Q7,9,11 ve 10

Kasımpaşa beraberliği, sonrasında “as kadroya yakın” bir 11’le çıkılmasına rağmen, ikinci lig takımına mağlup olunması, Trabzonspor’un Bursa’dan da çıkması; Gençlerbirliği maçını “sezon finaline” çeviren etkenlerdi Beşiktaş için… Takım da, Schuster de bu maça öyle bakıyordu belli ki. Her oyuncunun yüzünde bir gerginlik hâkimdi, hemen hepsi “topsuz oyunda” da pür dikkatlerdi. Örneğin maçın en kritik “ters kademesi” Tabata’dan geldi. Keza çıkan 11, taktik ve oyuncu değişiklikleri birer final hamleleriydi…

Quaresma’nın en uçta başlaması şaşırtıcıydı, ancak Dünya futbolunda yeni bir şey değildi bu… Dönem dönem bazı teknik direktörler bu tarz seçimlerde bulunur. Örneğin; Dünya Kupası’nda Şili’nin başında bulunan Bielsa, Valdivia gibi bir ismi orta forvette oynatmış, farklı bir plan kurgulamıştı. Valdivia, o yapının içinde geriden top alıp, yaratıcılığını konuşturarak; etrafında koşu yapan Isla, Alexis Sanchez ve Beausejour gibi isimleri pozisyona sokuyordu. Yani en uçta görünmesine rağmen, sürekli geriden top alarak ve hareketli oynayarak defansın dikkatini ve dengesini bozuyordu…

Quaresma da bu tip bir roldeydi. En uçtaydı fakat, kesinlikle statik bir yapıda değildi, sürekli kenarlara deplase oldu. Onun kenarlarda topla buluştuğu zamanlar; Tabata, Holosko ve Ernst gibi oyuncular da ceza sahasını zorlamaya çalıştı. Temposu elverse, Guti de bu gruba dâhil olabilirdi… Ama ne var ki Holosko yine vasata bile ulaşamayan bir performans sergiledi. İçeriyi zorlayan tek isim Tabata oluyordu ve onun da fiziği yeterince rakibi bozmaya elvermiyordu.Tipik bir 4-6-0 gözüken yeni planda bir sıkıntı yoktu aslında. Fakat ilk yarım saatten sonra Beşiktaş, rakibi zorlama konusunda inandırıcılığını kaybetti. Bu da formsuz oyuncuların çokluğu ve ortasahanın hücuma yeterince destek vermemesinden ileri geliyordu. Ernst bile standardının altındaydı… Ancak maçta sürpriz bir performans vardı; geçmiş dönemlere nazaran bu maçta oldukça faydalı gözüken Tabata, Üzülmez’in ortasına uçtu ve penaltıyı aldırdı. Türk hakem standartlarının "üstünde" bir karar, fakat kitaba göre penaltıydı o pozisyon. Havalanmış bir oyuncuna arkadan yapılacak en ufak şarj bile “rakibin avantajını elinden almak” anlamını taşır… Hakem de, iyidir kötüdür ama zeki bir hakemdi ve penaltıyı verdi. (Pozisyonun tekrarını çok fazla izlemediğimi de belirteyim, maçtaki tekrarla yola çıkıyorum) Zeki diyorum çünkü; son dakikalarda Rüştü “asıl amacı vakit geçirmekken”, güya rakibe şut attıran takım arkadaşlarına kızmak için, aut atışını kullanmak yerine ceza sahası çizgisine kadar geldi ve sarı kartı yedi. Tabiri caizse hakem bu numarayı “yemedi” yani… “Standardımız bu değil” diyerek hakemin penaltı kararına kızmak yerine, diğer hakemlerin standardını buraya çekmek gerek. Antalya’da rakibe çift dalan Kirita’ya çıkan kırmızı kartta olduğu gibi…

