Almeida’nın Podolski rolüyle sahaya sürülmesi, maç sonunda hoca tarafından yapıldığı gibi açıklanabilir bir şey aslında: Tersten gelecek ortalara tamamlayıcı olmak… Lakin tersteki Holosko da aynı beklentiler içinde olabilecek bir oyuncuydu. Ayrıca bir sistem kurgulanırken sadece rakip kale alanında gelişecek şeyleri değil; topun oraya nasıl ve ne şekilde gelebileceğini düşünmek gerekiyor.
Hal böyle olunca; ilk yarıdaki Beşiktaş’ın hücum hattı
sadece “beklemeye” odaklıydı. O nedenle Oğuzhan’ın topu her aldığında sahada kartpostal
resmettiği muhteşem oyunu heba oldu. Çünkü ne araya koşu atacak, ne de kanattan
topa kendini gösterecek birilerini bulamıyordu merkezdeki hücum aksiyonlarında…
Ortada Fernandes ve Oğuzhan olmasına rağmen, tüm plan “orta ve kafa”ya
kurgulanmıştı…
Cüneyt Çakır işgüzarlığı, Fernandes’in asabiyeti, Uğur Boral’ın
klasik kendi kendini oyundan düşürmesi, Sapara’nın zeka ve teknik kokan gol
vuruşu zinciriyle Beşiktaş içeriye mağlup girdi. Olcay hamlesiyle ise ‘futbolun
doğrusu’ adına galip çıktı ikinci yarıya… Çünkü
en azından sahaya daha doğru şekilde dağılım gösterecekti Beşiktaş. Daha fazla
pas opsiyonu olacak, hücum çeşitliliği yaşanacaktı. Evet, tek bir oyuncu
değişimiyle bu yaşanabilirdi; yaşandı da…
46-93 arasındaki Beşiktaş’ın lezzetli oyunu, Olcay’ın ayağı
titremeseydi galibiyetle sonlanabilirdi. Her şeye rağmen gol kaçırmak, “45
dakika kaçırmak”tan daha iyidir… Samet Hoca bugün A Planıyla hem Beşiktaş’ın
hem de Beşiktaşlının bir devresini yakmıştır. Hatta ve hatta, ikinci yarıda “gol
geldi gelecek” dakikalarında Holosko – Akyüz değişikliği de bana göre en az ilk
yarıdaki 11 tercihi kadar tuhaftı. İyi oynamaya başlayan, “zorlayan” bir
oyuncu; topu verildiğinde geri alınmayacak formsuz bir oyuncuyla değiştirildi… Hazır Trabzon orta sahayı teslim etmişken; yorgun düşen Oğuzhan'ın (sahanın en çok koşan oyuncusuymuş) yerine, Hasan Türk hamlesi yapılsaydı daha sağlıklı
olabilirdi.
Orta sahadaki Toraman’la, stoperdeki Toraman arasında Peter
Parker – Spiderman farkı var net bir şekilde. Bugün sahada herkesin yardımına yetişti. İlginç olan şey ise savunma önü değil, direkt 2’li orta sahadan biri
olarak oynaması ve topla oyunda da sırıtmamasıydı; bugün iki adet "asist öncesi pas"a sahip olabilirdi. Ersan da oldukça
diri gözüktü; bugün savunma az biraz önde basabildiyse bu, onun sayesindeydi.
Beşiktaş yine kazanamadı ama bu kez alamadığı şey sadece
ekstra 2 puan oldu sanıyorum. Son dakikaya kadar galibiyet ısrarı; “canınız sağ
olsun” dedirtmiştir Beşiktaşlıya… Aynı şeyi ben son dakikanın kahramanı olan
Olcay için de söyleyebiliyorum; Kabataş’tan gelen topu önüne indirişi de yeter…
Ama maalesef Samet Hoca için elde öyle bir emarem yok. Şu maçtan sonra
manşetlere çıkmayacaksa, her seferinde seçmece olarak ortaya attığı
futbolcularına duacı olmalı… Kaldı ki her zaman oyuna, bugünkü gibi "gazla" ortak olunmaz. Ne yaptığını bilen bir takım olmak, çoğu zaman daha makbuldür...
57 yorum:
Samet Kaptan bu gece büyük hayalkırıklığı yarattı. Futbol aklını değiştirmeye gerek görmediği gibi ileri üçlüde olmayacak tek kombinasyonu buldu. Antalya kampından çıkan sonuç bu mudur yani? Ya hocanın başka bir formasyon yaratabilecek veya deneyebilecek durumu yok ya da sezon başında dediklerinden vazgeçtirtecek derecede zayıf bu futbolcular. Durum kelimesinin anlamını artık siz doldurun cesaret veya kabiliyet ne isterseniz
bir trabzonspor taraftarı olarak blogunuzu keyifle takip ediyorum.kaliteli yazılarınız için teşekkürler. maçla ilgili yorumuma gelirse; bence bu maçta beşiktaşı cüneyt çakır ve şenol güneş kurtardı. hakem sonere maçın başında doğru bir kart gösterdi ama aynı şekilde toplam dört faul oldu ts lehine ve ne hikmetse kart çıkmadı. benim gördüğüm 2 kere toramanın bir de 2. yarıda hilbertin bariz kartlarını atladı. bu sayede bjk agresifliğini devam ettirme fırsatı buldu. aksi halde orta sahaya bu kadar hükmedemezdi. bir de şenol güneşin iyi oynayan oyuncuyu değiştirme hastalığı var ki allah düşmana vermesin.
not: ts golünde hakem yine hatalıydı.
ben de bir arkadaşıma , gol olmasa da oraya koşu yapması yeter tarzı şeyler söylemiştim bu akşam. yine ve yine olcay'ın bizim için ne kadar önemli olduğunu anladık bu maç.
şahsi düşüncem önümüzdeki maçlarda holosko yerine, biraz daha iç tarafta ve orta alana yakın olmak kaydıyla oğuzhan'ın monte edilmesidir. ortada toraman-necip-veli-hasan artık seç beğen al. (beğeniyorum bu pozisyonda toraman'ı, fazla özverili)
kazimdr,
Dediğiniz pozisyonları hatırladım Toraman'ın. Evet, Soner'in faulüne benzer kontra kesmeleri yaptı; bir sarı almalıydı bence de.
Ama Beşiktaş'ın temiz kaptığı ve etkili şekilde kontraya çıkacağı bazı pozisyonları da faulle kesti. Ersan ve Olcay'ın omuzla aldığı pozisyonlar mesela. Genel olarak iyi maç yönetmedi bence de.
Şenol Hoca'nın hamleleri de tuhaftı gerçekten. Soner - Barış değişikliğini yapınca iyice çıkamaz oldu Trabzon. Mecbur tekrar ileriye hamleli bir takım olmak için Volkan'ı sürdü; orta sahadan soktuğu adamı geri almamak için de iyi oynadan Sapara'yı çıkardı vesaire.
Samet Hoca'ya "ben daha tuhaf şeyler yapabilirim" dedi ama onu geçemedi bence :)
cartalete
hakemi falan geçtim şenol hozca bu sene büyük hayalkırıklığı oldu. çok ama çok kötü tercihler yapıyor. bir de burakın kendine oynayıp gol kralı olarak gsye transfer yapması olcan ve volkanı çok kötü etkilemiş. takımla alakaları yok. bu gidişimiz iyi değil.
bir de emre ve janko mevzusu var tabi. en de emre güralı yazmıştın daha önce. şu anda hakettiği halde forma alamaması büyük skandal.
son olarak bjkın q7ye muhtaö olmadan yeniden ayağa kalkmasını çok istiyorum. inşallah bunu başarırsınız. ve inanıyorum ki başaracaksınız.
Takımın da taraftarın da iyiyle kötü, umutsuzlukla umut arasında gidip geldiği bir akşamdı..hem kapalı, gök gurultulu hem de ertesi gün/günler için güneşli günler muştulayan meteoroloji raporları gibiydiler...Takım mı taraftarı itti taraftar mı takıma öykündü kestiremedim...Olmayacak duaya amin bir diziliş ve keskin sirke küp özdeyişini ezber ettirmek istercesine yenen golle noktalanan bir ilk yarı...Üstüne o beklenen queresma nidaları...Hava kapalıydı gerçekten,hatta gök gürultulu...Oguzhan'nın bakın beyler ben iyi hatta bayagı iyi futbolcuyum demesi bile kar etmiyordu...
Derken yanlıştan dönen hoca, inancla var gucuyle mücadele eden ,yurekleriyle isteyen oyuncular ve çok uzun zamadır şahit olmadıgım ,beni bile heyecanlandırmayı basaran, iyi niyeti, çabayı,emeği alkışlayan,bagrına basan taraftarlar...Yarın için güneş kendini gosterecek diyor saatli maarif bu kez...
Biraz daha kendine güvenli, ilk sezonunu hatırlayan, topla çıkacak bir Ersan, iyileşmiş bir ismail,fernandez ,necip ve oguzhan gibi pas ritmi yaratabilcek bir orta saha ve gol vurusunu biraz geliştirebilecek bir olcayla güneşi çagırmak pekala mümkün bence...Yeter ki taraftar maç sonu gösterdigi kalenderligini hiç unutmasın....
