7 Dakika


Özgüven; hayatın her yerinde insana lazım olan şey… Şayet futbolcuysan ve de forvet oynuyorsan daha da önemli. Holosko sezon boyunca birçok maçta faydalı işler yaptıkça “özgüven point” topladı ve bu günlerde o bar iyice kırmızıyla dolmuş ve taşıyor durumda... Normal şartlarda cılız bir pasla içeriye çevireceği topu, tavan diye tabir edilen yere mermi gibi yapıştırmasını başka türlü açıklayamayız.

Beşiktaş iki de gol bulduğu ilk 7 dakika içersinde; yine bilindik kalabalık ve baskılı hücumlarını gerçekleştirdi ve maçı kafasında kazandı. Zira geriye kalan sürede kontrollü oynayayım derken genelde dağınık bir görüntü veren bir takım izledik. Bu yeni bir şey değildi zaten; hele de Ersan’ın olmadığı, üzerine Toraman’ın serpildiği savunma, kendini geriye atan bir görüntü çizmişti sezon boyunca. O savunmanın geriye çekilmesi; zincirleme olarak orta sahanın da pres gücünü zayıflatan etkendi. Ama bu maçta tam tersi oldu sanki; orta sahanın pres zayıflığı (rehaveti) savunmayı geri atmak zorunda kaldı.

Aslında Samet Hoca Ersan’ı dinlendirme maksadıyla bu seçimi yapmış, kendi söylediğine göre. Zira Uğur Boral da aynı şekilde; sol bekte Beşiktaş kalesine yaptığı etkili bindirmeler nedeniyle yorgun düşmüş sezon boyunca. Hoş, belki Emre Özkan bugün çok göze batmadı. Ama bir bekin, özellikle de savunma yönü ağır basan bir bekin “fazla göze batmaması” olumlu… En azından orada bir “bek” olduğunu hissettirdi bana açıkçası.
Hilbert, belki çok fazla teknik bir oyuncu olmasa da çok iyi bir “bitirici”. Nadiren yakaladığı bu tip fırsatları affetmiyor. Almeida’nın pası da mükemmel; bu hafta Giroud’dan sonra gördüğüm en iyi santrafor asistiydi… Bu kadar formdayken bir lig maçında cezalı olması kötü olurdu, kupa maçı tam zamanında araya sıkışmış. Zaten hiç de hak etmediği bir karttı ikinci sarı. Rahatlıkla “ikaz edilerek” geçiştirilecek bir elektriklenmeydi, ne darp vardı ne bir şey…  Ancak böyle fırsatları değerlendirmeyi iyi bilen, düdüğünü sıklıkla ego tatmini için kullanabilen ve bunun için genellikle Beşiktaş maçlarını seçen Halis Özkahya, atmayı tercih etti.

Velhasıl, Beşiktaş kazaya uğramaması gereken bir maçı daha başında kazandı ve pek de tehlikeye sokmadı. İsmail şokunu yeni yaşamışken, üzerine iki oyuncunun sakat sakat oyunda olması gibi sebeplerle bu maçta konsantrasyon kaybı da normaldi. 7 dakika sonrasında sandığa konan o “tempo” ilerleyen haftalarda daha da lazım olacak.

96. dakikada Olcay'ın kaçırdığı pozisyon sonrası yere serilen takım; o gün bugündür en az 3 atıyor ve en nihayetinde maç fazlasıyla da olsa lider. Pota Kartalları'nın da Top 16’ya kalmasıyla, akşam her yönüyle umulduğu gibi güzel sonlandı. Bunun keyfiyle geçirilecek hafta sonunun kötü olması mümkün değil de adettendir: İyi hafta sonları...


Beşiktaş 3 - 1 Akhisar BLD.
(Holosko 2, Hilbert ; M. Aşan)

28 yorum:

enorton dedi ki...