Schuster Nobre’nin orta forvetliğinden vazgeçmişe benziyor. Bugünkü takım ona işaretti… Zaten Nobre, Guti’nin yerine oyuna girdi ve ortasahada yer aldı. Önemli de katkılarda bulundu, hem mücadele hem de hava topları açısından. İkinci golde de, asist öncesi pasın sahibiydi. Telaşla topa abanmak yerine, Quaresma’nın olduğu bölgeye yolladı ve sezonun en güzel asistlerinden biri geldi… Quaresma, aslında maç boyunca etrafında “doğru koşan adamlar” olduğunda neler yapabileceğini gösterdi o asistle… O gol aynı zamanda, Erhan – Holosko değişikliğinin ürünüydü. Erhan, sağ beke geçerek daha bir savunmacı karakter ekledi takıma; Hilbert de vasatı aşamayan Holosko’nun boşalttığı sağ ön mevkisini doldurdu. Ve çok kısa zaman içinde iş yaptı…Üç puan ve taktiksel hamlelerin işlediğini görmek güzeldi. Ancak, Beşiktaş’ın tıpkı geçen sezonlarda olduğu gibi savunmasını arkaya atması oldukça can sıkıcı bir görüntüydü… Ama bir de işin realite kısmı var. En uçta Quaresma’nın gözüktüğü ve 30 küsür yaş ortalaması olan bir ortasahayla “önde baskıya devam etmek”, biraz hayalperestlik olurdu. Sahada dinamik bir takım ve iyi bir santrafor varsa baskıya devam edilmelidir ancak bugün eldeki malzeme o değildi. Takım çizgiyi biraz geriye çekti, Aurelio yaptığı en iyi işi yaptı, defansın arasına girerek havadan yerden katkı sağladı. Guti de, ortasahanın bir adım önünde “top tutma” görevini gerçekleştirdi yorulana kadar. Takım; transferlerle, alttan çıkacak oyuncularla ve de “zamanla” gençleşmelidir. O zaman bu “önde baskılı oyun” daha anlamlı olur. Bugün galibiyet büyük ihtiyaçtı, bunu Guti’nin golü sonrası 20 kişilik sevinç yumağından anlayabiliriz… O nedenle, “asıl amaç” için böylesine maçları “araç” olarak görebiliriz. Çünkü biz ne kadar “önemli olan takımın karakter değiştirmesi” desek de, puan sıralamasında arkalarda kalınması Schuster’e yeterli zamanı vermeye bilir…

Q7, bugün aynı zamanda 11, 9 numaralı bölgeleri de oynadı. Baktı olmuyor, son golde de "10 numara" oldu... Onsuz buraların hiç tadı tuzu yoktu. Ne diyordu Selami Abi? Seninle başım derte, ne yapsam bilmiyorum. Canımdan bir parçasın, söküp atamıyorum...

Gençlerbirliği 0 - Beşiktaş 2

37 yorum:

Adsız dedi ki...

Sahane yazi. Hele ki son kisim. Quaresma; canin, canansin ulan...

Adsız dedi ki...

Schuster'in korkutan ricatı
Skor herşeyi unutturur mu? unutturmalı mı ? Eğer haftalık skor tabelaları kılavuzunuzsa unutturur...Her sene aynı nakaratı söylemekten ,izlemekten bıkmazsınız...Belki de yaşım icabı ben bıktım ama...işte onun için bu günkü galibiyete sevinemedim dersem yeridir...Evet;ya tamam ya devam maçıydı ama bu zihniyet, mukkadder hezimetleri olsa olsa erteler.İnatçılığını, bir sistem kurma çabasını sevdiğim Schuster'in ,bu maç türk futbol vasatına döndüğünü;ertuğrul sağlamgilerin, denizligillerin anlayışını benimsediğini görmek benim için günün hayel kırıklığıydı...Sanıyorum o da ,hepimiz gibi necip medyamızın esiri oldu...Amaaaan... burada işler böyle, ben mi mahallenin kurtarıcısı olacağım kolaycılığna teslim oldu...Tepme futbolunu bize reva gördü.(sene başında hiç bir kaleci vuruşunu uzun kullanmayan takım her kale vuruşunu tepti..Umudum ersan bile servete özendi...)Diliyorum ki bu, acil durumda ,can havliyle verilen, acele, anlık bir karardır ve gecicidir...eğer öyle değilse ben ,schuster'in yılmaz destekçiliğinden istifa ederim...Bizim bu günkü 3 puandan çok bir geleceğe ihtiyacımız var çünkü. Siyah beyaz ölüm yaşam
not:bu yazı maçtan sonra sıcağı sıcağına yazılmıştır, şimdi sizin yorumunuz sonrası grüşlerimi yazmaya çalışacağım...saygıyla

Adsız dedi ki...

sanki fenerbahçeyi izliyordum. topçular ruhsuz. kimse risk almıyordu. takımda tek iyiydi diyebileceğim tabataydı maalesef. bu maç hiç içime sinmedi. umarım geçicidir.
kartal/çavuşoğlu

bacon1903 dedi ki...

Abicim sende tribundemiydin mac aynen bu sekilde gelisti.Valla t.v basinda seyrettiysen inanilmazsin!!!Nerde seyrediyon maclari sen ya ankaradaysan valla gelicem yanina!!!!!Holosko-tabata yetersiz kaldi 2.yari kontratakta.Guti ise bariz sekilde acik alan oyuncusu degil cok iyi bir oyun kurucu bence!!!!

bacon1903 dedi ki...

@Adsiz
Yapma gozunu seveyim abicim ben tribundeydim tamam oyun merkezi gerideydi 2.yari ama saglam denizlinin yaptigi gibi takim ceza sahasina kapanmiyordu her pozisyonda tribunden gordugumuz net bjk ceza sahasinin daha onunde kuruyodu defansi!!!Fark olup rahat seyretmemiz gereken mac ne yazikki holoskonun inanilmaz formsuzluguna takildi.

