Bu “Yıldız” da Fulya’dan…

Uzay yolu forması ve izdihamla gelen Portekizliler… Cüssesinden dolayı Almeida’yı görmüştük sadece hava limanı çıkışında, ama "rivayetlere göre" aralarında Simao, Fernandes, Quaresma falan da vardı… Quaresma'yı zaten biliyoruz, bol bol ağza bal çaldı ilk yarıda. O varken başka, o yokken başka Beşiktaş oluyordu; sistem dahi değişiyordu ister istemez. Simao onun yükünü hafifletecek, her iki kanata eşit ağırlık binecek gibi gözüküyor artık. Fernandes ise aralarındaki en komple oyuncu. Aslında yetenek olarak da en dikkat çekicisi... Çünkü; çabukluk, savunma, ortasaha özelliklerinin yanında, tekniğinin de onlardan pek aşağı kalır yanı yok. Çok yönlülüğünü, Simao'nun sıkıştığı anlarda sözlerini Portekizce alıp, tercümana İngilizce aktarırken de gösterdi... Almeida ise sandalyede otururken de hedef santrafor oynar gibi duruyordu. Her neyse... Ufak çapta bir Türk işi “Los Galacticos” oluşturdu Beşiktaş, imza törenine bakınca insan ister istemez heyecanlanıyor ve bunun farkına varıyor. Ama açık söylemek gerekirse; son günlerde yaşananlardan hiç biri, beni “yukarıdaki fotoğraf” kadar heyecanlandırmadı…

11 yaşında top sektirirken izlediğimiz, “ileride ne olacak acaba?” diye hayal kurduğumuz, her geçen gün “büyüyor, gelişiyor” haberlerini aldığımız “Fulya’nın Yıldızı” Muhammed de Antalya’ya gidiyor A Takım’la, daha ne olsun?

Henüz birkaç ay evvel U16 takımıyla Fulya çimlerini eskitirken, kısa süre önce A2’ye yükselmişti Muhammed. Beraber antrenmanlara çıktığı ağabeylerine, “bu ne lan!” gibi genel bir etki bırakmıştı öğrendiğim kadarıyla… Oradaki performansı heyecan yaratmış olacak ki, yarın (bugün) A Takım’la birlikte Antalya yolcusu olacak.Küçükken tipik bir “Mesut Özil” stiline sahip olan Muhammed, büyüdükçe tarzını “Messi” tadına çevirmeye başlamıştı. Yani merkezden ziyade, kenarlardan da top alıp hızlıca kaleye inen, inerken hızlı düşünen ve topları olumlu kullanan bir oyuncu olmuştu. Her iki ayağıyla “dribling halindeyken” derin pas bırakabiliyordu ve şutlarını da geliştirmişti…

Elbette fizik olarak A Takım seviyesinde değil, olmamakla beraber yolu da epey uzun… Ancak kendi yaş kategorisine göre oldukça güçlenmiş diyebiliriz. Tekniği ise zaten oturmuş durumda. Yani, olur da bir iki maç skor yakalanırsa “taraftara kıyak geçilip” biraz süre alabilir bu sene Muhammed. Quaresma çıkar, Muhammed’in saçını okşar ve sahaya yollar; kartpostal gibi görüntü…

Hadi rastgele çocuk! Yolun asıl şimdi başlıyor, üstelik daha yokuşlu… Gelişime devam et; top Tabata’dayken “ailecek tv izlerken, sevişme sahnesi gören çocuk” moduna gir, kafanı çevir; top Quaresma ya da Guti’ye geldiğinde yine aynı senaryo ama bu sefer odada yalnızsın, yani gözünü dik, staj gör! Onların “karışımı” olabilecek potansiyele sahip olduğunu unutma. Almeida’dan da uzak dur, bir müddet ona asist yapma. Sonra gelir tebrik için atlar falan… Buna benzer bir olayda; Ibrahimovic ikiye bölüyordu Ronaldinho'yu, şaka değil.Ali Kuçik, Umut ve Onur zaten A Takım oyuncusuydu bir bakıma. Onların dışında Antalya yolcusu gençler; Furkan Şeker, Doğukan, Oğuz Ceylan ve Mertcan Demirer