Belki hatırlayan olur 2 hafta önce bahsetmiştim, görmek istediğim baskı bu. Heba edlimiş bir ilk yarı sonrası 1-0 geriye de düştükten sonra son 15 -20 dk baskı yapsanız ne olur yapmasanız ne olur. Özellikle içerdeki maçlarda ilk 20 dk şöyle bastın mı maç zaten 2-0 oluyor, orda da maç bitiyor. Gerçi bizim için pek maç bitmedi ama bunda hakem kadar Samet hocanın da payı var. Bence Ersanı oyuna alıp toraman ı ortasahaya sürse bu kadar sıkıntı yaşamazdık. Neyse sonuçta hem basketbolda hem futbolda güzel bir akşamdı, emeği geçenlerin ellerinden öperim :)

box2boxMC dedi ki...

Böyle erkenden skoru bulunca maç pek bi zevksiz geçiyormuş, bütün maç çekirdek çitledik tribünde :)) alışmışız diken üstünde maç izlemeye, hoş son 10 dakka yine bi acaba vardı ama neyse...

Fernandes bu maçta hiç bişey yapmadan maçı bitirdi. Fernandes artık sıfır savunmayla oynuyor, Almeida'nın bile ilerisinde kalıyor. İlginç...

Oğuzhan ortalamasının altındaydı. İkisininde sakatlığına vermek lazım.

Emre Özkan çok göze batmadı ama bi bek için gerekli olan çeviklik hiç yok. Çok durağan ve sakin oynuyor. Tamam Uğur Boral gibi telaşlı olmasın ama fazla hareketsiz geldi bana. Ama her haliyle Boral'dan iyidir.

Samet Aybaba'nın da Uğur Boral hamlesi çok anlmasızdı. Şu maç Erkan Kaş'ı oyuna almıyorsan ne zaman alacaksın.

Samet'in Uğur ve Toraman takıntısı can sıkmaya başladı artık. Bunca yaptığı pozitif şeyi şu adam kayırma huyundan dolayı berbat edecek.

Uzan zaman sonra maç fazlasıyla da olsa lider olmak güzelmiş. Ordu-Eskişehir-Gençler virajını 7 puanla geçersek ilk yarıyı lider bitiririz kanımca...

tearkan dedi ki...

maç için fazla konuşmaya gerek yok açıkcası. maç içerisinden bir kaç konuya değinmek istiyorum sadece. necip'in orta saha performansı çok iyi; fakat toraman'sız orta sahada takım akhisar'a bile ciddi pozisyonlar veriyor. emre uğur'a her zaman tercih edilesi; ama ben açıkcası formayı kapmaya çalışan bir oyuncu performansı göremedim kendisinden. çok kolay çalım yedi bir-iki pozisyonda. hasan türk de (tamam geç girdi, maça ısınamadı vs) çok acemi hareketler yaptı top ayağına geldiğinde. hoca'nın değişiklikleri de hem geç kaldı, hem de yanlıştı. artık denk mi geliyor, yoksa cidden öyle mi bilemiyorum; ama gol yemedikce düşen orta sahaya direnç kazandıracak bir değişiklik yapmak aklına gelmiyor nedense.

maçtan ziyade beşiktaş'a bu kadar kolay gösterilmesi takılıyor benim kafama. almeida sarı renklilerden birinde oynuyor olsa kendi evinde 5. dakikada o müdahaleden kart yer miydi? ayrıca kural işletildi, kartlar doğru deniliyor da; almeida'nın ikinci sarıdan önce yine aynı karaktersizle girdiği kafa topu mücadelesinde akhisarlının almeida'nın sarısını bile bile kendini yere bırakışı hakemi aldatmaya yönelik hareket değil mi? orada kart gösterilse taç çizgisinde almeida'yı kışkırtacak hareketleri yapabilir miydi? ayrıca almeida'nın ikinci sarıyı gördüğü pozisyonda hem oyuncuların, hem taraftarın akhisar'ı sindirmesi gerekir. ancak pozisyonu izliyorum itişme olurken 4-5 akhisarlı yaldır yaldır pozisyona koştururken bizden bi holosko bi toraman sonradan da hilbert geliyor. özellikle iç sahada rakiplerin böyle cesaret bulması, diklenmeye kalkmaları kanıma dokunuyor arkadaş.

Cartalete dedi ki...

Evet Emre fena değildi ama "2. yarı transfere gerek yok, ben varım" demedi. Belki daha sonra, bakıcaz artık.


Ben de Necip (sakattı zaten) Ersan değişikliğini bekledim; Toraman savunma önüne atılır o kadar karmaşık haller seyretmezdik. Gerçi o kadar düşen tempoda o pozisyonlar normal.