Cartalete dedi ki...

bacon1903;
Hayır Ankara'da değilim, tv'den izledim.


Ben aslında üstteki yorumları anlıyor ve aynı şekilde hissediyorum. Fakat gerçekçi olmak gerek bazen; bugünkü 11'de gelecek planlamasında varolmayacak bir dolu insan vardı. Bugün, günü kurtarmak kabul edilebilir.

bacon'un dediği gibi, savunma o oyunu geride kabul etti ama bu daha bir "taktiksel" seçimdi geçmişe nazaran. Schuster de basın toplantısında demiş, topu "Gençlerbirliği'ne verip hızlı çıkmak istedik" diye. Başka bir seçenek de yoktu. Hilbert öne geçince 2 pozisyon bulundu, bir gol oldu... Hücumcuların basiretsizliği olmasa 2. çok daha erken gelirdi.
Zaten rakibin de uzaktan şut haricinde pozisyonu yok gibi. Bir de Hurşut'un sağdan dalışı var, Tabata'nın ters kademeyle bitirdiği...

Bugün resmi olarak Holosko'dan umudu kestiğim gündür. Artık zaman kaybına gerek yok, o fırsat Ali Kuçik'e verilsin. En kötü performansı bundan iyi olur eminim.

borasahin dedi ki...

Dun Sergen ntvspor'da Orhan Gulle ile ilgili birsey anlatti, belki sizler de seyretmissinizdir.

Bir gun A2 takimini calistirirken kulup sekreterinden baskanin kendisiyle konusmak istedigine dair bir telefon aldigini soyledi, sonra baskani aramis, baskan

- "Sende Orhan Gulle diye bir oyuncu varmis (Sergen baskanin oyuncunun ismini dahi bile duymadigini ima ediyor), 3. lig takimlarindan biri onu istiyor, baskani da Besiktasli, onu verelim mi, ne dersin" diye sormus!

Sergen de

- "Baskanim siz ne diyorsunuz, Orhan birak o takimi, seneye Besiktas'ta oynar" deyip izin vermemis.

Sonra da Orhan'in iyi bir oyuncu oldugunu, su anda Antep'te korkak oynadigini, Tabata'nin en az 3 gomlek ustu oldugunu, mental olarak bir sorun yasamazsa 1, 2 sene icinde transfer yapacagini soyleyip futbolcunun kaybedilme isinde birilerine giydirdi.

Sergen'i pek tutmam ama bu konuda %100 hak veriyorum, sanirim bazi seyleri abartirken futbol ortaminin icini iyi bildigi icin daha sivri konusuyor.

Cartalete dedi ki...

Alt yapıya "üstten ilgisizlik" derken bunlardan bahsediyorduk işte.
Kaldı ki çocuk sürekli milli olan, yurt dışında yapılan turnuvada en iyi ortasaha seçilen biriydi. Hatta bir ara Premier League takımlarında denenmeye gidecekti, belki de gitti tam hatırlamıyorum.

Demek hiç duymamış, vay arkadaş.

Adsız dedi ki...

Gerçekten de Sergen bu konuda sonuna kadar haklı.Geçen yılki a2 ortasahasından onur ümit necip-orhan a milli oldu.Bugüne kadar yapılanlar bundan sonra yapılmaz umarım.
Aslında Orhanın gitmesindeki temel sebep umutsuzluktu.O yüzden arada bir o oyuncuları kadroya almak onlara umut aşılama oldukça önemli.Şu an nevzat demirde derbi var mesela.Schuster izliyordur belki ama önemli olan hangi amaçla izlediği.
şu röportaj açıklıyor aslında herşeyi
http://www.sporx.com/ozel/roportaj/umutsuz-sampiyonlarSXHBQ196061SXQ

borasahin dedi ki...

West Ham'a gitmis ve dedigine gore begenilmis, ama o zaman West Ham'a transfer yasagi mi gelmis yoksa problemler mi varmis, onun gibi birseyler, sanirim Behrami transferiyle ilgili.

Sonrasinda Aston Villa ile gorusmeye gitmis, cok kalamadigini milli takim kampina gecmek zorunda oldugunu soylemis, sanirim onlarda begenmisler, ama lisans cikarma ile ilgili problemler varmis galiba, 18 yasindan kucuk oyuncu transfer edilmek istendiginde.

Enisonu dedigin gibi istenen bir oyuncu.

Soru: "Futbolun yoğun temposu içinde eğitimini sürdürebiliyor musun?"

Cevap: "Tabiî ki bu yoğun tempoda eğitimimi sürdürmek kolay olmuyor ama liseyi bitirdim. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi bölümünü kazandım, şimdi İngilizce hazırlık okuyorum. Eğitim biraz ikinci planda kalsa da devam edeceğim."

