadüf oldu. Kendisine Schuster ve Oğuz sorularını yönettim tabi… Tayfur Hoca, kupa maçlarında Oğuz’u değerlendirebileceklerini söylemiş, umarım Gaziantep BLD. maçında fırsat bulur. Daha sonra ise kendisini tanıyan Cumali yanımıza geldi, muhabbet daha da güzelleşti.
Neyse maça dönelim; Onur’un yerine oyuna dahil olan Volkan Ekici maça damga vuracaktı… Bilindiği üzere kendisi bu sezon Almanya’dan getirildi. Fizik olarak olumlu anlamda sırıtıyor, çok güçlü görünüyordu. Hatta Cumali’ye espri babında “bu çocuk Holosko’dan güçlü yahu” dedim, katılmadı. “Yok be abi, Holosko’ya biz omzu atıyoruz, kendimiz düşüyoruz… O olsun, Nihat Abi olsun taraftardan korkmaya başladıkları için oynayamıyorlar.” Dedi, haklıydı da… İddia ettiğine göre Volkan, topla da harika giden bir oyuncuymuş fakat bu zeminde gösteremiyormuş…
İlk gol gayet organize bir ataktı. Hızlı gelişen oyunda; Ali Kuçik soldan topu sürdü, Oğuz bir diğer kanatta bindirmeyi yaptı, Ali Oğuz’u gördü, Oğuz da boşta olan Volkan’ı… Keyifli bir gol oldu. Caner’in oyundan çıkmasından sonra duran topları kullanan Oğuz, yine bir serbest atışta vuruşunu yaptı, top arka direkte Volkan’da kaldı, o da Atınç’ı gördü ve 2-0 oldu. Çok geçmeden de penaltı kazanıldı ve takımın penaltıcısı Kemal, topu çatala gönderdi. Bu dakikadan itibaren, muhtemelen hakeme küfür eden Ali Kuçik’in kırmızısı dışında olağanüstü bir durum yaşanmadı. Beşiktaş A2 takımı; kendini çok zorlamadan, konsantrasyonunu hiçbir saniye bozmadan oynadığı maçta, taktik becerisiyle lideri farklı mağlup etti diyebiliriz…
Bireysel olarak değerlendirmelere, sadece olumlu tarafından bakarak gireceğim. Bu sahada “şu kötüydü” demek olmaz… Geçmişten izlediğim oyuncular arasında, en çok kendini geliştirmiş gördüğüm isimler Oğuz ve Atınç’tı. Zaten her ikisi de A Takım’la idmanlara çıkıyor zaman zaman… Bu sezon Fenerbahçe’den alınan, Fransa doğumlu Semih Beyaz merak ettiğim oyunculardandı. Caner'in yerine ikinci yarıda sol bek oynadı, fizik olarak çok diri duruyor ve pozisyon bilgisi iyi görünüyordu. Hasan Türk; A2'nin gelecek vaadeden isimlerinden biri olarak lanse ediliyordu.... Ortasahada gayet iki taraflı çalıştı, atletik bir oyuncu. Bununla beraber topla ilişkilerde de sıkıntısı yok… Kendisini daha rahat değerlendirmek için iyi bir zeminde görmemiz gerekiyor, ancak bana umut aşıladığını söyleyebilirim. Gençlerbirliği’nden alınan Kemal Akbaba’dan ise pek bir şey anlamadık. Kendisini test edeceğimiz bir pozisyon yaşanmadı, sahanın en yaşlı oyuncusu olduğu için fizik olarak iyi duruyordu. Ancak bu sezon epey gol atan bir oyuncu, penaltıdaki vuruşuyla “şut” konusunda maharetli olduğunu gösterdi.Cumali’nin “Ernst’in bölgesine oynatılırsam, bu yaşımda bile hiç sırıtmam...” sözüyle günü noktaladık. Kendine hayli güvenen ancak bir o kadar da mütevazı, şeker gibi bir kardeşimiz. Omzu çıkmasaymış, Porto – Manisa gibi maçlarda kadroda olması kesinmiş… Şanssızlık. Ali Kuçik’e sitemli bu konuda, “Fırsatını bulmuşsun Porto maçında, değerlendireceksin. Heyecan, meyecan dinlemeyeceksin be abi...” dedi ve ekledi; “Bana fırsat geldiği gün, bu dediğimi hatırla :)” Kısa bir muhabbetle de olsa, kendisiyle tanıştığıma çok memnun oldum...
