İBB Maçı Öncesi Beşiktaş

2011’de kazanmaya alışan Beşiktaş’ın istikameti Olimpiyat Stadı… Beşiktaş’ın, o stattaki kara talihini değiştirmesi adına bazı olumlu veriler var. Öncelikle maç saati ve stattaki Beşiktaşlı “yoğunluğu”… Çevremdeki hemen her Beşiktaşlı, o maça gitmeyi planlıyordu hafta arasında. Gün, saat, bilet fiyatı bu maç için oldukça uygun. “Formanda ter olmaya geldik!” diyecek taraftar sayısını şimdiden merak ediyorum… Beşiktaş taraftarının, Olimpiyat Stadını en kalabalık şekilde ziyaret edeceği maç olacak, orası kesin gibi.Form durumlarını da; Olimpiyat’ta oynanan eski maçlara nazaran bir farklılık görünüyor, bu kez Beşiktaş’ın lehine… Hilbert ve ikinci yarının tamamında kaybedilen Ersan dışında, normal şartlarda 11 oynaması gereken oyunculardan bir eksik yok.

Toraman – Sivok ikilisi, sene başında düşünülen bir tandemdi. Artık ikinci yarıda, en azından lig maçları için “vazgeçilmez” bir ikili olacağa benzerler… Sağbekte kim oynar emin değilim. Son maçta Erhan 18 dışı, Ekrem ise kadrodaydı. Ama Schuster’in genelde, uzun süreli bir sakatlıktan dönmüş oyuncuyu “şak diye” 11’e koyma âdeti çok gibiydi. O nedenle, Fenerbahçe maçından bu yana top teperken görmediğimiz Ekrem’i, bu maçta da görmeyebiliriz. Erhan daha ağır basıyor gibi… Tabi bana kalsa Oğuz derdim... Uzun zamandır maç temposundan uzak kalmış Ekrem'e, kredisinin sıfır olduğu 10 binlerce taraftarın önünde, en ufak hatada maçtan kopma ihtimali olan Erhan'a nazaran; kendine güveni ve bu sisteme uygunluğu bulunan, kampta da gelen haberlere göre Schuster'in de beğenisini kazanan Oğuz, daha iyi bir tercih olurdu... Sanmam ama olursa güzel sürpriz olurdu elbet. Olmassa da Schuster'i anlarım, sonuçta risk de onda, sorumluluk da... O yüzden Erhan'ı yazıyorum kadroya ben yine de.

Son Trabzon maçında; Quaresma çoğunlukla sağ kanatta oynamış ve arkasındaki Hilbert çok fazla hücum çıkışında bulunmamıştı. Zaten Quaresma, bekini kaçırmaktan ziyade; kendi işine bakan bir oyuncu. O yüzden arkasındaki bekin “çıkmak” yerine, savunmayı üçlü tutup; geride sigorta görevi yapması daha makuldür. Erhan böyle bir rolde pek sırıtmaya bilir, Konya maçındaki anlık “afallaması” dışında; genelde pozisyon savunmasını, müdahale yapmasını bilen bir savunmacı. Yani futbol “topla” oynanan bir oyun olmasa, iyi futbolcu bile derdim… Onun sıkıntısı topla; yoksa savunması da iyi fiziği de, tipi de “ben futbolcuyum” diyor ama ne çare… Hücuma katılacak bek; Trabzon maçında olduğu gibi, formunu da yükselten ve Simao ile iyi anlaştığı gözlenen İsmail olacaktır.İBB; bu ülkede modern futbol oynamaya çalışan, iyi bir 4-3-3 takımıdır. Ortasaha ve forvet anlamında da kalite seviyeleri yüksek fakat savunmaları aynı düzeyde değil. Özellikle de bekleri… O nedenle, İBB’ye önde basan ve savunmasına çıkacak alan vermeyen her takım, henüz ilk yarı oynanırken maçı koparmıştır. Beşiktaş da; “önde baskıyı” bu günlerde oldukça abartılı oynayan bir takım oluverdi. Bu maçın özelinde, Beşiktaş’ı skoru yakalatacak olgu da bu olacaktır.