Surada bir roportaj var, orada daha detayli ve dogru bilgiler vardi:

http://yerdensutusttenaut.blogspot.com/search/label/Orhan%20G%C3%BClle

Orhan, Nuri, Ekici uclusu hic fena gorunmuyor :)

Bu arada U-18 kadrosu aciklanmis senin Cumali ve Hasan Turk orada yoklar, hatta bizden bir tane bile oyuncu yok, nedir bu isin sirri, sen bilirsin? :) Hadi Cumali sakat diyelim ama Av. sampiyonasinda da yoktu...

Cartalete dedi ki...

Farklı bir kadro denenmiş bence. Emre Pehlivan, Okay gibi oyuncular da yok çünkü. Cumali'yi bilmem de, Hasan Türk'ün milli olması kaçınılmaz :) u17, 18 veya 19 bilemem ama çok büyük potansiyel.

borasahin dedi ki...

Anladim, 2010 Avrupa Sampiyonasinin kadrosuna bakiyorum, 93'luler var ama Hasan Turk yok mesela, yalniz eleme turlarinin ilk maclarinda oynamis gorunuyor, sonra bir anda kaybolmus, sakatlanmis olabilir...

Bir de bu U-18'lerde Alamanci Okan Derici var, surekli oynamis gorunuyor, orta saha olabilir...

Dusunuyorum da -bu aralar vaktim cok ondan :)-, bizim 91-92'li iyi bir oyuncu grubumuz var, bir cirpida bu iki gruptan 8 tane oyuncu sayarsin, etraflarindaki birkac 90, 93'lulerle bir araya gelip, biraz yabancilarla ek yapilsa ligde is yaparlar diyorum :) Her iki yas grubunun "gorunurde" en onemli iki oyuncusunu kaybettik. GS'nin 87-88 jenerasyonuna benzetiyorum biraz, su anda benim bildigim GS A takiminda sadece Arda ve Aydin var, Aydin'in da gitmesi yakindir, ligde de bir Mehmet Guven var oynayan, benim bildigim baska da yok su anda. Umarim bizimkiler onlarin akibetine ugramaz, amin(!)..

Sezer ilk 11 oynamis yine, bence su anda super ligde her takimda oynar, fizik olarak bir eksigi yok, hatta Ersan'dan neyi eksik ki bile diyebilirim! Ersan'in uzerine yatirim yapabilir miyiz hala tam emin degilim, yani kesinlikle transfer edilmeli, o ayri, ama bu takimin net iki stoperinden biri olabilir mi iste ondan acikcasi tam emin degilim, daha uzun bir sure gormek lazim. Toraman ve Zapo'nun onunde gorunuyor. Ferrari yeni oyun formatinin gerektirdigi hareketlilik eksikliginden dolayi devre disi (agirliginden dolayi degil). Dolayisiyla yine Sivok ve Ersan genel olarak en iyi ikili, ama iste o kisi Ersan mi?

Adsız dedi ki...

Mustafa Abi ben Selim'in kardeşiyim yazıları büyük bir beğeniyle okuyorum.Blogunu sürekli takip ediyorum

Cartalete dedi ki...

Bora;

Ersan bence tamamdır, denedik yabancı olarak da daha iyisi gelmiyor zaten. Üstelik yerli, yatırım yapılabilir. O varken hem sağbek hem de sağ forvet yabancı olabiliyor.

Seneye bence; Erkan Kaş, Sezer Özmen, Ali Kuçik hatta Hasan Türk ufak ufak kadro oyuncusu olarak düşünülmeliler.
Necip ve Onur da var zaten, Oğuz ve Caner gibi bekler de duruma göre bu gruba dahil olabilir.
Zaten 1. bek düşünebileceğimiz Rıdvan ve İsmail mevcut. Aslında sıkı bir jenarasyon var, 93-94-95 grubu ise daha fena geliyor...

Selim kardeşi;
Teşekkürler bilader :)

Adsız dedi ki...

Bu arada a2 takımımız Fenerbahçeyi yenerek liderliğe yükseldi.
Cumali konusunda yaşı net değil şeklinde problemler vardı galiba.Normalde bakarsanız o yaş grubunda bir çok futbolcuda doğum tarihi 1 ocak görünür.Cumalide öyle bir durumda yok.Sorun nerde bilmiyorum.
Hasan içinse bildiğim tek şey daha önceleri premier lig haberleri çıkmıştı onla ilgili.
a2 takımımız lider fakat genelde fenerbahçe ve galatasaray daha çok oyuncu veriyor milli takıma.Mesela ümit milli takımda 4 gs a2 oyuncusu var.Aynı şekilde u19 da da 4-5 tane fenerli olmasına rağmen bizden sadece sezer-furkan ikilisi düzenli gidiyor.Geçen senede bu böyleydi.Erkan,Ali,Hasan aslında beşiktaşlı hücum oyuncuları pek yer bulamıyor milli takımda.Şimdi birde volkan ve semih girdi bu gruba.Bunda farklı etkenlerde olabilir tabi.Mesela geçen gün bir kaç gazete hiddink in fenerli gökay ve okana hayran kaldığını yazdı.Bu iki oyuncunun oynadığı a2 takımı ligde 11. sırada.Bu birazda reklam meselesi yani.Ara sıra bizim oyuncularımızda a takımda görünse , haklarında birkaç haber çıksa onlarda milli takıma daha sık seçilirler bence.

borasahin dedi ki...

