Mavi Juventus!

Geçmişe bakılırsa, her başarılı ulusal takımın arkasında; yerli oyuncuları ağırlıkta kullanan başarılı bir kulüp takımı vardır. Eğer bireysel anlamda Brezilya, Arjantin değilsen (ki onlar da son dönemde pek ortalıkta yoklar); kulüp takımı aktarmalı bir oyun anlayışı/felsefe, ulusal takımlar için kaçınılmaz oluyor…

Bugün tüm İtalya, kendilerini 3-0’la geçen Rusya’ya teşekkürlerini sunmuştur… Prandelli, elinde çok makul bir Juventus ekolu varken o maçla da 4-3-3 inadına devam etmiş ve tarumar olmuştu. Bugün ise nihayet doğru tuşa basıldı; Hugolina kurtuldu! İtalya “Mavi Juventus’a” bürünerek, kupa favorisi karşısında muhteşem oynadı.

Kurallar içi sert savunma, eski İtalya’dan kalma bir şeydi. Özellikle De Rossi, faul yapmadan sahada adam dövdü… Buna Juventus’un önde baskılı alan savunması, yakın ve pasa dayalı oyunu eklenince; oraya farklı ve lezzetli bir İtalya çıktı. Maçın genelinde İspanya’yla başa baş oynadılar, hatta ilk yarıda topa sahip olma durumu 50-50 eşitlendi…

Aslında fena bir maç çıkarmayan, “mimlenmişliği” ile sarıyı cebine koyan Balotelli’nin yerine; mevcut sisteme patlama özelliğiyle (bir bakıma Pirlo’nun etkinden sütünden yararlanmada) daha uygun olan Di Natale girince, çok geçmeden ortaya konan futbol golle süslendi. Asistlerin ve bitiriciliğin efendileri aynı pozisyonda buluşunca, gol kaçınılmaz oldu. Aslında orada doğru tercih, Cassano’ya çıkarılacak kısa bir pas olurdu ancak Di Natale, alt köşeden toz kaldırınca, bunu vurgulamak da manasızlaştı…

Oyunda belli bir süre sonra İtalya hem tempo yapmaktan fizik olarak, hem de İspanya’yı kontrol ede ede “zihin olarak” çok yoruldu; bilhassa orta sahada düşmeler yaşandı… Aslında tam da burada, Giovinco hamlesi yerine Nocerino oyuna dahil olsa ve Marchisio, “Serie A’nın en forvetimsi orta sahası” apoletini  kullanabileceği, “Di Natale arkası” pozisyonunu alsa; işler İtalya lehine devam edebilirdi… 
Bu tarz futbola çok daha alışkın olan İspanya, maçın sonlarına doğru daha fazla ayakta kaldı. Etkinliğinde olduğu kadar “soğukkanlılıkta” da eski halini hatırlasaydı Torres, galibiyet de gelebilirdi… Yine de ikinci yarıdaki düzende ısrar etmeli Del Bosque; Navas – Pedro farklıyla elbette. Böyle bir takımda hâkimiyet altındaki top; gol bölgelerine de daha fazla aktarılır ve orada daha etkili adamlarla buluşur. Sonucunda da ilk amaç olarak 7 puan, cebe konur…

Günün sürpriz tercihi Giaccherini’ydi… Cesena’da çok iyi bir kenat forvet örneği sunmasıyla, Juve’ye transfer yapmıştı yakın dönemde. Orada, farklı bir oyuncu oldu. İngilizlerin tabiriyle: wing-back… Bugün de o bölgedeydi, ancak orta sahayı hiç geçemedi tedirginliğinden. Bu durumda Balzaretti’nin dışarıda kalması, daha da anlamsızlaştı… Bugün gerçek Juventus’tan en çok aranan isim “sekiz ciğerli Litchsteiner” olabilirdi; ama Maggio’nun varlığı, onu en az aranan yaptı…

Euro 2012 denince akla gelecek bir maçı geride bıraktık. Hırvatistan – İrlanda ikilisini henüz göremedik ama grubun ilk ikisi, futbolun selameti açısından İspanya ve İtalya olmalı sanki. Umarım kazaya uğramazlar…

Euro 2012 C Grubu
İtalya 1 - 1 İspanya

9 yorum:

Ilyas dedi ki...

Ben bu Juventus, Napoli ve Italya sistemini ne zamandir Besiktas'ta görmek istiyorum ama zor. Maalesef Maggio(Lichtensteiner) tipi, senin dedigin gibi "sekiz cigerli" futbolcu bulmak zor...
Aslinda Erkan Kas'i öyle bir mevkide denemek isterdim acikcasi, istedigi zaman iyi kosuyor ama defansif yönü nasildir bilemiyorum...