Oğuz Ceylan ve Furkan Şeker’in oyuncu özelliklerinden ve geleceğinden fazlasıyla bahsettik bu sayfalarda. Özellikle Oğuz için çok sevindim, hem ailesi hem kendi hem de Beşiktaş adına. İstikrarlı bir şekilde “iyi” oynuyordu uzun zamandır ve bu fırsatı hak etmişti. Öyle bir fırsat ki; iyi izlenim bırakması durumunda, ikinci devrede hayal bile edemeyeceği kadar süre alabilir. Ali Kuçik’e benzer bir “durum şansı” Oğuz için de geçerli. Oynatılması beklenen yabancı sayısı çoğaldı ve mecburiyetten stoper veya sağbek bölgesinden “yabancı kesintisi” yapılacak… Hilbert’in yerine bazı maçlarda şans verilirse, geleceğini çizecek olan kalem, tamamen Oğuz’un eline geçer… Kendine güveni olan, “ceza sahası içinde asist yapacak kadar” hücum etmeye güdümlü ve ciğerli bir bektir kendisi. Hem taraftarın hem de Schuster’in seveceği cinsten…

Caner Turp’un sakatlığı sonrası şans bulan Doğukan için de aynı şeyler söyleniyor. Benim izleme fırsatım olmadı, ama futbol bakışına güvendiğim insanların “mutlaka izle ve dikkat et!” önerilerini almıştım Doğukan hakkında. Ve bugün o da A Takım kadrosunda… Demek ki cidden bir şeyler göstermiş o kısacık zaman diliminde.

Mertcan Demirer’i de epey küçükken izlemiştim, 15 yaş altı bile olabilir… O dönemde; yaşıtlarına göre çok güçlü ve uzun kalıyor, sahadaki sakin oyunuyla bana “bu çocuk da buraların Vieira’sı galiba…” dedirtiyordu. Son durumundan haberdar değilim ama uzun zamandır A Takım’la idmanlara çıkan bir oyuncuydu.

Kampa gitmeyi bekleyen fakat dışarıda kalan bazı oyuncular kiralana bilir. Atınç, Cumali, Rıdvan başta olmak üzere… Kampa gidenlerden bazısı kiralık listesine eklenir, bazısı A2’de devam eder. Umarım “A Takım’da kalan” oyuncu adedi fazla olur. Manevi açıdan hepsi birer Simao etkisi bırakıyor insana… Osman Şener moda bağlanmadan bırakayım, iyi seneler.

26 yorum:

fabianernst dedi ki...

yazı çok guzel belirtelim.mami yi kampta gormek hepimizi çok heyecanlandıracak.neyse rıdvan konusunda zamanında sakatlıktan yeni çıktığı için çekingenlik yaptığını soylemiştin.şimdi bu işin aslı astarı tam olarak ne bilgiendirir msin detaylı olarak

fabianernst dedi ki...

http://img510.imageshack.us/i/mamip.jpg/ artı şu fotoğrafı gorduğum zaman 4 5 ay önce şok olmuştum ulan 15 yaşındaki çoçuğa dövme yaptırılır mı çevresinde göz kulak olan yok mu girsin 18 ine kaplatsın vucudu ama 15 yaş ne yahu .ayrıca bu çoçuğun menajeri ekrem örenç ya bu seyid ateş necidir o zaman.artı ekrem örenç ceza almadı mı son olaylardan.ulan bu çoçuğu goz gore gore bu adama mı peşkeş çektik.bir adam da çıkıp engel olamadı mı.cartelete ben bu ekrem i çok bilmem ama haberlerde gorduk ki serdar özkanla ortaklar.mami nin menajerliğini bu ikili mi yapıyor .ki sadece ekrem örenç in bile yapması skandalken.hala sergen den batuhanlara kadar akılanmadık mı bu çouçğu boyle adamlara karşı koruyamıyoruz. http://www.tff.org/Default.aspx?pageID=659&ftID=1124040

tannhauser dedi ki...

transferler sonrası hani bloga baksam buram buram testesteron yayılıyor. ama maşallah sen yine hiç bozmamışsın kendini, testesteron yayılımı altyapı oyuncularından bahsederken başladı ancak :)

fikri takip adına, röportaj demiştik? ne oldu o iş? bak bu çocuklar yakında a takıma çıkarlar, prosedürler filan bir daha ele geçmezler :)

çocuklar oynasınlar, mest etsinler bizi. birileri kupa kaldırsın biz de onları kaldıralım omuzlarda.

Lev Kom dedi ki...

Eski bir Tabatasever olarak "Hadi rastgele çocuk!...." la başlayan paragrafa hayran kaldım :)

Uğur B. dedi ki...

