Ümraniye Gündemi

Bugün sıcak bir gelişme yaşandı. Schuster gitti… “Hayırlı oldu mu, olmadı mı?” sorusu, yeni teknik direktörü gördüğümde cevaplanacaktır benim için. Schuster’e olan güvenim, döviz kuru gibi değişimler gösteriyordu; özellikle de ligin ikinci yarısında… Sevdiğim ve sevmediğim özelliklerini, Schuster Açılımı #2 yazısıyla paylaşmıştım yakın zamanda. Pek tekrara girmek istemiyorum… Yolu açık olsun. Kötü bitse de, en ciddi katkısını Avrupa Ligi’nde yaşattı kendisi. Beşiktaş onunla; ilk kez gruptan çıkma tadını yaşadı ve 100. yılından bu yana aldığı en yüksek puanı topladı.Aceleci davranılmayıp, lig sonuna kadar Tayfur Hoca ile devam denilmiş. Gayet mantıklı bir karar… Gelecek olan hoca; lütfen analize önem versin. Mümkünse aklındaki sistemi, oynanan eski maçları izleyerek test etsin. Yeniden resmi maçların hazırlık maçlarına dönmesini, denenmiş şeylerin yeniden denenmesini istemiyorum. Hatta bunalıyorum artık…

Çok ciddi bir alt yapı gelişimi var Beşiktaş’ta. Topçu değil, futbolcu yetişiyor… BJK TV açıldığından beri, daha da alt yaş grubu maçlarını izledik ve bunu daha net gördük. O nedenle gelecek olan hocanın, mutlaka geçmişten “genç oyuncu parlatma” referansı olmalıdır. Bu benim için 1. şart… Formasyonla ilgili durumlar zamanla netleşir; Schuster’e nazaran biraz daha taktik dağarcığı açık olan, kriz anında hamle yapma yeteneği olan bir hoca hiç de fena olmazdı… Eldeki kadro Benitez’e hiç uygun değil; ama olsun. Atın ölümü arpadan olsun mantığıyla Benitez gelsin isterim. Kadro anlamında yardımcı olunursa (ki ilk icraatı Aurelio’yu kovmak, Guti’yi oturtmak, Quaresma’yı satmak olurdu, şimdiden uyarayım) zamanla Beşiktaş’a takım oyunu konusunda level atlatacak bir hocadır kendisi. Schuster kendi bulduğu doğruları da yok sayarak, o güveni biraz sarsmıştı. Ama Benitez’le sabır selamet olurdu, buna eminim… Ama gerçekçi olursak; ki o gerçekçi bakışı atınca, yönetimin transfer icraatlarıyla, Benitez’in oyun görüşü pek iyi bir karışım olmaz. O yüzden, ne desem, ne istesem bilemiyorum. Belki de bu yüzden kolaya kaçıp, Schuster kalsın demiştim birkaç hafta evvel…

Neyse, bekleyelim görelim bakalım. Teknik direktör durumu ile söylenecek çok şey yok sanırım bu anlık…

Kısaca Karşıyaka maçındaki A2 takımından söz edeyim. Hasan Türk… Bu isim, birkaç sene sonra ciddi bir noktaya gelmezse; ya kendi suçu olur, ya da teknik ekibin… Futbolun gerçeği, bu çocuğun yakın zamanda parlamasını ön görüyor. 17 yaşına rağmen nefis bir fizik, iyi bir teknik, orta karar sürat, güç, top sürme ve pas yeteneği… Dün yine kanattaydı, sene başından bu yana ortasahada oynamaya başlamıştı. Sanki ortasahada kalsa, modern 4-3-3’e daha yatkın bir model oluşturacak gibi. Manchester’lı Anderson gibi; tam bir iç oyuncusu olabilir.Rıdvan tedirginliğini atmış görünüyordu üzerinden. Yavaş yavaş eski futbol iştahına dönüyor gibi. Schuster’in istifasıyla, ona da ikinci bir şans yolu açıldı… Sağbek değil, kanat oynadı Rıdvan. Zaten asıl yeri de orası gibi duruyor, konu sağbek olunca Oğuz ondan daha öndedir… Ancak 4-3-3 kanatlarına uygun mu, o konuda da şüpheliyim. Ama elde bulunası bir adamdır. Bek, kanat, hatta iç oynayabilecek; kısacası taktiksel anlamda takıma faydalı olacak bir isimdir.