Emre Toraman dedi ki...

Hilbert'in, hem de önündeki Holosko'yla üstüste binecek şekilde, maçın daha başında o noktaya kadar girmesi futbolun doğrusu mu tartışılır ama ne kadar tehlikeli bir takım olduğumuzu çok iyi gösteriyor bence. Benim için maçın yıldızı Hilbert.

Maç hakkında sahiden ilk 7 dakika dışında konuşulacak şey çok az. Diğer kulüp taraftarlarının maç izlerken neler hissettiğini görmek iyi oldu ama kıyas açısından :P

McGregor'a maç kurtarmıyor deniyor ama bugün özellikle ilk yarıda, olası genç ölümleri bir kaç yıl erteledi bence.

Bir de Hasan'ın biraz ağır kalmasından hep bahsediliyor ama o sağ tarafımızdan yediğimiz atakta kornerin oradaki 2 rakibe ilerleyişi kadar bir ağırlık değildir diye umuyorum. Sonuçta 5 dakika da olsa bu aşamadaki oyuncunun özellikle savunmada daha istekli olması gerekiyor bence. Ankaragücü maçında 90 dakikaya yayacağı güzel performansı görürüz umarım.

Emre Toraman dedi ki...

Bu arada takım yarışırken her maç "sezonun şu ana kadarki en önemli maçı"dır ama, Ordu maçı sahiden öyle bence :)

tannhauser dedi ki...

abi ben toraman'ı savunmada yine beğendim. fernandes berbat oynadı. nazar boncuğu olur umarım.

hakem'i soyadıyla şifrelemişim zaten, kimi kahyası bilmiyorum.

iki gol atan holosko, sonrasında çoğu zaman hilbert'in arkasında konumlandı. yapmasın bu kadarına gerek yok.

almeida da kötü maç çıkardı ama asist fenaydı aga.

emre konusunda değerlendirme yaparken çok erken gördüğü sarı kartı da gözardı etmeyelim. bu onu top çalmak için çabalamaktan men etti.

mcgregor ilk defa maç getiren kurtarışlar yaptı. eksiği de buydu zaten. abi onun yer tutma, yan top, yüksek top bilgisi ve cenk'in bir-e-birlerdeki başarısı, pozitif tavırları bir araya gelse, iki bek filan gerekmez, tek başına sivok yeter savunmaya:)

haftaya ordu'da beşiktaş. gelmeyi düşünen varsa ağırlayabilirim?

Halet Rezaki BJK dedi ki...

Kısa metraj

Hava yavaştan ısırmaya baslamış,tribünler orta halli Anadolu kentlerinin stadlarına öykünmüş fazlasıyla ferah...Takım üstüste tempolu macların ve sakatlıkların etkisiyle yorgun en azından zihinsel olarak...Uzun metraja mecali yok belli ki...7 dakikalık bir kısa film çekti ve şalteri indirdi...geriye hakemin kart kotasını doldurma gayreti kaldı...

Şikayet etmeye hakkımız yok sanırım...Hele beş hafta önce hiç düşünmüyorken, 2 günlugune de olsa liderligi yükselmişken...oyunu topa sahip olarak tüketebilme becerisi zaman alacak gibi goruyor ama bu da dogal...Meleke dedigini kazanmak kolay mı?

Herkesin aklında aynı soru. Emre sola derman olur mu?

Aceleci cevaplardan kaçınmalı...Biraz beklemeli bence...Sogukkanlı,özellikle hucuma cıktıgında sakin, dogru pası verme derdinde ama savunmada yeterince çabuk-hızlı degil gibi...Karar vermek için erken ama ilk on bir için daha zanmana ihtiyacı var sanki...Umarım yakında beni ters köşeye yatırır...Siyah beyaz ölüm yasam

Cartalete dedi ki...

Toraman aslında çoğu zaman iyi oynuyor gözükür savunmada; ama asıl mesele savunmayı çok içe çekmesi. Yoksa cengaverliğinde falan sorun yok.

Gerçi onu söylemeyi unutmuşum; evet bugün takımın ön alandaki pres yoksunluğuyla bu kez savunma kendini geriye atmak zorunda kaldı.

helldoradotcom dedi ki...

