Maç Öncesi: Beşiktaş – İBB

Gece, son dönemin en bilinmezli ve her yönüyle şahane geçmesi muhtemel bir El Clasico var. O yüzden maç öncesini şimdiden aradan çıkaralım, fırsat olmayabilir. Aslında Beşiktaş da tarihi bir maça çıkacak yarın. Şöyle ki; ilk kez bir İBB maçı öncesinde Beşiktaş ortasahasının dirençli olacağını biliyoruz… Daha önceleri İBB’nin ters gelmesinden çok, Beşiktaş’ın çıkardığı kadrolarla “buyur ters gel” deme durumu vardı sanki…

Rüştü, Tandoğan , Gökhan Zan, Gordon, Üzülmez, Holosko, Serdar Özkan, Delgado, Tello, Bobo, Nobre… Saçmalıkta, ortasaha tahliyesine zirve yaptığımız maç budur mesela; Ertuğrul Sağlam’la az biraz şampiyonluğa oynanan dönem. Ama bu maçla bitmişti bazı umutlar alınan sonuçla, aslında benim umudum çıkan 11’le evvelden bitmişti zaten… Serdar Özkan bildiğiniz önlibero oynuyor, geriye kalanlar spontane şekilde takılıyordu o maçta. Bu ortasaha boşluğu, Gordon’u da peşinen yalan etmiştir zaten… Nitekim İbrahim Akın daha 6. dakikada golü atmış, sonrasında skor 1-1’e gelse de; üzerine Bobo atılmış ve maç kaybedilmişti. Bobocan sadece itmişti Ekrem'i halbuki... Kırmızının üstüne bir de maç cezası yağmıştı (3 veya 4). O zamandan başladı Bobo miladını doldurdu kampanyası, 2011'de nihayete erdi aslında. Bu sıralar İstanbul'da. Tekrar alınsa bünyeye alternatif olarak fena olmaz (Cruzeiro, kalkıp da oynatmadığı adama bonservis istemezse tabi), menajerinin de eli zayıfladı artık...

Neyse, geçmişten bugüne İBB maçları hep böyle benzerdir, çok gitmeden geçen seneye bakarsak da aynı tabloyu görürüz… Bana kalsa, halen Quaresma yokluğunda “hücum bölgesinde oynatıldığı takdirde” ciddi fark yaratacak bir adamdı Delgado. Kendisi yine bir İBB maçı ve yine bir ortasaha tahliyesi sonucunda sokağa atıldı… Keza, rövanşında da Aurelio – Guti, Aurelio kırmızısından sonra bir tek Guti’nin ortasahada olduğu maç var ki; o andan itibaren hem takım hem de Guti fişi çekmişti.Aslında Fernandes’in “ofansif” iyi oyununa rağmen, kupa finalinde de ideal dinamizmde bir ortasaha yoktu. Ancak bu kez durumlar farklı… Hem üç klasik ortasahayla oynuyor Beşiktaş, hem de üzerine Veli ekleniyor son maçlarda; yarın yine öyle olacak… Ancak Quaresma’nın yokluğunda “top taşıma” işi zorlaşabilir. O yüzden, bu kez Manisa maçında olduğu kadar geride düzen almak yerine; ara-ara ön baskılar gerçekleşmesi gerekiyor. Kaldı ki Belediye savunması oldukça ağır ve sakar oyunculardan kurulu aslında. Rakip daha kendi ceza sahası yakınlarındayken baskı görüp, topu kaptırdığı vakit; Beşiktaş zaten kaleye yakın olacak ve Quaresma’nın dripling özelliğini daha az arar hale gelebilecektir…

Bana kalsa Burak 11 de oynar ama gerçekçi olursak, Holosko ile başlanacağını tahmin edebiliriz. Holosko’nun da İBB maçlarındaki gol istatistiği iyidir. Bunun nedeni, İBB’nin genellikle çizgi savunma oynaması olarak gösterilebilir… Beşiktaş her ne kadar 3 gün sonra tekrar maç oynayacak olsa da, “az yetenek, çok mücadele” prensibiyle bu maçı da alacaktır. Skor elde edildikten sonra takım kendini geriye atarsa, Burak hamlesi elzem olur…