Kadir Ari, girdi hemen tilkiliğini konuşturdu. FM’nin off the ball denen olayı, bu çocukta 19 falandır herhalde… Son vuruş çalışsın, başka bir şey yapmasına gerek kalmadan üst düzey futbolda yerini alır…

Muhammed bu kez 11 başladı. Çok etkili olamasa da, ilk golün sağlayıcısı oldu... Etkili bir şut sonrası, dönen top penaltı ile sonuçlandı. Bu kategoride oynuyor olabilmesi bile önemli bir gelişmedir. Beklentileri erkenden yükseltmemek gerek... Zaten çalışıyor; fiziğinden, şutlarından, paslarından belli. Doğuştan verilen yeteneklerle sınırlı kalmamış yani...

Umraniye gündemine dair söylenecek laflar bunlardı. Bu aralar monoton gidiyorduk, heyecan oldu. Hayırlısı…

34 yorum:

Adsız dedi ki...

Cartalete,

A2 takımımız hakkında sayenizde baya bilgileniyoruz, teşekkürler. Keşke yazınızda A2 takımımızın son maçtaki taktik dizilişini de paylaşsaydınız.

Teknik direktör konusunda gelince. Schuster'den kurtulduk sonunda. İspanyol veya Hollanda ekolünden olan teknik direktörlerin Türkiye Süper Liginde başarılı olamayacağını düşünüyorum, defalarca da şahit olduk buna. Del Bosque, Rijkaard, Aragones, Hiddink ve çakma ispanyol Schuster vb.gibi. O yüzden Benitez gelirse Schusterden pek farklı olmaz.

Benim sıkıntım Türk futbolunu, Türk insanını, ortamı tanıyana kadar lig treninin kaçması. O yüzden Türkiye Liglerini Beşiktaşımızı yakından takip etmeyen birinin gelmesini istemiyorum açıkçası.

Benim teknik direktör adaylarım yabancı olacaksa LUIZ FELIPE SCOLARI, Türk olacaksa FATİH TERİM'dir.

Terim konusunda duygusal yaklaşıp tepki gösterenler olabilir. Ama bize uygun teknik direktör yapısı yerli olarak "o"dur. Hücum futbolu, baskılı oyunu, hırsı, gençlere olan güveni, oyuna saha kenarından müdahaleleri ve en önemlisi Türk futbolunu ve Beşiktaş'ı çok iyi tanıması vb. gibi birçok özelliğe sahip.

Tayfur'a başarılar diliyorum ve Erhan'ın yerine Rıdvan'a Ferrari ve Aurelio gibi adamların yerine Furkan, Atınç, Cumali gibi gençlere şans vermesini umut ediyorum.

Toprak

Adsız dedi ki...

Sevgili toprak

Ben sana katilmiyorum scolari bence uygun degildir.

Raul almayada bir reportajda demistiki:"Felix Magahtla 1 günde yapdimiz kadar antreman schusterde 1 yilda yapiyorduk".

Tabiki abartli söylemis ama burdan anlasiliyorki az antreman yaptiriyor , bunu guti den görebiliyoruz malum her mac sonra " guti sert tekmeler yüzünden antremana katilmadi ve dinleniyor".

Büsürü sakatliklar bu yüzden olabailir. Zamaninda Scolari antrenörken Lampard, Scolari yetersiz antreman yaptiriyor diye sikayet ediyordu.

Fatih Terim bende olmasini isterdim ama kendisi zamaninda ben türk takimi calistirmam demisdi ya gurunu unutp dedi sözü unutursa yapabilir ama sanmiyorum.

Bence bize hem " yildiz " oyuncularla calismis hemde genc oyunculari parlatmis bir antrenör lazim. Burda okuya okuya umutlarim hep daha büyüyor ve gercekten yetenekli alt yapimiz oldunu inaniyorum !

Bence Tayfur Havutçu yanina Sergen gelmesi lazim hem futbolu iyi anliyor hemde en önemlisi a2 takimi cok iyi biliyor.

Hikmet Karamanda bana göre düsünebilir

Faruk

Adsız dedi ki...

yine çok heyecan veren bir yazı teşekkürler..

T.Direktör konusunda benim görüşüm öncelikle bir doğu avrupa futbol ülkesi olduğumuzu kabullenip ona göre bir seçim yapmamız yönünde. Batı avrupa futboluna yatkın hocalar ligimizde genellikle başarısız oluyorlar. Son dönemdeki Rusya, Ukrayna gibi ülkelerin yükselişi ayrıca Lech Poznan gibi süpriz takımların çıkmış olması doğu avrupa futbolunda başarı yakalamış bir hocanın göreve gelmesini mantıklı kılıyor bence. sizinde bu konudaki görüşlerinizi merak ediyorum.

Adsız dedi ki...

