Maç Öncesi: Ankaragücü – Beşiktaş

Beşiktaş 16 maçlık koca periyotta, ikinci kez defans 4’lüsü bozulmuş şekilde sahaya çıkacak. Onlardan ilki Samsun deplasmanıydı hatırlanacağı üzere, sakat Sivok’un yerinde Sidnei vardı. Bu kez Hilbert yok, üstelik bu durum 6-7 maçlık döneme de yayılacak gözüküyor. Bu ve bundan sonra Carvalhal’in akılını en çok kurcalayan şey de bu olacak…Şu “sınırlı, ama sınırsız yabancı” kontenjanının bariz bir güzelliği var aslında. O da, genç yabancı oyunculara yatırım yapabilme olanağıdır. Eskiden sınırlı sayıda oyuncuyla sözleşme yapılırken, bu durum ütopya kaçıyordu. Ama artık öyle değil… Mesela sağbek ve savunma önü ortasahası bölgesinde; hali hazırda yabancı oynuyor Beşiktaş 11’inde. Onların alternatifleri de yabancı olabilir, üstelik net bir yerli yedeği yokken… Mesela İsmail’in yedeği yabancı olursa, saçma olurdu; ama Hilbert için öyle bir durum söz konusu değil. Bizim ülkemizde zorlasan Mesut Özil’lerden seri üretim bile yapılabilir, ama bir Lichtsteiner bulmak daha zordur… Çoğu Avrupa ülkesinde ise tam tersi; mesela Danimarka’nın sıradan bir takımının antrenmanına git, sağdan bindiren bir çocuğu yakala, koy Beşiktaş’ta Pazartesi sağbek alternatifi olarak başlasın…

Diyeceğim odur ki; iyi bir gözlemci ekibi olsaydı, 2-3 aylık bir taramada bile gayet makul fiyatla, Hilbert’e genç bir alternatif bulunabilirdi. Biz de birazdan soracağımız “Ekrem mi, Toraman mı?” sorusunu sormazdık. Üstelik, Hilbert’in olası Avrupa çıkışında da (böyle giderse hiç sürpriz olmaz) alternatifi yine hazır olur, menajerlerin eline peçeteye yazılmış bir sağbek notu vermezdik…

Neyse, gerçeklere dönecek olursak; normal şartlarda böyle durumlarda Toraman oynasın derdim… Ancak, son iki maçtaki Beşiktaş, Ekrem’i de sağbekte kaldırabileceğe benziyor… Çünkü genellikle topun olduğu yere baskı olduğundan, kaleden uzak kalınıyor. Böylece Ekrem’i de tehlikeli bölgeden uzak tutmuş, aynı zamanda onun geriden olumlu pas yeteneğinden faydalanmış olur Beşiktaş; şayet öyle bir tercih yapılacaksa… Prese odaklı yapıya Ekrem daha uyumlu olur gibi, böylece takım da bütünlülüğünü kaybetmemiş olur. Toraman ise daha kuvvetli, hem ikili mücadele hem de ters kademelerde daha sağlıklı seçim… Oyundaki strateji, sağbek seçiminde direk etkili olacaktır. Rakip zor durumdaki Ankaragücü olunca, yine baskı yapan bir Beşiktaş’ın sahada olacağını ve sağbeke Ekrem’in yazılacağını tahmin ediyorum.Diğer bölgelerde de seçimler belirgin. Aslında Beşiktaş 11 değil, ilk 13’le sahaya çıkıyor… Belli bir noktadan sonra Necip ve Pektemek’in sahadaki varlıkları çok önemli. Veli bataryasını tüketene kadar sahada kalıyor, ardından Necip o bayrağı teslim alıyor… Pektemek ise, yedek kulübesinde 60-70 boyunca “golden sonra nasıl sevinsem acaba?” diye senaryolar kurup, oyuna girdikten sonra hayata geçiriyor… Sağbekin yerli olmasıyla Simao bu maça 11 başlar, Edu da yine tamamlayıcı rolde olacaktır hücum hattında. Belki Pektemek’e bir 11 sürprizi yaşatılabilir, belli de olmaz…

