Beşiktaş televizyonunun açılıp, PAF takım maçlarının yayınlanmaya başladığı dönemde adını duyurmaya başlamıştı. Sürekli Galatasaray’ın ardından 2. olan; Koray Şanlı, Kenan Özer, Aydın Karabulut, Korcan, Emre Özkan, Erkam Reşmen gibi isimlere sahip olan jenerasyonun golcülerinden biriydi. O dönemde genç milli takımlarda oynama fırsatını da yakalamış, daha sonra alt liglere kiralanarak; profesyonel futbolla erkenden tanışmıştı…Çok uzun zamandır kiralık gönderilmesine, bir türlü kendini Beşiktaş A Takım’ı kampına aldıramamasına rağmen; kendisinden umut kesilmeyen ve Beşiktaş’la sözleşmesi devam ettirilen isimlerden biriydi. Belki o da hala; Beşiktaş formasıyla atacağı gollerin ve soyadını haykıracak anonsçuyu zor durumlara düşürecek günlerin hayalini kuruyordu…
Her yaştan insan hayal kurar, ama gençlerin hayali daha fazla ve uzun vadelidir. Çünkü ölüm, en son akla getirilecek şeydir o yaşlarda… Yakın bir arkadaşımı, genç yaşta kaybetmiş biri olarak bu acının; en azından yakınlarına nasıl bir his yaşattırdığını çok iyi biliyorum… Cenazede; arkadaşımızın babasına nasıl bir başsağlığı dileyeceğimizi konuşmuş, fakat bir şey bulmamış; “elini sıkalım, olmadı sarılalım… ne yapalım?..” gibi bir karara varmıştık. Hakikaten sözün bittiği yerdi; tıpkı Emre’nin kaybında olduğu gibi…
Mekânın cennet olsun, Allah ailene ve sevenlerine sabır versin kardeşim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder