Pulis, bu maça yedek ağırlıklı kadroyla çıkacağını açıklamış. Buna sevinmeli miyiz bilmiyorum… Sonuçta adamların belli bir şablonu var ve bireysel olarak öne çıkılmıyor, olayları tamamen fizik meselesi. O yüzden Pulis’in ben gayet realist yaklaştığını düşünüyorum. Zaten as takımla da oynasalar, deplasman karneleri pek parlak değil. Buralarda taç atan adama havlu, peçete, kolonya falan vermezler nitekim… Yorgun olmayan ve kendini gösterme çabası içersine girecek olan oyuncular sahada olacak. As takım ise Premier League maçına saklanacak, sonuçta adamlarda play-off yok…
Ama bizde vardı ve bu maç çok daha değerliydi. Beraberlik hatta mağlubiyet bile yetecek belki gruptan çıkmaya ama son 32’deki eşleşmenin selameti için, lider çıkmak önemli… İBB maçında yedekler çıksa ne olurdu yani; en fazla o 1 puan da alınmaz olurdu. Ki play-off’lar sebebiyle onun da değeri 0.5 puan esasında… Belki de, yedeklerdeki oyuncuların koyacağı özveri, maçı da getirecekti. Eksik olunca, futbol takımları bir ayrı kenetlenir. Nitekim dün Roma stopersiz çıktı lider Juventus karşısına, De Rossi o bölgeye çekildi falan. Ama ekstradan bir motivasyon sağlamıştı bu durum takıma ve en azından yenilmediler, kazana da bilirlerdi… Kadro oldukça lüks aslında derinlik açısından… Öyle ki; A2 takımına Rapid Wien’den, Leverkusen’den hatta kağıt üstünde de olsa Atletico Madrid’den transferler yapılmış durumda. Forvette de Bank Asya’da krallığa oynamış bir arkadaş var… Ama şuana kadar kalabalık kadronun hiçbir faydasını görmedi Beşiktaş. Neyse, olan oldu artık. Stoke maçına dönelim…Maçta tempo yapılmazsa, Stoke City’e karşı gol bulmak zor. Çünkü Maccabi’de olduğu gibi kendi başına gol atacak bir oyuncu olamayacak 11’de. Kanada insen, açılacak ortayı minimum 4 adet kavak ağacı bekliyor olacak… İşte anca, kaleye çok yakın yerdeyken birini kaçırmak gerekli; ilk maçta Hilbert’e yapıldığı gibi. Top dolaştırılsa, bu kez Stoke City alan savunmasını delmek zorlaşacak ara paslarıyla. O yüzden, fiziki mücadelede olduğu kadar başarılı olamadıkları ‘teknik’ aksaklıklarına yüklenmek gerek. Ceza yayına yakın yerlerde önde baskı kurup, kapılan toplarla savunmayı sık sık dengesiz yakalamak ve buralarda Pektemek’e, ‘gol demek’ mutasyonunu sağlamak gerek…
Pres odaklı bir maç olacaksa, yine Necip, Ernst, Fernandes ve Veli destekli bir ortasaha şart gözüküyor. Önlerinde de patlama özellikleriyle Holosko ve Pektemek ikilisi… Aslında kısa bir takım oldu, mantık olarak Almeida’ya bir şekilde yer açmak gerek. Ama adamın hava topu da aldığı yok ki… Defansif duran toplarda artık iyi bir alan savunması ve sıkı bir İnönü ıslığıyla karşı durmaktan başka çare yok. Tribünlerin, her hava topunda “faul değil mi lan bu?!?” şeklinde yüklenmesi şart. Çünkü, hakikaten adamların her şarjı faul…
Beşiktaş’ın iki senedir Avrupa maçları ayrı bir tatta oluyor, sonunun galibiyetle bitmesi ise çok özel bir keyif… Yine onlardan biri olacaktır umuyorum. Bol bol uzun şut denemek gerek. Kafamda canlandırdığım tahmini gol şekli de; Serdar’ın Valencia’ya gönderdiği, çarpıp giren ve spikerin “Zubizaretta kimmişş?” diye ortalığı inlettiği tarzda bir şeydir… Tabi bu konuda Veli daha şanslı ama İsmail’in senede 1 bu şekilde golü mevcuttur, ona denk gelse mesela… Gol sevinciyle Kabataş’ta alsa soluğu, ne güzel olur... İyi maçlar…
22 yorum:
yenilirsek, kiev de 4 ve üstü kazanırsa mağlubiyet durumunda nasıl çıkalım gruptan
son paragraf beşiktaşlı romantizminin özeti niteliğinde :)
Pamukk,
Çıkamayacağız. O yüzden "belki" şerhini koydum oraya zaten.
