Respeto, Rispetto

Xavi ve arkadaşları, üst üste 3. büyük turnuvayı kazanırken; bunu tek maçlı final turlarında (çeyrek final, yarı final, final...) gol yemeyerek başardı. İstedikleri zaman gayet leziz hücumlar geliştirebiliyorlar; ama İspanya aslında harika bir savunma takımıdır en başta. Kale alanında dizilerek değil de, topu hiç vermeyerek, verdikleri zaman da ani presle hemen geri alarak savunma yapmaları, onları farklı kılıyor.

Sahada diri oldukları zaman, buna karşı üretilecek pek bir çözüm bulunamıyor; bugün İtalya’da olduğu gibi. İtalya’nın savunma ve orta saha arasında öyle bir pres uyguladılar ki; Pirlo etrafında her zaman maviliden çok, kırmızılı görmek zorunda kaldı. Sürekli uzun top oynamaya zorladılar…

İtalya’nın buna karşılık yapacağı tek hamle; oyunu genişletmek olabilirdi. Bu bağlamda Giovinco, Giaccherini gibi; ekstradan kanatlardan top alacak bir oyuncu ile pozisyon bulma şansı artabilirdi İtalya’nın. Ama değişiklikler, zaruri durumlarla kullanılınca; öyle bir şans da kalmadı. Chiellini sakatlandı, Cassano’nun pili 45-55 dk arasıydı; bir tek Motta hamlesi, hocaya kalıyordu. O da oyuna girer girmez sakatlanınca, maç İtalyanlar için bitti. Aslında birkaç dakika önce Di Natale büyük gol fırsatını değerlendirmiş olsa; skor 2-1 olacak ve Prandelli o manasız Motta hamlesini yapmayacaktı. Kelebek etkisi…

Jordi Alba, Lorenzo Insigne ile birlikte Barcelona ekolüne yakıştırdığım iki potansiyelden biriydi. Bugün attığı golle, hatta turnuvadaki genel performansıyla; gelecek sezon gözlerin sadece “Alves kanadında” olmayacağını kanıtladı. Üstelik Barça’nın sahte 9’unda; kendini boşa çıkaran oyuncuları ters bir topla buluşturmayı çok seven bir arkadaşımız var: Messi.
İlk İspanya – İtalya maçında çok denk bir mücadele yaşanmış; ancak sonralara doğru daha fazla ayakta kalan taraf İspanyollar olmuştu. Aslında o günün resmi; bu günlere bir ipucuydu. Daha da yıpranarak ilerleyen, bunu saha içinde yaşadığı sakatlıklarla taçlandıran İtalya; bu kez hiç baş edemedi İspanya’yla. O gün kaleyi yoklamakla kalan Torres, bugün günü 1 gol, 1 asistle kapattı. Turnuva boyunca yapmadıkları tempoyu, eksik kalmış, düşmüş İtalya karşısında 4’e, 5’e gitmek için yapmaları; biraz kalp kırıcı olmuştur ama neyse…

Sezonu 60’ar maç oynayarak tamamlamış oyuncu grubuyla; sezon ortası temposuyla geçirilmiş bir turnuva daha... Onca başarılara rağmen hala kendilerini “aç tutan” İspanya, saygıyı hak ediyor. Ve aynı saygıyı, bugün 4 yemiş olsalar da İtalya da hak ediyor… Yarı final, onlar için olağan bir başarıydı; final olağan üstü oldu. Kupayı kazansalar, sözlükte yer olmayan bir övgümsü kelimeye ihtiyaç olacaktı. En son göz yaşını görsek de, Pirlo’yu izlemek harikaydı. Bir dahaki Avrupa Şampiyonası'nda ne o, ne de Xavi olacak; şimdiki görüntüye bakılırsa meydan Modric'e kalacak... Ve pek tabii "yılların eskitemediği" Andres Iniesta da olacak, "Marco Verratti Pirlo olur mu?" sorusu cevap bulacak, vesaire vesaire. Ama olmadıkları zaman; Xavi ve Pirlo ne demek, daha iyi anlayacağız.

İtalya’nın bu turnuvadaki sürpriz çıkışının bir benzerini; gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’nde Juventus’tan bekliyorum, diyorum ve böylece bir futbol sezonunu kapatıyorum. Biraz mola, turnuva boyunca okuduğunuz için teşekkürler, görüşmek üzere…

8 yorum:

gökhan dedi ki...

maç bir daha oynansa prandelli 3-5-2 ile çıkar bence. aradaki maçlarda 4'lü iyi iş çıkardı ama bu seferki rakipleri çok özeldi ve buna özel önlemler alınmalıydı. belki ingiltere ve almanya karşısındaki o dominant futbol olmasa 3'lüyü görürdük yine. ki ilk maç sonunda "ahanda ispanya'nın panzehiri bulundu" diyorduk, ama işte aradaki maçlar bunu görmemize engel oldu. keşke o kadar iyi oynamasaydı italya o maçlarda :)

aslında juventus-barcelona karşılaşmasının bir önizlemesiydi bu maç. çok istiyordum conte ve guardiola'nın karşı karşıya gelmesini ama kısmet değilmiş. yine de bir şekilde eşleşmelerini istiyorum. zaten orada 3-5-2'yi tekrardan göreceğiz ve bakalım panzehir fikri doğru muymuş?

Cartalete dedi ki...

Aslında 3'lü ile pres gücü çok daha fazla oluyordu İtalya'nın. Ama o zaman Montolivo dışarda kalacaktı ya da yine De Rossi savunmanın arasında oynayacaktı. Bu durumları gözetti bence Prandelli.