Not.. Ben de Samet hocanın ilk yarı dizilişini eleştirdim ama kamuoyunda hocanın agır ve hak etmedigi ölcüde eleştirildigini düşünüyorum... Örnegin Holosko degişikiligi konusunda sizden ayrılıyorum...Gercekten nefesi tükenmişti...Ha yerine akyüz mü girmeleydi bilemiyorum...Kısıtlı kadroda hocanını secimine bir şey diyemedim...
siyah beyaz ölüm yasam
her yorumuna yüzde yüz katılıyorum. ibrahim toroman da maç içinde açıldı bana kalırsa. giderek iyi oynadı, ilk yarıda birçok pozisyonda orta necip olsaydı pas trafiği bu kadar sekteye uğramazdı dedim ama maç içerisinde birçok tek pas ile oyunu açtı. ilginçti gerçekten, şaşırttı beni.
değinilmemiş bir konu olarak hilbert'in agresif ve anlamsız bir çok hareketi beni çok şaşırttı. rakibe gereksiz sert girişleri, hakemin anlamsız bir şekilde kart göstermemesi, buna rağmen itrazları ve o sert müdahalelerine devam etmesi çok şaşırttı beni. hilbert'in bu kadar abartmasını anlayamadım. hakemin bunlara göz yumması bizim oyun üstünlüğünü ele geçirmemizin de sebeplerinden biri oldu. aynı antep maçında olcay ve fernandes'in aşırı sertliğe maruz kalmasına hakemin müdahale etmemesi ve maçın dönmesi gibi.
onun dışında oğuzhan resmen parladı sahada. böyle oyuncuların bu performansları puan ile ödüllendirilmeyince müthiş düşüş yaşıyorlar. kleberson, delgado, carew vs..
adamın oynadığı güzel futbolu anlamsızlaştırmadan takımı sahiplenmesini saplamamız lazım. umarım oğuzhan bu şekilde devam eder, yanında necip ve hasan türk ile..
samet hocayı anlayamıyorum bazen. forvet hattında bir değişiklik, kendince bir yenilik yapmışsın kötü de olsa eyv. ama maçtan önce de dedim hem kendisi, hem de taraftar bu kadar eleştiriyorken hala sol beke uğur boral'ı yazmak nedir? şu maça emre özkan ile başlasak ne değişirdi ne kadar kötü olabilirdi?
mehmet akyüz değişikliğini de anlamadım zira bana göre erkan kaş varsa o girer oyuna. m.akyüzden 2 gömlek üstün bir futbolcu kendisi. m.akyüzde çalım becerisi yok, fizik güç yok, şut özelliği yok bir tek hız var. erkanda ise mehmette olmayanlar var ve kötü sayılmayacak bir hızı var. türkiye kupası maçında da m.akyüz dökülürken, erkan kaş ise sahada iyi işler yaparken erkanı oyundan çıkarmıştı. bir takıntısı mı var acaba diye düşünmeye başladım hafiften artık.
neyse uzatmayalım, toraman orta sahada oynasın eğer ille oynayacaksa. oğuzhan ilk 11 oynasın sürekli. (fernandes'in yükü de haffifledi bence onun sayesinde) ismail ve mustafa bir an önce iyileşin canlarım. çok ama çok ihtiyacımız var ikinize.
eline saglik.
hoca almeida ile tavsan denedi diye dusunuyorum. sagdan gelecek ortalara ondirekte batu ve hugo-arkadirek-almeida ile skor bulmak istedi. ama holosko ve hilbertten o ortalarin gelemeyecegini birakin topu oraya bile goturemeyecegini goremedi. zaten devrede de hatasindan dondu.
bu baglamda eger bu sistemde israr edeceksek ileri uclu mutlaka pivot-kosucu forvet-ortasaha orijinli kanat oyuncusundan olusmali. bunun haricinde ortasahada oyunu hucuma telassiz ve saglikli aktaracak manu harici ikinci bir ortasahanin elzem oldugunu da oguzhanla gorduk. macin 2 onemli ciktisi (output) buydu bana kalirsa.
holosko konusu haric katiliyorum soylediklerine aslinda. statta miydin bilmiyorum ama holosko 65te tukenmisti. hatta daha erken alinmasi bile mumkun olabilirdi. ve yine bence yerine verimli-verimsiz en uygun oyuncu da savunma arkasi kosulariyla mehmet akyuz. erkan daha cok cizgide kalan bir oyuncu. bir de erkanin oynadigi maclarda cok fazla kahraman olma meraki goruyorum. sanirim samet hoca en fazla bu durumdan rahatsiz. keske liverpooldaki 17lik sterling in basit ve etkili oyunundan biraz feyz alsa.
Statta değildim. Orada olan iki insan da Holosko konusunda aynı "tükenmekten" bahsediyorsa; bir bildiğiniz var demektir. :)
Ama ortam pek savunma arkası koşularını gerektirmiyordu. Trabzon zaten yeterince kendi alanına çekilmişti; boş alanda Beşiktaş'ın topa sahip olup, tehditkar ataklarını sürdürmesi gerekiyordu. Akyüz'e giden toplar geri sekti ve bu çok sürpriz değildi bence. Her şeye rağmen Erkan Kaş daha idealdi.
Ama hoca konusunda beni düşüncelere iten ana maddelerden biri değildi tabi bu değişiklik.
@kazimdr
Güzel yorumların için teşekkürler. Bence Cüneyt Çakır çok kötü bir hakem ama nasıl oluyorsa inanılmaz bir PR gücü var. Yurt içinde ve dışında yönettiği her maçta sıkıntı oluyor.
Şenol Hoca'yı beğenmiyorsanız, eminimki birçok Beşiktaşlı kendisini Beşiktaş'ın başında görmek isteyecektir. :) 2 yıl önce şampiyon olduktan sonra üst üste dağılan kadrolara rağmen hala Trabzon'u başa güreştiriyor. Bence formsuzluğunun sebepleri farklı olabilir.
Beşiktaş'ın elinde aynı tip 2 uzun forvet varken, orta sahaya isterseniz Xavi-İniesta'yı getirin başarılı olamaz.
Her bölgede belli başlı sıkıntılardan, arızalardan, çözüm formüllerinden bahsedilebilir ama Beşiktaş'ın forvet hattı için söylenebilecek hiçbir şey yok. Bu arkadaşlar modern futbola uymuyor ve oynadıkları sürece Beşiktaş başarılı olamaz. Dilim varmıyor ama neredeyse Nobre'yi bile özledim diyeceğim!
dun ikinci yaridaki oyun, oyuncularin ozverisi sayesinde BJK ruhuna yakisir sekilde gelisti.
Ben Samet Aybaba nin bir B ve/veya C planlari oldugunu dusunmuyorum ( B ve/veya C planini daha ilk yarida tuketti sahada 2 uzun u tutarak)
hala Ugur un yerine daha genc oyunculara sans vermesini, yorulan Holosko yu daha etkili bir oyuncu ile degistirmesini konusabilir ve sayfalarca yazabiliriz.
Lig 2ci ve 3cu lerinin kadrolarina baktigimizda ( baska bir blogda listelenmisti) o kadar da kotu olmayan bir kadromuz var iken bu sonuclari almak oldukca sasirtici.
Birilerinin Samet Aybaba ya taktik calistirtmasi gerek, kenardan sadece dua ederek maclar kazanilmiyor.
Belki biraz absurd kacacak ama, tanimadiginiz bir insani ilk kez gordugunuzde onun hakkindaki fikirleriniz, sac, giyim, durus vb etkenlerle ilk 15 sn de sekilleniyor.
Samet Aybaba nin Bulent Uygun vari cucuk gibi olmus bir ceketle saha kenarinda sunmesi hic de BJK teknik Direktorune yakisan bir sunus degil..
Is ( saygi kazanimi ) oradan baslar..
ECO - Luksemburg
Samet Aybaba hangi devreyi yakti bilmiyorum ama Olcain pozisyonu dan sonra benim devreler yandi. Bunca yildir maca giderim, attigimiz gollerde bile sakinimdir ama o pozisyondan sonra kendimi onumdeki koltugu tekmelerken buldum.
Bence yine Beşiktaş adına belirsizlik dolu bir maç oldu.
2. yarıdaki tempo tamamen bizim eserimiz diyebilir miyiz ?
Trabzon'da Zokora yoruldu , ona destek olabilecek seviyede 2. bir adam olmadığı için senin de bahsettiğin +1 pas opsiyonu girince , aynı GS maçında ki 2'li orta sahayı 2. yarıda ezdiğimiz gibi ezdik ama aynı şekilde rakip diriyken , sistem arızalıyken pozisyonumuz yok .
Yani demem o ki takımın temposunu rakibin orta saha dizilişi , yorgunluk seviyesi , yetenek durumu belirliyor.Bu hiç iyi bir şey değil.Anadolu takımına dönüşün başlangıcı bence.
Beşiktaş temposunu kendi ayarlamalı hocam ...