Yine cok zevkli bir macti. 2-0 dan sonra daha cok basketbol takimini izledim. onlar da boylarindan buyuk isler yapiyorlar. herseyiyle cok guzel bir sezon oluyor. her ay gidip maasimdan el verdigince bir tutari kartalyuvasi'na birakma borcu hissediyorum.
Oyuna gelince tamamiyle motivasyona dayali bir galibiyet oldugunu dusunuyorum. oguzhan yine katkisini gosterdi, bu yasta bu adam eksilten paslar gercekten buyuk basari. umarim sakatligini da cabucak atlatir. emre bence gayet iyiydi. sol bek olarak ne bir ciddi hatasi var ne de asisti. bu da demek oluyor ki adam iyiydi beyler. idare eder falan tarzi yorumlar boral'in bek performansini cabuk unuttgumuzu gosteriyor ki Boral'da dun geceki kisa performansiyla sol acik da gerek olursa oynayabilecegini gosterdi. Takimin onemli eksigi kontrollu oyunu oekistirecek tecrubeli teknik bir ortasaha ki bu Nene olabilir bence. Bu kontrolu ne oguzhan ne de fernandes saglayamiyor. ikisi de surekli golu dusundugunden surekli hizli oynuyor takim. kaleci de en iyi macini cikardi. basima birsey gelmeyecekse bence mehmet akgun en az hilbert kadar iyi bir performans sergilemisti gecen hafta. bu coskulu mac baslangiclarini en son 100. yilda ben askerdeyken lucescu'lu tumer'li ilhan'li donemde izliyordu. 1-0 onde maca baslamalar falan bunlar guzel seyler :)) kutlu olsun..

forma-aşkı dedi ki...

Holosko için uzun bir yazı yazmıştım.Bütün tribünlerin si...r git Holosko diye bağırdığı maçta,kendimi ilk defa o statta yanlız hissetmiştim,ilk defa ne oluyoruz demiştim.Onun iyi oynadığı gol attığı her maçtan sonra,onun kadar seviniyorum.Holosko belki idealleri olan bir Beşiktaş'ın ilk 11 oyucusu değil,belki sürekliliği yok,belki oyun içinde kopuk,belki topu ayağına aldığında savruk ama bu gözler kimleri gördü o sahada,kimlere eyvallah dedi.1 miktar para+Holosko geyikleri devam etsin.O yine sesini soluğunu çıkarmadan gider topunu oynar,sonra gelir yine Beşiktaş'ta topunu oynar.Daha iyi bir sağ ön adamı alalım yedek beklesin,yedek olarak daha iyi bir adam alalım,gönderilsin ama alkışlarla gönderilsin,küfürlerle değil.

Maçtan önce Toraman ile ilgili fikirlerimi belirttim tekrar etmeyeceğim,Akhisar maçında güzel bir asist yaptı sağolsun.Bir stoper o topu oraya indirir mi? Evet dünyanın iyi bütün stoperleri bu hatayı yapmıştır ama Toraman bunu defalarca yapıyor.Şampiyonluğa oynayacak bir takımın stoperi olamaz Toraman.Ya öne çek,ya da kulubeye.

Fernandes iyi değildi belki ama o kadar kredisi olsun,her maçta büyük performans beklemek,futbolunun doğasına aykırı.Varsın böyle maçlarda biraz kötü olsun.

Emre Özkan,Uğur'u hiç aratmadı ama herkeste olduğu gibi bende de acaba sorusu var hala.Devre arasına kadar şans verip,bu sorunun cevabını net olarak alabilir Samat Hoca.

Takımın en iyi özelliği çok yakın oynaması,geçen sene topu ayağına alan pas atacak opsiyon bulamazken,şimdi topu ayağına alan kime atsam acaba diyor.Olcay uygun Poziyondaki Oğuzhan'a veriyor,bende Fernandes'e versene oğlum daha boş diyorum.sonra kendi kendime gülüyorum:)

İyi yoldayız,daha iyi olacağız.Golden sonra İsmail'e yapılan jest çok hoştu,takımdaşlık çok iyi takımda.

Ekrem35 dedi ki...