Savunma 4’sü savaşta ve barışta bozulmayacak gibi artık. Dinlendirilsin diyeceğim de, hiç alternatif yok maalesef… Zaten maç oynayarak daha iyi kıvama geliyorlar. Klasik Toraman – Ernst değişikliği olacaktır yine maçın devamında. Manisa’da 4. gol öncesi, ‘golün kokusunu alıp’ 100 metreyi 10 saniyenin altında koşan Almeida da; yine sonradan girse iyi olur. Ama Holosko’nun yerine maça 11’de de başlaması muhtemeldir, her ne kadar arzu etmesem de…

Bir de Edu var aslında. Takımla çalışmaya başladığı şeklinde haber düştü. Ne ara sakatlandı onu da anlamadım. Kadroya giremeye, giremeye, Rio Ferdinand gibi televizyon izlerken adaleyi mi gerdi nedir? Neyse, aslında o topsuz oyunu sebebiyle; sonradan hamlelerde daha ideal isim. Cami avlusuna konacak bir adam değil asla… Velhasıl, bu kez Beşiktaş İBB’ye ters gelecek nitelikte bir takımdır, Manisa maçında olduğu gibi yine ‘kazanamama lüksü’ vardır ama kazanacaktır. İyi maçlar…

Beşiktaş - İstanbul Büyükşehir BLD.
Pazar 16:00 - Şeref Bey

11 yorum:

alper dedi ki...

Nedense Ernst yerine Toraman ile başlayacağını ve ileride Pektemek-Almeida ikilisinin olcağını düşünüyorum bu maç önü.Q7 nin yaptığı top taşıma işinin Bu maçlık Pektemek'e verileceğini sanıyorum.Carvalhal maç içerisinde Necip-ernst ve Almeida-Holosko değişkliği yapar dakikalr 60 ı gösterdiğinde.Önemli olan o dakikaya önde girebilmek.yetenek eksikliğindne dolayı bu maç için fernandesin duran toplarına çok ihtiyacımız var.puan kaybedilecek hafta değil vesselam.Umaruım yine kazanırız.

Celal Abbas dedi ki...

Hep şeyi merak etmişimdir. Mesela holosko geçen yıl İBB de oynadı ve aslında İBB nin esprisine azçok hakimdir. Bu bilgi ne kadar etkili oluyordur takımların rakiplerine hazırlanmasında. mesela bazı teknik direktörler kendisini tanıyan eski takımlarına çok başarılı olamazlar.

Bu maçta beşiktaş yorgunluk ve oyun disiplininden kopmazsa İBBye hemde çok ters gelecek bir takım aslında. beşiktaşın bir şekilde galibiyetini beklesemde ,sonucu merakla bekliyorum.

Celal Abbas dedi ki...

pektemeğin son maçtaki performansı dolayısıyla 11 de olacağını düşünüyorum. uzun süredir 3günde bir 11 oynayan Ernst yedek kalacak gibi geliyor bana. Tek çekincem çok fazla göze giren fernandesin performansı. Biraz akasayacak gibime geliyor defansda ancak hucumda gene kazandığı ritmini devam ettirecek gibi. tek sorun sertlik gördüğünde nasıl tepki göstereceği.necip ve velinin olacağı ortasaha dinamizmi ve savunma anlayışıyla bir şekilde alacaktır bu maçı.

Fly like an eagle dedi ki...