15 Mart 2011 21:12

Felix Magath ile oyuncuları arasında büyük sıkıntılar da varmış bu arada. Bence kondisyon ve adele sakatlıkları meselesi "teknik direktör"den ziyade kondisyonerle alakalı. Cascallana'dan kurtulduğumuz için ayrıca mutluyum.

34 yaşındaki Guti'nin sıkıntısı da daha çok sadece yine 34'lük Aurelio ile birlikte tüm ortasahayı 2 kişi olarak idare etmek zorunda kaldıklarından bence. Ve de Guti olduğu için gerçekten yapılan acımasızca ve haince sertlikler.. İspanya liginde Guti gibi birçok oyuncu var ama Türkiye'de 1-2 tane var.

Scolari'nin Portekiz milli takımında yıllarca görev yapmış olması, kulübünden ayrılmak üzere olması ve de kariyerinden dolayı bence Beşiktaş için düşünülebilecek en mantıklı yabancılardan. Yıldızlarla çalışmaya alışmış ve G.Amerika-Portekiz oyuncu pazarı hakkında en iyi bilgisi olan teknik adamlardan birisi ayrıca. Ama Scolari mi Terim mi diye sorarsanız Terim derim.

Adsız 15 Mart 2011 21:55;

Bence "bir doğu avrupa futbol ülkesi" değiliz bunu nasıl kabullebiliriz. Futbol olarak da kültür olarak da güney avrupayız. Bizden o soğuk ülkelerin sabırlı, disiplinli ve defansif oyun anlayışını beklemek bence pek mantıklı değil.

Toprak

black eagle dedi ki...

abi bence van gaal gelsin.hem bizim gençleri parlatır hem de ideal bütçelerle takımın kadrosunu kurar.ama tabi yıldızlarla ne kadar anlaşır orasını kestirmek zor olsa gerek.

Adsız dedi ki...

selamler cartalete sana tek bir sorum olacak sana simdi diyelim baskandan bir telefon geldi dedi ki teknik direkttör sensin nasil ilk 11 kurardin? kiraldin oyuncular geri gelmis sakat oyncu da yok.
cevap verirsen sevinirim

F.B dedi ki...

scolari hic uymaz, onunda arkasina teneke baglarlar. schalke magath i birakiyor galiba, gelsin diyecem ama bu sene o da civitti. kararsizim. ac hoca olsun yeter!

Cartalete dedi ki...

Nasıl bir 11 kurardın sorusuna şöyle cevap vereyim;

Sistemim 4-3-X olurdu. Yani, mümkünse içlerinde Guti'nin olmadığı bir üçlü ortasaha sabit olmak üzere; eldeki hücumcularla maçına göre bir hücum hattı belirlerdim. Guti - Simao çift forvet arkası, önde Bobo. Veya Bobo-Almeida, arkası Guti. Ya da Guti oturur, Simao Bobo Quaresma gibi...

Öncelikle takımın belli bir pres gücü, denge sağlama oranını sabitlerdim ortasahanın direnç gücünü arttırarak. Golü de bir şekilde atar zaten bu oyuncular...

Şu kayıp dönemde de, her maç birer birer genç oyuncu serpiştirirdim, en üzerinde durduğum oyuncu Hasan Türk olurdu soliçte...

Kısacası; herkesin sağlam olduğunu varsayarsam, şu dönemde Milan 4-3-2-1'ini oynatırdım. Simao ya da Quaresma'dan biri otururdu, muhtemelen Quaresma olurdu bu.

.............Cenk
Hilbert Sivok Ersan İsmail
.Fernandes Necip H.Türk
.......Guti .... Simao
.............Bobo

Gerçekçi bakıp, Ersan'ın sakat olduğunu düşürüsek; orada Furkan, Toraman'dan biri dahil olabilirdi, ya da "kiradaki oyuncular burada" mantığıyla Sezer...

Adsız dedi ki...

yaa guti reyis td olsun işte. onun kafa zehir gibi.

Celal Abbas dedi ki...

Televizyonlarda Schuster için Türkiyeye Uygun Teknik Direktör Değildi Deniyor. Sormak isterdim o yorumculara Türkiyede çalışabilecek Teknik direktörleri lütfen saysınlar. Kimler çalışabilir ,çalışsa başarılı olabilir. Lucescu Daum Diyeceklerdir. Daumun Son Fener Macerasından sonra Buraya bir süre uğramaması bence kendisinin hayrına olur. Yoksa Adamı gene Depresyona sokmak için elimizden geleni yaparız. Guiza muamelesi görebilir. Lucescuyu ise burada çalıştığına pişman ettik. Shaktarda müthiş bir ortam bulmuşken Türkiyede neyi ispat etmek için çalışsın bu yaştan sonra.