Ben kendi adima biraz daha bekleme taraftariyim. Devre arasi eger Sivok'ta bir sorun yoksa, stoper transferi bence gereksiz. Zaten o arada iyi bir oyuncu bulmak da kolay degil, Sivok - Ersan ikilisine bir aksilik olmazsa sans vermek en iyisi, sezon sonu tekrar degerlendirilir.

Benim gozum Raul Albiol de :) Carvalho'dan sonra Real'de pek firsat bulamayacak diye dusunuyorum, ama ayrilmak ister mi, isterse ne zamana kadar bekler bilinmez, aslinda onlarda bir de Garay diye bir oyuncu var, ama biraz agir kalabilir.

Cenk-Sivok-Ersan uclusunu yapana kadar bu sezon icim rahat etmeyecek...

Biraz maca gelirsek, onemli bir galibiyet ama orta sahanin durumu can sikici, dun ilk yaridaki Ernst'i hic begenmedim, ne yapacagini bilmiyor, cok atil kaliyor. Aurelio'nun gorev tanimi belli, Guti'nin belli. Ayni sey Aurelio ve Guti kalip, Ernst yerine Necip oynadiginda da oluyor.

Bunlar hakkinda konusuruz da, ya kardesim bu Tabata'nin ve Holosko'nun verimsizligi nedir yahu? Holosko'nun tek olumlu hareketi ilk yarida Orhan Sam'a yaptigi kademe, ha keza Tabata'nin. Bence dun Tabata yine ayni oyunu oynadi, her zaman ki gibi. Aslinda bu is gencleri kayirmak demek degil, Holosko ve Tabata'nin formu ortada. En azindan birini oynatiyorsan diger tarafta Onur oynasin, degil mi?

Holosko savunma gorevlerinden dolayi pek kontra pozisyonlarin icinde olamadi, ben de ondan bayagi umudu kestim, zaten futbolculugunu begendigimi soyleyemem, fayda anlaminda bakiyordum, onda da sikintili. Yine de Tabata'nin gitmesi icin ilk tercihim olur, sebebi de arkasinda Onur'un olmasi. Holosko'nun arkasindaki Ali Kucik'in A takimla antremana cikip cikmadigi bile belli degil. Nihat'in olmadigi su donem aslinda onun icin iyi bir sans olabilirdi.

Nobre ve orta forvet konusunda birsey soylemek icin erken diye dusunuyorum, biraz daha bekleyelim, ama ciddi sinyaller var, eger oyleyse dogru buluyorum.

Bence bu takimin kadrosu cok siskin, 28 kisi var, 12 tanesinin performansinin maksimumu vasat ve bunlarin %75'i cok cok kotu su anda. Devre arasi yapilmasi gereken ilk hamle bence Yusuf ve Erhan'i gondermek olmali.

Bukan dedi ki...

Holosko ilk Beşiktaş'a geldiğinde sana sormuştum Mustafa nasıl bir topçu diye ? Sende demiştin Torres'in Slovak şubesi hatta adamı sırtında taşır o kadar güçlü. Hatta derbilerde 1 gol attı 1 tane de attırmıştı. Biri Fenerin kazandığı 2 1 biten maç biri de Trabzon maçında attırdığı gol. O zamanlar dedim doğru tespit yapmış Mustafa yine :) Ama ayağı kırıldıktan sonra Holosko düzelemedi bir türlü eskisi gibi olamadı. Güven kaybı ile birlikte iyice egoistleşti. Takımda 3 kişi egoistlik yapabilir halbuki Bobo Guti Queresma. Çünkü üçü de hem gol atıyor hem attırıyor.Fakat Holosko biraz kıpırdanınca bir umut var demiştin Nihat ile birlikte hatta yuhalandıkları için oynayamadıklarını. Bende demiştim bir iki maç değil 1.5 senedir kötü olduklarını. Anlıycağın sende sonunda dediğime geldin. Bu takımda artık kangrenler belli kesinlikle gönderilmeli yerlerine kimse alınmasa bile alt yapıdan topçular bile kafi. Bu adamlar Holosko Tabata Nihat Hakan Arıkan Zapo Nobre gerekirse yabancı kontenjanını açmak için Fink olmak üzere. En çok üzüldüğüm nokta ise Tello ve Delgado en azından ne olursa olsun bu iki adam senede 3 4 maç kazandırıyorlardı. Takımda transfer politikasını aslında incelediğinde giden bazı oyuncular gelenlerden fersah fersah daha faydalı.Ama sanırım tarihin en büyük kazığı Gaziantep'den yedik Tabata olayı ile hem o kadar para hem de Orhan Gülle gitti. Ve adamlar Tabata yerine iki tane genç adam kattı bedavadan asıl koyanda o Serdar olsun Orhan olsun.Umarım yönetim bu sene az biraz toparladığı transfer olayını biraz daha toparlar da seneye oyunu domine eden bir Beşiktaş izleriz. Schuster ile ilgili de söyleyeceğim bizim ülkede bir kural vardır başarı yoksa gidersin ona göre bir karakter oturtacaksan da yarışmacı klüpte olduğunu unutmuycaksın. Düşünün Fatih Terim gibi adam bile Galatasaray'a 4 yılda alınmadık kupa bırakmamıştı o bile ikinci gelişinde 1.5 sene içinde kovuldu. Schuster'in de kredisi en fazla bu kadar olur o yüzden Türkiye ligini iyi incelemeli işine ciddi bakmalı. Çünkü ligte 3 takım var önümüzde yer alan bizden takım kalitesi olarak hangisi daha iyi diyebilirsin ? Bir Guti Ernst Queresma Bobo Rüştü Üzülmez Necip Ersan gibi adamlar hangisinde var ?