Adsız,
Romantizm ve Beşiktaşlılık, ayrılmaz ikili. :)
düzgün okumamışım sorry :D
ağzımı hayra açayım ben
Sorun değil. :) Ama dediğin gibi, Kiev'in Maccabi'ye 4 atması gayet olağan. O yüzden evvela kaybetmemek lazım ama Taç United'ı yenmek çok keyifli olur her açıdan.
Sevgili Mustafa, 1- Veli'den Pancu olur mu? Adamı tam mevkiisinde oynatamıyoruz bari 9 bucuk olsun.
2- Artık modern orta sahalarda "dan dun" oyuncu yok, olsa bile sırıtıyor. Bu anlamda Toraman, Ekrem gibi katkılarıyla bize başarılar kazandırmış arkadaşlarla vedalaşılıp yerleri top yapan, alan savunma ve hücumunu bilenlerle değiştirilmesi daha uygun değil midir?
Oyunu rakip sahaya yıkmak zor. En azından mevcut kadro ile zor. Belki pozisyon vermeyiz ama kolay pozisyona da giremeyiz. Almeida ilk 11 de başlar. Çarşamba günleri Almeida için özel bir anlam ifade etmiyorsa bu maçı da boş geçer. Tahliye kararlarından bahsetmemişsiniz. Tahliye kararları takımı biraz olsun olumlu etkiler diye düşünüyorum.
BenYaptımOldu,
1- Olur mu bilemem, ama Pancu'ya en çok benzeyen oyuncu o gerçekten.
2- Öyle elbette. Zaten ortasahaya gelecek yıl hem dandun oynamayan hem de enerjik ortasaha transferleri şart. Alper Potuk'la yerli transfer defteri kapansın yeter mesela.
ÖztürkM.,
Guti sonrası, oyunu domine edip; cezasahası çevresinde top dolaştırıp sonuca gitmek daha zorlaştı. Bu maç da, geçen maçlarda olduğu gibi "topun rakipte olduğu kısım" Beşiktaş'ı asıl ilgilendiren konu olacak. Topun arkasına geçmek eyvallah da, özellikle bu maçta sık sık önde baskılar uygulamak gerekli. En ideal gol imkanı böyle sağlanacaktır.
Stoke citynin son tothenam maçını netten izledim. Adamların esprisi küçük saha ciddi ciddi küçük saha. Saha küçük olunca ve göbeğide iyi kapatınca rakibe alan kalmadığı için ,zaten stokelu oyuncular fizikli ve belli bir kalitesi olan oyuncular olduğundan cezasahasına giremiyor rakip. Stoke cityi yenmek istiyorsanız sahanın büyüklüğünü olabildiğince geniş tutacaksınız. Tothenam ceza sahasına girmeye çalışıyor ancak stoke göbeği kalabalık olarak iyi kapattığı için birde saha küçük olduğu için tothenam ne kanatlardan nede ceza sahasında alan bulabildi. zaten hava toplarınıda vermiyorlar. defans arkasına yada arapasda yapamıyorsunuz çünkü saha küçük olduğu için alanda yok.
