Derbi Öncesi

Rıza Çalımbay’la başlanan sezondan (2005/05) bu yana, Beşiktaş henüz Şubat ayı yaşanıyorken ligde hedefsiz kalmamıştı. Bu hissi özlemediğimi söyleyebilirim… Ancak bu durumun; Fenerbahçe maçlarında Beşiktaş’a pozitif etki yaptığı görülmüştür. Beşiktaş genelde “kazanması gereken” Fenerbahçe maçlarında bocalamış; “kaybedecek bir şeyi olmadığı” zamanlar ise iyi skorlar almıştır…

Genelde bu tip maçlar Kadıköy’e denk gelmiştir. Rıza Hoca döneminde Pancu’nun kaleye geçtiği 3-4’lük maç ve Sergen’in golleriyle 2-2 biten Tigana dönemindeki maç bunlara örnek olabilir yakın tarihten. Del Bosque döneminde Beşiktaş, henüz ilk yarı oynanıyor olmasına rağmen yine “hedeften uzaklaşmış” bir halde Fenerbahçe’yle karşılaşmıştı ve bu maçı da kazanmıştı…Alpay’ın formayı sahaya bıraktığı, Fenerbahçe’nin 3-1 kazandığı derbi ise; Beşiktaş’ın “kaybedecek bir şeyi yokken, kaybettiği Fener maçları” hanesine yazılabilir. Ancak o maçta Fenerbahçe de aynı durumdaydı ve Galatasaray’ı da yenmişti o sezon (Johnson vakası)… Bir de 2001 yılı Mustafa Denizli zamanında Fenerbahçe, Ahmet Dursun’un atıldığı maçta Beşiktaş’ı yine aynı skorla (3-1) yenmişti. Yasin’in kaleciyi geçerek gol atıp, zirve yaptığı maçta Beşiktaş’ın yine bir iddiası yoktu fakat maç kazanacak pek hali de yoktu açıkçası; ayrıca çok eksikti ve 10 kişiydi. O maçtan sonra, Beşiktaş’ın Kadıköy’de namağlup serisi başlamış; 2008 yılında son bulmuştu.

Beşiktaş yine hedefsiz bir şekilde Fenerbahçe derbisine yaklaşıyor. Ancak "kaybedecek bir şeyi yok" denir mi bilemem son yaşananlardan sonra... Yani hedefsiz kalınmasına rağmen, bu maçın öneminde pek eksilme olmadı sanki.

Tarihten bir sayfa köşemizi sonlandırdıktan sonra bugüne gelelim… BBG hesabı, Fenerbahçeli taraftarlara ; “bir oyuncuyu koruma altına alma” oylaması yapılsaydı kim çıkardı diye düşünüyorum. Bence bu isim Gökhan Gönül olurdu… Ya da; benim futbol normlarıma göre bu isim Gökhan Gönül olmalıdır diyeyim. Diğer eksikler, daha makul şekilde kapatılır bence (Alex dahil) ama Gökhan Gönül, Maicon’suz Inter; Cassani’siz Palermo tadındadır benim nazarımda. Maicon’suz Inter’i izlemenizi hiç tavsiye etmem, keza Cassani’siz Palermo da 2 haftadır sıfır çekmekte…

Onun dışında Fenerbahçe’de bir eksik yok, Emre de takıma dönmüş. Hatta Gökhan’ı da belindeki yırtığa rağmen oynatmayı düşünebilir Fenerbahçe doktorları; daha önce bu tip fedakârlıklarda bulunmuştu bu çocuk…

Artık “Schuster ne yapar acaba?” diye düşünmekten istifa etmiş bulunmaktayım. Schuster’den vazgeçtiğimden değil de, daha çok “onu anlamaya çalışmayı” bıraktığımdan diyebilirim.