Ankaragücü’nde durumlar karışık. Gençler hem biraz onur, hem de vitrin maçlarına çıkacaklar kalan dönemde. İddaa’nın bile kabul görmediği deplasmandan kazanıp döndüler. Özellikle Ergin Keleş, ilginç bir hücumcu; Floccari, Tuncay karışımı bir şey, tam bir tek forvet… Beşiktaş bu ara “istim üstünde” deyiminin tanımını yapıyor, o nedenle pek sorun yaşayacağını sanmasam da; maç fazla kolay da geçmeyebilir. Yine banko en az bir duran top golü olur, orası kesin…

12 yorum:

alper dedi ki...

Geçen günkü mersin deplasmanında nobre-beto ikilisinin çok etkili olduğunu gözlemiştim hava toplarında ankaragücüne karşı.O yüzden bende yazar gibi bir gol buluruz diyorum yine duran toptan.
bazıları lucesculu 100.yıl takımı ile kıyaslıyor şuanki takımı ama ben nedense mustafa denizli zamanındaki takıma benzetiyorum ve bir şekilde galibiyet yolunun bulunacağına inanıyorum.o rahatlığı sağlamış durumda takım şuan en azından bende.

Cartalete dedi ki...

Evet, benim "duran top golü" dayanağım da aynı sebeplerden.

Mustafa Denizli döneminde, 2. Fenerbahçe yenilgisi sonrası kesin olarak Cisse - Ernst ortasahasına dönüldükten sonra, bariz bir takım olgusuyla maçlar kazanıldı. Onun dışında, bana göre bugünkü gibi pek ne yaptığını bilen bir takım yoktu.
Ama şu vardı: 2-0 geriye de düşsek, "bu maç gitti" demiyorduk, bir umut kalıyordu köşede onun takıma verdiği pozitif ışık sayesinde.

Ama şuanki Carvalhal takımı, daha ne yaptığını bilen ve kolay kolay 2-0 geriye düşmeyecek bir takım. O yüzden 100. yıl takımına daha benziyor. Şampiyon olunur olunmaz (ki ben sakatlık durumları azmaz ise, gelebileceğini düşünüyorum) ama bu takım, 100. yıldan sonra Beşiktaş'ın gördüğü en "takım" bence.

Ulas dedi ki...

6+2ye takilmamasina ragmen Holosko kadroda yokmus. Gecen macta da yoktu. Disiplin sorunu da gozukmedigine gore gozden cikarilmis olabilecegine isaret.

BJK4EVER dedi ki...

Kadro herhalde senin istedigin kadro degil, ama sahaya cikmasini bekledigin kadaro, oyle degil mi?

Cartalete dedi ki...

Evet tahmini kadro.

The Eagle Abroad dedi ki...

Halbuki ne kadarda umutluyduk iki sene oncesine kadar su sagbek mevkiinden. Hani su Karsiyakadan gelen genç ama sanssız çocugun gelisiyle... Rıdvan Simsek iste, fisek gibi olacakti hani sag koridorda, ama bir ayagi kirildi, birde Schuster dayiya dayilandi, artik omur billah anlatacagi anılar olarak kalacak Besiktas gunleri. Neyse hakkinda hayirlisi olsun...

Maca gelirsek, Ekrem su macta bir gol atsin artik diyecegim ama, karabuk ve eskisehir macindaki gibi cok acik pozisyonlar olmayacak gibi. Aslinda bu mac tam Uzun adam Almeida ve Atinc'ın maçı olabilir, Simao'nun ve Fernandesin ortalarini kule yardımıyla karsı kaleye yollayabilecegimiz cok posizyonlar olacaktir.

Acikcasi korkum, rakibin durumundan kaynaklanan konsantrasyon eksikligi. Keza Fernandes geldigi gunden bu yana cok asama kaydetmis gozuksede, bana gore halen mac secme huyu olan bir topcu. Buna bir iki arkadasi daha eklenirse ikinci bir ankara travmasi yasamak istemiyorum acikcasi. Her ne kadar totemsel hazirliklarimizi yaptiysakda yinede Besiktasın oldugu her yerde bir acaba vardir klisesi akillari kurcaliyor tabikide.

Aslinda tamda uzaktan sut atmayi seven bir tipe benzeyen Burak Kaplanin da denenmesi gerekn bir mac olacaktir diye dusunuyorum. Pektemek ile baslanirsa, kapanan savunmada kaybolup gidecektir yine Mustafa. Bence onu Bursaya saklamak daha mantikli.

Neyse Carvalhal en iyisini yapacaktir. Mac sonrasi yazini simdiden bekliyoruz artik sevgili Mustafa..

ozan dedi ki...

maçı rahat kazanırız, ilk yarıya 2 3 gol sıkıştırıp, antep maçı öncesi burak'ı, alves'i görelim.

edu ve veli'den gol bekliyorum... bunun yanında duran toptan gol olur demişsin, onu da egemen'e yazıyorum.

gs kolay kolay liderliği bırakmaz, play off'lara 5 puan farkı açmadan girmek lazım da, puan kaybetmiyorlar... haftaya karabük'ü de yenerler. bizim bursa'yı mutlaka yenmemiz lazım.

Fly like an eagle dedi ki...

Cenk İsmail Ekrem Sivok Egemen Fernandes Ernst Simao Veli Mustafa Pektemek Almeida.. İlk 11 bu. normal şartlarda fark olur. Bence acımasınlar. Biraz sükse yapmanın vakti geldi. Elbette önce galibiyet ama yeter artık biz de farklara başlayalım zira bu takım hak ediyor. En az 5 bekliyorum.. (Not: Sevgili Ozan Gs oradaysa inan % 60 hakemlerdendir. Maçlarına bak, göreceksin..)

tannhauser dedi ki...

totem yapmak adına maç üzerine bir şey yazmıyorum. sadece burasıkapalı'nın hazırladığı maç görseli efsanevi olmuş. görmeyenler için:

http://www.burasikapali.com/2012/ankaragucu-besiktas-stsl-2/

Cartalete dedi ki...

Güzel 11. Benim için ideali Edu - Peko - Simao olurdu. Ama Gurbet Kartalı'nın da dediği gibi, bu maçın özelinde Almeida'nın boyuna ihtiyaç doğabilir.

Pektemek kenar forvette iyi performans gösterirse, Almeida'dan bağımsız kalıcı 11 oyuncusu olur.

Aykut Özman dedi ki...

dakika olmuş 67, pektemek çıkmış edu girmiş, henüz ankara'da gol yok, maç öncesine yorum yazamadığım zaman böyle oluyor diyerek bağlayayım kendime =) totemci abi, bak 68de yazıyorum, yap bir güzellik, tamam bundan sonra kaçırmayacağım yorumları =) saldır beşiktaşım, sıkıştır araya bir tane =) iyi maçlar, bol şanslar..

BJK4EVER dedi ki...

Hala M.Pektemek'ten nasil uzak forvet olur diyorsunuz anlamiyorum. Uzak forvet oyuncusu biraz hizli olacak, topla katedebilecek, Mustafa'da bu hic yok, adam safkan forvet iste. Bu forveti alip kanada sikistirma sonra performans gostermeyinc elestirme de zaten hep yaptigimiz birsey (Holosko, Nihat).

Hadi takimin bir 10 numarasi olur, diger kanatta yaratici bir adam olur anlarim, ama A.Gucu bir takima karsi 3 safkan orta saha oyuncusu ile oynuyoruz, takimin '10 numarasi' Veli ve diger kanatta adam bile gecemeyecek kadar formsuz Simao var, bu sistemde ligin son sirasindaki takima karsi bile pozisyona giremezsin.

Cift forvet bu takimin kurtulusudur. Iyi futbol oynamak, oyunu kontrol etmek adina takimi frenliyoruz. Bu takimin becerisi, kalitesi bu degil.