Acaba takım 5'li bir orta saha bloğuyla oynayamaz mı sorusu geliyor aklıma. Toraman'ın süpürücü orta saha rolüyle devam ettiği, Necip'in sağ ortada Fernandes'in sol ortada oynadığı bir orta saha bize belli bir oranda ceza sahasına orta katkısı da sağlayacaktır. Necip geçen yıl Almeida'ya çok güzel bir iki orta kesmişti. Ama asıl katkıları daha kompakt bir takım ortaya çıkartmak olacaktır. Orta sahada Toraman'ın yanında Oğuzhan oynar forvet arkası rolünde de Olcay ile daha yaratıcı bir takım ortaya çıkar. Necip, Toraman ikilisi top kapma noktasında çok katkı sağlayacaktır. Trabzon maçında gördüğüm kadarıyla fizik güç olarak çok iyi bir seviyede olmasa bile Oğuzhan da aklıyla çok top kapabilecek seviyede. Bir iki kez önde basıp şok presle top almışlığı vardı. İşin ekstrası, Oğuzhan da Fernandes de -iki hafta önceki formuyla devam ederse Necip de- topla kat edebilen oyuncular. Daha çok bilinmeyenli ve topa daha sahip olan bir takım olabiliriz bu şekilde. Holosko'dan sağda verim alabildiğimiz söylenemez zaten. En azından farklı bir şey denemiş olur Samet Hoca. Maçın ilerleyen dönemlerinde Hasan Türk de alternatif olarak kullanılabilir. Holosko da oynayacaksa illa sağda değil de direk ikinci forvet olarak oyuna dahil olursa daha etkili olur. Top sürmek gibi bir yeteneği olsa da adam geçmek gibi bir özelliği yok. İllaki sağda kanat özelliği olan biri oyanacaksa bu Erkan Kaş olabilir.
Sol bek için de farklı bir şey denemenin zamanı geldi hatta geçti bile. Orada Emre Özkan'ı görsek mesela. Bu şekilde bir orta saha kurgusu ve yanında Emre ile Ersan da ileriye doğru dalışlarıyla fark yaratabilir. Emre de gerektiğinde arkada emniyet sübabı görevi görür.
Orta sahaya hükmetmemiz gerekiyor. Bu Ersan, Toraman, Necip, Oğuzhan gibi oyuncuların şok presi ve Fernandes, Olcay, Oğuzhan'ın aklıyla olabilir gibi eldeki kadroya bakılınca. Bu arada Oğuzhan hepimizde çok büyük bir umut ışığı bıraktı galiba. Hasan'ı da yavaş yavaş ısındırmak lazım.
Hiç huyum değildir bir diziliş yapasım geldi.
-------McGregor-------
Hilbert-Sivok-Ersan-Emre
----Toraman---Necip-----
Olcay---Oğuzhan---Ferno
--------Batu----------
Batuyu yazma sebebim Almedia'dan daha iyi duvar olup güzel paslar çıkartabilmesi, verkaça iyi adam sokabilmesi. Ayrıca hava toplarını mantıklı indirebilmesi. Yoksa Almedia daha hazır şu anda. Fakat bence takım gol pozisyonuna forvetlerle değil de arkada oynayan oyuncularla daha kolay girebilecek gibi. Xavi iniesta tello gibi adamların arkadan gelip bir anda kaleciyle başbaşa kalabilmeleri gibi bizim takımda da olcay, oğuzhan ve ferno gerektiğinde araya top atmayı gerektiğinde kaçmayı yapabilirler. Arsenal gibi çok gol kaçırırız ama en azından bir sürü pozisyona gireriz bence. Tabi bu takımın defansı ile forveti arasındaki mesafa max. 40m. olmalı.
Mcgregor
Sivok Ersan Emre Ö.
İ.Toraman
Olcay Necip Oguzhan Ferdi
Holosko Batu(Almeida)
Böyle bir 11 nasıl olurdu sızce 3'lu defans ve defansın onunde toramanı kesıcı olarak kullanmak ve 4 orta saha ve bırı hızlı dıgerı pıvot olmak uzere 2 hucumcu boyle bır dızılıs nasıl olurdu
Holoskoyu hepimiz ceza sahası içinde net gol vuruşları ile tanırız.neden inatla sağ açık olarak oynatılıdığını anlamak mümkün değil.Kaldı ki bu mevkide Alman milli takımında bile oynamış Hilberti direk sağ beke koymak neden?Bence Hilbert orta isteyen pivot santraforlara istediği ortaları düzgün ve net bir biçimde yapabilecek Beşiktaş kadrosundaki tek futbolcu.Bu amaçla ısrarla kopuk hatlara sahip bir 4-3-3'ten daha statik ama daha yakın ve daha kademeli bir alan savunması içeren klasik bir 4-4-2ye dönülebilir.Bu dizilişte forvette pivot santrafora Almeida yada Batuhan yazılabilir.Yanınada poacher olarak Holosko çok rahat yazılıp istenilen sonuç alınabilir.
kadro yazmayı pek sevmesemde konuyu pekiştirmek için yazayım;
Mcgregor
Toraman-Sivok-Ersan-Emre Özkan
Hilbert-Oğuzhan-Fernandes-Olcay
Holosko-Almeida
Niye kadro yazmayı sevmiyorsunuz arkadaşlar, ayıp mı? :) Futbolun en güzel tarafı tek bir doğrusunun olmaması ve yorum, fikir ahengi sunabilmesi bence. Tabi herkesin bakış açısı farklıdır.
Kadro önerilerinde en çok Planck'ın dizilişini kendime yakın buldum. Ama orada da savunmada ilk topları alma sıkıntısı olabilir gibi. Oğuzhan dün akşam o konuda fark yaratmıştı. Bir müddet daha aynı ikiliyi (Toraman - Oğuzhan)
görmek gerekiyor sanki.
Bir de dün akşam yine Fernandes'in kanatlara açıldığın daha etkili olduğunu; Olcay'ın ise bir kanattan ziyade 2. forvet yapısına daha uygun olacağını gördük bence.
Hani şöyle olabilir mi diye düşünmekteyim:
Necip.Toraman.Oğuzhan.Fernandes
......Olcay...Almeida (Batuhan)
gibi asimetrik bir 4-4-2. Holosko da skora göre ya Necip'in yerine ya da ikili forvetten birinin yerine girer B Planı olarak.
Ayrıca 3'lü savunma denemeleri de bence gelebilir. Bir arkadaşımın sözü vardı, çok tutmuştum: Bazı hocalar teknik direktörlüğün 4-2-3-1'e adam serpiştirmek olduğunu zannediyor...
Hakikaten kendini sınırlandıran bu tip vasat hocalar var; Carvalhal da öyleydi mesela.
Ama sol bek sorunu çözülse, iyi bir alan presiyle 4lü savunmayla da etkili oynayabileceğini gösterdi Beşiktaş dün akşam. Ersan'ın durumu çok önemli...
Basar
cüneyt çakır bence gayet iyi bir hakem. istediği zaman çok güzel maçlar yönetebiliyor ama iyi niyetli bir hakem değil. sorun orada.
şenol hocanın gitmesi gibi bir düşüncem kesinlikle yok. ama çok bariz eksikleri var. transfer işine hiç karışmıyor sonra da alınan oyuncuları beğenmiyor, yanlışlarında çok ısrar ediyor vs.
şenol hocanın fark yaratan en büyük özelliği elindeki kadrodan maksimum verim alabilmesidir. ancak şu sıralar bu farkını kendi elleriyle bitiriyor. inşallah yanlıştan döner.
İyi bir alan presi Beşiktaş'ın elinde olan bir şey değil onu demek istiyorum ben aslına bakarsan.
Beşiktaş istikrarlı bir şekilde alan daraltamıyor.Rakibi alan daraltmasına izin verirse alan daraltabiliyor , rakibi izin verirse , istikrarlı ön alan presi yapabiliyor , rakibi izin verirse savunmadan atılan uzun toplar haricinde yerden kısa paslarla kendi yarı sahasından çıkabiliyor.
Sivas maçında gördük işte abi pozisyonumuz yok.Gs maçının ilk yarısı gördük.
Bence bu adına olumlu konuşulabilecek bir şey değil.Geçen seneden bir farkı yok ki bunun. Stoke izin verdi geçen sene yaptık yapacağımızı. Maccabi 45 dakika izin verdi işimizi gördük.
Bunların çok daha istikrarlı ve rakip ayrımı olmadan yapılması gerekiyor.
Sistem olarak ilk 45 dakika rakibi yorup 2. 45 dakika tempo ve ileride baskı ile hataya zorlamak istiyoruz demek bir seçimdir ve bilinçlidir.
Bizim ki bu değil abi.Rakip oyundan düşene kadar Rıdvan deyimiyle " sabaha kadar oynansa 0-0 biter" maçları oynuyoruz yani ki son zamanlarda abuk sabuk goller yiyerek onu da başaramıyoruz.
Bakıyorsun yine tek bir organize atak yok.
Hele ilk yarıda Oğuzhan'ın 3 kişi çalımlayıp 50 metre dripling yaptıktan sonra pas atacak adam bulamadığı bir pozisyon vardı ki ne kadar organizasyonsuz olduğumuzun göstergesi.
Neyse yazdıkça sinirleniyorum.
Ammavelakin 2. yarının tamami ile rakipten kaynaklanmadığı ispat edilirse bir şekilde şu mücadele ile ligi 10. bitirmeye razıyım ben varsın karşı karşıya atamasın.
Evet, Beşiktaş'ın şu sıralar yapacağı herhangi bir eylemin bilinçli, önceden planlanmış bir şey olduğunu ben de pek sanmıyorum.