Sivok, Guti, Quaresma, Simao, Fernandes’le Ernst’ten biri, Almeida’yla Bobo’dan biri olmak üzere; 6 yabancının bu şekilde dağılması elzem. Yani Ferrari’ye bu maçta yer yok denebilir. Enseye tokat yiyip, sonrasındaki tartışmalar sebebiyle Kiev maçında affını isteyen Toraman’a, bu maçta da “savunmanın ortasını” emanet etmezdim ben olsam… Ama sağbeke koyabilirim zaruri durumlardan dolayı. Bu maçta Hilbert’in klas ters kademelerine fazla ihtiyaç olmayabilir; ancak Toraman’ın Dia ile gireceği ikili mücadeleler önemli…Fenerbahçe’nin çok iyi kontra yaptığı söylenemez, ama pozisyon hatalarını da affetmezler. O nedenle ben olsam Aurelio’yu stoperde tercih ederim. Zaten Porto deplasmanında; Toraman atıldıktan sonra oraya geçmiş ve savunma daha toparlanmıştı.

Hem Aurelio hem de Guti’nin olduğu ortasahadan da vazgeçtim; tıpkı Schuster’i anlamaya çalışmaktan vazgeçtiğim gibi… Dönen topları almakta, gerekli ortasaha baskısını kurmakta zorlanıyor Beşiktaş böyle bir ortasahada; üstelik Ernst eklenince de pek değişen bir şey olmuyor…

Buradaki enerji yoksunluğunu Necip’le çözerdim. Necip, son maçlarda “ortasahanın süpürücüsü” olma konusunda yol aldığını kanıtladı. Her dönen topta ayağını koyuyor ve bunu yaparken artık faulsüz halledebiliyor…

Ernst mi Fernandes mi diye tereddüt ettim; Ernst diyeni anlamakla birlikte Fernandes’i yazarım… Oyunun içinde daha fazla var Ernst’e nazaran; attığı pas sonrası durmuyor, tekrar hareketleniyor ve pas isabeti ortalaması da daha yüksek sanki… Bir de top taşıma ve teknik beceri özelliği var ki; Ernst’e nazaran en büyük artısı.

Bobo’nun Almeida’ya tercih edilmesini öncelerden çok bahsettik. Kısaca; “takım bütünlüğü içersinde” var olması diyebiliriz. Bobo varken, beklenmedik bir anda pozisyona girmesi umudum oluyor. Alakasız bir anda dönüp, gol yapması vesaire… Bir de hemen her büyük maçta iyi oynama referansı da mevcuttur. Yine burada da; Bobo'nun da formdan uzaklaşmış halini gördükten sonra, "Almeida'yı seçeni anlarım" diyebilirim...

Guti; duruma göre ister 2’li ortasahanın önünde, Bobo’nun arkasında oynar; isterse geriden top alır. Maçına göre o kendi ayarını yapar… Eğer işler iyi giderse; 60’larda yerini Ernst’e bırakabilir… Bobo da, yine aynı dakikalarda Almeida ile değişebilir. Hadi 3. değişiklik hakkını da Schuster’e bırakayım bari. Bu arada Cenk düzelmiş, şaşırılıp da ıslıklanmasın…

İyi maçlar… Yarın stada gelecek taraftarın; sahada derbi maçı oynayan Beşiktaş’ından tat almaya çalışması; her derbinin ileride kendisi için bir anı olacağını, iyi veya kötü skorun değil sadece ve sadece “Beşiktaş’ın” onunla beraber kader arkadaşı olacağını anlaması dileğiyle…

34 yorum:

borasahin dedi ki...

Hmmm... Mod mu degistirdin? Schuster'i anlayip ne yapacagini kestirmek yerine benim dogrum bu'dur kardesim mi diyorsun? :)

Cartalete dedi ki...

Evet :) Bundan sonra şablonda kendi doğrumu, altlara da Schuster'in çıkartması muhtemel 11'i yazmayı düşünüyorum. Bugün o 11'i yazmaya gönlüm elvermedi ama 4-4-2'den tırsıyorum yine çünkü; Ekrem bekte falan.

borasahin dedi ki...

Totem yapiyorsun galiba? :)

Dia'yi dogru duzgun seyretmedim ama bence Toraman icin iyi bir match-up degil. Aslinda Hilbert icin de iyi bir match-up sayilmaz. Gorebildigim kadariyla Dia kisa mesafede de cabuk hizlanabiliyor, acik alanda Hilbert'i tercih ederim, dar alanda Toraman fizigi ve stoper karakteri ile daha iyi alan kapatabilir. Enisonu net birsey demek icin oyun planini ve Dia'yi iyi tanimak lazim.

