Conte Direnişi

Şampiyonlar Ligi maçı olmayan bir Salı akşamı izlenebilecek en ideal şey; daha dün Ali Kaptan’ın materazziliklerine maruz kalan Cemile’nin; önce holding başkanı, sonrasında en dış kulvardan reis-i cumhurluğa yürüyüşünü takip etmektir. O derece vahimdir durum… Neyse ki Napoli – Juventus maçı olabilecek en güzel tarihteydi ve yine neyse ki Ictimai TV canlı yayınlıyordu… Gerçi Chelsea - Liverpool seçeneği de vardı ama; Almeida'lı düzeni mecburen seyretmekten bıkmışken bir de Andy Carroll'u sahada görmem, beni zaten meyilli olduğum bu maça iten bir diğer etken oldu.Cavani ve Marchisio yoktu maçta. Tabi ilk akla gelen şey, Cavani’siz Napoli’nin çekeceği zorluklardır. Lakin bu durum sadece çok iyi bir forvetin, iyi bir forvetle (Pandev) değişmesi anlamını yaşıyordu Napoli için. Ancak Marchisio’nun yokluğu, Juventus adına sistem kaosu sebebiydi… Onun varlığıyla Juventus hem üçlü ortasaha gibi, hem de 3’lü forvet gibi gözükebiliyordu. 4-4-2’nin solunda oynadığı zaman, Marchisio’nun aldığı rol böyle bir şeydi… Onun yokluğunda 11 başlayan Estigarribia ise daha düz bir kanat oyuncusu. O nedenle Juventus, tamamen 4-4-2’ye bağımlı kaldı ilk yarıda… Bu da, Gargano – Gökhan Inler – Hamsik baskısı altında kalan Juventus ortasahasının, ciddi anlamda sallanacağına işaretti.

Öyle de oldu, Pirlo ve Vidal pek tutunamayınca; Napoli daha ilk yarıda skoru 2-0 yaptı, üstelik bir penaltı da kaçmıştı… O penaltı anında da bol bol enteresanlık yaşandı. Hamsik, önce penaltıyı gol yapmıştı; üzerine 'televolelik bir sevinç örneği sunayım' diyip, direk kale arkasındaki soyunma odası merdivenlerinden aşağıya koştu… Sonra, “gel bilader, atış tekrar” dediler; bu kez direk Curva’ya nişanladı, fena madara oldu… Neyse ki sonra karambol yüzüne güldü, uçarak bir kafa atmış ve bu kez golü resmi kayıtlara geçmişti. Ardından Napoli yine klasik ortasaha baskısını uygulayarak, Pandev’in kaleciyle birebir kalmasını sağladı; 2-0 oldu.

Yine San Paolo’nun çıkış yolları kapalı gibiydi Juventus için… Yenilmezlik, büyük ihtimalle son bulacaktı; ama Conte bu durumu pek kabul etmişe benzemiyordu. İkinci yarıya aynı 11’le çıkılsa da, çok farklı bir diziliş vardı sahada. Pepe, inceden Marchisio rolünü alarak soliç oynayacaktı. Estigarribia da sol forvet… Vucinic’e ise, belli ki “daha fazla geriden top al” talimatı verilmişti, geriye çıkarak atakları organize ediyordu sık sık. Lichtsteiner’e ise “öl!” emri almıştı resmen… Çünkü artık hem sağ bek, hem de sağ açık oynayacaktı.Hemen ikinci yarının başında Matri’nin golü geldi. Kale alanı önüne yaptığı koşudan, bir tek Vidal farkındaydı; inanılmaz bir ara pası attı… Bu konuda ilk 5’ime girebilir. Sonrasında Pandev, yine ekmeğini taştan çıkararak 3-1’e getirdi skoru. Daha anonsçu tribünlere “Pandev!” diye çığırtmayı yeni bırakmışken, Estigarribia klas bir golle karşılık verdi… Ancak asıl güzellik, Vucinic’in yönettiği atak ve arka direğe kestiği toptu. Ama ufaktan kafa dokunuşuyla, asist Matri’ye yazıldı… Esti’nin golü kolay gözüken, ama atılışı çok zor olan gollerdendi…

Son gol, buram buram Pancu koktu… Pepe, Ortasahadan aldığı topla yürüdü; pas vermek isterken Napoli savunmasıyla ver-kaç yaptı, daha net pozisyon yakalayarak plasesini yapıştırdı. Her ne kadar Lichtsteiner “beni değiştirin” harekini yapmakta bile zorlanacak hale gelse de, Conte forvet değiştirmeye devam etti bir ekmek daha çıkar mı diye, ama olmadı… O forvetlerden biri de il Reyissini Del Piero'ydu. 90+1’de oyuna girdi adam, resmen Mehmet Çakır muamelesi gördü, ama gık demedi... 20 yıllık Juventus’lu efsane, 90+1’de oyuna giriyor ses etmiyor; bizim şıh hazretleri 90+1’de alınınca taklalar atıyor. Neyse... Çok güzel bir maç oldu, zaten Napoli’nin evinde oynadığı her büyük maçın tadı ayrı oluyor. Sözle anlatmaya çalışsak da, görüntü de lazım. Yazının üzerine şuradan özetleri izleyin, cümleler daha bir anlam taşıyacaktır…

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Del Piero-Q7 karşılaştırması isabet olmuş.

Yönetim bu sene kesin yollayacak Alex'i, öyle gözüküyor. Ama kendisi hâlâ oynamak istiyor. İnanılmaz saygı uyandıran bu isim 1 yıl bu ülkede takılsa diye dua ediyorum. Del Piero farklıdır, R. Carlos/Guti tayfasından değildir.

bianconera dedi ki...

Bu sezon ki juve'ye Conte bi ruh kazandırmış geçmiş yıllarda olan kaybetmeme ruhu bu.En azından pes etmiyorlar.
Del piero usta da girince keşke ceza yayı çevresinde bi frikik olsun diye dua ettim ama olmadı.Alex candır,herşeydir.Benim içinde bambaşkadır.