Bugün mücadeleden, ısırmadan bahsediyoruz ama 15 gün önce rakip ceza sahası içersinde topa vurulamamıştı.
Bu durum (maç maç spontane takılma) benim de pek hoşuma gitmeyen, kabullenemediğim bir şey. Üç maç aynısını görürsek, işler değişir elbette.
Selamlar,
Cartalete birader kadro tercihin tam da benim aklimdan gecenlerden bir tanesi :)
Yillardir Toraman'in "uygun bir kadro yapisi olmak sartiyla" ancak orta sahada basarili olabilecegini, onun disinda
is yapmayacagini ileri suruyorum. Sagbek, stoper vs. Toraman'in is yapamayacagi yerler. Iki mac iyi onar, oniki mac cuvallar. Herseyden
once tamamen fiziki yeterliliklerine bagli bir oyuncu ve ne sagbek ne de stoper bolgesinin gerektirdigi fiziksel
isterlere sahip degil. Atletizmi, kuvveti, manevra kabiliyeti, kisa mesafe etkinligi vs. tipik bir orta saha
oyuncusuna isaret ediyor. Ball-winning oyun karakteri ve fiziksel yeterlilikleri en cok orta saha bolgesine uyuyor.
Sorun su ki orta sahada oynamak icin sadece top kazanmak yetmiyor. Pozisyon bilgisi de gerekiyor, temel top kontrolu, tek pas
yapabilmek gerekiyor. Eger Luce gibi bir hocanin elinde olsaydi, bence bu anlamda yetistirilebilirdi ve belki de
pozisyonunun TR'de bir numarasi olabilirdi. Mevcut haliyle top kazanmak gerektiginde ise yarayabilir ama diger durumlarda
eksikleri gun yuzune cikabilir. O yuzden kadroyu bu duruma gore insa etmek lazim. Bence orta sahadaki Toraman kadar iyi bir ball-winner
oyuncumuz yok. Ufak capli bir Melo etkisi yaratabilir, o zaman kimi noktada presin baslangici da Tor olabilir, onun bosalttigi alan da
Ersan ve Necip tarafindan donusumlu olarak doldurulabilir. Tor gerideyken Necip one dogru cikabilir. Necip'in kenardan oyuna katki vermesi
bence onu daha islevsel kilacaktir. Tor ileride presi baslattiginda gerisindeki adami alabilir, tersi durumda kimi zaman
alanini bosaltarak on alan presini baslatabilir, Tor arkasini toplar, topla dripling yapabilir vs. Veli'nin orta sahada bir sekilde pozisyon alma sikintisi
oldugunu dusunuyorum, kesinlikle Necip'ten daha hareketli ve kosu kapasitesi daha yuksek, ama onunla top kazanamiyoruz, surekli topun
pesindeyiz. Ebue ya da Gokhan Gonul gibi bir adamin onune ilk yazacagim oyuncu Veli ama orta sahada iki kere dusunurum. Bence takimin Tor ve Necip'le
ayni anda sahada olup surekli on alan presini calismasi lazim. Oguzhan ve Hasan T donusumlu olarak
orta sahada pasor pozisyonunda takilirlar. 60-30 iyi dagilim olur. Fernandes takimin yine oyun merkezi, Necip-Tor takimin direnc/presi noktasi,
Oguzhan/Hasan T pas dagitim merkezi. On alanda kesinlikle cift forvet dusunurum. Almedia-Holosko ilk aklima gelenler. Bir karistiriciya
ihtiyacim varsa Olcay, hava topuna donmussem Batuhan.
Ersan bence eski gucunde degil ama yine de Sivok-Ersan tandemine sans vermek lazim. Bir de Tor'un presi baslattigi noktada takimin
pozisyonel olarak sikinti yasamamasi icin savunma oyuncularinin alacagi konum onemli.
Tamam kadro kisitli ama Aybaba belirli kaliplarin disina cikmiyor. Oyunculardan yeterli verimi alamiyor. Biraz "thinking out of the box" gerekiyor...
Yine de Aybaba'ya onumuzdeki sezonun ikinci yarisinin ortasina kadar sans tanirim. Transferde ne yapacagini merak ediyorum.
Almeida ve Batuhan gibi 2 forvetimiz olmasından sadece ben mi rahatsızım?
Sistemsizliğimizin en büyük sebeplerinden biri bu forvet hattıdır (deyim yerindeyse al birini bur ötekine) diye düşünüyorum.
@basar
sanırım almeidanın dünkü göreceli iyi performansından (en azından istekli) sonra bile kimse bu ikiliden mutlu değil. ama o konuda çok çaresiziz be :( şu zor senede 2 milli oyuncumuzu bağ sakatlığına vermemiz tam beşiktaş işi oldu zaten.
Beyler dün maçta ilk yarı 4-2-4 oynadık resmen, ikinci yarı Olcay ın girmesiyle 4-3-3 e döndük ve her iki dizilişte de Fernandes ileri uçtaydı. Samet Aybaba resmen Fernandes'e free player opsiyonu tanımış. Bir ara sahaya baktım Fernandes en ileri uçta tek forvet gibiydi, solda Almeida sağda Olcan. E tamam güzel değişik bi taktik ama Fernandes buraların adamı değil. Mis gibi 2 yönlü ortasahayı aldık ve 2 senede forvet arkasına çevirdik ya helal olsun bize. Bu da biraz Türk antrenörlerin sistem kurmakla vakit kaybetmeyip "verin topu 10 numaraya" sistemine dayanmasından kaynaklanıyor. Geçen sene yaşadığımız Q7 yi serbest oynat çağrımız maalesef 1 sene gecikmeli ama yanlış adama gitti. Bu senede Ferdy yi serbest oynatmama çağrısı bakalım önümüzdeki sene kime gidecek.
Bana göre çok net Fernandes kaleden uzaklaştıkça daha iyi oynuyor.
Canım çekti bende bi kadro yapayım..
Mc Gregor
Hilbert-Sivok-Ersan-İsmail
Toraman
Necip-Fernandes-Veli
Pektemek-Batuhan
Necip(Oğuzhan)
Veli(Olcay)
Son olarakta Almeida açık ara son 10 yılda izlediğim en kötü forvettir. Düşünüyorum ama daha kötüsünü bulamıyorum. Almeida yerine Nobre olsa çok daha farklı geçerdi şu son 2 yıl. Çok kötüsün be arkadaş...
Nobre vs Almedia kıyaslaması bence çok da manalı değil. Almedianın kafa ile attığı gollerde orta Nobre'ye yapılsaydı ya bir sn. önce zıplayıp havada uçuşan ve da bir sn. geç zıplayıp 2 metreden gelen topa uçan kafa atmaya çalışan biri olurdu sahada. Timing hatası yapmadan vurabildiği nadir bir ortada da 1,5 metreden ömer çatkıçın kelini vurabilmiş bir insanoğluydu kendisi.(bkz. http://www.youtube.com/watch?v=jiziVCVb42Y)
Nobrenin bizdeyken gerçek tanımı defansif forvetti, ancak böyle tanımlayacak olursak bize son 10 yıldır gelmiş en kötü golcü Almedia diyebiliriz.
Bu arada dün Almedianın kaçırdığı pozisyona kim girse %90 atardı diyebiliriz ki? Olcay mı, ferno mu, holosko mu, oğuzhan mı? Belki Batu kaçırmazdı. Ama %90 atabilecek tek adam pektemek'ti bence. Oyun stilini beğenmesem de bir de Bobo affetmezdi herhalde.
Orada Pektemek'in yapacağı hamleyi söyleyeyim; soluyla vurur gibi yapıp, topu sağına doğru çekerdi. Muhtemelen Onur yine hemezdi o feyki ama açıyı yakalar ve golünü atardı.
Bora Şahin,
Tam senlik bir diziliş olduğunu hissettim ve açılımını bekledim aslında içten içte senden :) Tam da bahsettiğin nedenlerle aklım o yola kaydı benim de.
Veli için de aynı şeyi düşünüyorum. Daha çok koşan adam olmasına rağmen, Toraman ve Necip kadar top hırsızlığı yapabilecek bir oyuncu değil. Ha keza Holosko da savunmaya daha çok sağlık koşuşu yapıyor. Doğru pozisyon alımı, biraz da tackle becerisi olmazsa o eforun anlamı yok.
Dünkü maçın ikinci yarı kadrosu ve oyununu referans alarak bence oluşabilecek ideal kadro:
Mcgregor
Hilbert---Sivok---Ersan---İsmail(UğurBoral)
-----------Toraman
Necip---Fernandes---Oğuzhan---Olcay
---------Pektemek(Almeida-Batuhan)
Toraman çapa olarak kullanılırken maç içerisinde oyun kurucu Fernandes ve Oğuzhan- Necip ve Olcay ile yer değiştip kanatlara geçerek rakip dengesini bozabilecek yapı oluşturulabilir.
Orta sahada HasanTürk ve Veli alternatifleri de bu yapıya uyum sağlayabilecek oyuncular.
Forvete daha yüksek yüzdeli ve seri bir oyuncu şart...
ben birseye dikkat cekmek istiyorum.