Kakashev dedi ki...

@cartalete Ben de bi maç öncesi yazısı yazmayı düşünüyordum ama bu yazıyı okuyunca ne gerek var dedim nasıl olsa benim düşündüklerim yazılmış. Yalnızca bir iki ilave yapayım. Fener'in son kayseri maçını izledim rakip takım topu ayağına aldığında yüzünü kendi kalelerine döndürmeden çok iyi baskı kuruyorlar ve hata yaptırıyorlar. Bizim ön liberoların ayakları düzgün olduğu için bunda çok problem yaşamayız gibi geliyor ama Dia nın bulunduğu kanata bek'e yardımcı olacak Simao'nun koyulması taraftarıyım. eğer bizim sağ forvette q7 olursa Dia ekrem'i darmadağın eder. Ve Niang tehlikesine karşı defansı biraz daha geride kurmakta yarar var. Fener'in Trabzon ve Kayseri maçlarında gördüm ki çok sağlam bi takım olmuşlar. Ş:Liginde çeyrek finale çıktığı senedeki gibi sağlam takım savunması yapıyorlar. Bu iki maçta verdiği toplam pozisyon 4 olmamıştır. Yine de takımımıza güveniyoruz ilk golü yemezsek ve seyircimiz yine saçmalamazsa alırız bu maçı.

Cartalete dedi ki...

Bora;

Toraman'ın kadroda olma sebebi kontenjan zaten, Dia'ya pan zehir olmasından ziyade. Yoksa Hilbert'ten vazgeçmezdim...

Kakashev;

Aynı tehlike; Quaresma - Dos Santos eşleşmesi için de geçerli ama. Fenerbahçe'nin de solbeki savunma anlamında arızalı ve üstelik maske ile oynayacakmış.

O yüzden Simao'yu, İsmail'i de efektif kullanmak adına mümkün mertebe solda görmek isterdim.

borasahin dedi ki...

Ekrem ve Nobre ister misin :)

Omer Guvenc Ekrem'in denendigini soyledi, bilgine...

borasahin dedi ki...

Ortaya karisik :)

Ben demistim demeyi sevmem ama (yesinler :) devre arasi transferler gundeme geldiginde Cartalete abi'nin yazmamiza izin verdigi bu sayfalarda Simao - Almeida / Bobo - Q7 arkalarinda Guti - Aurelio - Ernst kisir bir takim olur demistim. Bu takim nasil gol atacak diye de sormustum? Hatta merak edenler Euro 2004 Portekiz'e bakabilirler (Simao - Pauleta - Figo::Deco-Maniche-Costinha) diye orneklendirme yapmisligim da vardir.

Schuster buna cozum olarak Nobre'yi Almeida'nin yanina yerlestirip beklerden Hilbert ve Ismail'in katkilari, Simao'nun futbol akli, pozisyon bilgisi, pek cok bolgede bulunabilme yetisi yani sira Ismail'e sagladigi katki, tanidigi ozgurluk, Q7'nin takima kazandirdigi ruh, rakip icin tehlike yaratabilme potansiyeli, Almeida'nin hucum pres yetenekleri birlesince takim 30 - 45 dakika arasi TR Ligi seviyesine gore kolay kolay her rakibin dayanamayacagi bir baski yaratmayi basarmisti. (IBB dayanan orneklerden biri) Boyle bir duzenekte Nobre is yapabilir fakat bir yerde demarke pozisyondaki uzak forvet olarak etkin bir konumda oldugundan yetenekleri kisitlayici da olabiliyor. Amma velakin nihayetinde bu bir taktik anlayistir, yeri ve zamani vardir. Her zaman her kosulda her rakibe karsi uygulanacak diye bir kural yok, olmadigi da zaten belgelendi ama genel olarak gecersiz oldugunu da gostermez, bunu da vurgulamak isterim. Bu tip bir oyunun is yapabilmesi icin BAHSI GECEN OYUNCULAR cok onemli. En kolay degistirebilecegin oyuncu Almeida. Son 2 lig macini seyredemedim ama Almeida'yi henuz cozmus degilim, daha gormeden Bobo'dan iyi olmaz demistim, sanki o yonde gidiyor. Bobo Simao ve Q7 kanatta ise gol atma olasiligi daha yuksek bir oyuncu goruntusu ciziyor, hatta bu tip surekli baski oyununda dahi birinci tercih olabilir. Digeri de Aurelio. Aurelio yerine Necip ile baslanabilir, kos kos oyununda en onemlisi donen toplari alabilmek, onun disinda bekte Ekrem'le, Uzulmez'le boyle bir oyunu oynayabilmek mumkun degildi. Acikcasi kimi zaman ve belirli periyotlarda gecerli olabilecek bu taktigin Schuster tarafindan dogru zamanda ve yerde kullanilmamasi iyi olmadi. Hala belirli kosullar altinda gecerliligi var diyorum :)

