Alamanya! Ortasaha Günder…

Maçtan sonra pek takip etmedim basını, ama “şu kadro ilk maçta çıksa elerdik” diyenler çoğunluktadır muhtemelen. Bu biraz ütopya, sonuçta yine adamların ceza sahasına giremedik. Ama şurası kesin; bu mücadele, bu ciddiyet ilk maçta olsaydı, Hırvatlar bu kadar rahat geçemezdi… Çünkü aslında onların da gol bulma konusunda sıkıntıları var, o nedenle bu eleme öncesindeki görüşüm “turu geçeni, kelebek etkilerinin belirleyeceği” şeklindeydi… İkinci maç da, bu savımı kanıtladı aslında.Hırvatlar, İstanbul’da attıkları ilk gol kadar rahat edemedi mesela bugün hücum ederken. Ciddiyetleri, aynı ciddiyetti hâlbuki… Yine herkes hırs küpüydü gayet, Srna yine kendine sensör takmış, yanında insan hissettiği an yere doğru 3’lü salto atıyordu vesaire… Dün akşam duran toplardaki alan savunmasıyla olsun, kademelerdeki pür dikkat kesilmeleriyle olsun; savunma anlamında başarılı bir maç oynanmıştır.

Ömer – Egemen tandemi, gelecek için ideal. Şu savunmaya, gurbetçi takviyesi alamıyorduk hiç. Ömer Toprak ilaç oldu. Adamın topa yatışı bile "ben stoperim!" diye bağırıyor. Egemen zaten, Mandzukic’in gırtlağına dayadığı dirsekle bile “ulan ne oynuyor adam!” izlemini veren bir insandır… Ama iyi oynuyor gerçekten, Gattuso vari hareketleri de ekstrası. Hakan Balta aslında çok beğendiğim bir oyuncudur ama 2008 itibariyle futbolu bırakmaya başladı nedense. Savunmacı kimliğiyle forma bulmasına rağmen, geçen maçtaki ilk golde uyudu kademe yapması gereken yerde. İsmail ise her kademede vardı. Sorsan, savunmada sıfır bir bek… Kendimi zorluyorum acaba ben mi görmüyorum hatalarını diye ama çocuk hep orda yani. Olması gereken yerde… Bunun yanında hücuma katkıları da ekstrası. En kötü biten bindirmesi bile, yine de hiç bindirme yapamamaktan iyidir. Son zamanlarda şöyle bir şey de yapıyor İsmail; içerideki oyuncuyu boşta görmüyorsa, gelişi güzel orta yapmaktansa merkeze yöneliyor. Dün bulunan en net pozisyon da öyle geldi nitekim… Beşiktaş bir maç kaybediyor; taraftarın da, yazarının da ağzında hemen bir İsmail… Zaten Beşiktaşlı kendi oyuncusuna bu değeri vermiyor ki, adamlar kalkıp milli takımda oynatsın. Herhalde bundan sonra pek forma vermez. Beşiktaşlı oyuncunun genelde milli takım kaderi böyledir, alakasız bir maçla fırsat alır ve "neden oynamaz ki?" diye ancak o zaman sordurttur insana... Yanlış hatırlamıyorsam, İlhan Mansız kral olduğu sezonda ancak bir iddia bulunmayan son Moldova maçıyla milli olmuştu. O dönem yardır yardır akan Tümer'e hiç sıra gelmemişti vesaire... Burada Serkan'a geleyim, en formda olduğu dönemde hiç çağırılmadı. Ama bu durum, İsmail'e göre daha normal. Gökhan vardı önünde çünkü en azından. Zaten Gökhan, bir maçlık afyon yutma meselesini atlattıktan sonra yine oynayacaktır.Selçuk Şahin de, kadroda görüldüğünde boşuna hırlanan bir adam. “Top hırsızlığı” konusunda, ülkenin en iyi savunma önü oyuncularından biridir. Diğerleri Aurelio, Topal… İlk maçtaki Hiddink hataları, bu oyunculardan hiç birinin sahada olmamasıyla başladı. Selçuk İnan bu rol için fizik olarak uygun değil. Trabzonspor’dayken bile, bu işleri hücumdan devşirme olmasına rağmen Colman yapıyordu. Yine çok ideal olmamasına rağmen, 4-3-3’de oynayacağı en uygun bölde sol veya sağiç… Hatta size bir fıkra anlatayım mı? Hamit de çok ideal bir ortasaha oyuncusu değil bence. Milli takımdaki başarılı maçlarında, genellikle 4-4-2’nin sağında oynuyordu, hatta bekinde… Bu bir tesadüf değil.