Adsız dedi ki...

arkadaslar bende almanyadan cok siki bir futbol takipcisiyim. özellikle altyapiyi arastiriyorum ve genc yetenekleri takip ediyorum. ve suan besiktasin alt yapisi cok iyi bir durumda. cok iyi genclerimiz var.
bunlara suanki a2 oyunculari ali kücik ve digerlerini sayabiliriz.
size nacizane bir kac isim verecem. bu oyuncular gercekden dikkate sayan:

Hasan Türk. Necip ve Orhandan sonra Besiktasin alt yapisindan milli takima cikabilecek en ciddi yetenek.

Sezer.Bu sayfayi takip eden herkes biliyor zaten yeteneklerini.
Onunla birlikte Furkan Seker var.

Atinc Nukan. Ersanin genc ve daha yetenklisi.

Bu saydiklarim oyunculari cogumuz taniyoruz zaten.

Fakat özellikle suanki Besiktasin U17 takimindaki oyuncularin gelecegi parlak.Isim olarak :

Hüseyin Cankut Atasoy.Kadir Ari, Burak Yilmaz ve Mehmet Erkut Sentürk. Bu oyunculara dikkat.

Ayrica tabi Muhammed Demircimiz var.
Bu oyunculardan cok umutluyum. Cünki bizim altyapimizda cok iyi egiticler var. Özellikle fiziki acidan cok iyi gidiyoruz.

Bunlar Besiktasimizin gelecek vaad eden ve ileride isimlerini duyabilecegimiz oyuncularin bazileri. Türk futbolunada önemli hizmetlerde bulunabilecekler.
Türk Futbolu demisken Fenerde
Beykan Simsek ve Recep Niyaz diye iki oyuncu var ve bunlar Muhammed Demirci ile Türkiyenin yeni Starlari olacak diye düsünüyorum.


Ayrica bu blogsayfasinin admini ve yazarina basarili bloglarindna dolayi tebrik ediyorum.Umarim yazdiklarimi begenirsiniz.

E67

Cartalete dedi ki...

Yazdım epey, hata oldu gönderirken. Özet geçeyim :)

Bora,
Bilemedim, Ersan - Sezer varken stopere büyük yatırım yapmak ne kadar doğru olur mu? Albiol mümkün olsa da sıkı maliyet getirebilir. O parayla genç bri insan azmanı alırız ortasahaya, Ernst'in oynadığı bölgeye. Ya da sağforvet..

Bukan,
Güç, hız ve fena olmayan gol vuruşları vardı Holosko'nun geldiği dönem. Bir oyuncunun böyle bir karmaya sahip olması nadirdi, o nedenle baya umutluydum.
Ama şu tarak kemiği vakası, sonrasında güven kaybı, tamamen bitirdi onu.
Şuan oynatmak sadece zarar getirir takıma, onu anladım.

E67;
Bilgiler için teşekkürler, ben de hemen hemen aynı isimleri zikrediyorum. Özellikle 93-95 doğumlularda harika bir potansiyel var, iyi değerlendirmek lazım.

borasahin dedi ki...

O bolgelere de oyuncu lazim hic suphesiz, fakat sirayla, bence su anda orta saha yerli yeteneklerimizden ve olasi genc oyuncu transferlerinden dolayi biraz daha geri planda, once onlari bir rotasyona dahil etmek lazim, Necip tamam, sira Onur da, sonrasini dusunuruz...