Takım bugünkü performansıyla, maç sonundaki yemeği kesinlikle hak etti. Hatta Sinan Vardar’ın bu tip yemekleri çoğaltması gerekiyor. Hem birlik beraberlik, hem de güçlenmek için... Malum, her iki gurbetçi kökenli oyuncu da (Volkan, Semih) fizik olarak çok farklı duruyorlardı… Bir dahaki iç saha maçı Fenerbahçe ile. Bu ufak çaplı derbi İnönü’de oynatılsa ne güzel olurdu, hazır zemin de adam edilmişken…
44 yorum:
bunları yazıp duruyosun abi insanın bir an önce 3-4 yıl sonrasına gidesi geliyor. bütün safralar atılmış şekilde...
-----------------------------------Cenk----------------------------------
Rıdvan(Oğuz)--Furkan(Atınç)--Ersan(Sezer)--İsmail(Caner)
--------------------------------Cumali(Emir)---------------------------
-----------------------Necip--------Onur(Muhammed)------------
Ali Kuçik-------------------------------------------------Erkan Kaş
------------------------------Volkan----------------------------------
batuhan ve orhan gülle'nin de gittiği göz önüne alınırsa cidden büyük bi potansiyel var bu takımda :)
Emir demiri keser de sol ayakli degil miydi? :)
Iki sol ayak, Semih ve Emir, ortayi mi paylastilar?
suspicious1903;
Haklısın. Özellikle Muhammed'i A Takım'da görmek için sabırsızlanıyorum. Askerde bir laf dolanıyordu, insan hayatından 2 şey için gün sayarmış; biri askerlik, diğeri de hapislik günlerinin bitmesi için. Buna "Muhammed'i Beşiktaş'ta izleme için" maddesini de ekliyorum :)
bora;
Öyle oldu evet, hatta içe kateden Samet de solak :)
1. Hmmm. Onur disinda orta sahada kadroyu zorlayabilecek bir oyuncu gorunuyor mu? Bu bilgiler isinda Mahmut Tekdemir, Serdar Kurtulus benzeri bir transfere hala gerek var mi?
2. Samet'in sol ayakli olarak sagda oynamasi Tabata'ya gore daha iyi bir tercih, en azindan guclu oldugu ayagi ile son topu kullanma sansina sahip. Bu Samet'in olayi nedir? :) Bir ara Sergen'in has adami diye duyduk.
3. Volkan Ekici kanat oyuncusu mu?
4. Ridvan yine sakatlanmis galiba. Oguz bu gidisle onun onune gecebilir.
1- Cumali'yi pek izlemedim ama iyi referansları var. Enerjisiyle Ernst'in bölgesinde alternatif olabilir. Emir'i tutuyordum bilindiği üzere, ancak Semih onun daha önüne geçebilecek bi oyuncu gibi durdu. Bir kaç maçını daha görmek lazım.
2- Samet topla yetenekler konusunda A2'nin en iyilerinden. Yanlız pek ilerleme kaydetmiyor ve fizik olarak zayıf. Ortasaha olması zor, ama ters kanatta oynatılarak fayda alınabilir.
3- Orjini kanatmış, ama bugün ikinci forvet gibi oynadı. Yapısı bir çok mevkide oynayabileceğini işaret ediyor; forvet, kanat, forvet arkası...
4- Oğuz şuanda bile önde gibi zaten. Bugün Raşit Hoca tribünde diye bir hayli çalıştı. Hedefi Ümit Milli olmak, önünde iki Galatasaraylı varmış.Hem Serkan Kurtuluş, hem de A2'lerinin sağbeki.
@cartalete: bu çocuklarla uzun röportajlar yapıp blog'a koymak gibi bir düşüncen olabilir mi?
hem biz, uzaktakiler, de biraz daha yakınlık kurmuş oluruz. hem de oyuncular onların gelişini hasretle bekleyen beşiktaşlıların varlığından haberdar olurlar.
tannhauser;
Güzel olurdu aslında, benim de aklımdan geçmedi değil. Bilmem, belki olur ilerde...
I Hope that FC Porto - Besiktas will be a great game to watch. A game beetwin the 2 best team in the group.
We were very well received in Istambul and there for all of Besiktas fans will be received the same way here.