Beşiktaş, genelde İBB maçlarında hep eksik veya “yanlış” 11’lerle çıkmıştı. Aslında bu “kara talih” maç esnasında yaşananlardan ziyade, maç öncesindeki etkenlerdi söz konusu rakip İBB olunca. İnönü’de 0-2 kaybeden “fantezi 11’i” buna en yakın örnek… Bu maçtaki “olumlu farklılıkların” bir de taktik anlamda yaşanması; yani Fernandes’in Nobre’nin yerine oynamasını umut ediyorum. Aslında biraz da tahmin ediyorum, olası 11’e yazma sebebim de buydu. Şayet; yine Nobre’li 4-2-4 oynanacaksa, Beşiktaş’ın mutlaka devreyi önde kapatması gerekecek. Yani gitti mi, boş dönmemesi…Elimiz klavyeye değmişken, diğer gelişmelere de bir iki söz edelim… Fink ve Tabata’dan oldukça makul ölçülerle vedalaştı Beşiktaş. Gladbach, hem Palermo hem de Galatasaray’dan ciddi teklif alan Bradley’i bırakmayı düşünüyor olacak ki; alelacele Fink’e sırf kiralama bedeli olarak 700 bin Euro’yu ödedi… Acaba maaşını kim ödüyor? Eğer Beşiktaş ödeyecekse, değişen pek bir şey yok. Hani kiralama bedeli deme de, bu yılın kalan maaşını Gladbach verecek de; aynı kapıya çıkıyor. O 700 bin’in üzerine maaşını da Gladbach veriyorsa, ne âlâ… Ama öyle bir şey olsa, direk bonservisi verilirdi sanki.

Tabata ise vazgeçemediği maaşını Katar’da bulmuş, bu yılın kalan kısmını Al Rayyan ödeyecek. Bir de; 4 milyon Euro’luk satın alma opsiyonu konmuş ki, oldukça iyi bir taktik. “Aslında fantastik bir topçu da, bakmayın burada olmadı” edası var. Bana kalsa 250 bin yazardım ama kıllanırlardı… Fink’i iyi anılarla hatırlayacağım. Tabata da, orada iyi bir performans gösterir de, satın alma opsiyonunu kullandırırsa;.. neyse, o zaman düşünürüz. Blogun sağındaki şeride, resmini ekleyeceğim diyecektim ki; 4 milyon Euro'ya değmez diye uyandım son anda...

Hani böyle, bazı yazılarda Tabata'ya "mahallemizin maskotu" tadında takılıyorum da; bunun alt yapısında nefret, uyuz olma gibi durumlar yok aslında. Sadece takılıyordum öyle... Yani olur da, okurlar arasında Tabata fanı varsa (ki öyle bir insanın elini sıkarım) lütfen kusura bakmasın. Yeri gelmişken, hazır kendisi de Katar'a uçmuşken; sürçü lisan ettiysek affola diyelim.

42 yorum:

The Eagle Abroad dedi ki...

Valla benim isyerin bir galatasarayli arkadas var, tabata'nin cok iyi futbolcu oldugunu ikide bir soyleyip duruyor. Hatta o kadarki kendisinin bir tabata fani olduguna karar vermek uzereyim... Insallah katardan donup galatasaraya musalalt olurda ne hissettiklerimizi daha iyi anlar ileride :)

Unknown dedi ki...

Değil 4 milyon euro 1 milyona satarsak ben bizim bloga fotosunu koyacağım.

JimmyLue dedi ki...

Kupada Gaziantep BB eşleşmesi en azından takıma rotasyon - dinlenme anlamında iyi bir şans oldu.

Yarınki maçta aslında Erhan ya da Ekrem 'in performansı takımın gelecekteki formasyonunun şekillenmesi açısından da çok önemli ve bende merak uyandıran bir konu.

Uzun zaman sonra 'ürkmeden' bir İBB maçı izleyecekmişiz gibi görünmekte.

Nobre'nin yerine Fernandes'li kadroya katılmamak elde değil aksi taktirde ilk yarıdaki maçın reenkarnasyonunu izleyebiliriz.

Skoru elde ettikten sonra yorulan Guti'nin yerine Ernst,Almeida'nın yerine Bobo seneryosunu geçiriyorum aklımdan.

Ps: O lanet yere toplu gidiş olup olmadığını bilen var mı?
Çarşı'dan vs. Nasıl gidileceğini bilen insanlar lütfen blog üzerinden yahut jimmy-lue@hotmail.com adlı adresim üzerinden bilgi verirlerse çok sevinirim.

Adsız dedi ki...