Zaten başarısız maçların asıl kritik noktası ortasaha. Oyunu her anlamda domine edecek ortasaha yapısına sahip değiliz. Topu geri kazanmada, pres yapmada da başarı yok; arada bir uzaydan atılan şutlar haricinde, skoru değiştirme adına gelecek hamlelerde de başarı yok… Nuri, yavaştan soliç bölgesinin değişmez ismi olur. Ama sağa da birisi lazım. Yurtiçinden o bölge için en idealleri Necip ve Alper. Almanya’dan ise Emre Can… Mario Gomez’in yeni yeni oynamaya başladığı bir Almanya için, Cenk Tosun’a “onları değil, Türkiye’yi tercih ettim” dedirtmek marifet değil. Mesele Emre Can gibi adamları Türkiye için oynamaya ikna etmek…

Velhasıl, ortasaha meselesini hallettikten sonra; hücumda fazla problem yaşanmaz. Gelecek teknik direktör, santraforun yanına bir de hücum koşusu yapacak bir kanat eklediği zaman işler rayına oturur yavaştan. Ki o teknik direktör de Abdullah Avcı olacak gibi. Holosko'ya da bu nedenle sahip çıkan, oynattığı 4-3-3'de mutlaka en az iki forvet aksanlı adam oynatan bir hocadır kendisi. Gerçi Şifo Hoca da öyledir... Hatta hem Şifo Hoca hem de Abdullah Avcı, Hiddink'ten daha ideal 4-3-3 hocasıdır bence. Bu bir gerçek, ilginç ama öyle... Yine "ilginç ama öyle" meselesi daha söyleyelim; son dakikadaki Hırvat meşalesi, kazara bizimkilerden birine gelse hükmen geçiyorduk turu. Semih'in golünden daha fena yıkım. Direk ülkeyi kapatıp gitme sebebi olurdu herhalde...

10 yorum:

Zekai Altun dedi ki...

bir bir değerlendirmeleriniz çok güzel ve bence de çok doğru. Kaleci konuusna değinmemişsiniz. Bence kaleci olarak Sinan Volkan'a göre çok daha başarılı topu oyuna sokuyor ve oyunu daha iyi okuyor. Bu arada bizim milli oyuncular bir kaç sene sonra ağırlıklı Avrupa alt yapılı olcak sanırım.Bu da tabi ayrı bir ilginçlik.. tebrikler.

Cartalete dedi ki...

Haklısınız, onu unutmuşum. Oysa Sinan da ayrı bir parantezi hakediyor. Çok çevik bir kaleci ve dediğiniz gibi topu oyuna sokma konusunda da başarılı. Bir diğer artısı da, ön sezileri. Kalesini ne zaman terk edeceğini biliyor.

Teşekkürler.

Adsız dedi ki...

Her zamanki gibi altına imza atılacak bir yazı yazmışsın, klavyene sağlık.

Bu arada Hiddink konusunda resmi açıklama geldi diye duydum. İçimde badem gözlüler kervanına katılacak körlerden olacak gibi bir his var ama hayırlısı.

Milli takım hocası yerli olmalı geyiğine hiç katılmıyorum. Pekala yabancı da olabilir. Jupp Derwall ve Sepp Piontek gelmeseydi 2002'de ve 2008'de 3. lük, GS'nin UEFA ve süper kupası gelir miydi? Bence gelmezdi. Belki de Hiddink' in problemi yardımcılarının Fatih Terim veya Mustafa Denizli gibi kendini geliştirme gayretinde kişiler olmayışıydı. O yıllarda yakalanan jenerasyon tarihi başarılar yaşadı. İlla Hiddink tartışılacaksa kadro seçimi ve taktik dizilişinden ziyade altyapı planlaması yapacak biri olup olmadığı tartışılmalıdır.

Unutmayalım ki San Marino ilk kornerini, golünü ve puanlarını Piontekli Türkiye'den aldı. Ama o takımın iskeleti dünya 3. sü oldu.

aquila dedi ki...

fm 2012, emre can'ı türk milli takımında oynaması için ikna etmiş, gerçekte de olmasını temenni edelim:) almanlar orta sahanın yanı sıra uzak forvet oynayacak birilerini de yetiştirse iyi olur bizim için. mevcut kadroda gökhan töre'nin boş koşu yapmak, ceza sahasına girmek gibi özelliklerinin olmadığını görüyoruz, gerçi gelişimini nasıl sürdürür bilemiyorum. keza kazım'ın da gol vuruşu eksikliği söz konusu. belki burak yılmaz geçen sezon başında şenol güneş'in oynattığı mevkide denenebilir. gerçi oralara gelene kadar dediğin gibi öncelik orta sahada yatıyor.

ismail içinse bende bir kulp bulayım diye izler oldum. gözüme çarpan rakibe dengesiz girip kolay çalım yemesi. ama geçenlerde biyerde okumuştum, bjk'nin en çok top çalan isimlerinin başındaymış. dün o gözle izledim ve gene takımın en çok top çalan ismi olmuş. yani çocuk iyi işler yapsa bile işler kötü gidince fatura+irsaliye onun adına kesiliyor. çoğu zamanki gibi kazanmak yerine kaybetmeyi seçiyoruz; ayıp, yazık ediyoruz isoya.

Lev Kom dedi ki...

En sonunda beni de kendine %90 dahil ettin. Milli maçlarda arka arkaya Balta ve İsmail karşılaştırması yapınca İsmail şu an yerli beklerin en tepesinde yer alıyor.
4'lü orta sahanın solunda yer alsa ve arkasındaki bekin ona vereceği rahatlıkla nasıl oynar merak ediyorum. Bunu görebilsem ve İsmail başarısız olursa zaten o %10 da kapanır.