Bir Rıdvan Şimşek hayranı olarak üzüldüm kadroda olmamasına.
Umarım oynayabileceği bir takıma kiralık gidip kendini gösterir ve
Beşiktaş'a tam anlamıyla hazır döner. Muhammed'e, diğer genç oyuncularımıza ve yeni transferlere de hoşgeldiniz diyerek 2010/2011 sezonunun ikinci yarısında takımıza başarılar diliyorum. (biraz resmi oldu galiba, Süleyman Seba'nın sezon açılışı telgraflarına benzedi.)

Adsız dedi ki...

oğuz ceylan için muhteşem bir şans. yabancı sınırlamasının avantajını kullanabilirse takımın yeni sağ beki olur.. olası bir tabata + 2m euro = sezer öztürk takası da kaymak olur seneye de transfere gerek bile kalmayabilir.

5 ayda 31 maç yaptıktan sonra 15 gündür maç olmaması bünyeye pek iyi gelmiyor. hele bir de 3 portekizli + sivok + dinlenmiş bir ernst transferi sonrası maçları iple çekiyorum

Serkan dedi ki...

Güzel yazı teşkler,muhammed harici diğer gençler hakkında pek bilgi sahibi değildim,umarım bu şanslarını iyi değerlendirirler.

enorton dedi ki...

Erhan Güven kamp kadrosunda, Rıdvan Şimşek ise yok :(

Adsız dedi ki...

Rıdvan'ın olmaması fena patladı, kimse anlam veremiyor. Kendisi de bayağı keskin açıklamalar yapmış, böyle bir durumu beklemediğine dair. Nasıl bilmez ki, ben bile biliyordum sizin aracılığınızla.
Herkes Schuster'e çok bozulmuş durumda, ben de bozulurdum ama sizin 'adam haklı' açıklamanıza güveniyorum.

Cartalete dedi ki...

Rıdvan'ın silinme sebebini ifşa etmek istemiyorum aslında. İçeriden haber sızdıran bir adam gibi görünmek istemiyorum arkadaşlar, umarım anlarsınız... "A2 topçusu değilim" demiş röportajında, bu bir fikir verebilir size. Ali Kuçik de bir o kadar A2 topçusu değildi geçen seneden sonra. Ama yaz kampından sonra tekrar A2'ye gönderildi, ses çıkartmadı.

Schuster küçük şeylerden, büyük anlam çıkartan bir hoca. Ama elbette Rıdvan'ın yakın dönemde yaşadığı buhramı ve yaşını göz önünde bulundurulması gerekirdi. Umarım kiralık gider de kendini toparlar, ne diyeyim.

Yorumlar için teşekkürler arkadaşlar.

fabianernst dedi ki...

işte benim de guvendiğim şey o aslında.hocanın yaptığı yanlış bence çok uzuldum.ama bana sorarsanız asıl suçlu rıdvan açıklamalarından benim en çok dikkatimi çeken kısımlardan örnek vereyim
antrenmanlarda en çok çalışan isimler arasında yer alıyordum. Sakatlık sonrası açıklarımı kapatmak için büyük gayret gösterdim. Ancak hocamız bana şans dahi vermedi.
şuraya bakınca gorduğum şey ya hoca yalan soyluyor ya da rıdvan. çunku antremanlarda gayret gosterme meselesine bakınca tekke tartışmasi yuzunden ali kuçiğe bile sans taniyan hocanın rıdvanın çok gayretli olmasına kayıtsiz kalabilmesi inandırıcı değil.saha dışı olaylar diye anlamlandırdığımız çerçevede gelişmeler var rıdvanın anlatmadığı şeyler var.
Şu an olayın şokunu yaşıyorum. Kiralık olarak başka bir takıma gidebilirim ama ben A2 topçusu değilim. A2 takımla çalışma fikrine sıcak bakmıyorum
işte beni delirten açıklama bu asıl.bakın hoca saçma sapan sebeplerle silmiş olabilir.kabul fakat 19 yaşında beşiktaş da (geçen sene çok şans bulmadı katılıyorum) hala tam olarak bir şey ispatlamamış bir çocuğun bu açıklaması zihnimde abi ben olmuşum diyen tipik ist a gelip dağıtan futbolcu profilini aklıma getiriyor.çünkü rıdvan daha bir şey ispat etmedi ki çok sans bulmadı sakatlandı o oldu bu oldu .mesele bu değilki daha bir şey ispat etmemiş 19 yaşındaki futbolcu ben olmuşum havasina giremez.bu açıklamayı cenk gonen yapsa kabul çunku şu kısa zamanda verilen şansları iyi kullandı ispatladı.ben A2 topçusu değilim cumlesi, nedir yahu zehrini kusarsin tamam derim bana şans verilirse kendimi ispatlarim dersin eyvallah.fakat öfkeden çok kibir ve gereksiz fazla ego ben olmuşum abi ya ben mi duşuneyin artık bunları yonetimle hoca duşunsun triplerine gerek yok.a2 topçusu olursun bu kadar basit kral yapmam kral olurumun ikinci versiyonu bu laf yahu.shuster rıdvanı silmekle hatalıdır bence lakin bu kafadaki tipik buyuk takıma geldim ben iyiyim diyen turk futbolcu profili çizen rıdvanın da akıllarda nasıl bir intiba bıraktığıda ayan beyan ortaya çıktı.artık takıma katılsa bile tum gozler onda olacak madem oyle oyna da gorelim diyen taraftara karşı oynar ikinci yarı ...
gelelim benim asıl paronayaklığa iten etkene .rıdvan sinirlenmiş olsa dahi o yaştaki çoçuğun otokontrolunu bu kadar azaltan ona bu serbestliği rahatlığı tanıyan etmenler var mı sorusu.şöyle belirteyim gs da yeniçeri duzeni var lincoln sevilmezdi hatta uğur uçar sakatlanmadan once lincolnu sevmiyorum diye açık açık ropörtaj verebilmesini saglayn pervasızlığını bu yapılanmadan almıştı.veya servet sene basında bu sene reykard ın son şansı demecini ayni şekilde gene bu yapılanmaya guvenip yapabilmişti .acaba rıdvanı da bu rahatlığa iten yonetimden veya futbolcular arasından hocaya karşı bir negatif duvarın oluşumu olmasın ..aklıma gelmiyor değil...