Merhabalar,

İBB Maçı Öncesi.. yazısını görünce hevesle ilk olarak tahmini kadroya baktım ama o "Erhan" ı orda görünce bütün şevkim kaçtı. Bu adamı Beşiktaş'a hiç yakıştıramıyorum. Son olarak Rıdvan'ı da gözden çıkartıp onu kadroda tuttukları için daha da hırslandım. Herneyse..

Benim bildiğim Schuster çılgın bir adam. Eğer Sivok gerçekten hazır değilse, en azından bu maçlık şöyle bir tercih yapabilir.

..............Cenk.................
Hilbert..Aurelio...Toraman...İsmail
....Fernandes(Ernst)...Guti........
Quaresma......................Simao
..........Nobre....................
...................Almeida.........

Ne dersiniz? Yoksa ben ondan da mı çılgınım? :)

Toprak

Cartalete dedi ki...

Eşleşmeleri unuttuk. Evet, Antep BLD'nin çıkması iyi oldu.
Hatta eşleşmeler öyle olmuş ki; grup 1. ve 2.leri yarı final için play*off oynuyor gibi durmuş.

JimmyLue; metrobüs & minibüs diyorlar, daha önce Olimpiyat'a gidip hacı olanlar :)

Toprak; Hilbert cezalı, Erhan'ı tahmini kadroya keyfen koymadık yani :)

Adsız dedi ki...

Necip vardı ne oldu ona.Bu gidişle sonradan oyuna giren oyuncu bile olmayacak.Halbuki buca maçında ikinci yarı rahat rahat oynatabilirdi schuster.Mecbur kalmadıkça schuster genç oyuncuya yer vermez gibi geliyor bana.Kampada gelenektir alalım dendiği için genç oyuncuları almış olabilir.

Adsız dedi ki...

Hilbert cezalı demek... Ekrem de hazır değil diyorsunuz. Peki birşey sorucam. O bölgede yani sağbekte Necip denense sizce Erhan'dan daha kötü oynama şansı nedir?

Oyuncuları asıl mevkilerinde oynatmak pek hoşuma gitmez ama bu erhan'a sabredeceğime Necip hem forma şansı bulur hem de kendine yeni mevki yapar.

Saygılar. Toprak

Cartalete dedi ki...

Necip zaten komple bir oyuncu; her özellikten biraz sahip. O nedenle, her mevkiye de biraz yatkın aslında.
Ve evet, madem bu çocuk yedek takılıyor; zaruri durumda sağbek oynayabilir. Zaten kanat oynamışlığı var, savunma olarak da Erhan'dan geride değil.

Adsız dedi ki...

Bu arada muhammed i trt anadoluda izleyebilirsiniz.Fransızların bariz fizik üstünlüğü var.Biraz eziliyoruz o yüzden.

Cartalete dedi ki...

asvalttaicenler; o 1 milyon, 10 milyon gibi gelir bana da zaten :)
gurbet kartalı; ben o riski alamam yahu, direk Al Rayyan kullansın opsiyonu olsun bitsin. :)

Cartalete dedi ki...

Tüh boşuna kaçırdık yarım saati, frekansı var mı TRT Anadolu'nun?

mufittezel dedi ki...

Trt anadolu nedir yaw? Digiturkte var m bu kanal, aradim bulamadim...

Adsız dedi ki...

TRT sitesinde canlı yayın kısmında varda.Muhammed takımın tek etkili pozisyonunu yarattıktan sonra sakatlanıp çıktı oyundan.5 günde 4. maçı olunca normaldir bence.Çok yüklenmemek lazım bu yaşta oyunculara.Muhammed tüm maçlarda 80 dakika oynamış tabi.

Adsız dedi ki...

http://www.trt.net.tr/Canli/canli.aspx?kanal=TV5&slv=0

Adsız dedi ki...

muhammet demirci çıkmış oyundan.

http://www.trt.net.tr/canli/canli.aspx?kanal=TV5&slv=0

Toprak

Cartalete dedi ki...

Çıkmış evet. Neyse kalanları izleyelim bari.

Digiturk'te geçen gün aradım bulamadım bu kanalı. Turksat'ı olanlar; 12729 yatay 30000 frekansından izleyebilir.

Bu Wesley iyi yardırıyor Fransa'dan. Bir de Selim Kayacı diye Türk var Fransız kadrosunda, ona da bi bakmak lazım.

Adsız dedi ki...