Stoke takımına çok fazla duran top vermemek içinde olabildiğince topu kendinizde tutmalısınız oyunu hızlandırıp onların istediği tempoya getirirseniz ço fazla duran top kazanırlar.
Beşiktaşın hep aynı 11le oynuyor olması dolayısıyla bu maçta nasıl bir performans gösterileceğini merakla bekjliyorum. taraftarın coşkusunu umarım takımda hisseder ve ona göre oynar.
karşındaki takımın tek kozu var, o da hava topları. haydi savunmada anlarım hava toplarına olabildiğince önlem almayı ama ileride hava topuyla gol atmamız çok zor. hava toplarını alacağız diye almeida oynatılır mı? haydi oynatılsın bir işe yaramayacağını biliyoruz. sürekli ofsaytta kalmasından daha akılda kalan yanı, çıktığı her kafa topunda başının arkasını ovuşturan bir adam olması. zaten çok üst düzey bir golcü olduğunu söylemek zor, üstüne bir de son zamandaki formsuzluk. bakalım carlos hoca ne yapacak. (yine de oynatacak biliyoruz).
sonra şu yedek ağırlıklı kadro mevzu beni her zaman tedirgin etmiştir. bir kere bilinmezdir karşınızdaki takım. ikincisi yedekler as oyunculardan daha fazla ciddiye alabilirler maçı. burada iki handikapımız çıkıyor ortaya: (1) hocamız analizci. adam karşısındaki takımın genel kurgusuna göre on bir ve taktik belirliyor. bilinmez bir takıma karşı en önemli özelliği tırpanlanacak. bir de oyuna müdahaledeki başarısızlığı eklenince, işimiz biraz şansa kalıyor gibi. geçen seneki kısa performansına bakarsak tayfur hoca'nın da bu anlamda çok başarılı olduğunu söyleyemeyiz ama kim bilir kuşbakışı gördüklerini devre arasında carvalhal'e ileterek müdahalede bulunabilir belki. (2) baskıyı görünce panikleyen bir takımız. yedek ağırlıklı kadronun daha bir iştahla baskı yapması tökezlememize sebep olur mu? tökezlediğimizde bizi yerden kaldıracak lider kim olacak? geçen sene takımın böyle kadrolarında hilbert'in bunu yapması için dua ettiğimizi hatırlatırım. sahada olursa belki pektemek biraz insiyatif alabilir.
ernst'in tam "ahan da bu maç bozulacak" dediğimiz maçlardaki hayvan performanslarından birini göstermesini bekliyorum. bu anlamda fark yaratabiliriz belki. tabi necip...
son olarak maça tayin edilen hakem skandal bir herifmiş. her şey olabilir bakalım.
Celal Abbas,
Kesinlikle haklısın. Zaten ben tempoyu hesaba katarken, 90 dakikalık periyottan bahsetmedim. Topun arkasına geçildiğinde, zaman zaman ön baskılar uygulamak gerekli. Bence o savunmayı geçmede en ideal yol bu. Onun dışında, atıl bıraktıları bölgede top dolaştırmak kesinlikle Beşiktaş'ın hayrına olacaktır.
tannhauser,
Zaten Almeida'dan bahsederken, direkt olarak savunmadaki duran topları hesaba kattım. Ofansif yönde pek umudum yok, özellikle de kornerlerde. Zaten bu takıma da kornerden gol atıyorsak, direk gidip sertifikamızı alalım. :) Ama cepheden atışlarda belli olmaz hiç... Ki, Fernandes'in asıl etkili olduğu nokta orası. Direk penaltı noktasının az ilersine indiriyor, ufak bir dokunuş iş görebilir.
zaten almeida'yla ilgili kötü şeyler söylemekten kaçınıyorsam, savunmaya yardım ederkenki içtenliği. hani "gol atamıyorum, bari geride bir faydam olsun" gibisinden :) işte o ufak dokunuşu yapacağına inancım yok ama belki savunmayı üzerine çekip boş alan yaratabilir. tabi şu 30 metreden ağları örüldkleri güne pişman eden şutlarından birini görsek de fena olmaz hani.
celal abbas'ın söylediklerine katılmamak elde değil. ibb postunda söylediklerimi özetle tekrar edeyim. ayağa yerden pas, fernandes'e katılacak üç adam bizi gol yemekten uzak gol atmaya yakın tutar.