Bence bir oyuncu, özellikle bir forvet hatalarindan ögrenmeli, yani belki cok önemli bir gol kacirir, ama mactan sonra o pozisyonu kafasindan bir kac kere gecirip nasil atabilecegini düsünmeli ki birdaha zaman gole cevirsin o pozisyonu.
Bakiyorum Almeida böyle birsey yapmiyor. Kardesim insan ayni pozisonda iki kerede ayni hatayi mi yapar? Soranlara su pozisyonu diyorum ( http://www.youtube.com/watch?v=jiziVCVb42Y , 8:55'den itibaren). Yil 2010, Besiktas-Fenerbahce derbisi. Üstelik ayni kale yani. O golü kacirdiginda aklima hemen o mac geldi.
Bilmiyorum ama bu takima cok iyi bir golcü lazim. Yani fazla iyi futbol oynamasin, farketmez, ama kale önünde su golleri takir takir atsin, valla biktim artik ya. Inanilmaz. Agliyasim geldi resmen. Kosmusun etmisin ne fark eder 3 puani almadikdan sonra, su golleri atin lütfen. Üstelik evde oynuyoruz, ama maalesef Besiktas yillardan beri ev avantajini kullanamiyor. Fenerbahceye bakiyorum ne zamandan beri evde maglup olmuyorlar. Bu cok ciddi bir problem, evde yenmiyeceksen ne yeneceksin.
Ha... yanlis anlasilmasin, mactan sonra bende cok gururluydum ve takimi alkisladim, sonucta 2. Yari tek kale oynadik, ama beni asil düsündüren, bu takimin bir Game-Plan olmamasi. 2.yaridaki perfomansi gelecek 3-4 maca tasiyabilsek gerisi kendilignden gelir. Onun güveni bile yeter, otomatiklesir bazi seyler ama bilemiyorum, Kasimpasa karsisinda sanki yine bos kosan takim görecegiz gibi, umarim yanilirim.
kusura bakmayin önceki linki yanlis vermisim, dogru link su: https://www.youtube.com/watch?v=ogX5SRqAGTA (8:55 itibaren)
Şu forvet muhabbeti fena halde ilham verdi bana yeni bir yazı konusuyla alakalı :)
Sabirsizlikla bekliyoruz forvet yazini. Son 10 yilin forvetlerini bulmaya calistim ama iyi bir kaynak bulamadim. Ama Feyyaz, Oktay, Ertugrul, Oktay, Ahmet Dursun, Ilhan Mansiz, Nouma, Bobo gibi forvetlerden sonra Almeida gercekten omur torpusu. Beceriyle attigi bi gol hatirlamiyorum valla, varsa hatirlayan link gondersin..
bir ohen vardı ne oldu ona diyesim var. ohen'i hatırlayıp özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama sağ olsun almeida ohen'i bile özletti bana. bile diyorum çünkü hatırlayanlar olacaktır ohen hiç koşu kalitesi olmayan sadece sol ayağına gelen topları gol yapabilen bir forvetti ama almeida'dan daha bitiriciydi herhalde. 3 yıldır adamın ayağıyla gol attığı maç yok nerdeyse. yanılmıyorsam istanbuldaki maccabi maçında q7'nin çok güzel pasında karı karşıya kalmış ayağıyla atamamış kaleciden topu kafayla tamamlayıp atabilmişti. yani nerdeyse penaltı kullansa yatıp kafayla vuracak almeida. ayak becerisi o kadar yok.
bir de bir önceki maç serbest vuruşta "kurulamayan baraja" topu nişanlayıp (çok kötü bir vuruşla) gol yememmizdeki ilk etken olan adamın en güzel frikik golüne sahip olması tam beşiktaşa yakışan bir durum bence.
mustafa'nın dediği gibi o pzisyonda pektemek %99 kalaciyi yatırmayı denerdi hatta geçen sene daha dar açıdan (bursa maçı mıydı hatırlamıyorum inönünedeki.) kaleciyi çalımlayıp golü atmıştı ve yine yanılmıyorsam o maç yazısının başlığı "kaleciyi çalımlayan forvet"ti.
sanırım bahsettiğim maç (pektemek'in kaleciyi çalımladığı) eskişehir maçıydı. biraz daha düşününce aklımda o maç gibi canlandı :)
http://cartalete.blogspot.com/2012/01/kaleciyi-calmlayan-forvet.html
Es Es maçıymış, şöyle bir cümlemi yakaladım;
" Yine de “iyi oynadık ama kazanamadık” adındaki Beşiktaş gerçeğiyle tanışmamak için, arada bir gol atmak lazımdı tabi… İhtiyaç gol olunca; Jack Sparrow pusulası Mustafa Pektemek’i gösteriyordu haliyle. "
Santrafor Almeida oldukça biz daha çok "iyi oynayaıp kazanamayız." :)
yazıyı tekrar açıp okudum ben de şimdi :) ben de şöyle bir alıntı yapayım yazından;
" Beşiktaş Oktay, hatta Feyyaz’dan beridir; fırsatı varken kaleciyi çalımlamayı düşünen bir forvet bulamamıştı; artık bulmuşa benziyor… Ufak bir detay, ama o iş “temiz golcülük” detayıdır… Aynı zamanda, gelecekte Beşiktaş’ın 1-0’ları daha sık 2-0 yapacağını müjdeleyen bir detaydır."
senin de belirttiğin gibi bize feyyaz'ı, oktay'ı anımsatan bir golcü pektemek. yarım sezon boyunca almeida'ya bağlı kalmak belki pekmemek'in değerini arttırır taraftarın gözünde.
Hadi Almeida çevikliğini güvenemeyip kaleciyi yatırmamaya kalkmamıştır da; hala şu plaseyle gol atma sevgasına sinir oluyorum. İyi değilsin işte bu konuda, ama sert vurabiliyorsun.
Vur tavana doğru aban topa, Gökhan'ın bize yaptığı gibi. İlhan Mansız de çoğu zaman "şut atardı karşı karşıya.
aynen aynen. i.mansız'ın gollerinin bir çoğu tavana giderdi zaten bu sebeple. aynı tarzda 3 takımada gol kaçırdı almeida. malum herkesin akıllarındaki 2-1den 3-1'e gidecek maçtaki pozisyonu, bu sene gs maçında kaçırdığı ve yine ts maçında kaçırdığı. hepsi aynı pozisyonlar hemen hemen. bari git çalış da düzelt bu vuruşlarını ya da baktın yapamıyorsun şut çekmeyi dene.
bir forvetsizlik bir de beksizlik kadar hiçbir şey yakmadı bu takımın canını.
En azından Necati Ateş'i alsaydık sezona girerken. GS bile yokluğunu hissederken, bize baya ilaç olurdu...
Q7 ve Almeida takımdan ayrılmadan, FEDA kelimesi anlamını bulmayacak. Bu iki kazıktan kurtulmak ciddi bir gelir kazancı olacak. Buların aldığının 3'te 1'ine 3 katı verim ile oynayacak binlerce topçu var dünyada.
Burada sürekli futbol konuşmak isteyen, analizi seven bir kitle var fakat şunu söylemeden geçemeyeceğim.
Müthiş ikiyüzlü bir taraftarımız var. İlk yarıda hakem sayesinde gol yenildiğinde "Quaresma" diye bağıran taraftar, maç bitiminde aynı takımı alkışlıyordu. Bunun adı tam anlamıyla ikiyüzlülüktür. (bağırmayanları ayırırım)
Evet forvet hattımız, beklerimiz sorunlu ama en sorunlu bölgemiz tribünde. Almeida'dan önce bu arkadaşların gitmesi beni herşeyden fazla sevindirecek.
@Basar
Hocam ben maçtaydım, yeni açık 3.kat kapalı tarafı, yani bütün tribünlere hakimdim. İlk yarı sonu Quarejmaaa diye bağıran kıt beyinliler yeni açık 2.kat numaralı tarafındakilerdi ve 2-3 saniye içinde bütün stad susturdu onları. Maç sonu takıma destek kapalıdan başladı sonra bütün tribünler eşlik etti. Bilgi amaçlı paylaşayım dedim. Zaten bu yeni açık 2. kattaki oluşum biraz sinirime dokunuyor benim, hep bi fırsat kollama peşindeler...
taraftar konusunda ben de oldukça rahatsızım. malum bir site var herkes biliyordur isim vermeye gerek yok hele ordaki yorumları okuyunca benim gece rüyalarıma giren, nasıl yaparsak nasıl oynarsak daha iyi oynarız diye düşündüren, hayatımın anlamı olan beşiktaşa yaklaşımımız arasında çok fark diyorum. ya ben metin ali feyyazlarla büyürken ya da hakkı yeten, şeref bey araştırıp bu kulübe aşık olurken ya da bu kitle q7 ile aşkın tarfini farklı yaptık.
metin tekin "tek efsane vardır o da beşiktaştır bizler o efsanenin içinde oynanan birer futbolcuyuz sadece" demişti. işte bunu yakalayabilecek futbolcu ve taraftar bütünleşmesi çok uzaklarda gibi artık.