Ben Toraman'ın orta sahada kullanılmasına şiddetle karşıyım. Zira orta saha oyuncuları artık "kazma" olmamalı. Toraman'ım çok savaşçı bir stoper ama orta sahada hele de o bölgede bence sırıtıyor. Topu kontrol edememesiyle! bile her an hata yapabilecek potansiyelde. O bir Mehmet Topal değil! Onu oynatacağıma Alves'i oynatırım ve hemen formayı kapacaktır. Artı Fernandes'e, oyununu farklı algılayıp uygulama opsiyonu verecektir. Yaşarız, görürüz. Öte yandan ben bu maçta Almeida'nın ilk 11 çıkması gerektiğini düşünüyorum. İ.B.B eski maçlarında beklerimiz kötüydü, orta saha kırılgandı ama bu kez öyle değil. Almeida'ya önlem alamayacaklardır. Pektemek zaten kesin gol atar bir şekilde. ( Bir golcü eğer bunu düşündürtüyorsa, o golcü tamamdır, her anlamda gönüllerdeki yerini almıştır :) ) Ayrıca Allah ismail ve Hilbert'e azıcık daha dayanma gücü versin, 2 maçı da alalım sonra çocuklar dinlensin hakkaten. Hadi Hilbert, Sivok ve Ernst'i geçtim adamlar Avrupalı ama İsmail ve Egemen'e bakınca bizim tembel futbolumuza göre inanılmaz bir performans.. Aslında olması gereken ama dedim ya bizim futbolcular alışık değillerdir. Unutmadan, Trabzonspor'un lig maçı( Gençlerbirliği) Lille maçına dinlenmiş çıksınlar diye ertelenmiş. Bizim de hakkımız değil miydi sevgili Mustafa??

Cartalete dedi ki...

Lille maçında dinlensinler diye değil de, Lille maçını oynasınlar diye ertelendi aslında :) Fantastik bir fikstürümüz olduğu için, onların ŞL maçı olduğu sıra lig oynandı.
Asıl komedi Şubat'tan sonra başlayacak zaten. Hele de kazara Çeyrek Final falan yaparsak, play-off oynamaya vakit olmayacak.

Ben Toraman'ın ortasaha oyunu konusunda çok karamsar değilim. Sonuçta oyunu kurma odaklı oynamıyor. Önde pres yapıldığı vakit, rakipten gelen serseri topları almasıyla bile ciddi katkı sağlıyor. Tabi ki Ernst sağlamken o oynar, ama dinlendirilmesi nedeniyle bu maça Toraman'la başlamasına birşey diyemem. Hatta doğrusu o.

Almeida'ya nedense benim de bu maçın özelinde itiraz edesim yok. (Sadece hissi olarak, mantıken değil). Son maçta biraz arzulu göründü. Ama İBB savunmasına baktığım zaman, Veli Pektemek Holosko üçlüsünü daha ters gelir nitelikte görüyorum. O yüzden Holosko tercihi öncelikli olmalı.

ozan dedi ki...

ben stoke city maçını kaybedersek eleneceğimizi düşündüğüm için bu maçtan tek beklentim bir sakatlık daha yaşanmaması. teknik ekip de benim gibi düşünüyorsa tipik bir beraberlik maçı olur gibi. tabi tipik beraberlik maçlarını lehimize çevirecek bir duran top becerimiz var.

bunun yanında şimdiye kadar oynadığımız ve kazanamadığımız resmi maçlarda 6 mağlubiyet 3 beraberlik gibi saçma bir istatistiğimiz var. avrupa maçlarında hiç beraberliğimiz yok diyerek tekrar stoke city maçına dönüyorum:)

stoke city maçında duran top silahımız da olmayacak, ilk maçta gelen ortaları zayıf da olsa kafamıza değdirmedi adamlar. uzaktan şut ya da mustafa pektemek'in bireysel becerisiyle gol buluruz umarım.

The Eagle Abroad dedi ki...

Manisa maçı öncesi çekincelerimizi aynen bu maça da tasıyoruz ama o ma ç öncesi yazısında Mustafa "bu maçı kazanacagız" diyerek, Denizli hoca gibi yüreklere su serptiginde anlamalıydık zaten sonucu...

Yine aynı sekilde bir güven hissi vermis bu yazıda da demkki takımda ona güven veriyor artık.

Su almeida'nın 90 metrelik deparına lütfen yeni birseymis gibi bakmayalım. Geçen sene inönü'de Pektemek'ten golü yedigimiz maçı hatırlarsanız, Almeida'nın yine buna benzer bir depar attıgını ama bu sefer golü önlemek için defansif bir depar attıgını görürsünüz.