borasahin dedi ki...

Ortaya karisik, devam... :)

Guti zamaninda Real Madrid'in Semih'i ve B planinin agababasiydi demistim, bu yonde bir degisim goremiyorum. Guti sadece tecrubesinin bile takima gerekli oldugu ve enerjisini temkinli kullandigi maclar disinda diyelim belirli zaman dilimlerinde sahada olmali, basi mi olur yoksa sonu mu, hocanin iyi planlamasi gerekiyor, sadece Guti uzerine plan yapmak dogru degil, yapanin da kusura bakmasin yeterliligi tartisilir. Guti futbol zekasi olarak gercekten esi benzeri dunyada az bir oyuncu ama Redondo'nun yerine oyuna girdigi donemden beri takip ederim hicbir zaman "total anlamda" cok yetenekli bir oyuncu olmadi, futbol sadece zeka ve teknik ile oynanmiyor, fiziksel yetenekler de gerektiriyor, o yuzden Guti rol olarak bir oyun kurucu olmasina ragmen, mekan olarak yer bulmasi her zaman guc bir oyuncu olmustur, pek cok donemde ilk 11'in degismez oyuncusu olamamisinin sebebi zannimca bu'dur.

Guti ve Q7 ile onde baski yapmak zor. Bunu gercekten gormek gerekiyor. Guti'nin kondusyonu belli. Yuksek tempoda 30 dakika dayanabiliyor, Q7 kendi basina buyruk bir oyuncu. Bu durumda 2 stoperi disarida birakirsak geriye kalan 6 oyuncunun yapisi cok onemli.

Simao - Bobo / Almeida - Q7'nin arkasinda daimi bir oyuncu olmayacaksa mesela Alex gibi bir uzak forvet bu takim kolay kolay gol atamaz. Gol bulmak adina Bobo Almeida'ya tercih edilmeli. Bu durumda onem kazanan konu gol yemeden maci goturebilme durumu.

Aurelio artik eski Aurelio degil, zaten ilk yaridan belliydi, nerede o eski rakibi dondurmeyen Aurelio nerede simdiki Aurelio, buna da deginmistik, dolayisiyla Cartalete'nin de ayni goruse katildigini sevinmek guzel, Aurelio ve Guti ile donen toplari almak kolay degil. Onun icin Nobre'li 4.4.2'yi 45 dakika boyunca uygulaman ve bunu uygulayacagin rakibi de iyi secmen lazim.

Simdilik aklima bunlar geldi :)

Noat Samisa dedi ki...

Fenerbahçe'nin bize atacağı en büyük farkın pres noktasında olacağını düşünüyorum.

Bunu iki şekilde de düşünebilirsiniz. Geriden top çıkarırken öndeki üçlünün presi ve oyun akışında orta saha oyuncularımıza top kullanacak alan vermeme konusunda bizden üstün bir takım Fenerbahçe, özellikle de son üç hafta dikkate alınırsa. Niang, Dia ve Topuz -hatta Selçuk- bu anlamda müthiş fark yaratıyorlar.