Artık anlamalıyızki problem bizde.

Bize uyacak Teknik direktör sayısı bir elin beş parmağını geçmez iken

Eğer Biz Değişirsek Bizde Çalışacak Teknik direktör sayısı birden bire çoğalacaktır.

Artık Doktorun teşhis koyması için o kadar vaka oldu ki. Del Bosqe , Ertuğrul Sağlam ,Shuster ,Rijkard Zico ,Fatih terimin 2.dönemi daha ismini unuttuğum biçok teknik Direktör. Hele Fatih Terimin 2. döneminde Lucescu ile Fatih Terim savaşından öyle bir zevk aldık ki medyamız nerdeyse orgazm oluyordu.

Hiçbir teknik direktör olmuyorsa bizim Futbol ortamımıza ,Futbol Aklımıza bakmamız lazım. ama herkesin yöneticilerin TFF in medyanın yorumcuların futbolcular v.s. Diyeceklerki Yıldırım demirörende gitsin. Bu Seferde Teknik direktör gibi Başkan değiştirip duracağız ama gene işler rayında gitmeyecek sorun çok ama çok derinlerde. Artık genlerimize işlemiş bişi bence.

Ben Futboldaki durumu şuna Benzetiyorum. Godot yu bekliyoruz. Etrafımdan Bilirim. 2.bir Atatürk bekledik hep. iyi bir lider çıksında bu ülkeyi kurtarsın. Bu ülkede işlerin tıkır tıkır işlemesi için bir sistem bir disiplin bir organizasyon oluşturamadık. hep günlük düşündük bir disiplin bir organizasyon kuramadık. Hep bir liderin arkasına takıldık ve o liderler bizi hep hüsrana uğrattı. Hep bir kişiyi seçtik ;biz arkamıza yaslandık ondan beklentilerimizi sıraladık ;elimizi hiçbirşeye sürmeden ,seçtiğimiz kişiye sorumlulukları yükleyip ondan mucizeler yaratmasını bekledik Aynısını Futbolda da yapıyoruz.

Artık bir disiplinin bir organizasyon kurmanın zamanı geldi. Böyle bir ortamda ben bile teknik direktörlük yaparım ki. Ben Yapamam tabii ama artık yukraıda başarısız olduğunu düşündüğümüz teknik direktörlerin hepsi değil ama bir çoğu artık başarılı olabilirdi.

Celal Abbas dedi ki...

Cartaletenin kurduğu Takıma şu tespiti yapmak istiyorum sezon başından beri Beşiktaşın problemi forvet koşularının azlığı idi. Hem forvetten hemde ortasahadan süpriz koşular pek yoktu. hatta sezonun başında kafalar daha çok paslaşma ile meşgul gibiydi.

Bu kadronunda en büyük sorunu forvet koşuları olacaktır. Bobo ve simao kilitlendiğinde sert oynanndığında beşiktaş çok etkisiz kalırdı.

Cartalete dedi ki...

Celal Abbas;

Kadro eleştrinize katılıyorum. Ancak ne varki; mevcut oyuncularla nasıl bir 11 yaparsak yapalım, mutlaka bir yerde handikap bulunur.

Bu takımda Guti ortasahada oynasa, Quaresma - Simao'nun ikisi birden kanatlarda olsa, yine forvet koşusu sıkıntısı çekerdi. Yine yük Bobo'ya binderdi... Simao bir nebze uzak forvet oyununu oynuyor. Ancak Quaresma'da da ne defans arkası koşusu var, ne de ters kanattan gelen akında arka direkte pozisyon alma. Yani yine hücumca çoğalma eksikliği yaşanırken, bir de topu geri alma şansı düşüyor takımın böyle bir durumda.

Ben de en azından "topu geri kazanmanın" şansını yükseltmek isterdim bu 11'le. Ortasahada ani baskılarla kazanılan toplar sonucu, eksik adamla rakibi elbet yakalar; bulunan fırsatların değerlendirilmesini beklerdim.

Aslında Fenerbahçe'de de çok fazla forvet koşusu yapan adam yok. Ama genelde ilk golleri, şok pres sonucunda geliştirdiği ataklarla buluyorlar. Keza Konya maçında da öyle oldu...

Bu takımda da az forvet var gibi görünse de; hem Hasan Türk, hem de Fernandes, cezasahası çevresi ve içinde ikili oyun yapacak, top sürecek, şut atacak oyunculardır.

