Kuntz ve Guti

Çok fazla taktiksel bir maç olmadı, zaten olması da beklenemezdi. Her iki takım topsuz oyunda derbinin de havasıyla, her zamankinden biraz daha özveriliydi. Topla oyunda ise etekteki taşlar döküldü; bunun sonucunda Beşiktaş’ın direkleri, golleri ve rakibe nazaran daha “akılda kalıcı” pozisyonları geldi. Galatasaray bu konuda geçmiş maçlarından farksızdı ve Beşiktaş ortasahasının enerji zaafını değerlendirmedi. Baros’un volesi, birkaç uzun şut dışında pek pozisyon bulunamadı…

Hakan Şükür’ün enseyle Macaristan’a, Okan Buruk’un “beyinle” Moldova’ya attığı goller vardır. Bunlar “şapkadan çıkan kafa golleri” kategorimin başını çeker… Aurelio’nun golü de bu listeye aday. Cepheden gelen bir top, ancak o derece zor bir vuruşla gol olurdu… Adam kırk yılın başı gol yaptı, anonsu kısa sürdü. Cılız bir “Mehmeeet” sesini çıkartan tribünlerin gözü, aut çizgisinde akıl alan Quaresma’nın üzerindeydi çünkü…Sonucu malum; karambol, Simao’nun presi, Mustafa Sarp’ın kendini uzaklaştırması, harika bir son vuruş, gol ve maçın fikren sonlanması… Simao; “forvet koşuları” eksikliği sebebiyle, diğer kanatta Quaresma’nın da var olduğu bir takımda tam ideal değildir, doğrudur. Çünkü genelde ceza sahasında çoğalma sıkıntıları çekilir, bugün de öyle oldu çoğu zaman aslında. Bobo geçmiş maçlara nazaran iyi günündeydi ve bazı topları tek başına yakalayıp, pozisyon yarattı. Sağıyla önüne alıp, soluyla direği bulduğu pozisyonda “aha yine kaçıracak topu, Quaresma’dan trip yiyecek” diye düşünmüştüm açıkçası top havadayken. Bize bir anlık eski Bobo’yu hatırlattı…

Ama ceza sahası koşularında eksik kalması, Simao’nun gol vuruşu konusunda çok başarılı olduğu gerçeğini değiştirmez… Beşiktaş’ta birisi kaleciyle birebir kalacaksa, bu isim Simao olsun isterim, forvetler dahil… Gaziantep, Gençlerbirliği ve bu maçta yakaladığı pozisyonları harika bitirdi, zor olanı basit gösterdi…

Eğer Simao ve Quaresma kanatlarının üzerine bir sistem uyarlanacaksa; mutlaka Guti’nin bölgesinde oynayacak oyuncunun, ceza sahasını sürekli yoklayan bir isim olması gerekiyor. Bugün Onur bile kısacık zamanda fark yarattı. Zaten 2-0’dan sonra bulunan tek pozisyonda da (Bobo’nun çizgiden çıkan topu) Onur’un ceza sahasına koşuşu önemliydi, zaten Bobo gol fırsatını o sayede yakaladı…Maç öncesinde hatırlattığım gibi, en son tribünlerin “Kuntz! Kuntz! Kuntz!” diye inlediği maçta her iki tarafta tamamen hedefsizdi. O maçı Galatasaray 2-1 kazanmıştı…Tribünlerin “Kuntz!” diye yardırmasının sebebi, Kuntz’un harika golü ve genel olarak maç performansıydı… Üstelik sene sonunda onun da takımdan ayrılacağı kesin gibiydi, ayrıldı da... O yaz Almanya'nın Euro 96 kadrosundaydı. Yanılmıyorsam penaltılara kalınan İngiltere maçında topu tavana takmıştı... O penaltıdan sonra havaya sıçramıştım, çünkü o "bizim Kuntz" olmuştu...