Kalten dedi ki...

Bu blog'da ne zaman cümle içinde obje olarak kullanılan bir Tabata görsem gülüyorum :)

Hatırladığım komikler:
- Terlikle şut atıyormuş gibi şut atan Tabata
- Frikikleri cümle içinde bile kullanamayan Tabata
- Top Tabata’dayken “ailecek tv izlerken, sevişme sahnesi gören çocuk” moduna girmesi istenen Muhammed

Çok iyi çok :)

isaac newton dedi ki...

rıdvanı mahalleden tanırım hatta kardeşimle aynı sınıftaydılar lisede.

mental olarak pekte iyi bir durumda değil kesinlikle çokta kötü bir eğitim aldı lise hayatında. evet çok yetenekli bunu onu az çok tanıyan herkes bilir ama onu beşiktaşın futbolcusu yapacak olgunluğa da sahip değil. hata rıdvanın değil aslında. karşıakadayken idmanlara otobüsle giden bir oyuncuya ilk transfer döneminde lüks araba altırtabilen yönetimdedir. onu parayla şımartan yönetimindir. rıdvanı araştırıp eğitmeliydi. iyi bir eğitim almasına yardım etmeliydi..

umarım bir yetenek daha kaybolmadan harekete geçerler

isaac newton dedi ki...

bildiğim, duyduğum birçok şey daha var rıdvan konusunda sırf yetiştiği ortam ve eğitim eksikliğinden kaynaklanan ne hatalar.. ama en suçsuz o olduğu için susuyorum.
shusterde daha 20-21 yaşında bir oyuncunun hatası ne olursa olsun bunu yapmamalıydı, onu kazanmalıydı en azından bunun için çalışmalıydı

Unknown dedi ki...

ilk fotoda neler kouşulduğunu çok merak ettim, Schusterin yüzünü göremesek bile Mamiye dikkatli baktığını hissedebiliyorum..

tearkan dedi ki...

Rıdvan'ın söylediği belirtilen o röportaj doğru mu emin değildim; ama doğru gibi gözüküyor herkes bu yönde konuştuğuna göre. Bu yaşta A2 topçusu değilim diyecek kadar burnu büyük olmak iyi bir şey değil tabi ki; fakat özellikle şu bölüme katılamayacağım: Ali Kuçik de ''bir o kadar'' A2 topçusu değildi geçen seneden sonra.

Benim sakatlıklar sonrası ilk onbir şansı bulduğu dönemde izlediğim Ali Kuçik ile Karşıyaka'da oynarken canlı izlediğim (Beşiktaş'ta doğru düzgün oynadığını maalesef göremedik) Rıdvan arasında dağlar kadar fark var. Tamam Ali de A2 topçusu değildir de bir o kadar kısmı bence biraz fazla olmuş.