Best regards
http://fcportonoticias-dodragao.blogspot.com
Thank you Ungaro
I hope you'll rest some of your key players for the Benfica match, especially Hulk! :)
If we weren't plaugued by injuries this much it could be a pretty close encounter, bu you seem to have the upper-hand for this game. But it will be a great match at Dragao.
Dikkat sirri ifsa ediyorum :)
Cenk, Necip, Ersan, Ismail ve devre arasi Turk yapilmis bir Bobo; ne ediyor: 5 Turk vatandasi, yas ortalamasi: 22. Olay budur :)
Schuster Bobo harici yukaridakilerden kac kisiyi as takim oyuncusu yapabilirse benim gozumde degeri bir o kadar artar. Cenk, Necip, Ersan olumlu sinyaller verdiler, gelismeye aciklar ve gelisiyorlar. Ayni sekilde Ismail'in de guveni yerine getirilmeli.
Fabiano sevdasina eger Bobo ile sozlesme yapilmazsa benim Schuster'e olan guvenim cok ciddi sekilde sarsilir, hatta kalmaz diyebilirim.
Sivok ve Quaresma 27, Hilbert de 26 yaşında. Yaşlı bir kadromuz yok aslında, ortasaha haricinde.
Acilen Ernst'in ve Guti'nin (nasıl olacaksa o) gencini bulmak gerek.
Bir de sağforvete potansiyel bir genç yetenek alırsak güzel olur.
Bobo beleşe gider de, kaşarlanmış bir santrafor alınırsa benim çoğu konuda güvenim kalmaz, futboldan soğuma noktasına gelirim.
Tabii, onlar ayri, kadroyu surekli yenilemek lazim, A takimda eksik olan ve mevcut altyapidan yeterli oyuncunun gelmedigi pozisyonlar icin transfer sart. Burada surekli dile getiriyoruz: Orta saha, forvet, uzak forvet, savunma vs.
Bence devre arasi ilk planda;
- Erhan
- Yusuf
- Tabata
- Fink
gonderilmesi dusunulebilir. Yerlerine
- Bursa'dan Muhammet Demir
- Fink yerine bir orta saha oyuncusu
- Altay'dan Okay Yokuslu
- Sag bolgeye bir uzak forvet, Bayern'den Deniz mesela
- Ve pozisyonlar ustu Hamit
transferlerini yapabilirsek bence klise bir laf olan onumuzde on yilin takimini kurmus oluruz.
Guti'nin yerini bence tek bir oyuncuyla doldurmak yerine butune yayarak yapmak lazim. Guti cok onemli bir oyuncu ama eger bu transferlerden sonra takim iyi kurgulanirsa Guti bile yedek kalabilir :)
Sonucta isin sirri 5 Turk oyuncuyla sag uzak forveti yabanci da alabilirsin :)
Evet, Bobo'nun Türk statüsüne geçmesi kilit nokta. 5 yerli de olabilecek en iyi kalitede olurdu.
Ancak onların yedeklerini de yerlileştirmek lazım.
İsmail - Caner (belki Hasan Ali)
Ersan - Sezer, Atınç (belki Kesimal)
Necip - Okay, Semih
Bobo - Şahin, Pektemek
Ernst bölgesinin yedekleri de Cumali, daha da genç takımdan Cankurt...
Galatasaray bu genç transferlerde etkili. Çanakkale'den Sakıp diye bir oyuncu almışlar mesela 1 milyon dolar verip.
Okay'a salça olabilerler her an.
Adnan Polat scouting sistemini kuruyoruz gibisinden birseyler soyluyordu. Umarim dogru degildir :) Aslinda Terim GS'sinin Turk cekirdek kadrosunun onemli bir bolumunu Polat kulube kazandirmistir desek abes olmaz herhalde. Onlara dikkat etmek lazim.
Onu birak Fener'de de bu yonde gelismeler var. Gokay, Okan A takimi zorluyorlar, daha altta Beykan, Recep Niyaz vs. gibi isimler var, ha keza IBB'deki Abdulkadir. Ozetle zihniyette bir farklilasma var galiba.
TS da Oguzhan Ozyakup'a talip olmus. Bunlar isi ogrenmeye basladilar :)
Herkes akıllandı bu konuda haklısın. Mesela Trabzon da Ceyhun için çok uğraşmıştı, haksız değillermiş..