Bende Pektemegi daha çok tutuyorum ama sezonun uzunlugu ve sıkısıklıgı açısından her oyuncuya, hatta iyilesince bebe'ye, kadroya bir türlü giremeyen Akyüz'e ve Edu'ya da ihtiyacımız oldugu gibi, Almeida'ya da ihityacımız var. Özellikle su maçta kendi seyircimiz önünde atacagı goller Almeida'nın özgüvenini yne yerine getirecektir umarım.

Tony Pulis bugün turu garantiledikleri içˆn rotasyon yapacagım, yani bu maçı kaale almıyorum tarzında bir açıklama yapmıs. Ne diyelim, Kiev düsünsün...

tannhauser dedi ki...

benim toraman'la ilgili durumumum şöyle: "ulan bak ne güzel kesti topu, tertemiz. toraman olmasa aurelio kaçırırdı bunu." ve "yapma toraman'ım yapma güzel kardeşim, o pas yerini bulsa bile bir halta yaramaz be" :)

ben carvalhal'in mustafa-almeida-holosko çıkacağını düşünüyorum. mustafa'yı kenara hapsetmezse benim açımdan sorun yok. hatta ataklarda veli-almeida-mustafa-holosko düzeni bile yapılabilir. mustafa ve veli'nin 60'da çıkması gerekir gerçi.

siz de rastlamışsınızdır mutlaka, gittiğim her maçta arka sıralardan bir tip maç boyu ismail'e küfreder. böyle ayağına her top geldiğinde ama. belki bunlardan bir sürü yoktur da aynı adam bana denk geliyordur, bilemiyorum :p her neyse o herif(ler) son haftalarda ne düşünüyorlar acaba.

BJK4EVER dedi ki...

Bu antrenorler harbiden mal yahu. Ulan bu kadar zor mu antrenorluk, yillardir bir tane adamakilli antrenor gelmedi arkadas. Carvalhal de gec degisiklik yapiyor, haftalardir soyluyoruz, yine pahaliya patladi iste. Ulan 1-0 one gelmissin, Almeida'yi ne tutuyorsun oyunda? Koy Ekrem'i cek Pektemek'i forvete. Ulan Ernst Necip Manuel haftalardir 3 gunde 1 90 dakika oynuyor, adamlarin gotunden ter akiyor, koy Alves'i iste arkadas. Toraman'i aldi oyuna, dogru, bu sefer de sagbeke koyup Hilbert'i one aldi ve takimin organizasyonunun icine etti.

Ayrica su pislik tiyatrocu sahtekar Arif bakalim GS'ye karsi da bu kadar hirsli olacak mi cok merak ediyorum. Herseyiyle pislik, antipatik bir camia/takim bu IBB, tez zamanda kume duserler insallah.....

Cartalete dedi ki...

'Maç biter bitmez mikrofon uzatılmış futbolcu' sinirinde yorum olmuş BJK4EVER :)Mal falan demekten kaçınalım yine de, sakin.

Ama her ne kadar kabul edilir puan kaybı olmasına rağmen, gelen maçı geri itmek pek olmadı. Hele de Toraman'ın oyuna girişi, akabinde birçok oyuncunun pozisyon değiştirmesi ve getirdiği dengesizlik. Hugo'nun oyunda kalması, Burak'ın ısınmaktan buhar olması vesaire...

Neyse.

BJK4EVER dedi ki...

Sinirleniyorum abi. Televizyon basinda kendimi zor tutuyorum, bu kadar zor mu oyuncu degisikligi yapmak? Haftalardir dilim tuy bitti cift forvet diye diye, GS iste 2 haftadir su sacma 4-3-3'ten vazgecip Elmander-Baros ile klasik 4-4-2'ye gecti, herifler kabiz dumduz takimdan bir anda 1.5 derbide 5 gol atan takima donustu. Hadi Quaresma varken anlarim, ama Quaresma ve Simao yokken bu takim niye klasik cift forvet oynamaz? Pektemek'i cizgiye hapsedecek illa....