Yani bana göre mesele direnç ve baskı kurmak. Gerisi zaten bir şekilde gelir...

tannhauser dedi ki...

romantik bir yanım var, diyor ki; tayfur kalan maçlarda takımı deliler gibi oynatsın, herkesi büyülesin, ertesi sene de takımı o götürsün. seba sülalesinin etinden, sütünden biraz daha faydalansın beşiktaş. aynı romantik yanım fatih terim, sergen yalçın, hikmet karaman gibi seçeneklere tevessül edenlere ateş püskürüyor. hatta realist yanım da bu ve benzeri isimleri reddediyor. şimdi sebepleri sıralayasım yok.

teknik direktör konusunda da tek kriterim var, beşiktaşlı olsun hocamız. gerisi çok da umrumda değil. tabi beşiktaşlı derken sinan engin, sergen yalçın gibisinden bahsetmiyorum. bu ve bunun gibi adamlarla gelen başarı beni utandırıyor. çatır çatır futbol oynadığımız 100. yılımızdaki şampiyonluğun üzerine bile gölge düşürme potansiyeli olan insanlar bunlar.

her neyse, hem schuster'in gidişi hem de gelecek yeni hocamız camiamıza hayırlı olur umarım. kendi adıma schuster'in devam etmesini isterdim. olmadıysa, bizi yine heyecanlandıracak oyun oynatacak bir beşiktaşlı'ya verilsin görev.

Cartalete dedi ki...

tannhauser;

Gönlünden geçene, kağıttan bir gerçek istatistik vereyim o zaman :)

Tayfur iki maça çıktı son iki sezondur. Gençlerbirliği 4-1, Gaziantep BLD 5-0...

Elbette maç öncesi taktiği yine hocayla olan fikir alışverişi sonucu çıkmıştır. Ama sonuçta oyun içi hamleleri kendisindendir.

Bir de Tigana'nın istifası sonrası, CL potası için ciddi bir maça çıkmıştı. O maçta da Ankaraspor'u 2-1 yenmişti...

Şimdi daha uzun vadede bir fırsat var elinde. 9 lig maçı ve en az 2 kupa maçı. Hayırlısı...

BJK4EVER dedi ki...

Kayseri macina da cikmisti, onu kaybetmistik....

Cartalete dedi ki...

Evet ama onu çok ölçü almıyorum, oldukça hedef dışı bir maçtı. Kalede paftan Erdem vardı falan.

Cartalete dedi ki...

Bence artık Tayfur gibi oynatır. Sonuçta egemenlik altında değil, "al 9 maç idare et" denmiş. Yani direkt olarak Tayfur Havutçu'nun oyuna bakışını göreceğiz.

Schuster'in istemediği Rıdvan'ı yeniden A Takım'a almış mesela. Herhangi birşeyin devamı yok gibi. Bir iki maç çıksın bakalım, o zaman fikir ediniriz.

Adsız dedi ki...

benim merak etigim sey diyelim ki tayfur hoca kendi oyun anlasiyla ve taktikle kupayi aldi takimla ve 9 da 9 yaptirdi acaba baskan yinede yeni antrenör arar mi

Cartalete dedi ki...

Şimdi böyle sorunca aklıma Brigel geldi.

Resmen "ortada kalmış" takımı alıp, üst üste galibiyetler aldı. Hatta Fevzi ıska geçmese hem rekor, hem de şampiyonluk geliyordu.

Sonuç: yine de kalamadı. Yardımcısın sen, yardımcı kal dediler.

Hele bir 9'da 9 yapsın da :)

tannhauser dedi ki...

"kartal'da 9'da 9 sesleri" gibisinden haberler çıkmasın :)

ben de blog üzerine bir tahminde bulunayım. bu hafta maç öncesi yazısı son dört haftaya göre daha erken yazılacak ve içerisinde daha fazla heyecan barındıracak diyorum :)

Adsız dedi ki...

içimden bir ses tayfurun kalan maçlarda güzel şeyler yapacak diyor. cl için çıktığı ankara maçını hatırlıyorum. izlemek için diğer bölüğün gazinosuna sıvışıp döndüğümde sağlam sopa yemiştim askerde ama değmişti. çok pozisyona girmişti takım. yani sezon ortalamasının üzerine çıkmıştı bariz.

lucescu döneminde sahadaki rolü itibariyle lucescunun sahadaki yardımcısıydı tayfur takım kaptanı olduğu kadar. muhakakki o dönemden bir şeyler katacaktır takıma. birde bunlara yardımcı hocalık kariyerlerini de eklersek gayet yeterli bence.

bana kalırsa burada iş futbolcularda bitiyor. yani oyunculara yaklaşımı en belirleyici unsur olacak. şayet oyuncular ciddiye alır ve mücadele ederlerse bende yeni sezona tayfur hoca ile başlanacağını düşünenlerdenim. hayırlısı neyse o olsun. saygılar..

shuffy

Adsız dedi ki...

gelecek yila birkac kiraladimiz oyuncular geri gelicek

Gökhan Calisir 23 yasinda

Emre Incemollaoglu 23 yasinda

Gökhan Aydas 22 yasinda

Emre Özkan 22 yasinda

Erkam Resmen 21 yasinda

sezer ve erkanda döniyor onlar gelecek sezon a takim icin oynarlar galiba ama o öbür gelecek 5 besiktasli ne durumda?