almeida'nın tek santrafor çıktığı maçlarda da kenara kaçışı onu bu maç için podolski kıvamında kenara yakın denemeyi mazur gösterebilirdi belki; ancak karşı kanadında oynayan adam da holosko olunca insan ister istemez arkadaş kim kime orta açacak diye düşünmeden edemiyor. o ortalar açılmayınca da yapılacak arka direk koşuları da anlamsızlaşıyor. kağıt üzerinde üç tane forvet olsa da ikisi birbirini nötürlüyor ve biz batuhan'ın şişirilen topları indirme-saklama ve onları etrafına dağıtma ihtimaliyle 45 dakikayı geçirmek zorunda kalıyoruz. batuhan demişken, sene başında herkes yapmadığımız gibi antreman yapıyoruz diyordu (yersen) bu adam niye hala götünden soluyor? oğuzhan 65'ten sonra kontak kapattı, keza koşacak, araya kaçacak diye beklediğimiz holosko da aynı şekilde.
ikinci yarı kağıt üzerindeki forvet fazlalığından kurtulunca işler nisbeten düzeldi. ancak bunda biraz da şenol hoca'nın yanlış değişiklikleri ve trabzon'lu oyuncuların puanı koruma düşüncesi de etkindi. olcay'ın pozisyonu, yıkılan futbolcular vs. güzel de bu konu niye bu kadar abartıldı, iş helal olsun, işte takım ruhu geyiğine döndü ben anlamadım. (bkz. maç sonu hocanın açıklamaları) yahu son dakika, hatta saniye, o pozisyon halısahada kaçsa yıkılırsın zaten; bunun takım olmakla ne alakası var? ayrıca o yere yıkılanlardan biri de uğur boral'dı hatırlatırım. hani helal olsun demeden önce adamıma mı gidiyim topa mı gidiyim derken hem yasin'i, hem topu kaçıran goldeki başrol uğur.
ayrıca 8 hafta geçmiş hala frikik olsun, korner olsun da ferdi orta açsın diye bakıyoruz. kaç haftadır doğru düzgün organize atak, gol gördüğümüz yok. şöyle tepeden sahaya bakınca hala kim nerede oynuyor, takımın saha içindeki dizilişi ne anlayamıyorsun. antremanda ne çalışıyoruz, sahada ne oynuyoruz ben anlamakta zorlanıyorum.
sene başından beri rakibin ferdi'yi kitlemeye, yıldırmaya çalışacağı üzerindeki forma siyah-beyaz olduğu sürece de hakemlerin buna müsade edeceği belliydi. bu nedenle yanına ikinci bir ayağı top yapan eklemek, ferdi'yi mümkün olduğunca korumak ve sinirlenip yediğimiz goldeki gibi saçmalamasını engellemek lazım. bunun için senin de söylediğin gibi kanada yakın oynaması fikri mantıklı geliyor bana. ayağına aldığı topu çalım atmadan vermeye alışmamış ferdi'nin atacağı çalımlar kanada yakın olunca daha anlamlı olur böylece.
http://www.footballuser.com/555868/Besiktas_JK
şöyle bir şey yapıp ferdi'yi önde kanada yakın oynatabiliriz. gerektiğinde ferdi'yi ortaya çekip kenardan olcay'ı oyuna alabiliriz. kenardan oyuna müdahale edebilme şansı da olur. oyun kötü giderken bazen yedek kulübesine bakıyorum kim girer, girse ne olur diye; sonra vazgeçiyorum.
bu arada sırf merakımdan soruyorum; samet hoca uğur'un şu halini de görünce drenthe'yi son anda uçaktan döndürdüğüne pişman mıdır acaba?
yine dayanamayip stada gittik peder bey'le bu mac icin. uzak diyarlardan gelen peder bey 2. yarida mest oldu. benim izlenimlerim ise elbette karamsar:
- samet hoca konusurken iyi de is icraata gelince korkuyor.
- ugur boral yine oyunu katletti.
- Almeida kacirdigi gol disinda cok iyi oynadi. Tum kafalari topladi. Bu da takimdaki uzun oynama virusunu biraz olsun yuzumuze vurmadi.
- Oguzhan bekledigim gibi gayet akilli oynadi. O varken halen necip demek, veli demek futbola ayip.
- Bilen bilir Toraman'i gunahim kadar sevmem fakat ortasahada takimi eksik birakma tehlikesi disinda bence stoper rolune nazaran cok daha faydali oldu orta sahada.
- Bu takimin bir tane adam gibi orta kesen bek oyuncusu yok. Ne hilbert ne Boral bir tane orta yapamadilar 2m'lik almeida be batuhan'a. Is boyle olunca da gol duran toplara kaldi. Ismail gelince bu problem ne kadar cozulur bilemiyorum zira onun da isabetli orta istatistigi parlak olmasa gerek.
- GArip gelecek biliyorum ama dun geceki macta simao'yu aradim. en az 1 asistle oynardi holosko'nun yerinde.
- Onumuzdeki haftalarda Hasan turk ve bir adet genc sol bek takima monte edilmedigi surece samet'in gozumdeki degeri azalarak biter.
- Olcay'i kesmek ise 45 dk boyunca anlam veremedigim bir uber futbol vizyonu olsa gerek.
- Orta yapamayan 2 bek'in varken Batuhan'in boyundan faydalanma istegi de ayri bir konu.
- Son olarak 2. yaridaki oyun aldatici olmasin zira baski Trabzon'un yetersizliginden kaynaklandi.
Biraz karamsar oldu kusura bakmayin ama yeni aciktan ben bunlari gordum pazar gecesi.
@boxtoboxmc
Fernandes'in klasik bir cift yonlu orta saha oldugunu ben burada haftalardir, aylardir soyluyorum, ancak hala insanlar Fernandes'e abuk subuk pozisyonlar uydurmaya calisiyor. Bu adamin ne bileyim sahte 7, sol acik vs olmasi serbest olmasi kadar anlamsiz. Bir arkadas thinking outside the box lazim demis de, bence tam tersi, box'un taaa icine girmemiz lazim. Thinking outside the box'u bu macta gorduk iste, Almeida sol acik. Hatta haftalardir goruyoruz takimda. Takimin solbeki aslen 10 numara/sol acik, takimin sag bek aslen bir sag orta oyuncusu, takimin onliberosu sol acik diye alindi takima, takimin 10 numarasi aslen orta saha oyuncusu, takimin sag acigi aslen ikinci forvet. Herkesin kendi pozisyonunda oynayacagi (FM diliyle yesil) bir dizilis lazim bu takima. 4-3-3'u vs de kenara atmaliyiz, degisik asimetrik sistemler vs de gerekli degil, basit duz bir 4-4-2 ile baslarsak gerisi gelecek. Ben de kadromu yapayim o zaman:
-----------McGregor------------
Hilbert--Toraman---Escude--Tanju
Q7----Fernandes--Necip----Olcay
-------Holosko---Batuhan---------
@BJKEVER,
Part -1
Sanirim hedef aldigin isimlerden biri benim :)
Herseyden once her platformda ve surekli olarak Q7'yi niye gundeme getirdigini cozemedim. Q7 ile ilgili cok net aciklamalar yapildi.
Hem Tamer Kiran hem de Fikret baskan anlattilar. Olayin teknik bir mesele olmadigi prensip meselesi oldugu cokca dile getirildi.
Artik bunun uzerinde durmaya degmez, bence sen de Q7 sevdandan vazgec. Bu saatten sonra Q7'nin onunde secdeye yatip tekrar geri mi
getirelim, ne istiyorsun cozemedim ki? :)
"Thinking out of the box" meselesine gelirsek bence onu yanlis anlamissin. Burada soylemek istedigim hocanin yurumeyen bir duzenek uzerinde israrci
olmasinin anlamsizligi uzerineydi. Gecen sene Carvalhal bu sene de Samet hoca benzer seyler uzerinden gidiyorlar. Bunlar surekli dile getiriliyor.
Teknik aciklamasini daha onceki post'da yapmistim.
Bence bazi seylere cok takilmamak lazim. Futbolda oyuncularin pozisyonlari ile oynayabilirsin. Onemli olan herkesten en cok nasil faydalanacagini bilmek.
Moneyball bu konuda iyi bir ornek. Kendimden sahsen bir iki ornek vereyim. Ertugrul'un stoper olarak verimli olabilecegini Toshack denemeden once dusunur,
dile getirirdim. Bence H. Sukur'un en ihtisamli sezonlarinda ona karsi en iyi durmus oyuncudur. Keza Ayhan'in da 10 numara degil daha geride, mucadeleci
bir rol de iyi olacagini dusunurdum, Luce ilkin SL Roma macinda uyguladi, macin yildiziydi... Tabii her dusuncen olacak diye birsey yok, yeter ki ne
istedigini, ne yapmak istedigini bil...
Burada ifade edildigi gibi Almeida'yi uzak forvet yapmak istemis olabilirsin ama top o bolgeye gelmedigi surece efektif olmaz. Ha gelse bile yine efektif
olmasini beklemiyorum ama en azindan olcum sansi verirdi.
Geldi mi bilmiyorum, o yuzden tekrar copy-paste yapiyorum :)
@BJKEVER,
Part -1
Sanirim hedef aldigin isimlerden biri benim :)
Herseyden once her platformda ve surekli olarak Q7'yi niye gundeme getirdigini cozemedim. Q7 ile ilgili cok net aciklamalar yapildi.