Umarım Okan Koç olmadan kendini toparlar ve aklını başına alır. Önlerinde bu kadar örnek varken bu çocuklar nasıl kendini bu hale koyuyor anlamak mümkün değil.

Örnek demişken Batuhan beyin Sezer'e uyarı yaptığını okumuştum. Oynarsın, yeteneklisin; ama orada bir yabancı hayranlığı var oynatırlar mı bilemem demiş paşam. Sen oynadığında kral olmaya çalışmasaydın herkes oyna diye ağzının içine bakıyordu.

Adsız dedi ki...

holoskonun sozlesmesi dondurulmayacak sanki..
ferrarinin yerine yapilacak yedek bir yerli stoper takviyesiyle hem yabanci sayisi 10a iner hem de savunmadaki yerli rotasyonu icin yeterli oyuncu sayisina ulasilir..
madem geri 5te en az 4 yerli oynayacak gibi gozukuyor (kale-sol bek zaten kesin), geriye kalan iki bolgeye de ersan, (yerli transfer) - i.toraman, ekrem ile cozum bulabiliriz.. (oguzun iyi performansi tabi balli kaymak olur)

seneye de suanki kadronun kalitesi ve form durumlariyla ilk 18e bile giremeyecek durumda olan, asiri derecede mali kuflet yasatan, yaslari da 30u gecmis nobre, nihat, rustu, (ara transferde gonderilemezse) ferrari nin gonderilmesi mali acidan takimi cok rahatlatir. yerlerine yapilacak genc, potansiyeli yuksek yerli takviyeleri de gelecege cok olumlu bakmamiza yeter de artar diye dusunuyorum.

Ulas

raison dedi ki...

Ben de buradaki birçoğumuz gibi Rıdvan ın çok fazla maçını seyretmedim. Bu yüzden geleceğin yıldızı olması konusunda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma yoluna gidilmesini doğru bulmuyorum. Buraya dünya standartlarında bir teknik direktör geliyor. Tabiki teknik direktör olarak Schuster in her şeyden sorunlu olmasını bekliyoruz. Ama her şeyden sorumlu olmakla her işe koşturmak anı şeyler değil. Schuster bunu yapmak da zorunda değil.

Yapılan yorumlardan Rıdvan ın yaşça olgun olmadığı hatta yaşının da altında olgunluğa sahip olduğu yönünde. Schuster bir teknik direktör. Çocuk bakıcısı değil. Eğer Rıdvan profesyonel sözleşmeye imza attıysa bu sorunluluğun altına girmiş demektir. Bu sorumluluğa sahip değilse eğitilmesi yönlendirilmesi gerekir. Eğer kulüpte eğitimsel ve idari anlamda eksiklik var ise o da profesyonel kurumlarda ve işletmelerde olduğu gibi bu işin uzmanına bu sorunların havele edilmesi. PDR servislerinin işlevi budur. Nasıl özel ve devlete ait eğitim kurumlarında rehberlik zorunluluk koşuluysa gençlerin her anlamdaki eğitimiyle ilgilenen kurumlarda da psikolojik danışmanlara ihtiyaç var.

Bu gerçekleşmez ise şöhretinin altında ezilen özellikle Rıdvan gibi şöhret olamadan altında ezilen birçok gençle karşılaşacağız.

Cartalete dedi ki...

Rıdvan - Ali Kuçik - A2 durumunu örnek verirken; hangisinin "yukarıya" daha hazır olduğunu tartışmak değildi konu...

Söylemek istediğim Ali Kuçik ve ya bir başkası bir o kadar "fazlaydı" A2'ye. Yani Ali de çok uzun zamandır paf kategorisinde oynuyor ve iki sezonda toplam 30 gol attı. Onu da artık A2 kategorisi kandırmazdı en az Rıdvan kadar.

Ancak kiralık gönderilmeyince "çoğunlukla" A2'de kalacağı belliydi, sesini çıkartmadı. Porto'ya karşı süre aldı, bir hafta sonra Bakırköy'ün balçık sahasında deparlara kalkan, maçı en çok ciddiye alan adamdı Oğuz'la beraber.

Üstelik Rıdvan sürekli A Takım'la çalışıp göz önündeyken, Ali ise çoğunlukla A2 ile çalışıyordu.

Şimdi Doğukan ve Muhammed gibi A2'de bile adam akıllı süre alamayan adamlar bu kampa katılıyor da, Rıdvan gidemiyorsa "sorun sadece teknik detaylar değil" başka şey var ortada apaçık.