Cartalete dedi ki...

Bence artık Juve ve bugünün İtalya'sından sonra, 3-5-2 varyasyonlarına dönüşü daha çok isteyen olacak. :)

ihsan dedi ki...

Hilbert öyle bir isim olamaz mı ?

sezmik dedi ki...

ispanyanın

......alonso
...xavi iniesta
pedro fabregas
......silva

tarz bir ön alanla başlaması daha etkili olmazmı? fabregastan bekleneni silva daha net verebilir o bölgede ayrıca iniesta gibi ortasahada oynarken de akıp giden bir adamı kanatta kullanmak bana cazip gelmiyor(ki adrian gibi bir oyuncu mevcut ve kadroya dahi giremezken)

Cartalete dedi ki...

Bence de Silva'nın en uygun pozisyonu orası. Bir nevi Messi'nin Barça'daki sahte 9 rolüne kadro içindeki en uygun adam.
Bu öneri de güzel duruyor açıkçası. Ama Busquets olmadan savunma baskı altındayken çok rahat pasla çıkamıyor.

Gerçi ne Hırvatistan ne de İrlanda, İtalya kadar önde pres uygulayamaz zaten.

The Eagle Abroad dedi ki...

Kim ne derse desin, Sanirim 78 dunya kupasinda Italya vs Almanya maci kadar zevkli bir mac izledik. Hani su beckenbauer'in Bulent Korkmaz vari omuz sakatligi oldugu ve maci yarim adam seklinde tamamlamak zorunda kaldigi mac. Her ne kadar o mac uzatmalarla 4-3 Italya lehine sonuclanmis olsada 90 dakikanin sonucu bu mac ile ayniydi.

Artimetik bir yana, hayatta futbolun f'sinden bile anlamayan annem bunlar cok guzel oynuyor bugun diye bir yorum getirdi ya, ben orada bu is tamam dedim zaten.

Evet, Italya taktiksel acidan dogruyu bulmus gibi ve evet onlarda bir bakima son zamanlara ozellikle kotu hazirlik maclarindan sonra bir nevi kendilerine guven tazeleyici bir ispat olayina giristiler, ama bir Ispanya olmalari icin daha 40 firin ekmek yemeleri gerekir diye dusunuyorum. Ispanya macin her aninda kontrolu elde tuttu, ve Torres su uzerindeki laneti bir atsa Italyayi 3'luk yapabilirlerdi. Artik sergenin kursun dokturdugu yere gondermek lazim bu cocugu, baska turlu iflah olmayacak galiba...

Italyanin en buyuk silahi buffon, onuda bir tek verkaclar ile gecebiliyorsunuz, yoksa uzaktan sutlarla hic yikilacakmis gibi durmuyor.

Su ilk mclar gosterdiki, futbol ziyafeti acisindan Hollanda ve Ispanyanin ne kadar cok tur atlamasi ve hatta dunya kupasinin rovansini oynamalari cok iyi olacak gibi. Almanya her zamanki gibi turnuvalara tutuk baslayip sonunu iyi getiren bir ekip, onlarda plase diyorum tabi hollandayi yenip safdisi ederlerse, o zaman final 2010 yerine 2008'in rovansi olabilir...

Kusurabakma blog postu gibi yorum oldu, kac zamandir yazmiyordum hic biryere, icimdeki futbol asigi cocugu vurdular sagolsunlar. simdi komada idare ediyor boyle turnuvalarla falan bazen tepki veriyor ama uefadan malum konularla ilgili bir hamle gelmezse fisi cekecegiz gibi... kal saglicakla...

delSolar dedi ki...

sony ericsson gelmis ve Altinsay istifa etmis, yikildim arkadaslar.

delSolar dedi ki...

geyigine sony ericsson dedim ama sony bile ericssonu birakmis biz hala ne ericssonu pesindeyiz anlamadim ki! Gitti Altinsay gitti, uykum kacti bu haber sonrasi

Cartalete dedi ki...

The Eagle Abroad , ne kusuru yahu eline sağlık.
İspanya elbette İtalya'nın çok önünde. Ama İtalya'nın bu felsefede daha çok yeni olduğunu unutmamam lazım gelir. O yüzden, hani duygusallık da bir kenara; şuan turnuvanın en değerli takımı o yüzden Rusya'yla birlikte. :)