Normalde klişe halinde bir futbolcunun üzerine gidilmesini sevmem. Ancak Guti’nin bulaştığı tribal enfeksiyondan rahatsız oldum. 11’de başlaman bile bir lütufken, 70’de oyundan alındın diye stat falan terk ediyorsan olmuyor be reyis… Bilmiyorum, belki başka sebepten morali bozuktu; belki de kendisine kızıyordu. Ama biz Guti’nin alçakgönüllülüğünü, Beşiktaş’ı benimsemesini, Mersin İdman Yurdu maçını bile önemseyip; 120. dakikada yerden kalkıp, presine devam etmesini, kısacası “reyisliğini” sevdik, kendimizi öyle avuttuk… Yoksa özellikle de ikinci yarının tamamında, öyle futboluyla pek karşılaştığımız söylenemez zaten…

Görünen o ki; Amerika yolculuğu her iki taraf için de daha makul olacak. Ama giderse de, bugün olduğu gibi alıp başını gitmesin; Kuntz gibi gitsin isterim. Daha da açayım; Kayseri’de kupayı teslim et, helalliğini al, öyle git. Öyle git ki, seni hatırlarken daha bir şevkle “bir Guti vardı…” diyelim.

30 yorum:

tearkan dedi ki...

reyiz meyiz geyiğini yaptık; ama baya bi benimsemişim kendi adıma. bugün kulübeye uğramadan gidişi; sanki yekten gider, terkeder gibiydi. aklıma şu malum t-shirti yaptırdığım ve bi hevesle giydiğim gün geldi. koydu valla ne yalan söyleyim. yine de kötü konuşmayım. yolu açık olsun.

maç için de ne diyim bilemedim. koyduk gitti işte. sanırım en son yüzüncü yılda yenmiştik gsyi her iki maçta da.

enorton dedi ki...

futbolculara ne oluyor anlamıyorum, iddiasız kalmışız ama herkes bir tirplerde... 3-4 hafta önce yine Guti oyundan çıkınca hocaya terso yaptı, sonraki hafta Fernandes yedek kulubesini dağıttı... Geçen hafta Nihat Q7 ye çemkirdi, bu hafta yine sahada yürüyen Guti 70 de oyundan çıktım diye bir triplere girdi... anlamıyorum olay nedir...

Bu arada Guti dün fiziki olarak çok kötü olmasına rağmen iki golde de en büyük pay onundu... Oyundan çıktıktan sonra neden öyle davrandı anlamadım... 2 gol attık, 2 top direkten döndü, bir topu çizgiden çıkardılar, diğer taraftan GS nin ah vah dedirten bir pozisyonu bile olmadı... Bu kadar amaçsızlıkta ancak bu kadar olurdu heralde... Onur ve Rıdvan ın oyuna girmeleri sevindirici... Darısı Atınç, Furkan, Cumali ve diğerlerinin başına...

ttarlabasi dedi ki...

Dün en çok Toraman'ı beğendim ben. Çok diri fiziği ve üstün mücadelesini hatasız bir oyunla tamamladı. Sivok da ona uyum sağladı. Bence bu ikiliye Ersan da eklenir, 4.stopere de Sezer Özmen getirilirse başka masrafa lüzum yok. Ama solbeke alternatif değil de banko bir oyuncu alınsa daha iyi olur gibi. Her ne kadar İsmail'in yedek kalmasına içim el vermese de.

(Toraman...Sivok...Ersan...Zhirkov)

Sezon başından beri özellikle stoperlerimizin eleştirilmesini biraz haksız buluyorum. Çünkü savunmadaki hatalar yanlış ortasaha kurguları(Aurelio-Guti ikilisi gibi), çizgi savunmanın aşırı önde kurulmasının yanı sıra beklerimizin savunma yetersizliklerinden kaynaklandı.

Bunda beklerine yardım etmeyen kanat hücumcularının da payı üst düzey tabi ki ama Ekrem'in de Hilbert'in de İsmail'inde bir bek olarak yeterli savunma yeteneğine sahip olmadığını düşünüyorum. Özellikle pozisyon alma konusunda. Daha çok süratleriyle bugüne kadar idare ettiler. İsmail'i genç olmasından dolayı biraz ayrı tutsam da savunmasını en kısa sürede geliştirmesini umut ediyorum.