Atletik açıdan zayıf kalacağımız kesin, bunu başka bir şekilde tolere etmeye ihtiyacımız olacak. Bunun da formülü kanımca şudur:

GOL :)

En geç ilk yarı bitmeden, mümkünse başlangıçta bir gol. Sonrasında rüzgar bizim arkamıza geçebilir.

Cartalete dedi ki...

Zaten ben Fenerbahçe'den ilk golü yiyip de, kazandığımız maç hatırlamıyorum :) Bir tek Ronaldo var işte...

Ama dediğin gibi; bu kez her zaman olduğundan daha çok ihtiyacı var takımın ilk gole. Hatta takım ve stat inancını yitirmeden, gaz anındayken gelse daha makul olur.

Pres konusunda Fenerbahçe oldukça yol aldı; hem ön alanda basma konusunda hem de takım olarak topun arkasına geçme konusunda. Manisa maçında Alex'in bile top kazandığına şahit oldum...

Burada da Necip seçimi önemli. Önemini Bora gayet güzel dile getirmiş; daha doğrusu bu işin Aurelio ile pek olmadığını belirtmiş :)

Galatasaray maçında olduğu gibi, biraz arkaya yaslanıldığı vakit Aurelio hala iyi silah ama, koşu maçlarını kaldıramıyor artık.

Hayırlısı...

Kakashev dedi ki...

Gökhan Gönül olmayacakmış gibi laflar dolaşıyor ortalıkta. Eğer öyle olursa çok büyük bir avantaj. İsmail-Simao müthiş bir ikili olsa da ben bu maçta İsmail'in bindirmeler konusunda isteksiz olacağı kanaatindeyim. Solda q7 tercih edilirse Bekir karşısında İsmail'e ihtiyaç kalmadan oraları dağıtır.Ve ilk yarım saat içinde rakibine 1 sarı kart aldırır. Sonrası kolay olacaktır zaten. Simao sağda kullanılırsa, Dia tehlikesine karşı Ekrem'e yardımcı olacağı gibi, Dia'nın Santos'a yardım etmeyeceği bir ortamda maskeli santos'a çok ciddi sıkıntılar yaşatabilir. Bunun için illaki sağda q7 olmasına gerek yok gibi geliyor bana.
Ekrem yazmak istemezdim ama Schuster sağ bekte Nobre'yi oynatır ama Toraman'ı oynatmaz. Toramansız bir orta defans hepimizin hayali ama ortada yine toraman olur. Nobre de forvet arkası olup Aurelio ortada tek olursa zaten maçı izlemeye gerek yok. Kaybettik demektir.

borasahin dedi ki...

Cartalete,

Dedigin gibi Aurelio arkaya yaslanmis bir takim icin pozisyon bilgisi ve tecrubesinden dolayi daha iyi bir tercih olabilir ama donen toplari almada artik eski gucunde degil, sanki yavaslamis gibi. O yuzden IBB macinin ikinci yarisinda oyunu kos kosa dondermeye calisirken Guti'nin oyunda tutulmasi ve Necip tercihinin ikinci yari basinda yapilmamasi bence skandal duzeydedir diyebilirim, cok bariz oldugu icin soyluyorum.

Dia TS macinda Serkan Balci'yi notrlemek icin kullanilmis sanirim, demek ki sadece hucum meziyetlerinin disinda taktiksel avantajlari da var. Bazen diyorum Dia ile Q7 arasinda cok buyuk fark yok diye, o da adam geciyor, oburu de, Q7 daha efektif gorunse de daglar kadar fark yok, Q7'nin ortalarda cok isabetli sayilmaz :)

Noat Samisa,

Hilbert'in uzak forvet kosulari etkileyici demistin, son 2 maci seyredemedim, Hilbert de onde kimi zaman denendi, bu konuda ne diyebilirsin? Daha iyi bir gozlem yapma sansiniz oldu mu? Yoksa net olarak tespit edebilmek icin uygun ortam olusmadi mi? Bu konuda suphelerim vardi.

deniz dedi ki...