Bir de Chiellini'nin emaneten oynama durumu vardı tabi. 3'lünün solunda 2. dakikada sakatlanıp çıkardı bu kez.

İtalya bitikti ya, ne yapsa olmazdı maalesef.

gökhan dedi ki...

montolivo biraz overrated değil mi yav? eyvallah, her özellik var ama hiçbir özelliği üstün değil. bu sayede orta sahanın her yerinde oynatabiliyorsun ama hiçbirinde de üstün performans alamıyorsun. dışarda kalması o kadar da etki etmezdi + motta ekstra pres gücü demekti.

herşeye rağmen aynı fikirdeyim ben de. ispanya fazlasıyla güçlüydü ve kupayı bir şekilde alırdı. italya ise çok iyi top oynamasına rağmen aslında yeteri kadar güçlü değildi. normalde almanya karşısında elenmelerini bekliyordum ama orada da bayern münih'in felaket sezon sonunun etkileri vardı. herkes hollanda dese de bence oyun bakımından almanya da ciddi hayal kırıklığıydı.

Cartalete dedi ki...

Montolivo için aynı şeyi düşünüyorum ve bizim Mehmet Ekici'ye benzetiyorum. Ben de sevmem bu tip, hiçbir özelliği öne çıkmayan oyuncuları.

Montolivo iyi ama üst düzey bir oyuncu değil. Bol bol lob pas atar, bazıları olumlu gidince kral olur. Bir Marchisio değildir asla. :)

The Eagle Abroad dedi ki...

Mustafacim, kendi adima konusursam, bence soyle, bence boyle olmaliydi demek biraz kolay kaciyor tabi mactan sonra. Ama sunu farkettim ki, Italya Pirlo uzerinden bir plan yapacagina, Balotelli ve onun ekurisi olacak Di Nataleye gore bir planla ciksalardi, daha degisik olabilirdi. Yada ne bileyim, Yunanistan savunmasi yapip top sisirselerdei boyle olurmuydu demeden edemiyor insan. Ha, Ispanyollarin kazanmasina uzuldum mu? kesinlikle hayir, Adamlar 20 senedir bu sistem uzerine calisiyorlar, ve son 3 turnuvadir da meyvesini topluyorlar.Simdilerde artik takim doydu , bi rsonraki turnuva boyle olmaz, iste Brezilya kimseye kaptirmaz falan denmeye baslandi bile ama Ispanya bence orada da finale adini yazdiracaktir. Prandelli, sempatik adam, ozel hayati ve rahmetli esi falan olunca Türk insani otomatik olarak sempati duyuyoruz ama 55'te ucunce degisiklik yapmasida olaya tuz biber ekti denebilir. Tabikide motta'nin sakatlanmasini hesap edemezsin ama, bir mucize olurda oyun uzatmaya giderse, 55'de tum hakkini kullaniyorsun, bence baya bir hataliydi bu konuda. Brezilya onunde yollari acik olsun, Buffonu bir kez daha izlermiyiz bilemem ama bu finalin gorunmez kahramani aslinda Casillasti. Montolivonun il yari ve di natalenin ikinci yaridaki sutlarini cikarmasi, Italyanlarin tamamen gardini dusurdu. Son olarak, -yine uzattim biliyorum- Hani rakbin gardi dusmus, 4 yada 5'e gidilmesi biraz ayip kactimi diye dusundum, ama sonra elbet Italyanlarda birilerinin canini bir yerlerde fena yakmislardir, eden buluyor iste.
Su turnuvaya yazilarinla cok renk kattin, bunu sakin aklindan cikarma. Insallah onumuzdeki sezon yazilarini yazarken, daha bir keyiflenecegin, daha bir istahlanacagin durumlar soz konusu olur. Iyi tatiller...

Cartalete dedi ki...

Aslında erken 3. değişiklikte olduğu kadar; sakat Chiellini ile başlamak da hataydı.

Hani 3'lü oynasalar; Chiellini elzem olurdu ama zaten 4'lü dizilmişken, Balzaretti gibi bir adam elde varken, öyle bir riske girmeye gerek yoktu. Boşu boşuna hem hamle şansı azaldı, hem de ilk golde yanından akıp gittiler.

İspanya u15'e kadar aynı topu oynuyor zaten. Biri gider, biri gelir. Mesela son turnuvada Capdevilla vardı, dün onun yerine muhteşem bir bek seyrettik. Belki gelecek turnuvada da Arbeloa yerine gelecek birileri. Belki Xavi'yi bulmak zor olacak ama; Thiago var yani. Bence de yine güçlü olurlar. Brezilya'da zaten bir şey yok da; şu Arjantin adam gibi hoca bulsun da, Messi bir kupa alsın. :)

Teşekkürler.

Bjk_KnightS dedi ki...

Bence Brezilya'da iyi geliyor. Hulk Pato Neymar 3lüsü çok sağlam forvet 3lüsü oldular. Eğer atak futboluyla oynarlarsa her maç 3 tane atabilirler çoğu takıma çünkü hepsi süpriz oyuncular.
Güzel bir turnuva oldu. İspanya her ne kadar istenilen futbolu oynamasa da taraftarlar tarafından kupayı almayı başardı. Maçın son dakikalarında oynadıkları mata-torres-pedro 3lüsünü kullanmalarını istiyordum tüm turnuva ama 10 kişi kalmış ve artık bitmiş bir italya karşısında uyguladılar. O zaman çok daha zevkli bir ispanya isterdik ama neyse artık bitti.
Artık beşiktaş'ı konuşma vakti. İtalya'nın 4-1-3-2 si ile finaller görmek dileğiyle. iyi tatiller

planck dedi ki...

sen ağlama pirlo reyiz..