Ama Hilbert gibi bir yabancıyı sağbek için elde tutmanın anlamı yok. Ekrem de yerli bir joker olarak kulübede alternatif olarak 1-2 sene daha kalabilir.

Bu maçta GS'nin zayıf bir takım olmasına rağmen hücumda santrfora yakın bir elemanın eksikliğini yine hissettik. Özellikle hücumda çoğalmada ve santrfor haricindeki forvet koşularında sıkıntı yaşıyoruz.

Guti'yi çok erken kaptan yaptılar. Delgado'nun kaptalığı da yanlıştı. 108 yıllık BJK'nin kaptanlığı bu kadar kolay verilmemeli hem de yabancılara. Guti'nin oyundan çıktıktan sonraki hareketleri çok tuhaftı. Zaten çıkana kadar da hiç mücadele etmedigi gibi ve çok pas hatası yaptı. Guti gitmeyi kafasına koymuş zaten. Giderse de gitsin. Bize iş yapacak adam lazım.

Özetle, solbekten başka Guti'nin yerine oyunun her iki tarafını da iyi oynayabilen modern bir oyunkurucu ile bir uzak forvet transferi de şart...

Adsız dedi ki...

Guti'nin hareketi 2-0'ın sevincini yarım bıraktırdı bana. stadta o cıkana kadar onu izledim. Yolu acık olsun ne diyelim. Sol bek için benim dileğim Mehmet Sedef. Savunmada oldukça iyi, çizgiyi cok etkili kullanamasa da ileri cıktıgında cok etkili sutları var. Bu haftaki golunu gormussunuzdur. Hafif içeri çekip sağ koseye harika bir falsoyla ayak içi attı golunu.. Q7 nin kanadını cok iyi savunmustu hatırlarsanız. Kanımca bundan daha iyi bir testte olamaz..Dusuk bir maliyetle sağlam bir bekimiz olurdu.(mtg)

Adsız dedi ki...

Giderse gitsin, defolsun gitsin lafları bu kadar rahat söylenmemeli.Dün İnönü'de maçı izleyenlerin söylediği kadarıyla Tayfur Hoca istemiş Guti'nin soyunma odasına gitmesini. Demek ki hocaya karşı bir tavır yok ortada. Bir de şu var: http://www.haber1903.com/guti-maci-terk-etmedi_3_51582
Guti'yi yıldız diye sevmedik. Adam ilk yarı sazı eline aldı, tekmeleri göğüsledi,depar bile attı, bolca çalımladı milleti ve yaklaşık 25 gole ismini kazıdı(asist-gol). İlk yarı canla başla mücadele edip, ikinci yarı düşüşe geçtiyse futbolcudan öte yönetimi suçlamak lazımdır çünkü ortada "onsuz olmaz" diyebileceğimiz kadar önemli bir oyuncunun "defolup gitsin" naraları yemesine neden olacak bir saçmalık var. Bu seneki taraftar profili çoğumuzun hoşuna gitmiyor zaten de Guti gibi bir adama bile işe yaramaz damgası vurabiliyorsak gençlere nasıl tahammül edip,başarıyı bekleyeceğiz büyük merak konusu cidden.
Guti gidebilir, üzülürüm ama olmuyorsa olmuyordur. Fakat asıl endişe ettiğim Guti gider Forlan gelir taraftarının artık hiçbir şeyle tatmin olamayacağıdır.
Birde son sözüm son maçta Guti'nin stattan gidişini görüp, bombalamaya çalışan aklı selim bazı Beşiktaş blogu yazarlarına. Sokaktaki adamdan farkınız olsun beyler,Ferrari'yi bile harcatmayanlar vardı aranızda. Guti neden bu kadar kaka?

Cartalete dedi ki...

Son cümleyi kendi adıma yorumlayayım. Blog yazarı olmak, her hangi bir statüye dahil olmak değildir bence. Eli kalem tutan, sıradan bir taraftarız nihayetinde. İnsan içinden geçeni yazmazsa, blogun bir anlamı da olmaz.