Böylesi yani kendi 11'ini yazman çok daha iyi olmuş. Zaten Schuster öngörülemez, bari kendi kafamıza göre yazıp çizmiş oluruz.

Adsız dedi ki...

------------CENK(RÜŞTÜ)--------------
EKREM-----SİVOK-----TORAMAN----İSMAİL
---------------ERNST-----------------
-------NECİP-----------GUTİ----------
QUARESMA------------------------SİMAO
----------------BOBO-----------------
Benim 11'im de bu. Niang'ı Toraman ile, solda sadece hızlı Dia'yı da Ekrem'le tutmak lazım. Fernandes sonradan Guti'nin yerine girebilir.
TOPRAK

Adsız dedi ki...

Bu arada İ.Üzülmez'in yerine transfer için müthiş bir isim aklıma geldi. Barcelona'nın uzun zamandır izlettirdiği Fransa'nın Grenoble Foot takımında oynayan 18 yaşındaki Türk solbek ATİLA TURAN. Bu çocuk wonderkid. Canlı izleyemedim açıkçası ama Barcelonanın izlettirdiğini defalarca okudum ve videolarını izledim. Fransa genç takımlarında oynuyor, güçlü fiziği ve sol ayağına hakimiyetiyle dikkat çekiyor. Bu kardeşimizi hem Beşiktaş'a hem de milli takımımıza kazandırmakta yarar var.

http://www.transfermarkt.de/de/atila-turan/profil/spieler_111063.html

http://tr.eurosport.com/futbol/la-liga/2010-2011/atila'ya-barca-kancasi_sto2622648/story.shtml

http://video.milliyet.com.tr/Barcanin-izledigi-Turkten-90-dakika-golu_1_47260.htm?auto=1

TOPRAK

tannhauser dedi ki...

ikinci yarı itibariyle son gelen portekizliler hariç tüm yabancı oyuncularımız da türk kimliğini tam anlamıyla benimsediklerine göre bu maçı alırız diyorum. sadece ve sadece yeterli gaz verilmesi gerek. guti oyuncuları toplayıp bir toplantı yapmış. orada yeterince pohpohlama filan falan durumları varsa fenerbahçe'yi sahadan sileriz.

taraftar bugün kendine çekidüzen verecek miçok merak ediyorum. taraftar üzerine yorumlar yapmak için henüz erken. bence akkoyun karakoyun yeni stada geçtiğimizde belli olacak. kapalı kavramı ortadan kalkacağı, şimdiki yeni açık ve kapalı kale arkası tribününde berabere yer alacağı için beklemeliyiz. iki grup birleşerek yepyeni bir sentez oluşturduklarında kemik beşiktaşlı taraftarın da yeni yapısına şahit olacağız. kalan tribünler de arada pınarbaşı'na filan katılır.

taraftar demişken, kadıköy'de bilet alabilmek için yarım gün bekleyen üstüne dayak yiyen, küfür yiyen, gaz yutan fenerbahçe taraftarlarına çok üzüldüm. devletin, polisin nereye doğru gittiğini sorgulamak lazım. A.C.A.B.

Gural dedi ki...

Mac kadrosu aciklanmis, Sivok ve Bobo kadroya alinmamis. Dogru ise takim aksama nasil olacak, Schuster neyi bahane edecek cok merak ediyorum.

VTS dedi ki...

ntvspor'da bobo ve sivok 18de yok deniyor.
rüştü-ismail-ferrari-toraman-hilbert-aurelio-guti-necip-simao-quaresma-almeida

kadro iyi gibi?

isaac newton dedi ki...

sivok kadroya alınmıyorsa aurelio defansta oynayacaktır.

hilbert aurelio toraman köybaşı

necip fernandes
guti
Q7 simao
almeida

Cartalete dedi ki...

Kadro dışı kalan oyuncular sürpriz oldu baya, Sivok özellikle...

Ama kötü 11 değil; son dakikada Necip - Nobre değişikliği yaşanmazsa iyi de denebilir.

Sanırım Kiev maçındaki gibi, önde pres yapılmadan; takım olarak topun arkasına geçilerek oynanacak.

borasahin dedi ki...

