Juventus’la Minyatür Kale



Bugünlerde bir Juve’li oyuncu gol attığında tribüne koşamıyor. Daha doğrusu; takımın geri kalanı buna müsaade etmiyor… Hemen enseleyiveriyorlar ve anında bir sevinç yumağı oluşuyor. Çünkü top neredeyse, Juventus orada…  Takım olarak ve gayet yakın şekilde… Savunmada, orta sahada veya rakip kale alanında; fark etmiyor. Nitekim bugün sezonu açan golde; 3-5-2’nin sol tarafı Asamoah sıfıra indi, sağ tarafı Lichtsteiner kale alanı içinde bitirdi.  Ve bu, Juventus’un standart haline getirdiği hücum aksiyonlarından sadece biriydi.

Geçen yıldan bu yana değişen bir şey yok oyun anlayışında; kendilerini “yenilmez” şampiyon yapan formatla devam ediyorlar. Sanki minyatür kale maçı yaparcasına; topa sürekli hükmederek, rakip kale önünde çoğalmak için zaman kazanıyorlar ve kısa paslarla gol bölgesine iniyorlar. Tabi burada iki adamın varlığı yine çok kritik: Arturo Vidal ve yeni imajıyla dikkat çeken Abdülhey Pirlo. Onlarla ceza sahası çevresinde turlayan top, bir anda tehlikeli bölgeye geçiş yapabiliyor.
Geçen sene biraz aksayan iki bölge vardı; santrafor ve sol açık. Sola, hem Estigarribia’nın bindirmelerini yapabilecek, hem de o geniş alanın enerji gereksinimi kaldırabilecek bir isim buldular: Asamoah. Bugün Parma karşısında maçın adamıydı şüphesiz…  

Tevez, Van Persie, hatta Cavani derken 9 numara yine Vucinic’in sırtında kalmış gibi gözüküyor. Santraforu Vucinic olan bir takım çok fazla şikâyet etmemeli belki… Ama rakip yarı sahada bu denli “kamp kuran” bir takımda, gol bulma yüzdesi yüksek olan bir santrafor; Juventus’un seviyesini mükemmele yaklaştırabilir. Llorente ve Dzeko’nun adı hala dolanıyor; Dzeko çok daha makul bir tercih olur. Hatta leziz olur…

Milan’ın Ibrahimovic kaybı çok önemli. Her şeyiyle takımı iten bir oyuncuydu. Serie A’da Juventus hem kadro hem de “oyun kalitesi” anlamında ciddi şekilde fark attı. Şampiyonluklar bir müddet daha sürecek gibi gözüküyor. Ancak, asıl Şampiyonlar Ligi’nde Juventus 90’lı yıllarına dönüş yapabilir ki; bu sene oluşturulan kadro derinliği direkt oraya odaklı sanki… Dzeko hamlesi bu uğurda “ara taş” vazifesi görecektir. Yani Conte; siyah 8, ..., 10, 11'lik perin oluşması adına Man City'nin Dzeko'yu düşmesini bekliyor diyebiliriz. Zira Şampiyonlar Ligi'inde yarı final ve üzeri için; 15 kere değil 3 kere gidip 1 atmak lazımdır...

5 yorum:

gökhan dedi ki...

biz yıllardır ceza sahasına ikinci bi forvet bile sokamazken millet yakında kalecisini de orada oynatacak yav. valla imreniyorum şu takımların oynadığı futbola. hani oyuncu kalitemiz hiçbir zaman juve seviyesinde olmayacak ama aklımız bu seviyede olsun, bana yeter.

bu arada, akşama doğru bi villa söylentisi çıktı ama moratta yalanlamış. profilimize uymuyor, hedefimiz cavani, dzeko ya da llorente demiş. açıkçası beni cavani harici kesmeyecek. diğer ikisi arasından ise ben de dzeko derim.

hoş dzeko overrated bulduğum adamlardan. her ne kadar ingiltere'den gelecek olsa da ben onu hala almanya'daymış gibi görüyorum. ve almanya liginde hücum oyuncularının istatistikleri biraz şişiyor. zamanında hollanda için derlerdi "gol sayısını ikiye bölün, işte gerçek rakamı buldunuz" diye. benzeri almanya'da da var. yine de boriello'dan iyidir :)

Batistuta35 dedi ki...

Dzeko'yu özellikle agueronun sakatlığından sonra City'nin bırakacağını pek sanmam.Llorente ciddi şekilde anılıyordu bi ara o da iyi bi ceza sahası golcüsü bence.Juvenin şampiyonlar liginde başarılı olmasını çok istiyorum.Belki o zaman 4-3-3 saçmalığı durulur.

Bu arada alakasız ama hep sorcam diyorum unutuyorum.Yandaki resimlerde Batistuta'nın altındaki adamın adı neydi?

Cartalete dedi ki...

Dzeko bence şişirme değil, gayet iyi bir santrafor. Biraz çabukluk, hız eksiği var belki ama zaten Juve sülalece karşı tarafa yığıldığından; santraforlar için net golcü olmak yetebilir. Dzeko'da da iki ayak var, kafa var...

Batistuta;

Florin Raducioiu. 90'lı yıllarda Serie A golcülerinden, çocukluk kahramanlarımdan biridir. Hagi'li Romanya'nın da forvetiydi USA 94'de.

Celal Abbas dedi ki...

Dzeko son maçında çok basit vuruşları biraz kötü yaptı. hatta maçın erkenden kopmamasının nedeniydide. ama adam önceden potansiyelini göstermiş birde hırslı ,varını yoğunu ortaya koyan bir adam iyi olacaktır.

eagleattack dedi ki...

football manager denen oyun beni llorente den soğuttu bana göre juventusa lazım olan forvet raul tarzı biri olmalı huntelaar ı alsalar ne güzel olur aslında