Hem Tamer Kiran hem de Fikret baskan anlattilar. Olayin teknik bir mesele olmadigi prensip meselesi oldugu cokca dile getirildi.
Artik bunun uzerinde durmaya degmez, bence sen de Q7 sevdandan vazgec. Bu saatten sonra Q7'nin onunde secdeye yatip tekrar geri mi
getirelim, ne istiyorsun cozemedim ki? :)
"Thinking out of the box" meselesine gelirsek bence onu yanlis anlamissin. Burada soylemek istedigim hocanin yurumeyen bir duzenek uzerinde israrci
olmasinin anlamsizligi uzerineydi. Gecen sene Carvalhal bu sene de Samet hoca benzer seyler uzerinden gidiyorlar. Bunlar surekli dile getiriliyor.
Teknik aciklamasini daha onceki post'da yapmistim.
Bence bazi seylere cok takilmamak lazim. Futbolda oyuncularin pozisyonlari ile oynayabilirsin. Onemli olan herkesten en cok nasil faydalanacagini bilmek.
Moneyball bu konuda iyi bir ornek. Kendimden sahsen bir iki ornek vereyim. Ertugrul'un stoper olarak verimli olabilecegini Toshack denemeden once dusunur,
dile getirirdim. Bence H. Sukur'un en ihtisamli sezonlarinda ona karsi en iyi durmus oyuncudur. Keza Ayhan'in da 10 numara degil daha geride, mucadeleci
bir rol de iyi olacagini dusunurdum, Luce ilkin SL Roma macinda uyguladi, macin yildiziydi... Tabii her dusuncen olacak diye birsey yok, yeter ki ne
istedigini, ne yapmak istedigini bil...
Burada ifade edildigi gibi Almeida'yi uzak forvet yapmak istemis olabilirsin ama top o bolgeye gelmedigi surece efektif olmaz. Ha gelse bile yine efektif
olmasini beklemiyorum ama en azindan olcum sansi verirdi.
Part - 2
Ugur Boral on numara degil, bildigin cizgi karakterli kanat oyuncusu ve bence Q7 vs.'de dahil bizim takimin en iyi top kesen adami. Ayrica calim
yetenegi de butun takimi degerlendirdigimizde en iyi 3, 5 isimden biri. Burada amac rakip sahaya yerlesip, Boral'i sevdigi yerlerde topla bulusturmak, ama
cogu zaman boyle olmuyor ve bu sefer defolari ortaya cikiyor. Ayrica Boral da sakatlik oncesindeki gibi degil. Senin klasik 4-4-2'de Olcay yerine kesinlikle
Boral'i dusunurum. Olcay klasik 4-4-2'de sadece ikinci forvet olur. Ayni sey mesela Mascherano icin de gecerli, adam TR'deki tabirle klasik on libero ama
Barca'da stoper, sebebi cok basit, cunku normalde baska bir takimda on liberoda harmanlayacagi yerleri Barca'da stoper pozisyonunda geziyor. Geriye
yaslanirsan Mascherano'un defolari ortaya cikar. Hatta daha ilginci Adriano icin gecerli... Bu isler tamamen trade-off...
Hilbert gelirken sag on oyuncusu diye lanse edildi fakat bu oyuncunun gecmisinde sagbek, sag on, hatta 10 numara oynamisligi dahi var. 3-5-2'nin kanat
oyuncusu da olabilir. Uzun mesafede cok hizli degil, dar alanda hizlanamiyor, topla iliskileri zayif, ama devamliligi, depar attiginda gucten dusmuyor.
Yaratilan bos alana kosu yapacak bir isim. Ilk etapta uzak forvet icin ideal gibi gorundu ama bence hem bitirme hem de o topu degerlendirme noktasinda
yeterli degil. Ayrica stoper bek arasi sizmalari yapacak biri gibi gorunmedi. En fazla defansif forvet olur diye dusunduk, ama o noktada da aksamalar oldu, takimin sagbeki yoktu,
pozisyon bilgisi ve atletizmi ile sagbeke gecti, yoksa birebir savunmasi zayif, hatta kotu ama elde daha iyisi de yok.
Bence senin onbirin klasik 4-4-2 olarak yeterli degil. Fernandes ve Necip orta sahayi dolduramazlar. Fernandes cok net soyluyorum
"yetersiz bir cift yonlu orta saha oyuncusu". Necip de onun eksiklerini doldurabilecek kadar pozisyon bilgisi ve kosu kapasitesine
sahip degil. Olcay adam gecip, top kesebilen bir oyuncu degil. Ancak ceza sahasina kosu yapar. Arkasindaki Tanju gidip o boslugu doldurabilir mi supheli?
Gecen sene Istanbul'daki Bragaa macinda rezil oldu. Klasik 4-4-2'de orta sahayi hizlica gecip, her iki kenardaki oyuncunu rakip bek ile birebir birakirsin. Onlar da orta ya da sut cikarirlar. Necip ve
Fernandes'le orta sahayi ne kadar hizli gecebilirsin? Hangisi 60 metereye pas atabilir? Melo'yu bu sene pek begenmiyorlar, ben de GS'yi takip etmedigim
icin bilmiyorum ama Braga macinda 3, 5 kere 60 metreye TR sartlarina gore iyi paslar atti, bunlari Fernandes yapabilir mi? Hadi attin, kanat oyuncunun
cok hizli hareket etmesi lazim, Q7 ne yapiyor, bekliyor, bekliyor, 3 kisi gelsin diyor, adamin kafasinda bir sablon var, o olmazsa is yapmiyor. Cok agir.
Ayni seyler Fernandes icin de gecerli. Kicini dayiyacak, sonra donecek, geleni gececek, sonra pas atacak, ohoo, olme esegim olme.
4-4-2 tartismasini, Q7'yi vs. yaptik, orada daha net aciklamalarim var. Q7 klasik 4-4-2'de Q7'ye denk geliyorsa Riza Calimbay'a paha bicilmez.
Yine duramiyorum... :) Q7 bence rakip sahaya yerlesme aracin olur, nokta. Baska birsey olmaz. Onun eksiklerini kapatmak ve sahada
kompakt bir takim olmak icin de baska ayarlamalar yapman gerekir, bu durumda oynayacagin sey klasik 4-4-2 olmaz, baska birsey olur. Ayni seyi Fernandes
icin de dusunuyorum. Ister ortada oynat, ister diamond midfield'daki advanced ic pozisyonu... Onun eksikligini kapatmak icin kenarlardaki oyunculardan
bir tanesi orta saha karakterli olmali ve gerektiginde iceriyi sikmali. Ozetle Fernandes'in rolu degismiyor, rol ayni, sadece territory'si duruma gore
degisiyor ve takim kompakt olmak adina ona gore dizayn ediliyor.
O zaman eskiyi hatirlamiyorsun ya da takip edememissin, cunku Ugur Boral 10 numara olarak cikti. Genclerbirligi'nde sol aciga evrildi, FB de zaten sol acik olarak aldi, ondan sonra solbek olarak oynadi ve solbek oldu. Yoksa Ugur Boral fundamental olarak bildigin 10 numara/sol acik bir oyuncusu, zaten savunmadaki abuk subuk kademelerinden, hatalarindan, yedigi calimlardan vs de belli oluyor. Senin dedigin Holosko-Ugur Boral degisikligi de olur, itirazim olmaz.
Hilbert meselesine gelirsek, evet dogru Hilbert bir aciktan ziyade bek karakterleri tasiyor, ama ornek olarak verdim bu oyunculari. Bir takimin yarisi aslen yetistirildigi pozisyondan baska bir pozisyonda oynuyorsa bu sikinti yaratir. Mesela FB'ye bakalim. Forvetleri forvet. Sag acigi, sol acigi acik. Orta saha oyunculari orta saha oyuncusu. Solbeki solbek. Sadece sagbekleri G.Gonul ve Bekir orijin olarak bek degil. GS'de de ayni sey var, tum oyuncular kendi mevkisinde oynuyor.
Q7'yi ben gundeme getiririm Tanju'yu, Burak'i getirdigim gibi. Cunku bu oyuncular Besiktas'in sozlesmeli oyuncusu. Quaresma indirime evet deseydi su an Besiktas'in kadrosunda yer alacakti. Muhtemelen 2 hafta sonra kabiliyetsiz Samet Aybaba gidince takima donecekler de, ben ona gore yorumumu yaparim.
4-4-2 meselesine gelirsek. Yillardir orta sahayi doldurmak adina kendi altimiza dolduruyoruz kusura bakma. Biz Besiktas'iz, 3-4 takim haric diger tum takimlara karsi buyuk bir kadro kalitesi ustunlugumuz var. Top rakipteyken aman Fernandes'i nasil tolere ederiz vs dusunecegimize topu ayagimiza aldigimizda rakip bize onlem alsin. Biz bu kafayla gidersek elbette 5 macta toplam 3 pozisyon yakalariz, daha cok macta 70. dakikada anca kaleyi bulan sutumuz olur. GS 1.5 orta saha oyuncusuyla sampiyon oldu, biz 3 senedir 2 orta saha oyuncusuna dusmeye korkuyoruz.