üstüne bir de behzat ç.78.bölüm eklenince gerçekten şahane bir haftasonu başlangıcı oldu :)

ilk yarıyı izledikten sonra 2.yarıyı izlemeyip basketbol maçına geçtim. 2.yarıda gördüğüm tek pozisyon içinde fernandes'in belki de maçtaki tek olumlu hareketini barındıran müthiş kısa paslarla pozisyona girdiğimiz en son almeida'nın tamamlamak isteyipte direğe takıldığı andı.

ilk yarıda necip'i çok beğendim. harika toplar kazandı bence. fernandes'te biraz düşüş var gibi. savunma kısmını tamamen bırakmış gibiydi bu maç. oğuzhan ve fernandes biraz daha savunma yapmya gayret ederlerse çok çok daha iyi bir beşiktaş izleriz gibime geliyor.

Basar dedi ki...

Bu hafta Toraman'ı öne, Necip'i sağa, Holosko'yu öne koyarak oynayalım diyecektim ama kupa maçında Almeida'nın cezası dolacakmış. Bu diziliş hakkında siz ne düşünürsünüz?

Basar dedi ki...

Maçın özeti şu: Kardeşim gidin basket maçını izleyin, biz bu maçı bitirdik!

Övünç Şentürk dedi ki...

Abi bu takım böyle değildi yaw.

Karabük'le , Elazığ ile de buna benzer maçlar oynamıştık ama bu kadar da oyunun kontrolünü onlara vermemiştik.Hatta hiç vermedik.Krabük'ün 1-0 ken 1 tane net pozisyonu vardı onun dışında maçlar tamami ile kontolümüz altındaydı.

O zaman tabi hücumda bu kadar akışkan değildik ama savunmada da bu kadar kırılgan değildik.Şimdi işin hücum kısmını halletik sanıyoruz ama öyle değil o iş işte.

Artık savunma yapmaya enerjisi kalmıyor takımın. Kondüsyon durumumuz da iyi değil.Bu durumda savunmadan kısarak arttırdığımız hücum gücümüz ile yola devam etmeye çalışıyoruz.

Şimdi savunma çok geride kalıyor filan tamamiyle hikaye . Takım alan parselliyor ama o alanı savunacak enerjisi yok.Hücum transition'da çok hızlı davranan takım işin defansif yönünde aynı hızı göstermiyor.

Akhisar maçını tribünden izledim.Neredeyse bütün maç Hugo Almeida'yı 2 stoper kontrol etti.

Bu durumda adamlar sürekli bizden 1 kişi eksik hücum etmelerine rağmen çok rahat alan bulmaya boşa adam çıkarmaya devam edebildiler.

Bu çok kabul edilebilir bir şey değil abi.

Haftada 1 maç yapan bir takımın tempo yorgunu olması makul bir bahane değil.

Roland Koch'u gönderiyorsun yerine daha 1. lig tecrübesi bile olmayan Ersin Aka'yı alıyorsun.

Uğur Boral mevzusu zaten apayrı.

Yani bazı konularda Samet Aybaba'yı anlamak mümkün değil gerçekten.

Eywallah takım beklediğimizin çok üstünde ama son Bursa ve Antalya maçlarından sonra , kaos futbolu diye , şans diye etmediğimiz lafı bırakmadığımız Euro 2008 Türkiye Milli takımından hiç farkımız yok.

Geçen hafta skor 5-4 olabilirdi ve Samet Aybaba'nın dediği gibi bambaşka şeyler konuşuyor olabilirdik ki bene o bambaşka şeylerin konuşulması için skorun 5-4 olmasına gerek yok.

Artık bir denge tutturulmalı.Hedefim şampiyonlar ligi diyorsan bu futbolla manyak ederler adamı orada.

Eywallah eğlenmesine eğleniyoruz da ben artık bir fikir görmek istiyorum bu konuda en azından.

Sezon sonunu bırak Ordu,Eskişehir,Gençler üçgeninden çıkamaz bu takım böyle oynarsa.

Böyle oynarsa derken Bursa ve Antalya maçlarındaki futbol dahil olarak konuşuyorum.

Olacak şey geçen hafta Karabük maçında Galatasaray'ın başına gelenin aynısı.