O 5den birisi a takima yükselcek midir? yani yetenekleri var mi a takim icin cünkü yaslari gelmis artik tam zamani a takim icin bana biraz bilgi verirseniz sevinirim.

Ali Kucik de son gol ati macda antepe karsi cok beendim fizik olarakda gelismis hemen düsmedi ve defansa yardim ediyor.

saygilar

Adsız dedi ki...

Aslında Emre Özkan'dan çok ümitliydim ama 1-2 senedir pek adını duymadığımıza göre ilerleme katedemedi demek ki. Aslında solbekte İsmail Köybaşı ve iyi bir Emre Özkan olsa ne güzel olurdu. Emre Özkan solbek, stoper ve ortasahada da oynayabilen fiziği çok iyi bir savunma oyuncusu.. Ama treni kaçırdı gibi..

Gökhan Çalışır, Emre İncemollaoğlu, Gökhan Aydaş ve Erkam Reşmen bence A takım için ümitsiz vakalardır. Belki Erkam'ın binde bir şansı olabilir sadece.

Kiralık oyuncularımızdan A takım için en ümitli olduğum oyuncu Ç.Rize'deki Sezer Özmen, sonrasında ise Ali Kuçik ve Erkan Kaş. Hücum hattında çok üstdüzey yabancıların bulunması Ali ile Erkan'ın işini iyice zorlaştırıyor.

Toprak

Adsız dedi ki...

benim alt yapidaki en merak etim oyuncu volkan.

Dortmund alt yapisi cok iyidir nuri sahinnin ismini söylemem yeter galiba.

Ne yazik ki izliyemiyorum a2 maclari internetede görüntüleri yok maclarin. Volkan bana sanki böyle quaresma gibi calim yapan bir oyuncu gibi geliyor.

Keske tek yabanci transfer yapicamiza alt yapi oyuncular ve gurtbecilerlede takimizi güclerindirsek.

Mesela Aras Özbilik 21 yasinda ajax amsterdam ( alt yapilari en iyi lerinden birisi ) simao alternatif olarak alinabilir.

Baska bir Kanata alternativi olarak taygun kuru alinabilir bayern münichden 21 yasinda.

Madem yerli defans problemi var Onur Cenik dortmund altyapisindan alinabilir. 18 yasinda a2le calisir ve hazir oldumu a takima gelir.

Baska bir yerli defans oyuncu terchih cüneyt közden yana olabilir. Bayern Münich alt yapisindan 18 yasinda.

Porto dünyanin en iyi altyapilarindan birisi orda Engin Bekdemir diye bir Kardesimiz oyniyor. guti alternatifi olarak düsünebilir hem daha 19 yasinda.

ve daha büsürü böyle oyuncular var ben iyi alt yapilardan bir kac tane söyldim ben anlamiyorum niye biz almiyoruzda kayseri serdar kesimalari aliyor?

Yazik oliyor.

Saygilar

rivaldo dedi ki...

Bu oyuncular iyi de onları kulüpleri neden bıraksın.ALmanya u-17 milli takımına 8 türk seçilmiş.Hangisi neden gelsinki buraya Almanyada şansını denemeden.Biz kendi yeteneklerimize odaklanalım.Zaten içlerinde almanyadan, belçikadan gelenler oluyor.

Benimde son maçta dikkatimi en çok volkan ve hasan çekti.Hasanı ilk 11 e koyman cesurca olmuş:).Futbol oynamak için gerekli herşey var dediğiniz gibi ama yakın zamanda A takım için düşünülmüyor gibi bir fikir oluştu bende.Hem prof. değil hem de A takımla idman, kamp tecrübelerini diğerlerine oranla daha az yaşadı.(hiç antremana çıkmamışda olabilir.)

Bugün bir maç daha vardı.Forzada 23.00 de yayınlanacağı yazıyor bjk tv de.Çetin emeç stadıdaha net bir kamera açısıya daha iyi fikir verir belki.