"Bombalamak" derken, kendi adıma Guti'yi bombaladığımı düşünmüyorum. Sadece sitem var, o kadar da sitem etme hakkımız olsun...

ttarlabasi dedi ki...

Adsız kardeş,

Guti'den büyük kolundaki pazuband var.

Bu kariyerde 34 yaşında bir oyuncu, hem de gelir gelmez güvenilip kaptan yapılmışsa hareketlerini de bilecek. Ortada bariz bir trip var. Twitter'da devamlı geleceği hakkında yazdıkları da işin cabası. Kimse Beşiktaş'tan büyük değildir. Giderse gider!!!

Kaldı Guti bu maçta her ne kadar sonucu etkileyecek hareketler yaptıysa da genele göre çok bitikti ve aşırı pas hatası yaptı; hem de birebir bir markaja maruz kalmamasına rağmen.

BJK4EVER dedi ki...

Guti'yi severim, iyi topcudur. Ama akli disarida olan bir oyuncudan hicbir fayda gelmez, isterse Messi olsun. Bu bahaneyle de Guti'ye yol verip yerine ceza alaninda nerede duracagini bilen ve saglam bir gol vurusu olan, istikrarli bir bicimde gol atan (Forlan, Falcao, U.Karan, I.Mansiz, Jardel, Inzaghi vs) bir yabanci forvet alip 4-4-2'ye donmek bence iyi bir cozum olur. Karsi ciktigim Forlan transferi uygun maliyetle bitirilirse bizim acimizdan cok iyi olur.

----------Cenk-----------

Toraman-Sivok-Ersan---Ismail

Q7------Necip--Ernst--Simao

-------Forlan--Almeida------

1 transferle ustelik. Sivok yerine saglam bir stoper de alinabilir. Kanatlara bir alternatif, orta sahaya yerli bir alternatif, forvete yerli bir alternatif, solbeke/sagbeke yerli bir alternatif ile tabanca gibi takim oluruz.

Adsız dedi ki...

Yazar orada "bazı" Beşiktaşlı blog yazarlarına sesleniyor zaten :) Ben kimseye herhangi bir titr eklemedim. Geniş bir kitleye yazar arkadaşlar var ve bu insanlar skor taraftarına yada benim yanlış belirttiğim şekilde sokaktaki insana göre daha donanımlı ve analitik kişiler. Ferrari'yi o haliyle savunup,Guti'ye "küfür" edilince hayal kırıklığıyla sitem ettim hepsi bu. Elbette hepimizin sitem etme hatta istememe hakkı var bir oyuncuyu.Fakat biz Beşiktaşlıyız ve küfüre karşıyız :) Guti'nin bir yerlerine koymak hoş değil.
Toprak kardeş; ben Guti şundan bundan büyük demedim. Adam zor zamanlar geçiriyor. İkinci yarı 2 maçta bize puan kazandırdı. Fakat anlayamadığım pazubandı meselesi nereden çıktı? Tayfur hocanın gönderdiğini yazdım,stattakiler görmüş. Yetmedi yardımcı antrenörün sözlerini de link olarak ekledim mesajıma. Ayrıca dün twitte yazılanlara bakılırsa takım olarak eğlenmeye gitmişler. Kısacası taraftarın da algısı değişmiş, oyuncuların da. Çok değer verdiğin pazubandını takan kaptanına saygı duyman gerekiyor değil mi? Bunun en kısa yolu da "açıklamaları" beklemek ve kızgınlıkla "bombalamamaktır"bana kalırsa. Saygılar.

BJK4EVER dedi ki...

Ama Forlan hakkinda ciddi kuskularim da var:

1 Adamin yasi 32 ve bu yastan sonra oyuncularda performans dusuyor, ozellikle hucum oyuncularinda. Forlan gecen sene ve ondan evvelki sene 30 civari gol atarken bu sene 10 golde kalmis. Ozellikle uzun sureli anlasmaya yanasacagina gore ilerki seneler odedigimiz paranin geri donusu olmayabilir.

2 Ispanya'da golleri siralamis, ama Ingiltere'de sinifta kalmis. Bizim ligimizin Ingiltere'ye yakin oldugunu, Ispanya'da daha serbest ve teknige dayali bir oyun oldugunu ve oradan buraya gelenlerin zorlandigini biliyoruz. Bu da sikinti yaratabilir.

3 Maliyet. Atletico bonservissiz birakmaya razi degil gibi gorunuyor. Kendi yillik alacagi da 3'ten asagi olmaz, ki anlasma en azindan 3 yillik olur. Buna degmeyecegini dusunuyor. Anca bonservissiz ve 2+1 seklinde bence maliyet acisindan kotarilabilir.

FB Niang'i alirken aynisini dusunmustum. Ilk sene iyi oynar, ama onumuzdeki seneler cok iyi olacagini sanmam. Eger bir oyuncuya 7-8 milyon euro veriyorsan parasini catir catir cikaracak. Forlan'da boyle bir ihtimal gormuyorum ben.

ttarlabasi dedi ki...

@BJK4EVER

Almeida kalacaksa bence dediğin tarzda bir golcü değil de Almeida'nın arkasında oynayacak bir oyuncu lazım. Yani santrfor arkası ve kenar forvet olarak oynayabilecek forvet koşuları iyi, hızlı ve gol vuruşları olan bir oyuncu lazım. Tunay Torun kaçtı işte, tam öyle bir adamdı. ManU'dan Portekizli Bébé olabilir. Hemde Necip-Ernst orta ikilisi ve ilerde direkt 2 santrfor oyun kurmada yetersiz kalır. Yaratıcı ve enerjik bir iç oyuncusu da lazım.

..............Cenk...............
Toraman...Sivok...Ersan...Zhirkov
Quarema...Necip...M.Ekici...Simao
...............Bébé..............
..............Almeida............

Cartalete dedi ki...

Adsız;

Zaten pek üzerime alınmadım farkındaysan :) Küfür konusunda zaten söze gerek yok. Kadroda hemen yarın gönderilmesi gereken bazı oyuncular var, onlara dahi küfür olsun istemem. Küfür, ıslık, yuh hepsi aynı kefede sayılır ve hiç birşey kazandırmaz kulübe...

Bir de ben Tayfur Hoca'nın açıklamasını bekledim, stattan ayrılmasına o da içerlemiş "bilmem, ona sorun bunları" gibi birşey dedi. Ben bundan sonra bir kanıya vardım zaten...
Soyunma odasına gitmesinden öte, maç bitmeden stadı terketmesini sevmedim ben. Dediğim gibi, Guti'de en çok hoşuma giden şey Beşiktaş'ı benimsemesi, önemsemesiydi... Bu duygularında düşüş sezinliyorum.

BJK4EVER,

1 ve 3 nolu tereddütlerine katılıyorum kısmen. Ancak İngiltere - İspanya olayı biraz "olmuşluk" ve mevki farklılıklarıyla çözümlenebilecek birşey. Forlan Avrupa futboluna direk Premier League'le başladı sanırsam, baya da gençti. O performansı çok kayde değer değil.

Mevki olarak da, burada santrafor arkası veya 4-3-3 "sahte 9u" olarak düşünüyoruz. Bu da onu defansın kucağından ayırıyor... Mesela Alex'i de koysan İngiltere'de patlar, ama burada uzak forvet gibi takılınca krallığa oynuyor.

BJK4EVER dedi ki...

O pek de onemli degil, sonucta ha forvet olmus ha Alex gibi 2. forvet olmus, o adam kendiliginden forvet rolune burunuyor zaten. Forvet yazmamin nedeni de su, genellikle o tarz 10 numaralar fazla cikmiyor artik. Avrupa'da da kim var ki son yillarda? Aklima Kaka ve Diego disinda gelen oyuncu yok, forvet daha kolay bulunur.

Ama hucum bolgesine en az 1 tane golcu oyuncu sart. Q7-Guti-Simao-Almeida 4'lusu ile seneye yine husran olur. Kagit uzerinde Turkiye'nin en kaliteli ve yetenekli 4'lusu, ama gol ortalamamiz cok dusuk. Genelde buyuk takimlarda forvet disinda ekstra gol katkisi veren bir oyuncu daha oluyor. Uzak direk kosusu yapabilen uzak forvet olabilir (far forward, Ozan Ipek, Tuncay), ceza sahasinda etkili ikinci forvet olabilir (second striker, Alex), iceri kacan golcu kanat oyuncusu olabilir (inside forward, Villa, B.Yilmaz). Ama bizdeki 3'lunun hicbiri bu tarz degil, Almeida da zaten golcu degil, gol sikintisi yasiyoruz. Normalde bir takimin hucum hatti senede 35-40 gol getirmesi lazim, ama bu 4'lu anca 20-25 gol getirir. Bildigim kadariyla bunlar arasinda kariyerinde 15 gol uzerine cikmis olan yok, Guti bir sene cikti, ama artik o kosulari yapacak fizik guc de yok onda. Bunlar ekstra katki elbette verir, Quaresma 40 metreden cakar, Simao frikigi atar, Guti cok ekstra bir asist yapar, ama bunlari anca 3-4 macta bir yaparlar, oyuncu tarzi olarak surekli gol atabilecek bir oyuncumuz yok. Almeida bende buyuk hayal kirikligi yaratti simdiye kadar, bekledigim adam kesinlikle degil. Bobo da nispeten golcu, ama cok iyi donemleri yani sira cok kotu donemleri var, hic istikrarli degil. Seneye ya cok komple hayvani bir forvet almaliyiz (Forlan!) ya da Almeida ile devam edeceksek takimin gol yukunu cekebilecek saglam bir ekstra yabanci sart (kanat/10 numara). Bu dediklerimin en guzel ornegi Trabzonspor. Kalite ve yetenek olarak bizim 4'lunun belki ceyregi bile etmezler, ama o kadar efektif ve direkt gole giden oyuncular ki, Umut haric arkadaki uclu golcu ve cok kolay gol atabiliyorlar (Alanzinho, Burak, Jaja). Mac icerisinde hic gormuyorsun, ama gole yakin oyuncu olduklari icin bu eksiklikler hic gozukmuyor, ki bizdeki eksiklik de bu zaten.

ttarlabasi dedi ki...

@Adsız

Ben saygısız bir ifade kullanmadım. Giden gider dedim. Yardımcı antrenör maçtan 1 gün sonra yaptığı açıklamada, kupa finali arefesinde Guti çıktı, trip yaptı, stadı da terketti mi diyecekti. Dün Tayfur Guti'nin nereye gittiğinden haberdar bile değildi bu arada.

Kupa finaline kadar çoğu şey idare ediliyor. Özellikle Guti, Nihat, Bobo ve Almeida'nın "şu an zaten belirlenmiş olan" gelecekleri açıklanacak.

BJK4EVER dedi ki...

4-3-3 ve sahte 9 dedigine gore Almeida'yi da gonderdin, Simao ve Quaresma'dan birini de yedege cektin ve onlarin yerine de bir uzak forvet aldin?
Yoksa Quaresma-Forlan-Simao mu yaptin? Cunku 4-3-3'te sahte bir 9 ile oynarsan kanatlardaki oyuncular kanat oyuncusu degil inside forward olmali ve gol atmali, tipki Pedro ve Villa orneginde gordugumuz gibi. Eger sistemini dogru anlamissam, bence o sistemde yine gol sikintisi yasariz.

Cartalete dedi ki...

Evet, daha önce de yaptığım kadrolarda olduğu gibi.
Simao ve Quaresma'nın değişmeli, bir kenarında forvet karakterli oyuncunun olduğu 4-3-3, ortasında Forlan...

Quaresma Forlan Maiga (Schieber) gibi.
Uzak forvet örneklerinde, bu blogda yazısını yazdığım adamlara kıyak geçtim :)

Ama Simao ve Quaresma'nın kanatlarda olacağı, Guti'nin yerinde forvet karakterli 10 numara, ya da ikinci forvetin olacağı 4-4-2, 4-2-3-1'e de itiraz etmem...

İlk yol daha ideal, ikinci yol daha az maliyetli ve idare edilecek şekilde olurdu.