Aslında Beşiktaş da fena değil bu konuda; Rıdvan, Cenk, her ne kadar maliyeti uçuk olsa da İsmail...
Semih Beyaz da iyi iş.
Evet. Bizimkiler de fena degil ama en iyisi olmalari lazim ;)
Semih Beyaz kac yasinda?
Bu arada Selcuk ve Ceyhun FB ile anlasmis diyorlar, en azindan bizim FB'li enistenin iddiasi o yonde:)
Bir gercekligi var mi?
18
http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=30&kisiId=1195958
3 golü varmış, her maç oynamış galiba.
Ceyhun-Selçuk konusu.. Bilmem ki, pek yanaşacaklarını sanmıyorum. Ama Trabzon iyi fiyat bulursa, oyuncu vermekten sakınmaz haklı olarak.
Ceyhun'la Selcuk'un sozlesmesi sezon sonu bitiyor galiba...
Semih daha gencmis yaw :) Yazdiklarindan anladigim kadariyla oyunun iki yonunu oynamayi becerebilen bir oyuncu. Umarim yakinda A takimi zorlar. Sanirim Onur'un hemen arkasindan geliyor. Eger Yusuf'la Tabata'yi gonderebilirsek zaman zaman kadroyu zorlama sansi dahi olabilir. Fener'in elinden nasil almislar galiba, ilginc :)
O zaman iş değişir tabii.. Baktım ben de, ikisinin de bitiyor gerçekten. Opsiyonları olabilir ama.
Ceyhun'u biz alalım o zaman yahu, yakışırdı 3'lünün derinine :)
Bu arada Semih Beyaz'ın fotosu;
http://www.sonbarikatbesiktas.com/images/stories/bjk-bursaa2/30.jpg
Direk futbolcu mizacı var şeklen.
Benim seyredebildigim sinirli sayida ve dakikadaki TS maclarinda Ceyhun oynuyorsa iki farkli rol aliyor gibime geldi: Orta uclu varsa saga daha yakin oynuyor, Selcuk derinde, Colman solda ya da Selcuk ve Ceyhun bir ikili gibi duruyorlar ama Selcuk pas yapmak adina daha sik derine geliyor, bu durumda Colman varsa daha ileride takiliyor.
TS'nin core ikilisi Selcuk-Colman. Bunlarin disinda da Ceyhun, Engin, Baris, Java, Alanzinho gibi onemli rol oyunculari var. Gunes de ligi cok iyi tanidigi icin her mac degisik bir kurguyla cikagelebiliyor. Teknik direktorun katkisiyla birlikte sanirim su an ligdeki en etkili orta saha grubunu olusturuyorlar...
Evet, Trabzon'un 3'lüsünde derinde olan Selçuk. Ancak, Ceyhun sağda olmasına rağmen çok mesafe kaydetmiyor, o da derinde kalıyor, önündeki kenar forvet sıklıkla atağa akıyor gibi gördüm ben.
Yani Beşiktaş'ın 3'lüsünde, kenarların çok daha hareketli olması gerekiyor. O nedenle Ceyhun, derinde daha iyi olur gibi geldi bana Beşiktş'ın 433'ünü düşünürsek.
Valla ağzım sulanarak okududm yorumları, o genç kadrolar iştah kabartıyor baya:)
Bir de bobo'nun türk olma durumu falan ciddi mi yoksa sadece istek,varsayım mı?
Batistuta35;
Ciddi bildiğim kadarıyla. 442 dergisi forma bile giydirmiş Bobo'ya, Türk Milli forması :)
Muhtemelen maddede de bir esneklik kazandırılacak, Bobo Türk yapılacak.
O resmi gördüm ben de, umarım Türk olur ve milli takımda da oynasın isterim. Ne de olsa bobo altyapı çıkışlı sayılır:D
Yukardaki yorumlara ek olarak aurelio'nun yerine derin libero bulmamız lazım bence.(yerine derken ondan sonra onun yerini alacak biri) Trabzonlu Ceyhun duşında var mı böyle türk biri?
Cumali ben oynarım diyor işte :)
Onun dışında benim favorim Mahmut Tekdemir, blogta da hakkında yazı yazdım.
Dogrudur, ben o pozisyonda toplam 90 dakika seyretmedim. Bir de o sekilde oynarken Colman daha sik ileriye cikabilir, yani Ceyhun'un pozisyonundaki oyuncudan beklenen hucumsal aktivitasyonu Colman ve sag kenar (bek/acik combo'su) uzerinden gercekliyor olabilirler, ayrica bu sekilde Ceyhun'a uzaktan sut imkani da yaratilabilir ki sanirim atak anlaminda en cok etkili olabilecegi sey.
Evet "duruma bagli olarak" derinde is yapabilecek bir oyuncu. Mesela gorece yapisal bir orta saha kurgusunda. Ornegin Chelsea'yi dusun: Lampard solda, Mikel ortada, Essien sagda. Kurgu biraz esneklestikce sanki verimi biraz azalabilir gibi bir hissiyatim var, bakmak lazim :)
Ne bileyim ernst bölgesinde diyince sağ iç geldi direk aklıma, ernst pek derin oynamadı bu sene o yuüzden:) Cumaliyi çok övüyorlardı umarım şansını bulur kendini gösterir zira mahmut'u pek tutmuyorum ben:P
Devre arası tabata,yusuf,nobre,fink,sakatlık ve yenı gelebilecek stopere bağlı olarak ferrari gönderilip yukarda yazılanlar gibi durumlar gerçekleşirse gerçekten takım taş gibi olur.
Cumali'yi 1 dakika izlemisligim yok ama fizik ve psikopat yuz ifadesiyle bana biraz Ali Eren'i hatirlatiyor :))
Rakibe yapisan bir stili oldugu tahmin ediyorum, kendini degisik pozisyonlara rahatlikla uygulayabilecek bir fizik yapisi var gibi yani esnekligi gelismis fakat etkili temas yapabilme noktasinda yeterince kuvvetli olmayabilir mesela Necip ya da Ersan gibi. Kisa mesafede cabuk, manevra kabiliyeti iyi. Topla cok net iliskiler icerisinde degil o yuzden daha cok tepiklebilir izlenimim var, yani tek bir dokunusla toplu alip 30 metre pas atacak bir stili yok, biraz cevreyi yoklar, o arada 3, 5 kere dokunur filan... Pas menzilinin yok yuksek oldugunu sanmiyorum, kisa paslari fena degil gibi. Topla dripling yapip, ilerleyebilecek bir tarzi pek yok.
Farazi yorumlarda bulundum, bakalim kacta kaci dogru :)))
Benim de Cumali'yi pek izlemişliğim yok, olsa ÖzBeşiktaş analizlerine onu da ekleyeceğim zaten :)
Ama aynı tahminleri yapıyorum seninle, zaten izleyenlerde bundan bahsediyor. Kendisi de dün en büyük özelliğinin "enerji ve çabukluk" olduğunu söyledi. Yani önemli bir sigorta görevi görebilir.
Acikcasi kadroya girebilmesi icin bunlarin ustune baska seyler eklemesi lazim gibime geliyor :)
Koyar zamanla belki. Yaşı daha 17 ve "ben oynarım" gideri yapacak kadar güvenli :)
Bu enerjisine fiziki güç de eklerse, bela bir oyuncu olur. Takımda böyleleri de lazım. Zaten derinde oynayan oyuncudan ofansif anlamda çok şey beklenmiyor. Baskı altında telaş yapmasın, en yakınına topu doğru aktarsın yeter.
İleri hamleleri içler ve bekler yapabilir.
Ki Necip bile su haliyle henuz A takim oyuncusu olmus degil. Mesela gole giden pas hatasi yaptigi pozisyonda Scholes olsa topu tek donusle onune alir, sag capraza 60 metre diyagonal pas atardi :)
Alan hakimiyetine dayali bir oyunun yoksa o zaman bir Aurelio olmasi lazim, her topun bir sekilde kendini buldugu :)
Cumalinin tarzı tahminlerdeki gibi.Çok iri durmusada oldukça sağlam bir fiziği var.Çakı gibi derler ya tam olarak öyle işte. Birebirde genelde rakiplerinden rahat top kapıyor.Galatasaray a2 maçında izlemiştim.Emre çolağa falan dar etmişti sahayı.Bir de oldukça hırstı.Sahada taşıdığı forma için kan akıtacak oyuncu derler ya öyle biri.İlla bir örnek gerekirse gattuso diyorum ben,bizdeyse aurelio.Milli olamamasının yaşla ilgili bir takım problemlerden kaynaklandığını duymuştum.(Gerçi problem olmadığı anlaşıldı galiba)
Teşekkürler, açıklık getirildi :)
Dediğim gibi, takımda böyle adamlar da lazım. Mesela maçta Onur'a da sitem etti, "Abi ümit milli takım teknik direktörü maçı izliyor, çağırılsa oraya fena mı olur?" dedi.