Tayfur hocanın gelmesi beni çok mutlu etti.Başarılı olmasını ve gelecek sezon takımın başında olmasını çok isterim.Bu heryönden takımın yararına olur.Tigana, Denizli,Lucescu,Schuster gibi farklı özellikleri olan hocalarla çalıştı.En azından çok iyi bir performans göstermese bile maceraya kaçmayarak(aurelio-guti) sezonun kalanında bu takımın ideal bir sistemle neler yapabileceğini görmemizi sağlar.

Herkeste teknik direktör deyince mourinho, terim, bilic gibi çeşitli yönleriyle sivrilen hocaları görmek gibi bir arzu var.Tayfur hocayı sadece sakin biri olması sebebiyle yetersiz görenler var.Bunlarıda anlamış değilim.Sonuçta futbol saha içinde oynanır ve hocanın karakteri, duruşu takım yönetiminin önüne geçmemeli.Kaan dobra yardımcı antrenör rahimde izleme ekibine getirilmiş.Hayırlısı olsun.

Adsız dedi ki...

Hepsi 94'lü:

Kaan Ayhan (Schalke 04), Koray Günter (Borussia Dortmund), Koray Kaçinoğlu (Duisburg), Levent Ayçiçek (Werder Bremen), Emre Can (Bayern Münih), Robin Yalçın (Stuttgart), Okan Aydın (Bayer Leverkusen), Samed Yeşil (Bayer Leverkusen), Hoffenheim takımından İlkay Durmuş, Schalke 04'ten Kadir Gökyar ve Stuttgart'tan Timo Çeçen. Bu gurbetçilerin hepsi Alman U17 oyuncuları.

Ayrıca İsviçre U16 Genç Milli takım kaptanı Endoğan Adili İsviçre liginde gol atan en genç oyuncu oldu. Bu isimlerin en azından yarısı geleceğe damga vurur, kapabildiğimizi kapmalıyız yoksa sonra çok geç olabilir.

Toprak

Cartalete dedi ki...

Bugün Bayrampaşa'daydı maç, iyi bir statta izlemek istedim takımı, durumu ayarlamadım maalesef. Ama Bjk TV'nin maçı verecek olmasına sevindim. Liverpool maçı 2. yarıda kapanır bu durumda :) Maç yazısı da gelebilir.

Hasan Türk'e net bir şekilde hayran oluyorum, her an favorilerimin liste başına geçebilir. Bir de bulunası zor bir stile sahip. Topla yetenekli, süratli oyuncu çoktur da; aynı zaman Hasan gibi daha bu yaşta fiziğini konuşturan ve taktik futbolunu geliştiren oyuncu azdır.

Yukarıda bazı 23 yaşa erişmiş oyuncular sorulmuş. Ben de Toprak gibi aralarında sadece Emre Özkan'dan ümitliydim. O çocuğun üzerine gidilmedi maalesef... Temiz bir sol ayağı vardı, hem stoper hem de bek oynuyordu. Hakkında blogta da yazı var.

Farkettim de, bir heyecana ihtiyacım varmış. Schuster kalbimi çok kırmış bu aralar... Bugünlerde yeni bir heyecan, umut var. tannhauser'in tahmin ettiği üzere, maç önü yazıları da daha şevkle yazılabilir ve daha erken :)

Güzel bir sohbet dönüyor, zevkle takip ediyorum. Teşekkürler.

Adsız dedi ki...

rivaldo niye gelmesinler ki? kayseriye niye geliyorlar? 8 gurbetci var a takimda kayserinin.
Eskisehir bilene 15 gutbeci izliyormus ve 2 oynucuyla anlasmis. Topraka katilyiroum o bütün saydiklarini gözetlicen ve 5 en az alacan. Senin saydiklarin arasinda 100% mesut öziler serdar tascilar vardir

Adsız dedi ki...

Cartalete bu güzel ortamı sağladığınız için asıl biz teşekkür ederiz.

A2 takımı maçını izlerseniz taktik dizilişini de paylaşmanızı rica ederim. Gol atan Ömer Faruk Özgen adlı oyuncuyu da merak ediyorum aslında. 93'lü ve 1 kez U15 milli formasını giymiş. Ama ne tarz bir oyuncu olduğunu ve potansiyelini merak ediyorum. Selamlar.

Toprak

rivaldo dedi ki...

@adsız
Benim anlatmak istediğim ön planda olan gurbetçi oyuncuları getirmenin zorluğu.O isimlerden mesela samet, levent, emre üçlüsüne Almanyada yeni mesut olsabilirler gözüyle bakılıyormuş.Kayseri gibi takımlar genelde Almanya da gözden düşmüş, patlama yapamamış oyuncularla alt liglerdeki genç oyuncuları takip ediyor.Yani bugün mirkan aydını alabilirsiniz(bir cenk tosun etkiside yapabilir.).Ama Samet yeşil için leverkusene giderseniz eli boş dönersiniz.Bu Beşiktaşa gelip muhammedi istemek gibi birşey.Üstelik orası gelişimi için daha iyi bir yer.Mesela Volkan ekici iyi bir oyuncu ama dortmundun sözleşme yenilemediği bir oyuncuydu.Sözleşmesi yenilenmek istense Türkiyeye gelirmiydi dortmund varken.