Cartalete dedi ki...

Bahsi geçen Kasımpaşa - Mersin maçlarında; savunma önü Toraman, stoper Ersan gerçeği vardı bence bu tesadüf değil. Hem orta saha topsuz oyunda daha bir eneji kazanıyordu (özellikle sertlik ve tackle konusunda) hem de Ersan'ın zamanında savunmayı öne çıkarışı, o hattı çok yakın tutuyordu.

Her şeyin dışında; bu maçta zihinsel olarak takım 2-0'dan sonra işi bıraktı.

Ekrem35 dedi ki...

http://www.ligtv.com.tr/haber/gelecek-yilin-ilk-transferi-belli

şu videoda ismail'in yüzündeki üzüntüyü görünce içim parçalanmıştı. dün akşam takım arkadaşlarının yaptığı jest ile umarım biraz yüzü gülmüştür.

Cartalete dedi ki...

Çok kötü ya, insanın gözü doluyor İsmail'in o suratını görünce.

Bana göre baya da çıkıştaydı geçen sene. Stoke City gibi rakibe karşı develerin içinde yükselip ters kademeler almaya başlamıştı. Geçen sene bile Fernandes'ten sonra en çok asist yapan adamdı galiba, şu takımda daha parlardı. Yazık oldu.

Ekrem35 dedi ki...

inönüdeki kiev maçının sonunda adeta öksürük komasına girmişti ismail. eminim hatırlarsınız o anı. zaten sakat sakat oynamıştı diye hatırlıyorum.

ve cartalete bahsettiğin ters kademe pozisyonlarını da çok net hatırlıyorum. gerçekten şu takımda geçen seneki formunun üstüne koyarak çok daha başarılı olurdu. umut ediyorum ki ersan gibi o da güzel bir dönüş yapacak ve hocanın dediği gibi "ilk transferimiz olacak gelecek sezon"

planck dedi ki...

Premier lig maçı izlemeyi seven insanları Beşiktaş maçlarını da izlesinler, hemen hemen aynı şeyler oluyor :) Özellikle 3. gol tam PL'den çıkıp gelmiş gibi, kontraya çıkarken santraforun sağ bekin koşu yoluna kondurduğu top ve gol. Bu kadar basit yani ve toplasan 4 sn sürer :)

Mcgregor'ın eleştrilerin üstüne karşı karşıya iki gollük pozisyon çıkarması da güzel oldu.

Bu arada 3. sarıyı gördükten sonra diğer başlığa yazmıştım ama gitmemiş, takıma samsun maçını izlettirmek lazım. Nolur nolmaz akıllarında bulunsun, böyle şeyler gelebiliyor Beşiktaşın başına, dikkatli olsunlar.

Ts maçının ikinci yarısında başlayan hucüm futbolu dün ikinci yarıda mola verdi. Umarım Ordu maçında kaldığı yerden devam eder..

tearkan dedi ki...

'biz devre arası transferi olarak bekliyorduk ismail'i, birinci transferimiz diyorduk hep ona' şeklinde bir ifadesi var hocanın. 2.30'dan başlıyor. bu sözün bitimiyle 2.34'te ismail'in yüz ifadesi, tepkisi çok şey anlatıyor zaten. inşallah ersan gibi olur dönüşü. inşallah pektemek benzer şeyler yaşamaz.

bu arada konudan bağımsız olarak, bu atakan'dan daha iticisini, daha zevzeğini bulamamışlar mı muhabir olarak?

HarunEverBanega dedi ki...

Iki sye deginmek istiyorum.
1) Hücüm
2) Defans

1)
Gecen sene oyunumuz cok statkdi. Bu sene baya " akici " oyniyoruz hücumda. Bunun en büyük nedeni Olcayin ve Holoskonun topsuz oyunu iyi yapmasi.
Dünkü macdan bir kac resmin ile örnek vermek istiyorum.

1) http://s7.directupload.net/file/d/3084/9u8rjijj_png.htm

Emre oyuna genislik veriyor ve iki oyuncu üstüne cekiyor. Olcay Emreye yaklasip topu aliyor.