Hala israrla cift forvet cikacagimiz ve klasik 4-4-2 oynayacagimiz bir maci bekliyorum. Quaresma olmadigina gore bu mac olabilir, ancak hoca 3 orta saha oyuncusundan vazgecmiyor. Zor mac olacak, pozisyona zor giren takimiz, Holosko mutlaka baslamali.....
cenk
hilbert-sivok-egemen-ismail
necip-ernst-fernandes
delgado
bobo-nobre
Geride kopyala yapıştır 5'i bir yerde yavaş yavaş kendini 8'i bir yerdeye doğru götürüyor maşallah diyelim, istikrar açısından çok güzel bir tercih, araya 65-70lerde biraz da gençlerden eklesek maksat muhabbet olsa, bizim de gönlümüz olsa, pektemek atsa, holosko liderliği aralasa, necip cilasını yapsa, 3-0 olsa, bizim olsa, çok şey mi istiyorum =)
stoke city için benim aklımdan geçen taktik
- almeidanın bir şekilde defansın göbeğinde rakip defansı dolaştırıp göbbekte oluşturabileceği boşluklardan şutlar
- kanatlardan driblingle ta kale cizgisine kadar inip orta yapmadan uygun topsuz koşulara uygun paslar çıkarmak bence.hatta di maria gibi stoke citynin müsaade ettiği kadar alana driblingle soğukkanlı olarak gitmek ve koşulara uygun paslar çıkarmak.
- kanatlardan bindiren oyuncular kesinlikle çok soğukkanlı olmalı hemen öylesine ortalar yapmamalılar.
Almeida fanatik'e yine 'bu aksam gol atarim' diye buyurmus.. Sozun ozu Almeida bu aksam da yalan arkadaslar..
cenk
hilbert-sivok-egemen-ismail
necip-ernst-fernandes
sergen
i.mansız-nouma
ilk 11 açıklanmış.
Rüştü, Hilbert, Sivok, Egemen Korkmaz, İsmail Köybaşı, Necip Uysal, Ernst, Holosko, Fernandes, Veli Kavlak, Almeida…
Cenk in yan toplarda Rüştüden daha iyi olduğunu sanırım bilmeyen yoktur ama neden Rüştü tercih edildi gerçekten merak ediyorum. Diğer konu ise her maçta gol atan Pektemek'in yedek bırakılması :( İçimde bu maçı kaybedeceğimize dair kötü bir his var inşallah yanılırım...
Almeida son maçlarda formsuz. Onu oynatmak saçmadır. Carlos hoca'nın bu tercihi umuyorum beni haklı çıkarmaz da Hugo golleri atar ama gerçekten formsuz ve bu rakibe uygun olmayan bir hücumcu. Özellikle hücum hattı anlamında saçmaaa sapaaaan bir tercihler silsilesi.. Hakkımızda hayırlısı olsun..
no almeida, no cry
Bi Mustafa Pektemek hamlesi macı dondurebılır aslında Almeida cok yavas kalıyor yavas oldugu ıcın topu gerı cekıp vuramıyor mustafa almeidadan dahada seri bı oyuncu bence pektemek oyuna gırerse macı dondurme sansımız dahada buyur keske quaresma veya simao'dan birisi oyunda olsaydı mac dahada degısık olabılırdı özellikle quaresma olsa mac boyle olmazdı offf offfffff !!!
Yorum Gönder