Icinde bulundugumuz maddi sartlar geregi bence bir sezonda en fazla bir hadi bilemedin cok az bir ihtimalle 2 tane maliyeti yuksek transfer yapabiliriz, geri kalan transferler bence dusuk maliyetli olmali. Sivok - Ersan ikilisinin toplam performansi bu noktada cok onemli, eger istikrarli bir cizgi tuttururlarsa dedigin gibi oncelik baska bolgelere kaydirilabilir. Zaten Sivok - Ersan, 1 yerli, 1 yabanci demektir, bu durumda 2 tane yabanci yedek stoper tutmaya gerek yok, bir tanesi kafi, o da Ferrari degil, Zapo olur ya da tercihen genc bir yabanci yetenek. Diger kontenjan da Sezer'e gider diye dusunuyorum.

Aslinda Avrupadaki butun zirve takimlari genelde 3 stoper ile oynuyorlar, digerleri tamamen sakatlik ve cezalarda ortaya cikiyor. Sezer ve Ersan'in sol ayakli olmasindan dolayi ikisini ayni anda kullanmak belki sikintili olabilir, sadece birbirlerine alternatif olabilirler, o yuzden dorduncu ve hatta besinci oyuncular onemli. Besinci iki farkli pozisyonu oynayan bir oyuncu olabilir, mesela Tor ya da daha iyisi Kesimal, Tor'u takasta gonderiyorum :) Belki bilemedin Furkan, fakat bu oyuncu sagbek oynayabilecek kadar atletik degil diye hatirliyorum.

Ozetle hersey bu iki oyuncunun gosterecegi performansa bagli, o yuzden devre arasi Sivok'un sakatliginda bir sorun yoksa bence stoper transferine gerek yok. Ze Castro'nun nasil bir oyuncu oldugu hafizamda pek yer etmemis ama sanirim Sivok ve Ersan'in pek de uzerinde bir oyuncu degil.

Adsız dedi ki...

Musti, neden Rustu'den bahsetmedin hic? :)

Rustu'de onemli pay sahibi macin 2-0 bitmesinde hatirlatirim :)

Adsız dedi ki...

Ümit milli takımın maçı var.Atdhe.net üzerinden izlenebiliyor.Onur bayramoğlu da var.

Cartalete dedi ki...

Evet yayın da akıcıymış. Teşekkürler.

borasahin dedi ki...

Nasil giriyoruz bu siteye, proxy lazim galiba.

Cartalete dedi ki...

Youtube'a giriş taktikleri gerekiyor sanırım.

Sönük maç zaten bizim açımızdan, göz ucuyla baktığım kadarıyla. Italya baya güçlü kadroyla çıkmış.

borasahin dedi ki...

Ikinci yarinin basina baktim, Onur'u goremedim.

Adsız dedi ki...

Onuru hiç oyuna almadı galiba.Hazırlık maçında tüm oyuncuları değiştirdi.Bir onur kaldı.
Takımında pek iyi olduğu söylenemez zaten.İtalyada düzenli oynayan oyuncu sayısı bizimkinden azdır.Emre Çolak falan u-17 oyuncularıyla eşdeğer fiziğe sahip.Gökhan töre, Okan alkan gibi daha modern oyuncular olsaydı bence daha iyi olurdu.

borasahin dedi ki...

Cikan haberlere gore Emenike icin Karabuk'e teklif goturulmus. Goruntuye gore bir santrafor transferi dusunuluyor, ama burada Bobo ile ilgili plan nedir henuz aciklik kazanmadi.

Yekta da bir diger aday sanirim.

Bu oyunculari taniyan arkadaslar yorum yapabilirler mi?

Cartalete dedi ki...

İki transfer de yerinde olur bence. Emenike hem Bobo'nun alternatifi olur, gerekirse de sağforvet de oynayabilir. Emenike Bobo Quaresma gibi...

Yekta da, hem forvet arkası, hem kanat hem de ortasahada görev yapabilen bir oyuncu. Yani Tabata'nın daha dengelisi, kuvvetkisi ve hatta yeteneklisi diyebiliriz sanki..

borasahin dedi ki...

Valla yeni bir Tabata cekilmez dogrusu, adami kanser eder, umarim iyisidir.

Ayrica bizim orta sahayi genclestirme operasyonumuz icin bir engel cikarmazsa sorun degil :)

Cartalete dedi ki...

Tabata dediysem, pozisyonal ve tarz anlamında yani. Yanlış anlaşılmasın :)

Yekta çok daha futbolcudur mental ve fizik olarak. Hatta teknik olarak. Kasımpaşa'da geçen sene sıkı damga vurmuştu. 4-3-3'de içlerde de oynar, kenarda da. Baklavamsıda forvet arkası oynar. Gayet joker tanımına uygun.

Noatsamisa da resmi tatil ilan eder kendine, bu transfer gerçekleşirse :)

borasahin dedi ki...

Bu arada dun milli takimi begendim, bazi rotuslarla daha iyi bir seviyeye gelebiliriz.