2)
http://s1.directupload.net/file/d/3084/8ftmjum3_png.htm

Akhisarli oyuncu bir kac adim Olcayin üstüne gidiyor ve bu yüzden büyük bir alan aciyor. Oguzhan bunu hemen görüp o alana giriyor.

3)
http://s14.directupload.net/file/d/3084/8v7ed8ws_png.htm

Oguzhan üstüne 3 savunmaci cekiyor ve bu yüzden Fernandesin önünde alan aciliyor.
Burda önemli olan Olcayin durmamasi. Sürekli devam ve dogru kosiyor.

4)
http://s7.directupload.net/file/d/3084/l5x96e7u_png.htm

Olcay Fernandesi göriyor ve hemen topu ona atiyor ve yine onun önündeki acilan alana giriyor.

5)
http://s1.directupload.net/file/d/3084/ufnsa6tv_png.htm

Fernandes burda kolay seyi yapmak yerine zoru tercih ediyor ve Antalya macinda gibi bir pas atmaya calisiyor. Oysaki burda hemen Olcaya topu geri verse 100% bir gol sansi oliyordu.

Bu takim bos alanlari cok iyi buluyor ve iyi kulaniyor.

2) Defansimiz

En büyük hatamiz alan savunmayi dogru sekilde yapamamiz bence. Takimda gercek bir ön libero yok. Alani savunabilicek . Hic savunma önü verdigmiz alanlari dikkat etiniz mi? Necip sürekli alanini birakip cikiyor . Yine resimler ile örnek vermek istiyorum.Antalyaspora karsi yedigmiz ilk gol.

1)
http://s14.directupload.net/file/d/3084/np86d4a8_png.htm

Antalyaspor hücüm yapiyor ve alanlar kapali.

2)

http://s14.directupload.net/file/d/3084/8cr472ze_png.htm

Antalyaspor ordaki yanlis presden kurtiliyor. Necip akil almaz bir sekilde alanini birakip iki kisiye karsi tek basina pres yapmayi calisiyor. Tabiki Antalyasporlu oyuncular kolay bir ver kac ile geciyor Necipi ve savunma önü büyük bir alan aciyor.

3)
http://s1.directupload.net/file/d/3084/mnzkzldz_png.htm

Fernandes Necipin acitigi alani kapatiyim derken tabiki o baska bir alan aciyor ve ondan sonra atak basliyor.

Sadece Necipin sucudur bu gol demek istemiyorum. Ama Necipin büyük bir hatasi var. Alan savunmayi bilen bir ön libero olsaydi belki gol olmazdi.

Cartalete dedi ki...

Analiz için teşekkürler.


Genel hatlar itibariyle katılıyorum ki zaten Necip benim için merkez orta saha oyuncudur, her zaman öyleydi. Ofansif anlamda tutukluk yaşadığı için defansif oyuncu sanılıyordu. Şu haliyle rahatlıkla Oğuzhan - Fernandes ikilisine rotasyon sağlayabilir. Yeri geldiği vakit kanatlarda oynayabilir. Çok formda olsa da; takımın selameti açısından ilk 11 yerine ilk 14 oyuncusu olması daha doğru sanırım.

Böylece hep söylediğimiz Sivok Ersan; önlerinde Toraman düzenine geçilebilir.

Cartalete dedi ki...

Bu arada Olcay kağıt üstünde kanat olmasına rağmen; dün en çok pas alan oyuncu olmuş. Bu da ne kadar fazla saha dolaşımı yaptığını gösterir.

beagle dedi ki...