Senin verdiğin kadro da iyi yani. Ama Ernst'in yerine, Fransa'dan bir yamyam (adam yiyen ortasaha manasında) bir eleman gelse fena olmaz... Zaten pek maliyeti yok o kadronun...

Adsız dedi ki...

arkadaslar peki Mehmet ekici sizin istediniz gibi 10 numara olabilir mi?

Cartalete dedi ki...

Ben çok fazla takip etmedim onu, ama özellikle milli maçlardan anladığım kadarıyla olamaz bence. İlkay daha uygun gibi.

Adsız dedi ki...

peki Sezer Öztürk olabilir mi?

Adsız dedi ki...

ve Sinan Engin açıkladı egemen gelecek yıl bizde oynicak bence stoperde bir gladiyator olması iyi hem hızlı hemde position iyi alıyor . isabetli bir transfer siz ne diyorsunuz arkadaslar.

enorton dedi ki...

Ben Egemen'i beğenmiyorum ancak yerli oyuncu takviyesi her zaman iyidir. Stopere Egemen'i almaları acaba Ersan'ı alamamaları anlamına mı geliyor onu da düşünüyorum açıkçası... İnşallah Ersan'ı da alırlar tabi uçuk bir rakam olmadıkça...

BJK4EVER dedi ki...

Egemen fena stoper degil, solbek de oynar, sol ayaklidir, savascidir, cizgisini bozmaz, Trabzon'da kendini gelistirdi de, ustelik bonservissiz. Bence iyi bir transfer. Ersan'in yerine alindi diye dusunmemek lazim, sonucta Adana'ya karsi elimizi de guclendirir bu transfer. Unutmayalim ki, Ersan uzun bir sure oynamadi ve Adana ciddi bir para da isteyebilir, Egemen Ersan'dan daha mantikli bir transfer bile olabilir.

ttarlabasi dedi ki...

Egemen'i hiç istemem. Fulbolculuğu da karakteri de hoşuma gitmiyor. Beşiktaş'a yakışacak bir adam değil.

Bu arada Nuri Şahin'in R.Madrid'e, İlkay'ın da B.Dortmund'a transferine kesin gözüyle bakılıyor. İlkay zaten milli takım olarak da Almanya'yı düşünüyor, bu yüzden Türkiye'ye gelmesi imkansız bence. Ama gerçekten kaliteli bir futbolcu.

İlla da o mevkiye yerli transferi şart değil tabi. Aslında Man Utd'ın eski Porto'lu Brezilyalısı ANDERSON da tam bize göre bir ortasaha oyuncusu, keşke en azından kiralanabilse. Ama çok zor tabi her ne kadar ManU'da banko olmasa da..

Anderson, Deco ayrıldıktan sonra onun yerine Porto'ya gitmişti yanılmıyorsam. Ne kadar uzun zaman geçmiş gibi ama o hala 23 yaşında.. Ve de 4 senedir Ferguson'un tornasında. Eskiden baya hücumcu bir ortasahaydı ama artık çift yönlü modern bir ortasaha oyuncusu oldu. İngilizlerin tabiriyle "box-to-box midfielder."

borasahin dedi ki...

Enerton'un dedigi gibi her yerde Egemen'le anlasildigi yaziyor. Detaylari bilemiyorum ama benim pek icim sinmedi acikcasi. Cok kotu olmusta demiyorum, iyi olmusta diyemem, sadece olmamasi daha iyi olurdu yani agir basiyor. Biraz da detaylara bagli. Ersan icin cok bonservis istemislerse hafifletici bir sebep olabilir.

Ilk asamada herkesin onunde degerlendirmen gereken 3 (2 asil, 1 yedek) stoperin olmasi ve bunlardan da 2 tanesinin sag ayagini kullanmasi prensibimi tercihen asil ikilinin kulliyen yabanci olmasi ile birlestirince Egemen'i aliyorsan Ersan'i almamam lazim diyorum. Hadi 1 Turk, 1 yabanci olsun. Egemen sol ayak, Ersan sol ayak, obur sag ayakli stoper sakatlanirsa yerine kim girecek? Sag bolge sol ayakli stopere ters gelir. Tarihte pek ornegi gorulmemis birsey :) Stoper icin herkesten once 3 kisi gelmeli prensibimi bozuyor. Ayrica yedek kulubundeki cozum kumeni daraltiyor. Bir de ustune Sezer ve Atinc da sol ayakli, iyi mi!