Abi bu arada Buca'da da Samet yardırıyor.Sabah Sezer son 10 dk libero oynadı.Erkan da 20 dk oynadı.Ama etkili olamadılar pek sanki.

İhsan

Cartalete dedi ki...

Evet, ikinci yarısına yetiştim Buca maçının.

Samet, A2'de olduğu gibi sahte 7 oynuyor (içe kat eden sağ kanat).
Şimdiden forma alması çok güzel bir olay.

Cartalete dedi ki...

Samet, derin top bırakma konusunda oldukça başarılı bir oyuncudur. Ama ne Mendy ne de Beto, tilki koşular yapabilecek oyuncular değil. Sadece ters kanatta oynayan Musa bu koşuları yapabilir.

Bu arada Atakan Kurt; Schuster'in idmanda denediği 11'i açıklamış.
11, yukarıdaki 11. Sadece Erhan yerine Ekrem değişikliği var ki; bu da umut ettiğimiz bir değişiklik aslında.

Özellikle önde pres yapma olayında, başarılı bir savunma izleyecektir Ekrem.

borasahin dedi ki...

Fernandes oynayacak yani?

Bu durumda Nobre'nin pozisyonunda kimin oynayacagi onem kazaniyor? Guti mi, Fernandes mi? Yoksa yeni birseyler mi denenecek?

Bence Ernst'le sozlesme uzatilmasinda erken davranildi. Sezon sonunda 32 yasina girecek ve gorundugu kadariyla rotasyona tabii olacak bir oyuncuya onumuzdeki sene 2 milyon Euro vermek ne kadar makul tartisilir. Zaten oyuncu maaslarini iyice yukselttiler, direk 11 dusunulmeyen bir yabanciya 2 milyon Euro vermek anlamsiz. Gokhan Gonul'un bile 1.5 milyon Euro aldigini soyleniyor. Tamam Ernst'i ben de cok severim ve kalmasini isterim ama duruma mantikli yaklasmak lazim. Bu seneki durumu gozleyip ona gore bir teklif yapil(maya)abilinirdi.

Adsız dedi ki...

u-16 maçını izledim de bugün o wesley ile hervin di galiba ileride adlarından söz ettirirler belki.Özellikle 3. gol de wesley zekasını belli etti.Birde şöyle birşey var tabi.

En iyi kaleci: Mike Maignan (Fransa)
En iyi golcü : Hervin Ongenda (Fransa)
En iyi oyuncu : Muhammed Demirci (Türkiye)
Fair Play ödülü: İsviçre

Cartalete dedi ki...

Muhammed'den söz açılmışken; http://www.youtube.com/watch?v=lyd5Dn5l79w izleyin derim. Hoş bir röportaj olmuş, Bobo'nun Türkçesi şahane :) "ben çok kotu konuşuyo yaee"

Bora;

Katılıyorum. Ernst için bu cümleyi kurduğuma üzgünüm ama; sözleşme yapmak için Fernandes'in performansı beklenebilirdi. Şayet Fernandes burada yardırır da, bonservisini aldırırsA; bu meblalarla imzalanmış sözleşme biraz fazla kaçacak.

Zaten Ernst 25 yaşında değil (Bobo o yaşta ama ses yok...) yani kaçıracak kimse yoktu, acele edildi bence de.

borasahin dedi ki...

Yanilmiyorsam Ernst'in 3 senelik sozlesmesi yillik ortalama 1.7 - 1.8 milyon Euro'ya geliyor.35 yasina kadar burada. Tamam Almanlar uzun zaman oynarlar filan ama bu yonetim zihniyetiyle bir ara Sibirya soguklari onu da vurursa hic sasirmam :)

Fernandes'in pozisyonu icin Guti'nin yerini gostermissin. Bence ondan once Fernandes'i orada bir gormek daha iyi olurdu.

Cartalete dedi ki...

Aynı korku bende de mevcut :) Çünkü Sibirya soğukları sadece sakatlara ya da formsuzlara vurmuyor. "Daha iyisini alalım" mantığıyla Fink gibilere de vuruyor.

Fernandes bir tık arkada, Guti önde oynamıştı Buca maçının 60. dakika sonrası. O nedenle böyle dizdim takımı, maç içinde esneklik gösterebilirler tabi.

borasahin dedi ki...