Beşiktaş mesela birçok gurbetçiyi takip ediyor, altyapı hocaları her hafta maçlar izliyor.Böyle şeyleri sessiz yapmak en iyisi.Bu yıl altyapıya gelen gurbetçiler var.

rivaldo dedi ki...

Şimdi baktımda 24 mart saat 12.00.Alman kanallarında dolayısıyla internette yayınlanabilir.Türkiye-Almanya u-17 mili takımı maçları var.İmkan olursa izleyin.Eminim yukardaki adı geçen gurbetçi oyuncularla kadir,erkut,okay,beykan,okan vs. arasında bir kalite farkı göremeyeceksiniz.Bence burada kilit nokta A takım-altyapı köprüsünü kurmaktan geçiyor.Diğer etkenler arka planda bence.

Adsız dedi ki...

Valla illa ki mesut öziller, nuri şahinler bulmamız şart değil. Alman altyapılı, fiziği düzgün ve yetenekli defansif oyuncuları kadromuza katsak da yeter. Avrupadan defansif gurbetçi gençlerimizi transfer etmek hem daha mantıklı hem de daha mümkün(kolay ve ucuz) bence.

Mesela Dortmund'dan Koray Günter'in kalite bir oyuncu olma ihtimali çok yüksek. 16 yaşında, 1,85 boyunda ve savunma oyuncusu. Ya da Hoffenheim takımından İlkay Durmuş. Sol-bek oyuncusu ve Alman U17 milli takımından sonra Türk U17 milli takımını seçmiş ve oynamış. O da 16 yaşında ve 1,77 boyunda. Örnekler çoğaltılabilir.

Bu oyuncuların bir kısmının da profesyonel sözleşmeleri henüz yok.(Hasan Türk'ümüz gibi) Yani sadece yetiştirme tazminatı ödenerek transfer edilebilirler.

Toprak

BJK4EVER dedi ki...

Aras'in maclarini seyrediyorum son donemde, canli da izledim. Martin Jol A takima cikardi ama fazla sans vermedi, o gittikten sonra F.De Boer Ebicilio, Siem De Jong, Anita gibi oyunculara daha fazla sans verdi. Aras klasik teknik kanat oyuncusu, son maclarda oynuyor ama pek bir numarasini goremedik. Gerci Ajax A takimina yukselmis bir winger ne kadar kotu olabilir orasi ayri konu, ama Ajax'in politikasi ve oyuncu secimleri son yillarda cok cok kotu. Birsey olabilecegini zannetmem. Hollanda'da nedense Turk'ten cok Fas'li, Antil'li ve Surinam oyuncular cikiyor.

Adsız dedi ki...

Quaresma hastası olmama rağmen eğer gidecekse de benim düşünceme göre bonservisi elinde olan Tunay Torun transfer edilirse bence daha iyi bile iyi olabilir.

Guti'ye de alternatif değil, Guti'yi yedekte oturtacak enerjik bir Mehmet Ekici transferi takımın da direncini, Guti'nin de verimini artırır...

..............Ernst................
........Necip.......M.Ekici........
...Tunay...................Simao...
.............Almeida(Bobo).........


Sol ayaklı Tunay da eski Messi görevinde olacak, fiziği ve enerjisiyle hem hücum hem de savunma anlamında çok yararlı olacak. Gerektğinde sola, forvet arkasına ve santrfor mevkilerine de çekilebilir. Her iki kanatta da görüldüğü gibi ters ayaklı açıklar var. Simao da Q7'den hem gole daha yakın hem de savunmaya çok daha fazla yardım eden müthiş bir profesyonel.

Orta üçlüdeki Ernst-Necip-M.Ekici üçlüsü Tunay ve Simao'nun da yardımıyla ortasaha hakimiyetini hep elinde tutacak bir yapı. Yani Fernandes'e 8 milyon euro verene kadar yarısına M.Ekici alınsa daha mantıklı olur. Fernandes müthiş bir ortasaha oyuncusu ama 8 milyon euro da müthiş bir rakam. Hem de Ernst veya Necip'ten biri yedek kalacaksa bu durum daha da vahim oluyor.

Maç sıkıştığı zaman da sokarsın Guti'yi, bitirir işi...

Toprak