Lev Kom dedi ki...

Tabi bu düşüncelerimde İsmail'in Srna'ya karşı dik durması da etkili oldu.

Cartalete dedi ki...

Adsız,

Teşekkürler. Katılıyorum, bence de milli takım için Türk hoca fetişizmine gerek yok. Hiddink'in gitmesine karşı gelemem, bence başarısızdı. Ama benim getireceğim eleştri noktası, taktiksel ve oyuncu seçimleri konusundaki başarısızlıktır. Oynattığı şablon, takımı pasifize ediyordu. "Gaz verememe" diye bir eleştri olmamalı. Milli forma giyiyorum! diyerek, ıslıklandığı zaman mangalda kül bırakmayan adamlar için; "milli takıma seçilmek" yeterince gaz verici etken olmuyor mu? İlle yürü koçum mu bekliyorlar kenardan.
Kaldı ki, mesele gazsa; her yabancı da Hiddink değil. Gerets mesela, bildiğiniz 5 forvet oynatıyordu Galatasaray'da. Nasıl gaz veriyorsa; hepsi topsuz oyunda koşuyordu. Keza Del Bosque de, bu anlamda sevilen hocaydı. Gittikten sonra neredeyse her Beşiktaşlı oyuncu ağlamış söylenene göre.

aquila,
Evet, Gökhan Töre'de müthiş bir dripling yeteneği var ama bunun anlamı olabilirmesi için, yanına bir artı daha koyması gerekiyor. Ya gol bölgesine koşu, ya iyi şutörlük ya da çok iyi pasörlük... Aslında forvet de lazım evet ama fazla yüzsüzlük olmasın diye Samed Yeşil'e sulanmadım :) Golcü geliyor alttan; Pektemek ve Muhammed Demir fizik olarak geliştiği vakit değişilmez isimler olabilirler. Burak da, pekala kenar forvet görevini görebilir. Bir de Ümit milli'de Kayserili Sefa var. O da ileride ideal oyuncu olabilir. Kısaca, "bir Hakan Şükür daha gelmedi..." muhabbeti; Tuncay için de geçerli olabilir bu kenar forvet konusunda :)

Levent Kömürkaya,
Hoş geldin o halde :) Seni saflarımızda görmek isterdim İsmail konusunda. Kalan %10'luk kısım için de aslında yeterli veriler vardı geçmişten. Mesela geçen sene İnönü'deki Bursa maçında... Sonradan Ali Kuçik'in yerine girdi oyuna İso, Bursa 10 kişi ve kayışı koparmış geliyordu; sık sık boş alan bırakıyorlardı. Ama İsmail o boşlukları topla geçemedi hiç. Mental olarak, geriden destek vermeyi daha çok seviyor hücumlarda. Böyle oyuncuların sayısı fazladır ve hepsi bek oynar :)
Srna'ya yaptığı giderimsi hareketler muhteşemdi gerçekten. "Kalk adam gibi oyna leyn!"

Adsız dedi ki...

Sifo süper bir hoca, ama birazda sansiz, bir cok iyi oynadigi maci ya kaybediyor yada berabere kaliyor. Ileride onu hep Besiktas´in basinda hayal ediyorum.

Milli takimda en büyük sorun zaten oyuncu tercihleri idi, bir cok yerde yazdigi gibi gaz veremiyor gitsin demek cok sacma. Ama onun gibi iyi bir hoca nasil olurda böyle rezil kadro secimleri yapar anlam veremiyorum. Ömer toprak 3 mactir yedek, sirayla Servet,Zan ve en son Giray´in arkasinda bekledi ve dünde mecburiyetten oynadi hemde ne oynadi. Bu adam 3mactir bekliyor. Sen uluslararasi oyuncu yok de ama uluslarasi oynayan oyunculari yedek beklet. Milli takimda ne gibi bir cikar iliskileri var ki devamli ayni oyuncular cagriliyor, derin devlet gibi bir sey mi acaba?

Celal Abbas dedi ki...

evet ya srnaya oscar törenlerinde özel bir ödül verilmeli. iki maçtada adamın işi gücü oydu. Haydi ilk maçı anlarım kart sınırında çok oyuncu var bir iki tanesine kart aldırmak için uğraşırsında artık rovanş be birader çık güzel güzel topunu oyna. FM de böyle bir özellik olsa herhalde srna nınki 20 olurdu.

Cartalete dedi ki...

Adsız,

Aslında ben Carvalhal yerine hatta Tayfur Hoca yerine Şifo'yu isterdim. Ama öncelikle bu Mendez bağlantılı hegemonyanın kalkması gerekiyor. Yoksa adamı yem ederiz.
Yetenek olarak kaliteli ama isim olarak düşük profilli bir kadro oluşturup, başına Şifo Mehmet konabilir bence de.

Celal Abbas,

Maçı, benim gibi FM bilen bir arkadaşla izliyordum. Srna'ya yorumum şöyle olmuştu zaten: şerefsizing 20 :)