Aslinda benim demek istedigim biraz daha farkli sanki :)

Simao ve Q7 uzak forvet degiller. Dolayisiyla bazen takim birbirinden cok kopuk gorunebiliyor. Nobre'nin uzak forvet olarak kullanimi bence oldukca akillica idi, ayni zamanda on alandaki baskinin da basrol oyuncularindan. Evet ceza sahasi disinda hucum anlaminda yetersiz ama pis islerde iyi, bu da aslinda Nobre sagda uzak forvet olarak oynasin tezimizin cokta bosa olmadigini gosterdi. Bal gibi oynarmis birader :)

Bu takimin en buyuk eksikligi iyi kontraatak uretememesi. Bu konuda bir sikinti var, onunde alan var ama Q7 yeterince verimli olamiyor, sanirim bu oyunu oynayabilecek birileri lazim.

Tekrar konuya donersem, Nobre'nin pozisyonu gercekten onemli. Guti'yi orada kullanmak ne kadar verimli emin degilim, daha dogrusu hangi takima karsi Guti orada degerlendirilebilir ona bakmak lazim. Onde baski yapacaksak bence o isim Guti degil gibi. Hatirlayanlar benim Guti onde oynasin israrimi hatirlayabilir ama o durumda kenarda oynayan bir uzak forvetin bulunma durumu vardi. Guti'nin forvet oynamisligi vardir ama artik bu fiziki mucadele isini ne kadar yapabilir bilemiyorum. Tabii denensin denenmesine ama onun geriye kacip topu kullanmak istemesi hucumda bir bosluk yaratabilir, Fernandes ve Q7'nin buralari doldurmasi lazim. Dikkat edersen Q7'nin attigi goller hep ortaya yanasarak atilmis durumda. Zaten bekini kovalamiyor, tac cizgisine cok kalmasina gerek yok, daha farkli yerlerde pozisyon almali, ortaya yanasmali, bunu yaparsa cok daha tehlikeli ve sonuc alici olur. En azindan uzaktan sut atar.

Cartalete dedi ki...

Nobre'nin uzak forvet olması konusunda arkandayım :) Ancak Quaresma ve Simao sağlıklı iken bu zor görünüyor. İkisinden birinin yokluğunda, bir diğer uzak forvet Nobre olmalıdır bence 4-3-3'de.

Yazıda da bahsettim biraz; Quaresma'ya son maçta serbestlik tanınmış ve bu uğurda Hilbert pek çıkma teşebbüsü yapmamıştı. Quaresma bu maçta da Almeida'nın etrafında dolanabilir... Atak ekseni ise yine İsmail - Simao kanadından olacak gibi.

Guti ve Fernandes maç içinde esneklik gösterir bence. Zaten sene başından beri 4-3-3'ler öyleydi Beşiktaş'ta. Guti geriden top aldığında bir diğer iç oyuncusu rakip cezasahasına yanaşıyordu. Bu kadroda da o işi Fernandes yapabilir.

Guti forvete yakın oynadığında ise; belki fiziki kavgaya giremez ama; Buca maçında olduğu gibi kenardan gelişen ataklarda iyi pozisyon alıp, şut imkanları bulabilir. Almeida'yı; Helsinki'de Bobo üzerinden yaptığı gibi "duvar olarak" kullanabilir vesaire...

borasahin dedi ki...

Bir anlasmazlik oldu galiba. Kenarda su anda Simao ve Q7'nin birinci alternatifi Nobre'dir demek istedim, bir uzak forvet olarak, yalniz Nobre sagda pozisyon alir, tersteki partneri ile olusan olusan sinerji solda pozisyon aldiginda olusan versiyonuna gore daha etkili olur diye tahmin etmekteyim.

4.2.4'te Almedia'nin arkasindaki pozisyonu da bir uzak forvet rolu olarak dusunuyorum. Yani su anda Nobre merkezde pozisyon alan bir uzak forvet.

Buca macini cok dikkatli seyretmedigim icin bir yorumda bulunmak istemiyorum ama TS macindaki Q7'nin serbestisi benim cok gozume batmadi acikcasi. Sanki bir onceki mactan farki yoktu. Biraz daha beklemek lazim. Bence Q7 tamam sagda pozisyon almali ama kesinlikle dolasmali, takimin da ona bu esnekligi verecek sekilde dizayn edilmesi gerek. Iyice allayip pulladiktan sonra onumuzdeki sene sonu gibi Q7'yi satsak iyi olur, nasil olsa Muhammet geliyor :)

Walla Q7 varken atak ekseni hakkinda yorum yapmak zor diye dusunuyorum ama Simao Ismail icin buyuk sans oldu. Q7 ile boyle bir cikis yapmasi cok zordu. Q7 ile Ibrahim daha iyi bir ikili gibi.