Sakatlik durumlarini bilemiyorum ama Ferrari ve Sivok'tan birinin zaten kadro disi kalmasi lazim. Sivok olmasi ilginc gercekten. Hoca Ferrari'ye hep cok zor zamanlarda ve kimi zaman da ters kadrolar icerisinde sans verdi. Bir gicikligi mi var diye insanin aklina gelmiyor da degil. Asagidaki makale bir insider kivaminda :)

"When the opposite happens, unrest festers and stories start to surface about how the manager has "lost the dressing room". This does actually happen, perhaps not as regularly as some would have us believe, but there are certainly occasions when players collectively lose respect for a manager. I've experienced it. At one club I played for, it was because of a shared belief that our tactics were flawed, that this was making us look like poor players and, in turn, lose matches.

Players are subjected to disciplinary procedures, but there is no written warning or fine system for managers. Instead players stop trying in training and in matches and lose heart. A friend of mine recently told me his team lacked any clear direction or ambition and, as a result, problems came about which had not been addressed. He said things got so bad that a group of players even began to raise the possibility that it could be a deliberate ploy by the manager to get himself sacked. After all, where else can you get a multimillion-pound pay-off for failure? It's a very dangerous idea but he certainly got me thinking about whom it could apply to.

The Secret Footballer: Whatever makes good managers, it is not luck ->
http://www.guardian.co.uk/football/2011/feb/19/the-secret-footballer-managers"

Diger aday da muhtemelen Fernandes, Ernst ya da Bobo'dan biri olur gibi gorunuyor. Bobo disarida kalsa kalanlar: Erhan, Ekrem, Ernst, Fernandes, Onur, Nobre. Hucum oyuncusu etiketine sahip yapabilecegin tek hamle Nobre(???). Riski almak zor gercekten. Sanki bir orta saha oyuncusu disarida birakilsa daha iyi olurdu.

Iste kadro planlamasinin en guzel ornegi. Bobo ve Sivok ufukta bile gorunmuyor Erhan, Ekrem, Nobre gibi oyuncular ise kurtarici olma sinifinda.

Cartalete dedi ki...

Bobo sakatmış galiba.

Ferrari seçimi de net bir şekilde stratejisini belli ediyor bence Schuster'in.

Rapid Wien maçı gibi; takım olarak topun arkasına geçilecek ve defans çizgisi nispeten arkada tutulacak gibi duruyor.

Guti'nin kanatlara açacağı uzun top ya da Simao ve Quaresma'nın bireysel olarak yapacakları driblinglerle kaleye gidilecek gibi...

borasahin dedi ki...

Hmmm. Yakinda sakatlik isinin kokusu cikar.

Bu takimin yapamadigi seylerden biri de kontra atak cunku pasi alacak oyuncu yok. Denizli de transferler yapildiktan sonra bu tespiti yapmisti: Takimda top atacak oyuncu cok, topu alacak oyuncu yok.

Dedigin gibi oyunu tutup bireysel beceriyle golu atmak gibi bir plan var sanirim. Bu durumda FB'nin gol yemeden oyunu goturmesi daha yuksek bir olasilik.

Almeida Lugano'nun kucaginda oynarsa isi zor, eriyip gidebilir, Bobo Lugano'yu gecmiste cok zorluyordu.

Cartalete dedi ki...

Bu arada Lig TV'nin verdiği kadroya göre, Schuster sene başındaki dinamik ortasahasına dönmüş;

Ekrem Toraman Ferrari İsmail
Guti Ernst Necip
Quaresma Almeida Simao

ramram dedi ki...

Kadroyu gördükten sonra Sivok-Ferrari değişikliğini merak ettim. Yabancı kontenjanı sıkıntı olmasaydı, Ersan olsaydı da Ekrem yerine Hilbert oynasaydı benim ideal 11'lerimden biri olurdu. Kale de Cenk'indir tabi ama sakatlık sıkıntı sanırım onda da. Nobre'nin yokluğuna çok sevindim.

Maçı kazanmak için geriye tek şart kalıyor: maçı 11 kişi tamamlamak.

borasahin dedi ki...