Thinking outside the box konusunda sistem konusunda haklisin, degisik birseyler denemenin vakti geldi de geciyor. Ama oyuncularin mevkisi konusunda vs artik denemelere karsiyim, Almeida'i sol acik, Nobre'yi sag acik, Delgado'yu onlibero vs olarak gormek istemiyorum artik. Herkes kendi mevkisinde oynasin, gerektigi gibi. Toraman belki bu mac orta sahada iyi oynadi, ama uzun vadede bu tur seyler bize zarar verir.
Yahu bu mevki cinsiyet değil ki kesin bir şey olsun. Neye göre "asıl mevkisi x yeri" bir oyuncunun? Belki daha faydalı olacağı yer var, denemeden göremezsin ki. Uğur Boral ilk çıkış yaptığı zaman 10 numarada oynuyor diye, asıl yeri orası mı oluyor? Futbol zekası kıt ve telaşlı bir adam 2 yaşında da sırtına 10 numara giymiş olsa, oranın adamı değildir.
Bu mantığa göre 100. yılda Beşiktaş'ın küme düşmesi gerekiyordu. Zira o ana kadar Deli İbo 5'linin sol dışında değil, içinde oynuyordu. Sağ açıktaki Kaan Dobra forvetti. Pancu santrafordu, orta saha oldu. Sergen 10 numarayken; ikinci forvet, hatta bezen sahte 9 oynadı. Tayfur da ilk zamanlar savunma üçlüsünün kenalarında oynuyordu.
Bilhassa bizim gibi, her topçunun evvela 10 numara ya da forvet olarak futbola başladığı bir ülkede gayet saçma bir düşünce bence bu. Aksi halde teknik direktöre de ihtiyaç yok; kadro kaşifliği yapıp, nasıl en iyi dağılımı yaparım diye düşünmedikten sonra...
Elbette olmayacak denemeler de vardır. Almeida'yı sol atmak gibi mesela. Zaten merkez forvet için bile atletliği sorun olan bir adamın kenar forvet olması mümkün değildi.
Degerli Arkadaslar,
Cartalete'ye mevkii konusunda katiliyorum...
Ugur Boral'in gecmisini cok iyi bilmiyorum. Belki 10 numara olarak baslamistir. Ama boyle basladigini hic zannetmiyorum, en fazla ikinci forvet olarak
baslamistir. Benim ilk ilgimi cektigi zaman Luce'nin ilk senesinde Inonu'de oynadigimiz
ve berabere biten Kocaeli macindaydi. (Ikinci forvetti) Cok ters bir calimi vardi, hemen aklima kazimistim. Bugun cizgi karakterli (top ayagina geldiginde ilkin topa basmayi
degil adami gecmeyi dusunen, yatay degil, dikey bir hat ustunde gidip gelen oyuncu tipi) bir oyuncu olarak sag / sol ayak degisimlerini ayarlama konusunda
oldukca iyi oldugunu dusunuyorum. Zaten calim basarisi da ilk hizlanmayla birlikte buradan geliyor. GB'de bir iki slalomunu hatirliyorum.
Daha yakindan tanimam FB'ye geldikten sonra oldu, orada once solbekte denediler ve verim alamadilar, sonra sol one gecti. Ugur Boral'in bence en etkili oldugu yer sol
onde ceza sahasina cok uzak olmayan bir noktada bire bir oynamasina musait lokasyonlar. Onu cikar cok fazla birsey kalmaz. Ben de iyi bir solbek olmadigini
dusunuyorum. En iyi zamanlarinda bile, Alves'i perisan ettigi, benim gozumde taktik oyuncusundan oteye gecemezdi. Yani is yapacagi maclar var,
is yapmayacagi maclar. Hocanin Tanju yerine Emre'yi secmesine saygim var, ama sonrasinda onu kadro disi birakip o bolgeyi alternatifsiz birakmasi
dogru olmadi.
Tamam iste cok sevdigin Q7 indirime gitmedi, olanlari biliyorsun. Yalan mi diyorsun? Hala bu noktada nasil Q7'den bahsedebiliyorsun
anlayamiyorum :) Q7 konusu kapandi artik, Samet gitse bile Q7'nin geri donecegini sanmiyorum, cunku Samet'le bir alakasi yok, eger donerse bence yonetimin
direk istifa etmesi lazim. Digerleri donebilir, ama donse de birsey degismez. Burak gibi adamlar tehlikelidir, bir iki hareket yapar, bekle ki bir daha
yapsin. Amiyane bir tabir olacak ama bokunda boncuk aramaya gerek :)
Kim yerinde oynuyor, kim yerinde oynamiyor meselesini neye gore belirleyecegiz bilmiyorum ama GS ve FB hazir oyuncular aliyorlar. Orada futbol akli olarak
Terim ve Kocaman var. Sen de Demiroren vardi :( Terim olmasa Aysal altina sicardi. Sen para harcamak istiyorsun, guzel harca, iyi de o harcamayi kim
yapacak? Demiroren kendi ismini marka yapmaya calisti, bunu da basardi da, helal olsun, ne diyeyim :(
<4-4-2 meselesine gelirsek.> Birader sunu yapma ya... GS gecen sene narrow bir orta saha kullandi. Gobekte Melo ve Selcuk var. Kenarlarda Engin Baytar,
Emre Colak bunlarin hepsi ic oyuncular. Cizgi karakterli olarak Riera ve Aydin vardi sadece, onlari da tamamen kullanmadilar. Arti olarak Elmander'in
Ingiltere'de orta saha dahi oynamisligi var, keza Necati de topa basma, pas vs. gibi ozellikler var. GS full orta saha ile oynuyordu.
FB'ye gelirsek orta sahada Emre ve Baroni oynuyordu. Mehmet Topuz'da sag kanatta orta saha karakterli bir oyuncu olarak direnc asiliyordu. Alex'in topa
basma yetenekleri ortada. Illa isim isim saymak gerekmiyor ki? Stoch, Dia ve Sow'u cikar hepsinin orta saha karakteri var.
Cok net soyleyeyim: Nobre'den sag onde, iyi defansif forvet olur. Benim takimim olsa dusunurum. Sartlarim sunlar: Alacagi ucret 400-800 bin
Euro arasi olur, o da mac basilarla filan, bunu kabul ediyorsa, bonservisi yok ya da cok uygunsa ve kadroda slot varsa kesinlikle dusunur ve kimi
maclarda kullanirim.
Delgado'yu ikinci forvet ya da sol onde dusunurum.
Toraman stoper ve bek olarak kalacaksa ancak yokluktan dolari kalir. Maasi da 400-800 bin Euro olur en fazla. Orta saha konusunda yorumumu yazdim.
Bazi konularda anlastigimiza sevindim :)
Zaten bir sistende, mevkinin ideal adamlarına sahip olamamak başka bir konu. En baştan planlama, kadro mühendisliği hatası.
Örneğin; Fernandes 4-2-3-1'in forvet arkası için düşünülüyorsa "asla satılmaz!" değildir. Ki normalde de asla satılmaz değildir de :)
Bugün Juventus'a atınca aklıma geldi, verdiğim listede Mikkel Beckmann diye bir Danimarkalı vardı; tam trequartistaydı mesela.
lig baslayali 8 hafta olmus. takimda kilo, guc, dayaniklilik, kondusyon vs. yetersizligi-sorunu olan batuhan, oguzhan gibi adamlar hala yerinde sayiyor. boyle adamlara antrenman yaptirma onlarin eksiklerini giderme konusunda yetersiz oldugumuz ortada. su ortamda her sakatliktan ceset gibi donen q7 kadroya alinsa kac haftada toplar kendini? 4? 6? adam kendini toplayacak, form tutacak, 3-5 mac oynayacak, kendini gosterip piyasasini canlandiracak. sonra devre arasi gelecek. ayrica sozlesmesinin son 6 ayina girilmis olacak. yani baska takimlara imza atabilecek. biz de herifi form tutsun, yeni takim bulsun diye kadroya almis olucaz. nefis.
@Cartalete
Deli Ibo sol kanat oyuncusu, 3-5-2'nin solunda oynayabilir. O donem sag kanatta kimse verimli degildi, deneme yaptik ve tuttu. Simdi elimizde kanat oyunculari var, kadro disi birakiyoruz, oynatmiyoruz, abuk subuk oyuncular devsiriyoruz. Yine Pancu cok enerjikti ve futbolu bilen bir adamdi, orta saha ozellikleri vardi. Ki orta sahada da cok cok fazla mac yapmadi, ilk sene agirlikli olarak Yasin-Tayfur, ikinci sene Giunti-Tayfur vardi. Simdi Ugur Boral'i solbek kullanmak eyvallah, Hilbert'i sagbek kullanmak eyvallah, 1-2 deneme, kayma olabilir ama takimin yarisi kaydirma olunca olmuyor iste.
GS ic oyunculariyla oynuyor demissin, bu sene de klasik winger Amrabat ve berbat Hamit ile oynuyorlar, sonuc? 7 puan gerideyiz.
Sende de bu imkan var. Olcay'i forvet hattina kaydirirsin, Veli sol acik oynar vs, imkanlar var. Yeter ki degisik bir formasyon dene, biraz fantezi yapma, mantikli bir 11 ile cik.
Bak orada da futbol akli olarak Terim var diyorsun. Bizde de Aybaba var iste, simdi neden Aybaba'yi elestiriyorum/yetersiz buluyorum anladin mi....
Yorum Gönder