Acikcasi 4.3.3 oynamak zor is. Sanirim Schuster Sezer'i Nobre'nin pozisyonu icin dusunuyordu.

Bence zorluk derecesi dusuk ve ozellikle Inonu'deki maclarda Guti'nin geriden oyunu organize etmesi daha iyi bir secenek gibi duruyor. Zorluk derecesi daha yuksek maclarda ilk yaridaki duzenek dusunulebilir, orta saha oyunculari biraz geride pozisyon alirlar, orta sahadan biri ve Q7 o bolgeye girer filan. Gormeden denemeden birseyler demek zor.

Yalniz Schuster elindeki malzemeyi iyi kullanmali. Butun bir ikinci yariyi Guti uzerine kuramazsin. Guti'nin oynayabilecegi dakika 30 ile 65-70 arasidir, o da enerjisini yayarsa. 90 dakika sahada kalmasi ancak cok onemli maclarda, varliginin bile takima bir dinginlik ve akil fikir getirdigi durumlarda olabilir. TS macinda 90 dakika oynamasi bence buyuk bir hata. Ikinci yari basinda gerekli degisiklikler yapilmaliydi, 65. dakikaya kadar beklemenin bir anlami yok. Onumuzde sene Guti biraz daha dusecek. O yuzden Guti takimin ona en ihtiyaci olacagi zamanda degerlendirilmeli, Schuster bu stratejileri olusturmali diye dusunuyorum, ilk 30 dakika ise ilk 30 dakika, son 45 ise son 45, ilk 11 baslamamasi Guti'nin degerini dusurmez, yillarca Real'in bir numarali Plan B'si idi.

Cartalete dedi ki...

Muhtemelen Avrupa'da da Nobre uzak forvet oynayacak zaten. Simao yok, Fernandes'le Almeida arasında; Almeida'da karar verilecek sanırım.

Hilbert Sivok Ferrari İsmail
.....Guti..Aurelio.Ernst
..Nobre...Almeida...Quaresma

gibi.

Guti konusunda katılıyorum. Özellikle şu 1.5 aylık dilim çok önemli; tüm kritik maçları kapsıyor. Burada Guti'yi tasarruflu kullanmak gerek. Çok fazla yüklenilince sakatlık riski de oluşur.

Her önde götürülen maçta; 60 surlarında Ernst - Guti değilikliği yapılmalıdır gecikmeden...

borasahin dedi ki...

Bir konuda anlastik mi acaba? Buca ve TS maclarinda Nobre'nin rolunu merkezde pozisyon alan bir uzak forvet olarak nitelendiriyorum. Kenara gecince sadece pozisyonu degisiyor, rolu degil :)

Feridun Bitir dedi ki...

videoyu izledim, bobo 5 senedir Türkiye´de olmasina ragmen cok kötü türkce konusuyor. Hic sevmiyorum böyle yabancilari, kardesim insan utanir ya. ispanya, almanya ya giden yabancilar 1 senede o ülkenin dilini söküyor, yada takimlar zorla söktürtüyorlar!!!

Cartalete dedi ki...

Bora;

Anlaştık elbette. Nobre'nin "en uçta" oynamadığı vakit aldığı her rol aynı oluyor zaten. Ve Nobre'nin en uç santrafor olmadığı her türlü fikre de açık olduğumu, önceki tartışmalarda da bahsetmiştim :) Bu 4-2-4'de, onun fiziki kavgası da önemli; Almeida'nın boşalttığı alanlara koşuları da. Ama 4-3-3'ün uzak forveti olunca, takım ortasaha anlamında da zayıflamamış oluyor. Daha sağlıklı.