Kupa kazanacak, derbi kazanacak büyük takım olacaksak 11 kişilik kontenjanı savunma, yaratıcı ve vurucu güçlerin hepsinde denge sağlayacak şekilde kullanabilmeliyiz. Yama futbolcular yani sadece bir yönü iyi olan adamlardan takım kurduğunuzda aynı Beşiktaş'ın son 10 senesi gibi ucube, büyük para bile harcansa sürekli yetersiz kalan bir takım oluşur. Fiziken yetersiz stoper, stoperden bozma orta saha ve hiç savunma yapmayan hücumcu orta saha veya forvet oyuncularını sistem içinde görmemeliyiz. Yazılarınızda Sivok, Toraman, Fernandez üzerine çeşitli umutlar gördükçe hep bu geliyor aklıma. Bu adamları nereye kaydırsanız hep eksiklerinden dolayı 1 kişilik kontenjan kaybı oluyor. Orta sahada eksiğini gördüğümüz ilk topa müdahele aslında pozisyona göre yakın bek ve eski tabirle kesici olan stoperin görevidir. Kaleye 40 metre kala ilk darbeyi yiyen forvet oyuncusu toparlanırken kazanılan birkaç saniye ise gol yemek ve yememek arasındaki farktır. Sivok ağzıyla kuş tutsa kupa kazanmak isteyen bir takımda sistemde yer bulamaz. Keza birçok artısına rağmen Mehmet Topal'ın katkısının tartışıldığı bir dünyada Toraman'ı orta saha diye düşünmek de geçici olarak yararlı olabilse bile bizi rakiplerimizden geriye götürecek bir çözüm olur. Bu sorunun çözümü 2 stoper + 1 stoper orta saha değil, kontrollü şekilde orta sahada ilk müdaheleyi yapan güçlü arka 2'lidir. Bek oyuncularının ise Recep Çetin, Stuart Pearce veya Eski Barca'lı Sergi kadar maça etki koyamasalar bile Gökhan Gönül, Mutlu Topçu kadar defans oynamaları gerekiyor. Bu açıdan İsmail umut olan bir bekti. Çözüm ne yazık ki bu umut olmayan adamlar yerine daha hazır olmayanları koyup pişmelerini beklemek. 60 dk, 30 dk kullanım formulü ile tecrübeli yarım adamarla komple olabilecek gençlere yer değiştirmek. Altyapıdan Hagi veya İlhan mansız bulmak zor olabilir ama her sene Sivok kadar oynayacak bir sürü genci şans vermeyip gönderiyoruz. Dün futbol kariyerindeki 2. golünü bize atan Mustafa eski bir altyapı oyuncumuzdu ve geçmişte aldığımız bir sürü orta saha oyuncusundan etkiliydi... Bugün Hasan'ın oyun mesafesinin biraz kısa kaldığı veya yeterince şans bulamadığı dönemde Toraman'ı orta sahada denemek yerine iki Mertcan'ı sırayla kullanmayı denemeliyiz. Bu arada bence Toraman'ın bir çok forvetimizden daha fazla ofansif yeteneği var ve önliberoya yakışıyor ama top kullanımı onu saatli bomba yapıyor. Bu yaştan sonra ondan medet umacağımıza Fikret Demirer'in oğlunu sahaya koyup genlerinin öne çıkmasını bekleyelim derim. Akhisar bizi sahada duman ederken, topu stop edip süremeyen, plase atmayı bilmeyen bir sürü oyuncumuz varken bana kimse A2'deki oyuncular hazır değil demesin. Sahadakiler hazır mı?

Unknown dedi ki...


Toraman'ın stoper olduğu her maç takım rakiplere poziyon verecektir. Artık bundan eminiz.

Fernandes bu maçı takmadı ve bazı bazı böyle maç seçeceğinden de emin olunuz.

Ordu deplasmanında Samet hocanın taktiksel etkisi üzerine kafa yorabileceğimiz en çetin maçlardan biri olacaktır.

Bu maçı kazandıracaksa Samet hoca kazandıracak ya da kaybettirecektir seçimleriyle.

Aranızda Öğretmen olan varsa Öğretmenler günü kutlu olsun..

ceyhun dedi ki...

kısaca topu daha fazla elimizde(ayağımızda) tutup rakip yarı alanda top yapmalıyız diyeyim de beni daha heyecanlandıran şeyi söyleyeyim.

en son hangi maç ilk golü yiyen takım olduk hatırlamıyorum, sanırım trabzon maçıydı. bundan sonra bize karşı öne geçen takımın vay haline diyesim var. eğer oğuzhan ve fernandes orta sahada necip'in sertlik seviyesine yaklaşırlarsa kaybedilen her top rahatlıkla kazanılıp rakip bunaltılır. yazık olur gibime geliyor:) öyle bir maçı merak ediyorum gerçekten. hem seyir zevki açısından hem de takımı görmek açısından.

Basar dedi ki...

@Ceyhun
Çok geriye gitme, Bursa maçında ilk golu yedik