Anlayacağınız, yükselmeye açık profili ve hırsı var. u18'de bir turnuvaya katıldı, genç milli de oldu aslında. Dönüşte maalesef sakatlandı. 2 haftası kalmış.
Benim zamaninda PAF'tan bir arkadasim vardi, Nihat'in Toshack zamaninda A takim ciktigi sezon. Adi Emrah'ti. Gecen yil PAF liginde gol krali olmustu, hatta takimda sampiyon olmustu sanirim. Eski Istanbulspor'lu Saffet'e benzer bir stili oldugunu soyluyordu, sol ayakli versiyonu, guc, surat. Benim kendisini seyretmisligim yok, kendi taniminin yalancisiyim :)
Nihat'in ciktigi yil bunu sol beke almislardi, forvete Nihat gecmisti. Walla hep yakindigini hatirliyorum. Ben daha iyiyim ama sans gelmiyor diyordu. Hatta o siralar Yasin filan da PAF'taydi. Tabii bizim arkadas biraz 'asi' bir tipti. Maddi durumu da fena degildi, o devirlerde bile arabayla gider gelirdi. Toshack'a bayagi kendini gostermeye calisti ama olmadi, solbekte yapamadi sanirim.
Suraya varacagim: Yani ben iyiyim ama bana sans vermiyorlar demekle bu isler olmuyor. Mutlaka hakli oldugu yonler vardir ama :)
Cumali ile ilgili one hamle yapsin demek istemedim zaten, daha genel konustum. Eger bir ic oyuncu karakteri yoksa, bence Cumali'nin Ernst'in yerine oynarim demesi biraz romantik, Aurelio'yu kendine ornek alsin, daha uygun bir ornek :)
Zaten su anda takimin hemen is yapacak oyuncuya ihtiyaci var. Aurelio 35'ine geldigine Cumali 19 olur, onun yerine gecer, yollar kapanmiyor yani ;)
Güzel bir örnek, benim de bir arkadaşım vardı Fener'de. Rapaiç'i kesicem diyordu, olmadı maalesef :)
http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=30&kisiId=616017
Bu olabilir dediğin arkadaş, amatörlerde gezinmiş. 97 yılında 14 golü var Beşiktaş pafında.
Evet o'dur :)
Bu arada ManU Bursa'yi fena carpti. Bebe'nin bir depari vardi, muhtesemdi, cabuk diye bildigimiz Ibrahim Ozturk'u katladi walla :)
Bursa'daki en iyi iki oyuncu Sercan ve Turgay Bahadir. Bunlar haric oynayan oyunculardan istedigim ucuncu bir kisi yok.
Bebe direk scout ürünü :)
Benim de Bursa'dan bu iki oyuncu dışında takımda görmek isteyeceğim 3. oyuncu yok...
Ah, bu blog beni bir uçtan ötekine sürüklüyor! Özellikle özkaynak yazılarını okuyunca ağzım kulaklarıma varıyor, 'Heyt be kim tutar Beşiktaşımı, en az 10 sene sırtımız yere gelmez, Necip'ten sonra kardeşimmişçesine seveceğim başka çocuklar geliyor' diye gülüp duruyorum kendi kendime. Evdekiler garip garip bakıyor :) Sonra... Sonrası malum, kalp çarpıntısı, sahaya bakamamak, kör olası uzatma dakikaları nihayet sona erince koltuktan kalkıp stadın kapısına varacak gücü kendinde bulamayan, al al yanan bir surat (üstelik o soğukta)... Bize ne kadar kötülük ettiğinizin fakında mısınız? :)
Bu arada ufak bir yanlış anons yapmışız;
11 numara Hasan Türk'müş Semih değil. Hasan için de çok güzel şeyler söyleniyordu...
Maç oynanırken 11 numaraya "Semih" oyuncuları diye seslenirken duydum, etraftan da aldığım bilgi Semih olduğuydu ama değilmiş :)
(Semih Caner'in yerine oyuna dahil olan çocukmuş)
Bir okuyucu mail atarak düzeltti sağolsun.
Yorum Gönder