Feridun Bitir;

Nihat'ın bir anısı vardı; resmen "ne halin varsa gör" demişler, yanına tercüman falan vermemişler. İspanyolcayı öğrenmeye mecbur kalmışlar yani.
Ancak burada, yabancıların yanında mutlaka tercüman oluyor. Sadece röportajlarda, antrenmanlarda da değil, saha dışında da..
O yüzden pek ihtiyaç olmuyor öğrenmelerine. Yani sorun onlarda değil, sistemde daha çok.

gökhan dedi ki...

nobrenin hücum presine falan eyvallahta uzak forvet gereksinimlerini tam olarak yerine getirdiği görüşüne pek katılamıyorum. ceza sahası içinde pek görünmüyor, keza arka direk koşuları falanda yapmıyor. bildiğin orta saha gibi oynuyor. ki pas trafiğini falan bozduğu için otomatikman faydasızlaşıyor. o yüzden amaç gol atmaksa nihat, orta sahayı tutmaksa fernandes yada ernst daha doğru bir tercih olur. ki nihatta topsuz oyunda yatan bi adam değil. ama kaç aydır yok piyasada, artık nasıl bir sakatlığı varsa...

borasahin dedi ki...

Acikcasi kanatlarinda Simao ve Q7'nin oynadigi bir takimda Buca ve TS maclarinda Nobre'nin isgal ettigi alanda daimi bir oyuncunun olmasi gerektigini dusunuyorum. Yoksa skor yapmak anlaminda problem yasariz ki bence hala acik oyunda yeterince pozisyon uretemiyoruz. Oyuncular birbirlerine gore ayarlanabilir, yeni denemeler yapilabilir, bunlara karsi degilim. Mesela Nobre pozisyonunda Nihat denenebilir ama arkasinin ona gore ayarlanmasi lazim fakat maas bordrosu bu kadar sismisken Nihat'a cok sicak bakamiyorum. Simao denenebilir, Fernandes olur, Guti olur, Bobo olmaz mesela; kisaca duruma bakmak gerek.

Eger o bolgede (merkezde pozisyon alan uzak forvet) orta sahada acik yakalanmamak icin daimi bir oyuncu kullanilmayacaksa, imece usulu bir cozum dusunulebilir fakat skorerlik anlaminda ilk durumu ne kadar karsilayabilir tartismali.

Uzak forveti kenara tasirsak 4.3.3 orta sahadan bir oyuncunun katilimi da saglandigi dusunulurse makul olabilir fakat Simao ve Q7'nin oldugu bir takimda zor gorunuyor.

Cartalete dedi ki...

Gökhan;

Aslında bahsedilen şey Nobre'nin rolü, ama ne kadarını yapıyor orası tartışılır. Ben de sana katılıyorum, duran top devamları hariç, pek de öyle cezasahasını zorladığı yok. 3 maçtan bi Manisa'ya attığı gol, bir de Buca maçında Quaresma'nın getirdiği topu auta atışı geldi gözümün önüne, o kadar...

O yüzden, ortasahadan feragat etmeye değmez diyorum.

Bora'nın da bu sistemde Almeida'nın yalnız kalacağı şüphesi var sanırım. Ama bu takım, elbet kendiliğinden bir gol bulur bana göre. Tabi Quaresma'nın daha forvet gibi oynaması ve ortasahadan en az bir oyuncunun ileriye yanaşması daha kolaylaştırır işleri.

borasahin dedi ki...

Schuster'in su ana kadar ki saha ici yonetimi tam bir fiyasko! Oyunu okuyamiyor, dogru stratejileri kurgulamiyor. Sanki ezberinden oyuncu degisikligi yapiyor anasini satayim.

Guti'yi bildim bileli bu adamin hicbir zaman 90 dakikalik kondusyonu olmadi, zaten hep arada kalmis bir oyuncuydu, ne Xavi ne Iniesta tipinde, en buyuk sebebi de fiziksel yetersizligi, ne cok tempolu, ne de belirli bir cabuklugu var, o yuzden hep Plan B'nin aga babasiydi. Bu adami 86 dakika oynatmanin ne anlami var ki? Biraz tempolu oynasan topu topu 45 dakika sahada kalir, o kadar!

Adsız dedi ki...

Bu takım orta göbekte Ernst-Fernandes-Guti sağda Quaresma solda Simao ilerde tek Almeida yapana kadar çok sıkıntı çekecek, bize de çektirecek.

Ama dediğim şekilde Q7 ve Simao, Almeida'ya daha yakın oynayarak içe katederek ve gole daha yakın oynamalı. Yoksa bu şekilde Guti,Q7,Simao defansif olarak efor sarfettiklerinden hücumda 60.dkdan sonra oyundan düşüyor.