Hmm. Her gecen dakika spekulasyonlar artiyor :)

Bence Ismail'in yanindaki stoperin kayma yapabilmesi gerekiyor yani bir bakima 3.5.2'nin sol stoperi gibi oynayabilmeli ki Ismail siklikla hucuma ciksin, surekli onde baski yapsin, hatta bunun icin orta saha icine kadar gidebilsin. Sag stoperin daha bir libero gibi, lider, savunma cizgisini ayarlayan tipte olmasi en verimli kombinasyon olur diye dusunuyorum. Ama Ferrari'nin sag stoper oynayacagini tahmin etmem.

tannhauser dedi ki...

ekrem de dahil olmak üzere, tam olarak aklımdan geçen kadro. eğer hezimet olursa direkt beni suçlayabilirsiniz. sadece orta sahada ernst'in yancağızına (fernandes) yazmıştım.

haydi arkadaşlar, herkese iyi seyirler. bugün tribünde olamamayışıma sebebiyet veren hadise bundan iki yıl önce gerçekleşti. marttaki maçlarda tribündeyim, gün sayıyorum.

görüşmek üzere...

VTS dedi ki...

kadroyu ak sabahtan açık etme olayına ne diyorsunuz peki?
ertuğrul sağlam gitmeden evvel bir gs maçında lig tv'ye şakımıştı taktiğini de sinir olmuştum.
kadroyu bu kadar erken açıklamak rakibe koz mu verir, aklını mı bulandırır bilemedim.

isaac newton dedi ki...

ben hala bir süpriz bekliyorum aurelio konusunda defansta görürsem hiç şaşırmam.
ortasahanında necip fernandesten oluşacağını tahmin ediyorum, ernst duruma göre gutinin yerine dahil olabilir.

bir de gri formalarla çıkmayalım Allah aşkına. beyaz-siyah kombinasyonu olsun

borasahin dedi ki...

Ekrem bence zayif halka olur. Toraman ya da Hilbert'den biri olmaliydi. En kolayi Toraman olurdu, Aurelio stopere gecince...

tannhauser dedi ki...

ya bora allasen kadroya kafadan ekrem yazmam boşa mıymış :) tamam dia'yı iki kez kaçırdı. canı sağolsun. takmadı mı fener'e...

yediğimiz golde mehmet topuz'a faul varmış. bir an olsun düşünün, o transfer döneminde topuz isimli şahsiyet beşiktaş'a gelseydi, aynı pozisyon olsaydı faul verilir miydi??? bırakın faul verilmesini, topuz yerde yatıp "anam gafam" pozisyonlarına giremezdi.

ikinci yarıyı bekleyemiyorum.

Kakashev dedi ki...

10 kişi kalınca bu kadar aciz olunmamalı. Bu sene sanki 10 kişi kalınca artık maç bitmiş gibi davranıyoruz. Tabi İbrahim toraman gibi top rakibinin ayağından çıktıktan sonra kucağındaki adamı bırakıp ofsayt taktiği yapan bir orta defansınız varsa normaldir(Alex'in 3. golü). 4-5 e 1 kazanacağımız maçı kaybettik ya ona yanıyorum. Hakemlere sövülüp oyuncuların kendini kurtarması sağlanmamalı. Kiev maçında kırmızı gören q7'ye ve Ferrari'ye sağlam bi ceza verilmeli. Yine saçma sapan bir basın açıklamasıyla hakemlere yüklenirsek rakibine tokat atan tekme savuran çok oyuncu görürüz daha.

Adsız dedi ki...

13:09'da belirttiğim kadro çıksaydı bu feneri motor ederdik. yani ferrari'nin yerine sivok, almeida'nın yerine bobo... ferrari takımı resmen sattı!

Toprak

Adsız dedi ki...

hakan arıkan, matteo ferrari, erhan güven, mert nobre ile yollar ayrılıp ligin geri kalan kısmında genç oyunculara şans vermek lazım. furkan, atınç, cumali, doğukan, muhammed, mertcan, erkut, h,türk vs. hatta RIDVAN ŞİMŞEK sağbeke monte edilmeli.

Toprak