Egemen alindiysa bence artik Ersan tarih olmali. Simdi asil hedef Serdar Kesimal olmali. Serdar'i alabilirse Egemen - Ersan tercihi unutulabilir.

Adsız dedi ki...

bence ersan abartılıyor yarım sezon oynadı sakatlığa girdi istenmedik paralar istencek Adana'dan. malum borçlar büyük UEFA kuraları girecek onun için bonservisis egemen gatuso gibi savaşan biri superlige lazımdır. paulao ismi geçiyor oda egemen gibi bonservisis yilik 1.5 den çok istemez bir stoper. İbrahim toraman schusterin gidisiyle iyi toparladı. eti 3 stoper iki sag ayak bir sol ayak. belki Türkiye'nin en yetenekli stoper ler bizim altyapıda onun için 19 yasına gelecek 1.90 boyuyla ve fizik olarak rahat oyniyabilicek durumda olan Sezer'i 4 stoper olarak kadroya alırım. eti 2 sag ayaklı stoper 2 sol ayaklı stoper ve hiç para harcanmadı. 5 stoper olarakda atinci geliştirim.

BJK4EVER dedi ki...

2 sag ayakli stoper oluyorsa 2 sol ayakli neden olmasin?

borasahin dedi ki...

@BJKEVER

Bence o sorunun cevabi surada gizli: Sol ayakli sag bek gordun mu? ;)

enorton dedi ki...

http://videonuz.ensonhaber.com/izle/guti-gazeteci-yumrukladi

Futbolcularda bir sorun var... Guti gidiyor anladık da habere göre Fernandes ve Hilbert kavga etmişler... toraman -
Üzülmez, Nihat - Q7, Şimdi de Fernandes -Hilbert... Gerçekten anlamıyorum noluyor :(

BJK4EVER dedi ki...

@bora

Ibrahim Uzulmez.:)
Bence 2 sol ayakli stoperin, veya sol ayakli sagbekin fazla olmamasinin nedeni sol ayakli oyuncunun fazla olmamasi. Yoksa teknik bakimdan sag ve sol arasinda hicbir farklilik olmamali. Hatta sol daha iyidir bile, cunku sag ayakli (cogunlukla) rakibi daha kolay savunursun.

borasahin dedi ki...

@BJKEVER

:)

Ibrahim Uzulmez tekil bir ornek, bir macin belli bir kisminda zorunluluktan oynamis bir oyuncu :) Genele yaydigimizda boyle bir ornek yok. Dedigin gibi sol ayakli oyuncu sayisi sag ayaklilar kadar yok, dogru, ama 2 tane sol ayakli stopere sahip olupta oynatan da yok. Sag ayakli oyuncular sol ayakli oyuncu arzinin yetersizliginden dolayi ister istemez kucuklukten itibaren pozisyonel olarak sahanin her bolgesinde oynamaya zorlaniyor, genel anlamda konusuyorum, dolayisiyla beyindeki uzamsal (spatial) altyapi da ona gore olusuyor, bu oyuncularin hafizalarinda boyle bir suru setler var. Dolayisiyla sol ayakli bir oyuncunun sag stoper pozisyonunda basarili olmasi cok zor. Bir kere birak pozisyon almayi, pres karsisinda zayif halka olma ihtimalleri yuksek.

Aslinda bu konu bilimsel olarak cok daha derin bir konu. Bildigim kadariyla sag, sol el insanin beyninin farkli kisimlarini kullanmasi ile alakali. Uzamsal anlamda sol ayakli veya sag ayakli oyuncunun nasil bir farklilik icinde oldugu konusunda benim bildigim kadariyla yapilmis bir calisma yok. Belki ilerleyen yillarda yapilir, BJKEVER bu konuda done saglayabilir :)