Kesimal hic siritmadi ve gayet iyi bir performans sergiledi. Cok sade bir oyun tarzi var, sanki yaptigi hareketler cok basitmis gibi gorunuyor, ayrica oldukca hizli oynuyor. Hava toplarinda nasil onu goremedik, boy dezavantaji var gorunuyor, bir de daha fizikli ve suratli oyunculara karsi gormek lazim. Toraman'dan bariz olarak daha iyi. Eger Furkan Seker Kesimal kadar iyi bir oyuncu ise gerek olmayabilir ama degilse benim Tor-Kesimal takasim en iyi cozum.

Selcuk - Nuri ikilisi ile ilgili ilk anda aklima gelen 2 tane problemli nokta vardi:
1. 1 top onlara yeter mi?
2. Toplam direnc
Dun genel anlamda olumlu sinyal verdiler, simdilik sinavi gectiler diyebiliriz. Emre-Aurelio yerine bu ikili uzerinden gitmekte fayda var.

Cartalete dedi ki...

Ben de beğendim. Beğenmekten öte heyecan verdi yani bu takım, izlemesi zevkli olur. Kavga edecek tipler çok maçta bir de enerji katılmış tabi..

Zaten 3 oyuncu dışında aklımdaki 11 vardı.
Servet - Ersan; zaten evrakları yetişmemiş Ersan'ın. O oynardı normalde bence.

Burak - Arda; malum sakatlık, bu da olası değişiklik.

Bir de Sabri - Necip. 4-3-3 a planıysa, Ernst de Alman vatandaşıysa Necip oynar bu takımda...

Umut modern bir oyuncudur, hem güçlü hem de hızlı. İdeal 4-3-3 orta forveti, Bobo Türk olmazsa o devam edebilir. Bobo türk olursa muazzam olur :)

..........Volkan
Gökhan Serdar Ersan İsmail
.....Necip Selçuk Nuri
......Hamit Bobo Arda

borasahin dedi ki...

Evet iyi bir Bobo su anda milli takimda direk oynar, fakat bu oyuncu bizden mi secilir yoksa TR'de baska bir takimdan mi bilemiyorum! Santa Cruz, Emenike haberleri havada ucusuyor.

Emenike'yi tanimasam da teorik olarak soguk bakmiyorum. Neden dersen? Bence bu takimin birinci santraforu her zaman Bobo'dur, gelen oyuncunun "< Bobo" olmasi bence idealdir. Hele baska bir mevkide, mesela kanatta, oynayabiliyorsa balli kaymaktir. Senden anladigim kadariyla Emenike Bobo'ya yakin fakat onun kadar iyi degil, dogru mu? Ayrica sagda oynayabiliyor diyorsun? Ayrica genc sayilir. Fakat Karabuk Emenike'yi sezon sonu birakirim demis, bu durumda ya Tekke ile idare edecekler ya da Muhammet Demir gibi genc, gelecek vaat eden bir oyuncuyu alacaklar, iyi cikarsa Emenike'ye bile gerek kalmayabilir. Muhammet'i transfer etmek bizim takimin vizyonuna pek uygun olmadigi icin, aslinda Holosko'yu verip bu transferi zorlarlarsa fena olmaz.

Santa Cruz bence kel alaka bir transfer olur ve buyuk ihtimal Bobo'nun takimdan ayrilmasiyla sonuclanir.

Bugun Bobo ayrilmak istese GS basta olmak uzere butun takimlar transfer teklif eder, Turk olma isini de halledip onu milli takim sectirirler :(

Valla Necip'i milli takima cagirmadilar, ilginc, sen tamamsin, seni gormeye gerek yok mu diyorlar, yoksa nedir, bence cagirmalari ve hatta Sabri yerine denemeleri lazimdi.

Ismail'le ilgili bir iki sey dikkatimi cekti. Bu cocuk ilk toplara mudahale konusunda cok basarili fakat bunu biraz abartiyor, macin basinda arkasina bir iki kez oyuncu kacirdi, bunlarin sebebi de ilk topa mudahale etme istegi, hatta bire birlerde de bu yuzden cok kolay feyk yiyor, ilk topa basmak iyi guzel de her zaman bu isi yapmanin bir anlami yok, bunun bir optimum noktasini bulmak lazim. Bence sadece bunu duzeltirse bile defansif olarak cok daha iyi gorunecektir.

Ikincisi surekli ayni seyi soyluyorum, geldigi gun neyse, su anda da ayni, fiziksel olarak kuvvetlenmeli, kilo mu alir, kas mi yapar, ikisini birden mi yapacak, bence yapmali.

Uc, bazi ofsayt pozisyonlarinda kel alaka onde kaliyor, bunlara dikkat etmeli.

Dort, biraz daha guvenlikli oynamasini bilmeli, kaptirdigi toptan bahsediyorum, ayni ilk topa mudahale isini her kosulda yapamayacagini bilmesi gerektigi gibi...

Cartalete dedi ki...

Necip konusunda aynen öyle olmuş. "Senin yerin zaten garanti" mesajını vermişler.

borasahin dedi ki...

Tiyo nereden? :)

Cartalete dedi ki...

A2de oynayan bir arkadaşından :)