Rıdvan'ın silinmesi doğrudur ya da hatalıdır da demiyorum. Sadece olayın görünebilen kısmına bakıp, bir kanıya varmamak gerektiğini ve "hayırlısı olsun" diyip geçmenin daha doğru olacağını düşünüyorum...

Adsız dedi ki...

Tabi ki Schuster bakıcı değil ve evet iş profesyonellere düşüyor bu konuda. Ama Rıdvan daha çocuk, kaç yaşında daha, 19, 20? Tekke konusuyla bu konu farklı mesela, 3o küsur yaşına gelmiş bi adamla daha her şeyin başındaki bi çocuğa aynı şekilde yaklaşılmamalı bence.
Schuster haklıdır haksızdır ayrı konu, ama yukarıdan bakınca durum bazıları için gerçekten can sıkıcı hale geliyor, yani en azından benim için. Sürekli şova yönelik (ihtiyaç duyulan bölgeler olsa dahi) transferler, üstelik bunların bir kısmının iki sene sonra futbolu ya da Beşiktaş'ı bırakacak olması, hep bi parayı bastırıp alma durumları... Ki o para da aslında yok. İnsan bunların arasında bu takımda yoğrulacak, geleceğe kalma ihtimali olan gençler görmek istiyor. Tabi yılda iki defa kampa götürülmesi değil bahsettiğim, ilk 11.
E şimdi sırf (mesela) şımarık diye bi oyuncuyu gönderip yerine (muhtemelen)daha havalı ve pahalısını almak; insanın içine sinmiyor haliyle.
Emek...

Kakashev dedi ki...

Cartalete kardeşBloğunu çok beğendim. 20 ye yakın yazını okudum ve yazılarının hiç birinde benim düşüncelerimin aksinde bir şey görmedim. Sadece Ali Kuçik konusunda fazla iyimser olduğunu düşünüyorum. Uzun vadede Beşiktaşta oynayacak yeterlilikte görmüyorum kendisini. Yazılarını takip etmeye devam edeceğim. Net söylüyorum futbolcu analizi olarak şu an profesyonel spor yazarlığı yapanların yüzde doksanından iyisindir(%10'u da ayıp olmasın diye bıraktım). Aynı tempo ile yazmaya devam..

Adsız dedi ki...

Doğukan milli takım oyuncularının da ilgisini çekmiş olacak ki Caner Turpun sakatlığı sonrası bugün açıklanan u-19 milli takımına seçilmiş.İlk milli maçı olacak galiba.Sezer ve Furkan da her zamanki gibi kadroda.Ama bir yandan da önümüzdeki Türkiye kupası maçında kadroda olmayacakları anlamına geliyor bu.Maç İtalyayla ve İstanbul da oynanacakmış.

Adsız dedi ki...

Maç antalyadaymış yanlış görmüşüm.

Cartalete dedi ki...

Bir an heyecanlandım yahu İstanbul'da diyince. Hem 3 genç Beşiktaş savunmacısı hem de maç İtalya ile. Kesin giderdim İstanbul'da olsaydı.

Kakashev;

Ali Kuçik hakkındaki iyimserliğim, A Takım'da yaptıklarından ziyade; A2 liginde gözlemlediğim yetenekleri sayesinde aslında. Bir önceki konuda da bahsettik, epey tartıştık. Çok büyük oyuncu olmasını beklemiyorum ben de. Ancak henüz kanıya varmak için erken, 2 sene sonra çok farklı yere gelebilir.

Zaten fitness salonundan çıkmayacam diyormuş. :)


Teşekkürler.

Adsız dedi ki...

Şu sıralar yeniden teklif gelmiş rizeden Ali yi kiralamak için.Schuster izin vermemiş transfere.Aliyle beraber antreman yapan onu gözlemleyen Schuster eğer onu savunuyorsa ve biz Schusterin futbol bilgisine güveniyorsak Ali ye zaman vermeliyiz.Kaldi ki Avrupada yetenek olarak çok iyi olmadığı halde çalışarak bir yerlere gelmiş çok fazla oyuncu vardır.Ali de çalışmasının karşılığını zamanla alacaktır.Üstelik bu çocuk a2 liginde 2-3 yıldır istikrarlı bir şekilde oynayan , defalarca milli takıma seçilmiş bir oyuncu.

keyifadami dedi ki...

şunu da belirtmek gerek: mertcan, eski futbolcu ve a2 (paf) çalıştırıcımız fikret demirer'in oğludurç