Böyle olunca savunma nasıl olacak yabancısız? Cenk, Ekrem,Aurelio,Toraman,İsmail. Ortasaha kalabalık olursa savunmaya daha az iş düşecek. Ama bence Sezer Öztürk ve Ömer Toprak'tan biri veya ikisi birden alınırsa o zaman çok rahat ederiz.

Toprak

Adsız dedi ki...

Ernst yedek,Fernandes yedek, 4-2-4 gibi bir sistem ve orta ikilinin yaş ortalaması 33,5. İlerde top süremeyen, adam geçemeye, pas yapamayan bir kazma: Nobre. Valla yıldızlar bizi de kör etmiş birkaç aydır ama bu mağlubiyetle acı gerçeklerin farkına vardım.

Schuster değil de bu takımın başında Luce olsaydı varya...

Toprak

Adsız dedi ki...

Fernandes transferi yapılmasaydı keşke.Schuster yenisi gelince eski oyuncaklarının yüzüne bile bakmayan çocuklar gibi.Bu takım da sakatlık olmadıkça 12-13 oyuncudan fazla forma yüzü gören olmaz.2 kişilik ortasaha için 5 tane aday var ve schuster sürekli aynı ikilide ısrar ediyor.Necip oynadığı hiç bir maçta belli bir düzeyin altına inmedi.Peki bu çocuk ne zaman tecrübe kazanıcak,İsmail bu kadar formdayken neden kesilir,yanlış anlamayın ama ben schusterin teknik direktörlük yeteneğinden şüphe etmeye başladım.Bugüne kadar yaptıklarını,oyun hamlelerini az çok futbolu takip eden sıradan bir vatandaşta yapabilirdi zaten.Schusterin hiç bir artısı yok artık gözümde.Genç oyunculara önem veriyor deniliyordu.Mecbur kalmadıkça genç oyuncuları düşünmediği anlaşılmıştır herhalde(5-0 olduktan sonraki buca maçı mesela).Bu takımda zaten nobre yerine ernst,fernandes yada necip oynasa şu anki sistemden çok daha iyi hücum yapar, topa daha fazla sahip olur.Yani sistem olarakda bir getirisi yok.Önde baskı olayını zaten barcelonanın başarısından sonra avrupadaki onlarca kulüp yapmaya başladı ki bu da hocanın ekstra bir özelliği değil.Yani Schusterin futbolculuk geçmişi dışında ben yılmaz vuraldan bile bir fazlasını göremiyorum.

Cartalete dedi ki...

Hani böyle kayıplar sonrası teknik direktörü ön plana koymak pek adetim değildir ama; bugün ciddi şekilde hayal kırıklığı yaşadım Schuster konusunda. Şu maçta ikinci değişikliğin 87'de gelmesi inanılmaz birşey, hiç bir açıklaması yok.

Neyse, FB-TS maçı sonrası yazacağız birşeyler.

borasahin dedi ki...

Evet Nobre yetenekli bir oyuncu degil ama arka ikiliden biri Guti ise onde sertlik derecesi yuksek bir oyuncuya ihtiyac var. Ayrica bugun kotu oynadigini da dusunmuyorum, sonucta bulunan pozisyonlarin cogunda imzasi vardi. Q7 ne yapti ki?

Bence ikinci devre basinda hocanin yapmasi gereken Guti'yi cikarmakti, bu takima cosku katacak, kosu kapasitesi olan tackle kazanabilecek adamlar lazimdi. Guti ve Nobre cikar, Ernst - Fernandes ya da Necip - Fernandes girerdi. Fernandes'i daha tam anlayamadim ama en azindan sut atar diye orta sahanin hucum tarafinda Ernst ya da Necip yerine onun olmasi daha iyi olur gibi duruyor. Oyunun gelisimine gore de 70'lerde Bobo ya da ondeysen bir orta saha daha dahil edilirdi.

Guti'yi bu sekilde hirpalayacaksak is zor.

isaac newton dedi ki...

dayı fena çuvalladı ama ismail-hilbert olmadan da olmuyor.
cCc ismail-hilbert cCc

Cartalete dedi ki...

Oğuz sakatlanmış mı? İnşallah uzun süreli bir şey değildir.

Bu arada 11 şahane;

Hakan
Ekrem Toraman Sivok İsmail
Fernandes Ernst Necip
Hilbert Bobo Quaresma

İBB'yi bu takım çok temiz yenerdi. Umarım bir maçlık dönüş değildir bu 3'lü ortasahaya.